• Sonuç bulunamadı

Yaratıcı gücünü yüzyıllardan günümüze aktaran sanatçı:Mimar Sinan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaratıcı gücünü yüzyıllardan günümüze aktaran sanatçı:Mimar Sinan"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yaratıcı

■ ■ ■ a a a

gucunu

yüzyıllardan

günümüze

aktaran

sanatçı:

Mimar

Sinan

Türkiye mimarlık sanatının erijilm ez gücü sayılan Koca Sinan, ölümünün 378,yılın - da düzenlenen geleneksel anma toplantısı ile anıldı. 1975'in "Avrupa M im arîM i­ rası Y ılı" ilanedilmesini de göz önünde bulundurarak, çapına erifilmesi güç, gör - kemli eserlerin mimarı Si - nan'ın yajamını ve sanatını konualan biryazısunuyoruz.

Tanju Durusal

Bu küçük yazıdaki amaç Koca Sinan'ı uğraşısında erişilm ez bir doruğa ulaştı - ran üstün kişisel yetenekle - rini tartışm ak olmayıp bun - ların geliştirilm esi ve değer­ lendirilm esi yolunda .üstün dü­ zeydeki Türk toplumunun ken­ disine sağlamış olduğu ola - nakları genel bir biçimde sap­ tamaya çalışm aktır.

SİNAN İSTANBUL »DA Uzun yaşamı Sinan'a beş büyük padişah dönemini g ö r­ mek olanağını sağlam ıştır. II. Beyazit'in ölümünde 22 yaşın­ da olan Sinan, henüz devlet hizmetine girm em iştir.Bu s ı ­ ralarda, Kayseri yakınlarında­ ki köyünde, kişisel eğiliminin bir sonucu olarak, pek küçük ölçüdeki yapı işle ri ile uğra - şıyor, yapı araç ve g ereçleri­ ni kullanmaktan büyük ölçüde zevk duyuyordu.

Oldukça ile ri sayılabile - cek bir yaşda, 23 'ünde iken devşirme olarak î stanbul 'a ge­ tirildi (1512). Bu,Sinan'ın y a

İki Sinan bir arada: Önde Şehzade camii, arkada Siileymaniye. (Foto: Ara Güler)

şamında bir dönü m nokta sı ol­ muştur. İmparatorluk başken­ tinde yaşamak ve acem i oğ- lanlık dönemini İbrahim Paşa Sarayı'nda, çağının enünlü sa- natçüarından neccarlık ( ma­ rangozluk) ve sedefkârlık sa­ natlarını öğrenmek fırsatını elde etm iştir. Bu arada, Yavuz Sultan Selim 'ln İran,M ısır se­ ferlerin e, Çaldıran, M erc-iD â-

bık, Ridâniye savaşlarına da katılm ıştır.

GÜÇLÜ KORUYUCULAR Sinan, güçlü bir mimar o - larak yerini belirlemek o la ­ nağına, Kanuni Sultan Süley - man'm padişahlık döneminde kavuşmuştur. Acemi. oğlanlık- tan yeniçeriliğe geçişi de bu döneme rastlam aktadır.Bu pa­ dişahın Belgrad, Rodos, Mo- haç, Almanya, Irak, İtalya, Ka- raboğdan seferlerinde görev a lm ış ,1526 Mohaç Seferi' nde Acemfoğlanlar Yayabaşısı(bö­ lük komutanı) olmuş ve Irak

Seferi dönüşünde de "Haseki"- | Iİğe yükselm iştir.

Kanunf'nln İran Seferi'n - de, Van gölü kıyılarında yap­ mış olduğu gem iler, Mimar Sinan'ın meslek yaşamındaki başarılı ilk adımı, ilk aşama­ yı oluşturur. Bu başarısı ile Dâmad Lütfü Paşa'nın gözüne giren Sinan, yine bu sanatçı dostu kişinin aracü ığı ile , Karaboğdan Seferi sırasında Prut Nehri üzerinde ahşap bir köprü kurmak ve böylece de padişahın ilgisini çekmek o - lanağına kavuşmuştur.

Sadrâzam Ayaş Paşa'nın ölümünden soma bu göreve getirilen Dâmad Lütfü Paşa , Mimar Acem Ali'nin ölümü üzerine, bu kez de onun y e ri­ ne Sinan’ın atanmasını Padi- şah'a önerm iş ve böylece bu büyük usta 1540 yılında , elli yaşlarında iken "R e is -i Mi - m ârân-ıD ergâh-ı A li" Unvanı­ nı kazanmıştır.

Sinan bu görevde iken ilk aşamada, Şehzade Camii, Sü- leymantye Cami ve KUUiyesi , Kırkçeşme sularının İstanbul'a g e tirilm e si, Büyükçekmece Köprüsü gibi büyük ölçülü iş - leri gerçekleştirm iştir.

Bu önemli görevi süresin­ ce, başta başkent İstanbul o l­ mak üzere imparatorluğun bir­ çok kentinde, değişik türde ve çoğu da olağanüstü değerdeki yapıtlar ortaya koyduğunu bi­ liyoruz. Sinan, mimarbaşılık görevini sürdürdüğü 50 yıl­ lık dönem içinde, K anu ni­ den sonra IL Selim ve I I I . Murad'a da hizmet etm iş, bu arada.kendisininde ustalık döneminin yapıtı olarak ta - nımladığı Selim iye'yi yaşa - minin pek ile ri bir çağın - da g erçekleştirm iştir. Uzun yaşamının sonuna dek ussal yetenekleri canlılığını kay - betmediğinden, Kanuni gibi bu iki padişah da, Sinan'a g e re ­ ken önemi vererek, çok sayı

(2)

-Gün kalımında Selimiye. (Ara Giller'in objektifinden)

da yapıtlar oluşturmasına o - lanak hazırlam ışlardır. OLANAKLARI İYİ DEĞERLENDİRMİŞTİ

Gerek Yavuz ve gerekse Kanuni dönemlerinde katılmış olduğu seferler, çok önceden- beri yapıcılık sanatına karşı belirgin bir eğilimi,daha doğ­ rusu vazgeçilmez bir tutkusu olan Sinan'a Anadolu, İran , M ısır, Mezopotamya,Suriye , Arap Yarımadası, Balkanlar , Orta Avrupa, Almanya ve İtal­ ya (Otranto) gibi, nice büyük uygarlıkların kalıcı yapıtlar gerçekleştirm işoldukları ü l­ keleri görmek, bu gerçek s a ­ nat yapıtlarını yakından ince - lemek olanağını sağlam ıştır. Savaş amacıyla yapılan bu se­ ferlerde, Sinan'ın bu tür İnce­ leme çabalarına olanak a r a ­ ması ve buna da üstlerince fır ­ sat tanınmış olması, gerçek - ten ilginç ve bir o kadar da o­

lumlu davranışlardır.Elde et­ tiği bu olanakları gereğince değerlendirebllmiş olm ası, mesleksel bilgi ve görgüsünü bilinçli olarak geliştirm esi i- se, Sinan'm üstün kişiliğinin bu sanata karşı var olan güçlü ilgisinin bir kanıtıdır.

Çağının en güçlü, en büyük imparatorluğunun ve bu impa­ ratorluğun da askerlik, politi­ ka, ekonomi, kültür ve sanata- lanlarında yüce bir doruğa erdiği Yükseliş Dönemi,böy- lesi güçlü yetenekleri olan bir kişi için pek seçkin bir orta - mın varlığının nedeni olacak­ tı.

Topluma malolmuş moral değerler, hayal gücü ve bu top­ lumun gelenek, görenek, töre gibi genellik gösteren nitelik­ le ri, sanatçının yapıtı üzerin­ de teknik, biçim ve anlam ba­ kımından etkenlik gösterir. Sinan da, toplum içinden gel - m iş, yaşadığı çağın olanakları

ve kişisel çabaları ölçüsünde, basamak basamak yükseldiği mesleksel yaşamında, bu tür etkenlerden uzak kalmamıştın

Sinan'ın üstün başarısının en önemli nedenlerinden biri de,kendisinde oluşan tüm e t ­ kileri kendi toplumunun, Türk ulusunun bünyesi, kültür ve sanat kavram ları yönünden , pek başarılı bir biçimde de - ğerlendirebilm iş olm asıdır. ÖZGÜR BİR ÇALIŞMA ORTAMI

Mimar, müşterisinin ya­ pıtı için gerekli parasal o la ­ nakların sın ırları içinde göre­ vini yürütürken, bir yandan da müşterisinin az veya çok mü - dahelesi ile karşılaşabilir . Oysa,çalışmasındaki b a şa rı­ sı, elde edebildiği özgürlük o - ranında arta r veya ek silir.

Mimar yapıtını kendi si ger- çekleştirem eyen bir sanatçı - dır. Tasarım ını değişik dal

-larda uzmanlaşmış kişilerin katkıları ile gerçek bir yapıta dönüştürebilir. Yapıtın kalite­ si ise mimarın tasarım gücü ile olduğu kadar, bu gerçekleş, tiriei kişilerin kendi dalların­ daki uzmanlıkları ve sağlana­ bilen materyal olanakları ile de doğrudan doğruya ilişkili - dir. Bu ölçümleri kendisine uyguladığımızda, Sinan'ın mUş. terilerinin çoğunun güçlü pa - di şahlar, hanedan üyeleri, üst düzeydeki yöneticiler ve zen­ gin kişiler olduklarını görü - rüz.

Sinan, tüm yapılarını g e r ­ çekleştirirken, başta padişah­ la r olmak üzere, herkesten saygı ve anlayış görmüş, öz­ gürce ve dilediğince çalışmak fırsatını her zaman elde ede - bilm iştir. Sanatçıya ve sana - tına gereken saygıyı göstere­ bilen bu kişilerin başında Ka­ nuni gelmektedir. Koca Sinan, zaman zaman sert ele ştirile ­ ri ile karşılaşm ışsa da, so - nunda daima bu büyük koruyu­ cusunun kendisini yüceltici davranışlarına tanık olmuş - tur. Bunun en güzel örneği , Süley maniye'nin yapımının gecikmesini hoş karşılama - yan ve bu yüzden Sinan'ı o l­ dukça sert bir biçimde eleş - tiren Kanunl'nin,emrettiği ta - ! rihte bu görkemli yapıtı ta - | mamlayabilen yüce mimara ,

i

yapının altın anahtarını verip: I "Bu bina eylediğin Beytullahı j sıdk usafave dua ile sen aç - j mak ev lad ır." diyerek, namı- j nı ölümsüzleştirmekle g ö s - | terdiği alçakgönüllülük, ça ğ ı- nın en güçlü kişisinin sanata ve sanatçıya karşı duyduğu saygı ve sevginin pek açık bir kanıtı değil midir ?

Topiumlarm gelişm işlik ­ lerinin bir ölçüsü de, yarar - landıkları yapı türlerinin çok­ luğu, büyük ölçülü geniş prog­ ram lı yapılara duyulangerek- sinmedir. Sinan'ın yaşadığı dönem bu yönden de OsmanlI Türk tarihinin en gelişkin ça ­ ğıdır.

Çağın olanakları yeterli kişileri,an ıların ı ölümsüzleş­ tirm ek, toplumsal dayanışma­ nın en güzel örneklerini s e r ­ gileyen vakıflar oluşturmak yönünde bir yarışma ortamı içinde idiler ki, bu büyük ölçü­ lü yapıların herblri,kuru luş­ larına olanak sağlayan kişiyi

(Devamı 27. sayfada)

(3)

MİMAR SİNAN

(Devam)

ölüm süzleştirirken, bunların tamamı bir büyük kişiyi, Si - nan'ı Türk ve dünya tarihinin en büyük mimarlarından biri olarak ölümsüzleştiriyordu.

Sinan yapıtlarını gerçek - le ştirirken, büyük para sal o - lanakların da yardımı ile,im - paratorluğun her köşesinden gelen çok sayıda mimar, mü - hendis, oymacı, taşçı, çinici , hattat gibi sanatçıların yanı - sıra, ülkenin her köşesinden sağlanan, en iyi cins yapı m a­ teryallerinden yararlanmak şansını da kazanmıştır. Bunu da, bu altın çağın olumlu bir özelliği ve yüce mimarımızın yapılarını üst düzeyde bir i ş ­ çilik ve materyal ortamı için­ de gerçekleştirm ekteki avan­ tacılığ ı olarak niteleyebiliriz.

İşte bütün bu geniş olanaklar­ dır ki Sinan'ın İnanılmayacak kadar çok sayıdaki yapıyı ger - çekleştirm esini sağlam ıştır.

Mimar Sinan, her mimarın düşü olan, gerçekleştireceği yapıtlar için en uygun yeri seçmekte de çoğu kez özgür olabilm iştir. Bunun en açık iki örneği Süleyman!ye ve Se­ lim iye'dir. Her iki anıtsal ya­ pısında da mimarımız iki bü - yük başkentin siluetlerine de­ ğişmez ve en belirgin ikiöge- yi gerçekleştirm eyi amaç e - dinmiş, bunda da gerçek bir başarıya ulaşm ıştır.

BİR ALTIN ÇAĞIN SİMGESİ B ir çağı, sonraki kuşakla­ ra tanıtabilecek belgeler, sa - nat yapıtları arasında mimar­ lık yapıtlarının ayrıcalıklı bir yeri vardır. Mimarlık yapıt - la n zaman içinde donmuşluk

nitelikleri ile, herhangi bir de­ ğişim e uğramaksızm gelecek kuşaklara kalabilirler. Bu ya­ pıtlar, her yaş ve kültür dü - zeyindeki kişilere, bir çağı en okunaklı, en gerçekçi biçimde anlatabilecek tarihsel belge - le r olmak niteliğini g ö s te rir­ le r . Örneğin,yüzyılımızda bi­ le İstanbul silüetinin en belir­ gin, en görkemli bir öğesini oluşturan Süleymaniye Külli- yesi, biz Türklere olduğu ka­ dar bir yabancıya da, gerçek­ leştirildiği çağın yüceliğini pek açık bir biçimde tanım - la r.

Koca Sinan, Süleymaniye'- den başka 400 kadar yapıtı ile de, OsmanlI İmparatorluğu ' - nun değişik kentlerine k a s a ­ balarına, bu altın çağı, somut, taşlaşm ış kanıtlar olarak s i ­ linmez bir biçimde işlem iş

-tir. Yapıtlarının Türk toplu - munu, her yönü ile Türklüğü ve üstün Türk sanatını yansı­ tıcı oluşları ile kendisine bun­ la rı gerçekleştirm ek olana - ğını sağlayan ulusuna borcunu yeterince ödem iştir. Bu yapıt­ ların tümüne üstün sanat gü­ cünü işlem iş olarak ölümsüz­ le r arasına karışmak ve Türk •ılusuna övünç kaynağı olmak imkânına kavuşmuştur.

Mimar Koca Sinan,Kanu­ ni, Barbaros, P iri R eis, So - kollu, Baki, Fuzuli, matrakçı Nasuh, Şeyh Hamdullah, K a- rah isarl ve daha nice yüce ki­ şiliğin geliştiği bir dönemi, silinmez yapıtları ile anıtlaş­ tıran bir sanatçı olarak, son­

suza dek Türk mimarlık sa - natının değişmez övünç sim ­ gesi olmakta devam edecektir. ■TANJU DURUSAL

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi, dünyanın en eski kubbe sistemlerinden biri olan Aya- sofya ve Süleymaniye yapı sistemleri ara- sında bir mukayese yapalım: H e r ikisi, plân bakımından merkezî bir

YAVUZ Sultan Selim’den sonra tahta oturan Sultan Süley­ man devrinin başlarında, Mimar Ali Usta ölünce, Lütfi Paşa'nuı tavsiyesiyle koca Sinan Sermîmarlığa

Gündoğdu Akkor dergiler hazırlıyor, resim yapıyor durmadan, Bilkent tepeleri gibi yeşeriyor, renkleniyor duvarları, inci Akkor da seramik, resim çalışmalarından sonra

Nasal type extranodal NK/T-cell lymphoma (ENKTCL), previously known as lethal midline granuloma is a rare type of lymphoma that typically causes destruction of the midface.. The

l Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması sonucu ülkemizde egemen olabilecek tropikal iklime benzer bir kuru hava daha s ık, uzun süreli kuraklıklara neden olacaktır.. l

E ğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol basın toplantısında şöyle dedi; “Eğitim Sen olarak, sürgün kararının hukuki dayanağı olmadığını, tamamen siyasi nitelikli

2005 yilrndan itibaren hem kamu kesiminin hem de ozel sektorde galrganlann reel ricrederinin enflasyon de$ederinin altnda seyrettigi anlagilmaktadrr, 2001,- 2010 donemi igerisinde

Irak ’ta "Kasaidi Muhtar-ül Meşher ül - Türk-ül Muasır”, yani Çağdaş Türk Şiirinden Seçmeler kitabını bıraktım.. (Türkmen Türkçesinde ‘bıraktım