T T - $ %¿
1% V A T A Nİstanbul nasıl
idare edilmeli
Eski
Şehremini Cemil
Topuzlunun tavsiyeleri
ehircilik işlerinde tecrübe«sşçsP ve ihtisası bulunan Profesör Doktor Cemil, Topuzlu, geçenlerde Beyoğlu Halkevinde (32 sene ev velki, bugünkü, yarınki İstanbul) konusu üzerinde şok faydalı bir kon ferans verdi ve bu konferans k i tap olarak da Beyoğlu Halkevi ta rafından bastırıldı.
Profesör Doktor Cemil Topuzlu, 32 sene önco Ahmet M uhtar Paşa nın yeni sadrazam olduğu pır sıra da, İstanbul Şehreminîiği ve Vali vekilliği vazifelini üzerine almış, fakat bunu kabul ederken bazı şart
lar koşm uştur. Bunu, sayın Profe sör, konferansında şöyle anlatıyor:
yeli vali vekilliğine tayin kılındım.* Nafıaya, sıhhî vazifelerde Sıhhiyc- Profesör Doktor Cemil Topuzun I ye ve daha birçok Vekâletlere sıkı ilk işi, İstanbul'un seııelerdenberi j sıkı bağlıdır. Bundan dolayı en mü bakımsız kalm asındaki sebepleri a- j him işler muhaberat ve kırlasiyeei- raştırm ak olmuş, tetk ik neticesin- likle aylarca sürüncemede kalır. de bu derdin başlıca şu iki âmilden
ileri geldiğini görm üştür:
1 — Belediye teşkilâtının bozuk- luğu,
2 — Varick im ihtiyaca göre çok az olması.
il - scı,e o. ic*-; ni'.v-rıouî, ortaçağ şe hirlerine berkiyordu, acınacak bir halde idi. Şehir, içinde yaşıyaıı top luluğun ruhunu aksettirir, medenî seviyesi için ölçü sayılır. Profesör Doktor Cemil, S2 sene sonra, bu günkü Istanb'Jİdan bahsederken «Henüz sadaret makamına gecen , ... ..
„, , , , . , , . .. , . şunları soyluyr: Ahmet Muhtar pasa, bir gun beni
Feneryolundaki köşküne çağırdı. 'Güzelliği ile dünyada hiçbir eşi Bana dedi ki: (Isîanbuhm seneler.- ! *»ıüonmıyan şehrimiz bugün isiedi- ce imar ve tammı edilememesini dereceye erişmemiştir. Sene-hepimiz müstebit idarenin ihmaline ^c:'^enhen ıhına! edilen şehrimizi ıı- atfediyorduk. Halbuki Meşruiiyet 2a^ian »örenler hayran oluyorlar. ilân edileli dört seneyi geçti. Ka
nunu esasimiz hükmünce şehrimi zin belediye idaresi de müstakil o- larak tamamile İstanbul halkının
Fakat içine girenler hayal inkisarı- |na uğruyorlar. Hâlâ her nokiasm- | da göze çarpan bakımsızlığa tesadüf : ediyorlar. Yirmi senedenberı, pek eline bırakılmış İken şehremaneiin- | az '” r zamaa içinde büyük işler gö- de zerre kadar bir canlılık görüle- j ren' a^ a hayret verecek harikalar medi. Sadrâzam olunca ilk isim, Is- ?’Rraian hükümetimiz biraz daha ianbulu bu perişan vaziyetinden fedakârlık yaparak İstanbulu daha kurtarıp tanzim ve imar edecek bir
vatandaş aramak oldu. Çok seneler Avrupamn belli başlı bütün şehirle rinde vakit geçirdiniz, büyük gör günüz olduğunu bilirim. Bundan başka Çiflehavuzlarda gayet güzel ve bediî olarak yaptırmış olduğunuz
esaslı ve ciddî bir surette imar ve tanzim edecek ve medenî, asri bir şehre lâyık çehreyi vererek harap ve perişan bir halde bırakmıyacak- iır.»
Bugünkü istanbulu im ar ve tan zim etm ek için neler lâzımdır? P ro-ve tertemiz muhafaza ettiğiniz köşk fesör Cemil Topuzlu, bu mesele ü- ve parkta sizin şehircilik işlerini i zerinde de durmuş, düşündüklerini de yapabileceğinize kanaat hasıl et- I söylemiştir. 32 sene önce, Istanbu- iiğimden size şehreminliğinl teklif 1un bakımsız kalmasını, yukarıda ediyorum) dedi. ! söylediğimiz gibi, Belediye
teşkilâ-Ahmet Muhtar paşadan düşün- Itlnın bozukluğunda ve varidatın öl mek ve cevap vermek için iki gün üyaca göre çok az olmasında bul- mühlci aldım, ilk işim senelerden- | m u§tu. Profesör Cemil Topuzlu, b u - i beri şehremaneiinde çalışan ve bu j Sünkü îstanbulım medeni b ir kis- lairenin bütün islerine vakıf olan i ve5'e sokulabilmesi meselesini ince- ' ıperatör arkadaşım Ahmet Nurettin
Beyle görüşmek oldu. Merhum, ba na şu izahatı verdi:
— Teşkilâtımız pek bozuk ve sui istimaller aşırı derecededir. Şelıre- manetinde ayvıea müstakil yirmi belediye reisi vardır. Şehreminîeri bunlara söz geçiremez, üç aydan zi yade duramaz, ü ç senede tam yedi şehremini geldi, gitti. Belediye teş kilâtını baştan aşağı değiştirerek bütün memurlar arasında umumî bir lasfiye yapmak ve istediğin m e muru tayin etmek salâhiyetini alır ve hukukî vazifeleri birbirine ka rışan, aralarında ihtilâflar, çıkan ve birçok işlerin yürümesine mâni o- lan İstanbul vilâyetini şehremaneti ile birleştirirsen, yani şehreminliği ile İstanbul vah vekâletini de üs tüne alır ve lam mânasile Avrupada gördüğümüz belediye irisleri gibi luiisiakil olarak çalışırsan, İstanbul halkının menfaati için fedakârlık yap, şehreminliğinl kabul et..»
Bunun üzerine sadrâzamı tekrar gördüm. Arkadaşınım bana söyledi ği şartları, salâhiyetleri ileri sür düm, Hemen kabul etti. 21.4,1912 le, yani bundan tam otuz iki sene önce şehreminliği ile İstanbul
yilâ-lerken de yine bu iki noktaya işa- | ret etmiştir:
1 — İstanbul Belediyesine tam is- |
tiklâl verilmesi: |
2 — B ütün medenî şehirlerde ol- i duğu gibi İstanbul belediyesinin sa- j rih hakkı olan bütün varidatının kendisine bırakılması.
İstanbul Belediyesinin tamamile m üstakil olabilmesi için sayın P ro fesör Cemil Topuzlunun ileri sürdü ğü şartlar şunlardır:
«t — Belediye meclisi âzalarının vc Belediye reisinin İstanbul lıalkı tarafından daha geniş salâhiyetler ile tanı bir hürriyet içinde doğru dan doğruya intihap edilmesi; bü tün medeni şehirlerde olduğu gibi huzur hakkı almadan fahrî olarak hizmet etmeleri,
2 — Belediyenin, sıkı.sıkı bağlı bulunduğu Vekâletlerden çözülme si. Malûm olduğu üzere bugün be lediyemiz iktisat, iaşe, muhasebe ve bütçe tanzim vc lasdikmda, memur tayin ve azlinde, istimlâk muame lelerinde ve daha buna benzer bir çok işlerde Dahiliye Vekâletine, plân, harita. Tramvay, Elektrik nakliye vasıtaları gibi büsbütün şeh re ait olması lâznugelen hususlarda
3 — Kalkın zararına olmamak şar tile islediği şekilde istimlâk hakkı verilmesi.
i — Şehrimizin imarına en büyük
engel olan İstanbul Evkaf idaresi nin tamamile belediyeye devredil mesi.
5 — İstanbul pek geniş, dağınık ve içinde irili ufaklı birçok köyleri, saatlerce süren bos tarlaları bulu nan bir şehirdir. Halbuki Avrupa- daki medenî şehirlerin hiçbirisinin içinde köy yoktur. Bundan dolayı şehrimiz bütün gayret ve varidatın toplu olan sem tinde sarfedccek i- ken buna maddî imkân bulamıyor. Bu mahzuru kaldıracak biricik çe re bugün kaymakamlar tarafından idare olunan Adalar, Bakırköy, Bey kozda ve Boğaziçinin Yeniköyden yukarı taraflarında müstakil birer belediye dairesi teşkil ederek bu semtleri İstanbul Belediyesinden a- yırmak ve Istanbuiun hududunu küçültmektir.»
Varidat meselesine gelince, sayın. Profesör Cemil Topuzlu, şöyle di yor:
«Her halde bugün nihayet altı milyon lirayı aşmıyan senelik vari- daiile bu harap koskoca şehri imar ve tanzim etmek imkân haricinde olduğundan yeniden varidat men- baları temin etmekten başka çare yoktur. Senelerdcnberi Avrupada- ki bütün mamur şehirlerin varidat menbalarını ve bütçelerini araştır dıktan ve elde ettiğim kanaatten sonra, İstanbul belediyesinin sarih hakkı olup kendisine iade edilmesi lâzım gelen varidat menbalan şun lardır:
1 — Hükümetin îstanbuîdan tah sil ettiği kazanç, muvazene, buhran muamele, istihlâk, yol vesaire ver gi hasılatından yüzde 20.
2 — Veraset vergi hasılatından yüzde 20.
3 — inhisar hasılatından yüzde
20.
4 — Gümrük varidatından yüz de 20.
5 — Nakliye vasıtalarından yüz de 20.
6 — Benzin ve petrolden vüzde 2 0.
7 — Tramvay, gaz, elektrik ve te lefondan yüzde 20.
7 — İstanbul vilâyeti hususî ida resine terkedilmiş olan müsakkafat vergisinden yüzde 20.
9 — Piyango biletleri hasılatın dan yüzde 20,
10 — Evkaf müdüriyetinin tahsil e,ttiği tâviz bedeli hasılatından yüz de 20.
11 — İstanbul belediye rüsumu na kâfi miktarda zam.
12 — idare, iaşesi Sıhhiye Vekâ letine ait olması lâzım gelen Cer rahpaşa, Haseki, Beyoğlu, Zeynep Kâmil Iıastanelerile (bugün bura larda tedavi edilen hastaların yüz de altmışı taşralıdır). Darülaceze nin bütün senelik masarifinin hü kümet tarafından temin edilmesi.
:
1
i
i
1
13 — Ceddimin yaptırdığı Topuz lu bendi de dahil olduğu halde bü tün su bentleri belediyeye terke- dilirkcn Evkaf idaresi varidatını alıkoymuş olduğundan bu paraların belediyeye verilmesi.
14 — Belediyeye ait olmayıp bir kaç yiiz bin liraya bağlı olan işlere tahsis edilen paraların belediye büt çesinden çıkarılması.»
«Istanbulumuzu, bugün Avrupa ve Amerikada gördüğümüz mamur, medenî şehirler gibi imar ve tanzim etmek istersek yukarıda arzetliğim iki şartla, yani belediyemize tam is tiklâl verilmekle ve sarih hakkı o- lan varidatım kendisine iade et mekle mümkün olabilir. Bundan başka çare yoktur, bulunamaz da..»
Sayın Profesör Cemil Topuzlu, yarınki Istanbuiun plânı üzerinde de durmuş, düşündüklerini kısaca şöyle anlatm ıştır:
«1 — Bu koskoca, harap şehri 8 - 10 sene içinde imar etmek ka bil olmadığından uzunca senelere ayırmak surclile bir program ha zırlamalı vc imar faaliyetine sene- lerdenberi en çok ihmal edilen vc bugün de en çok bakımsız kalan
Is-tanbuldan vc Istanbuiun en eski, en güzel tarihî semtlerinden - darma dağınık olmamak şartile - başlama lı. Kül halinde bütün arsaları bir den istimlâk ve âbidelerimizi mu hafaza ederek, kanalizasyon ve bah çeler tesisile yeni sokaklar açarak, ve telefon, elektrik, su, havagazı tesisatım da yaya kaldıranlar altı" na alarak asri ve medenî bir şehir meydana getirmeli.
2 — Bugün Istanbuiun manzara sını büsbütün bozan limanı, güm rük idarelerini. Sirkeci garını, bü tün depo ve antrepoları Yenikapı ile Yedikule arasına yapılması e l zem olan yeni büyük limanla transit limanına taşımalı vc Boğaziçi, Ada lar vapurlarının iskçlclerî köprü başından kaldırılarak Galata ve İs tanbul rıhtımlarına yanaşmalarını temin etmeli.
3 — Haliçteki tersane, balıkhane, kalafat yerleri, fabrika, değirmen, depoları, sınaî ıuüessesai ve mez bahayı (mezbaha için en münasip yer yeni yapılan limanın civandır) vc Doimabahçedeki gazhaneyi de başka semtlere götürmelidir.»
Taha Toros Arşivi