• Sonuç bulunamadı

Ercüment Batanay'ın çalmadığı assolist yok

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ercüment Batanay'ın çalmadığı assolist yok"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ercüment Batanay'm

çalmadığı assolist yok

Sanatçı, “ O gün şimdi yaşansa, sahneye domates a ta rla r" diyor

S

ANATLAİçiçe olduğu yıllarda hangi gazinoda sahne alma-

mış, yaylı tamburu ile kimlere eşlik etmemişti ki, Ercüment

Batanay. Bu dizide rastladığı­

nız sanatçılarla ve diğerleri ile anılarını, beraber çalıştıkları gazino­ ları sıralarken, sanki önündeki bir albü­ mün sararmış sayfalarını tek tek çeviri­ yor, gördüklerini yansıtıyordu:

“ Sazlar mikrofonsuz çalardı benim sahneye çıktığım yıllarda. Solo yapanla­ rın önüne büyük bir mikrofon konulurdu. Ses teknisyeni yoktu. Sahne komisi ayar­ lardı ses düzenini. O günkü şartlar şimdi olsa, sahneye domates atarlar.

Tamburu elime alıp sahneye çıktı­

ğımda yıl 1948, yerTaksim’deki Kristal’- di. Sonra Kristal’le birlikteTurkuaz.Te- pebaşı. 1950’ye kadar çalıştım bu gazino­ larda. Maksim, 1956’daBehiye Aksoy ile açıldı.

Sazların yevmiyeleri o zaman da dü­

şüktü, bugün de düşük. Ama fark şimdiki kadar büyük değildi. Mesala ben, o za­ manlar bir lira alıyorsam, solist üç lira alırdı. Günümüzde bu oran bire bin oldu.

Müzeyyen Senar, 1956’da Bebek’te

başlamıştı. Kış sezonunu orada bitirdi. Yazlık gazinonun kadrosuna Zeki Mü-

ren’i de aldılar. Beraber çalışıyorlardı.

Ne oldu, ne bitti anlayamadık. Zeki Mü-

ren ayrıldı. Küçük Çiftlik’in patronu Mah­ mut Anlar, tutturdu Zeki Müren’i alalım,

diye. Gece evine gittik. Küçük Çiftlik’e gelmesini istedik. 'Tepebaşı ile anlaştım.

"Sazlar, mikrofonsuz çalardı.

Sadece solo yapanların önüne

büyük bir mikrofon konurdu.

Ses teknisyeni yoktu. Sahne

komisi ayarlardı ses düzenini.

Sazların yevmiyeleri o zaman da

düşüktü, bugün de. Ama fark

şimdiki kadar büyük değildi"

Yevmiyem bin lira’ diye konuştu. Patron bin 500 lira teklif etti. Zeki razı olmuyor­ du. Sonunda ikna ettik. O sıralarda Mu­

hittin öztuna, Tepebaşı’nın sahibi. An­

laştığı halde Zeki Müren’in işi bırakması­ na çok kızmıştı. ‘İstanbul’da gazinoculuk yapılmaz’ dedi. Tepebaşı'nı Emin Yay-

man’a devretti.”

Ercüment Batanay, albümün sayfala­

rını çevirmeye devam ediyor. “ Ne gün­ lermiş onlar” diyerek:

“ Tepebaşı’ nda bira 2.5 lira idi. Ista- kozlu, havyarlı bir masanın faturası 100 liraya geçmezdi. İstanbul'da üç bar vardı 1948 yılında. Londra Bar, Turan Bar ve Garden Bar. Barlarda rakı yasaktı. Ta­ nınmış müşterilere fincan içinde rakı ve­ rilirdi. ismi de ‘beyaz kahve’ idi.”

O yılların devamlı gazino müşterile­ rinden biri olan Ali Enver Ok’un görüşle­

rini de aldık:

“Küçük Çiftlik’te masam vardı. Her

gece saat 21,00'e kadar boş dururdu. Fi­

yatları çok iyi hatırlıyorum. 1948’de iki kişi 50 lira ile masadan kalkardık. 1954’de ve daha sonraki yılda iki kişinin gazino eğlencesi için 100 lira yeterliydi.”

“N

e

GAZİNO KALDI, NE

DE KÜLTÜRÜ”

Yıllarını gazino kulislerinde geçiren magazin gazetecisi Cahit Poyraz’aeski eğlence yerleri ile bugünkülerin farkını sorduk. İşte yanıtı:

“Çok gerilere gitmeye gerek

yok. 1950’liyıllardagazinoların atmosferinde Dede Efendi’lerin,

Hacı Arif Bey’ lerin, Sadettin Kaynaktar’ın Selahattin Pınar’ların,

Yesari Asım Ersoy’ ların musikisi vardı. Öğünlerin insanları, gazinoya gösteriş yapmaya değil, musiki dinlemeye giderlerdi. Şimdi gazinolarda tabancalı, bıçaklı, yumurta topuklu, boyunları, bilekleri altın künyeli, sallana sallana yürüyenlere, çiğ köfte ile viski içenleresıksıkrastlanıyor. Artık ne gazino kaldı, ne de gazino kültürü.

Ünlü birassolisti, eşinizle birlikte gidip dinlemek isterseniz, ödeyeceğiniz para bahşişi, çiçeği, fotoğrafı ile birlikte 2 milyon liradan aşağı olmaz.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Astımın neden olduğu tıbbi olmayan doğrudan giderler ise, hastaneye ulaşım giderle- ri, astım kontrolünü kolaylaştıran ürünler (örne- ğin, antiallerjik yastıklar),

leri, ayrıca çocuk parkı ile ve ilgili ser- vis kısımlarından müteşekkildir. I.onkanta, insan adedinin fazlalığı ve kalıcılığı için çevreyi görüş açılımı geniş

Şekil 6: Mahrut tecrübesi: Beton nümünesi mahrut içinde dövülür.. dar su koymak lâzımdır mânasını ifade etmemek- tedir. Bizce de mühim olan şey şantiyemizdeki

Tanmmıyacak kadar ıslah edilmiş değil, fakat babalarımızın bize bıraktığı bütün mimarî hazineleri muhafaza ederek aynı zamanda hah ha- zırdaki emsalsiz fırsatın

Dilovası sakinlerinden Kayhan Polat’a “100 yılda yapılacak icraatları 3 yılda yapan belediye başkanı kim?” diye sordu ğumuzda; “Cemil Yaman olduğunu söylüyorlar ama

Tasar ı kanunlaştığında şu köprü ve otoyolların işletme hakkı özel şirketlere devredilecek: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Edirne-İstanbul-

Biyolojik olarak parçalanabilenleri hariç, müşterilere naylon torba veren dükkan sahipleri ve işletmecilere 1,5 gün hapis cezası ile yaklaşık 77,4 dolar para cezası

Her sonbaharda, 'Geçen y ıldan daha kurak bir mevsim yaşandığını' düşünmek yerine, 'Geçen yıldan daha kurak bir yıla girildiğini' idrak etmeliyiz!. Art ık hiçbir şey