• Sonuç bulunamadı

Tam Dişsiz Hastalarda Yapay Diş Seçimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tam Dişsiz Hastalarda Yapay Diş Seçimi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

* Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı, Öğretim Görevlisi, ANKARA ** Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, ANKARA

TAM DİŞSİZ HASTALARDA YAPAY DİŞ SEÇİMİ

Dr.Yalçın ÇİFTÇİ * Prof. Dr. Şenay CANAY ** Doç. Dr. İ. İbrahim TULUNOĞLU **

ÖZET

Tam dişsiz hastalarda protez yapımında üst ön altı dişin seçimi ve yerleştirilmesi estetik ve fonetik gereksinimlerin sağlanması için önemlidir. Doğanın en iyiyi bildiği inancı temel alınarak doğal olana en yakın form, fonksiyon ve estetiği sağlamak protetik restorasyon veya rehabilitasyonun temel amacıdır. Hatalı seçilmiş ve düzenlenmiş dişler yapay olduğu kolay fark edilen bir protez görünümü verir. Genel yüz hatlarına uygun olacak şekilde yapılacak ufak asimetrik değişiklikler protezlere daha doğal bir görünüm kazandırır.

Ön dişlerin seçiminde boyut, form ve renk kriterleri ayrı ayrı değerlendirilmeli ve sonuç bir bütün olarak ele alınmalıdır. Kriterlerden birinin başarısızlığı sonucu olumsuz olarak etkileyeceği unutulmamalıdır.

Sonuç: Tam dişsizlik olgularında yapılacak tam

protezlerde fonksiyonel ve estetik gereksinimlerin sağlanabilmesi ve sonucun başarısı için ön diş seçimine özen gösterilmelidir.

Anahtar Kelimeler: tam protez, yapay dişler, ön

dişler, tam dişsizlik

ABSTRACT

Selecting and setting up the six maxillary anterior

teeth in edentulous patients are important in

establishing good esthetics and proper phonation. The primary goal for the prosthetic restoration and the rehabilitation is, to achieve the most natural look with the shape and the esthetic set up of the teeth along with the natural function. Improper selection and arrangement of teeth will result in an unnatural appearance, affecting the masculinity and femininity of the patient's presentation. Small asymmetrical changes which will fit the facial structure can make a dramatic difference and result in more natural presentation of the complete dentures.

While selecting the anterior teeth, one should consider the shade, form and dimension of teeth individually and then consider all these three criteria’s in harmony. Care should be taken to not neglect any of these criteria’s since even only one of those criteria’s were chosen mistakenly it could effect the whole result in a negative way.

Conclusion: To reach successful, functional and esthetic results, anterior maxillary teeth should be chosen very carefully while restoring complete edentulous patients with complete dentures.

Key words: complete denture, artificial teeth, anterior

teeth, edentulous patient

GİRİŞ

Tam dişsiz hastalarda protez yapımında üst ön altı dişin seçimi ve yerleştirilmesi estetik ve fonetik gereksinimlerin sağlanması için önemli bir kriterdir. Doğanın en iyiyi bildiği inancı temel alınarak doğal olana en yakın form, fonksiyon ve estetiği sağlamak protetik restorasyon veya rehabilitasyonun temel amacıdır. Doğal estetik,

dominant bir rol oynamakla beraber, seçilen olmaktan çok belirli gereksinimler nedeni ile tercih sebebidir. Bu gereksinimlerin en önemlilerinden biri de estetiktir. Hastalar protezlerinde fonksiyonun yanında büyük ölçüde görünüme de önem verirler. Bu nedenle de tam protezlerde doğal görünümü yakalayabilmek ancak üst ön altı dişi doğal dişlere en yakın şekilde pozisyonlandırarak mümkün olabilir.1

(2)

Pound bir makalesinde fonetiğin %100 estetik tarafından kontrol edildiğini öne sürmüştür. Burada kastettiği estetik, sadece dişlerin doğru pozisyonlandırılmasını değil, aynı anda kaybedilmiş doku miktarlarının da doğru bir şekilde yapılan protetik uygulamaya aktarılabilmesini ifade etmektedir.2,3

“Estetik ve estetik olmayan” sözcükleri genellikle hoşa giden ve hoşa gitmeyen şeklinde algılanmaktadır. Bu süreç kabaca, görsel uyaranların beyinde görme merkezine iletilmeleri ve beyinde hoşa giden ve hoşa gitmeyen psikolojik bir cevap oluşturması şeklinde anlatılabilir. Bu ifadeden de anlaşılabileceği gibi, hoşa giden veya hoşa gitmeyen psikolojik bir cevabın oluşması hastanın kültürel çevresi ve kişisel deneyimleri gibi edinilmiş faktörlerin etkisi altındadır. Yüzyıllar boyu sanatçılar bu süreci görsel algının prensipleri haline dönüştürmek için gayret göstererek, basit bir iki boyutlu kanvas üzerine, yoğun canlılık, güzellik ve gerçeklik sahneleri yaratmaya çalıştılar. Bugün de görmenin psikolojik ve fizyolojik özellikleri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar geçmişteki bu çalışmaların geçerliliğini doğrulamaktadırlar.3

Bu araştırmalar, görsel algılamanın formüle edilmesini sağlayan bazı temel ilkelerin oluşmasını sağlamıştır. Tam protezlerde de aynı algısal süreçler işlemektedir ve algısal ilkelerin anlaşılması estetik alanındaki karmaşayı ortadan kaldırabilmek açısından önemlidir. Basit temel ilkelere indirgenmiş bir yaklaşım oldukça önem taşımaktadır.3

Tam protezlerde estetiğe dair yapılan temel yaklaşım hataları;

1)Görsel algılamanın temel ilkelerine aykırı olarak yapılan hatalar

2) Gerçeklik ilkelerine aykırı olarak yapılan hatalar olarak sınıflandırılabilir. Görsel algılama ilkeleri ile gerçeklik ilkeleri arasında bir denge kurulmaya çalışılmalıdır.3

Yapay dişlerin kullanımında doğal dişlerin pozisyon ve formu mümkün olduğunca korunmalıdır.4,5 Tam

dişsiz hastalarda üst ön altı dişin seçiminde estetik büyük ölçüde rol oynarken, bu dişlerin çevre ağız dokularıyla boyut, form ve renk açısından uyum içinde olması da gerekmektedir. Hatalı seçilmiş ve düzenlenmiş dişler yapay olduğu kolay fark edilen bir protez görünümü verir. Dişler her zaman çok düzgün

olmayabilir. Hatta genel yüz hatlarına uygun olacak şekilde yapılacak ufak asimetrik değişiklikler hastanın ve yakınlarının protezi daha rahat kabul etmelerine yardımcı olabilir.5, 6, 7, 8, 9

Diş seçimi ve bunları estetik ihtiyaçlara göre yerleştirebilmek teorik bilginin yanında sanatsal yetenek de gerektirir.10,11 Yapay dişlerin yerleştirilmesinde doğal

görünümü koruyabilmek için çeşitli yöntemler denenmiştir.4 Hatta bazı araştırıcılar kişilerin doğal

görünümlerini koruyabilmek amacıyla çekilen doğal dişleri de yapılan protezlerde kullanmışlardır.12

Bu çalışmada tam dişsiz hastalarda üst ön altı dişin boyutu, şekli, formu, rengi ve yerleştirilmesinin, kişinin genel yüz hatlarıyla, fiziksel özellikleriyle, yaşı ve cinsiyetiyle uyum içerisinde olması gerekliliği vurgulanmaktadır.11

ÖN DİŞ SEÇİMİ

Ön dişlerin seçiminde boyut, form ve renk kriterleri ayrı ayrı değerlendirilmeli ve sonuç bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yani form ve boyutu uygun olarak seçilmiş diş grubunda renk istenileni veremiyor ise sonuç başarısız olacaktır.

Ön Dişlerin Boyutu:

Ön dişlerin boyutunu belirlemede farklı kriterler göz önünde bulundurulur:13

1. YÜZÜN BOYUTU : Yüzdeki bazı anatomik rehber noktalar (Anatomik landmarklar) ile yapay dişler arasındaki boyutsal ilişkileri irdeleyen pek çok çalışma vardır. Bu anatomik rehber noktalar arasında, zigomatik arklar arasındaki mesafe, filtrum genişliği, alanasi arası mesafe, istirahat halindeki ağız köşeleri arasındaki mesafe, üst dudak kenarının istirahat halinde ve gülme sırasındaki durumları arasındaki fark, yüzün dış konturları sayılabilir. Üst kesici dişin ortalama genişliği, yüzün zygomatik kemikler arası genişliğinin 1/16 sı olarak hesaplanmıştır.13 Üst kesici dişlerin boyutu çok

önemlidir çünkü kişinin alınsal yönden bakıldığında en çok göze çarpan dişleri bunlardır.14,15 Üst yan kesiciler

ise boyut, şekil ve pozisyon açısından diğer üst ön dişlere göre daha çok değişkenlik gösterirler. Bu faktör dişin standart bir takım boyutlar arasından seçilmesine yardımcı olur. Altı üst ön dişin toplam genişliği zygomatik kemikler arası mesafenin 1/3’ ü kadardır (Şekil 1).

(3)

Şekil 1: Üst altı ön dişin toplam meziodistal genişliği zygomatik kemikler arası mesafenin 1/3’ü kadardır.

2. ÜST ARK UZUNLUĞU: “ Moldselector “ adı verilen bir alet ile üst model üzerinde bazı ölçümler yapılır. Ancak bunun için çok düzgün konturlanmış şablonlara ihtiyaç vardır. Burada ölçüm yapılırken, insizal papil kretinden hamular çentiklere kadar olan mesafe ile hamular çentikler arası mesafe ölçülür. Oluşan üçgenin kenarları “mm” bazında selectorde ölçüm yapmaya yarar. Bu veriler ışığında diş boyutu ön - arka her iki ark içinde bulunabilir. Ancak unutulmamalıdır ki çok yararlı gibi görülebilecek bu metod rotasyon, aşırı örtülü kapanış ve diastemaların bulunması gibi durumlarda ön dişlerin boyutunu ve dolayısıyla estetiği etkileyecek şekilde yanlış yorumların yapılmasına neden olabilir. Aşırı veya anormal kemik kaybı da diş boyutunun belirlenmesinde sorun yaratacaktır. Yüz boyu ile dental ark arasındaki uyuşmazlıkların varlığında ön dişlerin boyut seçiminde arktan ziyade yüz boyutu referans olarak alınmalıdır, çünkü rezorbe olmuş dokular hatalı ölçümlere yol açabilir.13

3. İNSİZAL PAPİL-KANİN TEPELERİ-BUKKAL FRENİLUM : Kanin tepeleri belli ise alçı model üzerinde kanin tepesinin distal sonlarına bir çizgi çekilebilir. Öte yandan kanin tepeleri silik ise bukkal frenilum ataçmanları referans olarak kullanılabilir. Frenilum

ataçmanlarının biraz önüne yerleştirilmiş bir çizgi kanin tepesinin distalinde kalacaktır. Ardından her iki kanin tepesinin distalinde kalan noktalar arasındaki mesafe esnek bir cetvel yardımı ile ölçülür. Bu işlem sırasında cetvel orta hatta doğru ilerledikce kretlerin konturlarını takip etmelidir. Aynı zamanda bu cetvel insizal papilin önüne yerleştirilmelidir çünkü üst kesici dişler papilin önünde konumlanmışlardır.16,17

Bu metod ile üst ön altı dişin kombine genişliği “mm” bazında bulunur. Kanin tepelerinin distalini bulabilmek için kullanılan başka bir metod ise üst şablon metodudur. Şablonlar ağıza yerleştirildikten sonra gerek labial konturları gerekse de dikey boyut ile çeneler arası ilişki kayıtları bitirildikten sonra hastaya dudaklarını temas ettirecek kadar ağzını kapatması söylenir. Ucu sivri bir alet ile dudak köşelerinden girilerek mum şablonlar üzerinde işaretleme yapılır. Anlaşılacağı gibi bu iki çizgi arasında kalan mesafe de üst ön altı dişin toplam mesiodistal genişliğini verecektir.

4. ALT VE ÜST ÇENE İLİŞKİLERİ : Üst ve alt arklar arasındaki herhangi bir boyutsal uyuşmazlık dişlerin uzunluk, genişlik ve pozisyonlarını etkileyecektir. Bu durum da dişlerin boyut ve pozisyonları, normal olarak kabul edilen bazı değerlerden saptırılmak zorunda kalınabilir. Alt çenenin önde konumlandığı vakalarda alt ön dişler normalden daha geniş olup, alt çenenin geride konumlandığı durumlarda aynı dişler daha küçüktür. Protrüzyon durumunda yüz genellikle daha uzun olup, uzun yüzler beraberinde uzun dişlere ihtiyaç gösterir. Üst ve alt çene ilişkilerinin tatminkar bir biçimde saptanabilmesi için dikkatli bir şekilde sentrik ilişkide kapatılmış modellerin varlığı özellikle hastaların bazı hatalı ilişkileri kompanse edebilmek için alt çeneyi öne doğru hareket ettirdiği durumlarda özel bir önem kazanmaktadır.18

5. RESIDUEL KRETLERİN KONTURU: Residuel kretler üzerine yerleştirilen yapay dişler, hastada dişlerin bir zamanlar varolduğu duruma uygun olarak yerleştirilmelidir. Kret konturunun rezorbsiyon, kaza ve cerrahi durumlarla kaybı bunu güç hale getirebilmekle birlikte üst çenede ön bölümün dikey ve lingual- arka bölümün ise dikey, hafifçe lingual yönde rezorpsiyonun gerçekleştiğini bilmek hekime kretlerin orijinal konturunu tahmin etme olasılığını sağlayacaktır. Dolayısıyla bu rezorpsiyon miktarı göze alındığında

(4)

yaşlanmayla birlikte üst çene arkının küçülüp lingual arkın büyüdüğü anlaşılabilmektedir.19,20 Nitekim kare

formundaki bir ark zamanla kemik kaybına uğrayarak ovoid forma dönüşebilecektir.

6. KRET TEPELERİ ARASINDAKİ DİKEY İLİŞKİ: Diş uzunlukları, mevcut kretler arasındaki aralık ölçülerek tespit edilebilir.13,20,21 Eğer yeterli aralık varsa

protez kaidesinin görülmemesi amacıyla uzun boylu dişler seçilebilir. Çünkü protez kaide maddeleri her ne kadar oral mukozayı taklit edebilseler de görüntü olarak dişlerin belirgin olması arzu edilir. Yine de dişlerin uzunluk ve genişlik açısından aralarında harmoninin sağlanamadığı durumlarda protez kaidesinin rengi doğal bir görüntüyü sağlamada yardımcı olacaktır.

7. DUDAKLAR : Dinlenme pozisyonunda dudaklar birbirleriyle temasta değilken üst ön dişlerin labial yüzeyleri üst dudağı destekler. Sıklıkla insizal kenar dudak kenarının biraz altında bulunur. Bu uzanım, dudak dolgunluğu ile ilişkili bir şekilde izlenebilir (Şekil 2).

Şekil 2: Dinlenme pozisyonunda üst ön dişlerin labial yüzeyleri üst dudağı destekler

Dişler kapanışta ve dudaklar temasta iken üst ön dişlerin labial insizal üçlüsü aynı zamanda alt dudağın üst sınırını da destekler.22,23 Bunu anlamak için dişlerini

ve dudaklarını kapatmış bir kişinin alt dudağının üst sınırına hafifçe bastırmak yeterlidir. Konuşma sırasında üst ön dişlerin insizal kenarı alt dudak vermillon hattının kuru ve nemli sahasına temas eder. Bu da “ F “sesinin çıkartılması sırasındaki temaslarla rahatlıkla anlaşılabilir

(Şekil 3). İşte gerçekten özenle hazırlanmış bir mum şablon bu testlerin de yapılmasına olanak verecektir ve bütün bunların doğal sonucu olarak diş uzunluğu ve boyutunu seçmemizde önemli bir kriter olacaktır.

Şekil 3: Dişler kapanışta ve dudaklar temasta iken üst dişlerin labial insizal üçlüsü alt dudağın üst sınırıyla temastadır. ÖN DİŞLERİN FORMU:

Ön dişlerin formunu saptamada üç faktör rehber olarak alınabilir:13

1. YÜZÜN FORM VE KONTURU: Yüz ve doğal diş formları öylesine değişiktir ki bütün bu şekil ve formları bilinen geometrik şekiller ile standardize etmek neredeyse imkansızdır. Doğada göze en hoş gelen objeler çevresi ile uyum içerisinde olanlardır. Uyum bozulduğunda ise bu durum göze hoş görünmez. Aynı durum yapay dişler için de geçerli olup kullanılan dişler yüzün tüm konturlarını mezial, distal, labial ve insizalden yansıtabilmelidir. Mezial ve distalden izlenen bir diş yüzün kontur ve profilini mutlaka yansıtmalıdır. Bir yapay dişin seçiminde belki de ilk basamak yüzün alınsal düzlemde geometrik olarak en çok benzediği şekli saptamakla başlar ( kare, ovoid, üçgen ).24,25 Bunun

için seçilen diş direkt olarak yüzün önünde tutularak fasialden bütün konturlarının uygun olup olmadığına bakılır. Örneğin aşağıya doğru incelen yüzlerde dişin labialden formu, geniş olan alın ve aşağıya doğru incelen çene ile uyumlu olmak zorundadır. Profil

(5)

saptanırken alın, burun tabanı ve çene ucu birleştirilerek ortaya çıkan eğriye göre daha önceden yüzün alınsal düzlemden şekline göre labial konturları saptanmış olan dişin labiolingual (labiopalatinal) konturu belirlenir (Şekil 4).

Şekil 4: Yüz, ark ve diş formu ilişkileri

2. CİNSİYET: Yuvarlatılmış fasial hatlar genellikle dişilikle bağlantılı olup tersine köşeli hatlar erkekliğin göstergesidir. Diş formu ile çevre arasında bir uyumdan söz edildiğinde bayanların dişleri daha ziyade ovoid ve ince hatlı olmalıdır. Ancak yine de pek çok bayan erkeksi, erkekler ise kadınsı dental hatlara sahip olabilir.

13, 26

3. YAŞ: Yaşlanmayla birlikte tıpkı yüz formunda olduğu gibi dişlerde de değişikliklere rastlanabilir. Dudaklar, yuvarlak hatlarını kaybederken aynı şekilde dişler de insizal ve interproksimal bölgelerde aşınmaya uğrayarak labial yüzeylerde daha düz ve genel olarak kareye yakın bir görünüm kazanacaklardır. Kadın vücudu yuvarlak

hatlarını kaybettikçe dişleri de kütleşecektir. Yukarıda belirtilen özellikler yaşlandıkça genel vücut formu bir kareye benzeme eğilimindeki erkek vücudunda dental yapılarda da kendini gösterir.27

ÖN DİŞLERİN RENGİ:

Renk, çeştli boyutlardaki ışık dalgalarının retinayı stimule etmesi sonucu ortaya çıkan duyumdur. Ton ise (shade), bir rengin siyahla karışması sonucu ortaya çıkan kararma derecesidir. Rengini tayin etmek amacıyla bir dişe bakıldığında iki temel renk olan sarı ve grinin varlığı hemen fark edilecektir. Bunlardan sarı gingival üçlüde daha belirgin iken, gri renk insizal üçlüde tespit edilir. Bunun tersine “satürasyon” da beyaz rengin katılma oranıdır. Bütün bunların sonucunda ortaya çıkan ton, diş hekiminin taklit etmeye çalıştığı unsurların başında gelir.6

Hastanın pozisyonu ve ışık kaynağı renk seçiminde çok önemlidir. Hastanın dik oturuyor pozisyonda olması, dişlerin hekime göre dik bir görüntü düzleminde olmasını sağlayacaktır. Dişlere değişik açılardan bakarak, muayene sırasında oluşan gölgelerin renk seçimi konusunda hekimi yanıltıp yanıltmadığı kontrol edilmelidir. Hastanın ağzını çok fazla açmaması da önemli bir husustur. Renk seçimi için genelde beyaz ışık uygundur.28,29 Çoğunlukla sabah ondan sonra veya

öğleden sonra 14.00 dan önceki gün ışığı renk seçimi için uygun olup, gözler aynı noktaya 2-3 saniyeden fazla bakmamalıdır. Sabit bir mesafeden diş rengi seçiminde güçlükle karşılaşılıyor ise dişler ve renk skalası 6-8 feet uzaktan incelenmelidir. Bu sırada bir yardımcının varlığı işlemi kolaylaştıracaktır. Seçilen dişlerin rengi, aynı zamanda deri, saç ve gözlerle uyum içinde olmalıdır. Çoğunlukla hastanın ten rengi, saçından daha iyi bir rehber olabilmektedir.

Göz rengi de diş rengi seçiminde mükemmel bir yardımcıdır. Mavi, yeşil ya da açık kestane göze sahip kafkas ırkında ince deri ve sarı saç görülürken, siyah ve koyu kahve göze sahip kafkas ırkında daha koyu saç ve kalın deriye rastlanır.

Renk seçimi sırasında tek bir dişin kullanılması da hekimi yanıltabilir. Diş renginin belirlenmesinde, mumlu provalarda kullanılan kaide plağı materyali ve mumun rengi dahi seçilen diş rengini etkileyebileceğinden mümkün olduğu kadar oral mukozaya yakın olan pembe tonları tercih edilmelidir. Gerçekte diş rengi tayininde en

(6)

iyi yöntem hastanın çekilmiş dişlerinden birinin rehber olarak kullanmak ise de bu çoğu zaman mümkün olmamakta ve her nedense hastaların çoğu eski dişlerinin küçük, beyaz ve mükemmel olduğunu tarif etmektedirler.14 Tam protezlerde kullanılacak yapay

ön dişlerin seçiminde kullanılacak materyalin de sonuç için önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak, tam protez yapımında hastayı hem fonksiyon hem de estetik yönünden tatmin edebilmek için yukarıda tartıştığımız tüm ana ölçütlerin kusursuz bir şekilde yerine getirilmesi gerekliliği unutulmamalıdır.

KAYNAKLAR

1. LaVere AM, Marcroft KR, Smith RC, Sarka RJ. Denture Tooth selection: An analysis of the natural maxillary central incisor compared to the length and width of the face. j Prosthet Dent 1992;67:661-3. 2. E Pound. Esthetic dentures and their phonetic values. J Prosthet Dent 1951;1(1-2):98-111

3. Lombardi RE. The principles of visual perception and their clinical application to denture esthetics. J Prosthet Dent 1973;29(4):358-381

4. El-Gheriani AS. A new guide for positioning of maxillary posterior denture teeth. J Oral Rehabilitation 1992;19:535-538.

5. Lau GCK, Clark RFK. The relationship of the incisive papilla to the maxillary central incisors and canine teeth in Southern Chinese. J Prosthet Dent 1993;70:86-93. 6. Senih Çalıkkoçaoğlu. Tam Protezler 1988 İstanbul. Sayfa496-518.

7. Watt DM. Tooth positions on complete dentures. J Dent 1978;6:147-160.

8. LaVere AM, Marcroft KR, Smith RC, Sarka RJ. Denture tooth selection : An analysis of the natural maxillary central incisor compared to the length and width of the face:Part II. J Prosthet Dent 1992;67:810-2.

9. Bissasu M. Copying maxillary anterior natural tooth position in complete dentures. J Prosthet Dent 1992;67:668-9.

10. Jooste C. Characterization of acrylic resin denture teeth. J Prosthet Dent 1992;67:279-280.

11. LaVere AM, Marcroft KR, Smith RC, Sarka RJ. Denture tooth selection: Size matching of natural

anterior tooth width with artificial denture teeth. J Prosthet Dent 1994;72:381-4.

12. Cardoso AC, Arcari GM, Zendron MV, Magini RS. The use of natural teeth to make removable partial prostheses and complete prostheses: Case Reports. Quintessence Int 1994;25:239-243.

13. Rahn OA, Heartwell CM. Textbook of Complete Dentures. Lea&Febiger, Philadelphia. London 1993. sayfa 305-320. 14. McArthur DR. Are anterior replacement teeth too small?. J Prosthet Dent 1987;57:462-463.

15. G.H.Latta, J.R.Weaver, J.E. Conkin. The relationship between the width of the mouth, interalar width, bizygomatic width, and interpupillary distance in edentulous patients. J Prosthet Dent 1991;65:250-254. 16. Grave AMH, Becker PJ. Evaluation of the incisive papilla as a guide to anterior tooth position. J Prosthet Dent 1987; 57:712-714.

17. Grove HF, Christensen LV. Relationship of the maxillary canine to the incisive papilla. J Prosthet Dent 1989;61:51-3.

18. Chaconas SJ, Gonidis D.A cephalometric technique for prosthodontic diagnosis and treatment planning. J Prosthet Dent 1986;56:567-574.

19. Douglass JB, Meader L, Kaplan A, Ellinger CW. Cephalometric evaluation of the changes in patients wearing complete dentures: A 20-year study. J prosthet Dent 1993;69:270-5.

20. Boucher CO. Complete Dentures. St Louis:Mosby. 1990.

21. Heartwell CM, Rahn AO. Syllabus of Complete Dentures 3rd ed. Philadelphia: Lea & Febiger,1980 22. Brunton PA, McCord JF. Guidelines to lip position in the construction of complete dentures. Quintessence Int 1994;25:121-124

23. Latta GH. The midline and its relation to anatomic landmarks in the edentulous patient. J Prosthet Dent 1988;59:681-683

24. Ferrario VF, Sforza C, Miani A, Tartaglia G. Mathematical definition of the shape of dental arches in human permanent healthy dentitions. European J Orthodontics 1994;16:287-294.

25. Hayakawa I. Principalee and practices of complete dentures. Quintessence Pub Co. Ltd Tokyo 1999; sayfa 71

(7)

26. Frush JP, Fisher RD. How dentogenic restorations interpret the sex factor. J Prosthet Dent 1956:160-172.

27. Frush JP, Fisher RD. The age factor in dentogenics. J Prosthet Dent 1957:5-13.

28. Young L, Glaros AG, Moore DJ, Collins JF. Assessing shade differences in acrylic resin denture and natural teeth. J Prosthet Dent 1994;71:575-80.

29. Goodkind RJ, Schwabacher WB. Use of a fiber-optic colometer for in vivo color measurements of 2830 teeth. J Prosthet Dent 1987;58:535-42.

Yazışma Adresi: Dr.Yalçın ÇİFTÇİ

53.sok Petek Sitesi A Blok 9/15 Kırkkonaklar /ANKARA Tel: +90 312 324 61 45 Fax: +90 312 418 42 75 E-posta: yalcin@optima.com.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

 Lingual kısım uzun veya kısa Lingual kısım uzun veya kısa.  Diş dizimi hatası Diş

 Arka alveolar kretler primer basınç alanıdır.  Ön bölge

 Protezde ince,uzun çentik açılarak rahatlatılmalıdır. 

F' kuvveti, maksimum sürtünme kuvvetinden (F m ) küçük olduğu sürece, hem cismi eğik düzlem üzerinde kaymaya zorlayan ve hem de harekete engel olan gerçek sürtünme

 Genel olarak, kadınların üst santral dişleri Genel olarak, kadınların üst santral dişleri erkeklerinkine göre biraz daha.. erkeklerinkine göre biraz daha küçük

 Kombinasyon sendromu üst çene tam dişsiz arkın Kombinasyon sendromu üst çene tam dişsiz arkın karşısında alt çenede Kennedy Sınıf I diş.. karşısında alt

 Psikolojik yada fiziksel olarak sorunlu veya özürlü hastalar.. Hareketli bölümlü protez gerektiren

• Sınıf I: Doğal dişlerin arka Sınıf I: Doğal dişlerin arka tarafında yer alan iki taraflı tarafında yer alan iki taraflı dişsiz sahalar...