FUZÜLİ'NİN POETİKASI
Muhammed Nur DOGAN'
Divan
edebiyatı, dünyanınen zengin ve renkli kültür
kaynaklarındanbes-lenmiş
bir
edebiyattır.
Üç büyük dilin ifade gücünün, bin
yılı aşan
bir tarihi
birı
kimin ve çok
genişbir
coğrafizeminin
hazırladığı, asırlarcasürüp gelen renkli,
canlı
ve hareketli bir sosyal
hayatınengin
kazanımlarınınöncülük
ettiğibu
edebiyat
sahası,zengin
muhtevalı, kalıcılık imtıhanından başarıyla geçınış şaheseriere vücut
verıniştır.Bu
edebiyatın kaynaklarınıçok genel olarak dbrt
başlıkaltmda toplayabiliriz:
1. Dini ve tasavvutl kaynak;
2. Tarih ve sosyal hayat
kaynağı;3. Felsefi ve ilmi kaynak;
4. Estetik
değerlersistemi.
Her toplumun
edebiyatıgibi bizim öz
edebiyatıınızda kendini
doğuran,ona
vücut verip rengini,
tarzını,dünya
görüşüniı oluşturankaynaklara
sıkı sıkıyabağlıdır
ve bir anlamda toplumumuzun kültürünün,
değerlersistemimizin , hayata
ve insana
bakış tarzımızınestetik planda
yansımasıve çiçek
açışıdır.Bu
açıdan bakılıncagörülecektir ki, Divan
şiiri kalıplarıiçerisinde
yazılmışher
şiirin,her beyitin, hatta her
mısranınbu temel kaynaklar ile
sıkı sıkıyabir
bağlantısı vardırve bu kaynaklardan uzak bir
yaklaşımla doğruolarak
anlaşılmaz.Divanlar ve
diğeredebi ürünler sernanttik bütünlükleri içerisinde tahlil
edil-meğe başlandıklarında,yani kültür, psikoloji ve es.tetik kavramlar
sistematiği d<~hilinde
anlaşılınaya çalışıldıklarındagörülecektir ki, eski
şiirimizdeyer alan her
kelimenin, her
kavramınbu bütünlük içerisinde
işgal ettiğibir anlam
alanı vardırve bu kavramlar ait
oldukları seınantıkalan
dışına, yanıanlam
dairelerıninharici ne
çekildiklerinde
canlılıklarını,fonksiyonelliklerini ve
orijınalitelerinikaybederler.
Bu kelime ve
kavramların,içerisinde geçtikleri metinleri n anlam bütünlüklerinden
koparılmadan
tek tek ele
alınarak anlaşılınaya çalışılması, işgalettikleri anlam
da-irelerinin
smırlarınıntesbiti; bir yandan edebiyat denen zihnl
faalıyetinhayat
içe-risindeki
işlevinin tayinıbir yandan da edebiyatta, özellikle
şiirdeorijinalitenin
ortaya
konulması bakımlarındanbenzersiz ip
uçlarıverecektir.
Kanaatiınizce48
MUHAMMED NUR DOGAN
kültur
tarıhinde edebıyatın işgal ettiğionemli
yerın doğruolarak
belirlenmc~ı.eelebi
metınlerınbu çerçeveelen tahlili yolundan
geçmektedır.Dıvan şairleri
bu engin atmosferden
aldıklarıilamlarla her maddi ve manevi
olguya ibret ve tecessüs
nazarıile
bakmışlarve
onlarıbu
edebiyatınestetik
kalıpları
içerisinele
anlayıp,kendi iç
alemlerinınsüzgecinden geçirerek
yansıtmışlarclır.Dı
van
şaırlerıher
dış varlığaedebi bir hassasiyetle
yaklaştıklarıgibi, bizzat
kendilerine,
şiire,sanata, edebiyata da
aynıgözle
bakmasını bilmişler;gerek
çeşitli
risale ve kitaplarda, gerekse divan mukaddimelerinde ve nihayet
şiirinbizzat
içerisinde
şiiri, şairı, edebiyatı,sözü, kalemi,
kağıdı,gazeli, kasideyi, beyti,
belagatı, fesahatı,
v.b.
renklıhayallerin, güçlü ve
mantıklıbenzetmelerin,
kısacaedebi tefekkürün konusu
yapmışlardır.Divan
şairlerininen büyüklerinden biri olan Fuzuli de
şiırve edebiyat
vakıasına
bir
şairve mütefekkir
özelliğiile
yaklaşmışve
baştaTürkçe ve Farsça
Divanlarının
mukaddimelerinde olmak üzere, hemen bütün edebi eserlerinde
şiireve edebiyata dair
düşünceleri nıbize cömertçe
sergilemıştir.Biz
yukarıdada ifade
ettiğimizgibi
Türkçe ve Farsça
Divanlarının mukacidımeierinde yaptığı doğrudan değerlendirmeleri, Divanındayer alan
şiirlerive
Leyltıve Mecnun mesnevisinde
şiir dıli ıleortaya
koyduğu yaklaşımlarınıbir araya
getırip yaptığımıztoplu
değerlendirme sonucunda FQzuli'nin
şiir hakkındakikanaatlerini,
şiirıve
edebiyatıta-nımlamasını, şiir
ve
şıırle ilgilı kavramlarışıırın ıçindekonu
edını~ıni,yani
FCızuli'nin
poetikasınıüç ana
başlık altındaincelemeye
çalıştık.Bunun
bırıncisı, FQzuli'nın şıırı hakkındakıumumi
değerlendırınesı; ikın cısı,kendi
şaırliği, şi ıri ve
eserlerı üzerıncieki şahsi düşüncelerive nihayet
üçi.ıncüsü de
şiır, şairve bunlar ile ilgili
diğerkavramiara
şairgözü ile; yani
şiırve
edebiyata bir
şaırolarak
bakışıdır.Şımdi
bu
hususlarıtek tek ve
sıraile ele
alıp, vereceğimizörneklerle konuyu
aydınlatmaya çalışalım.
Hemen ifade edeyim
kı,Farsça Divanmdan verilecek
örnekler Prof. Dr. Ali Nihat
Tarlan'ınFarsça Divan mukaddimesi tercümesinden
alınmış,
Türkçe Divan
mukaddımesindenverilen örnekler de
tarafımızdansade-leştirılmıştır.
Türkçe beyitlerin nesre
çevirisıde
yıne tarafımızdan yapılmıştır.A. ·Fuzuli'nin
Şiir HakkındakiUmumi Kanaatleri
Her
şairgibi
Fuzull'nınde
şiirve edebiyat
hakkındaumumi kanaatleri
var-dır.Kabul edilmelidir
kı,bu umumi kanaatler
şairi yetiştirenkültürün ve dünya
görüşünün
süzgecinden geçerek
oluşmuştur.Bir anlamda
şairingenelde edebiyat,
özelde de
şiır hakkındakiolumlu veya olumsuz kanaatleri, büyük çapta, sahip
ol-duğu
dünya
görüşünün
bu konudaki
değer
hükmünün ip
uçlarını
verir bize.
İşte
bu
bırinci
bölüm, FQzuli'nin, kültürü ve sahip
olduğu
isHtm!
değerler açısından
şıiri değerlendirmesiniele
almaktadır.1.
Şiir,Fuzuli'ye göre,
inswılı,qıyücelten amaçlar
dnğrultusuveya insan/
tatmtni yolunda
kullamlırsaçok tehlikelidir ve bu yolda
şiiryazan
şairlersonunda
lnisrano
u,~rayacaklardır.Olumsuz gayeler dahilinde
değilde, iman ve salih ame/
doğrultusunda şiiryazanlar bu
kötıiakihete yuvarlanmaktan
kurtulmuşlarve hattel
amaç/anna nail
olmuşlardır.Fuzuli,
Türkçe
Divanı 'nın mukaddımesinde şöyle dıyor:"Haınd-ı
bl-hadd ve
sena-yıbl-add ol
mutekellıın-ınutk-aferlne
kı, set'Ine-ıuııııııld-ı sukkan-ı bı
har u
buhur-ı nazım teınevvuc-ı ıstığrak-ıve 'ş-şuar/iu
yettebıuhumu'l-~;avün
'da
ıııustağrak-ı gırdab-ı hırnıan ıtıııı~ ıken, sılsıle-ı ıstısna-ılllelle::lne amenu
bırakıp ~uara-yı ıslamı sahlh ll salını salııl-ıneciita
çekını~
...
1 "Gorulduğu gibı, burada Fuzull
Kur'an-t
Kerim'ın ~ıir ve şaırler hakkındaki beyanınabütumi ile katılnıakta ve şıırın insani', iman] ve ahiakl gayeler doğrultu
sunda
yazılması gereğını ıfade etmektedir. Tabii bu sınırlandırma zannedıldığigıbi ~ıırı
ve
edebiyatı ıdeolojikve dini' alana hapsetme
olmayıp, şiirin insanlığı az-dıran, ferdi ve topluımı ifsat eden, onu mevhum bır takını güçler adına yönlendırip kendi kendine
yabancılaştıranbir tarzda
kullanılmasınınreddedilmesi
anla-mındadır.
Kur'an'da
dışlanan şiir,hayata ve insana ait güzellikleri
yansıtan,insan
düşüncesınİn u lv! alemlerde kanatlanışı, bır anlamda Allah'ın insana kendiruhun-dan
i.ıfledığı yaratıcılık üzelliğinin gi.ızellikler sahasında çiçek açışı anlamındakişıır değil, insanıntelkineve propagandanın zararlı etkilerıne açık
yönünü
kullana-rak
yazılanve onun
üzerınde adeta büyü etkisi bırakan, şairine de haksız bazıstatüler sağlayıp bireyı ve toplumu daemonik (şeytan]) alana çeken
şiirdir. Tarih,ilfılıl valıyın aydınlatmasından
uzun süre
malırum kalmış calıilltoplumlarda
şiirinve
şairın ustlendiğibu etkili rolün
canlı tanığıdır.Daima. hakim güçlerin
yanındave emrinde bulunmaya zorlanan
şıirve
şair, insanlığın yucelnıesiyolunda çok
olumlu roller ustlenirken
insanıistismar etme yolunda
kullanıldığında yıkıcı bırunsur da
olabilnıiştir.Aynı doğrultuda
olmak üzere, Fuzuli', Hz.
Muhammed'ın şıınn ve şairın buolumsuz
ımajından uzak (beri') olması lıususiyeti üzerınde durmuşve ama onun
şiir hakkındakı
Iltifatkar sozleri ile de
şıirive
şairın değerint yücelttiğinıifade
et-miştir.Fuzuli'
Turkçe
Divanı'nın mukaddımesinde şöyle dıyor:" .. ve
durGel-ı na-ıııa'dGdol
ınulıatab-ı kelam-ı mu'cı,1,-t nıziima kı, hınGn-ı~ı'rı mazmGn-ı Venıc! allemnc!hu'ş-şi're
vema yenhaki
le/ı, ınerdıJd-ı tabayı' kılını~ ıken, lısan-ı hıkınet-beyanılnne
mine'ş-şi'rıle
hıkme takrlr-ıdıl-"Son,uz hamd ve
sayısızovgu o, nutku yaratan
Mutekellım'c(AIIah'a) olsun
kı, nazımdenızlerının uınıd gcınıw1ı '~'aırler, hwılaruı arlw.wıa
hep ze11k
11eefZience
araı·an,1·a,1·kmlar ve
azgtn!w
duşetler' (
ayetının ~aırlcrc)olum
(getıren) dalgalanması esnasında unıılsızlıkve
mahrumıyct gırdabında
batmaya mahkum
ctınış ıken.'Ama,
ımwıeden/o
muste.IIW ' nncırını salıp lslfıın şaırlerını sahıhve
salıın bır şckıldc kurtulu~ sahılıııc çekınış"
50
MUHAMMED NUR DOGAN
pezlrıyle makbul-ı kulGb-ı elıl-ıhal
ıtmışve
senii-yıbl-payiin u
bl-rıyiiol
kafıye-ı nazm-ı enbıyaya kı, adem-ı ıltıfiitları ıle rutbe-ı şı'r paye-ı ıhiinetten kalmış ıken sılsıle-ı sa'adet-ıntisab-ı şerıflerı ıle fı'l-cumle derece-ı ı 'tıbiira yetmış
Ol
dur-ı durc-ıEne efsah
kı hıkmet dayesı Şı'r şehdıyle !eb-ı can-perverınter
kılrnanıış Şı'r bır zlverdıramma
bız gıbı nakıslaraOl
kı kanııldır anı muhtac-ı zlver kılmanıış2"
Bilindiği
gibi Hz. Muhammed
şiirinve
şairinçok itibarda
olduğu, şiirin ha-yatın ayrılmazbir
parçasıolarak kabul
edildiği, şairlere kutsallıkizafe
edildiği(çünkü her
şairinbir cini
bulunduğunave
şiirsel ithamın şairlerebucinlerce
veril-diğine inanılıyordu), şiirinbu özelliklerle de adeta insan üstü bir alana
taşındığı·bir
topluında yetişmişve o topluma elçi olarak gürevlendi
rilmiştir.Kur'an-t
Ke-rim,
adeta
şiirinve
şaırlerininsan
topluluklarıüzerindeki bu
baştan çıkarıcıetki-sini geçersiz
kılarcasına, erişilmezbir belagat ve fesahat mucizesi ile
gelmişve bu
özelliği
ile de cahiliye
şairlerınİ susturmuştur.Bu sebeple, Hz. Muhammed
haya-tındahiç bir zaman
şiirsöylemeyerek,
getirdiği vahiylerı şiir şaibesi altında bırakınaktan
uzak
durınuştur.Buna
rağmen Kur'an'ın akıllarıdurduran kelam
mucızesi karşısındaadeta
şaşkınlığa düşen ıniışrikleryine de Hz.
Muhamıned'i şairlikle suçlamışlarve onun Allah'tan
gelmişilahi bir mesaj
olduğu gerçeğimteslim etmekten
kaçınmışlardır.2.
Fuzuti'ye göre,
şiir kahiliyeti insana Allah tarafından ezelde hağtşlanmışttr
ve O'nun
yardımi olmaksızında kusursuz
şiirsöylenemez:
Zıhl Sanı' kı leviı-ı
cana
kılk-ı lıusn-ı tevfikıEzelden
ıktıza-yı nazın-ıcan-perver rakam
kılmış Kemal-ı şı'r kesbı nıunıkınolmaz
bl-nıededandan
Ana
ınınnet kı tab'-ı nazrn lutf etnıış kerem kılrnış3
2
Ve
nazmıve
nızanıı nıucızeolan
keli\.nıın (Kur'an'ın) muhatabı(olan Hz
Muhaınmed)e sayısızovgu ve
selanıolsun
kı,'B
ız ona şur oğretmedik, bıı onagerekme::: de '
(ayetı)nın anlamı şıır hunerlcrını ınsan tabıatının rcddettığı bır şeyhaline
gelırdığıhalde, onun
hıkmetlcr
saçan
dılı,gonle
hoşgelen
'Şıır !uç şııphe.1ız, hıkmettendır'hükmü ile hal
ehlıınsanların gönullerının
makbulu
yapmışve sonsuz ve
rıyasızovgu o
nebıler nazmınınkafıyesı
(olan Hz Muhammed)e olsun
kı, iltıfat buyurmadıkları ıçın şıır rutbesı ılıanelpayesinde
kalmış ıken,(bu) mübarek (sozunun)
zıncıri ılebutünu
ıle ıtıbar derecesıne yukselmış.
Kıt'a
O
'Ben en
fasılıuıızmı' hakkasının ıncısı kı,h
ıkınet dadısı şıır balı ıleonun can
bağışlayan dudağıııı ısialmamıştır Şıır hırsustur, ama
hızım gıbı eksıkler ıçınO
kı, mukeınmeldır,onu (bu) suse muhtac
kılımıınıştır"(ae,s3)
3
"Allah ne yuee
bır yaratıcı (hıkmetlı bır sanatki\.r)dır kı,can
levhasına yaıdımınınguzel
kalemı,
ezelden. can
bağışlayan nazım ıhtiyacını yazmıştırO'nun
yardımı olmaksızınmükemmel, kusursuz
şıırsoylemek
ınumkurıolmaz O'na
ınınnet kı. ınsananazm
tabıatılutf
etmışve kerem
kılmı~tır(ae,s2)
Allah
'ıninsana bu
bağışı,O'nun en yüce ve
erişilmezbir san 'atkar
oluşundandır. Gökler ve yer deSani'-i hakim olan Allah'ın sonsuz sanatının
küçük birer
nişanesidir:
Sun'un
eyvanında bır kandildırntih asuman
San'atın dibacesınde bır
varak
ruy-ızemin4
İnsanı eşref-i
mahlukat olarak yaratan Allah, ona kendi ruhundan
liflemiş,
yani insana kendi
sıfatlarından c0lıs-nk
küçük nispette de olsa
bazıözellikler
ba-ğışlamıştır. işitmek,
görmek, kudret, kuvvet, kelam, ilim, icad, merhamet, sevgi,
gazap, ihsan, lütuf, cömertlik v.b. Allah için
düşünüldüğünde mutlaklıkifade
eden, ancak insan için
düşünüldüğünde
izatl anlam
taşıyan sıfatlardır. İş'te
san'at
(ve tabii olarak nazm) da
Allah'ıninsan
oğlunakendi
sıfatlarındanbiri olan
"sa-ni"'
sıfatınınbir küçük tecellisi olarak
bağışladığıözelliklerdendir.
3. Fuzull'ye göre
Allah mevzun ketama (ölçülü ve düzgün söze) önem
vermiş ve insan oğlunugüzel ve ölçülü sözden hoşlanan
bir tabiatta
yaratmıştır.Yine Allah, Kur'an
'ın başınatae gihi, Besmete 'yi koyarak
i
rf an ve id rak
sahiple-rinin kalplerine
mevzwı(vezinli, düzgün)
ketanısevgisini
yerleştirmiştir:" ... ve
sıpas-ı bl-kıyasol
nazım-ıasuman u zemine
kım, besmete-ı nazmın efser-ı fark-ıFurkan
edıp mezra'a-ı kulUb-ı ehl-ı ırfanu
ıdrake nıhal-ımeveddet-ı kelam-ı
mevzun
dıkmışve
mahzen-ıesrar
kılmış5"4. Güzel sözün ve
şiirin insana ve topluma sağladığı bir takımpratikfayda-lar da vardır. Bunpratikfayda-ların
birincisi,
insanınherhangi bir masrafa girmeden,
şiirsa-yesinde gönlünün türlü türlü
neşe ve sevince dalması; ikincisi, şiirin, yazarının adını kalıcı kilması ve nihayet üçüncüsü de şiirin okuyucu/ara sağladığızevk ve
çoşku...
Fuzull,
Farsça Divanı'nın
mukaddimesinde bu
düşüncelerini şöyledile
getirir:
"Bır kımse ıyice duşununce,
derhal anlar ki, guzel sozun guzel
hasselerı vardır. Birıncısı,onu soyleyen
kımsehiç
bırpara sarf etmeden,
bırzarar gormeden,
gonlıi
turlu
ti.ırluferah ve zevk duyar;
ıkıncısı, şıır yazanın adıalem
sahıfesındealebl olarak
kalır; uçuncusi.ı,
o
şıır başkalarına
da zevk ve
şev
k
verır6".
Yine Fuzull
aynımukaddimede yer alan bir
şiirindede benzer
doğrultudabir
değerlendirmedebulunur:
4
5
(ı
Dokuz gok,
s~nın kudretının koşkundebir
kandıldir, yeryı.izu ıse, sanatınınon sozunde
bır yapraktır(Fuzulı,
Leyla
ıleMecnun,
Hz N H Onan,
Maarıf Basımevı,Istanbul 1956, s 13, 102
byt)
"O goklerin ve
yerın
duzenınıkuran (AIIah)a
bcnzersız,olçusuz
şukurlerolsun
kı, nazmınııı besmelesinı Kur'an'ın başınatae yaprak
ırfanve
ıdrak sahıplerının kalplerının toprağınaolçulu, duzgun soz
sevgısı fıdanını dıkmışve
sırlar mahzcnı kılmış"
(
Kullıvat-ı Dmın-ı Fuzıllı,s
2)AN Tarlan (tcrc ),
Fuzıılı Dıvam Şer/u,Kultur ve
Turrızm Bakanlığı yayınları,Ankara
1985, C 1 s,4
52
MUHAMMED NUR DOGAN
"Cıhanda bakı bırzevk ve sLin}r
şarabınıancak
şıır sakısisunar
7 ".S.
Ştir haşb lmşuwlnr ilimdir ve insm1111
olgunh(~unun, mukemmelli,~inin!Jir sonucudur. Bunu u/rak edemeyenler zevk ehli olmayan, hisleri
gelişmemişin-smılanb
r.
"Şıır soyleyebılnıek
ele
kendı başına ayrı bır ılııııdırve kemal
nevderındençok
ıtıbardaolan
bır şubedırBunu
ınkaredenler, onun
;:evkıneerışeıneyenler
veya
şıır soyleınesıııı beceremeyenlerdır
8"
6.
Şilrgerçekten guzeldir; ancak
1\'itrle
meşguliyet,dikkat edilmezse, insam
ilim yolunda kazançlar elde etmekten alikoyucu bir unsur olabilir.
Fuzull bu
düşüncesınıyine
Farsça Divalll
'nın mukacldinıesınde şıire başlayışıııın macerasını anlatırken şöyledile getirir·
"Henu;: çocuktum Dunyada olup
bıtenlere ıbretgozu
ıle bakıyordum Marıfetler
dılberını kendıme sevgılı edınmıştıın.Bu
sevgılıın ıle sevışırkenba;:en
yaratılışıında gıLiı
olan
lıararetlı ıhtırasve
aşk, ıstıdaclıının karşısına şıır sevgısı kapılarını açardıFakat
ılıınve
ırfan kazanınaya karşı duyduğum alfıkave
gayret
benıbundan
ınenederdı Şıır hakıkaten guzelclır Lfıkın ınsanı ılııııkazanınaktan alıkoyarsa
o zaman
ış cleğışır
"9Fuzull'nın
bu sozlerinden
çıkarılacaksonuçlardan biri de, onun
şiirın kay-nağı hakkındakikanaatidir
Görüldüğü gıbi,Fuzull'ye güre
şiırin kaynağı, yanıtı lışta gızlıolan
hararetlı ihtırasve
aşktır.Gonlün
derınlıklerinde gızlıolan bu
ihtırasve
aşk, istıdadın karşısın şiir kapılarınıaçar.
7.
\S'iir hir sevdodtr,
t!ıtirasve
aşkton do,~orAncok IJU sevda i/un ve irf(l/7 ilc
süs!enmeli.
zengın/eşiinimelive
kuvvetlendirılmeliLhrZiru
ilimsız şiir,temelsiz
hir duvar
gıbıdirve
yıneilimden yoksun
ştir, rulısu::beden gibi canstz, hareket,\ i::
ve revnakstzclir.
7
R
l)Fuzull bu
duşuncelerinı şöyledile
getırır:"Zaman zaman
sevda-yı ~ı'r ef'alıme gillıb clu~upve gurüh gurüh
Leyll-ve~lerMecnün
gıbı ıstıma'-ı şı'r ıçın başıımı uşup, şaırlığıınmukarrer oldu ve
fıvfıze ı nazınıın ıle fılemlerdoldu ve
şohret-ıtam buldu
Beyt
Tabı'at şohre-ı şehr olmağa nıeyl-ı teınam ettı
Ne
pınhfın eyleyenısevcia
benı rusva-yı 'fırıı ettı.Bu hale
mukarın nıe~şata-ı hımınetıınreva
gormedı kı nıuhadclere-ı husn-ınannıın piı·fıye-ı nıa'arıften
hfill
ınınassa-tdehrcle
cılve kılave
sarraf-ııstı'dad-ı uluvv-ı rıf'atım rıza
vermedt
kı rışte-ı sılk-ı şı'rım cevfıhır-ı ılınıdenari
gerelen-bend-ıalem ola.
Zıra kı ılm~ız şı'r esfısıyok cilvar
gıbıolur ve
esassız
cilvar gayette
bi-ı'tıbarolur
Paye-ı şı'rımı hılye-ı ılınden ınu'arrü olmağı ınGcıb-ı ıhfınet bılıpve
ılmsız şı'rden küleb-ıbl-ruh
gıbıteneffur
kılıp,oe,ay
il (' '
s 3
bır ıııuddet nakd-ı lıayatıııı sarf-ı ıktısüb-ı funiln-ı ılnı-ı
akli ve nakil ve
hasıl-ıoınrunı bezl-ı ıktıba~-ı fevüıd-ı lııkeınl
ve
heııdc~l kılmağın ınurilr ıle leall-ı esnüt-ı lıuııerdeıı ~iihıd-ı na7nııına pıriiyelermurettcb
kıldımve tedrlcle
tetebbu'-ı ehiidı~
u telasir
ıdup fa;:llet-ı ~ı're me7enınıet ısnfıclı ııakz-ı hıııımetoldığının lı akıkatın bıldıııı lO"
Gori.ılduğu gıbı, Fuzull'ye göre ılı m, şıırı ayakta tutan bır tenıeldır, onu
kuv-vetlendırır,
susler,
kalıcı kılarve
ebedılcştırır. Yanı ılım, şıirin bır nevı gıdasıdır.Turkçe
Divw11'nın ınukaddımesınden iktibas edılen bu pasa.ı bize eskı şıırınıızın kaynakları hakkındada onemlı bilgıler vermektedır. Fuzull'ye göre bütı.in
akli ve
nakli fenler,
hıkmet
ve hendese,
hadıs, tefsır
v.b.
İslami ilıınler, şıire
hayat veren
bılgi kaynaklarıdır.8. Fuzull'ye gcire,
11tinn astl sermayesi
derttır;gmzlunde
l';:dırap,dert
hu-lun.mrıyun.ci !fe
rıyarali olmoyan
insanın şiirıtat ve zevkten uzak olur.
/zdırapve
dert
şiirietkili ktlar
Fuzull bu
kanaatlerıne kendı kendınc yaptığı bir ıç muhasebesi sonucunda ulaşır. Neşe, şarap ve padışahların ılgısinın ~iırin ortaya çıkışına nıüsaıt bır zemınoluşturduğuna ınanan Fuzull'nın bır yanına, odasına girıp
kendisine
nasıhatlarve-ren
bır dosta benzettığı ve ~i ir soylcıneğe ımıvaffakiyet kımlığı ilc karşısına dıkılen dığer yanı, sultanlarla nıusahabetin, şarabııı, eğlence ve mal mülk düşkunlüğı.iminşıır ıçın bır
afet
olduğunu hatırlatırve
şbyleder·
Sen bu
nıılınet besıfrınde nıesakkatsutu
ıle be~lenmısve
buranııısuyu ve
havası ıle yetı~ıp buy~ı~ıu~suıı Bılıyorunı kı
'ien
derılı y:ıratılını~sııı
Dert
ı'ie
~aırlığırı ~ermaye~ ıdır Şaır
olmak
ıçınzevk ve safa
lanıııdıı,deme, dertten
balıset kı, ~ıır yarı~ırıda ımı~abakayı k;ı;:aııarı derttır
1 O
"Zanıaıı zaman ~ııı tuıkw.u uavranı~larınıa galıp gelerek. bolu k bolu k Lcylfı yu;lulcr ~ı ı ı
dııılcıııck ıçın b<ı~ınıa u~u~ıu. (boylelıklc) ~aırlığıııı
karar buldu ve
~ıırınıınunu
ıle 51cnılcıdoldu ve
tanı bır ~olııcıbuldu
Bey
ıTahı<tt,
bulun
~clırın dılınc duşmeye tanı anlamı ıle nıycılcııdıNe
gıt:lcycyını. ıuıku bcııı fılcmc ru,vfıy cıııBu
clunınıauygun olarak.
lıınınıcıınıırı ınc~şaıası (gelııısuslcycn
kadını).reva
gornıedı kı ~ıırınıınguzcl
gelını bılgıve
kultur susu
ıle suslcnnıcdcn ~:aııı<ııı koltuğuncia ar;-ı cnd<~ııı clsııı.ve yucc
nııhclı ıstıLiadımın sarrarı rat:ı olmadı k.ı şıııııııın qıckten yapılıııı~ gerdanlık ıplığı ılım nıuccvlıcrlcıındcnyoksun olarak
alcınınboynuna
a<,ılını~ohun
Zıra kı ılınısıl ~ıır. ıcnıclsız duvaı gıhıolur ve
temelsıl duvaı ı-,cgayet
ılıhaı-,ıt:olur
Şıırınıııı payc-,ının ılını .cıynctındcnyobun
olmasını haksızlıkolarak
hılıp. bır ıııuddct hayalımın ııakclııııakli
ve
nakllılıııılcıın k<v:anılmasınd sdıl cdqı oınrunıunlıasılalını hıkınctve hendese
k,ı.cançlaıı cdınıııck ıçın lıarcadığııııd<ın. gıdcıck. çc~ıtlıhuner
ıncılerındcıı na;nıımııı gu;clıııc suslcı dlliTnlcdııııve
yava~ yava~ lıadısve
lchır hakkında cıral'lı bılgı cdııııp. ~ıır crdcınınc kınc~nc~cak ı~ gonı ıle baı..ınaııın lııııııııct yobunluğıı olduğu gcrçcğınc ula~tım"54
MUHAMMED NUR DOGAN
ŞiirGonlunde
bır derdıbulunmayan,
cığerı yaralıolmayan
ınsanın şıırınde.tat
vardırzannetme. Zevk ve safa, huzur ve rahat
şıırezevk vermez.
Asıl,ızdırabın doğurduğu şıır muessır
olur
ll"9. Fuzull
ilgi ve talebin şiire geçerlilik verdiğine ve onun değerini artırdığına
inanmaktadır.Ona göre,
eğer şiirin kıymeti bilinseydi şairlerdaha nice nice gizli
şiir
hazineleri
açığa çıkarırlardı. Şairimiz,Leyla ve Mecnun
mesnevisinin sonunda
vefalıinsanlardan özür dilerne
kısmındahasetçekenlere ve
şiirini beğenmeyenleresesienirken bu
düşüncelerini şöyledile getirir:
Insaf ver ey hasfid
ınsafTa'n etme
kı cevherın değılsaf
Ahvalımıgör harab u muztar
Endfih-ızernaneden mukedder
Soz
da'iresı değılbu ahval
Insaf bana
kımolmazam !al
Benden tama' etme
fıkr-ısaib
Ahvalımedirsozüm
münasıb Azdırdeme
cevher-ı safasın Bırsor
kıne
verdıler bahasın Bıllahger
olaydıbir harldar
Bın genc-ı nıhan kılurdum ızhar121 O.
Fuzull,
şiir hakkında yaptığıumumi
değerlendirmeler yanında şiirin çe-şitlinevileri
hakkındada bir
takımkanaatler ileri
sürmüştür.Bu kanaatler
arasındamesela gazel
hakkındaki görüşlerioldukça ilgi çekicidir.
Şairimiz Farsçave
Türkçe
Divanlannınönsözlerinde, tezatiada süslü ruh halinin bir
yansımasıolarak
bnce gazel
hakkındaövgü dolu ifadeler
kullanmış,hemen
arkasındangazeli pek
fazla önemsemeyen, buna
karşılıkkaside ve muamma türlerini mühimseyen
gö-rüşlerileri
sürmüştür.alır:
Mesela
Türkçe Divan
mukaddimesinde gazeliçin
şuövgü dolu
mısralaryer
Kıt'a
Gazeldır safa-bahş-ı
ehl-i nazar
Gazeldır gul-ı bfisıtan-ıhuner
1 1 A N Tarlan, a e, s 5
12
"İnsaf et ey kıskanç ın saf! Cevherın saf değ ıl, dıyerek beni kınama
1Harap ve çaresiz, tali h
ın
sıkıntısı ıle kederlenmış halımi gbr .
Bu hal soz
ıle anlatılacak bırhal
değıldır, ınsafet bana,
çiınkıi
ben
dılsız değılımBenden
ısabetli fikır ısteme, soziım halımeuygundur
Saflığının miıcevherı azdır,deme, bir sor
kı,acaba
karşılıkolarak ne verdiler. Allah
bilır kı, eğer bır alıcı olsaydı,ortaya bin gizli
hazıne çıkarırdım"Gazal-i gazel
saydıasan
değılGazel
munkırı ehl-ı ırfan değılGazel
bıldırır şiiırın kudretınGazel
artırır nazımın şohretınGonul
gerçı eş'araçok resm var
Gazel
resınınet cumleden
ıhtıyar Kıher
mahfelın zinetıdırgazel
Hıred-mendler san'atıdır
gazel
Gazel de
kı meşhur-ıdevran ola
Okumak da yazmak da asan ola
ı3
Bunun
yanında,yine
aynı mukaddımedegazel cüz'iyyat
(ehemmiyetsız, de-ğersız,ufak tefek
şey)olarak tarif
edilmişvegazelyazmak için vaktin ziyan
edılmemesi
gerektiğiifade
edilmiştir:" ... Amma
ıktıza-yızernan
kemiil-ı ıstığnayaruhsat vermed
ı kı sarraf-ı hıred
nakd-ı evkatı sarf-ı tesanıf-ı
mu'tebere etmekte
ıkenbu
cuz'ıyyata zayıede ve
şahbaz-ı tabıat
muazzam saydlar
gozedır ıken bırmuhtasar
şıkar ardınca gıde;na-çar
malımıl-ı ltıbarımdabu
ılave lazımdır dıyu zernan-ı tulfulıyyetimde sildırolup,
muteferrıkolan gazellerden
bırmuhtasar
dıvancem' etmek
salahıngordum .. "l4
Yine
Farsça Divan
ınukaddimesindekaside,
ınuammavegazel ile ilgili
şugörüşlere rastlanır:
13
" ...
Lakınkolay
anlaşılmazbir
uslı1bave mazmun
ıncelığine karşı yaratılı şımda bır sevgı vardır.Bunun
ıçın kalemım ciaıma kasıdeve muammaya
meyledıyordu
Gazel yazmak
hatırıma gelmıyordu.Çtinku gazel,
aşıkıngonul
derdinı şefkatlı sevgılısıne açmasıveya
ma'şukun kendı halını sadık aşıkına bıldırmesı ıçın yazılır.Bu alaka
ıseyeni
yetışengençler
arasındaveya
temız yureklı
gençlerle
arkadaşlık etmenın verdığızevk ve heyecan
ıleolur
Gazel uslubunda muphem mazmunlar,
muğlak lafızlar kımseye bırheyecan
vermez.
Gazelın kendınemahsus
bır dılıve muayyen bir kelime
aleınıvardır 1
5".
Kıt'a
Gozde
ınsanları eğlcndıren. gazeldır Gazeldırhuner
bahçesınıngulu
Gazel
alıusunuavlamak kolay
değıldırve
gazelın değerını ınkareden
ırfan clılı sayılmaz Şaırın kudretınıgazel
bıldırır Şaırın şahretını artıranda
gazeldırEy gonul,
gcrçı şıır ıçınçok
şekıl vardır,ama sen
hepsının arasından gazelıseç
Çunku her
mcclısınsusudur gazel
Akıllılar sanatıdırgazel Oyle
g<ızelde
kı. dılierden duşmczolsun,
okumasıda
yazmasıda kolay olsun
(Kullıyat-ı Dıvan-ı
FuzGII, s 6)
14 "Ama
zamanın gerektırdığı şeyler
tam
bır ıstığnaya fırsat
vermedt
kı, akıl sarrafı vakıt
nakdını ıtıbarlı
eserler
ıçınharcamakla
ıkenbu
onemsız şeye(gazel yazmaya)
harcamasın ve
tabıat doğanı
buyuk avlar gozlemekte
ıken bırkuçuk ev
ardınca gıtmcsın Çaresız ılıbarının mahmılındebu
ılavede
lfızımdır, dıyerckçocukluk
zamanımdaortaya
çıkmışolan tck tck
gazellerden
bır kısa dıvan toplamanınuygun
olacağını duşundum"(a e,
ayn yr)
56
MUHAMMED NUR DOGAN
1
O.
Şıırile
ilgılı değerlendırmeler,tahliller ve tenkitler
yapanlarınmutlaka
şıırzevkinden haberdar
olmalarıgerekir; bu zevkten mahrum
olanların, şiiri bılmeyen ve
yaşamayanların şairleriuluorta
kınamaları yanlıştır:Kıt'a
Şı'ır
zevkmelen olmayan agah
Ehl-ı nazmımezemmet
eyleyesınKendı cehlıne ı'tıraf etsın
Her keramata
sıhr soyleınesin16
B. Fuzuli'nin Kendi
Şairliği, Şiirive Eserleri
Hakkındaki DeğerlendirmesiFuzull
şiir hakkındakibu umumi' kanaatlerinin
dışında,bizzat kendi
şaırliğı, yetiştiğimuhit, bu muhitin
şiirinin oluşumundakietkisi, beklentileri, hayal
kırıklıkları, çeşitlı nazım şekillerive
yazdığı şıırlerve
Divam
hakkındada bir
takım değerlendirmelerde bulunmuştur.Bir Divan
şairınİnDivan
şiirıneve
şairine yaklaşımının önemlı ipuçlarını bulacağımızbu
değerlendirmeleri şoylecesıralayabiliriz:
1.
Fuzııll, şiirsevgisinin kendisine ezelden
hağ1şlanmış olduğunainonmok-tad!r.
Şairimizbunu
Türkçe
Divam'nın mukaddımesincle şöyledile getirmektedir·
"Benıın
ki
sahıfe-ı cıbılletımde bidayet-ı n1t-ıezelden
kılk-ıkaza
harf-ı ımılıabbet-t
nazm rakam
kılmış ıdıve
hadika-ı lıılkatııncle bıdayet-ı tıtratdantohm-ı nıeveddet-ı mevzunıyyet ekılnıış ıdı17"
Fuzull
yıne bu
cimıleelenolmak Li zere,
Allah
'ın ıradesi ve
yordımı ıle ncızunve nesre hokimiyetin kendisine
boğışlandığına, artıksôz ülkesinin
podişahtolma
sırasınmkendisine
fieldiğine inanmaktadır.Bu yoldaki sözleri Fuzull, ona bu
ko-nuda
bazı telkınlerdeve nasihatlarda bulunan muhayyel bir dosta söyletmektedir:
"Bır
gun
bır nıgar-ı muşgln-hat kı, dane-ı halıne muşg-ıHoten demek hata
ıdıve
zulfı reşkınclen nafe-ı Tatar'ın ruzgarıkara
ıdı, serv-ırevan
gıbılımıman bıraman
ben
uftadesıne saye-ımerhamet
saldıve
şırın şırın kelımatla hatınınsorup gonlum
aldı. Esna-yı nıulıaveretve
h'in-ı ınusahabette eyıttı kı·Ey
şukufe-ı busıtan-ıfesahat ve ey
sebze-ı nevbahar-ı husn-ı ıbaret, lı'llalıılıaınd ırade-ı tevfik-ı
subhan! ve
mqıyyet-ı te'yıd-ıRabban1
ıııenıalık-ıhtmın-ı nazın
ll nesr
teslılrınsana
ınuyesser etmıştırve
nevbet-ı rıyasct-ıekalım-ı
suhan
tedrıc ılesana
yetınıştır. EgerçıArab'da ve
Acenı'deve
Turk'de yegane
kaınıllerçoktur. amma sen
gıbı cem'-ı lısana kadır caıııı'-ıfunun-ı naznı
ll nesr yoktur18"
· · ·-16
Kıt'aŞıır zcvkınden
anlamayanlar
şaırlcrı tenkıl etıncsınlcr, htııılar kendı cahıllıklerırıı ttıralctsınlcr
de, her
kerfıınete sıhır deıııcsırıler( a e .
s
5)
17 "Benim
yaradılı~ıınırı sahıfesırıde
kaza
kaleını
ezelden
berı ~ıır (rıazın) scvg:ısı yazı,ırıı
yazını~lıve
tabıatıının hahçcsındeolçllluluk,
guzellık 'cvgısıtohumu
ekılnıı~ ıdı"(Kullıyat-ı Dıvan-ı
Fu/.ull. s 4)
1 X
"Bır
gun
karayağız
h
ır
guzcl
-kı. tıen'ırıe
Hoten
ınıskı
demek
lıata
olurdu ve
saçının kokmurıu
kıskandığınclanTatar
ını,kının talıhı kararınıştı-yuruyen
scrvı gıbı salımı salınahen
du~ku-2 Fuzull omru boyunca
doğduğutopraklardan
dı~arı çıkaınanıı~.çok
ıstediğı
halde
Osmanlı ulkesının payıtahtını, dığerkültur
merkezlerını gezıp dola~arak oralardan
~ıirve hikmet
buketlerı derenıemı~tır. Şaırıınız bırtaraftan bu
du-rumdan
şıkayetetmekte,
dığer yarıdanda bunun
oııeııılı bır eksıklık sayılanıayacağını, zıra yaşanun
topmklorm itihomun
kişininistid(lf ve
kabi!tvetuıio/umsu::
von-de fazla etkilemivece!fini,
calıillenn,haynu/tr ulke in.1ant olmakla
İlihorkozunomu-yaccıjft
gibi, bilgili l!J.mn/ann da çollcrde durmakta
va!ıştve medeniyetsiz
sayt!nw-suıttı düşıinulcmiyeu',~itu apk yureklilikle ifade etmektedir:
"Ummlcldır kı, aslıab-ı
tesahat ve
erbab-ıbelagat
mu~ahedeve mutalaa
kıldıkta ınen~e
ve
ınevlıdıın Irak-ıArab olup,
temaml-ı onıruıııdegayr
ıneınleketlereseyahat
kılınadığımdan vakıtolclukta bu
ılletı mucıb-ı ~ukut-ıı'tıbar bılıneyeler
ve
malıallu
makamımagore
rutbe-ı ıstı'daclıına hakareılenazar
kılmayalar. Zıra ı'tıbar-ıvatan
ıstı'dad-ızata
tc'sıretme;, ve toprakda
yatınakla tılaclan cıla gıtınez,ne
ehl-ı bıladolmakla
ııadan sahıb-kabulolur
ve ne beyabaniarda dunnakla dana
kabul-ı vahşet kılur19"Bu
sôzleriııhemen
ardından, şairımiztekrar
şıırlerındeRum ve Tatar
edıbve
şaırlerinınelfaz ve ibarelerinden bezek
bulunmaması,eserlerinin o memleketleri n
latifelerıve
darbımesellerınden süslenınemiş olması sebebıyleozür beyan etmekte
ve yine bunun
bnemlı bır eksiklık sayı lamayacağı nı, zıraher ülke
şairlerinın dığer ülkelerınariyet (ödünç)
sayılabilecekmazmun,
ıbare, latıfeve
darbımesellerınıkullanınasının şart
da
olmadığınıve adeta
şiirve
edebiyatın ne~vLineınasına ımısait
topraklarıgezip
goreınenıiş, sultanların ılgısinemazhar
olaımıını~ bulunmanın kendısınde uyarıdırdığı eziklıkve
ısyanduygusu
ılebutun
bunları kuçuınscınekleve bu sefer
~ıırıniyücelten
şeyınKerbela
toprağının bereketı olduğunu ılerı sur-mektedır;"Tcvakku' budur,
unıunıen chalı-ı ı1.zu
ı'tıbardan,hususcn
buleğa-yıRum u
tusclıa-yı
Tatar'dan
kı,egcr
şahıd-ı husn-ı ıbarctııııdeol
dıyarıııelffv u
ıbarctlcrındcn zıvcr
olmasa ve
muhaclclcre-ı na~:mımol
mulklcrın lctaıfu
darbımcsellerındcnzlb
bulınasa,bu
da'lyı ma'!Lırbuyuralar
Zıraher
mulkuıı ehlıne arıycttenar gelur ve her
taıtedeher ne
kıvar
ıse tetcbbu-ı ağyarınıucıb-ı
gayret
bılıpbu
dıyarın ıstılabatıgayrc makdur olmamak
ozrhalıııııızııunc
merhamet
g:olgcsı ;,aldıve
tatlı tatlı;,ozlerlc
hatırıını;,orup
gonluınu aldı Koııu~ıııave
sohbet
esnasında declı kıEy fesahat
hostarııııırı çıı;eğıve ey guzel sozler
ılkbaharının ~'lıneııı,hamd olsun
kı, Allah'ın yardımıve
de;,teğı na~ıınve
ııe;,ır sanatları ulkc;,ıııııı hakınııyctıııısana
ımıye"er etnıı~lııve
;,o~u
lkesının rcıslığı ;,ırası artık yava~ y,ıva~;,ana
gclmı~lıı Gcı~:ıAraplar, Acemler ve
Turkleı arasında qsız kanııllerçoktur, ama
senın gıbı soZLııı guzclımtoplanıaya kadıı nazıın ve ııcsır sanatları ustası yoktu ı"
(a e,
s
5)19
"Uınıclıın ~udur kı,
fe;,ahat ve hclilgal
sahıplerı ıyı duşuııup araştırarak cloğduğum
ve
yetıştığım ycrın Irak-ı Aralı olduğunu
ve butun
oııırunıboyunca
ba~ka ulkcleıe ;,eyalıat etmedığıını oğrendıklerıııde,bu
ılletı ılıhar du~uıuCLı bır şey bılınc;,ııılerve
ycı ıınc yurdunıagore
kahılıyetııııın deıccc-,ıııc haıaretle bakmasınlar Zıra vataııııı ılıbarı kı~ının ıtıbarıııa te;,ıretme/ ve toprakda yatın;ıkla yaldızdaıı parlaklık gılıne~, ne
~clıırlı olmakla bılgısız kı~ı kabuledılen bırı-;ı
olur,
ııcde
bılgı! ı kı~ıçollcrde
duıcluğu ıçın vah~ı ;,ayılır" (il (' . ' (ı)58
MUHAMMED NUR DOGAN
yeter,
blhıJdetaarruzdan ne
bıter. Lı'llahı'I-hamdu
ve'I-mınne kı, hak-ıKerbela
saırmemalik
ıksırınden eşref olduğu ına'Iumdurve
rutbe-ı şı'rıınıher yerde bulend eden
hakıkatde
bu mefhumdur20".
Aynı tezatlı
ruh halinin akislerine
Farsça
Divanınmukaddimesinde de
rast-lamaktayız.Fuzuli' burada kendi kendisi ile mücadelesini,
çelişkilerin süslediğiruh
halini bize küçük
bırsahne ile sergiler.
Bırgün,
"şiir söylerneğemuvaffakiyet",
bir
öğütçu sıfatıyla şaırımizın yalnız başına oturduğu odasınagirer ve onunla
sohbet
etmeğe başlar Şiirınguzelliklerinden bahseden ve onu
şiir yazmağa teşvıkeden bu,
şıire ısti'dad nasihatçısınaFuzull
şöyle yakınır:"Dedıın:
Ey
sevgılıdostum,
şıırın bırçok alat veedevata
ıhtıyacı vardır.Bu
aletler olmadan
bırsan'ata
başlamakguçtur. Bununla
meşgulolan ve bu çolu
aşıpgeçen
eskı şaırlerguzel huylu
sultanların rıayetınemazhar
olmuşlar,zevk
sahıbıbuyukler
ıle duşup kalkmışlar,Cennet
gıbıbahçelerde
gezıp dolaşınışlar, tatlı şaraplar ıçerek neşelenınışler,guzel
nağmeler dınleınışler;. ay
gıbıguzeller gorup onlarla
vakıt geçırınışler,bu saadet
ıçınde san'atlarının kemalıne erınışler...
Zavallı
sevda-zede, benden
şiiristernek çok
tuhaftır.Zira benim
doğduğunıve
yaşadığınıyer
Irak-ı Arap'tır. Burası sultanlarıngölgesinden uzak ve
ahalisinin
şuursuzluğu, idraksizlıği yiızündenharap
kalmışbir yerdir.
Burası
bir bahçedir ki,
salınanservileri, sam
rüzgarının gırdabları; açılımımış goncaları,
mazlum
şehid mezarlarınınkubbeleridir.
Burasıbir zevk meclisidir
ki;
şarabı, parçalanmış ciğerlerin kanı; nıusikisi,avere gariplerin iniltileridir. Ne
mihnet
artıran salırasındabir rahat
rüzgarı esmiş,ne de belalarla dolu
çciliınde tozları (ganıları) yatıştıracakbir
şefkatbulutu
ümıdi belirmiştir.Boyle
bırçile
bahçelerinde gönül
goncasınasıl açılır
ve dil bülbülü ne terennüm eder?21"
Fuzuli''nın
bir
şaır hassasiyetıile dile
getırdığıve
aslındagerçek
duygularınıbütün samimiyeti ile
oıiaya koyduğu sızlanmalarına karşılık şııre ıstidad öğütçüsüşöyle
cevap verir:
"Ey
dertlı,sultanlarla
ınusahabetetmek,
başkalarının hasedınıçekmekten
başka bır şeyeyaramaz.
Şarabın neş'esı ıseebedl
azabı nıucıptır. Nedımlerlesohbet etmek,
ınsanın ınuhayyılesını ışgaleder, onu
kendı tahayyulatı ılebaşbaşa kalınaktan
alakor.
Malın çokluğu,gonul
sahıplerınıgaflete sevk
eder
Haındolsun, bu afetlerden uzak
bır dıyardasın.Bu
gıbıkotu
şeylerı ıcap ettırecek vesılelerorada yoktur.
Bıl kı, hakıkı sevgılının guzelliğıne aşık20 "Umumen
ızzet
ve
ıtıbar sahıplerınden,
hususen de Rum (Anadolu)
belığlerınden
ve Tatar
fasıhlerınden beklentım şudur kı, eğerguzel
sozlerımın dılberındeo
dıyarın lafızlarıve
ıbarelcrındenbezek olmazsa ve
nazmımın gelınıo
ulkelerın latıfeve
darbımesellerındensus
bulmazsa, bu
duacıyı ınazurgorsunler
Zıraher
ulkenın ehlıne. odunçalınan şeylerdenutanç
gelırve her toplumda her ne
kımvar
ıse. dığer ulkelerııı sahıp olduklarının mahıyetınıanlamaya
çalışınayıgayret
sebebı bılmesının zanırı olduğu,ancak bu
dıyarın ıstılahlarının başka ulkelerın ınsanları ıçın gereklı olmadığı, ozruınuzolarak yeter"
( a e,
s
7)ve
Ilahı sevgı şarabı ıle sarhoşolup dunya
lezzetlerındenel etek çeken,
nefsıne tabı
olmayan
bırçok velıler,mubarek
ınsanlar, şeyhlerve
alımler, ıstırap kılıcı ılehelak olunca bu
dıyarda toprağa kalbolmuşlardır.Bu
dıyarın toprağı mazlumların kanı ıle karışmıştır;o
şehıdlerın kanlarıbu topraklara
dökiılmuştur. Allah'ın
kaza ve
kaderı senınçamurunu bu toprak
ıle yoğurmuşve mukadder
nasıbınıbu
toprağın uzerıne yazmıştırSen bu
mıhnet beşiğınde meşakkat
sutu
ıle beslenmışve
buranınsuyu ve
havası ıle yetışıp buyumuşsun. Bılıyorum kısen
derttı yaratılmışsın.Dert
ıse şaırlığın sermayesıdır. Şaırolmak
ıçınzevk ve safa
lazımdır,deme; dertten bahset
kı, şıır yarışında musabakayıkazanan
derttır.Şiir
Gonlunde
bır derdıbulunmayan,
cığerı yaralıolmayan
ınsanın şıırındetat
vardır
zannetme Zevk ve safa, huzur ve rahat
şıırezevk vermez;
asıl ızdırabındoğurduğu şıır muessır
olur22".
Şiire
istidat
nasihatçısınınbu
cevabısözleri,
aslındaFuzull'nin
kendıken-dine bir tesellisidir. Fuzuli''nin gönlünun
derınlİklerınde fııtınalarkoparan bu
ya-kıcıtezat, onun
dilındebu emsalsiz
şiir güzelliğiile kelimelere
dökülmüş;böyle-likle büyük bir duygu ve sanat
adamınıniç alemi; çekilen
acılar, ıçine düşülen yıkıcı
beklenti
fırtınası,takdir
edilmeyişin, kıymeti bilimneyişin doğurduğu kırıklık
ve var olanla
tesellıduygulan
arasında gidıpgelen gizli bir isyan
dalgasıha-linde
tablotaşarak karışımıza çıkmıştır.3.
Fuzuli',
şiirlerınİ"dünya
görmemişyavru lar, gurbet
çekmemişyetimler"e
benzetmekte, o
şiirlernereye
ulaşırsaonlara hürmet edilmesini dilemektedir.
Çünkü onlar mübarek beldelerin
toprağı,suyu ve
havasıile
yetişmiş, olgunlaş mışlardır:"Şıırlerımın
gerek
terkıbınde,gerek mazmununda
bazıhatalar,
şuara ıstıla hına aykırı cıhetlergorurlerse,
onları affetsınler.Necef ve Kerbela
toprağında yetişıp burc-ı evlıyaolan
Bağdad'ınsuyu ve
havası ıle yetışenbu dunya
gormemış
olan yavrular, gurbet
çekmemış yetımler,sefer
esnasındanereye
uğrarlarsa onları
hurmet ve
ıtıbar ıle karşılasınlar.Şiir: Fuzulı, benım makamını
Kerbela
toprağı olduğu ıçın şıırlerımnereye
gıderlerse onları
hurmetle
karşılamak lazımdır. Benım şıırlerım altın değıl,gtimuş değıl, ıncı değıl,
la'l
değıl, topraktır;fakat Kerbela
toprağıdır23".4. Fuzuli''ye göre,
dığermemleket
topraklarındanüstün olan Kerbela
top-rağının şereflendırdiğı şiirlerınden oluşanve
şöhretlıbir muhabbetname olup
fü-sunkiir
tabiatının çocuğuve
sihırbaz ıdrakıninneticesi durumundaki bu çocuk
şöhret ve övgü kazanmak için gurbete, ticarete
çıkmıştır:"Ilahi bu
muhabbet-name-ınaml ve bu
ferzend-ı dıl-bend-ı gıraml kı, zade-ı tab'-ı tusfın-sazve
netıce-ı ıdrak-ı sıhr-perdazımdır, emtı'a-ıacz u
nıyazve
22
a e,
s
5
23
a e,
s 9
(ı()
MUHAMMED NUR DOGAN
bedrcka-ısuz u gudaz
bırle azi'nıet-ı guı·bet ıtclıve
cevabır-ı nıa'ııü vırupakını~e-ı
tahsin
alınağa feza-yı fıleıne malımıl-ı tıcaret yurutdı24"Şaırııniz
bu
sozlerinın devamında, gurbete
çıkanbu
çocuğununnereye varsa
ışıninrast
gitmesinı, adımlarının ımibarekve
uğurluve
!atıf ınatla'ınııı hayırlıve
kutlu
olmasınıAllah'tan dilemektedir:
"Nıtekıın tevfik-ı ıııayet heın-rah ıdup mazlk-ı
ademelen
ııuzhet-gah-ıvucucla
geturdun,
te'yld-ımerhamet
ınu'avenet ıdup vadi-ı ğaybetden badıyc-ı~uhOcla
yeturdun: ne
dıyara gıtseve ne
vılayeteyetsc
makdenı-i ~erlfınınubarek
ve
nıeyınun
ve
ınatla'-ı lati'fııı
huceste ve
huınayun ıdesın25"
Daha sonra, cihan
ı dola~anbir mahbup ve guzel bir sevgiliye
benzettiğıDi-wımnı,
umumi olarak fesat ehlinden, husus] olarak da,
bın kabılıyetsiz katıp, bırikötü okuyucu ve
bıride hasetçi olmak üzere Liç kötü huylu
taifenın zararlarındankoruması
için Allah'a
yalvarınaktadır:"llühl, bu
malıbOb-ı cılıan-peyınayıve bu
şahıd-ı ra'nayı, kı, ıneşşata-ı lutiuıı ruhsarıııa aıtbe-ıkemale
yeturınışclur, uınuıneıı elıl-ıfesaddan, hususen
uı,; taıfe-ı bed-nıhaddan hı~n-ı hıınayctıııde ımısOnve
malırus ıdesınBırı
ol
katıb-ı ııa-kabılve
nıumll-ı cahıl kı, namc-ı ınuhalıf-tahrlrı tlşe-ıbun-yan-ı ına'arıfdlr
ve
kılk-ı kuclCıret-te'slrı nıı'ınfır-ı bına-yı zelıarıtdır, galı bırnokta
ıle "ımıhabbet"ı "ınıhnet" gostcrırve gah
bırharf
ıle "nı'met"ı"nakmet"
okutur
~ ~Kıt'a
Kalem olsun
elıol
katıb-ı becl-tahrlrıııKı tesad-ı rakamı suruıııuzu şOr
eyler
Galı bır
harf
sukutıyle kılur nadır'ınar
Gah
bırnokta
ku~urıylegozu kor eyler
Bırı
ol
nakıs-ıbecl-sevad
kı tab'-ı na-ınevzunıyle ınecalısu
ınehafılde da'va-yı ıstı'clad kılup ~ı'rokudukda
nazımnesrden
seı,;ılnıeyeve
eda-yı su~tı ıle şahıdı ıııa'nü cemalınden nıkab açılınaya
Kıt'a
Bl-naslb olsun
na'lnı-ıhulcldan ol
zı~l kım Na-mulayıın lehcesı mevzunı na-nıevzun ıclerTl~e-ı latzı bına-yı nazım
vlran eyleyup
Sust
guftarıfesahat
ehlını mağbun ıder24 "113hl. bu
nanılı nıuhabbctııaınc
ve bu ulu
kı~ılcrın gorıul bağladığı dıvarı -kı. rusunkfiı·
tanıalıının çocuğu
ve
>ılııı lısoz soylcycn
ıdrakınıııı nctıccsıdır-ac1: ve
nıyaz
cnıtıasıve
yanıp yakılnıa kılavuzu ılegurbetc
çıkınaya nıyctlcndıve
mamı cevlıerlcrı veııpovgu
kuına~larıalmak
ıçııı iliemın uçsu~: bucaksız sahasına tıcaıct malınıılı(yuku) yuruttu"
( Kul/ırdt-ı Dıı•wı-ı Fıculf, s 7)25 "Madem
kı lutııl
ve
ılısanını yolda~ edıp
onu
yokluğun darlığınd~ın varlığın leralılığın<ı
getırdın. mcrhanıetınlc destcklcyıp yaıdını
ederek gayb
vmlısındcıı ~clıadet kırın<ı ula~tııdııı. lıangı dıyara gıtscve
lıaııgı ~clırc ula~sa ~cıcl"lı adınılarını ınuharckve
uğurlu. l<ılıl nıalla'ııııVe
bırıol
hasıd-ı cefa-pi'~eve
nıu'anıd-ı hatft-encll~e kı; tab'-ı na-nıevzunı ıle cla'va-yı ~ı'r ıcle,ama
clekftyık-ı eş'ara sahib-~u'urolmaya ve
ıcirak-ireklkle
laf-ınazm ura amma
hakayık-ıguftara
ralı-ıtasarruf bulmaya,
la-ccrenıhaseel
ellele-ı ınsafınkur
ıdup ıdrakınc ı'tınıad ıcleve
cahıllcrhuzurunda
bl-lıucle bl-lıucklaflar
unıp
ve hcrze hcrze
dalıllereylcye, ta
kım şı'rden zevk-ı ıstıma' gıde. Kıt'aHa;andır gul~en-ı 'ırfana lıa~ıd
llJhl hasıclı har eyle claıııı
l~ıdur ma'rı1et ehlıne azar
IlJhi' ha~ıdı ;ar eyle daım26"
5.
FuZLıllhir
şairolarak kolay
anlaşrlnwzhir uslüha kar
1\'l yaradılrşrndo hırafrika
hu!undu,~unu,!m .1ehep/e de daima kaside ve
rnuamnraynmeylettrifuıi ıLıelectnıekteclır.
Fuzul!'ye gore g(zze/, cuziyyat
(elıemmLvetsrz. de,~ersiz.ufak tefd
,1·ey)dir; huna
kurşrlikkas1de ve muamma ise muteber eserlerdendir ve tabwt
do,~ullll1lll yakaladL,~r
muazzam avlarchr:
"El-hak bu kelıınat-ı dıl-pezi'rı kı ol bı-nazlrden ı~ıttıın, malimın-ı kclamın
mahz-ı nasıhat gorup ıcab-ı ıltıınasına ıkdam ettım. Amma ıktını-yı zemaıı
kemal-ı ıstığııaya ruh sat vermed ı k ı sarraf-ı h ı red, nakd-ı ev katı sart -ı te~aıı ı f-ı
26
"llfılıl.
hucılıarıı uola~aıı ımılıhuhu
ve guzcl:-.cvgılıyı -kı
lutlununıne~~atac;ı yu;:uııu
smlcmı~tır ve yardımının ımıcevlıerı guzellığın :-.on lıaucie ula~Lırıııı~tır- uıııuıııl ola ı al-. lc:-..ıt ehlınden, huc,usl olarak da uç kolu huylu topluluklan. lıııııaycrıııı kale:-.ınue :-.aklayıp konıyasın Bııı, o ka\ıılıyct:-.ı;: !-.atıp ve cahıl yazıcı kı, aykırı ya;an kalenıı hı\12ı bınasıııı yıLın lıır ha\t,ıuır ve yal.ırıcı susler ve goslcrı~ler bınasının mımarıdır. gi\h bır nokt.ı ıle "ıııulıahhel"ı "ııııhnet" gosıerır ve gfılı bır haıl (yanlışlığı) ıle "nı'met"ı "nakıııel" (ıntıkaın
alımı) okutur
Kıl'a
Kalem o!;,un (kalem gıbı kurmun) elı o kotu yazan katıbın kı ya;:ısınııı hot.ukluğu.
sünımu1u (~enlığım11.ı) ~Cı ı (kargaşalık) eyler Galı h ır noktayı du~urcrek "nadır"ı "nar" y<ıpaı,
gfılı da bır nokta kusuıu ıle "go;:"u "kor" eyleı
Rı rı o kolu okuyan calııl 1-.ı. dlli~guıı olmayan tabıatı ıle ıncclıslerde ve ınahl'ıllerde kabılıyetı olduğunu ıddıa edıp ~ıır okuduğuııda. n<ll:mı nesırcicıı seçılınez ve solpuk şıvc:-.ı ıle maııa
c,cvgılısıııııı yuzundeıı oıtu açılma;: Kıt'a
Ehedllık cennetıncicn nasıp alamasın o çırkın kı. uygun olmayan ~ıvesı olçuluyu (vc!Inlıyı)
olçuc,uz (ve;ınsız) hale getırır, Jarzının baltası nazım bınasım yıkar da gev~ek 'ozlcrı fesahat
:-.alııplerını şa~kınlığa du~uıur
Ve hırı de o ezıyet verıcı kıskanç ve hatalı duşunen ımıtçıdır kı, du~:guıı olmayan tabıatı ıle ~aırlık ıddıa:-.ıııda bulunur. ama ~ıırın ıncelıklcrındcn hahcrsızdır ve kusurlu anlayı~ı ıle nazııı (ŞIIr) \al'ı edeı, l'akat SOZUII hakıkatlerınc 'ahıp olma yolUilli bu\ınaz, açıkça, kıskançlık ınsal goz.unıı kor edıp ıdrakıne guvenır ve cahılleı huzuruncia boş ho~ lakırdılar eder ve saçına s.ıpan l'ıkır\cr ılcrı SU\ e\, ta kı ŞIIrden dın\eıne zevkı gıder
Kıt'a
Kıskanç. ırfc~n gulşcnı ı~·ııı bır c,oııhalıar (ıııcvsııııı)dır Allalııııı. kıskancı daınıc~ hor eyJcı \~ı. ımııılcl sahıplerını ,ızaılaınaktıı. lliilıl. ha-;ctçıyı ciaıma ağl<ılıp ınletl" (o e. s 7-8)
62
MUHAMMED NUR DOGAN
mu'tebere etmekte
ıkenbu
cuz'ıyyata zayıede ve
şahbaz-ı tabıatmuazzam
saydi ar
glızedır ıken bır muhtasar şıkar ardınca gıde27".
"Lakin kolay
anlaşılmazbir üsiUba ve mazmun
inceliğine karşı yaratılışımdabir sevgi
vardır.Bunun
içınkalemim daima kaside ve
ımıamınayameyledi-yordu28".
C. Fuzuli'nin
Şiir, Şair
ve Bunlarla
İlgili
Kavrarnlara Bir
Şair
Olarak
YaklaşımıYazımızın başında
da ifade
ettiğimizgibi, Divan
şairlerigerek
dışve
ge-rekse iç
dünyalarındagözlemledikleri her
vakıayıve hissettikleri her duyguyu
şiirlerine dahıl etmişler,objektif ve sübjektif alemden
aldıklan duyumlarısahip
olduklarıestetik
değerlerinsüzgecinden geçirerek bunlarla renkli ve
canlı tasvırler,orijinal hayaller vücuda
getirmişlerdir. Şiirekonu olan bu
şeybazen bir tabiat
hadisesi, bazen bir dini bilgi, tarihi bir ma!Gmat, gündelik hayata ait bir sahne, örf,
adet, gelenek; çok bi !inen bir hikaye, sosyal
hayatınhemen her
sathasınaait çok
sayıdagörünümden biri
olabileceğigibi;
şiir, şair,hayal, fikir,
şiirinnevileri,
velhasıl şiirve
şairile alakah akla gelebilecek bütün maddi ve manevi unsurlar
olabilir. Divan
şiirininbu malzemeler
açısındantahlili, bu büyük
edebiyatınestetik
yanınıntespiti
bakımındançok
esaslısonuçlar
doğuracaktır.İşte,
büyük
şair
Fuzull de bu malzemeleri de gerek
divanlarının
mukaddime-leri nde, gerek
divanlarındave gerekse
Leyla ve Mecnun'un
da
teşbihve istiare
çerçevesi içerisinde bolca
kullanmışve bize
şiıre bakışının önemlıip
uçlarınısun
muştur.Fuzull'nın
divan cin sözlerinden
Turkçe
Divanındanve
Leylô ve Mecnun
mesnevisinden
derlediğimizbu malzemeleri
şöyle bırtas ni lle gözden geçirebiliriz:
Şair:Fuzull'nin eserlerinde
"şair" ıkinitelikle
karşımıza çıkar:Bir
şairolarak kendisi (Fuzull); kendisi ile mukayese
edildiğinde küçümsediği, değersiz gördüğü diğer şairler.Fuzuli,
şairliğini şiirdili ile
değerlendirirken "şair" kavramınınumumi
anla-mınıön planda
tutmuş;kendisini en
başarılıve en güçlü
şairolarak takdim ederek
çeşitli teşbihmünasebetleri
kurmuştur. Fuzuli'nıneserlerinde
şair(Fuzull)
şu sıfatlarla karşımıza çıkar:1.
Fuzuli'ye göre
şair( Fuzull)
nazımve
nesırülkesinin hakimi, sühan (söz)
iklimleıininreisidir:
27 "
Doğrusu,
o
hcnzersız
guzelden hu gonul
okşayıcı sozlcrı işıttığımdc,
sozunun
ta~ıdığı
anlamı
tam
bır nasıhatolarak
değerlcndırıp tutulmasıyoluna
gıttımAma
anıanın gerektırdığı şeylertam
bır ıstiğnaya fırsat vermedıki,
akıl sarrafı vakıt nakdını ıtıbarlıeserler
ıçın
harcamakla
ıkcıı,hu
onemsız şeye(gazel yazmaya)
harcamasınve
tabıat doğanıbuyuk
avlar
gozlcınckte ıkcn bırkuçük av
ardınca gıtınesın "(a e,s 6)
" ...
lıllahı'l~hamd ırade~ ı tevflk~ıSubhanl ve
meşıyyet-ıte' yi
d-ıRabban]
ıneınalık~ı funun~ı nazınu nesr
teshu·ınsana
ınuyesser etınışturve
nevbet-ırıyaset-ı ekalım-ı
suhan
tedrıc ılesana
yetınıştur.29"
2.
Şair(Fuzull) fesahat bahçenen güludür ve güzel ibareler
ilkbaharınınbitkısidir:
"Ey
şukufe~ı busıtfın-ı
fesahat ve ey
sebze-ı nevbahar-ı husn-ı ıbaret.
..
3o".
3.
Hz. lw:
Yine
şaırınıize
göre
şair
(Fuzull), Hz. Isa
gıbı
sozu ile
olağan
üs-tü
güzellıkler sergıleyendir,
hatta Hz.
İsa gıbi
ölüye can
bağışlayandır.
Ona göre
Hz.
İsa nasıl
henuz
beşıkte
bir çocukken
nıucıze
göstererek
konuşmuş
ve
muarız
larını susturmuşsa, şairler
de
eşsiz güzellıktesözler
(şiirler)söyleyerek adeta
mu-cize
gösterınışlerve
karşılarındabulunanlan
susturmuşlardır. Ayrıcayine Hz. Isa
mucize yolu ile öllileri
nasıl dirıltmışse, şairlerde ölü
(canııd, cansız)olan
kelime~ler ve
lafızlarakendi
ruhlarından (şairlik tabiatlarından, aldıklarıilhamlardan ve
san'atkar güçlerinden) üfleyerek adeta söze can
bağışlarve bir anlamda ölüyü
diriltirler.
Fuzull
Türkçe
Divanınınönsözünde bulunan bir
kıt'ada
şöyleder:
Sıyt-ı
fesahat
ıle sozuıntuttu
aleınıBen
ınehd~ı ı'tıbarda tıfl~ızebun henuz
Buy-ı hoşuınla
oldu
ınu'attar dımağlarBen
nafe-ı
vucudda
bır
katre hun henuz:>
ı
Görüldüğli
gibi
şairilk iki
mısradaönce kendisini telmih yolu ile
beşikteko-nuşan
Hz.
İsa'ya
benzetmekte; üçüncü ve dördüncü
ınısralarda
ise bu sefer
kendisinı, göbeğinın içınde taşıdığı ıniskile
insanların burunlarınagüzel kokular
bağışlayanceylan gibi
düşünmektedir.Şaırimiz
Leyla ve Mecnun mesnevisinde de
şöyle konuşmaktadır: Bıllahbu yaman
mıdır kıhala
Emvatı
soz
ıle kıldın ıhyaMecnun
ıle Leyllyı kılupyad
Ervahlarını eyledın şad32Bu iki
beyıtte
Fuzull
yıne
kendisini
öllilerı
söz ile
dirılten
Hz.
İsa
gibi
dü-şünıni.ıştür.Hatta daha ileri giderek diyebiliriz ki; Fuzull,
şairliğiHz. Allah'm
ya-29
Allah'a hamd olsun kı, O'nun yardımı ve desleğı. nazım ve nesır sanatları ulkesınınbakımıyelını sana nasıb etmıştır ve soz ulkesının rcısliğı sırası artık yavaş yavaş sana gelınıştır " Bkz 18 dıpnot
30 "Ey fesahat
busıtanının çıçcğı
ve eyguzclıbarclcr ılkbaharının çıınenıı
" Bkz aynı dıpnot31 Ben henuz
ılıbar beşığınde acız bır
çocukıken. uzdıllılık şohrctı ıle sozuın
butunilleını
tuttu Ben varlık gobcğınde henuz bır damla kan ıkcn. guzel kokuınla butıin dımağlar kokulaııdı( Kullıyat~ı Dıvan~ı Fu:::ıllf,
s
4)32 Allah