• Sonuç bulunamadı

İş ahlakının kurumsallaşmasında üst yönetim kademesinin rolü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İş ahlakının kurumsallaşmasında üst yönetim kademesinin rolü"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

fievki Özgener*

* Dr., Yönetim ve organizasyon alan›nda doçenttir. ‹lgi alanlar› ifl ahlak› ve sosyal sorumluluk, ö¤renen or-ganizasyonlar, toplam kalite yönetimi, hayal mühendisli¤i, örgütsel sosyalizasyon, küçük iflletme yöne-timi ve giriflimciliktir.

‹letiflim:Nevflehir ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü Avanos Yolu, 50300, Nevflehir. § sozgener@nevsehir.edu.tr § (+90 384) 215 2016 / 127.

‹fl Ahlak› Dergisi Turkish Journal of Business Ethics, 2008, CiltVolume 1, Say›Issue 1, 31-54, ©‹G‹AD Özet: Pek çok kifli yönetim literatüründe artan ölçüde dikkat çeken ifl ahlak›n›n yeni bir kavram oldu¤una inanmaktad›r. Oysa ifl ahlak›na olan ilgi yeni de¤ildir. ‹fl ahlak› konusun-da 2000 y›l önce bile yaz›lar›n yaz›ld›¤›, Çiçero’nun “Nöbetçiler” adl› eserinden anlafl›l-maktad›r. Fakat son y›llarda rüflvet, içerden ö¤renenlerin ticareti, yolsuzluk, adam kay›r-ma, gücü kötüye kullankay›r-ma, muhasebe hileleri ve finansal skandallar nedeniyle ifl ahlak› ifl-letmeler aç›s›ndan ciddi bir sorun hâline gelmifltir. Özellikle bir ahlaki iflletmenin, daha iyi bir imaja sahip olma olas›l›¤› yüksektir. Bu imaj›n uzun dönemde yüksek kazanç sa¤lama olas›l›¤› da söz konusu olmaktad›r. Bu ba¤lamda çal›flman›n amac›, ifl ahlak›n›n kurumsal-laflmas›nda üst yönetimin rolünü incelemektir. Özellikle bu çal›flmada ahlak, ifl ahlak›, ifl ahlak›n›n önemi, küresel ölçekte yöneticilerin ahlaki niyetleri ve ifl ahlak›n›n kurumsallafl-mas›nda üst yönetimin rolü ele al›nmaktad›r.

Anahtar kelimeler:Ahlak, ifl ahlak›, üst yönetim, kurumsallaflma.

Abstract: Even though it has been around more many years, many people believe that bu-siness ethics is a recent concept because of increased attention to the topic in management literature. Business ethics was written about even 2,000 years ago – at least since Cicero wrote about the topic in his “On Duties.” Nonetheless, business ethics has become a serio-us challenge for bserio-usinesses becaserio-use of bribery, insider trading, corruption, nepotism, abu-se of power, fraud, and financial scandals in recent years. Particularly, an ethical business is more likely to build a good reputation, which is more likely to bring financial rewards over the long term. In this context, the purpose of this study is to examine the role of top management in the institutionalization of business ethics. In particular, it discusses ethics, business ethics, the importance of business ethics, the ethical intentions of managers in global scale, and the role of top management in institutionalization of business ethics.

Key words:Ethics, business ethics, top management, institutionalization.

Yönetim Kademesinin Rolü

The Role of Top Management in Institutionalization

of Business Ethics

(2)

Girifl

Son yüzy›lda toplum ve di€er örgütlerin bask› ve çabalar›, ifl adamlar› ve yö-neticileri ahlaki sorunlara ilgi göstermeye ve verdikleri kararlarda ahlaki sorumlulu€u dikkate almaya zorlamaktad›r. Bu çabalara ra€men son otuz y›lda yaflanm›fl finansal skandallar, küresel ölçekte birçok ifl adam› ve yöne-ticiye duyulan güveni sarsm›fl ve piyasalardaki güvensizli€in temel kayna€› olmufltur. Özellikle ABD ve AB ülkeleri baflta olmak üzere birçok ülke, flir-ket ahlaki ihlallerinin olumsuz etkilerini azaltmak amac›yla denetim sis-temleri, yetkisiz ihbar sistemi, ahlak kodlar›, ombudsman, kurumsal yöne-tim ve iç deneyöne-tim gibi mekanizmalar gelifltirmifllerdir. fiüphesiz ahlaki ol-mayan davran›fllar vas›tas›yla oluflan negatif tan›nma sadece iflletme aç›-s›ndan sorun teflkil etmemekte ayn› zamanda yat›r›mc›lar ve genel toplum aç›s›ndan da birçok soruna kaynakl›k etmektedir. Yani reaktif ifl ahlak› per-formans› piyasada iflletmeler ve ülkeler aç›s›ndan risk oluflturmaktad›r. Her ne kadar ifl yaflam›nda birçok iflletme sahibi haks›z rekabet avantaj› sa€lama aray›fl› içinde ise de art›k giriflimci ve yöneticilerin oyunun kural-lar› dâhilinde kazanma aray›fl› içinde olmay› kavramakural-lar› bir zorunluluk hâ-line gelmifltir. Bu noktadan hareketle çal›flmada ahlak kavram›, ifl ahlak› kavram› ve önemi, küresel bir perspektifle Türkiye’de özel sektör ve kamu sektörü iflletmelerinde ifl ahlak›n›n kurumsallaflmas›nda üst yönetim kade-mesinin rolü üzerinde durulmufltur.

Ahlak Kavram›

‹nsan yaflam›nda her zaman önemli bir yeri olan ahlak›n geçmifli insanl›k ta-rihi kadar eskidir. Ahlak, Yunancada gelenek ve al›flkanl›k anlam›na gelen “ethos” sözcü€ünden türetilmifltir. “Ethics” sözcü€üyle paralellik gösteren “moral” kavram› ise gelenek, al›flkanl›k veya karakter ifade eden Latincede-ki “mos, mores” sözcüklerinde köklerini bulmaktad›r (KosLatincede-kinen, Schreiner & Fiorella, 1992). “Moral” olarak ahlak, bireyin eylemlerinin / karakterinin iyili€ini veya kötülü€ünü, do€rulu€unu veya yanl›fll›€›n› belirleyen inanç ve tutumlar bütünüdür (Hitt, Middlemist & Mathis, 1986). “Ethics” olarak ah-lak ise ahah-lak ilkelerine iliflkin felsefi çal›flma olarak tan›mlanabilir. Bu disip-lin hem do€ru veya yanl›fl›n ne oldu€unu hem de ahlaki ödev ve yükümlü-lüklerin neler oldu€unu incelemektedir (Shea, 1988). Ancak son y›llarda “et-hics” ve “moral” kavramlar›n›n birbirlerinin yerine kullan›labildi€i söylene-bilir. Daha do€rusu iflletme yönetimi literatüründe daha çok “ethics” terimi-nin kullan›ld›€› ifade edilebilir.

(3)

Ahlak terimi genel olarak do€ru veya yanl›fl eylemlere iliflkin kural ve il-keleri ifade eder (Gbadamosi, 2004).

“Ahlak, do€ru ve iyi fleyin ne oldu€unu veya yanl›fl ve kötü fleyin ne oldu€u-nu aç›klayan bir davran›fl koduoldu€u-nu oluflturan kural koyucu ilkeler setidir.” Bu tan›m ahlaki görev ve yükümlülüklerin tasla€›n› çizebilir. Ancak bugün ifl-letmelerin dinamik bir ortamda faaliyet gösterdi€i dikkate al›n›rsa söz ko-nusu tan›m son derece statiktir (Hoffman & Mills Moore, 1990). Oysa kü-resel ölçekte h›zl› de€iflimlerin yafland›€› son yüzy›lda iflletme oyununun ku-rallar› daha da karmafl›k hâle gelmifltir. Bu de€iflim nedeniyle ahlak art›k statik bir kod veya herkes taraf›ndan kabul gören bir ilkeler seti olmaktan ç›km›flt›r. Charles Powers ve David Vogel daha dinamik bir tan›m yaparak bu sorun üzerinde yo€unlaflma gere€i duymufllard›r. Bu düflünürlere göre “Ahlak, insan refah›n› oluflturan unsurlar›n neler oldu€unu inceleyen ve bunlar› teflvik etmek için gerekli davran›fl ve karar türlerini aç›klayan bir sü-reçtir.” (Hellrigel & Slocum, 1986: 137).

Yukar›daki tüm tan›mlar dikkate al›nd›€›nda ahlak; bir birey veya grubun

be-lirli eylemlerinin do€rulu€unu veya yanl›fll›€›n›, eylemde bulunanlar›n iyi veya kötü yanlar›n› ve bu eylemlerin yönelmifl oldu€u hedeflerle iliflkili olarak insanl›-€›n refah›n› oluflturan unsurlar›n neler oldu€unu araflt›ran ve bu unsurlar› teflvik etmek için gerekli davran›fl ve karar türlerini aç›klayan standartlar, de€erler, il-keler ve kurallar bütünü olarak tan›mlanabilir.

Bireysel ve Toplumsal Aç›dan Ahlak›n Önemi

Hiçbir sosyal kurum, ahlak olmadan yaflayamaz. Toplumlar›n bugün karfl›-laflt›€› birçok sosyal sorunun kayna€›; ekonomik, sosyal, kültürel ve politik alanlarda yaflanan geliflmenin, ahlaki yönleri ihmal etmesidir (Durkheim, 1986). Modern dünya bir taraftan birçok yönüyle belli ahlak anlay›fllar›n›n varl›€›n› gerektirmekte bir taraftan da bu anlay›fllar› ciddiye alman›n ze-minlerini y›kmaktad›r. Çünkü toplumsal de€iflimin etkisiyle önceleri kabul görmüfl baz› ahlaki de€erler flimdi fliddetli bir flekilde sorgulanmaktad›r. Bu de€erlerin birço€u da art›k terk edilmektedir. Yani modernlik, bir bak›ma hem ahlaka ihtiyaç duymakta hem de ahlak› imkâns›z k›lmaktad›r. Bu gelifl-meler karfl›s›nda do€ru ve yanl›fl›n ne oldu€u hakk›ndaki karmafl›k ikilem-lerden dolay› yöneticilere rehberlik edecek ahlaki argümanlar aç›k de€ildir (Akarsu, 1998). Ancak toplum, de€iflimin getirdi€i yeni oluflumlar›n etkisiy-le rasyonel bir ahlak anlay›fl›n› taetkisiy-lep etmektedir.

(4)

Ahlak›n oldu€u yerde iyi ile kötü eylemleri ay›rt edebilecek zihnî olgunlu€a eriflmifl bireyler vard›r (Güngör, 1995). Bu ba€lamda bireysel ahlak, bireyin davran›fllar›na esas teflkil eden ve onlar› flekillendiren de€er hükümleri hakk›nda bireyin sahip oldu€u bilinçtir. Bireysel ahlak sürecinde toplumsal de€erlerin kifliye yans›mas›, bireyin toplumun de€erlerini kendi iç dünyas›-na mal etmesi ve içsellefltirmesi söz konusudur (Çelik, Göktürk, Kök ve Y›l-maz, 1998). Bireyin ahlak›, ailevi etkiler, akranlar›n›n etkileri, yaflam dene-yimleri, kiflisel de€erler ve durumsal faktörlerin bir etkileflimiyle flekillen-mektedir (Griffin, 1996).

Bireysel ahlaka sahip olmayan kiflinin, ifl ahlak›na da sahip olamayaca€› söy-lenebilir. Ahlak bir kiflisel vicdan meselesidir ve kendisi için neyin do€ru ne-yin yanl›fl oldu€una karar vermek, birene-yin kendisine kalmaktad›r (Nuttall, 1997). Fakat daha ahlakl› kiflilerin yönetici olarak seçilmesi veya atanmas› da kal›c› çözüm de€ildir. Önemli olan oyunun kurallar›n› bir daha kimsenin bozamayaca€› flekilde düzenlemektir (Sar›tafl, 1998).

Her toplum kendi ahlak anlay›fl›n› flekillendirir. Bir toplumun süreklili€ini ve birlikteli€ini sa€layan temel de€erler sistemi olan ahlak, o toplumun dünyaya aç›lan penceresidir (Poole, 1993). Baz› bireylerin kendi ç›karlar› do€rultusunda ahlaki de€erleri görmezden gelmeleri öncelikle sosyal daya-n›flmay› olumsuz etkiler. Herkesin kendi ç›karlar› veya kendi önem verdi€i fleyler u€runda baflkalar›n› düflünmedi€i bir toplumsal yap›da ne ekonomik ne de sosyal yaflamdan söz edilebilir. Ahlak›n toplumdaki rolünü bir felsefe-ci “Yaflamak de€il yaflatmakt›r.” fleklinde ifade etmektedir (Güngör, 1995: 46–47). Say›s›z bireysel deneyimin bir ürünü olarak ahlak, çok say›da sürek-li anlaflma ve uzlaflma biçimini ihtiva eden, karfl›l›kl› ç›karlar›n kaç›n›lmaz surette birbirine ba€l› oldu€u, bireylerin yaflad›€› sosyal ortamda uyum için vazgeçilemeyecek, güçlü dokular› olan bir yaflam biçimidir. fiüphesiz ahlak›n bir kanunu veya kural› yoktur fakat birçok yönetici vicdan›, yetiflme tarz›, ileri görüflü ve sosyal bask›lardan dolay› ahlak kurallar›na uyma zorunlulu-€u hissetmektedir (Sora, 1989).

Ahlak, sosyal ve kolektif bir bilincin yans›mas›ndan ibarettir; sosyal bir olayd›r. Kültürel süreç içinde aktar›lan, sosyal hayat›n temel kurallar›n› oluflturan do€ru ve yanl›fl davran›fl biçimlerini kapsar. Ahlak, bir insan›n sa-dece subjektif olarak inand›€› kurallar de€il o kültür taraf›ndan yayg›n bi-çimde benimsenen ve paylafl›lan de€er yarg›lar›d›r. O hâlde ahlak yaln›zca kiflisel olarak do€rulu€u kabul edilen normlar ve davran›fl kurallar› bütünü de€il ayn› zamanda sosyal bir anlay›fl›n ürünüdür (Oktay, 1990).

(5)

‹fl Ahlak› Kavram› ve ‹fl Dünyas› Aç›s›ndan Önemi

Son y›llarda yaflanan h›zl› de€iflim ve küreselleflme nedeniyle farkl› kültürler aras›ndaki etkileflim ifl ahlak›na olan ilgiyi daha da art›rm›flt›r (Vyakarnam, Bailey, Myers & Burnett, 1997). Ancak ifl ahlak›n›n kapsam ve s›n›rlar›n› çiz-mek oldukça zordur. Ayr›ca bu konudaki sorunlar›n çözümü için evrensel bir yaklafl›m da söz konusu de€ildir. Dolay›s›yla ifl dünyas›nda ahlaki sorun ve ikilemlerin çözümü için daha fazla yarat›c›l›€a gereksinim duyulmaktad›r. ‹fl ahlak›, genelde bireylerin ulaflmas› gereken amaçlar›n ve bu amaçlara ulaflmak için sergilenmesi gereken eylemlerin ne oldu€u ile iliflkili olan do€ru veya yanl›fl alg›lar› yöneten kurallar ve ilkeleri ifade eder (Szeto, Wright & Cheng, 2006).

McNamara (1998) ifl ahlak›n› “do€ru ve hakl› olmay› esas alan, kanuni dü-zenlemelere olan itaatin daha ötesine giden davran›fl kurallar› bütünü” flek-linde tan›mlamaktad›r. Gbadamosi (2004) ise ifl ahlak›n› “iflletmelerin ve ça-l›flanlar›n nas›l davranmas› gerekti€ini teflvik eden de€erler, standartlar ve kurallar seti” fleklinde tan›mlam›flt›r.

K›sacas› ifl ahlak›, ekonomi ve ifl dünyas›n›n sa€lad›€› olanaklar karfl›s›nda sa€duyulu seçimler yapmalar› için bireylere yol gösteren ilkeler ve de€erleri inceleyen bir disiplindir.

Chester I. Barnard liderlerin ve yöneticilerin sorumluluk aç›s›ndan yüksek düzeyde ahlaki sorumluluk göstermeleri gerekti€ini ileri sürmektedir. Yö-neticiler ço€u kez yüksek düzeyde ahlaki karmafl›kl›k ile karfl› karfl›yad›r; bu durum tutars›z ani tepkiler, istekler ve ilgilere karfl› direnme yetene€i gerektirir. fiayet yöneticiler rol modeli olmay› baflar›rlarsa ahlak kodunun uygulanmas› daha da kolay olur (Schwartz, 2007). Peter. F. Drucker ise bafllang›çta ekonomik giriflimin ahlaki olarak nötr olmas› ve ahlaki sorun-lar›n bireysel temelde ele al›nmas› gerekti€ini ileri sürmüfltür (Gottlieb & Sanzgiri, 1996). Yani Drucker, bafllang›çta günlük yaflamda benimsenen ahlaki standartlara göre ifl ortam›nda daha düflük ahlaki standartlar›n be-nimsenmesi gerekti€ini savunmufltur. Ancak Drucker basiret ahlak› (ahla-ki örneklik) ve karfl›l›kl› ba€l›l›k ahlak› (her i(ahla-ki taraf›n kazançlar›n› azami-lefltirecek karfl›l›kl› ba€›ml›l›k iliflkisine uygun davran›fl) konular› üzerin-de durarak ahlak›n ifl görenlerin ifllerini üzerin-denetlemeüzerin-de bir bask› arac› ola-rak de€il de yönetimin kalitesinin art›r›lmas› boyutunda de€erli oldu€unu vurgulam›flt›r (Schwartz, 2007).

Günümüzde ifl dünyas›nda birçok ahlaki sorunun büyük ölçüde ekonomi ile ilgili oldu€una inan›lmaktad›r. Asl›nda “‹fl ahlak›; ekonomi ile ahlak aras›nda

(6)

hofllan›lmayan bir evlilik gibidir.” Dolay›s›yla iflletmeler ve kamu otoriteleri ahlak›, ekonomik hedefleri baflarmaya yönelik önemsiz bir araç olarak suisti-mal etmemelidir. Hukuk, ahlak ve vicdan kurallar› içerisinde ifllemeyen bir ekonomik sistem, bütün paydafllar aç›s›ndan sorun yarat›r. ‹flletmeler oyu-nun kurallar› içinde ekonomik hedefleri gerçeklefltirdi€inde ahlaki amaçlar›n gerçekleflmesine de katk›da bulunmufl olurlar (Xiaoue, 1998). Sonuçta ahlak ekonomiden bask›n olmamal› ve ekonomi de ahlak› geçersiz k›lmamal›d›r. Son y›llarda ahlaki standartlar›n iflletme politikalar›na, kurumlara ve onla-r›n davran›fllaonla-r›na nas›l uygulanaca€› sorusuna cevap aranmaya çal›fl›lm›flt›r (Valesques, 1988). Bu ba€lamda ifl ahlak›n›n önem kazanmas›n›n temel ne-denleri afla€›daki gibi aç›klanabilir:

1. Sosyal Sorumluluk Hareketi: 1960’l› y›llardan sonra ahlaki olarak ifl

gör-mek için kamu bask›s›yla geliflen sosyal sorumluluk hareketi, iflletmelerin ifl ahlak›na daha fazla e€ilmelerini zorunlu k›lm›flt›r. Bireyin tümüyle ba-€›ms›z olabilece€i sosyal bir sisteme yay›labilme düflüncesini esas alan sos-yal sorumluluk, iflletmelerin hatal› kararlar almas›n› önleyici bir nitelik ta-fl›r. Toplumsal fayday› zedeleyecek biçimde karar almak, ahlaki de olamaz (fiencan, 1987). Ancak uluslararas› ekonomik ve politik alandaki rekabetin etkisiyle ülkelerin kalk›nma çabalar›, bir ekonomik geliflme ve büyüme tut-kusu hâline dönüflmüfltür (Tosun, 1978). Bu h›zl› büyüme tuttut-kusu, sadece gerçek gereksinimleri karfl›lamay› amaç edinmeyip sürekli artan sermaye ve yat›r›mlar› çal›flt›rmay› amaç edindi€inden dolay› afl›r› üretime yönel-mifltir. Bu durum k›t kaynaklar›n bilinçsizce kullan›lmas›na yol açm›fl, kentleflme sorunu ve çevre kirlili€i gibi sorunlara sebebiyet vermifltir. Bu sebeplerden dolay› ifl dünyas›, ifl ahlak› ve sosyal sorumluluk konular›na daha fazla önem verme gere€i duymufltur.

2. De€iflen Sosyokültürel Yap›: Yönetimin ahlaki davran›fllar›n›, içinde

bulun-du€u durum, görev yap›s›, çal›flma grubu, liderlik tarz› ve deneyim etkile-mektedir. ‹fl ahlak›n›n dinamikleri, zaman ve kültürün bir fonksiyonudur (Svensson & Wood, 2005). Bu sebeple alt kültürlerin ahlak üzerindeki etki-lerini hiçbir iflletme göz ard› edemez. Bir eylemin ahlaki olup olmad›€› top-lumdan topluma, kültürden kültüre ve hatta bireyden bireye farkl›l›k göste-rebilmektedir. Bugün birçok ülkede ifl gücünün demografik özelliklerinin de€iflmesi ve ahlaki sorumluluk endiflesinin artmas› nedeniyle iflletmelerin çok kültürlü ifl gücünden yararlanmay› kavramas› ve farkl› çal›flma grupla-r›ndaki üyelerin benzer de€erleri paylaflamayaca€› fikrini kabul etmesi ge-rekmektedir. fiüphesiz iflletme yöneticileri ifl gücü içinde temsil edilen alt kültürlerin de€er, tutum ve inançlar› konusunda ne kadar fazla bilgi sahibi

(7)

olursa o kadar fazla kazançl› ç›kmaktad›rlar (Peppas, 2006). Çünkü farkl› kültürlerden, ülkelerden ve etnik gruplardan gelen ifl gücünün de€erleri de farkl›l›k gösterecektir. Burada yöneticiye düflen görev, de€erlerin rekabeti ile de€erlerin uzlaflmas› aras›nda bir denge kurmakt›r.

3. ‹yi Ahlak›n ‹yi ‹flle Özdefl Olmas› Düflüncesi: Günümüzde toplum,

iflletmele-rin ahlaka uygun bir tarzda iflleiflletmele-rini yürütme beklentisi içerisindedir (Peppas, 2006). Bu yüzden iflletmeler toplumun gereksinimlerini tatmin etmenin ya-n› s›ra sosyal fayda sa€lama konusunda da bir ahlaki yükümlülü€e sahiptir. Çok say›da zarif anlaflman›n iç içe oldu€u bu süreçte iflletmeler, toplumun yaratt›€› sosyal refah ve geliflmenin bir fonksiyonu olarak kazanç elde ede-bilmektedir. Ayr›ca bir referans olarak kabul edilen ahlaki durufl, uzun vade-de artan sat›fllar, artan pazar pay› ve artan kârl›l›k ve yeni müflteriler kazan-mayla sonuçlanabilmektedir. Daha do€rusu iflletmeler kendi kiflisel ç›karla-r›n› düzenleyen ahlaki kod ve normlar› izledi€inde müflteriler taraf›ndan ödüllendirilmektedir. Günümüzde gerçek sorun iflletmelerin ahlaki görün-mek isteyip istemedi€i veya kiflisel kazanc›ndan önce müflteri ve sosyal refa-h› ön plana ç›karan bir pazarlama davran›fl›na ba€l› kal›p kalmad›€›d›r (Car-rigan, Marinova & Szmigin, 2005). Art›k toplum iyi ahlak›n iyi iflle özdefl ol-du€unun fark›na vard›€›ndan iflletmelerden hukuki sorumlulu€u aflan ahla-ki ve gönüllü sorumluluklar üstlenmesini talep etmektedir (Dean, 1997).

4. Toplam Kalite Yönetimi (TKY): Baflar›l› yöneticiler ifl yaflam›nda ahlak

ko-nusundaki tart›flmalar› bir tehdit veya zay›fl›k olarak de€il günümüz endüs-trilerinin mükemmellik ve yüksek kaliteye ulaflma çabalar›n›n do€al bir uzant›s› fleklinde alg›lamaktad›rlar (Tierney, 1997). Özellikle TKY süreçle-rinde en çok ihmal edilen temel unsurlardan biri ifl ahlak›d›r. Yönetimin yu-muflak ve kat› yanlar›n› temsil eden ahlak ve kalite bir örgütün hayati yön-leridir. TKY’nin uygulanmas›, bilinçli bir ahlaki düflünceden kazanç sa€laya-bilir (Svensson & Wood, 2005). Ahlaki de€erler üzerine aç›k bir odaklanma olmaks›z›n kalite programlar› baflar›l› bir flekilde yönetilemez. Ayn› zaman-da bir ifl ortam›nzaman-da ahlaki sorunlar› do€ru bir flekilde çözmek için de kalite kontrolüne ihtiyaç duyulmaktad›r. Çünkü sadece iyi niyetli olmak baflar› için yetmez (Fisscher & Nijhof, 2005). Sonuçta bir stratejik yönetim sorunu olarak ifl ahlak›n› görmeye bafllayan nispeten az say›da flirket, kalite, müflte-ri hizmeti, mükemmellik gibi alanlardaki stratejilemüflte-riyle onu iliflkilendirme e€ilimindedir (Milton-Smith, 1997).

5. Etkin Paydafl Yönetimi: Paydafllar, ister örgütün içinde isterse d›fl›nda olsun

örgütün faaliyetini etkileyebilen ve onun faaliyetlerinden etkilenen, yönetsel kararlar›n sonuçlar›nda pay sahibi olduklar›n› düflünen bireyler veya gruplar

(8)

olarak ifade edilebilir (Deck, 1994). Belirli bir iflin do€ru veya yanl›fl, ahlaki veya ahlaki olmamas› ç›kar gruplar› / paydafllar taraf›ndan belirlenmektedir (Szeto, Wright & Cheng, 2006). Bu nedenle fiekil 1’deki paydafllar›n menfa-atlerini dengeleme gereksinimi ortaya ç›kmaktad›r (Thompson, Fulmer & Strickland, 1992; Sturdivant & Vernon–Wortel, 1990). Çünkü ifl ahlak›, kifli-sel özgürlük ve pazar özgürlü€ünün yan› s›ra paydafllara karfl› sorumluluk gi-bi de€erler üzerine infla edilmektedir. Genelde insanlar kendi ekonomik ç›-karlar›n› düflünerek hareket etmektedir. Oysa ayn› sistemin hem bireyler hem de organizasyonlar aras›nda karfl›l›kl› güvene ve birbirlerinin ç›karlar›-na sayg› göstermesi gerçe€ine dayanmas› gerekir (Cavaç›karlar›-nagh, 1990).

‹flletme, sosyal fayday› artt›rmak için ilgili tüm paydafl gruplar›n›n ç›karlar›n› düflünmeli ve bunlar› dengelemeyi amaç edinmelidir. Bu tutum örgüt aç›s›n-dan önemlidir çünkü onun yaflamas› bu birey ve gruplar›n deste€ine ba€l›d›r.

fiekil 1: Paydafl Gruplar›

Kaynak: Sturdivant & Vernon–Wortel, 1990: 16.

Günümüzde art›k baflar›l› yöneticiler, iflletmelerinde temel ve en önemli paydafl grubu olarak hissedarlar› görmemektedir. Hissedarlar paydafllar›n yaln›zca bir grubunu oluflturmaktad›r. Hissedarlar art›k di€er paydafl grup-lar› hesab›na ödüllendirilmesi gereken paydafllard›r (Deck, 1994).

(9)

Birincil paydafllar› (hissedarlar ve yat›r›mc›lar, ifl görenler, müflteriler ve te-darikçiler) hesaba katmaks›z›n bir iflletmenin varl›€›n› sürdürebilmesi ve uzun vadede baflar›l› olmas› mümkün de€ildir.

‹kincil paydafllar iflletmenin faaliyetlerini (olumlu veya olumsuz) etkileyen ya da onlardan (olumlu veya olumsuz) etkilenen gruplar ve kifliler olarak ifa-de edilebilir. Bu gruplar›n iflletmeyle kesinlikle ifl muamelesi veya sözleflme yapmalar› gerekmez. ‹flletme, ikincil paydafllar üzerindeki bekas›na ba€l› da kalamaz. Medya ve özel ç›kar gruplar›n›n büyük bir bölümü, ikincil paydafl-lar aras›nda yer al›r. Ancak bu paydaflpaydafl-lar bir iflletmenin faaliyetleri ve per-formans› lehinde ve aleyhinde kamuoyunu harekete geçirme gücüne ve ye-tene€ine sahiptirler (Deck, 1994).

Bütün bu paydafl gruplar›, beklentilerini elde etmek için gerektikçe pazar-l›k güçleri oran›nda artan bir bask› kulland›klar› veya kullanabildikleri için bask› grubu ad›n› al›rlar. Burada iflletme sahip ve yöneticileri, tüm bu paydafl gruplar›n›n ç›karlar›n›, iflletmenin en zarars›z olarak geçifltirebile-ce€i bir dengeye ulaflt›rmak sorumlulu€unu tafl›r. ‹flletme için en zarars›z ya da en kârl› say›labilecek böyle bir ç›kar uzlaflmas›, optimal denge olarak ifade edilebilir. Bu dengeyi sa€lamak kolay bir ifl de€ildir. Bu nedenle ça€-dafl iflletme yöneticisi, bir politikac› ve becerikli bir devlet adam›, bir or-du komutan› ve usta bir gemi kaptan› gibi davranarak görev ve ifllevlerini yerine getirmelidir (Tosun, 1990).

6. Küreselleflme: Küreselleflme, dünya çap›nda birbirine ba€›ml› oluflumlara

yol açan ticaret, yat›r›m, ifl birli€i, bilgi ak›fl› gibi ba€lant›lar›n yay›lmas›, yo-€unlaflmas› ve güçlenmesi sayesinde uluslar üstü ekonomilerde entegre edilmifl faaliyetleri kapsayan uzun vadeli bir süreçtir. Baflka bir ifadeyle kü-reselleflme, ekonomik politika ve bireysel davran›fl eksenli serbest pazarlara uyum sa€lamak amac›yla dünya çap›nda entegrasyona katk›da bulunan tek-nolojik, politik ve k›smen de ekonomik faktörlerle flekillenen tarihsel bir sü-reçtir (Çoban ve Özgener, 2007).

Küreselleflen ifl dünyas›ndaki özellikli konulardan biri iflletmede ahlak›n ro-lüdür (Lindfelt & Törnroos, 2006). Bir ortamda sergilenen eylemin do€ru ol-du€u bilindi€inde söz konusu eylem teflvik edilebilir. Ancak uluslararas› or-tamlarda ahlak gerçekten karmafl›k bir konudur. Örgütsel ahlak›n ortam› ifl-letmedir oysa ifl ahlak›n›n ortamlar› pazarlar ve toplumdur. Bir toplumdaki de€erlerin pazar yerlerindeki de€erleri etkileyebilece€i unutulmamal›d›r (Svensson & Wood, 2004). Daha do€rusu ifl ahlak› evrensel bir kavram de€il-dir. Co€rafi yerleflim, sosyokültürel ve tarihî geliflmeler ve bireysel farkl›l›k-lara göre de€iflmektedir (Zhang, Straub & Kusyk, 2007). Yani “Küresel

(10)

dü-flün, yerel hareket et.” stratejisi ifl ahlak› aç›s›ndan da geçerlidir. ‹fl ahlak› so-runlar›n›n tespit edilmesinde küresel bir anlay›fl benimsenebilir ancak ahla-ki sorunlara yerel bir bak›fl› aç›s›yla çözüm getirmek daha mant›kl› olacakt›r. Çünkü ifl ahlak›nda göreceli (relativist) anlay›fl h›zl› bir flekilde geliflimini sür-dürmektedir. Örne€in, Orta Do€u ülkelerinde faaliyet gösteren çok uluslu ifl-letmelerin yöneticileri üzerinde yap›lan araflt›rmalarda, bu yöneticilerin ifl ahlak›n›n baflar›lar›na katk›da bulunan önemli bir araç oldu€unu vurgulad›k-lar› tespit edilmifltir. Daha da ilginç olan›, Türk ve Orta Do€u kökenli yöne-ticilerin kararlar›nda teleolojik ahlaktan ziyade ödev ahlak›n› dikkate ald›klar›-na dair tespitlerdir (Mullin Marta, Singhapakdi, Attia & Vitell, 2004). Küreselleflme ile birlikte karmafl›k ve çok boyutlu ahlaki sorunlar›n ele al›n-mas› s›n›rlar› aflan bir konu hâline gelmifltir. De€iflen hukuki, politik, eko-nomik ve kültürel koflullar farkl› ülkelerdeki ahlaki beklentileri tatmin et-meyi amaç edinen yöneticilerin stratejik karar verme süreçlerine ahlaki bo-yutu da eklemelerine neden olmufltur. Küresel ölçekte ürün ve hizmet sunu-mu yapan iflletmelerin al›fl›lm›fl›n d›fl›nda bir yönetim felsefesini ve uygula-malar› benimsemesi önem arz etmektedir. fiayet küresel ölçekte faaliyet gösteren iflletmeler toplumlar›n ahlaki, sosyal ve kültürel farkl›l›klar›n› is-tismar ederlerse birtak›m ahlaki ve hukuki yapt›r›mlar ve sorunlarla karfl›-laflmalar› kaç›n›lmazd›r. Elbette dünyan›n farkl› bölgelerinde yat›r›mlar› olan iflletmelerin, toplumlar›n sosyal norm ve beklentilerine her zaman ce-vap vermesi mümkün olmayabilir. Ancak vurgulanmas› gereken nokta ahla-ki konular› göreceli (relativist) bir bak›fl aç›s›yla de€erlendirmenin gereklili-€idir (Fisher & Bonn, 2007). Kald› ki global küresel düzende toplumsal or-tamlarda oldu€u gibi ifl çevresinde de adalet, insan haklar› ve evrensel de-€erler önemsendi€inden iflletmeler kendi uzant›lar› ile farkl›l›klar›n› ve ben-zerliklerini analiz etme gere€i duymaktad›r. Dolay›s›yla bu iflletmeler top-lumlar›n asgari düzeydeki ahlaki standartlar›n ötesine giderek proaktif bir tutum içine girmektedir. Bu çerçevede belirlenen de€erler bütün ülkelerde iflletmelerin ahlaki duruflu hakk›nda bilgi vermektedir (Fisher & Bonn, 2007). Hatta bu iflletmeler yerel toplumlar›n de€erlerini ürün ve hizmetle-rin bir parças› hâline getirme çabas› içine girmifllerdir.

Küresel ölçekte iflletmelerde ahlaki endiflelerin artmas›n›n di€er nedenleri, aç›kl›k ve kullan›labilir do€ru bilgiye eriflebilme iste€i, sosyal ve çevresel en-difleler ve milliyetçili€in etkileri olmaktad›r (Lindfelt & Törnroos, 2006).

7. Ekonomik Skandallar ve Rüflvet: ‹fl ahlak› hem iflletme içi iliflkilerde hem

de piyasalarda güvenin oluflmas› için kritik faktörlerden biridir (Svensson & Wood, 2004). ‹flletme faaliyetleri ve iliflkilerinde yönetimin ahlaki

(11)

dav-ran›fl› kabul edilebilir oldu€u sürece yönetimin ahlaki davdav-ran›fl›na iliflkin ifl görenlerin alg›s› da o ölçüde tatmin edici olacakt›r. Aksine yönetimin ahla-ki davran›fl alg›s› düflük düzeyde kabul görürse o zaman güven düzeyi dü-flecektir (Alas, 2005; Marta & Singhapakdi, 2005; Svensson & Wood, 2004). Özellikle ABD’de Enron, ‹talya’da Parmalat, ‹ngiltere’de Brent Spar Petrol Kulesi Vakas›, Nijerya’da Shell, Afrika’da Nestle’nin Bebek Mamas› Vakas›, Alaska’da Exxon Valdez Felaketi iflletmelerin stratejilerini belirle-me ve imaj oluflturma konusunda ahlaki sorunlar› ön plana ç›karmas›na neden olmufltur. Bu skandallar, flirketlerin imaj› üzerinde küresel düzeyde olumsuz etkiye sebep olman›n yan› s›ra kamuoyu ve otoritelerin gözünde onlar›n iliflkilerini de olumsuz yönde etkilemektedir. Ayr›ca antidemokra-tik ülkelerde yat›r›mlar› olan iflletmelerin rüflvet, yolsuzluk ve nepotizm nedeniyle daha fazla zarara u€rad›klar› söylenebilir. Öte yandan son dö-nemlerde baflta uluslararas› kurulufllar olmak üzere birçok ülke yasa d›fl› ve ahlaka ayk›r› faaliyetleri engelleyici politikalar izlemekte ve yasal düzenle-meler ç›karmaktad›rlar (Baker, 2007).

‹fl Ahlak›n›n Kurumsallaflmas›nda Üst Yönetim Kademelerinin Rolü

Son y›llarda tan›nm›fl flirketlerin ahlaki performans›nda ciddi bir iyileflme söz konusudur. Geliflmifl ülkelerde pek çok iflletme ifl ahlak›n› kurumsallafl-t›rmak için ahlak kodlar›, hareket kodlar›, politika ve prosedürler, yetkisiz ihbar mekanizmalar› gelifltirmifller; ahlaki e€itim programlar›, ahlaki ve sos-yal denetimler, ahlak komiteleri, ahlak görevlileri ve ombudsman gibi or-ganlar oluflturmufllard›r. Ancak bu mikro önlemlerin yan› s›ra örgüt kültü-rü, de€er yönetimi ve yöneticilerin tutumunun ifl ahlak›n›n kurumsallaflma-s›nda etkili olaca€› düflünülmektedir. Dolay›s›yla ifl ahlak›n›n kurumsallafl-mas›nda önem arz eden bu hususlar afla€›da aç›klanm›flt›r.

1. Ahlak Kodlar›n›n Oluflturulmas›: Bireyler gibi iflletmeler de ahlak›

görmez-den gelemezler (Lindfelt & Törnroos, 2006). Bu negörmez-denle ifl yaflam›nda bir-çok iflletme ahlak kodu gelifltirme çabas› içine girmifltir.

Ahlak kodu, organizasyondaki hâkim de€erlerin k›sa bir raporudur. Daha aç›k bir ifadeyle ahlak kodu, ahlaki olmayan eylemlerin yan› s›ra ahlaki oldu-€u düflünülen eylemleri kapsayan bir spesifik raporlar dizisidir (Gupta & Su-laiman, 1996). Ahlak kodlar› sadece insan kaynaklar› veya hukuk birimleri taraf›ndan gelifltirilemez. Çünkü kodlar sadece politikalar›n yasal olmas›n› sa€lamaya yönelik de€ildir. Dolay›s›yla tüm personel ve tepe yönetimi tara-f›ndan desteklenen ve yürütülen bir ahlak program› olarak görülmelidir.

(12)

Ahlak kodlar› genellikle ç›kar çat›flmalar›, gizlilik konular›, krediler, temel dürüstlük ve kanunlara itaat, ürün güvenli€i ve kalite, sa€l›k ve güvenlik, sa-t›fl ve pazarlama uygulamalar›nda do€ruluk, finansal raporlama, sözleflme yapma, flirket içerisindeki gizli bilgileri kullanma, baflkalar› hakk›nda bilgi elde etme ve kullanma, entelektüel mülkiyet, uluslararas› sorumluluklar, boykotlar, hükûmetlerle iliflkiler, rakiplerle iliflkiler, tedarikçilerle iliflkiler, topluluk iliflkileri, çevresel kalite, antitröst uygulamalar, ba€›fllar, politik fa-aliyetler ve katk›lar, eflit istihdam f›rsatlar›, misafir a€›rlama, hediyeler, rüfl-vet, uyuflturucu ve alkol kullan›m›, vergi kaç›rma vs. konular› kapsar (Ba-ron, 1996; Hodapp, 1991). Karmafl›k sorunlar›n çözümünde ve kriz duru-munda geliflmifl bir ahlaki koda sahip olmak önemlidir. Çünkü yöneticilerin ve çal›flanlar›n bunal›m dönemlerinde ahlaki tart›flmalar ve kararlar için za-manlar› olmayabilir (McNamara, 1998).

Ahlak kodunda belirlenen de€erlere bütün ifl görenlerin itaat etmesinin beklendi€ini aç›kça ifade eden bir anlay›fl hâkim olmal›d›r. Organizasyonda anahtar konumda olanlar›n görüflleri al›nmal› ve özellikle üst yönetimin deste€i sa€lanmal›d›r. Ahlak kodu yaln›zca sosyal sorumlulu€a iliflkin bir yü-kümlülük olarak görülmemelidir, ayn› zamanda organizasyondaki her üye-de yer edinmelidir. Organizasyonun temel inançlar›n› saüye-dece k‛t üzerinüye-de desteklememeli, yönetim bunlar› içten destekledi€ini do€rulamak için de-netim ve de€erlemeler yapmal›d›r (Harrison, 1996).

‹flletme sadece ahlak kodunu flekillendirme ve adapte etme gibi bir hataya düflmemelidir, ayn› zamanda bu kod sürekli olarak gelifltirilmelidir (Ho-dapp, 1991). Sürekli gelifltirilen bir ahlak kodu, iflletmenin ahlaki düzeyini yükselterek yöneticilerin ve çal›flanlar›n ahlaka ayk›r› istekleri reddetmesin-de onlara faydal› bir yol gösterici olabilir. Ayr›ca kodlar, yakalanamayacak-lar›n› düflünerek kurallar› ihlal etmeye meyilli olan insanlar için cayd›r›c› bir araç oldu€undan fliddetli ve y›k›c› rekabet ortam›nda hileli uygulamalara yö-nelmeyi azalt›r (Brenner & Molander, 1989). Elbette ifl ahlak›n› kurumsal-laflt›rmak için sadece ahlak kodu oluflturmak yetmeyebilir. Bu nedenle çok say›da destekleyici yap› ve mekanizmaya ihtiyaç vard›r.

2. Tepe Yönetiminin Tutumu: Yönetici, iflletmedeki di€er çal›flanlar gibi

ki-flisel gereksinimleri, aile, e€itim, din gibi pek çok faktör ile flekillendirdi-€i kiflisel de€er ve yarg›lar›yla hareket edecektir. Ancak yöneticinin ifllet-me içinde üstlendi€i rol ona baz› önemli sorumluluklar yükleifllet-mektedir. Bu da yöneticileri çal›flanlara karfl› örnek olma zorunlulu€u ile karfl› kar-fl›ya b›rakmaktad›r (TÜG‹AD, 1992).

(13)

‹fl ahlak›; sosyal gruplar›n davran›fllar›n›, politika ve prensiplerini ve karar-lar›n› de€erlendirmede onlara yol göstermektedir. Ancak ifl ahlak› ele al›n›r-ken bireysel ahlak da göz ard› edilemeyecek kadar önemlidir. Çünkü ifllet-melerde kararlar ço€unlukla yönetim kademesindeki bireyler taraf›ndan ve-rilmektedir. Bir yöneticinin hatal› karar› veya ahlaki olmayan bir davran›fl›, iflletmelerin imaj›n› zedeleyebilir. Öte yandan bir yöneticinin çok önemli ve kritik bir andaki ahlaki cesareti, bulundu€u iflletmedeki tüm ahlaki olmayan davran›fl temayüllerinin önünü kesebilir. Böylesi bir e€ilime sahip olanlar›n fikirlerini de€ifltirmelerine neden olabilir (Özgener, 2004).

Bir rol modeli olmak, do€ru fleyi yapmaktan daha fazlas›n› gerektirir. ‹fl gö-renlerine do€ru fleyi yapmalar›nda yard›mc› olmay›, onlara ilham vermeyi ve gri alanlar› tan›mlamalar›na yard›mc› olmay›, endiflelerine sayg› göstermeyi de kapsar. Yap›lan araflt›rmalar yöneticinin davran›fl biçiminin ya da sorun-lar› çözme yaklafl›m›n›n genelde di€er çal›flanlar taraf›ndan benimsendi€ini göstermektedir. Onlardan, kabul görmüfl de€er yarg›lar›n›, iflletme içinde uy-gulamalar› ve öncü olmalar› beklenir. Ayr›ca tutum ve davran›fllar›nda aç›k olmalar›, taahhütlerini eksiksiz ve zaman›nda yerine getirmeleri, aktif rol üstlenmeleri yöneticilerden beklenen di€er özelliklerdir (Özgener, 2004). Organizasyonun dürüst insanlara sahip olmas› gereklidir. Fakat bu yeterli de€ildir. Yönetimin aç›k ve gözle görülebilir deste€i olmaks›z›n dürüstlük riskli bile olabilir. Bu nedenle karfl›l›kl› güven ve aç›kl›k kesinlikle gereklidir. Bu ahlaki denetimlerde balyoz gibi bir ifllev görür. ‹yi bir sistem, örgütsel üyelerin ahlaki niyetlerini güçlendirebilir (Longenecker & Pringle, 1981). Oysa aç›k olmayan flekilde karakterize edilen bir sistem, kestirme yoldan ifl yapt›rma bask›s› yaratacakt›r. Dolay›s›yla bir iflletmede ahlaki sorunlar› or-taya ç›karmak ve onlara çözüm bulmak için karfl›l›kl› güven ve sayg›ya daya-l› bir atmosfer yaratacak yetene€e sahip bir yönetime gereksinim vard›r (Thompson, Fulmer & Strickland, 1992).

Aç›k bir misyon ve yönetim, organizasyonun her kademesinde paylafl›lmal›-d›r. Bu iki faktörün karfl›l›kl› güven için birbirine efllik etmesi gerekti€inin yaflayan modellerce ifl görenlere gösterilmesi gerekir. Özellikle üst kademe yöneticilerin ifl ahlak›n›n de€iflen do€as› hakk›nda bilgi sahibi olmas› ve ifl-letmeleriyle iliflkili ahlaki sorunlara karfl› duyarl› olmas› gerekir. Yöneticiler ahlaki tercihleri ve davran›fllar› motive eden bir örgütsel kültür yaratmak için iliflkilerinde standardizasyon, bireye sayg› ve sistematik dürüstlü€e önem vermelidirler (Aguilar, 1994).

(14)

Yönetim aç›k ve tutarl› beklentilere sahip olmal›d›r. Çünkü bütün düzeyler-deki ifl görenler baflar› için kendilerinden neyin beklendi€ini ve neyin gerek-li oldu€unu bilme gereksinimi duyarlar. Onlar, ahlaki standartlar›n organi-zasyondaki bütün bireylere uygulanmas›ndan emin olmak isterler. Bu ne-denle yönetim standartlar› modellefltirmek (örnekle öncü olmak) zorunda-d›r. Bir ahlaki standard› beyan etmek yeterli de€ildir. Ancak liderler stan-dartlar› modellefltirdi€inde gerçekçi olurlar. Stanstan-dartlar› yaflatmak ve onla-r›n düzenli bir flekilde ifl görenlere nas›l benimsetilece€ini göstermek için et-kin bir iletiflim mekanizmas›na ihtiyaç vard›r. Ayr›ca iflyerini insanc›llaflt›r-mak da önemlidir. Örgütsel amaçlara ulaflinsanc›llaflt›r-mak için ifl görenlere insanca mu-amele yap›lmas› ve standartlar›n teflvik edilmesi gerekir (Özgener, 2004). Ahlak ve sosyal sorumluluk ile bir iflletmenin stratejisi aras›ndaki iliflkide üst kademe yönetimi kritik bir role sahiptir. Çünkü iflletmeler üst kademe yöneticilerinin norm ve de€erlerini yans›tma e€ilimindedir. Onlar örgüt kültürünün gelifltirilmesine katk›da bulunur ve organizasyondaki genel ah-laki iklim, ifl gören davran›fllar›na iliflkin standartlara yön verir. Daha önem-lisi öncelikle ahlaki de€erlerin kurumsallaflt›r›lmas›, eylemle ifade edilen li-derlik anlay›fl›na ba€l›d›r (Megginson, 1997). Drucker’›n ifade etti€i gibi bir insan ne kadar baflar›l› olursa olsun e€er karakter ve tutarl›l›ktan mahrum ise, çevresine ve kurumuna zarar verecektir. Bu durum ise örgütün perfor-mans ve iklimini olumsuz yönde etkileyecektir (Drucker, 1973). Bu neden-le üst düzey yöneticineden-ler ahlaki yap›n›n gelifltirilmesi ve ahlaki aç›dan do€ru tavr›n yerlefltirilmesinde yol gösterici rolü oynamak durumundad›rlar.

3. De€er Yönetimi: Günümüzde ifl adamlar› ve yöneticiler, insani de€erler ve

ifl yaflam›n›n kurallar› üzerinde yeniden düflünmeyi; karmafl›k, rekabetçi ve küresel ekonomik ortamda ayakta kalabilmek ve iflletmelerinin mevcut ko-numunu ve nereye do€ru gittiklerini yeniden inceleyebilmek için bir f›rsat olarak görmelidirler (Tierney, 1997).

De€erler, bireyin iflinin ve günlük yaflam›n›n temel bir parças› olan ve onun yaflam›na anlam kazand›ran idealler, tercihler, kararlar ve davran›fllar›na yol gösteren inançlar ve kanaatlerdir (Cavanagh & McGovern, 1998; Dinçer, 1994). Baflka bir ifadeyle de€erler, insano€lunun alg›lad›€› eylemin alterna-tifleri aras›ndaki seçimi etkileyen tan›mlay›c› standartlard›r. De€erler stan-dartlar olarak ifade edilmesine ra€men, onlar emretmezler, ola€anüstü bir flekilde eylemlere yol gösterirler (Harrison, 1987).

De€erler her zaman ayn› kalmaz; insan yaflam›nda, organizasyon ve mede-niyetlerle birlikte ülkeden ülkeye de€ifliklik gösterirler. Milton Rokeach’e göre “fiayet de€erler tamamen statik olsayd› bireysel ve sosyal de€iflim

(15)

im-kâns›z olacakt›. Bunun aksine de€erler tamamen de€iflir olsayd› toplumun ve bireyin süreklili€i imkâns›z olurdu.” (Öztürk, 1998). Yani de€erler h›zla de€iflen bir dünyada istikrar› sa€lamaktad›r (Pazarl›, 1972). Öte yandan ah-laki davran›fl›n standartlar› toplumun gelenek ve de€erleri de€ifltikçe zaman içinde de€iflebilir (Luthans, Hodgetts & Thompson, 1987).

Nicolai Hartman’a göre de€erlerden s›yr›lm›fl, kutsall›€›n› yitirmifl bir dün-yada yaflamaya kimse katlanamaz. De€erler örgüt kültürünün temel ilkele-ridir ve organizasyonun temel kiflilik özelliklerini yans›t›r. De€erler örgütte-ki bütün herkesin tavr›n› yans›tan flirket karakterini temsil eder (Murphy, 1995). De€erler davran›fllar›n kayna€›d›r; insan›n çevresiyle iliflkilerini dü-zenler (Baflaran, 1991). Bireylere, sosyal sorunlar›n çözümü esnas›nda belir-li bir konumda olmay›, baflkalar›n› inand›rmay› ve etkilemeyi, ahlak ve ye-terlili€e iliflkin kiflisel duygular› desteklemek için inançlar›n, tutumlar›n ve eylemlerin rasyonelli€ini, öz sayg› ve gururu sürdürmeyi ve art›rmay› sa€lar. Araflt›rmalar göstermektedir ki insanlar karfl›laflt›klar› kötü durumlar›, iyi durumlardan çok daha fazla çevreleriyle paylaflmaktad›r. Yaln›zca bu yolla bile iyi bir imaj yerini kötü bir imaja b›rakabilir. Geliflen iletiflim ve bilgi teknolojilerinin yaratt›€› sürat ve yeni haber açl›€› nedeniyle Tokyo’da ah-laki aç›dan yanl›fl bir karar verildi€inde bu Londra’da duyulabilmektedir. Büyük flirketlerin ya da sanayi devlerinin ahlaka veya kanunlara ayk›r› uy-gulamalar› ortaya ç›kt›€›nda muazzam bir bedel ödediklerine kuflku yok-tur. ‹fl dünyas›, dar görüfllü davran›fllar›n, k›sa vadeli yararlar›n uzun vade-li yararlara tercih edilmesinin örnekleri ile doludur. Örne€in; Ford yöneti-cileri, getirece€i önemli maliyet nedeniyle Pinto otomobillerinin tasar›-m›nda de€ifliklik yapmamaya karar vermifllerdi. Oysa bunu yapmamakla insan yaflam›na verdikleri zarar›n ve haklar›nda aç›lan davalar›n flirkete maliyetini hesaplayabilselerdi araba bafl›na 11 dolar tutan bu yat›r›mdan herhâlde kaç›nmazlard› (Tierney, 1997).

De€er yönetimi, karar verme sürecini etkin hâle getirmek için paylafl›lm›fl de-€erlere sahip olmak, bilinçli bir örgüt kültürü yaratmak, bireysel ve örgütsel davran›fl›n kalitesini art›rmak suretiyle tak›m çal›flmas›, verimlilik, yarat›c›-l›k ve de€iflimi destekleyen yeni bir yönetim disiplinidir (Özgener, 2004). Günümüzde baflar›l› organizasyonlar›n en belirgin özelliklerinden biri, tu-tarl› ve paylafl›lm›fl de€erler platformuyla çal›flan ifl görenlere sahip olmala-r›d›r. Strateji ve amaçlara dönüfltürülebilen yenilikçi bir vizyon ve paylafl›l-m›fl de€erler, eski yörüngeler ve daha az üretken yöntemleri k›rmak için ka-talizör ifllevi görür. H›zl› ve ortak bir anlay›flla hareket etme, risk üstlenme, yenilikçi olma, ekip çal›flmas›, sayg›, dürüstlük ve müflteri tutkusu iyi

(16)

ifllet-melerin temel de€erleri aras›nda yer almaktad›r. De€erler, söz gibidir ve en uygun tarzda ihtiyatl› tepkiyi göstermede ifl görenlere yol gösterir. De€erler flirket kültürünün temel ilkeleridir ve flirketteki herkesin tavr›n› yans›tan flirket karakterini temsil eder (Murphy, 1995). Tom Peters ve Bob Water-man dedi€i gibi “Organizasyonlar de€erlerle bezendiklerinde kurum olurlar aksi takdirde ruhsuz insana benzerler.” (B›çakç›, 1996: 411).

Uzun vadede baflar›l› organizasyonlar de€er temeline dayal› olanlard›r. On-lar koydukOn-lar› hedefler hakk›nda aç›kt›rOn-lar. Bu organizasyonOn-lar de€iflen çev-reye h›zla adapte olma yetene€ine sahiptirler. Bu flekilde dünyada yarat›c› bir güç olmaktad›rlar (Lee & Park, 1998). De€erler aras›nda bir uyuflmazl›k oldu€unda organizasyonlar tutars›z yönetim tarzlar› ve flirket politikalar›n-dan dolay› s›k›nt› çekmektedirler. Bu nedenle paylafl›lm›fl bir de€erler plat-formu sayesinde karar verme süreci etkin hâle getirilerek, zaman döngüleri azalt›larak, tak›m çal›flmas› ve ifl birli€i teflvik edilerek verimlilik art›fl› sa€-lanabilir. Yine bireysel ve organizasyonel davran›fl›n kalitesi de€erler vas›ta-s›yla anlafl›labilir. Onlar bütün insan davran›fllar›na temel teflkil eden en önemli unsurlardan biridir. De€erler yaln›zca insan›n motivasyonuna temel teflkil etmekle kalmaz ayn› zamanda örgütsel kültüre de temel teflkil eder. De€erler örgütsel vizyonun dinamikli€inin ve geliflmesinin temel anahtar›-d›rlar. Ayn› zamanda baflar› için vazgeçilmez de€erler olan ifl birli€i,

dürüst-lük, yarat›c›l›k, kiflisel sorumluluk, otokontrol, ba€l›l›k ve aç›k iletiflim güçlü bir

flirket kültürünün temel dayanaklar›d›r (Harman, 1997).

4. Bilinçli Bir Örgüt Kültürünün Yarat›lmas›: Benimsenen ahlak olgular›na

uygun kurumsallaflmay› amaçlayan iflletmeler, örgüt kültürünün önemi-ni kavramak zorundad›rlar. Baz› düflünürlere göre kültürel farkl›l›klar›n yönetimi ve örgüt kültürü gelecekte flirketlerin baflar› veya baflar›s›zl›€›-n› saptamada çok daha önemli bir faktör hâline gelecektir (Kotter & Hes-kett, 1992). Bu nedenle iflletmelerin ekonomik ve sosyal performans› üzerinde önemli bir etkiye sahip olan örgüt kültürünün ahlaki davran›fl› destekleyici rol oynamas› gerekir.

Örgüt kültürü, bir organizasyonun üyeleri taraf›ndan paylafl›lan ve onlar›n davran›fllar›n› yönlendiren, ço€u kez bilinçsizce türetilen, organizasyonun kendisi ve çevresinde kabul gören de€erler, normlar, varsay›m ve inançlar bütünüdür (McKenna, 1996).

Edgar H. Scheine göre örgüt kültürü; “Yeterli ölçüde sa€lam çal›flt›€› düflü-nülen, d›fl uyum ve iç entegrasyon sorunlar›yla bafla ç›kmay› ö€renen bel-li bir birey, grup ve toplum taraf›ndan türetilen, keflfedilen ve gebel-lifltirilen

(17)

temel varsay›mlar bütünüdür.”(Reeve, 1997). Her organizasyonun kendi-sine özgü kültür ve de€erler seti vard›r. Kültür, organizasyon üyelerinin anlay›fl›n› ele verir ve organizasyon içerisinde nas›l davranacaklar› konu-sunda kendilerine kurallar sa€lar (Sims, 1992). Birçok iflletme, kültürünü yaratmak için bilinçli bir çaba göstermemektedir. Ancak yirmi birinci yüz-y›ldaki birçok baflar›l› flirket örgüt kültürünü bilinçli bir çabayla gelifltir-mektedir. Örne€in, Hewlett Packard bilinçli olarak kültürünü oluflturmak için y›llardan beri s›k› bir biçimde çal›flmaktad›r. HP’nin örgüt kültürü; baflkalar›na sayg›, toplumsal duyu ve sade, dürüst, s›k› ve etkin çal›flmaya dayal›d›r. Y›llard›r HP büyüme ve baflar›s›n› büyük ölçüde kültürüne borç-ludur (Auxillium West, 1996).

Günümüzde iflletmeler örgütsel dinamizm ve performans üzerinde çok derin bir etkiye sahip olan birçok de€iflim ve geliflmeyle karfl› karfl›yad›r. Bu ba€lamda, insan› zorla korku ve tehdit ile çal›flt›rma yöntemleri yerini inand›rma ve e€itme yöntemlerine b›rakt›kça insanlar› etkili ve verimli bir biçimde çal›flt›rabilmek, onlar›n içinde bulunduklar› koflullara ve özel-likle kültürel yap›lar›na sayg› gösterme zorunlulu€unu ortaya ç›karmakta-d›r. Yönetim yöntem ve uygulamalar›n› bu çerçevede biçimlendirmenin gerekli olaca€› aç›kt›r (Tosun, 1990).

Ahlaki bir örgütsel kültür, toplumsal amaçlar ile toplumsal sorumlulukla-r›n her zaman bir kiflinin kiflisel kazanc›ndan daha çok a€›rl›k tafl›d›€› inanc›n› yans›t›r. Böylesi bir kültür, güçlü ve ilkeli liderlik, sayg›nl›k ve uzak görüfllülükle bafllar. Ahlakl› bir örgütsel ve yönetsel kültür, her biri-mizin içindeki en iyiyi yans›tan bu evrensel ögelerden vazgeçmemelidir (Steinberg & Austern, 1996). Bu kültür belli bir durumda uygun görünen ancak idealler, standartlar ve ahlaktan özveriyi gerektiren geçici heveslere ve çözümlere karfl› durabilen temel özellikleri yans›tmal›d›r. Gelifltirilme-si gereken kültür, arzulanan davran›fllar› teflvik eden veya arzulanmayan davran›fllar› yasaklayan bir kontrol mekanizmas› ifllevi görmelidir (Berko-witz, Kerin, Hartley & Rudelius, 1992).

Sonuç olarak “Ahlak yaln›zca örgütsel kültürün kalbi de€il ayn› zamanda de-€iflimi üretmeye iliflkin dayanak noktas›d›r. …Ahlak de€iflen kültürün temel dayana€›d›r. Ahlak olmaks›z›n kültürün de€iflmesi, krikosuz bir kamyonun lasti€ini de€ifltirmeye benzer.” (Grosenick, 1994). Ahlaki bir kültürel alt ya-p› olmadan sergilenecek her türlü iyi niyetli çaban›n sonuçsuz kalaca€› ger-çe€i unutulmamal›d›r. Ahlaki düflünceyi besleyecek, toplumsal dayan›flmay› artt›racak, ahlaki denetimin kayna€› ve süreklili€in güvencesi olacak en önemli fley ahlaki kültürdür (Gökday›, 1998).

(18)

Sonuç

Güçlü iflletme gelenekleri, dürüstlü€ün stratejik önemi kavran›rsa ve “Önce insan!” anlay›fl› benimsenirse ifl ahlak›n›n kurumsallaflmas›na katk›da bulu-nabilir. Üst yönetimin deste€i, ifllev ve bölüm yöneticilerinin kat›l›m› bura-da vazgeçilmez bir unsurdur. Her fleyden önemlisi ahlaka “kötü” bireylerin sorunu olarak de€il bir sistem sorunu olarak yaklafl›lmal›d›r.

‹fl ahlak›na iliflkin ideal bir yaklafl›m yoktur. Bir yap› gelifltirmek de kendi bafl›na yeterli olamaz. Bu yap› kurumsallaflm›fl yönetim süreciyle desteklen-medikçe faydal› olamayacakt›r. Ayn› zamanda bir organizasyonun ahlaki bi-linçlili€ini yükseltmek de kolay de€ildir. Çünkü kültürel norm ve ahlaki de-€erler ülkeler aras›nda ve hatta bir ülkedeki farkl› co€rafi bölgeler aras›nda ve de etnik gruplar aras›nda de€ifliklik gösterebilir.

‹fl ahlak› konusundaki endifle yeni de€ildir. Son otuz y›lda sosyal sorumlu-luk hareketiyle birlikte ortaya ç›kan toplumsal bask›, ifl ahlak›n›n giderek ar-tan oranda önem kazanmas›n› sa€lam›flt›r. Global dünyada insan iliflkileri yerel niteliklerinden s›yr›l›p küresel hâle gelmifltir. ‹nsan odakl› bir de€erler sistemi ile bütünleflen bir dünyaya ad›m at›lmaktad›r. Bilgi ve iletiflim ça€›, sadece teknik bilginin de€il sosyal, kültürel ve ahlaki de€erlerin de iletilme-sine imkân sa€lam›flt›r. Ayr›ca insan odakl› evrensel ahlak›n flekillenmesin-de insan haklar› bilinci, eflitlik ve özgürlük kavramlar› önemli yer tutmakta-d›r. ‹nsan haklar› fluurunun oluflmad›€› bir toplumda ahlak›n geliflmesi dü-flünülemez. Sürdürülebilir bir gelecek için iflletmeler, dünyay› paylaflan her-kese karfl› duyarl› olmal› ve herkesin gereksinimlerini karfl›layacak flekilde gerekli de€erlerini yönlendirmelidirler. Gerekli olan ahlaki liderlik ve vizyo-nun gelifltirilmesine katk›da bulunarak toplumun gereksinimlerini bütün-cül bir bak›fl aç›s›yla karfl›lamaya çal›flmakt›r. Çünkü günümüzde insanl›€› etkileyen küresel krizin temelinde, toplumun tüm kesimlerindeki ahlaki li-derli€in eksikli€i yatmaktad›r.

Günümüzde uluslararas› ifl birli€i, yeni teknolojiler, ifl gören motivasyonu ve ba€l›l›k, farkl›l›klara sahip olan ifl gücünü yönetmek, flirket faaliyetleri-ne artan ölçüde duyulan güvensizlik ve yaflam›n kalitesinin öfaaliyetleri-nem kazan-mas›yla birlikte flirketlerin ahlaki performans›nda ilgi çekici bir art›fl gö-rülmektedir. Örgütsel ba€l›l›k, örgütsel kültür, liderin ahlaki e€ilimi, tepe yönetiminin deste€i ve belirgin ahlak politikas›, ahlaki bir organizasyo-nun yarat›lmas› için özellikle önem tafl›maktad›r. Ahlaki standartlar›n ge-lifltirilmesi, baflar›lar› engelleyen ya da tehdit eden bir sorun olarak de€il çal›flmalar› iyilefltirecek bir f›rsat olarak görülmelidir. Benimsenen ahlak olgular›na uygun kurumsallaflmay› amaçlayan iflletmeler örgüt kültürü-nün önemini kavramak zorundad›rlar.

(19)

Son y›llarda yönetime kat›l›m›n önem kazanmas›, toplumda imaj yaratma kayg›s› ve hükûmetlerin daha çok sosyal sorunlara dönük kanun ve düzen-lemeler haz›rlamas› iflletmeleri ekonomik faaliyetlerinin sosyal sonuçlar›n› düflünmeye zorlam›flt›r. Günümüzde bir iflletme belirli sosyal faaliyetlerde bulundu€u zaman ekonomik avantajlar sa€layabilece€ini göz ard› etmeme-lidir. Bütün iflletmeler ahlaki uygulamalar ve sosyal sorumlulu€un de€ifli-miyle karfl› karfl›ya kalan ça€dafl bir toplumda faaliyet göstermeyi amaçla-maktad›r. Bu nedenle yöneticilerin bu sorunlar›n önemini kavramas› ve ge-rekli önlemleri almaya haz›r olmas› gerekir. Netice itibar›yla Türkiye’de ifl ahlak›n›n kurumsallaflmas› için afla€›daki öneriler sunulabilir:

1. Yerel yönetimlerin özerkli€ini destekleyici bir “Ahlak Yasas›” ç›kar›larak siyasi yönetim ile kamu kurulufllar›n›n yönetimi aras›ndaki iliflkilerin sistematik bir biçimde yürütülmesi sa€lanmal›d›r.

2. Kamu otoritelerine güvensizli€in giderek kendisini daha çok hissettirdi-€i Türkiye koflullar›nda sivil toplum kurulufllar›na devlet kaynakl› olum-suzluklar› giderme f›rsat› verilmelidir.

3. Kamu sektörü iflletmelerinde nitelikli personelin istihdam edilmesi için liyakat esas›na dayal› bir personel rejimi benimsenmelidir.

4. Kamu ve özel sektör iflletmelerinde hesap verilebilirlik, aç›kl›k, kamu-oyunu ayd›nlatma ve tarafs›zl›k ilkelerini öne ç›karmak için kurumsal yönetim anlay›fl› benimsenmelidir.

5. Güvenin önemli rol oynad›€› görevlerde, personelin kendisini ve ailesini uygun biçimde geçindirecek bir gelire sahip olmas›na dikkat edilmelidir. Daha da önemlisi güven ve ba€l›l›€› gerektiren görevlerde bulunan per-sonelin y›lda en az bir kez izne gönderilmesi, yolsuzluklar›n meydana ç›kmas› ve ç›kar›lmas› bak›m›ndan faydal› olacakt›r. Çünkü uygulamada gözlendi€inde personelin flu veya bu nedenle iflletmede bulunmad›€› za-manlarda birçok yolsuzlu€un fark›na var›lm›flt›r.

6. Kamu yetkisini kullanma mevkisinde olan herkesin servet, gelir ve her türlü ticari ifllemlerine iliflkin resmî bildiride bulunmas› zorunlu hâle getirilmelidir.

7. ‹fl ahlak›n›n sadece kanunlarla düzenlenemeyece€ini göz önünde tuta-rak ahlaki yap›y› destekleyici kurumsal mekanizmalar›n ortaya kon-ma-s›na a€›rl›k verilmelidir.

8. E€itim kurulufllar›nda ve ifl yerlerinde (özellikle kamu sektöründe) ifl ahla-k› bilincini afl›lamak için e€itim ve gelifltirme programlar› uygulanmal›d›r.

(20)

9. Ahlaki e€itim, özellikle yönetimin tutumu, örgütsel yap›, politikalar ve prose-dürler, ahlaki performans› temel alan ödül sistemleriyle desteklenmelidir. 10.‹fl dünyas›nda tüm sektörlerde ahlaki bilinci yayg›nlaflt›rmak ve ahlaka

ayk›r› veya yasal olmayan uygulamalar› önlemek için geliflmifl ülkelerde oldu€u gibi iflletmeler bir ahlak kodu gelifltirmelidir.

11.‹flletmeler ahlaki sorumlulu€u çok yüksek düzeyde harekete geçirmek ve ahlaki duyarl›l›k düzeyini yükseltmek için iç denetim mekanizmalar›n›n yan› s›ra ahlaki denetim mekanizmalar›n› hayata geçirmelidirler. 12.‹flletmelerde ahlaka ayk›r› veya yasal olmayan eylemlerin kontrol alt›na

al›nabilmesi ve raporlanmas› için yetkisiz ihbar mekanizmalar›n›n (Whistleblowing Sistemi) yasal altyap›s› oluflturulmal›d›r.

13.Hem kamu hem de özel sektör iflletmelerinde ihtilaflar›n etkin bir bi-çimde çözümüne yard›mc› olacak veya kamu görevlileri ve kurulufllar›na iliflkin yolsuzluk ve yanl›fllarla ilgili iddialar› inceleyecek bir Ombudsman Kurumu oluflturulmal›d›r.

14.Hem devlet hem de iflletmeler aç›k bilgi sistemleri oluflturarak tutarl› bil-gi politikalar›na sahip olmal›d›r. Çünkü çal›flma iliflkilerini ahlaki esasla-ra dayand›esasla-raesasla-rak herkesin amaçlar›n› baflarmas› için aç›kl›€› sayg›n›n bir parças› olarak gören, potansiyel riskler ve kay›plar› tayin eden ve bu risklere karfl› uygun kontroller ve gerekli önlemleri alan aç›k bilgi sis-temlerine ihtiyaç duyulmaktad›r.

15.Bütün bu önlemleri tamamlay›c› nitelikte haks›z rekabet, patent ve telif hakk›, fiyat ay›r›m› yapma ve güvenilir olmayan ürünler gibi çeflitli so-runlara iliflkin kararlar konusunda yöneticilere yol gösteren ve iflletme-nin rekabetçi bir dezavantaja maruz kalmaks›z›n bir toplumsal bak›fl aç›-s›yla arzulanan önlemleri almas›n› sa€layan kanunlar ve hükûmet dü-zenlemeleri ç›kar›lmal›d›r.

Sonuç olarak ahlakl› olmay› hedef görerek ahlakl› yaflamak, sars›lmaz ve ka-l›c› bir ahlak anlay›fl›na ulaflman›n en sa€lam yoludur. Her fleyden önemlisi, dengeli sosyal ve ekonomik geliflmenin baflar›ya ulaflmas› isteniyorsa kiflisel ç›karlar› pompalayan ekonomik ahlak›n bertaraf edilmesi gerekir. Ayr›ca ahlaki de€erlerin üst yöneticilerce sisteme tafl›nmas› için düzenin devaml›-l›€›n› sa€layan kamuoyu bilinciyle de bu de€erlerin yöneticilerde aranmas› zorunlu hâle gelmifltir. Çünkü yarg›n›n yetersiz kalmas›, yöneticilerin hesap verme sorumlulu€unu kamuoyu bilincine b›rakm›flt›r.

(21)

Kaynakça

Aguilar, F. J. (1994). Managing corporate ethics: Learning from America's ethical companies how to

su-percharge business performance. Oxford: Oxford University Press.

Akarsu, B. (1998). Mutluluk ahlak›. ‹stanbul: ‹nk›lap Kitabevi.

Alas, R. (2005). Job related attitudes and ethics in countries with different histories. Cross Cultural

Management, 12 (2), 69–84.

Auxillium West. (1996). Corporate culture. http://www.auxillium.com/culture.htm web adresinden 10.10.1998 tarihinde edinilmifltir.

Baker, W. R. (April 25, 2007). The nature and importance of business ethics. How can a research

univer-sity help improve ethics? Paris: Retired Partner Baker & McKenzie.

Baron, D. P. (1996). Business and its environment (2nd edition). New Jersey: Prentice Hall. Baflaran, ‹. E. (1991). Örgütsel davran›fl. Ankara: Kad›o€lu Matbaas›.

B›çakç›, U. (1996). Baflar›n›n olmayan rotas› (1. bas›m). ‹stanbul: Rota Yay›n Ltd. fiti.

Brenner, S. N., & Molander, E. A. (1989). Is the ethics of business changing? In Ethics in

practi-ce: Managing the moral corporation (pp. 119–143), (Ed.) K. R. Andrews. Boston, Massachussets:

Harvard Business School Press.

Carrigan, M., Marinova, S., & Szmigin, I. (2005). Ethics and international marketing: Research background and challenges. International Marketing Review, 22 (5), 481–493.

Cavanagh, G. F. (1990). American business values (3rd edition). New Jersey: Prentice Hall Inc., Englewood Cliffs.

Cavanagh, G. F., & McGovern, A. F. (1998). Ethics in the modern corporation. New Jersey: Prentice-Hall, Englewood Cliffs.

Çelik, A., Göktürk, ‹., Kök, D. ve Y›lmaz, M. (1998). Bürokrasi ve etik: Kahramanmarafl kamu kurum-lar› ve özel iflletmelerinde karfl›laflt›rmal› bir uygulama. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu kita-b› içinde (s. 23–41). Adapazar›: Sakarya Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Yay›nlar›. Çoban, O. ve Özgener, fi. (2007). Ekonomik entegrasyonda bir performans göstergesi olarak global-leflme indeksi: Türkiye ve AB ülkeleri örne€i. ‹. Ü. ‹flletme Fakültesi Dergisi, 36 (1), 27–43.

Dean, P. J. (1997). Examining the profession and the practice of business ethics. Journal of Business

Ethics, 16 (15), 1637–1649.

Deck, M. C. (1994, December). Stakeholder theory. Corporate Codes and Ethics Programs Conferen-ce. University of Colorado, Denver, Colorado.

Dinçer, Ö. (1994). Stratejik yönetim ve iflletme politikas› (3. bas›m). ‹stanbul: ‹z Yay›nc›l›k. Drucker, P. F. (1973). Management. New York: N. Y. Harper & Row Inc.

Durkheim, E. (1986). Meslek ahlâk› (çev. M. Karasan). ‹stanbul: M. E. B. Yay›n›.

Fisher, J., & Bonn, I. (2007). International strategies and Ethics: Exploring the tensions between head office and subsidiaries. Management Decision, 45 (10), 1560–1572.

Fisscher, O. A. M., & Nijhof, A. H. J. (2005). Implications of business ethics for quality manage-ment. The TQM Magazine, 17 (2), 150–160.

Gbadamosi, G. (2004). Academic ethics: What has morality, culture and administration got to do with its measurement? Management Decision, 42 (9), 1145–1161.

(22)

Gökday›, ‹. (1998). Yozlaflan kamu yönetiminde etik ikilemler, ilkeler ve etik kültür. Siyasette ve

Yö-netimde Etik Sempozyumu kitab› içinde (s. 43–57). Adapazar›: Sakarya Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari

Bilimler Fakültesi Yay›nlar›.

Gottlieb, J. Z., & Sanzgiri, J. (1996). Towards an ethical dimension of decision making in organiza-tions. Journal of Business Ethics, 15 (12), 1275–1285.

Griffin, R. W. (1996). Management (5. edition). Boston: Houghton Mifflin Company.

Grosenick, L. E. (1994). Governmental ethics and organizational culture. In Ed. T. L. Cooper

Hand-book administrative ethics (pp. 183–197) New York: Marcel Dekker, Inc.

Güngör, E. (1995). Ahlâk psikolojisi ve sosyal ahlâk (1. bas›m). ‹stanbul: Ötüken Neflriyat.

Gupta, J. L., & Sulaiman, M. (1996). Managerial perceptions of ethical issues in banking in Malaysia: An

empirical study. International Society of Business, Economics and Ethics,

http://www.nd.edu/~›sbe-e/p-gupta.ht web adresinden 12.12.1998 tarihinde edinilmifltir.

Harman, G. (1977). The nature of morality: An introduction to ethics. New York: Oxford University Press.

Harrison, E. F. (1987). The managerial decision-making process (3rd edition). Boston: Houghton Mifflin Company.

Harrison, L. G. (1996). Code of business ethics: Do you have your own corporate code of business ethics to

ensure that all ethical considerations are met. http://www.altika.com/leadership/ethics.htm web

adre-sinden 28.06.1998 tarihinde edinilmifltir.

Hellriegel, D., & Slocum, J. W. (1986). Management (4th edition). Reading Massachusetts: Addison-Wesley Publishing Company.

Hitt, M. A., Middlemist, R. D., & Mathis, R. L. (1986). Management: Concepts and effective practice (2nd edition). New York: West Publishing Company.

Hodapp, P. F. (1991). Business, ethics and the law. Lanham Maryland: University Press of America. Hoffman, W. M., & Mills Moore, J. (1990). Business ethics: Readings and cases in corporate morality (2. edition). New York: McGraw-Hill Publication Co.

Kerin, R. A., Berkowitz, E., Hartley, S., & Rudelius, W. (1992). Marketing (3rd edition). Boston: Richard D. Irwin Inc.

Koskinen, M-K., Schreiner, A., & Fiorella, B. (1992). Work of the subcommittee defining the code of

et-hics as part of the education committee’s work. IAMLT Assembly of Delegates.

http//www.ia-mit.se/publications/ ethics.htm web adresinden 10.10.1998 tarihinde edinilmifltir.

Kotter, J. P., & Heskett, J. L. (1992). Corporate culture and performance. New York: The Free Press: A Division of Simon & Shuster Inc.

Lee, J., & Park, H. J. (1998). Ethical contexts of Korean chaebols: An exploratory study with an

empha-sis on members. International Society of Business, Economic and Ethics, Tokyo http://www.nd.edu/~›sbee/p-lee.htm web adresinden 10.10.199 tarihinde edinilmifltir.

Lindfelt, L., & Törnroos, J. (2006). Ethics and value creation in business research: Comparing two approaches. European Journal of Marketing, 40 (3/4), 328–351.

Longenecker, J. G., & Pringle, C. D. (1981). Management. Columbus: Charles E. Merrill Publishing Co., A Bell & Howell Company.

Luthans, F., Hodgetts, R. M., & Thompson, K. R. (1987). Social issues in business strategic and public

(23)

Marta, J. K. M., & Singhapakdi, A. (2005). Comparing Thai and US businesspeople: Perceived inten-sity of unethical marketing practices, corporate ethical values, and perceived importance of ethics.

International Marketing Review, 22 (5), 562–577.

McKenna, R. J. (1996). Explaining amoral decision making: An external view of a human disaster.

Journal of Business Ethics, 15, 181–194.

McNamara, C. (1997-2008). Complete guide to ethics management: An ethics toolkit of managers. http://www.mapnp.org/library/ethics/ethxgde.htm web adresinden 06.06.1998 tarihinde edinilmifltir. Megginson, L. C. (1997). Personnel and human resources administration (3rd edition). Homewood: Richard D. Irwin Inc.

Milton-Smith, J. (1997). Business ethics in Australia and New Zealand. Journal of Business Ethics,

16 (14), 1485–1497.

Mullin Marta, J. K. M., Singhapakdi, A., Attia, A., & Vitell, S. J. (2004). Some important factors underl-ying ethical decisions of Middle-Eastern marketers. International Marketing Review, 21 (1), 53–67. Murphy, P. E. (1995). Corporate ethics statements: Current status and future prospects. Journal of

Business Ethics, 14 (9), 727–740.

Nuttall, J. (1997). Ahlâk üzerine tart›flmalar: Eti€e girifl (çev. A. Y›lmaz). ‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›. Oktay, M. (1990). Kitle iletiflim araçlar›n›n uluslararas› sorumlulu€u ve iletiflim ahlak kurallar›. Yay›mlan-mam›fl doktora tezi, ‹. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik ve Halkla ‹liflkiler Bölümü, ‹stanbul. Özgener, fi. (2004). ‹fl ahlâk›n›n temelleri: Yönetsel bir yaklafl›m. Ankara: Nobel Bas›m Yay›m A. fi. Öztürk, N. K. (1998). Kamu yöneticilerinin kararlar›nda etik de€erler. Siyasette ve yönetimde etik

sempozyumu kitab› içinde (s. 11–21). Adapazar›: Sakarya Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler

Fakültesi Yay›nlar›.

Pazarl›, O. (1972). ‹slâmda ahlâk (1. bas›m). ‹stanbul: Remzi Kitabevi.

Peppas, S. C. (2006). Attitudes of Hispanics and non-Hispanics in the US: A comparative study of business ethics. Management Research News, 29 (3), 92–105.

Poole, R. (1993). Ahlak ve modernlik (1. bas›m) (çev. M. Küçük). ‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›. Reeve, D. (1997). Business ethics & culture. http://seit.humber.ac.uk/staff/dreeve/Teac-hing/BUS082/ Resources.htm web adresinden 17.04.1998 tarihinde edinilmifltir.

Sar›tafl, ‹. (1998). ‹fl ahlak› ve sosyal sorumluluk. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu kitab› için-de (s. 447–454). Adapazar›: Sakarya Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Yay›nlar›. Schwartz, M. (2007). The “business ethics” of management theory. Journal of Management

History, 13 (1), 43–54.

fiencan, H. (1987). ‹flletmelerin sosyal sorumluluklar› ve sosyal sorumluluk biriminin örgütlenmesi.

‹. Ü. ‹flletme Fakültesi Dergisi, 6 (2), 15–24.

Shea, G. F. (1988). Practical ethics. American Management Association Membership Publications Di-vision, New York.

Sims, R. R. (1992). The challenge of ethical behavior in organizations. Journal of Business Ethics, 11 (7), 505–513.

Sora, S., A. D. S. P, (1989). A framework for establishment of applied ethics in the exercise of ma-nagement activities. In Ed. S. M. Natale & J. B. Wilson Ethical contexts for business conflicts (pp. 159–168). Lanham: University Press of America.

(24)

Steinberg, S. S., & Austern, D. T. (1996). Hükümet, ahlak ve yöneticiler (çev. T. Ergun). Ankara: TODA‹E Yay›n›.

Sturdivant, F. D., & Vernon-Wortel. H. (1990). Business & society: A managerial approach (4th editi-on). Boston: Richard D. Irwin Inc.

Svensson, G., & Wood, G. (2004). Corporate ethics and trust in intra-corporate relationships: An in-depth and longitudinal case description. Employee Relations, 26 (3), 320–336.

Svensson, G., & Wood, G. (2005). Corporate ethics in TQM: Management versus employee expec-tations and perceptions. The TQM Magazine, 17 (2), 137–149.

Szeto, R., Wright, P. C., & Cheng, E. (2006). .Business networking in the Chinese context: Its ro-le in the formation of guanxi, social capital and ethical foundations. Management Research News,

29 (7), 425–438.

Thompson, A. A., Fulmer, W. E., & Strickland, A. J. (1992). Strategic management (4th edition). Bos-ton: Irwin Homewood.

Tierney, E. P. (1997). ‹fl ahlâk› (1. bas›m) (çev. G. Günay). ‹stanbul: Rota Yay›nlar›.

Tosun, K. (1978). Çevre bozulmas› ve biz. ‹. Ü. ‹flletme Fakültesi ‹flletme ‹ktisad› Enstitüsü Yönetim

Dergisi, 2 (8), 1–8.

Tosun, K. (1990). Yönetim ve iflletme politikas›. ‹stanbul: ‹flletme Fakültesi Yay›nlar›.

TÜG‹AD. (1992). ‹fl ahlak› ve Türkiye’de ifl ahlak›na yönelik tutumlar. ‹stanbul: TÜG‹AD Yay›nlar›. Valesques, M. G. (1998). Business and ethics: Concepts and cases. New Jersey: Prentice-Hall, Englewood Cliffs.

Vyakarnam, S., Bailey, A., Myers, A., & Burnett, D. (1997). Towards an understanding of ethical be-haviour in small firms. Journal of Business Ethics, 16 (15), 1625–1636.

Xiaoue, L. (1998). On economic and ethical value. http://www.depaul.edu/ethics/evalue.html web ad-resinden 17.04.1998 tarihinde edinilmifltir.

Zhang, Y., Straub, C., & Kusyk, S. (2007). Making a life or making a living?: Cross-cultural compari-sons of business students work and life values in Canada and France. Cross Cultural Management: An

Referanslar

Benzer Belgeler

The results of the study showed that 1) Tree Seals Lawsis an official document of Thailand. It’s describing the state of society, population, beliefs, traditions and rituals of

In this method the soil texture, land use/land cover and antecedent soil water conditions are taken into consideration (Bansode et al. 2014).Land Use/Land cover

If the procedure given by the Kempe is applied on red and green combination which is not connected by a Kempe chain (case 1) then after applying the red-green Kempe chain which

Minjia [31]’de zincir olmayan F p + vF p halkası üzerindeki sabit devirli kodlara yoğunlaşmış, Gray dönüşümü belirlemiş ve p ’nin tek olması durumunda

• Yasal ve etik sınırlar içerisinde olan ve belli durumları kurtarmak için rahatlatıcı ve uygun davranış yollarının seçilebileceğine inanmak, etik dışı

Yasa ile etik kodlar arasındaki bu ayrımlara karşın konu alanına göre kimi etik kodlar kendine özgü yaptırım kanalları geliştirmekte ve biyoetik konularında olduğu gibi

29 BECKER, Howard S., Sosyal Bilimcilerin Yazma Çilesi: Yazımın Sosyal Organizasyon Kuramı, (Türkçe.. lunmasına rağmen, iki insanın aynı açmazla yüz yüze gelebilmesi

Birinci nesil kodlar siyah beyazken ikinci nesil kodlar renklendirildi, içine logo gömülmüş kare kodlarla evrim de- vam etti. Son aşama ise arka planında resim