• Sonuç bulunamadı

"Fahim Bey ve biz"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Fahim Bey ve biz""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

<

;; V 1

—J

C L

<

H— s a m i h

e m r e

«FAH İM BEY

VE BİZ»

Bir süreden beri Varlık Ya ymevi, en kısır dönemde gö­

nüllülükle yüklendiği öncü­

lük görevini bırakmış görü­

nüyor, ya eski kitaplarının

yeni baskılariyle, ya «Faydalı K itaplar» dizisi içinde ilgi gö receği hesaplanan ansiklope­

dik eserler seçimiyle yetini­

yordu. Oysa bu ülkede Varlık dergisiyle yayınevine yetişme

borcu ve teşekkürü taşıyan

kimbilir kaç kuşak var. 15

Eylül 1966 tarihli Varlık’ın

otuz dördüncü yılın 678. sa­ yısı olduğunu düşünmek bile,

şimdi eski tohumlarla çim

lenmiş yeni yeni dergilerle

dolu ortamda, nasıl tutarlı

bir başlangıçla iradeli bir de

vam çabasının sağlam ürü­

nü olduğunu belirtmeye ye­

ter. Bu konuda Cemal Süre-

ya’nm hem kadirbilir hem

eleştirir yargılarına (Papirüs, sayı 2) Yaşar Nabi Nayır inan dinci cevaplar verdi (Varlık

674, 15 Temmuz 1966) ama,

dergisinin rotasını tayinde

gözönüne aldığı tutumla ar­

tık öncülük görevinin muh­

temel sarsıntılarına katlan­

mayı istemediğini de açıkça

söyledi; kendi yarattığı oku

yucusunun seviyesinde kal­

mayı yeğ tutuyor. «..Bildiğim bir şey daha var. Okurlar ye

niliklere karşı kapalıdırlar.

Sert dönüşlerden, keskin vi­

rajlardan hoşlanmazlar. On­

ları alıştırmak gerekir. Var­

lık, geniş sürümünü öğret­

menlerin güvenini kazanmış

olmasına borçluydu. Bu öğ­

retmenlerin büyük çoğun­

luğu Anadolu’da görevliydi­

ler. Batıdan gelen ve batı hal kının bezginlik ve bunalımın dan gücünü alan akımlardan hoşlanmazlar dı: hele öğrenci lerinin «Bu şiir neden söz a

çıyor?» diyen sorularına ce

vap bulamıyacakları dergile

ri okula sokmamakta haklıy

dılar. Bu koşullar içinde iki

yol vardı. Y a Varlık’m okur- suz dönemindeki her yeniliği desteklemek ilkesini sürdürüp yeni baştan okursuz bir der­ gi olmaya katlanmak, ya da varılmış olan yayım aşaması nı yitirmemek için basılacak

yazıların seçimini okurların

sindirim gücü bakımından ı- lımlı bir çizgi ile sınırlamak» diyordu.

Y ılla r yılı Varlık dergisiy

le Varlık kitapları ileri bir

dünya görüşüyle değerli bir

edebî seçimin, devrimci bir

ülküyle gerçekçi bir yurtsever

liğin. olumlu bir batıcılıkla

devamlı kültür dileğinin şaş­

maz işareti olmuştu. Zama­

nın mahkûm etmek istediği

nice aydının çok zaman bi­ ricik suçlanmaları Varlık c- kumaktı. Evlerinin bütün ki­ taplığı Varlık yayınevinin e- serleriyle., yalnız onlarla dolu nice insan tanıdım. Öğrenim gençliğinin çoğunluğu için bir dönemde Varlık eserleri, ner

deyse kitap kavramının bü­

tününü kapsayan bir şartlı­

lık kazanmıştı. Çünkü Varlık Yayınevi, Babıâli piyasasının

hiç bilmediği bazı ölçüleri,

dikkatli ve yanlışsız baskıyı, vakitli ve fırsat kaçırmaz iz lemeyi, kalite içinde ucuzlu­

ğu, koleksiyon özenini, gü ­

ven veren düzenliliği, hakbi- iir tutumu, yeni edebiyat ü- rünlerini değerlendirmeyi ge­ tirmişti. Herhalde Yaşar N a­

bi Nayır’m bu memleketin

kültür hayatına kattığı emek yayımcılık alanında tutumlu

ama ciddî sürekliliği, Varlık

dergisinin edebiyatımıza hiz­ meti, her zaman ancak övünç

le hatırlanacak bir oranda

olacak; bu anı hiçbir utanç

ve pişmanlık izi taşımıya-

caktır.

Onun için şiiri, hikâyeyi,

deneme ve eleştiri kitaplarını yeni romanı, güzel ve destek lenmesi gerekli başarı başlan gıçlarmı, edebiyat gençliğinin sanat özgürlüğünü., bir yana bırakarak «Karıncaların Dün

T

T-

r-?

yası», «Dünyamızın Hayat

Hikâyesi», «Uzay Bilgisi»... gi bi, gerekliliklerinden çok Var

lık’a uygunlukları tartışılabi

lecek kitapların çıkışı, her-

şeyden önce Varlık okuyucu­ ları için garip bir çelişkiydi. Böylece Varlık, kendisini var

eden, kimsenin katılmadığı

oranda övüncünde payı ol­

duğu edebiyat hayatını bırak mış görünerek, garip bir g e ­ ri kalmışlık duraklamasınday dı. Son günlerde yeni bir çe­ viri dergisi hazırlığında bulu

nulduğu ve Varlık’m yalnız

telif yazılara ayrılacağı şek­

lindeki açıklamalar, bu açı -

dan belki de Yaşar Nabi’ııin yeni bazı edebiyat dergileri­ nin karşısında eski Varlık de geriyle rekabete girişeceğinin işareti olabilir.

Bu arada belki de yeterin­ ce dikkat edilmemiş bir çalış ma aşamasını yeniden duyur mak gerekli bir görev olmalı

dır. Varlık, eserleri bulun­

maz olmuş birkaç değerli ya.

zarın bütün kitaplarını dizi

ler halinde tamamlıyarak kıii liyat baskılarının da en gü zel örneklerini vermeye baş­ ladı. 8 kitaplık (herbiri 6 li­ ra) Sait Faik Abasıyanık. 6

kitaplık Sabahattin A li’den

sonra bu ay içinde tasarıda

7 cilt olacağı hesaplanan Ab dülhak Şinasi Hisar dizisinin

ilk kitabı çıktı: Fahim Bey

Ve Biz. (Yaşar Nabi N ayır’ın önsözü 5-29, Sermet Sami Uy sakın kaleminden A Ş. Hi- sar’ın Hayatı 30-53, roman metni 57-276, Ağustos *" 1966, 6 lira.) «Bütün Eserleri» di­ zisinin 21 numaralı kitabı bu. Arada atlanmış sayılarda ba

kalım neler çıkacak? Varlık

Yayınevinin 1231. kitabı ve

bu külliyat dizilerinin hep e debiyat hayatını konu alışı, Varlık Yayınevinin Türk ede biyatınm dününe ve bugünü ne çok daha köklü bir açıdan yeniden el atışı olarak iyim ­ ser bir yorumla değerlendiri­

lebilir. Yakında daha başka

türlerde de öncülüğün de­

vamı olan görevin başlıyaca- ğım umabiliriz.

Fahim Bey Ve Biz, kişilik ğiyle de ender bir örnek olan Abdülhak Şinasi Hisar’ın hem

en ilginç, hem en değerli,

hem en sözü edilmiş eseridir. Fahim Bey tipi üzerinde ge­ reğince durulmuş, eserin

ya-YÖN, 23 EYLÜL 1966

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yöntem: Bu çalışmada hastanemizde 2009 yılında otoimmün hastalık ön tanısıyla Mikrobiyoloji Laboratuvarına gönderilen 1040 hastanın serum örneklerinde

(5.5) problemi için hesaplamalar Calculations menüsünden strateji seçimi 3 × 3 boyutlu lineer olmayan sistemlerin nümerik integrasyonu için adım geni¸sli˘gi stratejisine (step

Bu nedenle çalışmamızda, İstanbul ili Anadolu yakasında çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında hizmet veren Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma

Senato 13 Mayıs 1920 tarihinde aldığı bîr kararla, Ermeni soykırım iddialarının gerçek olduğunu ifade etmiştir.. Tem- silciler Meclisi 148 sayılı kararı ile

Devlet Tiyatrosu’nun üçüncü kuşak oyuncularından Mediha Gökçer, sanatçının işe yaradığı, rolünü ezberleyebildiği, sıhhati elverdiği sürece sahnede görev

Montanari’ye göre, cam kötü bir ısı yalıtkanı olduğu hâlde bina yapımında çok fazla kullanılıyor, bu da binalarda çok büyük miktarda ısı kaybına neden

1— Tutanakların tespit Maliklerinden Hayrullah kızı Kadriye Sabancı İbrahim oğlu İbrahim Topuz, A li oğlu Haşan Erol, Hüseyin kızı Hüsniye Tıranpeş- li,

Uygur \ &#34;vrinde Budist, Manişeit me-1 «Vniyetlerine, daha sonra İslâm medeniyetine girerken çektiği­ miz sıkıntıları o devirlerin eser leri gösteriyor’ On