• Sonuç bulunamadı

Şair Nigar Hanım'ın son şiiri ve M. Rauf Bey

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şair Nigar Hanım'ın son şiiri ve M. Rauf Bey"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

£ ' i

. **■

l O f) *

4

?

Şair

Nigâr

Hanım’ın

son şiiri

ve

M.

Rauf Bey

/ Nesrin MORALİ

Cumhuriyet devrine kadar yetiş­ miş kadın şairlerimizden en büyü­ ğü kabul edilen Nigâr Hanım zara­ feti, kibarlığı, güzel konuşması, se­ kiz dili iyi bilmesi, esaslı doğu ve batı kültürüyle Türk kadınlığını yurt içinde ve dışında parlak şe­ kilde temsil etmiştir. Ayrıca ’kaç- göç’ âdetini de kabul edemiyerek, bu hususta da Türk kadınlarına öncülük etmiştir. 23 Temmuz 1905 tarihli Sunday Magazine’de çıkan son derece zarif yaşmaklı fotoğrafı bu ’Osmanlı Şaireye’ şüphesiz ki büyük ilgi ve takdir toplamıştı.

Büyüle kederler ve rahatsızlıklar içinde geçen evlilik hayatı boşan­ ma ile sona erdikten sonra daima yalnızlıktan şikâyet etmiş, kendisi­ ni çocuklarının yetişmesine ve ce­ miyet hayatına vermişti.

Hatıralarında hayatının bu kıs­ mım şöyle anlatır:

«Mart 1915 — Kışlarım cemiyet âlemlerinde geçiyor. Salı günleri misafir kabul ediyorum, başka gün­ lerde dâvetlere gidiyorum. Beni yalnızlığımdan kurtaran bütün dostlara, hususiyle Saltanat Hane­ danının muhterem ve muazzez aza- sına yürekten teşekkürü bir borç sayarım. Beni her cemiyetlerine lütfen dâvet ediyorlar... Edirne’nin istirdadı için yazdığım şiiri ikinci Veliahd Vahdettin Efendi bestele­ di...

«8-11-1917 — Şehzade Abdülme- cid Efendinin Çamlıca'daki Köş­ künde güzel sanatlar muhitinde rüya gibi bir zaman geçirdim. Prens ve refikası ve nöbetleşe altı kalfadan ibaret musiki heyetini

(2)

Nigâr Hamm

dinleyerek ruhanî bir coşkunluk içinde vakit geçirdim... Bazen ben de çaldım, okudum.» ( 1)

Doktorunun tavsiyesi üzerine yurt dışında birçok seyahatlar yap­ tı, pek çok hükümdar, edib, ve ile­ ri gelen kimselerle görüştü, ahbap­ lık kurdu. Seçkin yazar ve sanat­ severler kabul günlerine büyük bir istekle geliyor, bu toplantılardaki sohbetlerden çok zevk alıyor ve faydalanıyorlardı.

Kendisi gibi Rumelihisarmdaki yalılarında oturan Ferik Atıf Paşa ile eşi Fahriye Hanım da yakın dostlarındandı. Yemen Kumandanı Atıf Paşanın «Yemen Tarihi» adlı eseri ciddî tetkik mahsulü değerli bir eserdir. Fahriye Hanım da zarif şiirler yazardı. Her ikisi de Veziri Âzam Halil Hamid Paşa torunlarm- dandı. Oğulları Rauf Bey de Nigâr Hanımın en çok takdir ettiği genç dostlarındandı. «Rauf Bey Mülkiye Mektebinden çıkmış, Doğu ve Batı dilerinden 7-8 kadarını öğrenmişti. 1908 înkilâbından sonra bilhassa başmuharrirliğini yaptığı Resimli

Kitap ('-) adlı aylık mecmuada ma­

kaleler, şiirler ve piyesler

neşret-miştir. Darülfünunda Batı Edebiya­ tı muallimliğinde bulundu.

«Pervane, Nikâhta Keramet,

Ateşle Barut Arasından adlı piyes­

leri basılmıştır... « Yunan Kadim

Tarihi Edebiyatı, İtalyan Tarihi Edebiyatı, İngilizceden -tercüme et­

ildi Musavver Tarihi İslâm adlı eserleri de neşrolunmuştur ( 3).

Rauf Bey evlendikten sonra, kayınpederi Subhipaşazade Sami Beyin Büyükdere’deki yalısında oturuyordu ( 4). Burada üç çocuğu dünyaya geldi. Harb senelerinde oradan şehre gidip gelme çok zah­ metli olduğundan, ailece

Bebek’te-(1) Hayatımın Hikâyesi — Nigâr Binti Osman.

(2) Tarih ve Edebiyat — Sayı 12 - 1979. (3) Türk Meşhurlan — İbrahim Alâed- din Gövsa.

(4) Şimdi Vehbi Kaç yalısının bulun­ duğu yerde idi.

Rauf Paşa

(3)

ki büyük Reşid Paşa yalısına taşı­ nıldı ( 5). Her iki yalı da, güzellik­ leri ve dağa kadar çıkan bahçele­ riyle sanatkâr ruhlu insanları mut­ lu edecek yerlerdi. Rauf Bey tak­ dir edilerek Sadrıâzam Said Halim Paşanın Kalemi Mahsus Müdürlü­ ğüne getirildi. Fakat harbin sebep olduğu felâketlerden kurtulmak mümkün olmadı. Rauf Bey hasta­ landı, tifüse yakalanmıştı.

Yalının önündeki geniş rıhtımda balıkçılar, ağlarını çekerken, Türk­ çe ve Rumca sözlü, heyamolalı, kendilerine mahsus nakaratları bü­ yük bir şevkle hep birden bağıra­ rak söylemek âdetindeydiler. Ateş­ ler içinde hasta yatan genç edib rahatsız olmasın diye sonuna ka­ dar sessizce çalıştılar.

Nigâr Hanımın hâtıralarının so­ nunda, 26-1-1918 tarihli yazısında bu notu görüyoruz: «Bu haftanın matemi: Atıfpaşazade Rauf Beyin ölümü. Bugün tam üç hafta oluyor ki bu kıymetli genç edebî zarafetiy­ le salonunda saklamıştı. Hayat ne sebatsız şey... Pek üzüldüm. Ailesi­ ne Allah acısın... Teyzezadesi Raif Necdet Beyle merhumdan birçok bahsettik.»

Nigâr Hanım, kendisinden çok şeyler beklenen bu gencin otuzüç yaşında ölmesinden duyduğu tees­ sürü bir şiirle ifade ederek bunu, hâmisi olduğu ve yazı heyetinde bulunduğu Edebiyatı Umumiye

Mecmuasına gönderdi. Şiir mec­

muanın 6 Nisan 1918 tarihli sayı­ sında neşredildi:

M. RAUF BEY İÇİN

Rakik ü gamzede bir şairin ha­ yâlinde Neler müressem ise hep lisanı halinde Pek aşikâr okunurdu. Evet ne

yazık, Ne yazık ki ömrünün, ah! en gü­ zide şalinde Bütün meziyyet ü evsaf ü ilm ü irfanın Gömüldü medfeninin ka'n pür melâlinde. Gömüldü yâdı nezihin, hayır, ku­

lübe senin, O, zindedar olacak fikr ü hiss ü bâlinde Müebbeden seni ta’ziz edenlerin, ey genç! Elem yaşar ebedi yâdının mea­ linde...

Nişantaşı - 16 Mart 1918

Nigâr Binti Osman

Sayfanın altında Yazı Heyetinin şu haberi bulunuyor:

( Merhumei müşarünileyhanın mecmuamıza dercedilmek üzere ge­ çen hafta gönderdikleri manzume­ dir. Ne garib ve müessif bir tesa- düfdir ki M. Rauf Beyin ufûline mersiyehan olan müşarünileyha aynı hastalıktan rehayab olamıya- rak irtihali dan baka etmişlerdir.)

(5) Bu kırk odalı muhteşem yalı son­ ra Fransız askerlerinin işgalinde iken yandı.

43

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

M illi şair Behçet Kem al Çağlar dün geçirdiği en­ farktüs sonunda, Cerrahpa­ şa T ip Fakültesi Haseki Kliniğine kaldırılm ış fakat bütün ihtimam ve

Here, we report the case of a 40-year-old male with episodes of paroxysmal non-kinesigenic dystonia (PNKD) as the first manifestation of multiple sclerosis (MS), secondary to an

Derin acılarla akan göz yaşları arasında halkevi müze şu­ besi Başkanı Vehbi Okay Atatürk’ün doğduğu günden başlıyarak bütün ha­ yatını ve hizmetlerini

Tahran 1 1 (a.a.) — Hariciye Nazırı bugün Türk büyük elçiliğine giderek Âtatürkün vefatı haberini seyahatte bu­ lunan Şehinşaha telefonla bildirdiğini

Yaşar Kemal’le birlikte — (Soldan sağa) Amerikalı yazar Elie Wiesel, Hollandall belgesel ustası Joris Ivens, Italyan film yönetmeni Federico Fellini ve ünlü

ıııııııi!ii!imtimyii!iı «Maaşımız artarsa devletin tatil köylerinde onbeş gün tatil yapabileceğiz. Bunu vermemize şimdilik imkân yok.» «Bizi sık sık

Geçen hafta Haşan Pulur Çeş­ me’den telefonla aradı: “Müzeyyen Senar’ın kasetini alıp mutlaka dinle, çok güzel olmuş” dedi.. Diski bu günlerde piyasaya

Gerçekten de Ali Paşa Çarşısı, gerek yeri ve konumu gerekse biçimi ve oran­ larıyla Edirne’deki Roma kültürüne öylesine saygılı ve Hadrianapolis’in