rf$5^-ui^r
14 Mart 1973 Tıp Bayramı saat 20,30 radyo oturumu.
Prof .Dr. Rıdvan Ege, Prof .Dr. Kâmile Ş.Mutlu, Prof .Dr.Zafer Paykoç.
Türkiyede tıp fakültesine ilk kez 1922 de kız öğrenci alın mıştır. Ankara hükûmeti(büyük millet meclisi) zamanı. Ondan önce, Osmanlı imparatorlusunda kızlarımız tıp ötorenimi için yurt dışına çık mak zorunlusunda kalmışlardı. İlk kadın doktorumuz Safiye Ali öğreni mini Almanyada yaptıktan sonra İstanbulda özel muayenehanesinin hazır lığına giriştiği zaman tıp fakültemizde ilk kız öğrencilerimiz henüz ikinci sınıftaydılar. Dr.Safiye Ali'yi izleyen Dr.Hayrünnisa, Dr.Bed- riye, Dr.Suat, Dr.Semiramis ve Dr.Patraa Arif de tıp öğrenimlerini batı ülkelerinde yapmış idealist öncülerimizdir. Tıp fakültesine girmek için kız öğrenciler ortamın hazırlanmasında tıp hocalarının ve basının ko nuya eşilmeleri için çetin savaş vermişlerdir. Kendilerine en aktif yardım zamanın üniversite rektörü ve bir tıp hocası Prof.Dr.Besim ömer Paşadan gelmiştir. Dr.Besim Ömer Paşa ilk kadın doktorumuz
Safiye Ali'yi de çok desteklemişti.
Fakültede ilk kız öğrencilerin tıp öncesi dersleri normal geç ti. Bunu izleyen klinik öncesi sınıf ise kritikti. Anatomide kızların ürkmeden, tiksinmeden kadavralarda disseksyonu başarabileceklerinden kuşkulanan kimi erkek öğrenciler şakalar yapmaya başlamışlardı. Oysa, kız ösrencilerin Atatürk devrimlerine inançtan dosma kararlı davranış ları kısa sürede herkesi hizaya getirdi... İlk kız ösrencilerin giysi leri de ilginçti. Fakülte içinde derslerde, laboratuvarlarda dissec- tion ve section salonlarında da kimi çarşaflı kimi türbanlı olarak so kak giysileri içindeydiler. Türbanlı nehir diyeceksiniz sanırım. Tur han'ın anlamı batı dillerinde “sarık" tır. Türk kadınları çarşafı bı rakıp batılı kadınlar gibi şapka giymeye başlamadan önce türbanlı bir ara dönem geçirmişlerdir. Başlarını krep damur adlı ince kumaşlarla sa- risimsı biçimde sararak örterlerdi. Turbanın yada çarşafın kenarından yanaklar ve alın üzerine çekilmiş birer saç buklesi de yüzlerinin süsü
olurdu, özellikle tıp ösreniminae sakıncalı olan bu durum kıyafet 1
2
. ..ff
kanunu ile kökünden çözümlendi(1925).
Türkiye tıp fakültesinden ilk kez 1CJ2Ö de 6 kız öğrenci diplo ma aldı: MUfide(Prof.Dr.Müfide Küley), Dr.Hamdiye, Dr.Suat, Dr.İffet Kaim, Dr.i’itnat ve Dr.Sabiha. Hemen belirtmek gerekirki, türk halkı ka dın doktorları en başlangıç zamanlarda bile yadırgamamıştır. Saflık ba kanlığının verdimi istatistiğe göre bugün memleketimizde yaklaşık ola rak 2500 kadın doktor var. Dunlar hastane, dispanser, sanatoryum, saf lık merkezi, dotoum evi, hükümet doktorluğu, hatta sosyalizasyon bölge lerinde görevlerini yapıyorlar. Kimi özel muayenehanesinde yada özel hastanesinde çalışıyor. Ünivers i t e l e r ^ tıp fakültelerinde öğretim, eğitim, yönetim ve araştırmalarıyla başarılı kadın profesör ve doçent lerin sayısı hızla artmaktadır. Çeşitli bilim araştırma ve saulık kurum- l a r m d a ve hayır derneklerinde delerleri büyüktür. Politik alanda, Tür kiye’nin ilk kadın milletvekillerinden birisi Dr.Patına Memik'ti. İlk ve şimdiliksek kadın bakan da Prof.Dr.Türkân Akyol olmuştu.
Özetle, Türkiyede kadın doktorların oluşması ve ileri gelişme si beklenen düzeydedir.
Atatürk, ölümünün 15* yılında Anıt-Kabre götürülmek için naaşı- nın muayenesine görevlendirilen doktorun kendi yapıtlarından birinden, bir kadın doktordan, oluşundan mutluluk duymuştur elbet.