• Sonuç bulunamadı

İslam San'atları bakımından Rumuzi'nin Fütuh-ı Yemen'i

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İslam San'atları bakımından Rumuzi'nin Fütuh-ı Yemen'i"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MARMARA

ÜNiVERSiTESi

İLAHiYAT FAI(ÜLTESİ

DERGI

SAYI : 4

(2)

· isıa:ıii San'atları Bakimmdan RllınÜzi'nh1 Fütuh-ı Yeıiıen'P

Doç. Dr. RulUsi Yavuz

İslam tasvir ve tezyini san'atları bakımından çok değerli ve göz kamaştırıcı minyatürleri bulunari bu eserin, kütüphanelerimiz-de dört nüshası vardır. Bunlar: İstanbul Üniversitesi Kütüphane-si (TY 6045), Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (R. 1297),

Nev-Ş)hir Damad İbrahim Pa§a Kütüphanesi (NO: 33) ,-e Fatih

Mil-let Kütüphanesi (Manzum, 1311) nüshalarıdrr. Blr nüsha·da, Doç Dr. İsmail Erünsal'm hUJusi kütüphanesi.."'1de bulunmaktadır. B-un-lardan fadece Üniversite nüshası minyatürlüdür. EEerin mevzuu, aşağıda t.afsiı edileceği üzere, Sinan Paşa'nın Yemen ve Tunus · f:.ıtihleridir.

Minyat.ürlü olan Üniversite nüsha....<ı. 661 varak ve 1322

sayfa-dır. Minyatürler bazan yanın E"ayfa, bazan bir ve hatta iki sayfa olmai.{ üzere 104 adettir. Her birinin başında. o minyatürün ma-hiyetini belirten bir ser..:ıevha vardır. Bütün metin manzum

oldu-ğu halde bunlar nesirle yazıJmışlardır. Tasvir e-dilen tablolarda unr(lll)iyetle, zabtedilen şehirlerin ter.limi, kaleterin fethi, uğurla­ ma ve karşılama merasimleri gibi olaylar carilandınlmıştır.

Bazı-·ı 'İstanbtil ·üniversite'>i Edebiyat Fakültesi'nde 26 30 Eylül 1983 tarih·

leri arasında aktedilen V •. Milli Türkoloji Kongresi'nde okunan te b.

li~dir.

2 Bu nüshalar hakkında daha fazla bilgi için bk.: Hulıisi Yavuz, Ru·

mıizi'nin Tfuih-i Feth-i Yemen'i ile Arşiv Yesikalarına ·Göre Sinan

Paşa'nın Yemen'i Fethi ve XVI. Asırda Yemen'in Sos":Jal Yap!Sl,

Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi ·1sl§ml İliİnler Fakültesi, Er·

nırurn 1980, s. 177-797 aynı müel., Kabe ve Haremeyn için Yemen'· de Osmanlı Hatdıniyeti (517-1571), İstanbul 1984, s. 140-161.

(3)

54 Hulusı Yavuz

lanndaki: «hala Sadrıazam olan Sinan Paşaıı ifadelerinden

anla-şıldığıı·-ı.:t göre, minyatürler ve bu üniversite nüshasının :istinsahı;

Sinan Paşa'mn 14 Nisan 1588'den 2 Ağustos 1591'e kadar olan ikinci ve 28 Ocak 1593'den 16 Şubat 1595'e kadar devam eden üçün~n sadnazamlıklan zamanında yapılmıştır. Müstensih'in adı Ahmed Lika, ve istimalı tarihi 1002/1594'tür. Sayfalar 29,5 X 17,5 cm ölçüsünde ve 15 satırlı4ır\_-Borı;lo _-reJ:!kli Ç.~r.J. cildi orijinal

de-ğildir. Cildin ön vtFarka

·:01zti

Üe

r.iıikle:b.i; '§ak~yık, .rozet çiçekler ve lalelerle -Rltm yaldı~dıaıkiirSüslüdUr.~.·cııc:iftı"iÇi, ·yeşil kağıt

kap-lıdır. Madalyonun ortasında, Sultan

m.

Mehmed (1595-1603) 'e takelim edi.lciiğj,ni gösUıren~bir yazı vardn·a.

.

~~if\;e:t~kli"b~kinfmdan

birbirlerine çok benzeyen

Nevşehir

ve Topkapı nüshalarında mevcut olan «Birinci Defter» veya

birin-cl.kı~nı •. :Yniv_yrş,ite .n:q_shasında_ yol;{t:~r. Fak€J.t !>.P ~ijsl:J.p.d.~ •. )iu

ek-sikliğine r.ag:ineri pek az .Zuhul ve atlama vard,ır. H}ittı~·hareı.{e1ivl2

okunakli ve-- oidukça giizel bir nesihtir. Ba.z~n _;k_al~ v3: yei; isiqiJ~::'

rinhı yazilı{{mda bir ıttıratsızli~ görülil;ieJ;Ge b€}b:ı.Qer, eser~her·ııii-.

ii

yle ü~tun bir sari' at zevkiri.in .mahSuJ:ğ(lür. : ·: . . • . ·. _ _ . t~ıam san'atıarıyla uğraŞan· ilim adi:ı:mıarı; rillnyatürh:~r .1i"i~~: ı.: inde Ça1İF,-maya .başlaw§lardır. Belki de ·minyatüİ'lere ·ilk dikkati ır:iken, -1933 yılJnda in.tişar eden Fransızca, : «İstanbul U.n,iversite. KÜtüphanesi'nde buİunan Resimli Şark Yazmı:iJan~ iJiİrili

e.Ser·

oi-mıtŞtur4:

oicida

bu 'min.yatürİer-lÔsaca tanıti:ıil:ıaktadıriars .. Daha· r.onra. aynı-minyatürler-hakkında lisans. -ve doktora tezleri hazıi'­

larini!ştır~. iVİinyati.u·ler, şi!r.e çozer~_gibi okulırriuş

ve

_minyatll;rler;: l_e. tasv1ı~ edilen- sahn3leiin ne riıcn~ya geldikleri izah_ ediln:ti§tir\ iliz bUnlara dair birkaç misal v.~rriı.ekle .iktifa. edeceğiz: . . .

-·. .ı ' - - · ' . • ' . . • ' - . : . . : . . . --., Narak 4a .:... 22 Xl-4 cm. Sultan II. Selim!in, halen: Mısır mu7'. hafazasında. bulın:ıan :Sacı.rı~zam: Sinari Pa§a'yı.. ye~en Serdarıı:

ğı'11a· tayin)?dişi! Sahnenin ü~t k_ısıp.ınd~. sol~_~; P~şah t~~tırid?

. . · 3 "~Krş.:· -Rumıi.zi, .Tfuih-i ·Feth-i Yeme11; İstanbul· Üniversite

:Kütüpha-. nesi, TY. 6045. Yukandaki kitap :tanıtnia içiİı bk.: :ie.i-eiı Akalay,

. Ösmiı.niı 'İ'aiiı-İi

lle·

İlgili Minyatürlü Yazmalar: Şeı.uiaine. ve Gaza·

nameler; İstanbul Üni. Edebiyat Fak. Estetik ve Sanat Tarihi- Enst.,

basılmamış Doktora Tezi, 1972, s. 196. . ·· .

4 · Krş: Fehmi Eelhem Karatay

et

Ivan Stchouklı:ie, Les Manuscrlts

Orlentaux- Illustres. ':le la bibliotheque de l'univ_ersite de Stanbul,

Pa-ris 1933; s. 11-14.

5 F_.E-; Kar:atay ve_ I. Stchou)dne, Les Manuscrits., s. ll-14.

(4)

İslam~ San'atlan Bakımından Rumfızi'nin FütıTh-ı Yemeni 55

. o~ı,wırıakta ve ::ıağ gerisind:; de iki silahtan yer a],maktadır.

Padi-şah, solunda yer ala;n Divan erk§.nıyle ilgilenmektedir. Sahnenin

aşağısmda revaklar, ve revaklar altında oturai). Saray mensupları

görülmektedir. 8

Varak 86a- 21,5 X 12 cm. Aden Körfezi'ne g:;len Portekiz

Do-nanma;sının Hızır. _Bey idaresindeki Tür]{ donanınası tarafı,ndan mağlt'ıp •?dilişi! Gümüş yaldız renkle belirtilen denizde üst~e ~ap; donannıasm~:;. ait iki; altta turuncu ve kırmızı renkte Osınaniı_A~

ilı:innıasıiıa· aJt

iki

gemi- görulm:;ktedir9• ·· · · · •

Va]:ak 513a _:_ 16

X

iı,4 cm. Serdar'ın Kevkeben Kalesi'nin sarnıcını bozdurtarak düşmanı 'yenniesi. ':Kaıe; sahneniİı ~rta::anda yükselir. Salmeniİı sağ alt .. köşesind.e Otag ve etrafınd-a askerler kab ye ni şan. almışlardır. Kale et.eğindeki s arnı c tahrip .

edilmekte-dirıo . . . .

518b -- 21 X 9,6 cm. Kevkeban Hakimi'nin, vezirini t:ulh için Serdar'a göndermesi. Kale, sahnenin orta kısmında açık . eflatun renkli dağ üzerinde yük:Eelir. Dağın eteğine kurulan Otağ'da Ser-dar, Arap c::lçi~ini kabul eder1ı.

Varak 528a ---... 29,5 X 10,3 cm. Süla'ya giden iki Bey'in

Mu-tahhar'ı itaate zorlamaları. Kale içinde geçen kale avlu::ıun­ da kurulmuş sediriere üç kişi oturmuştur. Etrafıarında Arap as~ kerleri; kale dışında da, Beyler'i bekl:;yen askerleri görülür12 .

Mutahhar'a gidip onu itaate zorlayan bu iki Bey'den biri; biz-zat müellif Mustafa Rumuzi'dir13• ·· ·

6 Bk.: Filiz Öğütmen, Tarih-i Feth-iYemen'in Minyatürleri, baiııhia~

mış lisans tezi, İst. Üni. Ede. Fak. Sanat Tarihi 1964, NO: 3498;

Ze-ren Akalay, Osmanlı Tarihi ile İlgili MiDyatürlü Yazmalar., gös. yer.

s. 196-213.

7 Bk.: Z. Akalay, Osmanlı... MiDyatürlü Yazmalar., s. 19.6 213; Fil:z

Öğütmen, Tarih-i Feth-i Yemen'in Minyatürleri, s. 5~6 vdd.; keza

bk.: F.E. Karatay ve I. Stchoukine, Les ,ıvianuscrits Orientaux., s.

12-14.

8. Z. Akalay, a.g.e., 196-7.

9

z:

Akalay, s. 198.

10 Z. Akalay, s. 207.

ll Z. Akalay, aym eser, s. 207.

12 Z. Akalay, s. 208. .

13 Bk.: Rumfızi. Tarih-i Feth-i Yemen, Üni. TY. 6045, s. 530; H. Yavuz,

a.g.e., s. 1382-183, 183, beyit 17436-17455; Kutbuddin Mekki,

ei-Ber-ku'I-Yemfuıi fi Fethi'I-'Osmfuıi, neşir: H. Casir, ·ruyad 1967, s. 13,

(5)

56 Hulusi Yavuz

l{aynaklarımıi Rumiizi'nin hayatına d~l.ir geniş bilgi- verme-mektedir. ·Biraz ·bilgi bulunari ·bu kaynaklardan birineisi, Name-i · Füttih·ı Y(·men, v~ya kütüphane kayıtlarımızda yazıldığı üzere Tarih·i ı··eth-i Yemen başlıklı, müellifin kendi eseridir. Diğerleri

de, meşhur müverrih Gelibolu 'Ali· Efendi· (1541-1600) 'nin

Kün-hii'l-Aİıbar'ı14. ile 'Ahdi Ahmed·Çel3bi (ö. 1002/1593)'nin GülQeıi-i

Şu'ara'sıdır15.

Ruıüuzi, müellifin nıahlasıdır. Asıl adi Mustafa'dır. Takriben 927 /1520'de İstanbul'da doğmuştur. Tahsilini nasıl yaptığına dair açık bir rivayet bulunmamakla beraber, zamanının her münevve-ri gibi mükeınmel bir medreEe tah:Jili gördüğü; Arapça ve Farsç'a'-yı ço~< iyi bildiği adı geç:n eserinden anlaşılmaktadır. Şiir ve ede· biyat, bilhassa mu'aınma söylemekteki üstadı Edirneli Emri (ö. 983/1575'dir;6

• Otuz yıllık devlet hizmeti vardır. İstanbul'da «ehl·i

kalem))den lkeıı, doğruluğu ve dürüstlüğü sayesinde terfi ettirile-r~k Mısır Hazinesi'nde vazifelendirilmiş

ve

orada, beylerbeyilik ya-pan üt; ı>aşuııın ma'iyyetinde çalışmıştır. Burada da «müstak~ı:n

ve

yararlı>:·lığı ~~abit olunca Yemen'e Defterdar olarak tayjn edilmiş­

tir. 1\Iı~ır ve Yemen'de, cem'an on sene kalmıştır. Tarih-i Feth-i Yem·en'i, i~ıe bu Yemen Defterdarlığı sırasında yazmıştır. Daha

doğrusu, (ıYemen Fatihi» diye meşhur olan Koca Sjnan Paşa

(1520-1596) tarafından kendisine ısmarlanmıştır. Şöyle ki:

Sünni Ormanlı-Türk idaresine karşı direnen, hatta bu uğurda Portcklzliler'le bile işbirliği yapmaktan kaçınmayan·; imarnet yahi Hallfelik, kılıcının hakkını veren ve kudretini ispat eden liderin

h&kkJdır diyen Zeydiler11

; rehberleri tmam ıv.rutahhar (1503-1572)

14 İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, NO: 2162, y. 463a

vdd; İstanbul Üniversite Kütüphanesi, TY. 5959, y. 414b vdd., bu

nüshanın hattı çok gi\zel olmakla beraber hataları, kelime ve sa~ tır atlamaları çoktur. Evvelki nüsha ise buna nazaran daha doğru .. . dur.

15 İstanbul Millet Kütüphanesi, Tarih-Coğrafya yazmaları, NO: 774,

y.

ıooa.

_

16 Asıl adı Emrullah'dır. Tarih düşürme ve mupamma söyleme

kabi-liyetiyle meşhurdur. İmaret katipliği ve· Bayezid vakfı mütevelli

hey'eti azalığı yapmıştır. Hayatı için bk.: Bursalı Mehmed Tahir,

Osmanlı MüeiJiflerl, İstanbul Ls32, s. 77; M.E.B., Yazma Divaniar,

I, s. 159. . .

17 P.K. Hitti, Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi, terc. Salih Tuğ, İstan­

(6)

. İslain Saıi··at!an Bakımından Rumüzi'nin FütCıh-ı Yemeni 51 ·önderliğinde 974/1567'de Yemen'de Onmanlı idaresine karşı isyan

etmişlerdi. Bl1·ciddi ayaklanmayı bastırmak üzere cevkedilecek or-duya srı·dar t_ayin edilen Mı:;ır Beylerbeyi Sinan Pa:;a'nın; ı 7 Re-cep U;76/50 Ocak 1569'dan 4 Şevval 978/1 Mart 1571 tarih:ne

ka-dar oradr. geçirdiği ·zaman zarfında yaptığı fetihleri ve cer3yan eden hadkeleri yakinen gören Rumuzi, Serdar'ın emri ile bunları ·Turkçe ve ·nıa.nzum olarak kaleme almu~tır18 ··

Ezerde anlatıldığına. göre Sinan Paşa dini eserler okı~maya, bilhas.:;a Kur'an-:-ı Kerim .ve tefsirleri ile Hadis-i §3riflerin müta-laasına çok düşkündür. Hatta bunlardan öğrendiği kısr.alar onun

rüyasına girmeye ba§lar. O zaman şu hükme varır: Yemen

di-yarı, Adem Peygamber zamanından .beri şer ve fitne mahalli ola-g3lmiştir: Cihanda ilk fezad orada çıkmış; hasedlik, adam ö1

dür-me, ta~kınlık ve inad etme hep orada meydana gelmiştir. Sinan Paşa, maiyyetinde bulun~n Rumlizi'ye bütün bu kıssaların bir ara-ya getirilmesini ve . ccFetihnamonsine dahil edilmesini söyl3r19

Böy-lece ·ir.l~mi kaynaklara dayanarak, iQ~anlık tarihinin başlangıcın­

dan XVI. yüzyılın ikinci yarıs:na kadar .. Yemen'deki r.osyo-kültü-rel tablonun ortaya çıkarılmasını it:teyen Serdar'ın bu taleb'ne

karşı Rumüzi de ta:annu'dan uzak, manzum, kıssa ve h:kayelerle Kur'an-ı Kerim'e muvafık bir erer vücuda getirir20

• Eter sadece

Sinan-Paşa'n}n c;mrin~ ·uygun olarak dz:ğil, aynı zamanda onun nezaretinde meydana getirilmiştir. Serdar,. Zeydilere karşı zaferler

Al-i RasCtlden eviad-ı Hüseyin'den her asırda bir İmam (Halife)

zuhCır eder. Onaiktidave bey'at etmek lazımdır. Onu asrın İmam'ı tanımadan ölen ceha.Ietle ölmi.iştür. İmam, ma' surn-u ·· pak olmalı,

küçük büyük günahiari bulunınamalıdır. ·Hz. Hasan değil, Hz.

Hüseyin soyundan olmalıdır. Bu şartlar kırk tanedir. Zeydiler,

kendisinde bu şartları topladığına inandıkları Şerefüddin Yahya ·ya

takriben 912/1506'da bey'at edip İmam seçtiler (bk.: 'Ali, Ahbaru'l·

Yemfuıi, Süleymaniye Kütüphanesi Hamidiye NO: 888, y. 30a,

İmamlık şartları hakkında bilgi vermektedir) Zeydller'in imarnet

görüşleri hakkında keza bk.: Ethem RUhi Fığlalı, Çağumzda İtika·

di İslam Mezhepleri, 2. baskı, İstanbul 1983; s. 105-7.

18 H. Yavuz, Rumôzi'nin Tarih..:i Fethi Yemen'i., s. 223, beyit: 221-222;

s. 500-1, beyit: 3395-3405; krş. Rumuzi, Üni. nüshası, lSa; Nevşehir,

y. 35a.

19 H. Yavuz, aym eser, s. 219-220, beyit: 170-185; Nevşehir nüshası,

y. 3a.

(7)

58 Hulusi Yavuz

kazandıkça, her fetih için müellif bir tarih düşürmü§, sonra

bun-iarı : Sirian Pa~a'ya okum.uş o. da zaterlerinin t~rihe ge·~me0irid:n büyük bir :::ürur duyarak zaman zaman taBhihler yapılmasJnı em-retmiştir. Aralannda Arapça ve Farsça mısraların da bulunduğu bu manzumeler, o zaman, Name-i Fütuh-ı Yemen adı altında bir r .. "':'~ya getiril~işlerdir1

Bunun bir nürhasını, Xe.n1en'den avğ.etind3 ·M~kke..,i Mükerre:-me'ye uğradığı sıradçı meşhur İslaıp. müverri}?. y~ seyyahı. Kutpud~ din ıvtekki (9ı'7/15iı .:. 99ö /1582) ;ye

d.e-

veren sinan :Paşa.,. bu maı .. zerneyi kullanarak .. Yem3n Seferi-'ni mensur olarak. yazmasını iste~.

miştir.· Mekki, bu· vesile ile el-Berku'l-Yemani fi · Fethi'l-'Osmani

itıimli Arapça Yemen ·tarihini meydana getirmişti~.· . Sonra aynı er.erin Abdullah Ku~ji tarafından-·· Türkçe'y3 tercürn~si yapılİp Sultan I. Ahmed (1603-1607) 'e ithaf edildiği gibi23 hicri 1060 (m:

1650) tarihinde.· 'Ali Eferidi tarafından 'da ilaveli bfi§ka ·bir

t.ercü-riıer.l meydana getirilmiştir24• Kırmen FrarİE.ızca ·ve Portekizce'ye dahi t3rcüme edilen Mekki'nin . bu eseri, l967'de Riyad'da Arapça olarak ne~redi1miştir25• Kütüphanelerimizde onun tercüme ve.

as-lının muhtelif yazma nüshalari vardır. Müneccimbaşı Ahmed Efendi (1631-1702), Osınanlı tarihinin Yemen'le ilgili bahsinde

verdiği bilgileri tamam3n el-berku'l-Yema:ni'den almıştır6 Avus-turya'lı tarihçi H8.mmer (1774-1856) cıe öyle yapmış ve Mekki'den sitavif.le bahsetmiştir7 - . . . . .

.

"

Kendinden sonraki meşhur ve'inühim tarihi· eseriere bu su-rztle kaynak olan Rumuzi, kendi eserini önce iki kısım halinde

21 H. Yavuz, Rumurl'nin Tarih-i Feth-i ')"emen'i ile ;\rşiv Vesikalan.ı

· s:

501-502, beyit: 3406-3417, müellif b'!Jrada 3414~ beyitte eserin adı·

nı koyuyor ve «Name-i FütCıh-ı Yemen» diyor. Yazma nüshaların

başında böyle bir kayıt yoktur, Kütüphanelerde bu mısraı

görme-den, muhteviyata göre Tfu111-i Feth-i Yemen adı verilmiş ve fişlere

böyle yazılmıştır.

22 B k: Kutbuddin Mekki, ei-Berku'I-Y emani fi Fethi'I-'Osmfuıi' s. 12, 68.

23 Krş. Nuruosmaniye Kütüphanesi, NO: 4928/2.

24 Krş. Süleymaniye Kütüphanesi; .Hamidiye NO: 888; Bursalı M.

Ta-hir, Osmanlı MüeiH.fleri, III, İstanbul 1342, s. 101, tercüme olduğu­

nu yazmıyor.

25 Krş.: Kutbuddin Mekki, el-·Berku'I-Yemani fi Fethi'I-'Os.mfuli' neşre

hazırlayan: Hamedü'l-Casir, Riyad 1967.

26 Sahaifü'I-Ahbar, III, s. 214-257.

(8)

İslan1:·· San'at!an Bakımından Rumüzi'nin FütUh-ı Yemeni 59 meydana getirmiştir. Birinci kısım nakle,. ikJnci kıtarn da fe the

ait-tir. Sonra bunlara Sinan Paşa'nın. 'funus'ta ~alkulv2~d kalesini ele geçirişini de ilave etn1iştir. Mesnev1 tarzında yazılan eser, bi-rinci kısın1da -3070. beyit, ikinci kınmda da 14511 bcyit ihtiva et-mektedir. Sonradan yaptığı ilavelE::rle 20.000 beyiti mütecaviz o1art es~.~in4e ~l:lmüzi, ~;ir §ehri:ı;ı zabtı veya.. bir kalenin. alını§ı .

ves1le-ziyıe anl~ttığı hikayeler ve yaptığı . tasvirler le. bölgenin: aqetlerı;

in.._an:çl~rı,: .~Ül~ür seviy~şi, yaşayış tarzı, yerli kablle1e~i.1 eşrafı,. ik-tir.ad! ve coğraff durumu hakkında bilgi verirken te.mamen ken.cU müşahedelerine dayanmakta ve konuyu hiçbir zaman Sinan Pa-§a'dan uzakla.ştırmamaktadır. Derin. bir İslam ki..tltürü -ve zengin bir lisan bilgisi bulunduğu açık olan muellif, Türkç3 olarak ifade

ettiği bu görüş ve deyişlerini

bazari

§.yet v·e··had1sierle, ha~Ha.n ds Arapça ve Far.:;ça'dan aktardığı mısralarla te'yid ve tezyin etmeı~­ tedir.

Daha ziyade Sinan Paşa'nın Yem:;n'de iki sene zarfında

fet-hettiği 200'e yakın kaleyinasıl ele 'geçirdiğini konu alan eser,

ha-diseleri, vak'anüvislerin tarihleri' gibi ay :ve yıl .sırasına göre değil, adeta bir d:;stan tarzında anlatır. Bütün tarih düşürmeler 11icri

977'y~ gösterir .. Burada vak'alar anlatılırken, . gelecek nesillere, meydana gelen olayları bildirn1ek gayesi güdülmekle beraber; ak-la, göz:; ve gönle hi tab edilerek çeşitli. edebi san'atlar da yapılmak~

tadır. · · · · ·

Rumüzi · ·eserini, Fe'ilatiiiı 1\!lefa'ilün .. Fe'ilün· .(Fa'ilatün .. Me .. fa'ilün Fa'iliin) vezniyle ve me.:;nevi tarzında yazmıştır. Bu veznin dışında -cöylediği bir gazel ve düşürdüğü tarihlerle rüba'iler için çok zaman· aşağıdaki ·vezinleri de kullanmıştır: ..

Mefa'iliin M:efa'ilün Mefa'ilün Mefa'iHin Mefa'ilün Fe'ilat.ün Mefa'iliin. Fe'ilun

Far.nün Fa'Hatün Fa'ib1tüın Fa'iliin Fe'ulün Fe'ftlün Fe'ulün Fe'ul

T'ar.annu'da.n uzak ve sad8 bir Türkçe l.le nazmeden Rumüzi, söz san'atla.rına faz~aca y::T vermeıni.ştir. Yalnız iki yerde kal'a ke-limefıiyle cinas san'.atırtı kullann1IS}tır .. Kal\a (kale) ile kal'· (ko-parmak, sökmek) aro.01nda bu zan'atı, Cible şehrinin k~l'asını tasvir ederken başarılı bir şekilde yapmıştır:

(9)

Cebelün.kullesindedür kal'a Div de kadir degül anı kal'a

... Hulrisl Yavuz

Bütün edebi er.erlerde büyük bir .yer tutan tec;b:h can'atinı Rumuzi, yerinde ve fakat çok az kullanmıştır. Sava;ı, oruç, bay-ranı ve aş. ermek arasındal,{i mühat.ebetleri. ancak harbi yaş~.ınış bir şair dile getirebilir.-Rumuı:i'nin §u üç. beyitte yapmış olduğu

teşbih, · onun ne büyük .- bir .san'atkar olduğunu göstermeğ3

.kafi-dir:

Farisan-ı neberd-gah-ı gaza Aş yererierdi bugüne mahza

İsteyüp böyle 'id-i ferruh-fal Ruze-dar idi her biri nice sal

İrüp eyyam-ı sa~;nıencama İrdil3r böyle· kutlu bayrama21a.

Bir hik~yeyi ve bir hadieeyi anlatan kimse mücerred ifade-ye büyük ifade-yer verir. «Tahkiifade-ye» usulünün en mühim unsuru olan bu husu~R dikkat etmeyen· r.an'atkar, · anlatmak kıtediğinden ya.-va.ı yavaş farkında o!mayarak uzaklaçır. Bu netic2den haberdar olan ·Rumuzi, ·bu- eebeple edebi san' atları bir iki yerde kullanmış­

tır; Heyecanların ifaderinde kullanılan büsn-i ta'lil r.an'atını !{at-ran ve İbn Neşir'in ·kesilmiş başlarını ~eyrederk:;n -bilerek kulla-nır. Zincire vurulmuş esirler kesilen başlar yüklenip katar halin-de gihalin-derken; mızrak ucundaki Katran ve İbn Neşir'in başlarını, bu kafileyi s3yretmek için mızrağın başına çıkmış gibi göstererek son der~ce mükemmel bir büsn-i t.a'Iil san'atı yapar:

Ser-i Katran u re's-i İbn Neşir

Nize ba§ına çıkmış itmege seyrs

27a H. Yavuz,Rumüzi'nin Tarih-i Feth-i Yemea'i lle Arşiv Vesikalan.,

s.12.07, beyit: 14679-14681.

28 Hulusi Yavuz, Yumüzi'nin Tarih-i Feth-i Yemen'i, s. 1216, beyit: 14815.

(10)

İslam San'atlan Bakımından Rumüzi'nin FütUh-ı Yemeni 61 Tarihi bir eser yazan ~an'atkar Rumılzi, eserini yazarken şair-. liğini bir yana bırakıp bir tarihçi edasına bürünür. Bu husüsiye-tini ifade etmek için de iki beyit yazn1aktan kendini alamaz: «Ne tuhaftır ki birçok şair, bir incelik için kafir olur ve bu sözün adı­ nı da iham (tevriye) koyup, o kara sözün ülkesinde hoşça dolaşır» diy~rek bu hayretini şöyle nazına döker:

Bu 'ac3bdür ki nice şa'ir Bir zarafet içün olu:r kafir

. Bu sözün adını koyup iham Sehun-i küfre hoş ider ikdam29

Edebi bakımdan ehemmiyetli Yemen Tarihi'nde dikkati en çok çeken taraf onun tasvirleridir. Fetbedilen ikiyüzd:n ziyade ka-lenin ta:.viri ile beraber, yapılan cenglerin son derece canlı ve

renk-li bir §ekild3 hikaye edilişleri, bir şairin hayal mahsulü olmayıp

onları yaşayan ve gören bir şair tarihçinin gerçek tesbitleridir. Bu tasvirlere misal verrneğe çalı.ıırsak, Rumüzi'nin ezerinin yarısına

yakın bir kısmını sıralamamız gerekecektir. İslam tasvir V3 tezyi-ni san'atlarının emsalsiz nümunelerinden olan Üniver.Jite nüsha-.sındaki m!nyatürlerin başarınnda, bu tazvirler1n çok büyük payı vardır. Ayrıca eserin XVIII. ve XIX. asır Türkçelerinden farklı sa-dJ bir dili ve okuyucuyu yormayan bir üslubu vardır. Bu üsluba, mezkur nüshadaki büyük küçük 104 minyatürün canlı tasvirleri inzimam edince, sanki modern fotoğraf tekniğinin göz ve hislere hitabeden tasvirleri gibi müşahhas bir manzara ortaya çıkmuıtır. Gerçekten müellif, bir san'atkar tarihçi olarak ezerinin yapı­ sını ustaca kurmuştur. Bu yapının harcında zamanınln muazzam İslam kültürünün dJrin izleri hemen farkedilir. Bostan ve Gülis· tan müellifi Şeyh Sadi'yi çok iyi bildiği eserindeki iktibaslardan kolayca istidlal edilir. Nakle dayanan bilgiler verirken kaynakla-rını zikrettiği de görülür. Müellifin müracaat ettiği belli baçlı kay-naklar arasında şunlar vardır: Sa'lebi'nin Tefslr'i30

; Hüseyin Va.'iz

29 Aynı eser, s. 1106, beyitler: 13083-84.

:;n Ebu İshak Sa'lalebi (ö. 427 /1036). Tesfir'i ve Kitabu'l-'Ara.'is isimli

(11)

rivayet-62 -·Hulusi Yavu.Z

el-Kaşifi'nin eserleri3ı;. Şeyh Sa'di'nin· .. Gülist.an'ı32;. «bazı

tefsir-ler»; Mişltatü'hMesabih33

; «Si yer AJhabından» nakiller; Hafız'dan iktibaslar34

; Beyzavi Tefs1rP~ ve Cevami'u'l-Kelim'dir3.6 • .

ler, esassız kıssalar. yer :almıştır (Öin~:ç. Nas.uhi Bilmen,.'. :Büyük

Tefsir Tarihi, 1, İstanbul 1973, s. 406-7) .. Tefsirin adı, el-Keşfü ve'l·

Beyan'dır (Cevdet, Tefsir Tarihi, İstanbul 1927, s; 97). 'Ara/is ise,

Kur'an-ı Kerim'de zikredilen _enbiyfmıi;i ş~rh ·ve.· beyfmındalı

iba-rettir. Matbudur. Evveh1 Bulak'da ·1286/1869'da sonra· yine Mısır'­

da müteaddit defalar basılmıştır (Yusuf Serkis, Mu'cemu1·

Matbft'ati'l-'Arabiyye ve'l-Mu'arrebe, I, Mısır. ·1346/1928, .s .. 663-64).

31 Kaşifl (ö. 903/1497), el-MevahihU:'l-'~liyye adını taşıyan ve İsmail

Perruh tarafından Türkçeye tercüme edilip Mevakıb namı

veri-len Farsça tefslrin sahibidir. Ahlak, Si yer ve ınenakıba dair

bir-çok eseri vardır (Cevdet, Tefsir Tarihi, s. İ35}. ·

32 Şeyh Sa'di ve eserleri için ·bk.: Tahsin Yazıci., «Sa'di»· maddesı, İslam Ansiklopedisi, X, s. 36-40.

33 Hicri VIII. :asır. ~limleı_-inden olan VeliyyulHih EI?ü 'Abdillah

Mu-hammed b. 'Abdillah el-Hatib el-'Umari el-Tebrizi'nin KütÜb-i

Sit-'te'den seÇerek 737)1337'de meydana ge:tfrdiği bir Hadis kitabıdır.

1309/1891 de Mısır'da, 1898-99'da· Petersbütg'da, i326/1908'de ·

ttJck-. nowttJck-. ve 1909'da Kazan'da · basılmıştır; J8091da -İngilizce'ye ·tercüme

edilmiştir (Yusuf· Serkis,. Mu'cemu'I-Matbu'ati'-~Arabiyye., J,. s.::.627~

28;' F.E.-. K~:ı;atay, İstanbul Üniversite KüJüphaJıesi.Arapça: Basma7

. lar Alfabe Kataloğu, I. fasikül, .. İstanbul 1951, s! .. 158). Son olarak

Profesör Janıes Robsarı iki . Çild IiMinde- ·ıerciime etıniŞtif (krş~:

'Islanüc Book ·centfe, Descdptive Cataogue ·of İslanıic Literature,

Londra 1970, s.· 4). - . '··

34 :Hafı:z (ö.· 1390 M.), 'türk Divan. Edebiyatı'nda:· XVL asır: şairlerine

ka,dar hari;z bir te~i:d .9~an İı;i;m'~n _ep.__ meşhur gazel şairidir~. Divfu1'~

vardır. Muhtelif baskılan. mevcuttur (bk.:' A:ı

..

Arberry~"cataıogüe

ot

.the Library of' the Iridian Office; II, .VI~ kısiin:. Persıan "Books,

Londra 1937~-s . .109~115.).: Hayatı .. ve .~~erl~ri. h~klnı:ıÇl~ g~rıiş- l:>~lgi

·. jçin b k~: . H. Ritter; «Hafız» maddesi, İsiani ,Ansiklopedisi, .. V /l,

s. 65-71. · Divan'ının. Türkçe· terelimesi iÇin ·bk: · Abdilibaki · Gö'p~­

narlı, H~fıZ Divaru, İstaıihul 1944. . ·.. . · ·

·. 35 'Ahdull~h b. 'Ömer ·el-Beydavi (ö. 691/1291-2), Şiraz mülhekatınd.ari

·olan Beydıl Şehrinde . doğmuş, Şiraz-'da kadılık yapmış

ve

-eserleri

... Osmanlı ·medreselerinde. çok_:.okunmuş alimlerden biridir._ . ŞafiJ1

mezhebindendir. Bilhassa, Envaru't-Tenzil ve Esraru't-Te'vil isimli

tefsiri meşhurdur ve Tefsiru'l-Beydi\vi diye bilinir. 7 cüzü, H.O. Fle ..

isher tarafından iki cild halinde Leipzig'de 1844-S'de basılmış ve

Winand Fell tarafından da buna geniş bir fihrist yapılıp yine aynı

. yerde .1878~de basılmıştır. _BiÜlha~e··:Mısir.: İsta11:bur

ve ..

Tahr~n baş·

ta olmak üZere· birçok yerde tab' edilmiştir (bk.: Yusuf · Elyan

(12)

İslftm Saı~ -a-uıan Hakımından Rumuzi'nin Fütilli-ı Yem eni 63 Rumfızi, tarihinde hikmet ve ıriesele zaman· zaman baş vurur. E'serinin, aslında bir hikmet kitabı olmadığını, hikmetli söze ye-ri geldikç·e ve bir müna~ebetle baş vurduğunu, mevzuun duıına

çıkmadığını, çıksa bile t:;krar konuya -döndüğünü tekrar tekrar

ha-tırlatır. Konudan ayrılıp na.::>ihate · geçer, fakat hiçbir zaman hi-kayenin s:;mtinden uzaklaşmaz. Bir beyit ile, kaldığı yeri

işaret-leyip, kıszaya kaldığı yerden devam eder. · Tarihi eserlerde, bir cengin neticesi ve bir kalen~n alınışı gibi hallerde tarih düşürm:nin bir anane olduğu ınalumdur. Bu bir

san'attır. Özel bir kabiliyet ister. Rumüzi için tarih düşürmek ve mu'amma söylemek, onun ruh dünyasının en büyük hUBusiyetidir~

Bu huzuziyetini, tarih düşürme ve ınu'amma· söylemede Türk ede~ biyatının en büyük şairi olan muaJırı ve üstadı Edirneli Emri'd2·n öğrendiğini eDerinde iftiharla zikir ve methed3r37

Bir tarih fekefesi ortaya koyacak. kadar kendini bu mevzuda mücehhez hisseden ancak saded dışına çıkmamak için tarihin sa-dec3 başlı başına bir san'at olduğuna işaret etmekle yetinen Ru-muzi, sayıları çok olan zamane tarihçileri ile

bir

tutulmaması ge-rektiğini şöyle ihsas ettirir:

Fenn-i tarih san'atdur Anun e~nafı bi-nihayetdür

Kimi remziyledür kimi .sarih Anlara nam-ı ta'miye tasrih

lanı 5 cilddir. Bu ·tefsir hakkında ikiyüzden fazla alim şerh ve ha

şiye yazmıştır (bk.: Katib Çelebi, Keşf-el-Zunun, I, İstanbul 1971,

s. 188-193; Ö.N. Bilmen, Tefsir Tarihi, II, s. 531-534). Hayatı ve

eserleri hakkında b k.: Ö.N. Bilmen, aynı eser, s. 528-35; C. Brokel·

mann; «Beyzavi>;, maddesi, İA, II, s. 593, Tefsir'in Şark'ta ve Garb;·

da yapılan neşirlerini göstermektedir; Cevdet, Tefsir Tarihi, s. 113. 115.

36 Ebu Bekir Muhammed b. Ali b. el-Kaffal (291/904-365/975)'in

Ha-dis'le ilgili bir ~şeridir . (b k.: Keşf-~1 Zunfm, ·I~ s: 61}).. Mü,ellifiQ

bedi'i yazıları ve muhteşem kasideleri vardır. Büyük bir

müfessir-dir. Kaffal-i Kebir diye meşhurdur (hayatı ve ilmi için bk.: Sub~

ki, Tabakatu'ş Şafi'yye., II, 176-189; Ö.N. Bilmen, B~yük Tefsir Ta~

rihi, I, s. 385-86, · Sulıki'den naklediyor).

(13)

64

Var zamane müverrihi katı çok Cümlesine muhit d3gme de yok

Mümkinidi anı beyanitmek Ba§ka ana veli ;ril:ıale gerek

Koyalum anı kim zamanı degül Şimdi m~ksud anun beyanı degül38

Hulusı Yavuz.

Rumüzi tarih anlayı§ını, mukaye~e suretiyle eserinde izah eder. Ona göre güzel ve rağbette olan. §ey, ancak doğru söz iledir~ . Mübalağa ve yalana, eserinde yer vermediğini tekrarlayan müel-lif; eserin:n geçmiş .efsanelerle mukayese edilemeyeceğini, zira o hikayelerin gerç::k olmadığını ve bir efsaneyi temel aldıklarınd~n

dolayı da makul rayılamayacaklarını; onların nözbri hep inci bi-le olEa, dı§ yüzlerinin belağatine rağmen. içierinin yalan ve töh-met dolu olduklarını iddia cd3r. Bu gibi hikayeleri z€mmetmekte

daha da ileri giderek, onları alçak kimsel9rin üzerindeki güzel kaftanlara ve dı§ı sü.::ılü, içi öldürücü zehir ta§ıyan y~lanlara ben• zetir:

Meseli bunun ana benzer kim Hil'at-i hüb geye merd-i le'im

Mar-veş zahirinde nakş u nig~~ Lik batında zehir-i katili var39

Bütün bu güzel gibi görün:)n gerçek dı§ı e~erleri tenkid ettik-ten r.onra Rumuzi, es:erini hakikatler üzerin~ bina et.tiğini Allah'a hamd ederek bitirir.

Yemen ve Halkulvad fetihleri sırasında §ahid · olduğu vak'ala-n V3Cİze söyler gibi az ve ÖZ kelimelerle fakat manalı ve konuşan

kelimelerle manzum olarak anlatan Yemen Defterdarı Mustafa Rumüzi, böylesine hacimli bir san'at ve kultür haz:nJsi_ı:ıi meyda-na getirmeyi her§eyde:n. evvel kendi san'atkar yapısına. ve Mimar Sinan, Baki ve Şeyh Hamdullah gibi İslam aleminin san'at

dahi-38 H. Yavuz, aynı eser, s. 561-.62, beyit: 4266-4270.

(14)

İslam San'atlan Bakımından Rumtızırnin Fütüh-ı Yemeni 65

lerinin devrinde yaşamasına 'borçludur. Nitekipı onun bu san'at-karane eDeride başka san'atkarların san'at eserlerini ortaya koy-malarına vesile o!muştur. Tarih-i Feth-i Yemen (Fütuh-ı Ye-men) 'in baş taraftaki birinci kısını hariç, ikinci kır.mı mevzuun ehemmiyeti ve canlılığına göre minyatürlenmiştir. Sadece İstanbul

Univer.:::ite Kütüphaner.i'ndeki nüshaya yapılan bu minyatürler, zamanımızda son derece lük..c; kağıtlara basılan renkli ve ışık gibi parlak fotoğraf ve resimlerden hiç d; farklı değildir. Eserin, daha birçok san'atkar ve ilim adamına ilham kaynağı olacağı muhak-kaktır40.

40 Gerçekten bizim Rumüzi ile meşgul olmamıza sebep dalaylı olarak

Prof. Dr. R.B. Serjeant, onunkine de bu minyatürler olmuştur. 23-28

Nisan 1977 tarihleri arasında Riyad Üniversitesi'nde aktedilen I. Mil·

letlerarası Arab Tarihi Sempozyumu'nda Prof. Serjeant, Rumüzi'nin

eserinin ehemmiyeti üzerinde durmuş, bunu dinleyen Prof. Dr. NeG

jat Göyünç de bizden Rumüzi hakkında bir araştırma yapmamızı

istemiştir. Daha fazla bilgi elde edebilmek için yazdığımız rnektu-ha aldığımız 30 Mayıs 1979 tarihli mektupta Prof. Dr. Serjeant,

Türkçe'yi malesef bilmediğinden eseri tetkik edemediğini ancak

sadece şah~me minyatürlerini inceleyebildiğini şu satırlarıyla

ifa-de etmiştir: « ... In fact I am sorry I cannot help you as I first of all regretably do not know Turkish, and have only been able to

Referanslar

Benzer Belgeler

Wassily Leontief bir ülke veya bölge ekonomisinin farkl¬sektörlerini göz önüne alarak, üretim sürecinde her bir sektörün birim de¼ ger üretimi için di¼ ger

Finansal tabloların hazırlanmasında Şirket yönetiminin, raporlanan varlık ve yükümlülük tutarlarını etkileyecek, bilanço tarihi itibari ile vukuu muhtemel

 Proje ortağı firma küçük işletme ise proje toplam bütçesinin en az yüzde 20’si nakdi, en fazla yüzde 80’i bakanlıkça karşılanacak.  Proje ortağı

 Proje ortağı firma büyük işletme ise proje toplam bütçesinin en az yüzde 35’i nakdi, en fazla yüzde 65’i bakanlıkça sağlanacak..

Bu talebiniz, kişisel bilgilerinizin yalnızca bir kısmına ilişkin ise bunların hangi veriler olduğunu ve bu talebinizin gerekçesini tevsik edici bilgi ve

Bu yapıda, müellifler bakımından asıl sorun, yapı teknolojisinde ve yaklaşımda tamamen çağdaş kalarak, eski ile kültü- rel ve estetik devamlılığın nasıl sağlana-

Son olarak, 1995-1999 dönemini kapsayan Çeltik Üretimini Geli ştirme ve Yayı rn Projesi'nin ilk 3 yı l ı nda hedeflenen amaçlann etkin bir şekilde uygulamaya konulamad ığı ve

1996 yıl ında ulaşılan kooperatif başına ortalama üye say ısının, tüketim kooperatifçili ği- nin gelişmiş olduğu ülkelerle mukayese edildi ğinde çok düşük olduğu