"O çok gUzel.olağanUstU bir gem iydi" diye anımsıyor geminin ta yfala rından biri. Adı Titanik olan gemi 31 M ayıs 1911'de denize indirildiğinde VVhite Star Line şirketinin gözbebeği idi.LUksU dillere destandı. Söylenti
lere göre salona girince dizinize kadar kalıya gömllIUrdUnUz.Bir golf alanı, tenis kortları,bisiklet yolları,jimnastik salonları ve yllzme havuzları vardı. SUt elde etmek için özel bir inek sUrUsU bile bulunmaktayd ı. Ama en önem lisi tekne iki katlıydı ve 16 su geçirmez bölmeye ayrılm ıştı.Bu,'ona " B a t mayan g emi" özelliğini veriyordu -yahut öyle sanıyorlardı
Titanlk ,8 Nisan 1912'de diğer gemilerin selâm düdükleri ve bando s e s leri arasında Liverpool'dan ay rıld ı.T aşıd ığı insan yUkU değeri i yd i : 9 0 3 mü rettebat, 3 5 9 birinci sın ıf,3 0 5 ikinci sınıf ve 8 0 0 UçUncU sınıf yolcu,top lam olarak 2 , 3 6 7 kişi.Herkes çok neşeliydi.Geminin kaptanı J.Sm ith hız lı ve tehlikesiz bir yolculuk yapacaklarına emindi.Atlantik'teki buzdağları hakkında bazı şeyler duymuştu -am a onlar "Batmayan T itanlk"! etkileye mezlerdi.
©
Resimdeki onun birinci sınıf salonuydu.Az rastlanır ve pahalı kaplama larıyla gemiden çok bir otelin dinlenme salonunu andırıyordu.Ya halılar ? Atlantik'in iki ucundaki zengin ve Unlu kişilerin gemide yer ayırabilmek için birblrleriyle yarış etmelerini yadırgamamak gerek .Başkaları da bu yol - culuk için bilet alm ışlardı. Bunlar yeni DUnya'da yeni bir hayata başlamak İsteyen fakir göçmenlerdi.Topluluk geminin çok lüks olmayan bölümlerinde kalabalık kamaralarda yolculuk ediyordu.Y iiz le rc e s i lıala o k a m a r a la r
dadır
Yolculuğun 5 . gecesi gözcU Frederick Fleet ileride blrşey görUnce şa şırdı. Önceleri kUçUk gibi görUnen şeyglttikçe buyuyordu.Fleet önde birbuz- dağı olduğunu kaptan köprüsüne bildirdi.Verilen cevap yalnızca "Teşekkür ederiz." oldu.Bir dakika sonra buzdağı Titanlk 'İn yanında kule gibi yük selm işti.Gemi o sırada dönmeye başladı ve buzdağını sancak tarafına a ld ı. Çok hafif,sUrtUnme gibi bir ses o ldu...hepsi bu kadardı.
Birinci sınıf yemek salonunda yemek bitmiş,yatmak istemeyen yolcular konuşmaya dalmışlardı.Çarpışmanın hafif sarsıntısını duymuşlardı a m a l i* - . rinde durmadılar. Biri "San ki dev bir parmak gemiye yandan dokundu' dedi. Gerçekten de öyleydi .Buzdağ inin dev parmağı "Batmayan Titanlk" in gövde sini delm işti.0 şimdiden ÖİU bir gemiydi.Geminin kazan ve makine daire lerinde karışıklık başlamış,adamlar can korkusu içinde kaçmaya çalışm ak taydılar.
Kaptan köprUsUne gelen bilgilere göre teknenin altında aşağı yukarı 100 metrelik bir yara açılm ıştı.Su içeri çağlayan gibi akıyordu.
Titanik
batma ya b a şla d ı.170 mil ötedeC arpatfıtaadlı buharlı gemi batmakta olan ge m i nin radyo sinyallerini alm ıştı£ar/>atfriaeskl bir gemiydi ama cesurca y a r dıma koştu.Ter İçindeki kömUrcUler kazanı durmadan beslediler ve hızı 17 deniz miline yükselttiler.Artık zamanla savaşıyorlardı.Bu aradaTitanik'
İnsandalları denize indirilmişti ama ne yazık kİ herkese yer yoktu.
Çarpışma gece ll.4 0 'd a olmuştu. Gece yarısını biraz geçe cankurtaran sandallarının indirilmesi ve yolcuların güverteye çıkarılm asıem redlldl.Kap tan Smlth bir görevliyi gemideki hasarı bulmakla görevlendirmişti. Görevli hiçbir şey bulamadı.Daha önce söylendiği gibi "Tanrı kendisi bile bu gemi yi batıramazdı." Ama T ita nik batıyordu.Bunu görenler arasında sandallara doğru korkunç bir yarış başladı ve butun emirler gUrUltUde kayboldu , g i t t i . Bazıları İse kaderlerine boyun eğerek ölUmU bekliyorlardı.
Saat 2 . 2 0 'de
Titanik
bir daha dönmemek Üzere buzlu Atlantik'in derin sularınagömUlmUştU.Carpûf/iiaolay
yerine geldiğinde saatsebatım 5 I ol
muştu.Hemen sandallardaki şok geçiren kazazedeleri gemiye almaya başla dılar.B u çok yUrek parçalayıcı bir işlem di.Liverpool'dan neşeyle yola çı - kan insanlardan geriye yalnız 8 0 0 'U kalm ıştı.1500'den fazlası okyanusun derinliklerinde.son uykularına dalm ışlardı.Söylentilere g ü n T it a n ik I"
ı
o r kestrası batarken "Tanrım ,sana daha yakınım artık"adlı İlâhiyi çalıyordu.
( S O N ) @
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi