• Sonuç bulunamadı

Klasik Bale Eğitimine Uygunlukta Kullanılacak Fiziksel Özellikler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Klasik Bale Eğitimine Uygunlukta Kullanılacak Fiziksel Özellikler"

Copied!
144
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANATOMİ ANABİLİM DALI

KLASİK BALE EĞİTİMİNE UYGUNLUKTA

KULLANILACAK FİZİKSEL ÖZELLİKLER

Arş. Gör. Ayşe Gül KABAKCI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Ahmet Hilmi YÜCEL

(2)

T.C

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANATOMİ ANABİLİM DALI

KLASİK BALE EĞİTİMİNE UYGUNLUKTA

KULLANILACAK FİZİKSEL ÖZELLİKLER

Arş. Gör. Ayşe Gül KABAKCI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Ahmet Hilmi YÜCEL

Bu tez, Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından TF2-14YL4 numaralı proje olarak desteklenmiştir.

(3)
(4)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitimim boyunca bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, itinalı değerlendirmeleri, yönlendirmeleri ile bilgi birikimini, tecrübesini benden esirgemeyen ve tez çalışmam boyunca yapıcı eleştirileri ile bana yol gösteren değerli bölüm başkanımız ve danışman hocam Prof. Dr. Ahmet Hilmi YÜCEL’e,

Tez çalışmam sırasında bana bilgi birikimi ve tecrübesiyle destek olan, kendisiyle tanışma, çalışma şansına ulaştığım Sahne Sanatları Bölüm Başkanı Sayın Yrd. Doç. Dr. Seda AYVAZOĞLU’na,

Tezim için gerekli olan istatistiksel değerlendirmeleri yapmam konusunda bana yardımcı olan, yol gösteren değerli hocam Prof. Dr. Gülşah SEYDAOĞLU’na,

Yüksek lisans eğitimim süresince kendi bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan değerli Anatomi Anabilim Dalı öğretim üyelerine,

Beni hayatımın her döneminde destekleyen ve yol gösteren, hep yanımda olan sevgili annem Zehra KABAKCI ve babam Ahmet KABAKCI’ya, sevgili kardeşlerim Duygu KABAKCI ve Onur Can KABAKCI’ya,

Tüm kalbimle teşekkür ederim.  

(5)

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR iii

İÇİNDEKİLER iv TABLO LİSTESİ vi ŞEKİL LİSTESİ vii

KISALTMALAR viii

ÖZET x

ABSTRACT xi

1. GİRİŞ VE AMAÇ 1

2. GENEL BİLGİLER 3

2.1. Anatomi ve Antropometrinin Gelişimi ve Gerekliliği 3 2.1.1. Positio Anatomica (Anatomik Pozisyon) 6

2.2. Balede Temel Olan Beş Ayak Pozisyonu ve Anatomik Yapı 10

2.2.1. I. Pozisyon 10

2.2.1.1. Articulatio Coxae (Kalça Eklemini) Oluşturan Kemikler 11 2.2.1.2. Articulatio Coxae (Kalça Ekleminin) Yapısı 14 2.2.1.3. Articulatio Coxae (Kalça Eklem) Kapsülü ve Ligamentleri 15 2.2.1.4. Turn Out Pozisyonunu Sağlayan Articulatio Coxae Kasları 16 2.2.1.5. Turn Out Pozisyonunu Etkileyen Anatomik Faktörler 17

2.2.2. II. Pozisyon 18

2.2.3. III. Pozisyon 19

2.2.4. IV. Pozisyon 19

2.2.5. V. Pozisyon 20

2.3. Balenin Tarihçesi ve Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilgi 21 2.3.1. Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilgi 23 2.4. Bale Eğitimine Uygunlukta Gereken Özellikler ve Yetenek Seçimi 26 2.4.1. Bale Eğitimine Uygunlukta Aranılan Özellikler 27

2.4.2. Yetenek Seçimi 30

2.5. Balede Oluşabilecek Sakatlanmalar 30

(6)

2.7. Fiziksel Uygunluğun Değerlendirilmesi 35 2.7.1. Eurofit Test Bataryası’nın Avrupa’da Gelişimi ve Tarihçesi 36

2.7.2. Eurofit Test Bataryası’nın Uygulanmasının Temel Nedenleri 38 2.7.3. Eurofit Test Bataryası’nın Seçilme Kriterleri 40

2.7.4. Eurofit Test Bataryası’nın Ulusal Kullanımı 41 2.7.5. Eurofit Test Bataryası’nın Uluslararası Kullanımı 44 2.7.6. Eurofit Test Bataryası’nın Klasik Bale Alanında Kullanımı 50

3. GEREÇ ve YÖNTEM 52

3.1. Evren ve Örneklem 52

3.2. Verilerin Elde Edilmesi 52

3.3. Verilerin Toplanmasında Kullanılan Araç ve Gereçler 54

3.4. Test ve Ölçüm Metotları 56

3.4.1. Antropometrik Ölçümler 56

3.4.2. Eurofit Test Bataryası 65

4. BULGULAR 77 5. TARTIŞMA 100 6. SONUÇLAR 115 7. ÖNERİLER 118 KAYNAKLAR 119 EKLER 127 ÖZGEÇMİŞ 132

(7)

TABLO LİSTESİ

Tablo no Sayfa no Tablo 1. Bale Eğitimine Uygunlukta Aranan Özellikler ve Çalıişmamızda Bu Özelliklerle

İlgili Yapılan Test ve Ölçümler 29

Tablo 2. Eurofit Bedensel Yetenek Testleri ve Parametreleri 41

Tablo 3. Eurofit Test Bataryası’nın Ulusal Kullanımı 42 Tablo 4. Eurofit Test Bataryası’nın Uluslararası Kullanımı. 45 Tablo 5. Eurofit Test Bataryası’nın Klasik Bale Alanında Kullanımı 51

Tablo 6. Çalışmaya katılan bireylerde cinsiyet dağılımı 52 Tablo 7. Çalışmada yer alan test ve ölçümler ile kullanılan aletler 55 Tablo 8. Eurofit Test Bataryası’ndan Çalışmamızda Kullanılan Testler ve Kullanılmayan

Testlerin Gerekçeleri 66 

Tablo 9. Eurofit Test Bataryası Parametrelerinin Ulusal ve Uluslararası Literatürde kullanımı 67 Tablo 10. Uygun Bulunanlar ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Demografik Özelliklerine

İlişkin Değerlendirme Sonuçları 77 Tablo 11. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Sağ ve Sol Uzunluk

Ölçümlerinin Kıyaslanması 78 Tablo 12. Uygun Bulunan Öğrencilerin Sağ ve Sol Uzunluk Ölçümlerinin Kıyaslanması 79

Tablo 13. Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Sağ ve Sol Uzunluk Ölçümlerinin Kıyaslanması 80 Tablo 14. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Sağ, Sol Üst Extremite

Uzunluk Ölçümleri Arasındaki Fark 81

Tablo 15. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Sağ, Sol Alt Extremite

Uzunluk Ölçümleri Arasındaki Fark 81

Tablo 16. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Çevre Ölçümlerinin Kıyaslanması 82 Tablo 17. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Uzunluk ve Çevre Oranlarının

(%) Kıyaslanması 83 Tablo 18. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Çap Ölçümlerinin

Kıyaslanması 84 Tablo 19. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Deri Altı Yağ Dokusu

Ölçümlerinin Kıyaslanması 84 Tablo 20. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Vücut Tipi Dağılımlarının

Minör Sınıflandırılması 85 Tablo 21. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Vücut Tipi Dağılımlarının

Major Sınıflandırması 87 Tablo 22. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Somatotip Diyagram

Değerlerinin Kıyaslanması 88 Tablo 23. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Sağ ve Sol Eklem Hareket

Genişliği Ölçümlerinin Kıyaslanması 89 Tablo 24. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Eurofit Test Bataryası

Uygulama Sonuçlarının Kıyaslanması 90 Tablo 25. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin Eurofit Testlerinden

Otur-Uzan Testi Değerleri ile Eklem Hareket Genişliği değerlerinin Korelasyonu 91 Tablo 26. Uygun Bulunan ve Uygun Bulunmayan Öğrencilerin vücut tiplerine göre Eurofit

(8)

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil no Sayfa no

Şekil 1. Anatomik pozisyon 21 7

Şekil 2. Alt extremite’de rotatio externa (dış rotasyon), rotatio interna (iç rotasyon), abductio (abdüksiyon), adductio (addüksiyon), flexio (fleksiyon), extensio (ekstansiyon), dorsiflexio (dorsi fleksiyon), plantarflexio (plantar fleksiyon) 24 9

Şekil 3. Turn out pozisyonu 11

Şekil 4. Tek taraf çocuk os coxae’sı 21 12

Şekil 5. Çift taraf yetişkin os coxae’sı ve ilium, ischium, pubis 24 12 Şekil 6. Os femoris’in önden ve arkadan görünüşü 24 14

Şekil 7. Tek taraflı articulatio coxae yapısı 24 15

Şekil 8. Articulatio coxae ligamentleri 21 16

Şekil 9. Articulatio coxae rotator kasları 21 17

Şekil 10. Femoral anteversion ve retroversion açıları 38 17

Şekil 11. II. Temel ayak pozisyonu 18

Şekil 12. III. Temel ayak pozisyonu 19

Şekil 13. IV. Temel ayak pozisyonu 20

Şekil 14. V. Temel ayak pozisyonu 21

Şekil 15. Tam point pozisyonu 27

Şekil 16. Çalışmada kullanılan denek takip formu, gönüllü onam formu ve bilgilendirme

broşürü (EK 1,2,3) 53

Şekil 17. Ölçüm aletleri ve düzeneği 54 Şekil 18. Çalışmada kullanılan anthropometrik ölçüm aletleri 55

Şekil 19. Uyluk uzunluğu ölçümü 57

Şekil 20. El bileği çap ölçümü 58

Şekil 21. Triceps deri altı yağ dokusu kalınlığının ölçümü 60 Şekil 22. Endomorf, mezomorf ve ektomorf vücut tipleri 107 63

Şekil 23. Sheldon’un diyagramı 72 65

Şekil 24. Eurofit testlerinden flamingo denge testi pozisyonuna hazırlık 69 Şekil 25. Eurofit testlerinden disklere vuruş testi 70

Şekil 26. Eurofit testlerinden otur-uzan testi 71

Şekil 27. Eurofit testlerinden durarak uzun atlama testi 72 Şekil 28. Eurofit testlerinden kuvvet testi (el dinamometresi) 73

Şekil 29. Eurofit testlerinden mekik testi 74

Şekil 30. Eurofit testlerinden mekik koşusu testi 75

Şekil 31. Öğrencilerin vücut tipi yüzdelerinin minör sınıflandırılması 86

Şekil 32. Uygun bulunmayan öğrencilerin vücut tipi yüzdelerinin minör sınıflandırılması 86 Şekil 33. Uygun bulunan öğrencilerin vücut tipi yüzdelerinin majör sınıflandırılması 87 Şekil 34. Öğrencilerin vücut tipi yüzdelerinin majör sınıflandırılması 88

Şekil 35. Eurofit testlerinden flamingo denge testinin vücut tipi ile kıyaslanması 93 Şekil 36. Eurofit testlerinden disklere vuruş testinin vücut tipi ile kıyaslanması 94 Şekil 37. Eurofit testlerinden kuvvet testinin vücut tipi ile kıyaslanması 95 Şekil 38. Eurofit testlerinden durarak uzun atlama testinin vücut tipi ile kıyaslanması 96

Şekil 39. Eurofit testlerinden otur-uzan testinin vücut tipi ile kıyaslanması 97 Şekil 40. Eurofit testlerinden mekik testinin vücut tipi ile kıyaslanması 98 Şekil 41. Eurofit testlerinden mekik koşusu testinin vücut tipi ile kıyaslanması 99

(9)

KISALTMALAR

ABD : Abductio

ADD : Adductio

APHER : Amerikan Tıp Birliği ve Fiziksel Uygunluk Komitesi

ARK : Arkadaşları

ART : Articulatio

BKI : Beden Kitle Indeksi

BU : Boy Uzunluğu

CM : Santimetre

DAYDK : Derialtı Yağ Dokusu Kalınlığı

DR : Doktor

DUA : Durarak Uzun Atlama

DVT : Disklere Vuruş Testi

EHG : Eklem Hareket Genişliği

FDT : Flamingo Denge Testi

KG : Kilogram LİG : Ligament M : Musculus MAX : Maximum MED : Medyan MK : Mekik Koşusu MM : Milimetre : Milattan Önce N : Nervus ORT : Ortalama

OUT : Otur Uzan Testi

P : Pair Testi (anlamlılık değeri)

PK : Pençe Kuvveti

R : Korelasyon Katsayısı

(10)

: Rotatio İnterna

SPSS : Statistical Package for Social Sciences

SS : Standart Sapma

VA : Vücut Ağırlığı

VB : Ve Benzeri

YY : Yüz Yıl

(11)

ÖZET

Klasik Bale Eğitimine Uygunlukta Kullanılacak Fiziksel Özellikler

Amaç: Klasik bale eğitimine uygunlukta kullanılacak olan fiziksel özelliklerin belirlenmesidir.

Gereç ve Yöntem: 2013-2014 eğitim öğretim döneminde Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat Dalı’ na bale eğitimi için başvuran öğrenciler çalışmaya alınıp, kabul edilen öğrenciler ile kabul edilmeyen öğrenciler karşılaştırıldı. Baleye uygun bulunanlar ile uygun bulunmayanlar iki çalışma grubu olarak belirlenip, değerlendirildi. Bu çalışma bale öğrencilerinin vücut tipini, bedensel yeteneklerini belirleyen ve bale eğitimi için gerekli kriterleri objektif olarak değerlendiren Eurofit Testleri, somototip diyagram ve antropometrik ölçümler kullanılarak bedensel yeteneklerinin tanımlanması ile fiziksel uygunluk düzeylerinin belirlenmesini kapsamaktadır. Ayrıca vücut tipinin belirlenmesinde Heath-Carter sınıflaması kullanılmıştır. Bu çalışma ilk defa yapılacağı için preliminary study olarak dizayn edilmiştir. İstatistiksel analizler SPSS 19 programı kullanılarak yapılmıştır.

Bulgular: Çalışmamıza, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat Dalı’na bale eğitimi için başvuran 8-11 yaş arası 52 (erkek;1, kız; 50) aday dahil edildi. Katılımcılardan 32 öğrenci (erkek; 1, kız; 31) bale eğitimine uygun bulunup, 20 kız öğrenci uygun bulunmamıştır. Uygun bulunanların yaş ortalaması; 9,51 ± 0,67, boy uzunluğu ortalaması; 1,38 ± 0,07 m ve vücut ağırlığı ortalaması; 30,03 ± 4,85 kg iken, uygun bulunmayan öğrencilerin yaş ortalaması; 10,20 ± 0,89, boy uzunluğu ortalaması; 1,43 ± 0,10 m, ve vücut ağırlığı ortalaması; 39,06 ± 6,94 kg olarak bulunmuştur. Çap, çevre ve deri altı yağ dokusu kalınlığı ölçümleri uygun bulunan öğrencilerde daha düşük (p < 0,05) bulunmuştur. Uygun bulunanların majör vücut tipi mezomorf iken uygun bulunmayanların majör vücut tipi ise endomorf olarak bulunmuştur. Eurofit testlerinde ise kuvvet testi hariç tüm testlerde uygun bulunanlar lehine anlamlı fark elde edilmiştir (p < 0,05).

Sonuç: Klasik bale eğitimine uygunlukta kullanılacak fiziksel özellikleri belirleyen parametreler objektif olarak değerlendirilmiştir. Yapılan bu çalışmanın literatürdeki eksikliklerin giderilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Bale, balerin, Eurofit Test, somatotip, fiziksel özellikler, fiziksel uygunluk.

(12)

ABSTRACT

The Physical Features Suitable for Classical Ballet Training

Aim: The aim of this study is to determine prerequisite physical features about classical ballet education.

Material and Method: Students who accepted and eliminated for the applications of Cukurova University State Conservatory Ballet Main Art Branch in the academic year 2013-2014 were compared with their exam results.  Convenient and inconvenient students for ballet education were determined as two study groups and they were evaluated. This study involves defining of the physical ability and determining physical fitness by using Eurofit tests, somatotype diagram and anthropometric measurements which determines of ballet students’ body type, physical abilities. Additionally, Heath-Carter somatotyping method was used for classifying body types. Because of the fact that this study was done for the first time, it was designed as preliminary study. Statistical analyzes were performed by using SPSS 19 software program.

Results: In this study, 52 ( boy:1 girls:50) students, between 8-11 years old who applied for ballet education to Cukurova University State Conservatory Ballet Main Art Branch. As 32 students (boy: 1 girls: 31) were convenient for ballet education, 20 girls were not. While the average of age, height and weight measurements of convenient students were 9, 51 ± 0, 67 , 1, 38 ± 0, 07 m and 30, 03 ± 4, 85 kg respectively, the same dimensions in inconvenient students, 10,20 ± 0,89 , 1,43 ± 0,10 m and 39,06 ± 6,94 kg respectively. Measurements of diameter, circumference and subcutaneous fat thickness were found less (p < 0, 05) for convenient students. Major body type of convenient students was identified as mezomorf, whereas major body type of inconvenient students was identified as endomorf. All dimensions of Eurofit tests except of strength test were found significantly in convenient students (p< 0, 05).

Conclusion: These parameters are used in convenience for classical ballet education were evaluated objectively. The observations presented in this study have defined physical features and need to be taken into consideration for evaluate and guidelines for determine the deficiency in literature.

Key Words: Ballet, ballet dancer, Eurofit Test, somatotype, physical features, physical fitness

(13)

1. GİRİŞ ve AMAÇ

Klasik bale artistik yetenek, üstün fiziksel uygunluk, güç ve esneklik gerektiren bir sanat dalıdır. Bale sanatçıları, bu üstün özellikleri başarabilmek için sıklıkla normal anatomik ve fizyolojik özelliklerine uymayan pozisyonlara girmek zorundadırlar. Balede anatomik pozisyona uymayan duruş ve dans figürleri olduğundan bazı niteliklerin bulunması gereklidir 1. Bu niteliklerin sayısal, nicel verilere dönüşmesi ve belirlenmesinde Anatomi biliminin katkıları önemlidir.

Andreas Vesalius’un “De humani corporis fabrica” isimli eserinin (1543) girişinde “bütün tıp sanatının asıl temeli ve girişi” olarak tanıtılan anatomi; vücudun yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Keserek çıkarmak, parçalamak anlamına gelen anatomi; canlıların hem şekilsel olarak hem de vücudun normal şeklini, yapısını, vücudu oluşturan organları ve bu organlar arasındaki yapısal, görevsel ilişkiyi inceleyen, çağdaş tıp anlayışına öncülük etmiş, temel oluşturmuş bir bilim dalıdır 2,3. Dolayısıyla vücudumuzu oluşturan yapıların normali bilinmez ise yani insan anatomisi bilinmez ise oluşacak sakatlanmaları, hastalıkları ve bunların teşhis, tedavisini planlamak güç olur. Bu nedenle bale gibi küçük yaşta eğitimine başlanan sanat ve spor dallarına uygunluk kriterlerinin belirlenmesi, bu kriterlere uygunluğun göz önünde bulundurulup eğitimlerin planlanması için öncelikle bu niteliklerin belirlenmesi gereklidir. Sonraki aşamada bireylerin bu kriterlere göre yönlendirilmeleri fiziksel, emosyonel gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek ve sakatlanmaların, gelişim bozuklukların önlenmesini sağlayacaktır.

Son yıllarda yapılan araştırmalarda profesyonel ve amatör dansçıların fiziksel uygunluk durumları incelenmekle birlikte, hala ideal fiziksel uygunluk düzeyinin gereklilikleri konusunda tartışmalar sürmektedir. Fiziksel uygunluk düzeyinin yalnızca %40’ının genetik faktörlere bağlı olduğu, geriye kalan %60’lık dilimin ise düzenli egzersiz ve dengeli beslenmeyle dansçının kendi kontrolünde olduğu bilinmektedir. Ancak buna rağmen, dansla ilgili oluşmuş belirli kalıplar sebebiyle dansçıların fiziksel uygunluk düzeylerinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun en büyük sebebinin, dansçı tanımlamasının fiziksel ve fizyolojik özellikler kapsamında doğru bir şekilde yapılamamış olmasından kaynaklandığı ve bu konuda da literatürde eksiklikler olduğu

(14)

görülmüştür 4,5. Bu nedenle çalışmamızda, bu eksiklerin giderilmesi ve fiziksel özelliklerin tanımlanması hedeflenmektedir.

Klasik bale eğitimi küçük yaşlardan itibaren uzun yıllar süren yoğun, disiplinli bir çalışma programı içerir. Bu eğitimin sağlıklı bir şekilde üstesinden gelebilmek ve istenilen niteliklere ulaşabilmek için denge, koordinasyon, zihinsel olgunluk, dayanıklılık ve disiplin gibi vasıflara sahip olmak gereklidir. Bu vasıfların yanında, bale sanatı, bir takım fiziksel uygunluk gereksinimlerine sahip olunması gereken bir etkinliktir. Bu fiziksel özellikler ve gereksinimler nelerdir? sorusundan ve "Bale eğitimi için başvuran öğrencilerin sadece subjektif olarak değil objektif olarak da değerlendirilmeleri gerekir." hipotezinden yola çıkarak, klasik bale eğitimine uygunlukta kullanılacak olan fiziksel özelliklerin belirlenmesi amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Bunun için 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat Dalı’na bale eğitimi için başvuran öğrenciler çalışmaya dahil edilip, planlanan test ve antropometrik ölçümlerle değerlendirilmiştir. Bu sınavda kabul edilen öğrenciler ile kabul edilmeyen öğrenciler karşılaştırılmıştır.

Amaçlar;

 Öğrencilerin fiziksel özellikleri değerlendirilerek, bedenlerini tanımaları,

 Ailelerin farkındalığını arttırarak maddi, manevi ve zamansal kaybın önlenmesi,  Çocuğun vücuduna karşı olumlu bir tutum takınması,

 Beden kondisyonu hakkında bilinçlenmesi ve sonuçta formunu korumak veya artırmak için eğitmenleri, öğrencileri ve aileleri yönlendirmede faydalı olması,  Eurofit testlerinin balerinlerde kullanılmasının etkinliğinin araştırılması,  Bale eğitimine uygun vücut tipinin belirlenmesi,

 Yapılan bale egzersiz programını kişiselleştirip sakatlanmaların önlenmesi,

 Bale sanatı odaklı anatomi araştırmalarından elde edilen bilginin, bale eğitiminde nasıl yararlı olacağının gösterilmesi amaçlanmıştır 6-8.

(15)

2. GENEL BİLGİLER

2.1. Anatomi ve Antropometrinin Gelişimi ve Gerekliliği

İnsan anatomisi, klasik tanımlamayla insan vücudunun normal şekil ve yapısını inceleyen medikal bir bilim dalıdır. İnsan morfolojisi ve makroskopik anatomi de sıklıkla bu anlamda kullanılan iki adlandırmadır. Diğer tıp bilim dallarının temelini oluşturan anatominin uğraşı alanı, günümüzde şekil ve yapı ile sınırlı kalmayıp gelişim, fonksiyon ve klinik özellikleri de kapsar. Anatomi terimi, Grekçe anatemnein (ana; içinden, baştan sona, temnein, tome; kesip parçalara ayırmak) teriminden köken alır 9.

Anatomi insan vücudunu oluşturan yapıların normal şekil, yapı, pozisyon ve fonksiyonları ile aralarındaki ilişkileri inceleyen en eski tıp dalıdır. Anatomi konusunda bilinen ilk çalışmalar M.Ö. 500 yıllarında Mısır’da görülmüştür. Tarih boyunca Hippocrates, Aristoteles, Galen, Leonardo da Vinci ve modern anatominin babası kabul edilen Andreas Vesalius yaptıkları çalışmalarla anatomi bilimine büyük katkılar sağlamışlardır. Anatomi temel olarak mikroskobik ve makroskopik anatomi olmak üzere iki kısma ayrılır. Makroskopik anatominin klinik bilimler ile bağlantısını sağlayan fonksiyonel anatomi, klinik anatomi, radyolojik anatomi ve cerrahi anatomi gibi dalları da vardır 10.

Anatomi’nin tarihi, tedavi tarihinden daha eskidir. Fransa, İspanya, Afrika, Hindistan ve Avustralya’da bulunan mağaralarda, tarih öncesi devre ait anatomik resimler bulunmuştur. O zamanki av hayvanlarının can alıcı noktalarını ve kalplerinin yerini açıkça işaretleyen bu resimler, anatomik bilgi gereksiniminin 25.000 yıl önce bile belirdiğini göstermektedir 2.

Anatomi çalışmaları yapmaya yönelik bilinen ilk girişimler Batı’da Aristoteles tarafından yapılmıştır. Bununla birlikte M.Ö. 3000-1600 arasında kalan bazı papürüsler, eski Mısırlıların mumyalama sırasında anatominin bazı konularıyla ilgilenmiş olduklarını göstermektedir. İnsan anatomisinin gerçek temelleri M.Ö. 4. yy’da İskenderiye okulu tarafından atılmıştır. Koslu Praksagoras ve öğrencileri Herophilos ve Erasistratos insan kadavrası teşhiri yapmışlardır. Herophilos 600 kadar insan bedenini keserek, anatomi incelemeleri yazmıştır. En büyük katkısı, beynin sinir sistemi merkezi

(16)

ve zekanın bulunduğu yer olduğunu kanıtlaması ve beyinden omuriliğe giden sinirlerin çizimini yaparak sınıflandırması olmuştur 9.

Çok geniş bir bilim dalı olan anatomi, hekimlik dallarındaki ayrımlarla paralel olarak çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Bu dallardan biri olan artistik anatomide vücudumuzun dış yapısına estetik ve şekil veren kemik, kas ve eklem yapısının organizasyonu, bu yapıların deri altında oluşturdukları konturlar, ayrıca vücudumuzun yüzeyel yapısına perspektif bir görünüm veren organlarımız ayrıntılı olarak incelenir. Leonardo da Vinci, Dürer ve Michelangelo gibi birçok sanatçı, insan vücudu hakkında ayrıntılı bir inceleme yaptıktan sonra ideal ölçüleri yani oranlar oluşturmaya çalışmışlardır. Çizdikleri resimleri de bu ölçüleri kullanarak yapmışlardır. Polykleitos’un kanon adını verdiği kuramı ise kendi içerisinde bazı farklılıklar göstermesine rağmen oranlar konusunda somut kuramlara sahip bir ölçü sistemi olarak kabul görmüştür. Resim yaparken Kanon’un dışında altın oran, perspektif, antropometri, denge ve kontur verme göz önünde bulundurulması gereken özelliklerdendir 9, 11.

İlk defa bilimsel yönden insan oranlarını tespit eden Fransız anatomist Dr. Paul Richer’dir. Richer yaptığı çalışmalarda antropolojik verileri ve sanatsal prensipleri kullanarak orta ve yüksek bedenli Avrupalı’nın vücut oranlarını ortaya koymuştur 12.

Antropometri: Yunanca Antropos (insan) ve Metikos (ölçü) sözcüklerinden

oluşan ve insan vücudunun ölçülerini konu edinen bir bilim dalıdır. İnsan vücudunun ölçülerini elde ederken bu ölçülerin çeşitli topluluklar, meslekler, yaş ve cinse göre farklı oluşlarını etkileyen etmenlerin araştırılması da antropometri araştırma konularına girer. Antropometri ilk kez 19. yy ortalarında bağımsız bir branş olarak gelişmiştir 13, 14.

Antropometri, insan vücudunun nesnel özelliklerini belirli ölçme yöntemleri ve ilkeleri ile boyutlarına ve yapı özelliklerine göre sınıflandıran, vücut tipi ve boyutları hakkında bilgi veren bir yöntemdir.Bu boyutlar; uzunluk, genişlik, yükseklik, ağırlık ve çevre boyutları gibi farklı teknikleri içerir. Antropometrinin biyomekanik yaklaşımı ise genelde, hareket hudutları, kuvvet gereksinimi, davranış hızı gibi yaklaşımlarda insan vücudu boyutlarının etkisini inceler.Antropometrik veriler, ırka, yaşa, cinsiyete, genetik faktörlere, beslenme, sosyo-ekonomik durum, hastalık ve mevsimler gibi çevresel faktörlere göre farklılık gösterirler. Antropometri dört bölümde ele alınabilir. Bunlar; somatometri, sefalometri, osteometri ve kraniometri’dir 12, 13, 15-18.

(17)

Vücut ölçüleri ve bu ölçümlerin birbirine oranlarında gözlenen farklılıklar, toplumlara özgü standartların oluşturulmasını sağlamakla beraber bu farklılıkların, toplumun sağlık ve sosyo-ekonomik durumunun değerlendirilmesini ve her türlü alet, makine, kıyafet ve aksesuar populasyonun özelliklerine uygun tasarımı ve üretimine olanak sağlar. Tasarımda antropometrinin uygun kullanımı sosyo-ekonomik durum, sağlık, kendini daha iyi, güvende ve rahat hissetme gibi parametrelerin iyileşmesini olumlu etkiler. Örneğin; ayak antropometrisine dayanmadan tasarlanan ayakkabılar kas, tendon gibi ayağın çeşitli yapılarında problem yaratarak ağrı ve incinmelere yol açmaktadır 17, 19.

Antropometri insan figürünü çizme sanatı ile doğrudan ilgilidir. Herşeyden önce her vücudun birbirinden farklı olduğunu gösterir. Anatomiyi tanımlayan bir ilim dalı olan antropometri; ırk, cinsellik ve yaş açısından binlerce vücudun orantılarını kıyaslayarak araştırmış, yüzyıllardan bu yana ressam ve yontucuların kullandıkları ölçüleri incelemiş ve günümüz sanatçılarına doğrudan bilgiler sağlamıştır 11.

Antropometrinin kullanım alanları:

1) Bir ev eşyası üreticisi üreteceği ev eşyasını kişinin rahatlığını sağlayacak şekilde üretmek ister ki bunun için insan vücut boyutlarına ve özelliklerine ihtiyaç duyar

20.

2) Toplu imalat yapan tekstil endüstrilerinde üretilen tekstil ürünlerinin bedenlerinin belirlenmesinde antropometrik ölçümlere başvurulur 20.

3) Fabrikada çalışan işçilerin kullandığı kontrol kolları, pedalları, maske, kask ve iş elbisesi insan vücut boyutlarına göre imal edilmelidir. Böylece çalışan daha rahat çalışacağından iş verimliliğinin artışı sağlanır 20.

4) İşçilerin çalıştığı tezgah ve malzeme raflarının ebat ve düzenlemelerinde antropometrik ölçümlerden yararlanılır 20.

5) Makine ve tesisat fabrikaları, iletişim araçları, kırtasiye malzemeleri ve ulaşım araçları üretiminde antropometriden yararlanılmalıdır 20.

(18)

Anatomi ve antropometrinin gerekliliği ve yararları: Birçok gereklilik ve

yararı olmakla birlikte özellikle bu çalışma için gereklilik ve faydaları;

1) İnsan bedeninin nesnel özelliklerinin, belirli ölçme yöntemleri ile belirlenmesini, 2) İnsan bedeninin boyutları ve yapı özelliklerine göre sınıflandırılmasını,

3) Bedenin bölümlerine ve pozisyonlarına özgü ölçüm tekniklerinin belirlenmesini, 4) Vücut bölümlerinin spor ve sanat dallarına göre uygunluklarının belirlenmesini, 5) Amaca uygun olarak yapılan egzersiz, çalışma, prova ve eğitimlerin neden

olduğu fiziksel gelişim ve değişimlerin ortaya konmasını,

6) Beden yapısı, kompozisyonu ve bölümlerinin birbirine oranlarının belirlenmesini,

7) Beden ölçüsü göstergelerinin kombine edilerek normlar geliştirilmesini,

8) Bedenin değerlendirilmesi hususunda antropometrik ölçümler için kullanılacak araç gereçlerin üretimlerine yol göstermesi,

9) Bedenin tanınması ve mobilya, tekstil vb. ergonomi alanlarının uygun üretimlerine zemin hazırlamayı,

10) Günümüz çağdaş tıp biliminin ilerlemesi, uygun tedavilerin keşfedilmesi ve bilimsel çalışmalara literatür oluşturmayı sağlar.

2.1.1. Positio Anatomica Normalis (Anatomik Pozisyon)

İnsan vücudundaki tüm tarifler, organ ve oluşumların konumları ile birbirleriyle ilişkileri veya bir bölümünün hareket şeklinin belirtilmesi anatomik pozisyonda (positio anatomica normalis) duran bir kişiye göre yapılır. Anatomik pozisyon; kişi ayakta ve dik, kollar yanlarda, topukları bitişik, avuç içleri, gözleri ve yüzü karşıya bakar durumdadır (Şekil 1).

(19)

Şekil 1. Anatomik pozisyon 21

Anatomik pozisyondaki bir kişide yapılacak tarif ve ilişki adlandırmalarının, herkes tarafından aynı anlamda algılanabilmesi için üç düzlem ve üç eksen tanımlanmıştır 9. Düzlemler;

1) Plana Sagittalia (Sagittal Düzlem): Vücudun uzun ekseni boyunca, yere dik

olarak önden-arkaya geçirilen ve vücudu sağ ve sol olarak ikiye ayıran düzlemlerdir. Vücudun tam ortasından geçerek, vücudu sağ ve sol iki eşit yarıma ayıran düzleme planum medianum adı verilir. Bu düzleme paralel düzlemlere ise plana paramediana denir 22.

2) Plana Frontalia (Frontal Düzlem): Sagittal düzleme dik düzlemlerdir.

Vücudu ön ve arka olarak ayırır 22.

3) Plana Transversalia (Horizontal Düzlem): Vücudun herhangi bir

düzeyinden, yere paralel olarak geçirilen düzlemlerdir. Yere paralel bir düzlem vücudu üst ve alt iki parçaya ayırır 22.

(20)

Eksenler;

1) Axis Verticalis (Dikey Eksen): İnsan vücudunda başın tepesinden ayak

tabanlarının ortasına kadar, horizontal düzleme dik olan eksendir 22.

2) Axis Transversalis (Transvers Eksen): Vücudun sağından soluna, solundan

sağına doğru yere paralel olarak geçen eksendir 22.

3) Axis Sagittalis (Sagittal Eksen): Vücudun önünden arkasına veya arkasından

önüne doğru, yere paralel olan ve frontal düzleme dik olan eksendir 22.

Komşuluk Terimleri

Anterior; Vücudun ön tarafına yakın olan, ön tarafta olan. Anterior yerine

ventralis (karın tarafında olan) terimi de kullanılmaktadır 22.

Posterior; Vücudun arka tarafına yakın olan, arka tarafta olan. Posterior yerine

dorsalis (sırt tarafında olan) terimi de kullanılmaktadır 22.

Superior; Başa yakın olan, yukarıda olan. Superior yerine cranialis (baş

tarafında olan) terimi de kullanılmaktadır 22.

Inferior; Ayaklara yakın olan, aşağıda olan. Inferior yerine de caudalis (kuyruk

tarafında olan) terimi kullanılabilmektedir 22.

Medius; Median düzlem üzerinde veya vücudun tam ortasında olan, tam ortada

olan 22.

Medialis; Median düzleme yakın olan, içte olan 22.

Lateralis; Median düzlemden uzak olan, dışta olan 22.

Intermedius; Medialdeki ve lateraldeki iki yapının ortasında olan 22.

Karşılaştırma Terimleri; İki yapının birbirleri ile olan pozisyon ilişkisini

belirtmek için kullanılır 22.

Proximalis; Gövdeye veya orijin noktasına yakın olan 22.

Distalis; Gövdeye veya orijin noktasına uzak olan 22.

Superficialis; Vücut yüzeyine yakın olan 22.

Profundus; Vücut yüzeyine uzak olan 22.

Internus; Bir organ veya boşluğun içinde olan 22. Externus; Bir organ veya boşluğun dışında olan 22.

Centralis; Merkezde olan 22.

(21)

Dexter; Sağ 22.

Sinister; Sol 22.

Hareket Terimleri (Şekil 2);

Flexio; Bükülme, vücut kısımları arasındaki açının daralması 23.

Extensio; Gerilme, vücut kısımları arasındaki açının genişlemesi 23.

Abductio; Orta hattan uzaklaşma 23.

Adductio; Orta hatta yaklaşma 23.

Rotatio; Dönme 23.

Pronatio; Lateralden mediale (içe) dönme 23. Supinatio; Medialden laterale (dışa) dönme 23.

Circumductio; Bir nokta etrafında dairesel dönme 23.

Inversiyon; Ayak tabanının içe dönmesi 23.

Eversiyon; Ayak tabanının dışa dönmesi 23.

Oppositio; El başparmağının küçük parmağa yaklaşması veya el parmaklarının

birbirine yaklaşması 23.

Repozitio; El başparmağının veya diğer parmakların birbirinden uzaklaşması 23.

Şekil 2. Alt extremite’de rotatio externa (dış rotasyon), rotatio interna (iç rotasyon), abductio (abdüksiyon), adductio (addüksiyon), flexio (fleksiyon), extensio (ekstansiyon), dorsiflexio (dorsi fleksiyon), plantarflexio (plantar fleksiyon) 24

(22)

2.2. Balede Temel Olan Beş Ayak Pozisyonu ve Anatomik Yapısı

Bale bir vücut kontrol sanatıdır. Bir bale dansçısı, eklemleri normalin üst sınırında hareket açısına sahip, esnek ve duyarlı ama kuvvetli, stabil ve ağrısız olmak üzere eğitilir. Yıllar süren bale eğitimi karşısında dansçı, ana duruş ve hareket kalıplarını tam ve hatasız olarak öğrenmelidir. Hareket kalıpları, duruşlar, dönüş, zıplama ve adımlarla gerçekleştirilir 36.İlk yıl bale öğrencilerine, ayak pozisyonlarının dışa dönüklüğünün articulatio coxae’nın rotatio externa’sı ile sağlanması gerektiği ve rotatio externa’yı sağlamak için hangi eklem ve kas grubunun ne şekilde çalıştırılması gerektiği kavratılmaktadır 35. Bu nedenle çalışmamızda articulatio coxae odaklı

ölçümlere ve bu ölçümleri destekleyen testlere yer verilmiştir.

Beş pozisyonunda temelde öğrenilmesi, vücut dengesinin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar. Eğitim sırasında sürekli tekrarlayan egzersizlerle kas hafızası geliştirilir ve bu pozisyonlar rahatlıkla yapılmaya başlanır. Her beş temel ayak pozisyonunun tek ortak paydası vardır; turn out pozisyonu ve bu pozisyonu sağlayan maximum rotatio externa’dır. Bütün bale pozisyonları ya bu pozisyonla başlar ya da bu pozisyonla biter 7, 33. Bu nedenle çalışmamızda, bale eğitimi alacak bireylerin articulatio coxae esneklikleri değerlendirilmektedir.

2.2.1. I. Pozisyon

Beş temel ayak pozisyonunun temelini oluşturur. Hareketin gerçekleşmesi articulatio coxae’nın maximum rotatio externa’sını gerektirir. Kas gücü, esneklik ve anatomik yapı ideal turn out için belirleyici faktörlerdir.Teorik olarak turn out hareketi articulatio coxae’da meydana gelir. Articulatio coxae’da turn out pozisyonunu artırabilmek için pelvis, pelvik tilt pozisyonuna getirilerek ligamentum iliofemorale üzerindeki gerilim azaltılarak articulatio coxae’daki rotatio externa miktarı artırılır. İdeal turn out her iki articulatio coxae, bacak ve ayağın kombine bir şekilde 180 derece dışa, rotatio lateralis’i ile oluşur. Bu hareketin oluşmasında temel faktörler; articulatio coxae, bu eklemi oluşturan kemikler, eklem kapsülü, kas ve ligamentlerdir. Bu hareketi güvenli bir şekilde yapabilme, iskelet ve yumuşak doku eklem hareket açıklığı kapasitesine bağlıdır. Turn out pozisyonu ideal olarak, %60’ı articulatio coxae’nın rotatio externası ile %20-30’u bilek rotatio externası ile gerçekleşir. Bunun yanında anatomik olarak bireysel farklılıklar mevcut olabilir. Bu ihtimal göz önünde bulunarak

(23)

bireysel tedavi ve egzersizler ile articulatio coxae’nın dışa dönüklüğü desteklenebilir 7,

37, 38, 39.

Şekil 3. Turn out pozisyonu

2.2.1.1. Articulatio Coxae’ya (Kalça Eklemini) Katılan Kemikler

Articulatio (art.) coxae çok güçlü sferoid tipte bir eklemdir. Bu eklemi, os coxae’nın acetabulum’u ve os femoris’in caput femoris’i oluşturur.

Os coxae: İki adet os coxae önde symphisis tarzı eklemle birleşip kalça

sentürünü oluşturur. Arkada ise iki os coxae, os sacrum aracılığıyla eklem yapar. Her bir os coxae’nın ortasına yakın, iki yana bakar durumda, acetabulum isimli geniş çukur bulunur. Üç ayrı kemiğin birleşmesinden oluşmuştur. Os ilium, os ischii ve os pubis. Bu kemikler çocuklarda birbirinden ayrı ve gelişkinlerde ise kaynaşmışlardır. Çocuklarda üç kemiğin acetabulum içinde “Y” şeklinde kıkırdaklarla birleştiği görülür. Bu kıkırdaklar 15-17 yaşlarında kemikleşmeye başlar ve 20-23 yaşlarında kemikleşmesini tamamlar 2 (Şekil 4).

(24)

Şekil 4. Tek taraf çocuk os coxae’sı 21

Kemiğin acetabulum’dan yukarı doğru uzanan ve kanat gibi açılan üst kısmı ilium’dur. Corpus ossis ilii ve ala ossis ilii olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Os coxae’nın alt ve arkasını oluşturan kısmı ise ischium’dur. Os ischium, corpus ossis ischii ve ramus ossis ischii denilen iki parçadan oluşur. Her iki os coxae’nın önde birbirleriyle eklem yaptığı kısım ise pubis’dir. Os pubis, corpus ossis pubis, ramus superior ossis pubis ve ramus inferior ossis pubis olmak üzere üç kısımdan meydana gelir 2 (Şekil 5).

(25)

Os femoris: Vücuttaki en uzun ve kalın kemiktir. Anatomik pozisyonda os

femoris’in doğrultusu yukarıdan aşağıya ve dıştan içe doğrudur. Diafizi konveksliği öne bakan hafif bir eğrilik gösterir. Üst uç yuvarlaktır ve küre şeklinde bir eklem yüzü vardır. Bu yuvarlak kısma caput femoris denir. Caput femoris’de eklem yüzünün biraz altında fovea capitis femoris denilen küçük bir çukur görülür. Buraya articulatio coxae’nın iç bağı yapışır. Caput femoris’i cisme bağlayan kısma collum femoris denir. Collum femoris yukarıdan aşağıya ve içten dışa eğik durumdadır. Diafiz ekseni ile collum ekseni 120°-130° lik bir açı ile birleşirler. Bu açıya collodiaphysis açısı denir. Açının genişliği ve şekli daha çok bu kısma yapışan abduktor kasların gelişme derecesine bağlıdır. Collum femoris’in cisimle birleştiği yerde çeşitli çıkıntı ve çizgiler görülür. Cismin arka-dış ucunda trochanter major denilen büyük çıkıntı vardır. Bu çıkıntının iç yüzünde fossa trochanterica adlı çukur yer alır. Collum femoris’in altında cismin arka-iç tarafında trochanter minor denilen bir çıkıntı daha mevcuttur. Arkada iki çıkıntı arasında uzanan kabartıya crista intertrochanterica denir. Os femoris cisminin ön yüzü düzdür. İç ve dış yüzleri arka-içe ve arka-dışa doğru bakarlar. Bu iki yüz kemiğin arkasında, ortada linea aspera denilen kabarık bir sahada birleşirler. Os femoris’in alt ucu daha kalındır. Alt ucun ortasında fossa intercondylaris denilen geniş bir çukur bulunur. Bu çukurun iki yanında condylus medialis ve condylus lateralis adlı kondiller yer alır. Os femoris’in kondillerinin ön yüzleri oval, arka yüzleri ise sferiktir. Ön yüzdeki oval yapı extensio’da stabiliteyi arttırırken, arka yüzdeki sferik yapı sayesinde hareket açıklığı artmakta, flexio ile birlikte rotatio hareketi de yapabilmektedir. Plana sagittalia kondillerin eksantrik yerleşmesi “mil desteği” denilen mekanizmayı oluşturmakta böylece extensio’da ligamentum collaterale’lerin gerginliği artarken flexio’da azalmaktadır 2 (Şekil 6).

(26)

Şekil 6. Os femoris’in önden ve arkadan görünüşü 24

2.2.1.2 Articulatio Coxae

Vücudun en güçlü ve en kararlı eklemi olan art. coxae, os coxae’nın acetabulum’u ile caput femoris arasındadır. Bu eklemin etrafı kuvvetli kaslarla ve fibröz bir kapsül ile kaplıdır. Labrum acetabuli ve lig. transversum acetabuli, acetabulum’u derinleştirir. Bu çukura caput femoris’in yarısından fazlası girer 2 (Şekil 7). Sferoid tip eklem olan art. coxae axis sagittalis’de abductio ve adductio, axis transversalis’de flexio ve extensio, axis verticalis’de rotatio externa ve rotatio interna, tüm eksenlerde ise circumductio hareketlerini yapar. Synovial tip eklem özelliklerinin hepsine sahiptir.

(27)

Şekil 7. Tek taraflı articulatio coxae yapısı 24

2.2.1.3. Articulatio Coxae (Kalça Eklem) Kapsülü ve Ligamentleri

Eklem kapsülü, acetabulum’un kenarlarına, caput femoris’in kenarlarına ve linea intertrochanterica’ya tutunur. Bazı yerlerde kalınlaşmıştır. Bu kısımlara ligament (lig.) de denir. Articulatio coxae’nın üç büyük ligamenti vardır (Şekil 8) 2.

Ligamentum iliofemorale: Art. coxae’nın ön yüzünü çaprazlar. Ligamentlerin

en kalını ve en önemlisidir. Articulatio coxae’nın hiperextensionunda bu ligament iyice gerilir. Bu durumda caput femoris öne doğru gelerek ligamente içten baskı yapar. Articulatio coxae’nın extension durumunda yer çekimi bu eklemi, hiperextensiona getirmek ister. Lig. iliofemorale hiçbir kas çalışması olmaksızın bu duruma engel olabilir. İçe doğru bükülen lifleri nedeni ile ligament rotatio interna’da da gerilir ve bu hareketin aşırı olmasına engel olur. Rotatio externa’da ise bütün ligamentler gevşer 2.

Ligamentum ischiofemorale: Üç ligamentin en incesidir. Corpus ossis

ischii’den başlar, collum femoris’in üst-arka kısmına yapışır. Ligament extensio’da, spiral durumunu kaybederek caput femoris’i acetabulum içine daha fazla çeker. Ligament flexio’da gevşer. Caput femoris ve acetabulum arasındaki temas yüzeyini azaltarak hareketi kolaylaştırır 2.

(28)

Ligamentum pubofemorale: Pubis’den başlar, collum femoris’in alt kısmına

yapışır. Bu ligament abductio’da gerilir. Adductio’yu kolaylaştırır 2.

Ligamentum capitis femoris: Fovea capitis femoris’ten fossa acetabuli’ye

uzanır. İçinden arteria capitis femoris geçer 2.

Şekil 8. Articulatio coxae ligamentleri 21

2.2.1.4. Turn Out Pozisyonunu Sağlayan Articulatio Coxae Kasları

Altı derin rotator kas, musculus (m.) gluteus maximus ve kalça etrafındaki bazı kaslar, turn out pozisyonu için gereken rotatio externa’ya katkıda bulunur. Altı derin rotator kaslar turn out için önemli ve çok küçük olup musculus gluteus maximus’un altında yer alır. Bu altı rotator kas, m. piriformis, m. obturatorius internus, m. gemellus superior ve inferior, m. quadratus femoris ve m. obturatorius externus’dur (Şekil 9). M. obturatorius externus n. obturatorius ile diğer rotator kaslar ise plexus sacralis’ten innerve olur 38.

(29)

Şekil 9. Articulatio coxae rotator kasları 21

2.2.1.5. Turn Out Pozisyonunu Etkileyen Anatomik Faktörler

1) Femoral anteversion açısı: Anatomik pozisyonda, collum femoris, os

femoris’in hareket eksenine 15 derece öne açılanır (Şekil 10). Bu öne açılanmanın artışına anteversion denir. Arkaya doğru açılanmanın artışına ise femoral retroversion denir. Bu durumlar sağlıklı turn out pozisyonunu engeller.

(30)

2) Acetabulum yapısı: Bu çukurun caput femoris ile temas alanı art. coxae’nın

rotatio’sunu etkiler.

3) Collum femoris’in şekli: Daha uzun ve konkav bir boyun art. coxae’nın

hareket genişliğini artırırken, daha kısa ve daha az konkav olması turn out pozisyonunu kısıtlar.

4) Art. coxae ligamentlerinin esnekliği: Ligamentlerin esnekliğinin artması

turn out pozisyonunu olumlu yönde etkiler.

5) Kas gücü: Güçlü rotator kaslar ve bunları güçlendirecek egzersizler turn out

pozisyonunu destekler.

2.2.2. II. Pozisyon

Ayakların topukları dışarı doğru dönmüş durumdayken topuklar arasında bir ayak boyu kadar mesafe bulunmasıdır. I. Pozisyon ile benzerlik göstermekte olup tek farkı topukların bitişik duruşunun olmamasıdır (Şekil 11).

Tıpkı I. pozisyonda olduğu gibi bu pozisyonda da turn out’u etkileyen eklem, ligament ve kaslar aynı öneme sahiptir.

(31)

2.2.3. III. Pozisyon

Hem sağ, hem sol ayak için geçerli bir pozisyondur. Ayaklar turn out pozisyonundayken, bir ayağın topuk kısmının, diğer ayağın ön yüzünün orta bölümüne temasıyla gerçekleşir (Şekil 12). V. pozisyon öğrenilmeden, art. coxae’nın duruşunu kontrol edebilmek için önce III. pozisyon öğretilir. Tüm pozisyonlarda dikkat edilecek husus, rotatio externa’nın art. talocruralis’ten değil, art. coxae’dan sağlanmasıdır. Bu hareketi destekleyen oluşumlar, turn out pozisyonunda açıklanmıştır 26, 39.

Şekil 12. III. Temel ayak pozisyonu

2.2.4. IV. Pozisyon

Tüm pozisyonlar öğretildikten sonra IV. pozisyona geçilir. III. pozisyondan farkı ayaklar arasında yaklaşık 12 inc’lik bir mesafe olmasıdır. Ayaklar turn out pozisyonundaki duruşunu koruyacak şekilde bir ayak önde bir ayak arkada gövde ve denge tam ortada olmalıdır. Bu pozisyonda da kalça kaslarının ve turn out duruşunun kullanılması pozisyonun doğru ve sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlar (Şekil 13).

(32)

Şekil 13. IV. Temel ayak pozisyonu

2.2.5. V. Pozisyon

Bu pozisyonda yine turn out pozisyonundaki ayak şekli korunarak, bir ayak önde diğer ayak arkada, gövde ise ortada olacak şekilde yapılan bir pozisyondur. Öndeki ayağın topuğu, arkadaki ayağın başparmağına temas ederek uygulanan zor bir pozisyondur. Elbette ki diğer hareketlerde olduğu gibi bu pozisyonda da hareket diz ve bilekten değil art. coxae ‘dan yapılırsa zorluğun üstesinden gelinebilir (Şekil 14).

(33)

Şekil 14. V. Temel ayak pozisyonu

2.3. Balenin Tarihçesi ve Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilgi

Dans, bedenin sanatsal biçimidir; bedenin de toplumsal cinsiyet farklılıklarının büyük oranda kaynaklandığı yer olduğu varsayılır. Geçmişten günümüze dansın toplumlarda cinsiyete dayalı iş bölümüne bakarsak, batı kültüründe özellikle 19. yy’dan itibaren bedenin denetim altına alınmış olduğunu, dansın da ikinci sınıf bir sanat dalı olarak kabul edildiğini görürüz. Dolayısıyla bu dönemde, Viktoryen, sanatın kadınla ilişkilendirildiğini, bilimin ise duyguların yer almadığı erkeğe ait bir alan olduğunu ileri süren cinsiyete dayalı bir iş bölümü oluşturmuştur. Fakat başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok yerinde gelişim göstermiş olan opera ve bale çağdaş toplumun alt yapısının oluşumunu büyük ölçüde etkilemiştir 7. Opera 16. yy’da İtalya’da doğmuştur.

Tarihte ilk opera 1597’de Floransa karnavalında oynanan, Rinuçini’nin şiirsel metni üzerine Peri’nin bestelediği Dafne’dir. Opera sözcüğünün İtalyanca’da sözlük anlamı ″ Eser ″ dir. Opera gibi önemli bir sahne sanatı olan bale de 16. yy’da Avrupa’da gelişmeye başlamıştır. İlk olarak İtalya’da Rönesans döneminde görülmüştür. Ortaçağ ve Rönesans tiyatro gösterilerinde ve geleneksel halk gösterilerindeki dans adımları bugünkü balenin temellerini oluşturmuştur. O zamanlarda koreografik bir düzeni olmayan bale Dominic de Piacenza ve Antonio Cornazzo’nun ilk koreografik kompozisyon denemeleri ve adımlara isim vermeleriyle gelişmiştir. Bu noktada

(34)

Fransızlar çok etkilenmiş ve bunun sonucunda bugünkü ilk bale tohumları 1581’de Catherine de Medici’nin ″Beaujoyeux″ adlı Le Ballet Comique De La Reine tarafından sahnelenen gösterisiyle atılmıştır 25.

Fransa’da IV. Henry tarafından desteklenen bale tüm Avrupa’ya oradan da 17. yy’ın sonlarında da Danimarka ve İsveç’e kadar yayılmıştır. Balenin altın çağı, kendisi de iyi bir dansçı olan XIX. Louis döneminde başlamıştır. 18. yy’da bale tamamen kendini opera sanatından soyutlayarak özgür bir sanat formuna kavuşturmuştur. Bunun da tohumları George Noverre tarafından atılmış ve bugün sahnede gördüğümüz bale sanatı onun koyduğu kurallar üzerine kurulmuştur. 18. yy’ın ikinci yarısında Rusya’ya ulaşan bale, St. Petersburg Da Petipa ve Saint-Leon’la hayat bularak gelişmiş ve bugün de sahnelenen “Uyuyan Güzel” , “Fındıkkıran” ve “Kuğu Gölü” gibi tanınmış eserler buradan tüm dünyaya yayılmıştır 25, 26.

Bale Rönesans saray gösterilerinden ve bunları izleyen Fransız Ballet De Cour’undan gelişmiştir. 17. yy’da görülen gerileme yıllarının ardından dansa çok meraklı olan Fransa kralı XVI. Louis (1638-1715), “dansı yeniden kusursuzluğa kavuşturmak” amacıyla 1661’de Kraliyet Dans Akademisi’ni kurmuş ve aynı yıl, sözleri Moliere’in, müziği Jean Baptiste Lully’nin olan ilk Comedie-Ballet sunulmuştur 25, 26.

Avrupa’da operanın ve balenin gelişiminden sonra ülkemizde ancak 18. yy’ın sonlarında 19. yy.’ın başlarında opera sanatının daha sonrada bale sanatının başladığı görülmüştür. İtalyan opera sanatı örnek alınmış ve bu sanatın beşiği demek olan İtalya’daki hocalardan yararlanılmıştır. Tanzimat’tan yedi yıl sonra büyük İtalyan bestecisi Giuseppe Verdi’nin 1846 yılında, bir İtalyan operası tarafından Beyoğlu’nda oynanan “Ernani” operası çok beğenilmiştir 25.

Resmi ve akademik özelliğe sahip ilk bale okulu, 1948 yılında İstanbul’da kurulmuş, 1950’de Ankara’ya taşınarak Devlet Konservatuvarı’na bağlanmıştır. Devlet bale okulunun kuruluşu için 1947’de davet edilen İngiliz Kraliyet Balesi’nin kurucusu Dame Ninette De Valois’nın, Türk balesinin gelişimine büyük katkıları olmuştur. Ankara Devlet Konservatuvar’ı Bale Bölümü’nün ilk gösterisi, 1950 yılında gerçekleşmiş ve temsilde “Pastoral Suit” ve “Keloğlan” baleleri sunulmuştur. Bunu ilk bale temsili olan tek perdelik “El Amor Brujo (Büyüleyen Aşk)”, tümüyle sahnelenen “Coppelia” ve ilk özgün bale olan “Çeşmebaşı” izler. Klasik bale 16. yy’dan bu yana

(35)

var olan bir sanat dalı olmasına karşın son 20-30 yıldır bale hakkında bilimsel çalışmalar yapılmaktadır 25.

Devlet Opera ve Balesi, 1923’te tamamen yeni bir fikir olarak doğan yeni modern Türk toplumunun kültürel bir yansıması olmuştur. 1970’de Ankara’da, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Teşkilatı, merkezi bir yapı olarak kurulmuştur. Daha sonra İstanbul (1970), İzmir (1982), Mersin (1990), Antalya (1997) ve Samsun (2008) Müdürlükleri de ayrı birimler olarak kurulmuş ve Ankara’daki merkezi yapıya bağlanmıştır. Türkiye’de müzik ve sahne sanatları kurumları devlet desteğiyle yönetilmektedir. Türkiye’de bu işlevi Kültür Bakanlığı üstlenmiştir. Opera ve bale kuruluşları, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne bağlıdır 7, 27.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, gençlerin ve çocukların yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak, artırmak ve aktif yaratıcı süreçlerde yer almalarını sağlamak üzere kurdukları opera-bale kurumları ile kültürel yaşama sürekli olarak katkıda bulunabilecek, sosyal hizmet alt yapısını hizmete sunmaktadır 27.

2.3.1. Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilgi

Bale, kuralları belli akademik dans tekniğinin, başka sanatsal öğelerle de birleştirilerek bir sahne gösterisi oluşturacak biçimde sunulmasıdır. Bir gösteri sanatı olarak genelde müzik eşliğinde, dekor ve sahne giysileriyle sunulan, son derece titiz bir danstır. Bale, dans, müzik ve tasarımla dramatik bir öykü anlatabilir ya da hiçbir öykü olmadan yalnızca müziğin dans aracılığıyla bir yorumu biçiminde sunulabilir 25.

Fiziksel eğitimin temel şartı eğitime küçük yaşlarda ve düzenli bir şekilde başlanmasını gerektirir. Bale eğitimi de küçük yaşlarda başlamakta, bale tekniğine ait bilgilerin vücuda yerleştirilerek devam eden ve gelişen tekrarlardan oluşmaktadır. Bale tekniği, vücudun yapısını normal fonksiyonları dışında kullanma zorunluluğu getirir. Genellikle eğitimi sekiz yılı kapsayan bale mesleğine, 6-7 yaşlarında başlamak mümkündür. Ancak 11-12 yaşından önce klasik bale müfredatını içeren egzersizlere başlamak henüz kemikleri yumuşak olarak tanımlanabilecek çocuklarda fiziksel hasara neden olabilir. Hangi dansçının profesyonel bir bale dansçısı olup olmayacağını belirleyen vücut şekilleri ve özellikleri vardır. Bu açıdan bale mesleğine, fiziki durum

(36)

ve yaşa göre uygun bir eğitimle başlanması, sağlıklı bir bale yaşamına başlamanın ilk adımıdır 7, 28.

Bale çalışmaları hem etkinlik hem de yöntem olarak çocuğun duygularını rahatça ifade etmesine, kendini tanımasına, duygularını başkalarıyla paylaşmasına, başkalarının duygularını anlamasına ve fiziksel olarak en başta sağlıklı bir duruş kazanmasına, ileriki evrelerinde ise kas ve iskelet sisteminin gelişimine yardımcı olmaktadır. Bale eğitimi, çocuklara sosyal beceriler geliştirme fırsatı sunmakta ve grup ortamında gerçekleştirildiği için sosyalleştirmeyi sağlamaktadır. Buna göre, okul öncesi dönemde bale eğitimi çocukların sosyal becerilerinin geliştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Her bale sanatçısının arzuladığı erken yaşta başarıya ulaşabilmektir. Fakat bu konuda aşırılık, çocuğun sağlığını olumsuz yönde etkilediği gibi, profesyonel sanat yıllarını da kısaltabilmektedir. Çocuğun değişik motorik ve koordinatif özelliklerle, yeterince psikolojik, anatomik ve fizyolojik gelişmeler sağlanmadan özel hareketlere ve tekniklere ağırlık verilmesi çocuklarda aşırı yüklenmelere, gelişim bozukluklarına ve sakatlanmalara neden olmaktadır 29.

Anne-babalar özellikle çocuklarını iyi tanımalı, onları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmelidir. Bu konuda kendi arzularına göre değerlendirme yapmamalıdır. Çocukların çeşitli alanlara olan yetenekleri ayrı ayrıdır. Bunu keşfetmekte kendisini yetersiz gören ebeveynler, öğretmenlerden, sağlık personelinden ve çocuk gelişimi uzmanlarından yardım almaktan çekinmemelidir. Çünkü çocuğu kabiliyetinin olmadığı bir sahada zorlamak, onu gerilim, stres ve mutsuzluk içine atmak demektir. Yetenekleri yeterince işlenen insan mutlu olur ve mutlu insan başarılı olur. Bale eğitiminde, çocukların gelişim özelliklerine göre hareket etmek ve eğitim konusunda gereken özeni göstermek, hem topluma sağlıklı bireyler kazandırılması açısından hem de temeli sağlam bale sanatçılarının yetişmesi açısından önemlidir. Bale çalışmaları, çocuğun duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri, güven duygusu kazanmaları, farkındalık geliştirmeleri, fiziksel kontrol sağlamaları, vücutlarını tanımaları, vücut parçalarının görevlerini ve hareketlerini keşfetmek için fırsatlar sunmaktadır 29, 30.

Akademik bale eğitimi, ilk yıllından itibaren, adımlar, bar çalışmaları, orta egzersizleri ve zıplamalardan oluşur. Bar çalışmaları denge gelişimini sağlar. İlk önce iki el, sonra tek el barda olup, tek bacak üzerinde hareketler yapılıp, bacak kasları

(37)

geliştirilir. Sağ ve sol el dönüşümlü olarak yapılan egzersizler, vücudun iki tarafının da dengeli olarak gelişmesi açısında önemlidir. Bale eğitimi fiziksel çalışmalar dışında, hikayelerle koreografi oluşturma, dramatik çalışmalar, jest, mimik kullanımı, taklit, rol oynama, doğaçlama ve müzikle uyum içinde dans etme gibi konuları da içerir. Bale eğitiminde önemli olan diğer bir husus ise oyundur. Baleye başlama yaşındaki çocuklar henüz oyun çağındadırlar. Çocuğun oyuna içten güdümlü olması bale eğitimi için büyük bir avantajdır. Çünkü bale eğitimini sürdürmek için gereken sonradan kazanımlar (bazı esnetme hareketleri sonucu kasların uzaması ve çalışan kasların tutulması vb.) nedeniyle acı hissiyle eğitimden vazgeçme durumları olabilir. Bunu önlemek için bale eğitimi, oyun dünyasının içinde olduğu zaman çocuğa keyif verecek ve çocuk da oyunu devam ettirmek için vazgeçmeyecektir. Oyun oynayarak bale yapan çocuk hem bale egzersizlerini öğrenecek hem bale eğitimini sürdürmek için fiziksel gereksinimlerini kazanacak ve olası kas ağrılarını tolere edebilecektir. Çocuk oyun sayesinde öğrenebildiğine göre, oyun haline getirilmiş eğitim ile birçok konuyu daha az zorlayarak, daha kolay öğretmek mümkündür 31, 32, 33.

Bale eğitmeni çalışmalarda; öncelikle güven duygusunu, ilgiyi, katılımı ve disiplini sağlamalıdır. Bale dersleri ayna, bar ve müzik sistemlerinin bulunduğu sınıf veya stüdyolarda gerçekleştirilir. Dersler mümkün olduğunca az kişi ile birebir ilgilenilerek yapılır. Eğitim sürecinin temel taşı sakatlanmaların önlenmesidir. Eğitimde; ayak ve kol pozisyonlarının kavratılması, ısınma, bacak kaslarının ısıtılması, sırt kaslarının uzatılması, karın kaslarının çalıştırılması, bacağın arkaya kaldırılması, sırt kaslarının kuvvetlendirilmesi, bacakların yana açılarak esnetilmesi, vücudun yana esnetilmesi, bacaklar yanda öne esneme, bar çalışmaları, orta çalışmaları (bar desteği olmadan yapılan çalışmalar), zıplama hareketlerinin kavratılması ve reverans (selam verme) yer alır. Öğrencilere egzersizler öğretilirken, doğru kas yapılanması için vücudun nasıl çalıştığının anatomik olarak anlatılması ve kavratılması ilk yıl eğitiminin önemli bir aşamasıdır 29, 34, 35.

Başlangıç seviyesinde bale eğitiminin genel içeriği;

1) Tüm kas ve eklemler için: Hareketlilik, çabukluk ve dengeyi geliştirici hareketler,

(38)

3) Eğlenceli grup çalışmaları,

4) Bale tekniğine yönelik çalışmalar,

5) Duruş bozukluklarını düzeltici çalışmalar,

6) Dinlendirici çalışmalar olarak özet bir şekilde sıralanabilir 29, 34. Bale eğitmenlerinin gözlemleyebileceği gelişimsel kriterler; 1) Koordinasyon yetersizlikleri,

2) El- göz koordinasyonu, 3) Sağ-sol koordinasyonu,

4) İşitsel, görsel, dokunsal yeterlilik, 5) Dikkati toplama, konsantrasyon,

6) Anımsama, işitsel, görsel ve motor bellek ile ilgili yeterlilik 29.

2.4. Bale Eğitimine Uygunlukta Gereken Özellikler ve Yetenek Seçimi

Klasik baleye atılan ilk adımda, iyi bir vücuda sahip olmak önemli bir avantajdır. Uygun vücut kompozisyonuyla birlikte bir bale dansçısında olması gereken özelliklerin başında algı, müzik kulağı ve yüksek ritim duygusu gelmektedir. Dans çalışmaları için en önde gelen fiziksel nitelikler ise güç, esneklik, özel dayanıklılık, denge ve vücut koordinasyonudur. Bunlara ek olarak öncelikle eğitime başlayan kişi 6-12 yaş arasında olmalıdır. Çünkü eğitime geç yaşta başlamak, beş temel ayak pozisyonun kalça destekli değil diz ve ayaktan yapılması anlamına gelecektir. Buda gelişim bozuklukları ve sakatlanmalara yol açar.

Son çalışmalarda klasik balede beklenen özellikler; Antropometrik uygunluk, kas gücü ve dayanıklılık, esneklik, güç ve çeviklik olarak belirlenmiştir 40. Fakat her bale skor sistemi aynı değildir ama bazı odak noktaları ortaktır. Yanagisawa ve arkadaşları bu noktaları beş başlık olarak belirlemişlerdir 41.

Bunlar;

1) Değişimleri hızlı bir şekilde anlama ve uyum yeteneği,

2) Fiziksel görünüş ve yetenekler; eklem ve kalça eklemi hareket açıklığı, 3) Müzikal yetenek; müzikle doğru ritmi ve doğru müzikal ifadeyi bulma,

(39)

4) Teknik yetenek; bale temel hareketlerinin, adımların ve zıplamaların doğru yapılması,

5) Potansiyel; kendini geliştirme, pratik yapma ve çalışma disiplinine uyum.

2.4.1. Bale Eğitimine Uygunlukta Aranan Özellikler

1) Kalp ve solunum dayanıklılığı; Bale eğitimindeki çalışmaların sağlıklı bir

şekilde üstesinden gelinebilmesi için maximum oksijen tüketebilme yeteneği 29,

2) Bacağın rotatio externa kabiliyeti; Bu klasik balenin en önemli hareketi

olup, seyri kalçadan başlar, dize, bileğe ve ayağa ilerler. Eğer bu dışa dönme hareketi kalçadan başlamazsa, diz ve bilek bunu kompanse etmek için extra stres altında kalır ve sakatlanmalar meydana gelebilir 29.

3) Bilek ve ayağın esnekliği; Bale eğitiminin ilerleyen yıllarında point

pozisyonu denilen parmak ucunda duruş, ayağın plantar flexio’sunu gerektirir. Buda ayağın ileri doğru mümkün olduğunca bükülebilme ve bir o kadarda gergin olabilmesini gerektirir 29 (Şekil 15).

Şekil 15. Tam point pozisyonu

4) Articulatio coxae’nın rotatio externa kabiliyeti; Klasik baledeki en önemli

(40)

dönme kabiliyetidir. Balenin, spordan farkı yoğun ve aşırı kalça eklem hareket genişliğine sahip olunmasıdır 40.

5) Eklem hareketliliği; Eklemlerin hareket genişliği ve hareket yeteneği olarak

tanımlanır. Esneklik, eklem ve çevresinde anatomik, fizyolojik sınırlılık ve sorunların olmadığı maximum hareket genişliğinin sağlandığı durumdur. Bir bale dansçısı eklemleri normalin üst sınırında hareket açısına sahip, esnek ve duyarlı olmak üzere eğitilir 42, 43.

6) Estetik görünüm; Yüz, vücut yapısı ve postürünün görsel rahatsızlık

oluşturmaması istenir. Dansçılar için optimal vücut kompozisyonu, hem sağlıklı bir vücut için fizyolojik ihtiyaçları sağlamak; hem de maksimum sahne performansı için estetik amaçlara ulaşmak anlamına gelmektedir. Yapılan çalışmalarda dansçılar, düşük vücut yağı, düşük bel kalça oranı ve boya oranla uzun bacak ölçüsünün olmasıyla birlikte, estetik görünüm balede estetik açıdan gerekli bir durum olarak değerlendirilmektedir 4, 19, 29.

7) Koordinasyon; Kasların belli bir amaca yönelik bir hareketi gerçekleştirmek

için merkezi sinir sistemi ile ahenkli iş birliği kurmasıdır. Koordinasyonun mükemmelliği, hareketin merkezi sinir sistemine iletim yolunun sağlıklı çalışması, agonist ve antagonist kasların yeterliliği ve kulaktaki vestibüler sistemin uyumlu çalışmasıyla oluşur. Bar ve orta egzersizlerinde bedenin, bacakların, kolların ve başın doğru yerleştirilmesinin yanısıra tüm bu özelliklerin aynı anda kullanılabilmesi içinde koordinasyon becerisi gereklidir 35.

8) Esneklik; Bir eklem etrafındaki hareket serbestliğidir. Esneklik, statik ve

dinamik olmak üzere iki çeşittir. Statik; eklemler etrafındaki hareket serbestliği, gövdenin çeşitli yönlerde hareketidir. Dinamik; eklemler tarafından yapılan harekete karşı koyma yeteneğidir. Bu iki esneklik çeşidi de bale için şarttır çünkü bale de aynı zamanda denge de önemli bir faktördür. Esneklik, yıllardır dansçıların üzerinde durdukları ve düzenli çalışmalarla geliştirdikleri temel fiziksel uygunluk bileşeni olagelmiştir.Esnekliğin belirleyici faktörleri; Eklemin yapısı, eklemi saran kas kütlesi, kas hacmi, kasların, tendonların, ligamentlerin, eklem kapsülü ve derinin gerilebilme durumlarıdır. İyi bir esneklik, eklemde ya da çevresinde adezyon, anormallik ya da ciddi anatomik veya kassal limitasyonların olmayışına işaret etmektedir. Esneklikteki bireysel farklılıklar eklem etrafındaki kas ya da bağların uzamasına etki eden fizyolojik

(41)

özelliklere bağlı olduğu kadar genetik olarak belirlenmiş eklem anatomisine de bağlıdır

4, 19, 29.

9) Kuvvet ve dayanıklılık; Bir kas veya kas grubunun uygulayabileceği

maximum kuvvete kas kuvveti denir. Yoğun ve disiplinli bale çalışmalarına dayanabilmek ve vücut dengesi için önemli olan bir özelliktir. Ayrıca belli bir pozisyonu uzun süre sürdürebilmek için de bu özelliklere sahip olunması gerekir. Özellikle bale dansçılarının "en pointe" hareketi esnasında ayak ve ayak bileğine vücut ağırlığının 12 katı kadar yük binmesi ve bununla başa çıkabilmesi için kas kuvvetini geliştirmesi kaçınılmaz bir gereksinimdir 4, 29.

10) Çeviklik; Bale pozisyonları, adımları ve hareketlerini koordine bir şekilde

yapabilme, bir pozisyondan diğerine geçişte uyumu yakalayabilme, aynı zamanda çalışma arkadaşlarıyla da senkronize olabilmek için gereken bir özelliktir 29.

11) Denge; Hareket sırasında ve bir hareketten diğerine geçişte vücudun istenen

pozisyonu sağlayabilme yeteneğidir. Bütün hareketlerin temelinde statik ve dinamik denge vardır. Bale eğitiminde dengeleme hareketlerinin gelişmesinde ve mükemmelleşmesinde bu özellik önemli rol oynar 29. Bale için aranan özellikler Tablo 1’de özetlenmiştir

Tablo 1. Bale Eğitimine Uygunlukta Aranan Özellikler ve Çalıişmamızda Bu Özelliklerle İlgili Yapılan Test ve Ölçümler

Bale eğitimine uygunlukta aranan özellikler :

Çalışmamızda yapılan testler ve ölçümler:

Kalp ve solunum dayanıklılığı 1, 4, 5, 29, 40, 44-49 Tam teşekküllü sağlık raporu sınava başvurular sırasında alınmaktadır.

Kalça, bacak ve ayak eklemlerinin aşırı hareket genişliği 4, 5, 7, 29, 35, 37, 39, 40, 41, 43, 46, 47, 49, 50, 51, 52, 59

Dijital inklinometre ile eklem hareket genişliğinin ölçülmesi.

Esneklik 1, 4, 5, 8, 29, 36, 37, 39, 40, 43, 44, 45, 47, 48, 49,

50, 52, 53, 54, 55, 56 Eurofit test bataryası (otur-uzan testi) Koordinasyon 1, 6, 29, 39, 44, 45,49, 57 Eurofit test bataryası (disklere vuruş testi) Kuvvet ve dayanıklılık 1, 4, 5, 6, 8, 29, 35, 36, 37, 39,

40, 44, 45, 46, 47, 48, 49 Eurofit test bataryası (mekik testi, durarak uzun atlama testi ve el dinamometresi ölçümü) Çeviklik 4, 29, 40, 44, 48, 49 Eurofit test bataryası (mekik koşusu ve disklere

vuruş testi)

Denge 6, 29, 35, 37, 41, 48, 49, 50 Eurofit test bataryası (Flamingo denge testi) Estetik, zarif ve ince bir vücut yapısına sahip

olma 4, 7, 8,29, 46, 47, 48, 49,53, 55, 56, 58,59 Scinfold caliper ile yağ ölçümü yapma, esnek olmayan mezura ile uzunluk ve çevre ölçümlerinin yapılması, dijital tartı ile kilo ölçümü yapılması, stadiometre ile boy uzunluğunun ölçülmesi ve somatotip diyagram ile vücut tipinin belirlenmesi.

(42)

2.4.2. Yetenek Seçimi

Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat Dalı’nda yapılan seçimlerde öncelikle adaylara üç gün boyunca profesyonel bale eğitmenleri tarafından kurs düzenlenmektedir. Bazı temel hareketler, duruşlar ve adımlar uygun kıyafetlerle, müzik eşliğinde stüdyoda öğretilmektedir. Bu eğitimler sırasında öğrencinin koordinasyonu, hareketleri, söylenenleri kavrama kabiliyeti, davranışları, direktiflere uyması, bilişsel ve algısal gelişimi, emosyonel durumu ve heyecanı kontrol durumu değerlendirilmektedir. Ayrıca adayların fiziksel olarak baleye yatkın olup olmadığı, gösterilen hareketleri yapabilme kabiliyetine göre subjektif olarak bale eğitmenleri tarafından değerlendirilmektedir. Ayrıca müzik kulağı, ritim duygusu ve istenilen hareketi estetik ve zarif bir şekilde yorumlama yeteneği gözlemlenmektedir. Eğer bale eğitiminde uzman kişilerle doğru bir seçim yapılmazsa, henüz bu konuda bilgi sahibi olmayan bale öğrencisi, bale çalışmasında istenilen koşullar için çaba gösterdikçe, fiziksel engeliyle karşılaşacak ve tekrar eden sakatlanmalarla uzun süren bir meslek hayatına sahip olamayacaktır. Ayrıca kendisini yetersiz hissedip, öz güven ve mutsuzlukla emosyonel gelişimi zarar görecektir. Bu çalışmanın amacı da bale eğitimi için seçimlerde istenen kriterlerin sadece subjektif değil objektif anatomik değerlendirmelerle de incelenmesidir. Bu gözlemler sonucu başarılı olarak nitelendirilecek çocukların genel özellikleri;

1) Egzersizlerde daha başarılıdır,

2) Çalışmalarda verilen uyarılara daha çabuk uyum sağlar, 3) Daha çabuk öğrenir,

4) Edindiği deneyimleri başarısını artırmak için kullanır, 5) Verilen görevleri başarı ile sonuçlandırır,

6) Sorunları yaratıcı biçimde çözer, 7) Performansı gittikçe yükselir.

2.5. Balede Oluşabilecek Sakatlanmalar

Klasik bale yüksek fiziksel talepleri olan popüler bir dans türüdür. Bu yüzden yoğun çalışma temposu ve aşırı kullanım hasarları, klasik balede yaygın görülür. Çalışmalarda sakatlanmaların %50’sinin aşırı kullanıma bağlı olduğu açıklanmış. Aşırı

Şekil

Şekil 5. Çift taraf yetişkin os coxae’sı ve ilium, ischium, pubis  24
Tablo 1. Bale Eğitimine Uygunlukta Aranan Özellikler ve Çalıişmamızda Bu Özelliklerle İlgili Yapılan  Test ve Ölçümler
Tablo 2. Eurofit Bedensel Yetenek Testleri ve Parametreleri
Tablo 3. (Devamı) Koç ve ark.  80 .
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda, spor yapan ve yapmayan erkek öğrencilerin Eurofit Test Bataryası parametrelerinin karşılaştırmalarında; otur-uzan, pençe kuvveti, bükülü kol ile

Bu nedenle elit basketbolcular ve rekreatif amaçla basketbol oynayan çocuk sporcuların durum tespiti amacıyla yapılan bu araştırmada, problem cümlesi “11-14 yaş

Özbilinçlilik duygulanımları ve internet bağlılığı arasındaki ilişki incelendiğinde, suçluluk ve utanç duyguları ile internet bağlılığı arasında istatistiksel

Çünkü yağlar daha çok aerobik egzersizlerde enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır ve yüksek miktarda yağ tüketimi performansı olumsuz açıdan

Kontrol gurubu verilerine bakıldığında kol hareket sürati, line drill, el kavrama kuvveti, sağlık topu atma ve mekik koşusu testlerinde istatistiksel olarak pozitif yönde

Boyutlar arasında alınan ortalama değer açısından bir karşılaştırma yapıldığında ise, düşük ortalamaları informal fair playe yönelik davranışları

藥科報告   藥三  B303097160  蔡尚妏  灰姑娘的異想世界       

APLAID: autoinflammation, antibody deficiency, and immune dysregulation, CANDLE: chronic atypical neutrophilic dermatosis with lipodystrophy and elevated temperature, CAPS: