• Sonuç bulunamadı

Balenin Tarihçesi ve Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilg

5) Kas gücü: Güçlü rotator kaslar ve bunları güçlendirecek egzersizler turn out

2.3. Balenin Tarihçesi ve Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilg

Dans, bedenin sanatsal biçimidir; bedenin de toplumsal cinsiyet farklılıklarının büyük oranda kaynaklandığı yer olduğu varsayılır. Geçmişten günümüze dansın toplumlarda cinsiyete dayalı iş bölümüne bakarsak, batı kültüründe özellikle 19. yy’dan itibaren bedenin denetim altına alınmış olduğunu, dansın da ikinci sınıf bir sanat dalı olarak kabul edildiğini görürüz. Dolayısıyla bu dönemde, Viktoryen, sanatın kadınla ilişkilendirildiğini, bilimin ise duyguların yer almadığı erkeğe ait bir alan olduğunu ileri süren cinsiyete dayalı bir iş bölümü oluşturmuştur. Fakat başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok yerinde gelişim göstermiş olan opera ve bale çağdaş toplumun alt yapısının oluşumunu büyük ölçüde etkilemiştir 7. Opera 16. yy’da İtalya’da doğmuştur.

Tarihte ilk opera 1597’de Floransa karnavalında oynanan, Rinuçini’nin şiirsel metni üzerine Peri’nin bestelediği Dafne’dir. Opera sözcüğünün İtalyanca’da sözlük anlamı ″ Eser ″ dir. Opera gibi önemli bir sahne sanatı olan bale de 16. yy’da Avrupa’da gelişmeye başlamıştır. İlk olarak İtalya’da Rönesans döneminde görülmüştür. Ortaçağ ve Rönesans tiyatro gösterilerinde ve geleneksel halk gösterilerindeki dans adımları bugünkü balenin temellerini oluşturmuştur. O zamanlarda koreografik bir düzeni olmayan bale Dominic de Piacenza ve Antonio Cornazzo’nun ilk koreografik kompozisyon denemeleri ve adımlara isim vermeleriyle gelişmiştir. Bu noktada

Fransızlar çok etkilenmiş ve bunun sonucunda bugünkü ilk bale tohumları 1581’de Catherine de Medici’nin ″Beaujoyeux″ adlı Le Ballet Comique De La Reine tarafından sahnelenen gösterisiyle atılmıştır 25.

Fransa’da IV. Henry tarafından desteklenen bale tüm Avrupa’ya oradan da 17. yy’ın sonlarında da Danimarka ve İsveç’e kadar yayılmıştır. Balenin altın çağı, kendisi de iyi bir dansçı olan XIX. Louis döneminde başlamıştır. 18. yy’da bale tamamen kendini opera sanatından soyutlayarak özgür bir sanat formuna kavuşturmuştur. Bunun da tohumları George Noverre tarafından atılmış ve bugün sahnede gördüğümüz bale sanatı onun koyduğu kurallar üzerine kurulmuştur. 18. yy’ın ikinci yarısında Rusya’ya ulaşan bale, St. Petersburg Da Petipa ve Saint-Leon’la hayat bularak gelişmiş ve bugün de sahnelenen “Uyuyan Güzel” , “Fındıkkıran” ve “Kuğu Gölü” gibi tanınmış eserler buradan tüm dünyaya yayılmıştır 25, 26.

Bale Rönesans saray gösterilerinden ve bunları izleyen Fransız Ballet De Cour’undan gelişmiştir. 17. yy’da görülen gerileme yıllarının ardından dansa çok meraklı olan Fransa kralı XVI. Louis (1638-1715), “dansı yeniden kusursuzluğa kavuşturmak” amacıyla 1661’de Kraliyet Dans Akademisi’ni kurmuş ve aynı yıl, sözleri Moliere’in, müziği Jean Baptiste Lully’nin olan ilk Comedie-Ballet sunulmuştur 25, 26.

Avrupa’da operanın ve balenin gelişiminden sonra ülkemizde ancak 18. yy’ın sonlarında 19. yy.’ın başlarında opera sanatının daha sonrada bale sanatının başladığı görülmüştür. İtalyan opera sanatı örnek alınmış ve bu sanatın beşiği demek olan İtalya’daki hocalardan yararlanılmıştır. Tanzimat’tan yedi yıl sonra büyük İtalyan bestecisi Giuseppe Verdi’nin 1846 yılında, bir İtalyan operası tarafından Beyoğlu’nda oynanan “Ernani” operası çok beğenilmiştir 25.

Resmi ve akademik özelliğe sahip ilk bale okulu, 1948 yılında İstanbul’da kurulmuş, 1950’de Ankara’ya taşınarak Devlet Konservatuvarı’na bağlanmıştır. Devlet bale okulunun kuruluşu için 1947’de davet edilen İngiliz Kraliyet Balesi’nin kurucusu Dame Ninette De Valois’nın, Türk balesinin gelişimine büyük katkıları olmuştur. Ankara Devlet Konservatuvar’ı Bale Bölümü’nün ilk gösterisi, 1950 yılında gerçekleşmiş ve temsilde “Pastoral Suit” ve “Keloğlan” baleleri sunulmuştur. Bunu ilk bale temsili olan tek perdelik “El Amor Brujo (Büyüleyen Aşk)”, tümüyle sahnelenen “Coppelia” ve ilk özgün bale olan “Çeşmebaşı” izler. Klasik bale 16. yy’dan bu yana

var olan bir sanat dalı olmasına karşın son 20-30 yıldır bale hakkında bilimsel çalışmalar yapılmaktadır 25.

Devlet Opera ve Balesi, 1923’te tamamen yeni bir fikir olarak doğan yeni modern Türk toplumunun kültürel bir yansıması olmuştur. 1970’de Ankara’da, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Teşkilatı, merkezi bir yapı olarak kurulmuştur. Daha sonra İstanbul (1970), İzmir (1982), Mersin (1990), Antalya (1997) ve Samsun (2008) Müdürlükleri de ayrı birimler olarak kurulmuş ve Ankara’daki merkezi yapıya bağlanmıştır. Türkiye’de müzik ve sahne sanatları kurumları devlet desteğiyle yönetilmektedir. Türkiye’de bu işlevi Kültür Bakanlığı üstlenmiştir. Opera ve bale kuruluşları, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne bağlıdır 7, 27.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, gençlerin ve çocukların yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak, artırmak ve aktif yaratıcı süreçlerde yer almalarını sağlamak üzere kurdukları opera-bale kurumları ile kültürel yaşama sürekli olarak katkıda bulunabilecek, sosyal hizmet alt yapısını hizmete sunmaktadır 27.

2.3.1. Bale Eğitimi Hakkında Genel Bilgi

Bale, kuralları belli akademik dans tekniğinin, başka sanatsal öğelerle de birleştirilerek bir sahne gösterisi oluşturacak biçimde sunulmasıdır. Bir gösteri sanatı olarak genelde müzik eşliğinde, dekor ve sahne giysileriyle sunulan, son derece titiz bir danstır. Bale, dans, müzik ve tasarımla dramatik bir öykü anlatabilir ya da hiçbir öykü olmadan yalnızca müziğin dans aracılığıyla bir yorumu biçiminde sunulabilir 25.

Fiziksel eğitimin temel şartı eğitime küçük yaşlarda ve düzenli bir şekilde başlanmasını gerektirir. Bale eğitimi de küçük yaşlarda başlamakta, bale tekniğine ait bilgilerin vücuda yerleştirilerek devam eden ve gelişen tekrarlardan oluşmaktadır. Bale tekniği, vücudun yapısını normal fonksiyonları dışında kullanma zorunluluğu getirir. Genellikle eğitimi sekiz yılı kapsayan bale mesleğine, 6-7 yaşlarında başlamak mümkündür. Ancak 11-12 yaşından önce klasik bale müfredatını içeren egzersizlere başlamak henüz kemikleri yumuşak olarak tanımlanabilecek çocuklarda fiziksel hasara neden olabilir. Hangi dansçının profesyonel bir bale dansçısı olup olmayacağını belirleyen vücut şekilleri ve özellikleri vardır. Bu açıdan bale mesleğine, fiziki durum

ve yaşa göre uygun bir eğitimle başlanması, sağlıklı bir bale yaşamına başlamanın ilk adımıdır 7, 28.

Bale çalışmaları hem etkinlik hem de yöntem olarak çocuğun duygularını rahatça ifade etmesine, kendini tanımasına, duygularını başkalarıyla paylaşmasına, başkalarının duygularını anlamasına ve fiziksel olarak en başta sağlıklı bir duruş kazanmasına, ileriki evrelerinde ise kas ve iskelet sisteminin gelişimine yardımcı olmaktadır. Bale eğitimi, çocuklara sosyal beceriler geliştirme fırsatı sunmakta ve grup ortamında gerçekleştirildiği için sosyalleştirmeyi sağlamaktadır. Buna göre, okul öncesi dönemde bale eğitimi çocukların sosyal becerilerinin geliştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Her bale sanatçısının arzuladığı erken yaşta başarıya ulaşabilmektir. Fakat bu konuda aşırılık, çocuğun sağlığını olumsuz yönde etkilediği gibi, profesyonel sanat yıllarını da kısaltabilmektedir. Çocuğun değişik motorik ve koordinatif özelliklerle, yeterince psikolojik, anatomik ve fizyolojik gelişmeler sağlanmadan özel hareketlere ve tekniklere ağırlık verilmesi çocuklarda aşırı yüklenmelere, gelişim bozukluklarına ve sakatlanmalara neden olmaktadır 29.

Anne-babalar özellikle çocuklarını iyi tanımalı, onları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmelidir. Bu konuda kendi arzularına göre değerlendirme yapmamalıdır. Çocukların çeşitli alanlara olan yetenekleri ayrı ayrıdır. Bunu keşfetmekte kendisini yetersiz gören ebeveynler, öğretmenlerden, sağlık personelinden ve çocuk gelişimi uzmanlarından yardım almaktan çekinmemelidir. Çünkü çocuğu kabiliyetinin olmadığı bir sahada zorlamak, onu gerilim, stres ve mutsuzluk içine atmak demektir. Yetenekleri yeterince işlenen insan mutlu olur ve mutlu insan başarılı olur. Bale eğitiminde, çocukların gelişim özelliklerine göre hareket etmek ve eğitim konusunda gereken özeni göstermek, hem topluma sağlıklı bireyler kazandırılması açısından hem de temeli sağlam bale sanatçılarının yetişmesi açısından önemlidir. Bale çalışmaları, çocuğun duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri, güven duygusu kazanmaları, farkındalık geliştirmeleri, fiziksel kontrol sağlamaları, vücutlarını tanımaları, vücut parçalarının görevlerini ve hareketlerini keşfetmek için fırsatlar sunmaktadır 29, 30.

Akademik bale eğitimi, ilk yıllından itibaren, adımlar, bar çalışmaları, orta egzersizleri ve zıplamalardan oluşur. Bar çalışmaları denge gelişimini sağlar. İlk önce iki el, sonra tek el barda olup, tek bacak üzerinde hareketler yapılıp, bacak kasları

geliştirilir. Sağ ve sol el dönüşümlü olarak yapılan egzersizler, vücudun iki tarafının da dengeli olarak gelişmesi açısında önemlidir. Bale eğitimi fiziksel çalışmalar dışında, hikayelerle koreografi oluşturma, dramatik çalışmalar, jest, mimik kullanımı, taklit, rol oynama, doğaçlama ve müzikle uyum içinde dans etme gibi konuları da içerir. Bale eğitiminde önemli olan diğer bir husus ise oyundur. Baleye başlama yaşındaki çocuklar henüz oyun çağındadırlar. Çocuğun oyuna içten güdümlü olması bale eğitimi için büyük bir avantajdır. Çünkü bale eğitimini sürdürmek için gereken sonradan kazanımlar (bazı esnetme hareketleri sonucu kasların uzaması ve çalışan kasların tutulması vb.) nedeniyle acı hissiyle eğitimden vazgeçme durumları olabilir. Bunu önlemek için bale eğitimi, oyun dünyasının içinde olduğu zaman çocuğa keyif verecek ve çocuk da oyunu devam ettirmek için vazgeçmeyecektir. Oyun oynayarak bale yapan çocuk hem bale egzersizlerini öğrenecek hem bale eğitimini sürdürmek için fiziksel gereksinimlerini kazanacak ve olası kas ağrılarını tolere edebilecektir. Çocuk oyun sayesinde öğrenebildiğine göre, oyun haline getirilmiş eğitim ile birçok konuyu daha az zorlayarak, daha kolay öğretmek mümkündür 31, 32, 33.

Bale eğitmeni çalışmalarda; öncelikle güven duygusunu, ilgiyi, katılımı ve disiplini sağlamalıdır. Bale dersleri ayna, bar ve müzik sistemlerinin bulunduğu sınıf veya stüdyolarda gerçekleştirilir. Dersler mümkün olduğunca az kişi ile birebir ilgilenilerek yapılır. Eğitim sürecinin temel taşı sakatlanmaların önlenmesidir. Eğitimde; ayak ve kol pozisyonlarının kavratılması, ısınma, bacak kaslarının ısıtılması, sırt kaslarının uzatılması, karın kaslarının çalıştırılması, bacağın arkaya kaldırılması, sırt kaslarının kuvvetlendirilmesi, bacakların yana açılarak esnetilmesi, vücudun yana esnetilmesi, bacaklar yanda öne esneme, bar çalışmaları, orta çalışmaları (bar desteği olmadan yapılan çalışmalar), zıplama hareketlerinin kavratılması ve reverans (selam verme) yer alır. Öğrencilere egzersizler öğretilirken, doğru kas yapılanması için vücudun nasıl çalıştığının anatomik olarak anlatılması ve kavratılması ilk yıl eğitiminin önemli bir aşamasıdır 29, 34, 35.

Başlangıç seviyesinde bale eğitiminin genel içeriği;

1) Tüm kas ve eklemler için: Hareketlilik, çabukluk ve dengeyi geliştirici hareketler,

3) Eğlenceli grup çalışmaları,

4) Bale tekniğine yönelik çalışmalar,

5) Duruş bozukluklarını düzeltici çalışmalar,

6) Dinlendirici çalışmalar olarak özet bir şekilde sıralanabilir 29, 34. Bale eğitmenlerinin gözlemleyebileceği gelişimsel kriterler; 1) Koordinasyon yetersizlikleri,

2) El- göz koordinasyonu, 3) Sağ-sol koordinasyonu,

4) İşitsel, görsel, dokunsal yeterlilik, 5) Dikkati toplama, konsantrasyon,

6) Anımsama, işitsel, görsel ve motor bellek ile ilgili yeterlilik 29.

Benzer Belgeler