• Sonuç bulunamadı

Farklı çevresel koşullarda GNSS gözlemlerindeki sinyal yansıması etkisinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Farklı çevresel koşullarda GNSS gözlemlerindeki sinyal yansıması etkisinin incelenmesi"

Copied!
70
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELC¸ UK ¨UN˙IVERS˙ITES˙I FEN B˙IL˙IMLER˙I ENST˙IT ¨US ¨U

Farklı C¸ evresel Ko¸sullarda GNSS G¨ozlemlerindeki Sinyal Yansıması Etkisinin ˙Incelenmesi

Sefa YALVAC¸ Y¨uksek Lisans Tezi Harita M¨uhendisli˘gi

Anabilim Dalı Konya, 2010

(2)
(3)

¨ OZET

Y¨uksek Lisans Tezi

Farklı C¸ evresel Ko¸sullarda GNSS G¨ozlemlerindeki Sinyal Yansıması Etkisinin ˙Incelenmesi

Sefa YALVAC¸

Sel¸cuk ¨Universitesi Fen Bilimleri Enstit¨us¨u

Harita M¨uhendisli˘gi

Danı¸sman: Yrd. Do¸c. Dr. Aydın ¨UST ¨UN

2010, 57 sayfa

J¨uri: Yrd. Do¸c. Dr. ˙Ismail S¸ANLIO ˘GLU J¨uri: Do¸c. Dr. ˙Ihsan ¨OZKAN

Sinyal yansıması, GNSS g¨ozlemlerini etkileyen di˘ger hata kaynaklarından farklıdır. C¸ ¨unk¨u sinyal yansıması, alıcının kuruldu˘gu ¸cevre ile ili¸skili oldu˘gundan, di˘ger hata kaynakları gibi do˘grudan modellenerek ¨ol¸c¨ulerden ¸cıkarılamaz. En b¨uy¨uk karakteristik ¨

ozelli˘gi ardı¸sık g¨unlerde, y¨uksek korelasyonla kendini tekrar etmesidir. Sinyal yansımasının kod ¨ol¸c¨uleri ¨uzerindeki birka¸c metreye varan bozucu etkisinin, ileri analiz teknikleri kullanılarak tespit edilerek giderilmesi gerekir.

Uyarlanabilir s¨uzge¸cler bir veri grubunda kendini d¨uzenli olarak tekrar eden sinyalleri g¨ur¨ult¨uden ayrı¸stırma yetene˘gine sahiptir. En k¨u¸c¨uk kareler algoritmasını kullanarak kendini optimize edebilen bu s¨uzge¸cler yer bilimlerini ilgilendiren pek¸cok uygulamada g¨u¸cl¨u bir sayısal ara¸c olarak kullanılmaktadır. Bu ¸calı¸smada GNSS kod ¨ol¸c¨ulerindeki sinyal yansıması etkisi uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanılarak ¸cıkarılmı¸stır. S¨uzme i¸sleminden sonra, nokta konum do˘grulu˘gunda metre seviyesinden desimetre seviyelerine varan ba¸sarı elde edilmi¸stir.

(4)

Anahtar kelimeler: Sinyal yansıması, Uyarlanabilir s¨uzge¸cler, GNSS, En k¨u¸c¨uk kareler, G¨ur¨ult¨u ayrı¸stırma

(5)

ABSTRACT

MSc Thesis

Investigating the Multipath Effect on GNSS Observations at Different Environmental Conditions

Sefa YALVAC¸

Sel¸cuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences

Geomatic Engineering

Supervisor: Assist. Prof. Dr. Aydın ¨UST ¨UN

2010, 57 pages

Jury: Assist. Prof. Dr. ˙Ismail S¸ANLIO ˘GLU Jury: Assoc. Prof. Dr. ˙Ihsan ¨OZKAN

Multipath effects on GNSS observations are different from the other GNSS error sources, such as atmospheric delays, clock errors and so on. Unlike other GNSS error sources, it is not possible to remove the multipath effect by modeling because of close relationship between GNSS antenna and reflecting surfaces around the station. Major characteristic of multipath is to repeat itself in consecutive days provided that the GNSS antenna and the surrounding environment remains unchanged. It is necessary to determine the multipath effect of several meters on code measurements using advanced analysis techniques e.g. adaptive filtering.

Adaptive filters are capable for decomposing correlated part of data sets. This kinf of filters which optimize itself using Least Mean Square (LMS) algoritm is a powerful tool for the geoscience studies. In this study, multipath effect was filtered out from code measurements using adaptive filter. After the filtering, accuracy of positioning results were reduced several meters to decimeter levels.

(6)

Keywords: Multipath, Adaptive Filters, GNSS, Least mean square, Noise Cancellation

(7)

TES¸EKK ¨UR

¨

Oncelikle, hayatta sahip oldu˘gum her¸seyi bor¸clu oldu˘gum, sonsuz bilgisinden bana da bir par¸ca sunan Tanrı’ya ¸s¨ukranlarımı sunarım. Bu ¸calı¸smanın ortaya ¸cıkmasında eme˘gi ve deste˘gi ile bana yol g¨osteren, t¨um sorularımı b¨uy¨uk bir ho¸sg¨or¨u ile cevaplayan, her konuda ¨ornek aldı˘gım danı¸sman hocam Yrd. Do¸c. Dr. Aydın ¨UST ¨UN’e te¸sekk¨urlerimi sunarım. Bu tez ¸calı¸smasının ortaya ¸cıkmasında katkılarını benden esirgemeyen Ar¸s. G¨or. Dr. Cemal ¨Ozer Y˙I ˘G˙IT’e ve Dr. Robert Washington KING’e de te¸sekk¨ur¨u bir bor¸c bilirim.

Ayrıca ya¸santım boyunca maddi ve manevi desteklerini benden esirgemeyen, her a¸samada desteklerini arkamda hissetti˘gim, sevgili aileme de te¸sekk¨ur¨u bir bor¸c bilirim. Son olarak bu tez ¸calı¸smasını destekleyen Sel¸cuk ¨Universitesi BAP koordinat¨orl¨u˘g¨une te¸sekk¨urlerimi sunarım.

(8)

˙IC¸ ˙INDEK˙ILER ¨ Ozet ii Abstract iv Te¸sekk¨ur vi Kısaltma Listesi ix S¸ekil Listesi x C¸ izelge Listesi xi 1 G˙IR˙IS¸ 1

2 S˙INYAL YANSIMASI ETK˙IS˙I 3

2.1 Temel Kavramlar . . . 3

2.2 Sinyal Yansıması ve Sinyal Kesiklikleri . . . 5

2.3 Sinyal Yansımalarının Kod ¨Ol¸c¨uleri ¨Uzerindeki Etkisi . . . 7

2.4 Sinyal Yansımalarının Faz ¨Ol¸c¨uleri ¨Uzerindeki Etkisi . . . 8

2.5 Sinyal Yansıması Etkisinin ˙Izlenmesi . . . 10

2.5.1 Sinyal g¨ur¨ult¨u oranı (SNR) . . . 10

2.5.2 Tekrarlanabilirlik . . . 11

2.5.3 Uydu y¨ukseklik a¸cısı (Cut-off Angle) . . . 13

2.6 Sinyal Yansıması Etkisinin Azaltılması . . . 14

3 UYARLANAB˙IL˙IR S ¨UZGEC¸ TEOR˙IS˙I 16 3.1 Temel Kavramlar . . . 16

3.2 Wiener S¨uzge¸cler . . . 17

3.2.1 Problemin tanımlanması . . . 17

3.3 Uyarlanabilir S¨uzge¸c Teorisine Giri¸s . . . 18

3.3.1 Uyarlanabilir s¨uzgecin yapısı . . . 19

3.4 FIR S¨uzge¸c Yapıları . . . 20

(9)

3.5 En K¨u¸c¨uk Kareler Y¨ontemi . . . 21

3.6 S¨uzge¸c Katsayılarının Elde Edilmesi ve ˙Istatistiksel Karar . . . 22

3.6.1 Ortogonallik esası . . . 22

3.6.2 Wiener-Hopf e¸sitli˘gi . . . 24

3.6.3 Do˘grusal transversal s¨uzge¸cler i¸cin Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin ¸c¨oz¨um¨u 25 3.6.4 Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin matrislerle ifadesi . . . 25

3.6.5 Hata ba¸sarım y¨uzeyi (Error Performance Surface) . . . 27

3.7 Steepest Descent Y¨ontemi . . . 29

3.7.1 Steepest descent algoritmasının kararlılı˘gının incelenmesi . . . . 31

3.8 Uyarlanabilir S¨uzge¸c Uygulamaları . . . 31

3.8.1 Tanımlama (Modelleme) . . . 32

3.8.2 Ters modelleme . . . 32

3.8.3 G¨ur¨ult¨u ayrı¸stırma . . . 34

4 UYGULAMA 37 4.1 Birinci Veri Grubu . . . 37

4.1.1 ˙Istasyon ara¸stırması . . . 37

4.2 Sinyal Yansıması Etkisinin Uyarlanabilir S¨uzge¸c Kullanılarak Belirlenmesi 40 4.2.1 Verilerin uyarlanabilir s¨uzgece uygunlu˘gunun test edilmesi . . . . 41

4.2.2 S¨uzge¸c derecesinin ve basamak ¨ol¸c¨u parametresinin (µ) se¸cilmesi 42 4.2.3 Analiz i¸sleminin ger¸cekle¸stirilmesi . . . 42

4.2.4 S¨uzme i¸slemi sonrası veri gruplarının incelenmesi . . . 43

4.3 ˙Ikinci Veri Grubu . . . 46

4.3.1 Verilerin uyarlanabilir s¨uzgece uygunlu˘gunun test edilmesi . . . . 48

4.3.2 S¨uzge¸c derecesinin ve basamak ¨ol¸c¨u parametresinin (µ) se¸cilmesi 48 4.3.3 Analiz i¸sleminin ger¸cekle¸stirilmesi . . . 49

4.3.4 S¨uzme i¸slemi sonrası veri gruplarının incelenmesi . . . 49

5 SONUC¸ ve ¨ONER˙ILER 55

(10)

KISALTMA L˙ISTES˙I

CBS Co˘grafi Bilgi Sistemleri

CORS Continuously Operating Reference Stations DGPS Differential Global Positioning System GNSS Global Navigation Satellite System LOS Line of Sight

NGS National Geodetic Survey PPP Precise Point Positioning PRN Pseudo Random Noise RTK Real Time Kinematic SNR Signal to Noise Ratio

(11)

S¸EK˙IL L˙ISTES˙I

2.1 Sinyal yansıması . . . 3

2.2 Sinyal yansıması etkisi . . . 7

2.3 SNR g¨ozlemleri . . . 11

2.4 Ardı¸sık g¨unlere ait sinyal yansıması grafikleri . . . 12

2.5 Sinyal yansıması etkisinin tekrarlanabilirli˘gi . . . 12

3.1 Wiener s¨uzge¸c . . . 17

3.2 Transversal s¨uzge¸c yapısı . . . 20

3.3 S¨uzge¸c ¸cıktısının ve kestirim hatasının birbirine g¨ore durumları . . . 24

3.4 Hata ba¸sarım y¨uzeyi . . . 28

3.5 Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanarak bilinmeyen sistemin tanımlanması . . . 33

3.6 Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanarak ters modelleme . . . 33

3.7 Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanılarak g¨ur¨ult¨un¨un ayrı¸stırılması . . . 34

4.1 P1 g¨ozlemleri i¸cin sinyal yansıması etkisi RM S de˘gerleri . . . 37

4.2 P2 g¨ozlemleri i¸cin sinyal yansıması etkisi RM S de˘gerleri . . . 38

4.3 MION istasyonu . . . 38

4.4 S¨uzge¸c tasarımı . . . 40

4.5 x y¨on¨unde analiz i¸slemi . . . 43

4.6 y y¨on¨unde analiz i¸slemi . . . 44

4.7 z y¨on¨unde analiz i¸slemi . . . 44

4.8 S¨uzme i¸sleminden ¨once (solda) ve sonra (sa˘gda) x, y ve z y¨on¨undeki verilerin da˘gılımı . . . 45

4.9 S¨uzme i¸sleminden ¨once (solda) ve sonra (sa˘gda) x, y ve z y¨on¨undeki verilerin yo˘gunlu˘gu (metre) . . . 45

4.10 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra x y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 46 4.11 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra y y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 46 4.12 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra z y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 47 4.13 Etkinin ara¸stırılması i¸cin tesis edilen yerel istasyon . . . 47

4.14 CATI istasyonuna ait verilerin analizi i¸cin tasarlanan s¨uzge¸c . . . 50

(12)

4.16 y ekseni y¨on¨undeki sinyal yansıması etkisinin tespit edilmesi . . . 51 4.17 z ekseni y¨on¨undeki sinyal yansıması etkisinin tespit edilmesi . . . 51 4.18 S¨uzme i¸sleminden ¨once (solda) ve sonra (sa˘gda) x, y ve z y¨on¨undeki

verilerin da˘gılımı (metre) . . . 52 4.19 S¨uzme i¸sleminden ¨once (solda) ve sonra (sa˘gda) x, y ve z y¨on¨undeki

verilerin yo˘gunlu˘gu (metre) . . . 53 4.20 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra x y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 53 4.21 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra y y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 54 4.22 S¨uzme i¸sleminden ¨once ve sonra z y¨on¨undeki koordinat farkları (metre) 54

(13)

C¸ ˙IZELGE L˙ISTES˙I

2.1 Yansıtıcı y¨uzeyler ve ba˘gıl yansıtma katsayıları (Lau ve Cross, 2007) . . 4

2.2 MION istasyonuna ait kalite kontrol ¸cıktısı ¨ozeti . . . 6

2.3 SNR g¨ozlemlerinin ¨ol¸ceklendirilmesi . . . 10

2.4 Y¨ukseklik a¸cısına g¨ore sinyal yansıması etkisi . . . 14

4.1 Verilere ait ortalama de˘gerleri . . . 41

4.2 Verilere ait ¸capraz korelasyon de˘gerleri . . . 41

4.3 Basamak ¨ol¸c¨u parametresinin se¸cimi . . . 42

4.4 Verilerin istatistiksel de˘gerlerinin kar¸sıla¸stırılması (metre) . . . 44

4.5 Verilere ait ortalama de˘gerleri . . . 48

4.6 Verilere ait ¸capraz korelasyon de˘gerleri . . . 48

4.7 Basamak ¨ol¸c¨u parametresinin se¸cimi . . . 49

(14)

1. G˙IR˙IS¸

GNSS sinyali yakla¸sık 20200 km’lik yol katederek, yery¨uz¨unde kurulu bir alıcıya ula¸sır. Yolculuk boyunca farklı atmosferik ortamların kırıcılık etkisi altında ilerleyen sinyal, yery¨uz¨une ula¸stı˘gında alıcının bulundu˘gu ortamdaki yansıtıcı y¨uzeylerden de etkilenir. Bu durum, uydularla konum belirleme sisteminin temelini olu¸sturan uydu-alıcı anteni arasındaki mesafe belirleme i¸slemi ¨uzerinde olumsuz sonu¸clar do˘gurur. GNSS g¨ozlemlerine etki eden b¨oylesi sorunlar hata kaynakları ba¸slı˘gı altında incelenir. Sinyal yansıması etkisi (multipath effect) haricindeki t¨um hata kaynakları, GNSS g¨ozlemleri kullanılarak kestirilmeye ve analiz adımında ¨ol¸c¨ulere d¨uzeltme getirmek suretiyle etkileri en aza indirilmeye ¸calı¸sılır.

Sinyal yansıması uydulardan yayınlanan sinyalin, alıcı anteni ¸cevresinde bulunan do˘gal ya da yapay y¨uzeylerden yansıdıktan sonra ve alıcıya do˘grudan gelen sinyallerle karı¸sarak alıcıda kaydedilmesi durumu olarak ¨ozetlenebilir. Tanımdan da anla¸sılaca˘gı ¨

uzere sinyal yansıması, antenin konumlandı˘gı yakın ¸cevreyle ili¸skili oldu˘gundan, her istasyon i¸cin farklı de˘gerlerdedir. Bu nedenle etkinin b¨uy¨ukl¨u˘g¨u genel bir matematiksel model kullanılarak kestirilemez. Sadece ileri analiz tekniklerinden yola ¸cıkılarak istasyon bazlı sonu¸clara ula¸smak m¨umk¨und¨ur. Faz ¨ol¸c¨uleri i¸cin birka¸c santimetre, kod ¨

ol¸c¨uleri i¸cin ise onlarca metre seviyelerinde kendini g¨osteren bu etki, jeodezide GNSS g¨ozlemlerinden beklenen nokta konum do˘grulu˘gunu tehdit etmektedir (Teunissen ve Kleusberg, 1998).

¨

Ozellikle hassas konum belirleme (Precise Point Positioning) ¸calı¸smaları i¸cin b¨uy¨uk ¨

onem arz eden, sinyal yansıması etkisi ile ilgili ¸calı¸smaları ¨u¸c ana ba¸slık altında sınıflandırmak m¨umk¨und¨ur. Bunlar; sinyal yansımasına maruz kalan ¨ol¸c¨ulerin, antene geli¸s y¨on¨une g¨ore alıcı tarafından reddedilmesini ama¸clayan anten tasarımı ¸calı¸smaları (Tranquilla vd., 1994; Fillippov vd., 1998), sinyal analizi ve dalgacık analizi gibi sayısal s¨uzge¸cler kullanarak, etkinin tespit edilmesini ama¸clayan ¸calı¸smalar (Souza ve Monico, 2004; Liu vd., 2010) ve GNSS alıcısı b¨unyesinde ¨uretilen referans sinyal ile uydudan gelen sinyal arasındaki korelasyon durumununa g¨ore sinyali kayıt altına alan ya da redden algoritma (MEDLL) olu¸sturma ¸calı¸smaları (Nee vd., 2004) bi¸ciminde ¨

ozetlenebilir. Bunlardan anten tasarımı ¸calı¸smaları donanıma ba˘gımlı oldu˘gundan y¨uksek maliyet gerektirmektedir. Algoritma ¸calı¸smalarında ise, y¨uksek programlama ve alıcıya ait donanım bilgilerine gereksinim vardır. Burada sinyal analiz ¸calı¸smaları

(15)

ara¸stırmacıların kolayca ula¸sıp uygulayaca˘gı ve ¸ce¸sitli algoritmalar ile geli¸stirebilece˘gi analiz teknikleri olarak bir adım ¨one ¸cıkmaktadır.

Sinyal yansıması etkisini d¨u¸s¨uk seviyelere indirgemeyi ama¸clayan sinyal analiz ¸calı¸smalarında genellikle etkinin kendisini tekrar etmesinden yararlanılır. Ardı¸sık g¨unlerde ¸cok belirgin olan bu tekrarlama, uyarlanabilir s¨uzge¸cler kullanılarak tespit edilebilmektedir. Sinyal yansıması etkisinin tekrar etme davranı¸sı kod ve faz ¨ol¸c¨uleri i¸cin benzer ¨ozelliktedir. Sinyal yansımasının faz ¨ol¸c¨uleri ¨uzerindeki etkisine literat¨urde daha fazla rastlanmaktadır (Ge vd., 2000; Liu vd., 2010). Ancak kod ¨ol¸c¨uleri ¨uzerindeki etkisini inceleyen ¸calı¸smalar olduk¸ca yenidir.

Bu ¸calı¸smada, sinyal yansıması etkisinin kod g¨ozlemleri ¨uzerindeki etkisi incelenmi¸stir. Ardı¸sık g¨unlerde, uydu geometrisi ve ¸cevresel ko¸sullarda de˘gi¸siklik yapılmaksızın toplanan kod g¨ozlemleri yardımıyla nokta koordinatları hesaplatılmı¸stır. Hesaplanan bu koordinatlar uyarlanabilir s¨uzge¸c yardımıyla analiz edilerek etkinin tespit edilmesi ama¸clanmaktadır.

(16)

2. S˙INYAL YANSIMASI ETK˙IS˙I

2.1 Temel Kavramlar

GNSS alıcıları ile birlikte kullanılan antenler, her y¨onden gelebilen uydu sinyallerini e¸s zamanlı olarak alabilme ¨ozelli˘gine sahiptir. Uydulardan alıcıya do˘grudan gelen sinyaller dı¸sında, kaydedilen uydu sinyalleri arasına sinyal yansımalarının da karı¸sması s¨oz konusudur (S¸ekil 2.1). Antenin kuruldu˘gu ortamdaki do˘gal ve yapay yansıtıcı y¨uzeylerin yo˘gunlu˘gu ve uydu y¨ukseklik a¸cıları, sinyal yansıması ¨uzerinde do˘grudan etkilidir. Uydulardan yayınlanan sinyallerin herhangi bir noktadaki alıcı antenine, olması gerekenden daha fazla yol izleyerek ve esas sinyalle karı¸sarak ula¸smasına sinyal yansıması (multipath) denir.

Yukardaki durum uydu ve alıcı anteninin her ikisi i¸cin de s¨oz konusudur. Ba¸ska bir deyi¸sle sinyal yansımalarını, uyduların neden oldu˘gu yansımalar (satellite multipath) ve alıcı anteni ¸cevresindeki yansıtıcı y¨uzeylerin neden oldu˘gu yansımalar (antenna multipath) olmak ¨uzere ikiye ayırmak m¨umk¨und¨ur. Bunlardan uyduların neden oldu˘gu etki, ¨ozellikle kısa ve orta uzunluklu bazlarda (100-200 km), bazın her iki ucundaki anten i¸cin de aynı b¨uy¨ukl¨u˘ge sahip olaca˘gından g¨oreli konum belirleme y¨ontemi kullanılarak b¨uy¨uk ¨ol¸c¨ude ortadan kaldırılabilir (Young vd., 1989). Bu nedenle uydu kaynaklı sinyal yansımaları g¨oz ardı edilebilir. Buradan itibaren sinyal yansıması terimi ile alıcı anteni ¸cevresindeki yansıtıcı y¨uzeylerin neden oldu˘gu sinyal yansımaları anla¸sılacaktır.

GNSS uydusu

Engel

(yansıtıcı y¨uzey) Da˘gılma D irekt sin yal (A D ) Yansıyan sinyal (A R) △t

(17)

C¸ izelge 2.1: Yansıtıcı y¨uzeyler ve ba˘gıl yansıtma katsayıları (Lau ve Cross, 2007) Yansıtıcı y¨uzey Ba˘gıl yansıtma katsayısı

Bakır 1 Su 80 Tahta 2-4 Cam 10 Yery¨uz¨u 14 Mika 6

Sinyal yansıması yerel karaktere sahip bir etki olup, alıcı ¸cevresinde bulunan yansıtıcı y¨uzeylerin yo˘gunlu˘guyla ili¸skilidir. S¸ekil 2.1’de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere alıcı uydudan yayınlanan sinyali do˘grudan (LOS) aldı˘gı gibi yansıyarak gelen sinyali de kaydetmektedir. Bu durumda yansıyan sinyal, do˘grudan gelen sinyale g¨ore alıcıya gecikmi¸s olarak ula¸sacaktır. Sinyal gecikmesi sinyal yolculuk s¨uresinin ¨

ol¸c¨um¨une dayanan, uydu alıcı arasındaki mesafe belirleme i¸slemlerini olumsuz y¨onde etkileyecektir.

Gecikme 1.5 chip uzunlu˘gundan b¨uy¨ukse ¸cok ¨onemli de˘gildir. C¸ ¨unk¨u uydudan gelen sinyal ile alıcı tarafından ¨uretilen referans sinyal korelasyonsuz olaca˘gından, yansıyarak gelen sinyal kayıt altına alınmayacaktır. Ancak gecikmenin 1.5 chip uzunlu˘gundan kısa olması durumunda, iki sinyal arasında korelasyon sa˘glanabildi˘ginden yansıyan sinyal do˘grudan alıcıya gelen sinyalle karı¸sarak kayıt altına alınır.

Yukarıda bahsedilen gecikmeler sinyal analiz teknikleri kullanılarak rahatlıkla izlenebilir. Bu teknikleri kullanarak, sinyal yansıması etkisinden kaynaklanan ba˘gıl gecikmelerin 0.1 chip uzunlu˘gundan daha fazla oldu˘gu durumlarda dahi etki izlenerek, gerekli analiz i¸slemleri yapılabilmektedir (Liu vd., 2010).

Binalar, su y¨uzeyleri, yery¨uz¨u, ara¸clar ve bina ¸catıları sinyal yansımasına neden olabilecek yansıtıcı objelerdir. C¸ izelge 2.1’de bazı yansıtıcı y¨uzeylerin ba˘gıl yansıtma katsayıları verilmi¸stir. Sinyal yansıması etkisine bakılarak yerel yansıtıcının niteli˘gi belirlenebilir. Sinyalin yansıma durumu yansıtıcının ¨ozelliklerine ve konumuna g¨ore de˘gi¸siklik g¨osterece˘ginden yerel yansıtıcıyı tanımlamak m¨umk¨un olabilir.

Sinyal yansıması faz ve kod g¨ozlemlerinin her ikisinde de bozucu etkiye sahiptir. Sin¨uzoidal bir davranı¸s g¨osteren bu etkinin b¨uy¨ukl¨u˘g¨u uydu-alıcı geometrisine ve zamana g¨ore de˘gi¸siklik g¨osterir. Sinyalin dalga boyuyla do˘gru orantılı olarak de˘gi¸sen

(18)

bu bozulma, teorik olarak, P -Kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin 15 metre, C/A kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin 150 metredir. Faz ¨ol¸c¨uleri i¸cin etkinin alabilece˘gi en b¨uy¨uk de˘ger ise ¸ceyrek dalga boyu (λ/4 ≈ 4.8 cm) kadardır (Teunissen ve Kleusberg, 1998).

Ancak uygulamada bu kadar b¨uy¨uk de˘gerler ile kar¸sıla¸sılmamaktadır. Kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin g¨ozlenebilen en b¨uy¨uk sinyal yansıması hatası de˘geri 10-20 m iken, faz ¨ol¸c¨uleri i¸cin birka¸c santimetre seviyelerindedir (Teunissen ve Kleusberg, 1998). Jeodezide GNSS g¨ozlemlerinden beklenen do˘gruluk, yatayda bir ka¸c milimetre iken, d¨u¸seyde 1 cm dolaylarındadır. Yukarıda s¨oz edilen de˘gerler g¨oz ¨on¨unde bulunduruldu˘gunda, sinyal yansıması etkisinin belirlenerek ¨ol¸c¨ulerden ¸cıkarılmasının zorunlu hale geldi˘gi g¨or¨ulmektedir.

2.2 Sinyal Yansıması ve Sinyal Kesiklikleri

Etkinin yo˘gun olarak g¨ozlendi˘gi ortamlarda, alıcı i¸cerisinde ¨uretilen referans kod ile uydudan yayınlanan sinyal arasında korelasyon sa˘glanamadı˘gında belirli bir e¸sik de˘ger g¨oz ¨on¨une alınarak ¨ol¸c¨u sinyali reddedilebilir. Bu ve benzer nedenlerle g¨ozlenen kesikliklere sinyal kesikli˘gi adı verilir. GNSS verilerinin de˘gerlendirilmesinden ¨

once, sinyal yansımasından kaynaklanan sinyal kesiklikleri TEQC gibi kalite kontrol yazılımlarıyla belirlenebilir (Estey ve Meertens, 1999).

C¸ izelge 2.2’de Amerika NGS (National Geodetic Survey) CORS istasyonlarından, sinyal yansıması etkisinin yo˘gun olarak g¨ozlendi˘gi MION istasyonda 2010 yılının 150. g¨un¨une ait sinyal kesikliklerini de g¨osteren TEQC kalite kontrol ¸cıktısından bir ¨ozet verilmektedir.

C¸ izelge 2.2’de g¨osterilen kalite kontrol ¸cıktılarında birinci s¨utun uydu PRN numarasını (SV), ikinci s¨utun uydudan yapılan g¨ozlem sayısını (obs>5), ¨u¸c¨unc¨u, d¨ord¨unc¨u, be¸sinci ve altıncı s¨utun, sırasıyla ¸ce¸sitli nedenlerle silinen g¨ozlem sayısını (del), uydunun y¨ukseklik a¸cısını (elev), sinyal yansıması etkisinin karesel ortalama hatasını (M P1, M P2

RMS) ve sinyal kesikli˘gi sayısını g¨ostermektedir. Son 4 satır ise sırasıyla g¨ozlem s¨uresi boyunca, sinyal yansıması hatasına ili¸skin ortalama RMS de˘gerini (mean M P2

RMS), ortalama uydu y¨uksekli˘gini, toplam g¨ozlem sayısını, ve toplam sinyal kesikli˘gi sayısını g¨ostermektedir. TEQC analiz sonu¸clarına g¨ore, P1 kod ¨ol¸c¨ulerine ait sinyal

(19)

C¸ izelge 2.2: MION istasyonuna ait kalite kontrol ¸cıktısı ¨ozeti MP1 RMS summary (per SV): MP2 RMS summary (per SV):

slips slips

SV obs> 5 # del <elev> MP1 rms [m] < 25 SV obs> 5 # del <elev> MP2 rms [m] < 25 G02 798 1 46.97 0.542101 10 G02 798 1 46.97 0.784136 10 G03 807 22 33.60 2.601735 15 G03 807 22 33.60 3.412414 30 G04 736 14 48.62 0.751644 12 G04 736 14 48.62 1.027284 10 G05 710 0 47.89 0.398041 9 G05 710 0 47.89 0.552661 8 G06 822 10 31.36 2.079123 31 G06 822 10 31.36 2.676224 46 G07 717 1 47.38 2.722758 5 G07 717 1 47.38 3.621490 10 G08 756 36 41.78 0.501641 35 G08 756 36 41.78 1.357732 32 G10 697 32 44.32 0.616585 25 G10 697 32 44.32 0.782922 25 G11 777 33 33.57 2.686168 22 G11 777 33 33.57 2.294632 35 G12 923 4 29.02 1.281792 32 G12 923 4 29.02 1.761778 34 G13 831 39 35.84 0.835230 40 G13 831 39 35.84 3.080766 30 G14 752 3 48.46 1.204805 6 G14 752 3 48.46 1.659407 6 G15 804 9 36.58 2.125194 27 G15 804 9 36.58 3.281050 19 G16 656 15 48.40 0.738847 15 G16 656 15 48.40 0.862145 17 G17 810 1 46.31 1.597482 4 G17 810 1 46.31 1.825155 13 G18 769 3 49.05 0.739904 10 G18 769 3 49.05 1.062466 8 G19 747 1 37.07 1.944494 23 G19 747 1 37.07 3.204136 4 G20 861 13 29.02 0.671778 39 G20 861 13 29.02 1.384052 35 G21 692 11 47.03 0.904896 16 G21 692 11 47.03 0.996880 25 G22 771 7 48.11 2.161425 11 G22 771 7 48.11 3.138844 17 G23 813 23 38.47 2.462786 14 G23 813 23 38.47 3.632112 17 G24 695 3 46.80 1.895998 9 G24 695 3 46.80 3.342713 13 G26 674 7 48.60 0.633891 17 G26 674 7 48.60 0.502051 17 G27 889 13 29.82 1.776069 14 G27 889 13 29.82 1.679370 26 G28 767 8 48.78 0.623163 17 G28 767 8 48.78 3.011141 11 G29 844 1 33.62 2.800645 20 G29 844 1 33.62 4.119127 15 G30 890 9 28.44 1.669933 23 G30 890 9 28.44 1.194839 36 G32 877 24 32.49 2.366820 17 G32 877 24 32.49 3.621922 14 G31 791 1 46.39 0.741054 15 G31 791 1 46.39 0.936257 16 mean MP1 rms : 1.473440 m mean MP2 rms : 2.123939 m total mean elevation : 40.32 degrees total mean elevation : 40.32 degrees # MP1 obs > 5 : 22332 # MP2 obs > 5 : 22332 # qc MP1 slips < 25 : 533 # qc MP2 slips < 25 : 579

(20)

0 50 100 150 200 250 300 350 400 −1 0 1 2 3 4 5 6 Epok

Sinyal yansimasi etkisi

(m)

S¸ekil 2.2: Sinyal yansıması etkisi

yansıması etkisinin, dalgaboyuyla ili¸skili oldu˘gu sonu¸clardan da anla¸sılmaktadır. P1

kod ¨ol¸c¨ulerinde 533 epokta sinyal kesikli˘gi g¨ozlenirken, P2 kod ¨ol¸c¨ulerinde bu de˘ger

579’dur. Normal ko¸sullarda, GNSS g¨ozlemleri i¸cin uygun bir noktanın se¸cilmesi durumunda bulunan sinyal yansıması etkileri anlamlı ¨ol¸c¨ude d¨u¸s¨ur¨ulebilir. ¨Orne˘gin ¸cevredeki yansıtıcı y¨uzey yo˘gunlu˘gunun d¨u¸s¨uk seviyede oldu˘gu bilinen CUMR (Konya) istasyonunda sinyal yansıması etkisi ∼= 0.20 m seviyelerindedir ve bu istasyonda tespit edilen sinyal kesikli˘gi sayısı ise sadece ikidir.

2.3 Sinyal Yansımalarının Kod ¨Ol¸c¨uleri ¨Uzerindeki Etkisi

Bir ¨onceki b¨ol¨umde de bahsedildi˘gi gibi, sinyal yansıması etkisi faz g¨ozlemleri i¸cin 1-2 cm seviyelerinde iken, kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin alıcı ¸cevresindeki yerel yansıtıcı y¨uzeylerin yo˘gunlu˘guna ve uydu y¨ukseklik a¸cısına ba˘glı olarak, onlarca metre seviyelerine kadar ¸cıkabilmektedir.

Kod g¨ozlemleri ¨uzerinde sinyal yansımasının nasıl bir etkiye sahip oldu˘gu S¸ekil 2.2’de verilen grafikten anla¸sılabilir. Etkinin kod g¨ozlemlerini sin¨uzoidal dalgalanmalar ¸seklinde bozdu˘gu g¨or¨ulmektedir. Etkinin, kod g¨ozlemlerini bu kadar y¨uksek de˘gerlerle bozması, izlenebilirdi˘gini de kolayla¸stırmaktadır.

Kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin sinyal yansıması etkisinin matematiksel de˘geri, o epokta g¨ozlenen faz ve kod g¨ozlemlerinin do˘grusal kombinasyonu yardımıyla hesaplanmaktadır. P1 ve P2

kod ¨ol¸c¨uleri i¸cin bu etki,

M P1 = P1−  1 + 2 α − 1  φ1+  2 α − 1  φ2 (2.1)

(21)

M P2 = P2−  1 + 2α α − 1  φ1+  2α α − 1− 1  φ2 (2.2)

e¸sitlikleriyle ifade edilebilir (Estey ve Meertens, 1999). Burada M P1 ve M P2 sırasıyla

P1 ve P2 kod g¨ozlemleri i¸cin sinyal yansıması hatasıdır (metre biriminde). φ1 ve φ2 ise

L1 ve L2 g¨ozlemleri i¸cin faz g¨ozlemlerini (dalga boyu biriminde) ifade etmektedir. α

ise f1 ve f2 frekansları oranının karesini g¨ostermektedir:

α = f 2 1 f2 2 = 11858 7200 (2.3)

(2.3), (2.1) ve (2.2) e¸sitliklerinde yerine yazıldı˘gında,

M P 1 ≡ P1− 95292329φ1+72002329φ2+ K1 (2.4)

M P 2 ≡ P2−118582329φ1+95292329φ2+ K2 (2.5)

halini alacaktır. Burada K1 ve K2 termal g¨ur¨ult¨uy¨u g¨ostermektedir. Ayrıca

bu e¸sitlikler, kod g¨ozlemlerinin sinyal yansımasından hangi yo˘gunlukta etkilendi˘gi hakkında genel bir bilgi vermektedir. Bundan dolayı form¨ullerde e¸sitlik yerine denklik kullanmak daha yerinde bir tercih olacaktır. Bu matematiksel ifadeler hakkında daha fazla bilgi i¸cin Estey ve Meertens’e (1999) bakılabilir.

2.4 Sinyal Yansımalarının Faz ¨Ol¸c¨uleri ¨Uzerindeki Etkisi

Sinyal yansıması, faz g¨ozlemleri kullanılarak hesaplanan uydu-alıcı anteni arasındaki mesafeyi birka¸c santimetrelik genli˘ge sahip peryodik salınımlar ¸seklinde bozarlar. Ayrıca yansıyan sinyal, do˘grudan alıcıya gelen sinyale g¨ore gecikmeye u˘grayaca˘gından, bu s¨ure boyunca (△t) alıcı izleme lupu fazladan hareket edecektir. Bu durum faz kayıklı˘gına neden olur.

Sinyal yansımasının faz g¨ozlemleri i¸cin ¸cok k¨u¸c¨uk de˘gerler almasından dolayı, akademik GNSS analiz programları bu etkiyi kalıntı hataları sınıfı i¸cinde de˘gerlendirmektedir. Kalıntı hatalarının dengeleme sonrası kestirilmesiyle etki, ¨ol¸c¨ulere d¨uzeltme getirilerek ortadan kaldırılmı¸s olur. Ayrıca faz ¨ol¸c¨uleri i¸cin s¨oz edilen birka¸c santimetrelik etki, jeodezik ama¸clı uzun s¨ureli oturumlarda toplanan binlerce epok ve a˘gın b¨ut¨un¨u g¨oz ¨

(22)

Faz g¨ozlemleri i¸cin sinyal yansıması etkisi,

AD = A cos φD (2.6)

AR = αA cos(φD + φ) (2.7)

e¸sitlikleriyle tanımlı iki fonksiyon de˘geri yardımıyla ifade edilir (Teunissen ve Kleusberg, 1998). Burada,

AD do˘grudan alıcıya gelen sinyalin b¨uy¨ukl¨u˘g¨un¨u

AR yansıdıktan sonra alıcıya gelen sinyalin b¨uy¨ukl¨u˘g¨un¨u

α g¨u¸c yitirim fakt¨or¨un¨u (0 ≤ α ≤ 1, α = 0 yansıma yok, α = 1 yansıyan sinyalin g¨uc¨un¨un do˘grudan alıcıya gelen sinyalin g¨uc¨u ile aynı olması durumunu) φD do˘grudan alıcıya gelen sinyal fazını

φ do˘grudan alıcıya gelen sinyale g¨ore olu¸san faz kayıklı˘gını g¨ostermektedir.

S¸ekil 2.1’de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere, yansıyan sinyal vekt¨or¨u, di˘ger iki vekt¨or¨un skaler toplamı alınarak bulunabilir. Alıcıya do˘grudan ve yansıdıktan sonra gelen sinyallerin skaler toplamı,

AP = AD+ AR

AP = A cos φD+ αA cos(φD+ φ)

AP = βA cos(φD+ φ) (2.8)

¸seklinde ifade edilir: Burada β yansıyan sinyalin genli˘gi olup a¸sa˘gıdaki gibi ifade edilir:

β =p1 + α2+ 2α cos φ (2.9)

Sonu¸c olarak AD ve AR vekt¨orlerinin skaler toplamı ile ifade edilen sinyal yansıması

etkisi, θ = arctan  sin φ α−1+ cos φ  (2.10)

e¸sitli˘giyle g¨osterilir. (2.10) e¸sitli˘ginden g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere, ta¸sıyıcı dalga faz ¨ol¸cmeleri i¸cin sinyal yansıması etkisi g¨u¸c yitirim fakt¨or¨une (α) ve faz kayıklı˘gına ba˘glıdır.

(23)

C¸ izelge 2.3: SNR g¨ozlemlerinin ¨ol¸ceklendirilmesi 25dBHz -> 1; 26-27dBHz -> 2; 28-31dBHz -> 3 32-35dBHz -> 4; 36-38dBHz -> 5; 39-41dBHz -> 6 42-44dBHz -> 7; 45-48dBHz -> 8; >=49dBHz -> 9

faz ¨ol¸c¨ulerine ait ikili farkların kar¸sıla¸stırılması yoluna gidilebilir. Ancak ikili fark g¨ozlemlerinde iyonosferik etki bulunaca˘gından sinyal yansıması etkisini ortaya ¸cıkarmak i¸cin kısa bazlardaki ikili fark g¨ozlemleri kullanılmalıdır (Kahveci, 2000; Liu vd., 2010).

2.5 Sinyal Yansıması Etkisinin ˙Izlenmesi

2.5.1 Sinyal g¨ur¨ult¨u oranı (SNR)

Sinyal yansıması etkisinin tanımından da kolayca anla¸sılaca˘gı ¨uzere, etkinin olu¸sması i¸cin, uydudan yayınlanan sinyalin alıcıya gelmeden ¨once do˘gal ya da yapay bir yansıtıcı y¨uzeylerden yansıması gerekmektedir. Sinyal, yansıtıcı y¨uzeye ¸carptı˘gında sinyal g¨uc¨u zayıflar. Yani, herhangi bir y¨uzeyden yansıyan sinyalin SNR (Signal to Noise Ratio) de˘geri, yansımaya maruz kalmadan do˘grudan alıcıya gelen (LOS) sinyale g¨ore daha zayıftır. Bu durumda, SNR g¨ozlemleri ile sinyal yansıması etkisinin aldı˘gı de˘ger ters orantılı olur. Ba¸ska bir ifadeyle, sinyal yansıması etkisinin yo˘gun oldu˘gu bir ortamda, SNR g¨ozlemleri d¨u¸s¨uk de˘gerler alır.

SNR g¨ozlemleri, RINEX g¨ozlem veri dosyasında L1 ve L2 ta¸sıyıcı faz g¨ozlemleri

i¸cin S1, S2 adı altında kayıt edilir. GNSS alıcıları genellikle varsayılan ayarları ile

S1 ve S2 g¨ozlemlerini kaydetmezler. Bunun temel nedeni SNR ¨ol¸c¨ulerinin konum

(uydu-alıcı arasındaki mesafe) belirleme i¸slemleri i¸cin kullanılmamasından dolayı, ¸co˘gu kullanıcı i¸cin sadece ek bilgi olu¸sturmasıdır. S1 ve S2 g¨ozlemlemleri yerine,

L1 ve L2 g¨ozlemlerinin son haneleri, o sinyalin g¨uc¨un¨u g¨ostermek ¨uzere 1 ile 9

arasında ¨ol¸ceklendirilmi¸stir. Bu ¨ol¸ceklendirme genel anlamda DbHz birimindeki S1

ve S2 g¨ozlemlerinin 6 ile b¨olm¨uyle elde edilen tam sayı kısmıdır. C¸ izelge 2.3’de bu

¨

ol¸ceklendirmeye ait RINEX ba¸slık dosyasından bir kesit bulunmaktadır. C¸ izelge 2.3’de verilen SNR ¨ol¸cek de˘gerleri i¸cin ¸sunlar s¨oylenebilir:

(24)

20 30 40 50 60 4700 5700 6700 7700 EPOK (10 sn) S N R (D b H z) S¸ekil 2.3: SNR g¨ozlemleri 5: iyi sinyal i¸cin kabul edilen e¸sik de˘geri,

9: olabilecek en iyi sinyal g¨uc¨u, 0: bilinmeyen durum,

Ancak bu ¨ol¸ceklendirme olduk¸ca kabadır ve sinyal yansıması etkisinin ara¸stırılması i¸cin yeterli g¨or¨ulmez. Daha detaylı bir analiz desibel Hertz (DbHz) ¨ol¸ce˘ginde g¨osterilen S1

ve S2 g¨ozlemleri kullanılarak ger¸cekle¸stirilir.

S¸ekil 2.3 SNR ¨ol¸c¨ulerinin davranı¸sını g¨ostermektedir. SNR ¨ol¸c¨ulerinin davranı¸sının sinyal yansıması etkisinin davranı¸sına benzedi˘gini s¨oylemek m¨umk¨und¨ur. SNR ¨

ol¸c¨uleri tıpkı sinyal yansıması etkisinde kalan di˘ger ¨ol¸c¨uler gibi sin¨uzoidal salınımlar yapmaktadır. Ayrıca d¨u¸s¨uk uydu y¨ukseklik a¸cısı altında toplanan SNR ¨ol¸c¨ulerinin 40 DbHz seviyesinin altına kadar gerileyerek zayfladı˘gı da a¸cık¸ca g¨or¨ulmektedir. SNR g¨ozlemleri sinyal yansıması etkisinin izlenmesinde yaygın olarak kullanılır.

Ayrıca (2.10)’da ge¸cen g¨u¸c yitirim fakt¨or¨u (α), SNR g¨ozlemlerinin sıfır ile bir aralı˘gında ¨

ol¸ceklendirilmesiyle elde edilebilmektedir.

2.5.2 Tekrarlanabilirlik

Sinyal yansımasını ortaya ¸cıkaran en belirgin ¨ozellik bu etkinin tekrarlanabilir olmasıdır. Sinyal yansıması uydu aynı y¨or¨unge ve aynı y¨ukseklik a¸cısında iken aynı etkiyi g¨ostermektedir. E˘ger anten aynı nokta ¨uzerinde hi¸c oynatılmadan birka¸c g¨un sabit olarak tutulursa, s¨oz konusu etki g¨unl¨uk yakla¸sık 4 dakikalık bir de˘gi¸simle (G¨une¸s

(25)

S¸ekil 2.4: Ardı¸sık g¨unlere ait sinyal yansıması grafikleri

0

0.5

1.0

1.5

2.0

0

10

20

30

40

50

MION ZLC1 WVRA G¨unler M P R M S (m )

S¸ekil 2.5: Sinyal yansıması etkisinin tekrarlanabilirli˘gi

zamanı ile yıldız zamanı arasındaki 3′56.9′′ farktan dolayı) tekrar edecektir. Alıcının

¸cevreyle olan topolojik ili¸skisi aynı kaldı˘gı s¨urece tekrarlanabilirlik kendini g¨ostermeye devam edecektir. S¸ekil 3.15’de ZLC1 istasyonundan ardı¸sık g¨unlerde yapılan ¨ol¸c¨ulerden elde edilen ve ortalama koordinatlardan olan farklar verilmi¸stir. ˙Iki veri gurubu (ardı¸sık g¨unler) arasında %87 korelasyon vardır.

Ardı¸sık g¨unlere ait sinyal yansıması etkisini i¸ceren koordinat farkları kar¸sıla¸stırıldı˘gında, iki veri grubu arasında y¨uksek korelasyon (≈ %70 − %90) elde edilebilmektedir. Di˘ger taraftan ¸cevresel ko¸sullar ve uydu konumu de˘gi¸siklik g¨ostermedi˘ginden g¨ozlemlerdeki bezerli˘gin %100’lere kadar ula¸sması beklenir. Ancak farklı istasyonlarda yapılan korelasyon testlerinde, g¨ur¨ult¨u nedeniyle bu kadar y¨uksek korelasyon de˘gerleriyle kar¸sıla¸sılmaz. G¨ur¨ult¨u etkisi (2.4) ve (2.5) e¸sitliklerinde K1 ve K2 ile g¨osterilmi¸stir.

Sinyal yansıması etkisinin aynı ¸cevresel ko¸sullarda tekrarlanabilir oldu˘gunuz g¨ostermek ¨

uzere, A.B.D NGD CORS a˘gından se¸cilen 3 istasyonun 50 g¨unl¨uk RINEX g¨ozlem dosyaları, TEQC programında kalite kontrol i¸slemine tabi tutulmu¸stur. Elde edilen

(26)

sinyal yansıması etkileri (M P2 RM S) S¸ekil 2.5’de g¨osterilmi¸stir. Grafikten de

g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere etki de˘gerlerinde, 50 g¨unl¨uk s¨ure¸c boyunca kayda de˘ger bir de˘gi¸siklik ger¸cekle¸smemi¸stir.

¨

Ozetlemek gerekirse, ardı¸sık g¨unlere ait sinyal yansıması verilerindeki korelasyonsuz kısım istasyondaki g¨ur¨ult¨uy¨u g¨osterirken, korelasyonlu kısım ¸cevredeki yansıtıcı y¨uzeylerin neden oldu˘gu sinyal yansıması etkisini temsil etmektedir.

Yukarıdaki bilgiler ı¸sı˘gında, ardı¸sık g¨unlerdeki veri k¨umelerine ¸ce¸sitli istatistiksel y¨ontemler uygulanarak, korelasyonlu kısımlar belirlenmelidir. Bunun i¸cin sayısal sinyal i¸sleme tekniklerinden yararlanabilir. Ozellikle g¨¨ ur¨ult¨u ayrı¸stırma ama¸clı tasarlanan uyarlanabilir s¨uzge¸clerin iki veri grubu i¸cindeki korelasyonlu verinin elde edilmesi i¸cin kullanıldı˘gı bilinmektedir. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi ¨u¸c¨unc¨u b¨ol¨umde verilecektir.

2.5.3 Uydu y¨ukseklik a¸cısı (Cut-off Angle)

Sinyal yansıması etkisi, uydudan yayınlanan sinyalin alıcı ¸cevresinde bulunan do˘gal ya da yapay reflekt¨orlere geli¸s a¸cısıyla do˘grudan ili¸skilidir. Uydu y¨ukseklik a¸cısı, sinyalin yansıtıcı y¨uzeye geli¸s a¸cısını belirleyece˘ginden, yansımasının geometrik yapısı ¨uzerinde belirleyici rol oynayacaktır.

D¨u¸s¨uk y¨ukseklik a¸cısında bulunan bir uydudan yayınlanan sinyalin, yansımaya maruz kaldıktan sonra alıcıya ula¸sması i¸cin gereken yolculuk s¨uresi uzun olacaktır. Bunun tam tersi de do˘grudur. Yani y¨uksek uydu y¨ukseklik a¸cısından yayınlanan sinyal yansıdıktan sonra daha kısa bir yol izleyerek GNSS alıcısına ula¸sacaktır. Bu durum yansıma kaynaklı gecikme de˘gerinin (△t) ya da yansıma s¨uresince fazladan i¸sleyecek olan kod izleme lupunda faz kayıklı˘gı de˘gerinin (θ) b¨uy¨ukl¨u˘g¨un¨u belirleyecektir. ¨Ozetle y¨ukseklik a¸cısı ile sinyal yansıması etkisi arasında ters orantılı bir ili¸ski bulunmaktadır.

C¸ izelge 2.4’de ABD CORS a˘gında bulunan ZLC1 istasyonuna ait uydu y¨ukseklik a¸cısı aralı˘gı ile sinyal yansıması etkisi de˘gi¸simini g¨osteren TEQC kalite kontrol ¸cıktısından bir kesit verilmi¸stir. Yukarıdaki diyagramda s¨utunlar sırasıyla, derece biriminde uydu y¨ukseklik a¸cısı aralı˘gını (elev), belirtilen uydu y¨ukseklik a¸cısı aralı˘gı boyunca toplanan g¨ozlem sayısını (tot), belirtilen uydu y¨ukseklik a¸cısı aralı˘gında meydana gelen sinyal kesikli˘gi sayısını (slps), metre biriminde sinyal yansıması etkisinin karesel ortalama hatasını (M P1 RMS) ve karesel ortalama hatanın b¨uy¨ukl¨u˘g¨un¨un kolayca anla¸sılması

(27)

C¸ izelge 2.4: Y¨ukseklik a¸cısına g¨ore sinyal yansıması etkisi elev (deg) tot slps <MP1 rms, m> 5=% 1|m 15=% 2|m

85 - 90 1217 0 0.220182 |||| 80 - 85 1792 0 0.228008 ||||| 75 - 80 4155 0 0.250955 ||||| 70 - 75 6609 0 0.375116 |||||||| 65 - 70 6714 0 0.433762 ||||||||| 60 - 65 6687 0 0.458652 ||||||||| 55 - 60 6193 0 0.496794 |||||||||| 50 - 55 8567 0 0.598185 |||||||||||| 45 - 50 7418 0 0.567594 ||||||||||| 40 - 45 9186 0 0.652336 ||||||||||||| 35 - 40 9826 0 0.918590 |||||||||||||||||| 30 - 35 12748 0 0.835288 ||||||||||||||||| 25 - 30 12327 2 0.982162 |||||||||||||||||||| 20 - 25 14661 3 1.010005 |||||||||||||||||||| 15 - 20 14006 12 1.277065 |||||||||||||||||||||||||| 10 - 15 14437 24 1.440438 ||||||||||||||||||||||||||||| 5 - 10 17661 60 1.617538 |||||||||||||||||||||||||||||||| 0 - 5 10121 56 1.697183 #|||||||||||||||||||||||||||||||||

i¸cin tasarlanan ¸cubuk diyaramı g¨ostermektedir.

Sinyal yansıması etkisinin b¨uy¨uk de˘gerlere ula¸saca˘gı ¨ong¨or¨ulen bir ortama kurulan GNSS alıcısına ait uydu y¨ukseklik a¸cısı se¸cimi ile ilgili bilgilere bir sonraki ba¸slıkta de˘ginilecektir.

2.6 Sinyal Yansıması Etkisinin Azaltılması

Daha ¨onceki b¨ol¨umlerde de anlatıldı˘gı ¨uzere, sinyal yansıması etkisi nokta konumuna ba˘gımlı bir hata olup, jeodezik ¨ol¸c¨uler i¸cin beklenen nokta konum do˘grulu˘gunu tehdit etmektedir. Bu nedenle GNSS g¨ozlemlerinden y¨uksek do˘gruluk elde etmek i¸cin sinyal yansıması etkisi ile ilgili a¸sa˘gıdaki ¨onlemlerin alınması gerekmektedir.

• Sinyal yansımasına kar¸sı alınacak en etkin ¨onlem istasyon yeri se¸cimidir. Yansıtıcı y¨uzeylerin (su kenarı, metal ¸catı, bina vb.) yo˘gun bulundu˘gu ortamlardan uzak durmak bu etkiyi b¨uy¨uk oranda ortadan kaldıracaktır.

• Alıcı anteni i¸cin, sinyal polarizasyonlu (choke ring, graund plane) anten t¨urlerinden se¸cilmesi, ufuk a¸cısı altından gelecek olan sinyal yansıması etkisini azaltacaktır.

• B¨ol¨um 2.4.3’de anlatıldı˘gı ¨uzere, d¨u¸s¨uk y¨ukseklik a¸cısında bulunan uydularda sinyal yansıması etkisi b¨uy¨uk de˘gerlere ula¸smaktadır. Bu y¨uzden, GNSS

(28)

g¨ozlemlerinde uydu y¨ukseklik a¸cısının 10◦ − 20arasında se¸cilmesi, sinyal

yansıması etkisi de˘gerini d¨u¸s¨urecektir. Ote yandan d¨¨ u¸s¨uk y¨ukseklik a¸cısında toplanan verilerden elde edilen y¨ukseklik bile¸seni de˘gerlerinin daha hassas oldu˘gu da unutulmamalıdır.

• Sinyal yansıması etkisinin yo˘gun olarak g¨ozlendi˘gi ortamlarda, sinyal kesiklikleri sayısı fazla olacaktır. Bu nedenle oturum s¨uresi uzun tutulmalıdır. Ayrıca etkinin yo˘gun olarak kendini g¨osterdi˘gi ortamlarda, hızlı statik g¨ozlemlerde y¨ukseklik bile¸seninin hata de˘geri 15 cm’yi bulmaktadır (Kahveci, 2000).

• Sinyal yansıması etkisi, g¨ozlem anındaki uydu-alıcı geometrisine ve yerel yansıtıcıların alıcı ¸cevresine da˘gılımıyla do˘grudan ili¸skilidir. RTK ve DGPS uygulamalarında gezici GNSS alıcısı konumu s¨urekli olarak de˘gi¸siklik g¨osterdi˘ginden, etki de devamlı olarak de˘gi¸secektir. Bu durumda etkinin izlenebilirli˘gi azalaca˘gından, sabit istasyonun kurulaca˘gı noktanın se¸cimi b¨uy¨uk ¨

(29)

3. UYARLANAB˙IL˙IR S ¨UZGEC¸ TEOR˙IS˙I

3.1 Temel Kavramlar

S¨uzge¸c terimi m¨uhendislikte, g¨ur¨ult¨u i¸ceren bir veri grubunun i¸cerisinden bilginin ¸cıkarılmasını sa˘glayan, fiziksel bir donanım ya da bilgisayar yazılımı olarak tanımlanır. Burada g¨ur¨ult¨u, genel anlamıyla istenmeyen ses veya ses kirlili˘gi olarak tanımlanabilir. Bu tanım kısmen do˘grudur, ¸c¨unk¨u buradaki durum sadece akustik g¨ur¨ult¨uy¨u tanımlamaktadır. Biz jeodeziciler ise g¨ur¨ult¨u kavramını genel olarak, verilerde k¨u¸c¨uk bozulmalara neden olan, istenmeyen bozucu etki olarak tanımlarız. Veriler i¸cerisindeki g¨ur¨ult¨un¨un pek ¸cok farklı kayna˘gı olabilir ve her sinyal i¸cerisinde ¸ce¸sitli yo˘gunluklarda bulunabilir. G¨ur¨ult¨u, sinyal ¨uzerindeki bozucu etkisinden dolayı modern haberle¸smenin de temel problemlerinden biridir.

GNSS verilerindeki g¨ur¨ult¨u ise ¨ol¸c¨um elemanlarının karakteristi˘ginden, GNSS alıcısının bulundu˘gu yerin kararsızlı˘gından kaynaklanmakta, ¸cevresel ko¸sullar ve zemin yapısından (sert ta¸s, toprak, vs.) ve meteorolojik etmenlerden (r¨uzgar, ya˘gmur, sıcaklık vs.) etkilenmektedir (Baykut vd., 2006).

Verilerden istenmeyen, bozucu etkilerin ¸cıkarılması i¸cin sayısal s¨uzge¸cler kul-lanılmaktadır. Verilerin istatistiksel ¨ozelliklerine ve istenilen amaca g¨ore de˘gi¸siklik g¨osteren bir¸cok s¨uzge¸c m¨uhendislik uygulamalarında geni¸s yer bulmaktadır. Kullanılan s¨uzge¸cler s¨uzge¸c tiplerine ve algoritmalarına g¨ore farklı ba¸slıklar altında sınıflandırılır. S¨uzme i¸sleminde kullanılan algoritmalar ise optimizasyon problemini de beraberinde getirmektedir.

S¨uzgecin optimizasyon probleminin ¸c¨oz¨um¨u i¸cin hata sinyalinin karelerinin minimize edilmesi gerekmektedir. ˙Istatistiksel anlamda dura˘gan veriler i¸cin, bu problemin ¸c¨oz¨um¨u, hataların karelerini minimum yapan Wiener s¨uzgecidir.

Verilerin istatistiksel anlamda dura˘gan olmaması durumunda ise Wiener s¨uzgeci yeterli olmayacaktır. Bu durumda optimum s¨uzgecin, zamanla de˘gi¸sen formda ve m¨uhendislik uygulamalarında geni¸s kullanım alanına sahip, Kalman s¨uzgeci olarak se¸cilmesi yerinde bir tercih olacaktır (Haykin, 1996).

Verilerin istatistiksel anlamda dura˘gan ve yakla¸sık sıfır ortalamaya sahip olmasından dolayı, sinyal yansıması etkisinin analizi Wiener s¨uzge¸cler kullanılarak yapılmalıdır.

(30)

Wiener s¨uzge¸c w0, w1, ..., wn Girdi sinyali u1, u2, ..., un P S¨uzge¸c ¸cıktısı y(n) ˙Istenen sinyal d(n) Kestirim hatası e(n) + −

S¸ekil 3.1: Wiener s¨uzge¸c 3.2 Wiener S¨uzge¸cler

Bu ba¸slık altında Wiener S¨uzge¸c olarak da bilinen optimum, do˘grusal, ayrık zamanlı s¨uzge¸clerden bahsedilecektir.

3.2.1 Problemin tanımlanması

S¸ekil 3.1’de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere, optimum do˘grusal s¨uzgece u(1), u(2), ..., u(n) ¸seklinde bir zaman serisi girmekte ve s¨uzge¸c bu sinyallere w0, w1, ..., wn ¸seklinde tepkiler

vermektedir. Bu olay n ayrık zamanında geli¸smektedir ve her n zamanı i¸cin farklı girdi de˘gerlerine, farklı s¨uzge¸c ¸cıktısı de˘gerleri kar¸sılık gelmektedir. Burada y(n) sinyali yardımıyla, istenilen sinyal kestirilmeye ¸calı¸sılır. S¨uzge¸c ¸cıktısı y(n) ve istenilen d(n) sinyallerinin farkı ise kestirim hatası olan e(n)’e e¸sit olacaktır. Algoritmanın amacı ise belirlenen bir istatistiksel ¸cer¸ceve i¸cinde e(n) kestirim hatasını olası en k¨u¸c¨uk de˘gere e¸sitlemektir.

Uygun ¸sekilde tasarlanan Wiener s¨uzge¸c a¸sa˘gıda belirtilen ¨ozellikleri ta¸sımalıdır:

1- S¨uzge¸c do˘grusal olmalıdır. Bu sayede matematiksel analizler kolayca yapılabilecektir. Bir s¨uzgece do˘grusal diyebilmek i¸cin;

- S¨uzme, herhangi bir t zamanı i¸cin g¨ur¨ult¨un¨un veri grubundan ayıklanması i¸slemine en iyi ¸sekilde cevap verebilme,

- Yumu¸satma, s¨uzme i¸sleminden farklı olarak sadece t zamanındaki verinin de˘gil, aynı zamanda t’den sonraki veya ¨onceki verilerin de hesaba katılarak i¸slem yapılabilmesi,

- Kestirim, ge¸cmi¸steki bilgilerden yararlanarak daha ¨once ¨ol¸c¨u yapılmamı¸s t’den sonraki bir zamana ait verinin de˘gerini tahmin etme gibi ¨ozellikleri

(31)

ba¸sarılı bir ¸sekilde yerine getirebilmelidir.

2- S¨uzge¸c frekans alanı yerine, ayrık n zaman alanında ¸calı¸smalıdır. Bu sayede s¨uzge¸c sayısal bir donanım ¨ozelli˘gi g¨osterecektir.

S¨uzgecin yapısı ise a¸sa˘gıdaki iki sorunun yanıtları ¸cer¸cevesinde de˘gerlendirilir:

• Girdi sinyaline s¨uzgecin verdi˘gi tepki cevabı sonlu mu? Sonsuz mu? • C¸ ıktı de˘gerlerinin optimizasyonu i¸cin se¸cilen istatistiksel ¨ol¸c¨ut nedir?

Burada s¨uzgecin sonlu ya da sonsuz olması durumu onun fiziksel yapısını belirlerken, sonu¸cların optimize edilmesi i¸cin se¸cilen algoritma ise matematiksel karakterini belirleyecektir. Di˘ger bir soru ise hangi optimizasyon ¨ol¸c¨ut¨un¨un se¸cilmesi gerekti˘gidir. Bununla genellikle hatanın minimize edilmesi ama¸clanır. Genel olarak a¸sa˘gıdaki se¸cimlerden biri ya da birka¸cı yapılabilir:

1- Kestirim hatasının karesini minimum yapan de˘geri bulmak, 2- Kestirim hatasını s¨uzge¸cten ¸cıktı˘gı gibi almak,

3- Kestirim hatasının 3. ya da daha fazla kuvvetini almak.

Buradaki se¸ceneklerden ilki en k¨u¸c¨uk kareler y¨ontemini kullandı˘gından di˘ger iki y¨onteme g¨ore ¨ust¨unl¨uk sa˘glar. C¸ ¨unk¨u hatalar bu y¨ontemle kolayca izlenebilir hale gelir (Haykin, 1996).

3.3 Uyarlanabilir S¨uzge¸c Teorisine Giri¸s

Wiener s¨uzge¸c tasarımı i¸cin analiz edilecek veriye ait ¨onceden bilinmesi gereken bazı istatistiksel bilgilere ihtiya¸c vardır. C¸ ¨unk¨u s¨uzge¸c sadece girdi verileri ile istatistiksel bilgilerin e¸sle¸sti˘gi durumlarda en do˘gru sonucu verecektir. E˘ger bu istatistiksel bilgiler en do˘gru ¸sekilde belirlenemezse, Wiener s¨uzge¸c tasarlanamaz ya da uzun s¨ure optimum sonu¸c veremez. B¨oylesi durumlarda uyarlanabilir s¨uzge¸c, i¸c parametrelerini ayarlamak i¸cin yinelemeli (rek¨ursif) algoritma kullanır. Sinyalin karakterini g¨osteren ¨

onc¨ul bilgilerin olmadı˘gı durumlarda yinelemeli algoritma mevcut verileri kullanarak kendi i¸c parametrelerini ayarlayacaktır.

(32)

Algoritma ¨oncelikle ¨onc¨ul bilgiler ile hesaba ba¸slar ve mevcut bilgilerden kendi parametrelerini (¨onc¨ul istatistiksel parametreleri) hesaplamaya ¸calı¸sır. ˙Istatistiksel anlamda dura˘gan ve sıfır ortalamada olan veriler i¸cin birka¸c ba¸sarılı iterasyon ile bu durum sa˘glanabilir. Verilerin istatistiksel anlamda dura˘gan olmadı˘gı durumlarda ise algoritma, zamana g¨ore de˘gi¸sen bu verileri izleyerek gerekli parametreleri ¨o˘grenmeye ¸calı¸sır. Bu durumda algoritma veriye ba˘gımlı olarak ayarlanaca˘gından, Wiener s¨uzge¸c yerine Kalman s¨uzgeci kullanılması yerinde bir tercih olacaktır.

3.3.1 Uyarlanabilir s¨uzgecin yapısı

Uyarlanabilir s¨uzge¸cler s¨uzme i¸slemini yerine getiren s¨uzme kısmı ve sonu¸clarda optimizasyon sa˘glayan algoritma kısmı olarak iki ana b¨ol¨umden olu¸smaktadır.

• Uyarlanabilir algoritmaya girdi verisi elde etmek ¨uzere, u(0), u(1), . . . , u(n) verileri s¨uzme i¸slemine tabi tutulur (s¨uzge¸c b¨ol¨um¨u).

• Uyarlanabilir kontrol ve dengeleme parametrelerini belirlemek ¨uzere uyarlanabilir analiz ger¸cekle¸stirilir (algoritma b¨ol¨um¨u).

Bu iki i¸slem kendi arasında etkile¸simli olarak yapılmaktadır.

Uyarlanabilir s¨uzge¸cler i¸cin iki farklı tip s¨uzge¸c yapısı kullanılmaktadır. S¨uzge¸c yapısının se¸cimi analizin b¨ut¨un¨u i¸cin b¨uy¨uk ¨onem ta¸sımaktadır. Sayısal s¨uzge¸cler darbe tepkilerine g¨ore ikiye ayrılır:

• Sonlu darbe tepkili (FIR) s¨uzge¸cler • Sonsuz darbe tepkili (IIR) s¨uzge¸cler

FIR (Finite Impulse Response) s¨uzge¸clerde, ¸cıktı sinyalinin de˘geri, sadece girdi sinyalinin o andaki ve gecikmeli de˘gerlerine ba˘glı olup, s¨uzge¸c ¸cıktı sinyalinin ¨onceki de˘gerlerine ba˘glı de˘gildir. IIR (Infite Impulse Response) s¨uzge¸clerde ise s¨uzge¸c ¸cıktı sinyalinin de˘geri, girdi sinyalinin o anki de˘gerine ve gecikmeli de˘gerlerine ek olarak s¨uzge¸c ¸cıktı sinyalinin eski de˘gerlerine de ba˘glıdır. Bu geri besleme (iterasyon) sayesinde yapılır (Sunan, 2007).

Sonlu s¨uzge¸cler sonsuz s¨uzge¸clerin ¨ozel bir halidir. Uygulamada sonsuz veri olmayaca˘gı i¸cin, sonlu s¨uzge¸cler do˘gası gere˘gi daha kararlı ¸calı¸smaktadır. Ayrıca FIR s¨uzge¸cler IIR

(33)

Z−1 Z−1 Z−1 u(n − 1) u(n − 2) u(n) w∗ 0 w1∗ w∗2 w∗M −1 P P P

S¸ekil 3.2: Transversal s¨uzge¸c yapısı

s¨uzge¸clere g¨ore daha kolay tasarnabildi˘ginden, ¸calı¸smalarımızda sonlu s¨uze¸clerin se¸cimi daha yerinde bir tercih olacaktır. Bundan sonraki kısımlarda FIR (Finite Impulse Response) s¨uzge¸clerden bahsedece˘giz.

3.4 FIR S¨uzge¸c Yapıları

FIR s¨uzge¸cler yapıları ve kullanım alanları itibariyle ¨u¸c ana ba¸slık altında toplanabilir. Bunlar; transversal s¨uzge¸cler, kafes (lattice) s¨uzge¸cler, sistolik dizi (systolic array) s¨uzge¸cler olarak sıralanabilir. Bu b¨ol¨umde g¨ur¨ult¨u ayrı¸stırma algoritmaları i¸cin elveri¸sli yapıda olan transversal s¨uzge¸clerden bahsedece˘giz.

3.4.1 Transversal s¨uzge¸cler

S¸ekil 3.2’de transversal s¨uzgecin yapısı g¨osterilmi¸stir. S¸ekilden de g¨or¨ulece˘gi ¨uzere, transversal s¨uzge¸cler ¨u¸c temel yapıdan olu¸smaktadır:

• Birim geciktirme elemanı (Z−1), darbe tepki aralı˘gını tayin eder. Z−1geciktirme

elemanı, u(n) sinyalinden birim zaman ¨onceki u(n − 1) sinyalinin elde edilmesi i¸cin kullanılır.

• C¸ arpıcının g¨orevi s¨uzge¸c ¸cıktısını elde etmek i¸cin kademe a˘gırlıkları (wk) ile s¨uzge¸c

girdi (u(n − k)) de˘gerlerini ¸carpmaktır.

• Toplayıcı, s¨uzge¸c girdi de˘gerleri ve kademe a˘gırlıkları ¸carpımını toplayarak s¨uzge¸c ¸cıktısına g¨onderir.

(34)

S¨uzge¸c derecesi ¸calı¸smadan beklenen hassasiyete g¨ore de˘gi¸siklik g¨osterebilir. ¨Orne˘gin g¨ur¨ult¨u ayrı¸stırma ama¸clı tasarlanan bir s¨uzgecin derecesini belirlemek i¸cin veri k¨umeleri arasındaki ¸capraz korelasyon de˘gerlerine bakılabilir. Yukarıda sayılan i¸slemler M kez tekrar edilerek M. dereceden bir s¨uzge¸c elde edilir. B¨oylece s¨uzge¸c ¸cıktısı,

y(n) = M −1 X k=0 w∗ ku(n − k) = w∗

0u(n) + w∗1u(n − 1) + ... + w∗M −1u(n − M + 1) (3.1)

sonlu toplam e¸sitli˘ginden bulunmu¸s olur. Burada hem kademe a˘gırlıkları hem de s¨uzge¸c girdi de˘gerleri karma¸sık sayılar cinsinden d¨u¸s¨un¨ul¨ur. (3.1)’de * karma¸sık e¸slenik anlamına gelmektedir. (3.1) e¸sitli˘ginde i¸c ¸carpımlar toplamı olarak elde edilen y(n)’nin sadece girdi sinyalinin o anki ve eski de˘gerlerine ba˘glı oldu˘gu g¨or¨ul¨ur. Bu sonu¸cla darbe tepkisi sonludur denir. Bu yapıdaki s¨uzme i¸slemine ileri y¨onl¨u s¨uzme (forward filtering) adı verilir. Bu yapıdaki s¨uzge¸clerin daha hassas sonu¸c verdi˘gi bilinmektedir (Liu vd., 2010).

3.5 En K¨u¸c¨uk Kareler Y¨ontemi

Bu y¨ontemde, hataların karelerinin toplamı minimize edilmeye ¸calı¸sılır. En k¨u¸c¨uk kareler y¨ontemi blok kestirimi ya da tekrarlı kestirim olmak ¨uzere iki farklı platformda incelenebilir.

Blok kestirimde, girdi verisi bloklara ayrılarak s¨uzme i¸slemi ger¸cekle¸stirilirken, tekrarlı kestirimde her bir veri bireysel olarak i¸sleme alınır. Tekrarlı kestirimde blok kestirime g¨ore daha fazla belle˘ge gereksinim duyulur. Ancak geli¸sen donanım ¨ozellikleri g¨oz ¨

on¨une alındı˘gında, bu a¸sılması kolay bir problem olarak g¨or¨ulebilir. Uyarlanabilir s¨uzge¸clerde do˘grulu˘gu y¨ukseltmek i¸cin tekrarlı kestirimin kullanılması daha uygun olacaktır. ˙Istenen sinyal d(n) ve s¨uzge¸c ¸cıktı sinyali y(n) olmak ¨uzere hata sinyali:

e(n) = d(n) − y(n) (3.2)

e¸sitli˘gi ile tanımlanır. y(n) sinyali ise s¨uzge¸c katsayısı w(n) ile girdi sinyali olan u(n)’nin i¸c ¸carpımına e¸sittir;

(35)

H ise Hermitian transpozesini ifade eder. Hermetian transpozesinin se¸cilmesinin nedeni optimum s¨uzgeci belirleyen e¸sitliklerin daha basit g¨osterimini sa˘glamaktır. EKK y¨ontemine g¨ore maliyet fonksiyonu,

J(w) = E|e(n)|2

(3.4)

e¸sitli˘gi ile ifade edilir. (3.2) e¸sitli˘gi (3.4)’de yerine yazıldı˘gında maliyet fonksiyonu,

J(w) = E

|d(n) − wHu(n) |2

(3.5)

halini alacaktır. Burada E beklenen de˘ger operat¨or¨ud¨ur. (3.5) e¸sitli˘gi incelendi˘ginde algoritmanın, s¨uzge¸c katsayıları (kademe a˘gırlıkları) vekt¨or¨u kullanılarak optimize edildi˘gi g¨or¨ulmektedir.

3.6 S¨uzge¸c Katsayılarının Elde Edilmesi ve ˙Istatistiksel Karar

S¨uzge¸c katsayılarının elde edilmesi i¸cin sistem Wiener-Hopf e¸sitli˘gine g¨ore d¨uzenlenir (¨orne˘gin Wiener ¸c¨oz¨um¨u i¸cin matris ifadelerinin olu¸sturulması vb.). S¨uzge¸c katsayılarını elde etmek i¸cin girdi sinyaline ait korelasyon matrisine (auto-korelasyon) ve girdi sinyali ile istenen sinyal arasındaki ¸capraz korelasyon de˘gerlerine ihtiya¸c vardır. Bu i¸slemin ardından algoritmanın en k¨u¸c¨uk kareler y¨ontemine g¨ore optimize edilmesi i¸cin gradyent vekt¨or uygulaması gerekecektir. Gradyent vekt¨or uygulaması i¸cin ortogonallik asaslarından yararlanılır.

3.6.1 Ortogonallik esası

Burada temel ama¸c maliyet fonksiyonu olarak da adlandırılan J(w) = E[|e(n)|2] de˘gerini minimum yapan de˘geri hesaplamaktır. Karma¸sık sayılarla ifade edilen girdi verileri i¸cin s¨uzge¸c katsayıları da karma¸sık yapıda,

wk = ak+ ibk k = 0, 1, 2, ... (3.6)

olur. S¸imdi (3.6) e¸sitli˘gi i¸cin bir gradyent operat¨or¨u (▽) tanımlayalım. (3.6) karma¸sık sayısının bile¸senleri, ger¸cek kısım olan ak ve sanal kısım bk oldu˘guna g¨ore gradyent

(36)

vekt¨or, ▽k= ∂ ∂ak + i ∂ ∂bk k = 0, 1, 2, ... (3.7)

bi¸ciminde g¨osterilir. Gradyent operat¨or¨u ama¸c fonksiyonu J’ye uygulanırsa ortaya ¸cok boyutlu karma¸sık yapıda gradyent vekt¨or¨u,

▽k(J) = ∂J ∂ak + i∂J ∂bk k = 0, 1, 2, ... (3.8)

¸cıkar. Gradyent operat¨or¨u kullanılarak fonksiyonun optimum ¸c¨oz¨um noktası bulunmu¸s olur yani (3.8) e¸sitli˘gi i¸cin ise maliyet fonksiyonu olan J’ye ait en uygun ¸c¨oz¨um¨un bulunması ama¸clanır. En k¨u¸c¨uk kareler yakla¸sımında ¸c¨oz¨um ▽k(J) = 0 i¸cin

arandı˘gında; s¨uzge¸c optimum olacaktır. O halde gradyent operat¨or¨u kullanılarak sıfıra en yakın ¸c¨oz¨um noktası aranmaktadır. Karma¸sık sayılar cinsinden maliyet fonksiyonu,

J = E [e(n)e∗(n)] (3.9)

bi¸ciminde yazılsın. Burada ∗ sembol¨u ile e(n)’nin karma¸sık sayılar cinsinden e¸sleni˘gini g¨osterilmektedir. (3.9)’un gradyenti alınırsa,

▽k(J) = E  e∗(n)∂e(n) ∂ak + e(n)∂e ∗(n) ∂ak + ie∗(n)∂e(n) ∂bk + ie(n)∂e ∗(n) ∂bk  (3.10)

e¸sitli˘gi elde edilir. Kısmi t¨urevler, ∂e(n) ∂ak = −u(n − k) (3.11) ∂e∗(n) ∂ak = −u∗(n − k) ∂e(n) ∂bk = iu(n − k) ∂e∗(n) ∂bk = −iu∗(n − k)

sonu¸clarına kar¸sılık gelir. Yukarıdaki e¸sitlikler (3.10)’da yerine konulursa,

(37)

y(n)

e(n)

d(n)

S¸ekil 3.3: S¨uzge¸c ¸cıktısının ve kestirim hatasının birbirine g¨ore durumları

elde edilir. Optimum s¨uzge¸c katsayısına g¨ore hesaplanan hata de˘gerinin eo oldu˘gu

varsayılır ve ▽k(J) = 0 e¸sitli˘gi de g¨oz ¨on¨unde bulundurulursa, (3.12) e¸sitli˘gi,

E [u(n − k)e∗

o(n)] = 0 (3.13)

sonucunu verir. (3.13) e¸sitli˘ginin kestirim hatası e(n) ile s¨uzge¸c girdisi u(n)’nin ortogonal oldu˘gunu ifade etmektedir. S¸ekil 3.3 bu durumu basit¸ce ¨ozetlemektedir.

3.6.2 Wiener-Hopf e¸sitli˘gi

Bir ¨onceki b¨ol¨umde (3.13) e¸sitli˘gi optimum s¨uzge¸c teorisinin dayanak noktasını olu¸sturur. FIR (sonlu) yapıda tasarlanan s¨uzge¸cler i¸cin, s¨uzge¸c ¸cıktısı y(n) a¸sa˘gıdaki gibi ifade edilebilir:

y(n) = M −1 X k=0 w∗ ku(n − k) (3.14)

Optimum s¨uzge¸c katsayıları i¸cin (woi) i¸cin (3.14), (3.12)’de yerine yazılırsa,

E " u(n − k) d(n) − M X i=0 w∗ oiu(n − i) !# = 0 (3.15)

elde edilir. Burada woi optimum s¨uzge¸c i¸cin i. tepkiyi g¨ostermektedir. (3.15) yeniden

d¨uzenlendi˘ginde,

M

X

i=0

woiE [u(n − k)u∗(n − i)] = E[u(n − k)d∗(n)] (3.16)

halini alacatır. Bu e¸sitlikteki ifadeleri a¸cıklamamız gerekirse,

(38)

fonksiyonudur:

r(i, k) = E[u(n − k)u∗(n − i)] (3.17)

• (3.16) e¸sitli˘ginin sa˘gındaki E[u(n − k)d∗(n)] beklenen de˘geri, u(n − k) s¨uzge¸c

girdisi ile istenen sinyal d(n) arasındaki, k gecikmeli ¸capraz korelasyona,

p(−k) = E[u(n − k)d∗(n)] (3.18)

kar¸sılık gelir.(3.17) ve (3.18), (3.16)’da yerine yazıldı˘gında,

y(n) =

M

X

k=0

woir(i − k) = p(−k) k = 0, 1, 2, ... (3.19)

elde edilir. (3.19) e¸sitli˘ginde optimum s¨uzge¸c katsayısı iki korelasyon fonksiyonu kullanılarak tanımlanmı¸stır. Bunlar, daha ¨once de bahsedildi˘gi ¨uzere, s¨uzge¸c girdi verilerinin ¨oz korelasyon de˘gerleri(auto-correlation) ve s¨uzge¸c girdi sinyali ile istenilen sinyal arasındaki ¸capraz korelasyon de˘gerleridir. Bu form¨ul Wiener-Hopf e¸sitli˘gi olarak bilinir.

3.6.3 Do˘grusal transversal s¨uzge¸cler i¸cin Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin ¸c¨oz¨um¨u

Do˘grusal FIR (Finite Impulse Response) s¨uzge¸clerde, istenen sinyalin kestirilmesi i¸slemi Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin ¸c¨oz¨um¨u kullanılarak yapılır. Bu i¸slem ¨u¸c temel fonsiyonun kombinasyonu ¸seklinde ger¸cekle¸stirilir. Bu fonksiyonlar, birim geciktirme elemanı (Z−1), ¸carpıcı ve toplayıcı olarak isimlendirilir.

Transversal FIR s¨uzge¸c, her s¨uzge¸c girdisi (u(0), u(1), ...u(M − 1)) i¸cin w0, w1, ..., wM −1

gibi s¨uzge¸c katsayıları ¨uretmektedir. Burada s¨uzge¸c sonlu oldu˘gu i¸cin i¸slem M kere tekrarlanır. Bu durumda her adım i¸cin M tane Wiener-Hopf e¸sitli˘gi elde edilir. Bu e¸sitliklere ait ¸c¨oz¨um yapılarak s¨uzge¸c ¸cıktısı elde edilir.

3.6.4 Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin matrislerle ifadesi

R matrisi transversal s¨uzgecin u(n)’den u(n − M + 1)’e kadar olan girdi elemanları arasındaki korelasyon matrisini g¨ostermek ¨uzere, s¨uzge¸c girdi sinyalleri arasındaki

(39)

korelasyon, R = E[u(n)uH(n)] (3.20) R =         r(0) r(1) ... r(M − 1) r(1) r(0) ... r(M − 2) .. . ... . .. ... r(M − 1) r(M − 2) ... r(0)        

¸seklinde ifade edilir. Burada u(n) 0’dan M − 1’e kadar s¨uzge¸c girdi elemanlarından olu¸san vekt¨or¨ud¨ur:

u(n) = [u(n), u(n − 1), ..., u(n − M + 1)]T (3.21)

¨

Ote yandan p vekt¨or¨u ise 0’dan M −1’e kadar olan s¨uzge¸c girdi verileri ile istenen sinyal arasındaki ¸capraz korelasyon,

p = E [u(n)d∗(n)] (3.22)

= [p(0), p(−1), ..., p(1 − M )]T (3.23)

vekt¨or¨ud¨ur. Burada gecikme 0’dan ba¸slayarak negatif de˘gerler alacaktır. (3.19), (3.20) ve (3.23) e¸sitliklkeri g¨oz ¨on¨unde bulunduruldu˘gunda, Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin matrissel g¨osterimi,

Rwo = p (3.24)

¸seklinde ifade edilir. Burada wo optimum s¨uzge¸c katsayıları vekt¨or¨un¨u,

wo= [wo0, wo1, ..., woM −1] (3.25)

g¨ostermektedir. Wiener-Hopf e¸sitli˘ginin matrislerle ¸c¨oz¨um¨u i¸cin R korelasyon matrisinin d¨uzenli (non-singular) olması gerekmektedir. (3.24) e¸sitli˘ginin her iki tarafının R−1 ile ¸carpılması durumunda optimum s¨uzge¸c katsayıları vekt¨or¨u,

(40)

elde edilir. Bu e¸sitlikten anla¸sılaca˘gı ¨uzere, optimum s¨uzge¸c katsayılarının belirlenebilmesi i¸cin s¨uzge¸c girdi sinyali ile geciktirilmi¸s s¨uzge¸c girdi sinyali arasındaki korelasyon matrisine ve s¨uzge¸c girdi sinyali ile istenen sinyal arasında hesaplanan ¸capraz korelasyon vekt¨or¨une gereksinim vardır.

3.6.5 Hata ba¸sarım y¨uzeyi (Error Performance Surface)

Wiener-Hopf ¸c¨oz¨um¨un¨u bulmak amacıyla kullanılan bir di˘ger y¨ontem hata performans y¨uzeyidir. (3.14) (3.2)’de yerine konulursa,

e(n) = d(n) − M −1 X k=0 w∗ ku(n − k) (3.27)

¸cıkar. Kestirim hatasını ifade eden (3.27) e¸sitli˘gi, maliyet fonksiyonunu ifade eden (3.9)’da yerine yazılırsa,

J = E[d(n)2] − M −1 X k=0 w∗ kE[u(n − k)d∗(n)] − M −1 X k=0 wkE[u∗(n − k)d(n)] + M −1 X k=0 M −1 X i=0 w∗

kwiE[u(n − k)u∗(n − i)] (3.28)

elde edilir. (3.28)’deki elde edilen d¨ort terimi sırayla ele almak gerekirse: birinci terim, d(n)’nin sıfır ortalamaya sahip olması durumunda, istenen sinyalin varyansına,

σ2d= E[|d(n)2|]

kar¸sılık gelir. ˙Ikinci ve ¨u¸c¨unc¨u terimler sırasıyla (−k) gecikmeli s¨uzge¸c girdisi ile istenen sinyal arasındaki ¸capraz korelasyon vekt¨or¨une ve onun e¸sleni˘gine,

p(−k) = E[u(n − k)d∗(n)]

p∗(−k) = E[u(n − k)d(n)]

e¸sittir. Son olarak d¨ord¨unc¨u terim ise, s¨uzge¸c girdi vekt¨or¨un¨un (i − k) gecikmeli korelasyon de˘gerine,

(41)

S¸ekil 3.4: Hata ba¸sarım y¨uzeyi

kar¸sılık gelir. Yukarıdaki bilgiler ı¸sı˘gında (3.28) yeniden d¨uzenlendi˘ginde,

J = σd2− M −1 X k=0 w∗ kp(−k) − M −1 X k=0 wkp∗(−k) + M −1 X k=0 M −1 X i=0 w∗ kwir(i − k) (3.29)

sonucuna ula¸sılır. (3.29) e¸sitli˘gi, s¨uzge¸c girdi vekt¨or¨u ve istenen sinyal istatistiksel anlamda dura˘gan ve sıfır ortalamaya sahip oldu˘gunda, J maliyet fonsiyonunun kademe a˘gırlıklarının 2. derece fonksiyonu oldu˘gunu g¨osterir. Bundan dolayı, J maliyet fonsiyonu grafi˘ginin s¨uzge¸c a˘gırlıklarına (w0, w1, ..., wn−1) ba˘gımlı, M + 1 boyutlu

paraboloid bir y¨uzey bi¸cimde d¨u¸s¨unebiliriz. Bu y¨uzeye hata performans y¨uzeyi adı verilir (Haykin, 1996). S¸ekil 3.4’de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere, wo optimum s¨uzge¸c a˘gırlı˘gı i¸cin

maliyet fonksiyonu minimum de˘gerini almaktadır. Bu durumda gradyent vekt¨or sıfır de˘gerini alacaktır (▽k(J) = 0). Burada ▽k(J) gradyent vekt¨or¨un k. elemanı olarak,

wk = ak+ ibk

k(J) = ∂J ∂ak

+ i∂J ∂bk

yazılır. (3.29) i¸cin kısmi t¨urevler alınıp e¸sitlik d¨uzenlendi˘ginde,

k(J) = −2p(−k) + 2

M −1

X

i=0

(42)

sonucu ¸cıkar. Bu form¨ul¨u optimize etmek ¨uzere optimum s¨uzge¸c a˘gırlık de˘gerini bulmamız gerekmektedir. Bu durumda (3.30) e¸sitli˘gi,

M −1

X

k=0

woir(i − k) = p(−k) k = 0, 1, ..., M − 1 (3.31)

halini alacaktır. Daha ¨once de s¨ozedildi˘gi gibi istenen sinyal, s¨uzge¸c ¸cıktısısı y(n) kullanılarak kestirilmeye ¸calı¸sılmaktadır. Bu durum,

y(n) = ˆd(n) = M −1 X k=o w∗ oku(n − k) = w H o u(n) (3.32)

e¸sitli˘giyle ifade edilebilir. ˆd(n) istenen sinyalin kestirim de˘geridir. Bu durumda ˆd(n)’nin varyansı, σd2 = E[w H o u(n)u H (n)wo] (3.33) = woHE[u(n)u H (n)]wo = woHRwo

e¸sitli˘ginden hesaplanabilir. Buradan maliyet fonksiyonu en k¨u¸c¨uk yapacak de˘ger i¸cin,

Jmin = σd2− p H wo (3.34) = σd2− p H R−1p

sonucu elde edilir. (3.34) e¸sitli˘ginden de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere maliyet fonksiyonunu minimum yapan de˘ger, istenilen sinyalin varyansına, s¨uzge¸c girdi de˘gerinin korelasyonuna ve s¨uzge¸c girdi vekt¨or¨u ile istenen sinyal arasındaki ¸capraz korelasyon de˘gerlerine ba˘gılıdır. Bu ¸c¨oz¨ume hata performans y¨uzeyi adı verilmektedir.

3.7 Steepest Descent Y¨ontemi

Bu y¨ontem optimizasyonda bilinen en eski iteratif y¨ontemlerden biridir. Burada temel ama¸c, tekrarlı (rek¨ursif) sistemlerde kademe a˘gırlıklarını iterasyon kullanarak optimize etmektir. Sonu¸c, Wiener-Hopf e¸sitli˘gi yardımıyla elde edilen ¸c¨oz¨ume yakınsanır. Bu sistem, hata performans y¨uzeyi ¨uzerindeki optimum noktanın bulunması i¸cin tasarlanan kapalı lup, iteratif bir kontrol sistemidir. Ozetle, bu y¨ontem kullanılarak (3.34)¨

(43)

e¸sitli˘gini en k¨u¸c¨uk yapan de˘geri bulunmak istenmektedir. Bu i¸slem d¨ort temel adımda ger¸cekle¸sir;

1- ˙Ilk olarak w0 s¨uzge¸c katsayısı (kademe a˘gırlı˘gı) ba¸slangı¸c de˘ger olarak se¸cilir.

Bu de˘ger bize maliyet fonsiyonunu minimum yapan de˘gerin, y¨uzey ¨uzerindeki yakla¸sık yerini bildirmektedir.

2- Bulunan w0de˘geri yardımıyla, J(n) vekt¨or¨un¨un ger¸cek ve sanal par¸calarının kısmi

t¨urevleri alınarak gradyenti bulunur. Bu i¸slem n zamanının (n. iterasyonun) s¨uzge¸c ¸cıktı a˘gırlı˘gı olan wni¸cin de yapılır ve ger¸cek ve sanal kısımlar kar¸sıla¸stırılır.

3- Bir sonraki adımın kestirimi i¸cin ba¸slangı¸cta bulunan kademe a˘gırlı˘gı, gradyent vekt¨orden bulunan de˘gere g¨ore tekrar d¨uzenlenir.

4- 2. adıma gidilir ve i¸slem devam eder.

▽J(n) n. eleman gradyent vekt¨or¨u, w(n) ise n. eleman s¨uzge¸c a˘gırlı˘gını g¨ostersin. Steepest Descent algoritması, (n + 1) eleman i¸cin g¨uncellenmi¸s s¨uzge¸c a˘gırlık vekt¨or¨u w(n + 1) i¸cin;

w(n + 1) = w(n) +1

2µ[−▽(J(n))] (3.35)

e¸sitli˘gi yazılabilir. Burada ge¸cen µ ifadesi pozitif ger¸cek de˘gerli bir sabittir, 12 ifadesi ise sadece iterasyon de˘gerlerini birbirlerine yakınsanması i¸cin kullanılır. Bu algoritmanın geli¸stirilmesi i¸cin ▽J(n) de˘gerlerinin her derece i¸cin bulunarak,

▽(J(n)) =         ∂J(n) ∂a0(n) j ∂J(n) ∂b0(n) ∂J(n) ∂a1(n) j ∂J(n) ∂b1(n) .. . ... ∂J(n) ∂aM −1(n) j ∂J(n) ∂bM −1(n)         = −2p + 2Rw(n)

e¸sitli˘gine g¨ore d¨uzenlenmesi gerekir. Gradient vekt¨or de˘geri (3.35) e¸sitli˘ginde yerine yazıldı˘gında,

w(n + 1) = w(n) + µ[p − Rw(n)] n = 0, 1, 2, ..., n (3.36)

elde edilir. Burada µ de˘geri iterasyon sonucu bulunan de˘gerler arasındaki yakınlı˘gı kontrol eden µ b¨uy¨ukl¨u˘g¨une basamak ¨ol¸c¨u parametresi (Step-size parameter) ya da

(44)

a˘gırlıklandırma sabiti denir.

3.7.1 Steepest descent algoritmasının kararlılı˘gının incelenmesi

Steepest descent algoritmasının iteratif bir y¨onteme dayanması kararlılık problemini de beraberinde getirmektedir. (3.36) e¸sitli˘ginden a¸cık¸ca g¨or¨ulece˘gi ¨uzere, algoritmanın kararlılı˘gı iki parametreye ba˘glıdır. Bunlar, µ basamak ¨ol¸c¨u parametresi ve u(n) s¨uzge¸c girdi de˘gerlerine ait R korelasyon matirisidir. Algoritmanın kararlılık durumu i¸cin R korelasyon matrisinin ¨ozde˘gerinden yararlanılarak optimum µ parametresi belirlenmeye ¸calı¸sılır. En uygun µ de˘geri se¸cimi i¸cin,

−1 < 1 − µλk< 1 (3.37)

0 < µ < 2 λmax

e¸sitsizli˘ginden yaralanılır. Burada λmax R korelasyon matrisinin en b¨uy¨uk ¨ozde˘gerini

g¨ostermektedir. Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi i¸cin Haykin’e (1996) bakılabilir. Steepest Descent algoritmasının kararlılı˘gı ya da ba¸ska bir deyi¸sle s¨uzge¸c a˘gırlı˘gının optimum de˘gere yakınsanması basamak ¨ol¸c¨u parametresinin se¸cimine ba˘glı oldu˘gundan, bu se¸cimin uygulamadaki ¨onemi b¨uy¨ukt¨ur.

3.8 Uyarlanabilir S¨uzge¸c Uygulamaları

Uyarlanabilir s¨uzge¸cler, sinyal analizi ve kontrol uygulamalarında kullanılan g¨u¸cl¨u ara¸clardır. Ozellikle haberle¸sme, radar, sonar, sismoloji ve biomedikal¨ m¨uhendisliklerinde geni¸s kullanım alanına sahiptirler. Aslında bu meslek alanlarında kullanılan uygulamalar birbirlerinden farklı g¨oz¨ukseler de, her bir uygulamada girdi sinyali vekt¨or¨u, istenilen de˘gere g¨ore bir kestirim hatası ve bu hataya g¨ore dengelenen s¨uzge¸c katsayıları mevcuttur. Dengelenen katsayılar, uydu foto˘graflarında yansıma katsayıları, sismolojide rotasyon parametreleri gibi s¨uzgecin kullanım amacına g¨ore de˘gi¸sikik g¨osterebilir. Genel olarak uyarlanabilir s¨uzge¸cler kullanım alanlarına g¨ore ¨

(45)

3.8.1 Tanımlama (Modelleme)

Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanılarak bilinmeyen bir sisteme ait model tanımlaması yapılabilir. Girdi sinyali u(n), bilinmeyen h sistemine ve uyarlanabilir s¨uzgece e¸s zamanlı olarak g¨onderilir. Ardından uyarlanabilir s¨uzge¸c ¸cıktısı y(n) ve bilinmeyen sistem ¸cıktısı d(n) sinyalleri kar¸sıla¸stırılarak bilinmeyen sistem tanımlanmaya ¸calı¸sılır. Algoritma hatayı sıfıra yakla¸stıracak ¸sekilde, s¨uzge¸c katsayılarını g¨unceller. Sistemin daha iyi anla¸sılması i¸cin matematiksel olarak,

d(n) = h(n)u(n) y(n) = u(n)w(n) e(n) = d(n) − y(n)

¸seklinde ifade edilir. Burada hata sinyali olan e(n)’nin de˘geri sıfır kabul edilirse e¸sitlik,

d(n) − y(n) = 0

h(n)u(n) − u(n)w(n) = 0 (3.38)

halini alacaktır. (3.38) e¸sitli˘gi d¨uzenlendi˘ginde,

h(n)u(n) = u(n)w(n)

h(n) = w(n) (3.39)

elde edilir. (3.39) e¸sitli˘ginden de g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere, bilinmeyen sistem s¨uzge¸c katsayılarına e¸sit olur. Bu durumda bilinmeyen sistem tanımlanmı¸s olur. Ancak uygulamada hata sinyali sıfır olmayaca˘gından bilinmeyen sisteme tam olarak yakınsama sa˘glanamaz (Sunan, 2007).

3.8.2 Ters modelleme

Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanılarak, bilinmeyen g¨ur¨ult¨ul¨u ortama ait ters modelleme i¸slemi yapılabilmektedir. S¸ekil 3.6’da g¨or¨uld¨u˘g¨u ¨uzere d(n) istenen sinyali u(n) sinyali ile birbirlerine e¸sit kabul edilir. Ardından u(n) sinyali bilinmeyen sistemden ge¸ctikten sonra uyarlanabilir s¨uzgece g¨onderilerek y(n) sinyali elde edilir. ˙Istenilen sinyal ve s¨uzge¸c ¸cıktı sinyalleri birbirleriyle kar¸sıla¸stırılarak bilinmeyen ortam modellenmeye

(46)

Uyarlanabilir s¨uzge¸c Bilinmeyen sistem h(n) d(n) y(n) e(n) + -u(n)

S¸ekil 3.5: Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanarak bilinmeyen sistemin tanımlanması

u(n) = d(n) Uyarlanabilir s¨uzge¸c Bilinmeyen sistem h(n) y(n) e(n) + -u(n) S

¸ekil 3.6: Uyarlanabilir s¨uzge¸c kullanarak ters modelleme

¸calı¸sılır. Uygulamanın matematiksel g¨osterimi,

y(n) = h(n)u(n)w(n) e(n) = d(n) − y(n) = 0

e(n) = u(n) − h(n)u(n)w(n) = 0 u(n) = h(n)u(n)w(n)

w(n) = h(n) (3.40)

¸seklinde ifade edilir. (3.40) e¸sitli˘gine g¨ore, hata sinyali sıfır oldu˘gunda s¨uzge¸c katsayıları bilinmeyen sistem tepkisinin tersine e¸sit olacaktır. Bu ¸sekilde bilinmeyen sistemin tersi bulunmu¸s olur. Ancak ters sistemin bulunabilmesi i¸cin sistemin tersinin alınabilir olması gerekmektedir (Sunan, 2007).

Referanslar

Benzer Belgeler

Notch reseptörünün hücre içi kısmına Notch hücre içi bölge (Notch Intraselüler Domain: NICD) de denir.. Hücre içi bölgede ise; 6 ardışık ankirin tekrarı, RAM 23

• Çok sayıda inhibitör özellikli küçük molekül, inhibitör peptidler, antisense RNA’lar, doğal bileşikler ve gen tedavisi yaklaşımları NFkB sinyal iletim

Yatay saptırıcılara testere dişi, dikey saptırıcılara ise sinüs eğrisi uygulanıyor ve bu iki sinyalin periyodu aynı, dolayısı ile ekranda tam bir sinüs

Fakat hem otofaji hem de hücre ölüm araştırmaları topluluklarında yer alan bazı seçkin üyelerin, otofajinin doğrudan bir öldürücü etki gösterebileceği fikrine karşı

Bu kuralları olu¸sturmak i¸ cin kul- landıˇ gımız fikir ¸sudur: ger¸ cek sa¸ cılım davranı¸sını temsil eden s¨ ozl¨ uk elemanı y¨ onlendirme grafiˇ ginin i¸ cinde

• Analog ve dijital sinyaller genellikle elektrik sinyaller yoluyla, bilgi aktarmak için kullanılır.. – Bu teknolojilerin her ikisinde de ses veya video ile alınan bilgiler

Fokal adezyonlar, hücre iskeletinin aktin filamentleri, sitozolik proteinler, plazma membran proteinleri ve ekstraselüler bileşenleri de içine alan makromoleküler

aktivitelerini sürdürmek için hücre zarında bulunan ve mitojenik sinyalleri tanıyan büyüme faktörü reseptörlerinin (GFR) yanında hücre içinde iletimi sağlayan