• Sonuç bulunamadı

Zorla Getirme ve Yakalama Emri Üzerine Zor Kullanma Yetkisi

Belgede Polisin zor kullanma yetkisi (sayfa 84-88)

III- POLİSİN ZOR KULLANABİLECEĞİ HALLER

2. Zorla Getirme ve Yakalama Emri Üzerine Zor Kullanma Yetkisi

a) Zorla Getirme Emri Üzerine Zor Kullanma Yetkisi

Zorla getirme emri üzerine zor kullanma yetkisi; sanık, tanık, mağdur ve bilirkişinin bir muhakeme hukuku işleminin yapılabilmesi için yargılama yapacak makama zorla getirilmesidir. İhzar kavramı hazır bulunmak, bir şeyi hazırlayıp ortaya koymak, meydana getirmek anlamına gelir. Burada hazır bulundurulacak şey veya kişi bir başkasının irade ve isteğiyle arzulanan yerde hazır bulundurulmuş olmaktadır. Ceza yargılamalarında en son yapılan değişiklere göre, zorla getirme emri vermeye yetkili makamlar yargılama makamları ve savcılardır160.

Buna karşılık Polis Vazife ve Salahiyet Nizamnamesinin 16. maddesinde; “polis yaptığı tahkikat esnasında ifadelerine müracaat lazım gelen kimseleri çağırır ve kendilerinden lüzumlu olan şeyleri sorar. Tahkikat için ifadesine müracaat edilmesi lazım gelen eşhasın polis tarafından vuku bulacak davete icabet etmeleri ve ifade vermeleri mecburidir.” hükmü ile polise karakola davet yetkisi verilmiş ancak bu maddede zorla getirme yetkisinden bahsedilmemiştir. Bu itibarla, polisin tahkikat için ifadesine müracaat edeceği kişiyi zorla karakola götürme yetkisi bulunmamaktadır.

Yine, CMK’nın 43 ve 44. maddeleri uyarınca; tanıklar çağrı kâğıdı ile çağrılır. Çağrı kâğıdında gelmemenin sonuçları bildirilir. Tutuklu işlerde tanıklar için zorla ge- tirme kararı verilebilir. Karar yazısında bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir ve bunlara çağrı kâğıdı ile gelen tanıklar hakkındaki işlem uygulanır. Bu çağrı telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, çağrı kâğıdına bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz. Mahkeme, duruşmanın devamı sırasında hemen dinlenilmesi gerekli görülen tanıkların belirteceği gün ve saatte hazır bulundurulmasını görevlilere yazılı olarak emredebilir. Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir.Bu düzenlemeye göre, kolluk görevlileri, çağrıya rağmen gelmeyen tanığı zorla getirme yetkisine sahiptir.

CMK’nın 145. maddesinde; “ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır.” denilmektedir. Bu kanunun 175 ve 176. maddelerde ise; “iddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar. Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır. İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur. Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kâğıdına mazereti olmaksızın gelmediğinde zorla getirileceği yazılır.” düzenlemesi ile sanığın zorla getirilmesi hükme bağlanmıştır161.

Mağdur ve şikâyetçi de zorla getirilebilir. Nitekim CMK’nın 233. maddesine göre, mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet Savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim

tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir. Bu hususta yapılacak çağrı bakımından ta- nıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu bakımdan, CMK açısından mağdur ve şikâyetçi de, tanık gibi işleme tabi tutulmuştur. Buna göre bu kişiler de kural olarak çağrı kâğıdı ile çağrılacaktır.

Yukarıda belirtilen kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere; zorla getirme, davet etmeye rağmen kişinin gelmemesi, davetin neticesinin sonuçsuz kalması halinde başvurulan bir yoldur. Bu nedenle, kural olarak önce davet işlemi yapılır. Buna rağmen kişi gelmez ise, zorla getirme tedbirine başvurulur. Bazen de davet etmeden zorla getirmeye başvurulabilir. Ancak bunun şartları vardır. Bunlar şunlardır.

— Zorla getirmenin maddi şartları: Zor kullanılması zorunlu olmalıdır. Böyle bir zorunluluk kural olarak önceden yapılmış davete uyulmaması ön şartına bağlı olmalıdır.

— Zorla getirmenin şekli şartları: Kural olarak bir karar alınmış bulunmalıdır. Bu karar verme yetkisi hâkime aittir. Savcının da polise istekte bulunması mümkündür. Sözlü emir en kısa sürede yazılı hale getirilir162.

Ayrıca CMK’nın 146. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında; “zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhâl, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmi dört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet Savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır. Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet Savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.” hükmü mevcuttur.

Tanıklar, sanıklar, mağdur ve bilirkişiler hakkında zorla getirme kararı verilebilir. Zorla getirme günlü veya günsüz olabilir. Haklarında polise zorla getirme emri verilmiş bulunanların özgürlüklerinin polis tarafından kısıtlanması söz konusudur. Bu nedenle polisin yasada belirtilen haklı görülecek bir zamanda mevcutlu olarak

getirme işini ve şartını iyi ayarlaması gerekmektedir163. Bu nedenle polis, hakkında yakalama emri verilmiş bulunan bir kişi hakkında ne şekilde bir yakalama ile yakalandığını belirten tutanakla en seri şekilde ilgili yere teslim etmelidir.

b) Yakalama Emri Üzerine Zor Kullanma Yetkisi

Birinci bölümde açıklamış olduğumuz üzere yakalama, kişinin geçici bir süre için nezaret altına alınarak, özgürlüğünün kısıtlanması demek olup, ya bir tehlikenin önlenmesi için veya suç işlendikten sonra sanığın ele geçirilmesi için yapılır164.

Yakalama emri165, polise zor kullanarak hakkında yakalama emri düzenlenmiş bulunan kişiyi ilgili yerlere teslim etme yetkisini vermektedir. Yakalama emrinin

çeşitleri CMK’nın 98. maddesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Buna göre, soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında,

Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine sulh ceza Hâkimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından da yakalama emri düzenlenebilir.Yakalanmış iken kolluk görevlisinin elin- den kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler. Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri resen veya Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından düzenlenir. Yakalama emrinde, kişinin açık eşkâli, bilindiğinde kimliği ve yüklenen suç ile yakalandığında nereye gönderileceği gösterilir.

Yine Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 19.maddesi uyarınca, hükümlü, hapis cezası veya güvenlik tedbirinin infazı için gönderilen çağrı kâğıdının tebliği üzerine on gün içinde gelmez, kaçar ya da kaçacağına dair şüphe

163 ŞAFAK/ BIÇAK, s.83. 164 YENİSEY, s.83.

165 Belirtelim ki, CMK açısından eski CMUK’daki gıyabi tutuklama kararı yerine yakalama emri öngörülmüştür. Gıyabi tutuklama kararı CMK’nın 248/5 ve 5320 sayılı CMK’nın Yürürlük Kanununun 5. maddeleri gereğince yurt dışında bulunan kaçaklara ilişkin olarak kabul edilmiştir.

uyandırırsa, Cumhuriyet Savcısı yakalama emri çıkarır. Burada, yakalama emrinin amacı, hürriyeti bağlayıcı cezanın infazını sağlamaktır166.

Belgede Polisin zor kullanma yetkisi (sayfa 84-88)