• Sonuç bulunamadı

Zekât Veren Açısından

Belgede KUR ÂN DA ZEKÂT KAVRAMI (sayfa 98-101)

A) ZEKÂT’IN TASVİRİ

1. Zekât Veren Açısından

a. Zekât Kişiyi Vermeye ve Harcamaya Alıştırır

Zekat kişiyi cimrilikten kurtardığı gibi, onu vermeye ve harcanmaya da alıştırır.

Eğitimciler ve ahlakçılar sözbirliği etmişlerdir ki alışkanlığın insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Öyle ki “ alışkanlık insanın ikinci tabitatıdır”bile denmiştir. İşte her sene mallarının zekatını düzenli olarak veren, her ramazanda fıtır sadakasını ödeyen kimsede

237 Et-Tevbe 9/103.

238 İlmihal, İman ve İbadetler, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay, Ankara 2006 ,I,424-425.

86

vermek ve harcamak bir alışkanlık, bir temel özellik haline gelir. Nitekim Kur’an-ı kerim’de mü’min, müttaki kimselerin özellikleri anlatırken infak, harcama hemen ilk planda sayılmıştır.ملا َنيٖقَّتُمْلِل ىًدُه ِهيٖف َبْيَر َلا ُباَتِكْلا َكِلٰذ َنوُقِفْنُي ْمُهاَنْقَزَر اَّمِمَو َةوٰل َّصلا َنوُميٖقُيَو ِبْيَغْلاِب َنوُنِمْؤُي َنيٖذَّلَا

Elif lam, mim. Bu hiç şüphe edimez bir kitaptır. Muttakiler için bir hidayet rehberi, bir yol göstericidir. Onlar gaybe ( görünmeyene) inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, geçim için kazandıklarımızdan ( başkalrına) yardım için harcarlar.”239

Buradaki harcamaktan kasıt İbn-i Abbas’a göre zekâttır. Bazı müfessirler göre nafile sadakadır. Diğer bazılarına göre ise insanın ailesine yapmış olduğu harcamalarıdır.

Ayet-i kerimenin, üç türlü harcamayı içine almış olması da muhtemeldir. Muttaki mü’min her üç türlü harcamayı da yapan kimsedir. Kur’an-ıkerim’de mü’mini aynı özelliğiyle anlatan bir çok ayet-i kerime vardır.”Mallarını gece ve gündüz, açı- gizli hayra sarfedenler..”240Keza Allah Teala’ nın övdüğü ve kolaylıklara yönelttiğini haber verdiği bir sınıf vardır ki başlıca özellikleri Allah’tan çekinmeleri ve Allah yolunda harcama yapmalarıdır. “ Kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz onu en kolaya hazırlar, onda başarılı kılarız. Kim de cimrilik edip vermez, kendisini müstağni sayıp hakka boyun eğmez, en güzeli de yalanlarsa biz de onu zora koşarız.”241

Zekatla vermeye alışan insan, artık egoist değildir, yalnız kendisini düşünmez, başkalarını da düşünür. Artık o, bir defa zekât vermeye alışınca, gerektiğinde zekât dışında da başkalarına yardım edecektir. Başkaları için kendi malından fedakârlık yapan kimse, başkalarının malına va hakkına dokunmamaya da dikkat edecektir. İşte bütün bunlar, zekâtın insana kazandırdığı değerlerdir.

b. Zekât Kalbi Dünya Sevgisinden Kurtarır

Zekât dünya ve mal sevgisine dalmaya karşı bir ilaçtır. Fahreddin Razi özetle şöyle demektedir:”Dünya sevgisine dalmak gönülden Allah sevgisini giderir. Hikmetullah, mal sahiplerini, mallarından bir kısmını ayırıp Allah’ın gösterdiği yerlere harcamakla yükümlü kılmayı gerektirmiştir. Ta ki kişideki mala karşı meyil kırılsın, tamamen mala yönelme engellensin ve insanın saadetinin mal toplamakla meşguliyette değil, malı Allah’ın razı olacağı yerlere harcamakta olduğu unutulmasın.

239el-Bakara, 2 /1-3.

240el-Bakara 2 /274.

241 el-Leyl, 92 /5-10.

87

Kişi zengin oldukça bu zenginliğinin kendisine o zaman kadar sahip olmadığı bir takım güç ve imkânları sağladığını görmekte ve zenginliği artıkça gücünün ve imkânlarının da arttığını müşahede etmektedir. Bu güç ve imkânlarının artması ona büyük zevk vermektedir. Böylece aldığı bu zevk sebebiyle insan daha çok kazanmak için gayret sarfetmekte, daha çok kazandıkça hırsı da o nisbette artmaktadır. Böylece fasid bir daire içine girilmektedir. İslam, zekat vasıtasıyla bu fasid daireyi kırmış, mal sahibinden, bunun bir kısmını Allah rızasını elde etme yolunda harcamasını istemiştir. Ta ki nefis sonu olmayan bu karanlık yoldan ayrılıp, Allah’ın rızasını talep ve ona kulluk yoluna yönelsin.”242

Allah Teala müslümanın mal toplamasına ve dünya lezzetlerinden istifade etmesine müsaade etmiştir. Fakat zengin olmanın insanın yegane gayesi olmasına müsaade etmemiştir. İnsan daha yüce ve ulvi gayeler için yaratılmıştır. Dünya insan için yaratılmıştır; İnsan dünya için değil, Bilakis insan ahiret için, Allah’a kulluk için yaratılmıştır. Dünya ahiret yolunda sadece bir merhale, bir vasıtadır.

Mal İslam nazarında bir hayır ve nimettir. Fakat öyle bir nimet ki insan kötülüklerle imtihan olduğu gibi , o nimetle de imtihan olmaktadır. “ ةَنْتِف ْمُكُد َلاْوَاَو ْمُكُلاَوْمَا ” “ Mallarınız, اَمَّنِا çocuklarınız sizin için bir imtihandır.”243

İşte zekât kişinin bu imtihanda başarılı olmasını sağlayan bir araçtır; kişiyi malını Allah yolunda harcamaya alıştırır.

c. Zekât Haram Malı Temizlemez

Zekât malı temizler ve onun artıp gelişmesine sebep olur, dendiğinde şüphesiz bununla kastedilen helal maldır. Yoksa çeşitli şekillerde haram yoldan kazınılan malı zekât temizleyip artırmaz.

Haram yoldan para kazanan bazı kimseler zannederler ki kazandıklarından bir kısmını sadaka olarak verirlerse Allah katında makbul ve insanlar nazarında beraat etmiş olacaklardır. Hz.peygamber böyle düşünenlerin ne kadarn yanıldıklarını şu hadis-i şeriflerinde açıkça ortaya koyar: “ Allah temizdir, ancak temizi kabul eder.”244Haram mal

242 Fahruddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb, XVI,101.

243 et-Tegabün 64/15.

244 el-Muslim ,Zekat , 64.

88

biriktiren sonra da ondan sadaka veren kimseye bir mükafat yoktur. Üstelik o haram kazancın vebali de onun omuzlarındadır.245

Kurtubi demektir ki Allah haramı sadaka olarak kabul etmez. Çünkü haram kazanç esasen ondan sadaka verenin mülkü değildir. O, Onda tasarrufta izinli değildir.

Hatta bazı Hanefiler âlimleri bu hususta daha da ileri giderek derler ki bir kimse bir fakire haram bir maldan sevab ümid ederek bir şey verse, bu sebeple küfrüne hükmedilir. Fakir bu durumu bilerek ona dua etse onun, bir kimse bu duayaı duyarak ve onun haram olduğunu bilerek âmin dese, onun küfrüne hükmedilir. Hâsılı başkasının malını gasp edenin, rüşvet alanın, faiz yiyenin maları zekâtla asla temizlemez. O malları temizleyecek olan zekât değil, sahiplerine geri vermektir.246

Belgede KUR ÂN DA ZEKÂT KAVRAMI (sayfa 98-101)