• Sonuç bulunamadı

Zarf Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik Görünüşü Görünüşü

Yaklaşık 5 dakika bekletilir

2.1.2. Yan Cümlede Devamlı Süreklilik Görünüşü

2.1.2.3. Zarf Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik Görünüşü Görünüşü

Banguoğlu, zarf fiillerin tümüyle zamana bağlı olmadığını bu yönden isim fiillere benzediğini ve sıfat fiillerden ayrıldığını belirtir (Banguoğlu 2004: 428).

Aydemir, zarf fiil cümlelerinde sözcük sıralamasını incelediği çalışmasında Türkçe zarf fiilli cümlelerin işlev bakımından Avrupa tipi dillerde (Örneğin Almancada) zarf yan cümlelerine karşılık geldiğini aktarır. Türkçede her zarf fiil cümlesinin en az bir yüklemleştirici ve fiil kökünden oluşan bitimsiz bir yüklemlemeye sahip olduğunu, sözdizimsel bakımdan bağımlı olmalarına rağmen bağlı bulundukları üst parçadan bağımsız olarak da kendine özgü bir özneye, kendine özgü bir nesneye ve kendine özgü bir yükleme sahip olabileceklerini belirtir. Aydemir bu bakımdan zarf fiili cümleleri bitimli cümleye benzetir (Aydemir 2012: 227-228). Aydemir, çalışmasında Johansom’un görüşlerine de yer verir. Johanson zarf fiili cümlelerin sıklıkla biçimsel olarak temel cümleye çok benzediğini tek farkın bitimli olmayan yüklemleştirici seçimi olduğunu aktarır (Johanson 1992: 261 akt. Aydemir 2012: 228).

Uğurlu, zarf fiillerin Türkçede üç temel görevinin olduğunu aktararak bunların zarf fiili parça kurmak, yardımcı fiillerin önüne gelerek birleşik fiil yapmak ve görünüş- zaman eki olarak bitimli cümleler kurmak olduğunu belirtir.

Ona göre, zarf fiili parçalar, merkezinde bir zarf fiil bulunan ve fiil tabanının istemine göre mecburi veya seçimlik olarak getirilen, fiilin anlamını tamamlayan

133 unsurlardan oluşan dil birlikleridir. Zarf fiilli parçalar anlam bakımından temel parçanın zarfı olarak görev alırlar ve doğrudan bir bitimli cümleye bağlılarsa Hint-Avrupa dillerindeki yan cümleye benzerler. Bu benzerlik sadece temel cümleyi zaman, durum, sebep, sonuç vb. açılardan belirlemesi yönündedir. Yapı bakımından ise Hint-Avrupa dillerindeki yan cümlelerden ayrılırlar. Uğurlu bu sebeple bazı araştırmacıların yan cümleleri çekimli fiile sahip olanlar (yan cümle) ve çekimli fiile sahip olmayanlar (cümlemsi) olarak ayırdıklarını belirtir. Uğurlu zarf fiillerin bitimli bir cümlenin yüklemine benzediklerini ancak kip ve görünüş-zaman yönünden belirsiz olduklarını savunur (Uğurlu 1999: 20-21).

Çetintaş Yıldırım, -DIk gibi adlaştırma eklerinden ve biçimbilimsel olarak

bölünemeyen biçimbirimlerden oluşan –lncA, -DIğIndA, -Dığı zaman, -ken, -(I)r... -mAz, -AlI, -DlğIndAn beri, -DlkçA, -DIktAn sonra ve -mAdAn önce gibi

zamanı gösteren zarf fiillerin, iki cümleyi birbirine değişik zaman anlatımlarıyla bağladığını belirtir. Çetintaş Yıldırım’a göre bu zarf fiillerin eklendiği yan cümleler karmaşık cümle içinde zarf olarak görev yaparlar ve temel cümleyi zaman bakımından kısıtlarlar. Bundan dolayı, alan yazında zamanı gösteren zarf fiillerin bir görünüş değeri olabileceğinin belirtildiğini söyler (Çetintaş Yıldırım 2005: 5). Ancak Çetintaş Yıldırım bu fikirde değildir. Ona göre zamanı gösteren zarf fiillerle kurulan karmaşık cümleler çözümlendiğinde, yan cümle olayının görünüş ve zaman özelliklerini temel cümle olayından alır. Yani Çetintaş Yıldırım’a göre yan cümle eylemleri kendi üzerine görünüş ve zaman ekleri taşımaz yani bu eylemler çekimsizdir. Adı geçen çalışmada görünüş, zaman ve uyum gibi temel cümle eylemi üzerine getirilmiş olan işlemcilerin, yan cümle eylemini de kapsadığını bu durumda, zamanı gösteren zarf fiillerin (bu zarf fiillerin yan cümleleri, temel cümlelerin anlamını kısıtlayacak zarflar konumuna getirmesine rağmen) karmaşık cümle içerisinde görünüşten çok zaman gösterimi ile ilgisi olduğu aktarılır. Çetintaş Yıldırım’a göre bu zarf fiiller, eylemlerin iç aşamalarını göstermemekte, iki ayrı eylemle anlatılan olayı gerçekleşme sıralarına göre zaman doğrusu üzerine yerleştirmektedir. Bu anlamda temel cümle zaman ve görünüş işlemcileri zamanı gösteren zarf fiiller üzerinde etkili olmaktadır. Zamanı gösteren zarf fiillerle birlikte kullanılan bazı işlemciler yan cümle olayının zamanını değiştirmekte ve bazı işlemcilerin bazı zamanı gösteren zarf fiillerle birlikte kullanılması mümkün olmamaktadır (Çetintaş Yıldırım 2005: 56-57).

134 Aydemir, zarf fiiil yüklemleştiricisi olarak adlandırdığı yapılarda zaman ve görünüş kategorisini incelemiştir (Aydemir 2010: 60). Bu çalışmada zarf fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerin görünüş işaretleyicisi olarak kullanılabileceği anlaşılmış ve söz konusu biçimbirimler şu şekilde incelenmiştir:

2.1.2.3.1. –Ip

Aydemir, -Ip biçimbirimini incelediği çalışmasında Johanson’un -Ip biçimbiriminin en eski işlevinin postterminallik (sınır sonrasılık) olduğunu ancak zaman içerisinde postterminallik (sınır sonrasılık) işlevinin zayıfladığını ve terminallik (sınıra bakış) işlevi kazandığını aktarır (Johanson 1990: 138-139 akt.

Aydemir 2010: 63). Aydemir’in örnekleri incelendiğinde ana cümlenin fiilinin +BİTMİŞ görünüşte olduğu görülür. Yan cümlenin ana cümle ile etkileşimi yan cümlenin görünüşünü belirlemede önemli bir etkendir. Bu çalışmada süreklilik görünüşü incelenmektedir. Bu sebeple seçilen örneklerde –Ip biçimbiriminin süreklilik görünüşünde yan cümle kurduğu tespit edilmektedir.

(1) Durmadan öksürüp tıksıran bu adam üstelik topaldı. Bu haliyle onu kimse satın almazdı. (PKA: 24)

(2) Hâlbuki ben, ilk ikisi benzeri veya sentezi erkek gölgelerinde dolaşıp duruyordum daima. Hayır, onu en çok enerjisiyle tanımlamak olasıydı. (GYÇ:

83)

2.1.2.3.2. –ArAk

Aydemir, -ArAk biçimbiriminin intraterminal (sınırlar arası) görünüş sergilediğini belirterek söz konusu durumu örneklendirmiştir (Aydemir 2010: 70).

Bu çalışmada da –ArAk biçimbirimi süreklilik görünüşünde değerlendirilmiştir.

(1) Babasının Rusya'da kalan zenginliğini anlattı. Türkçeyi, Hemşinli aksanı ile biraz da Tatarca, Rusça kelimeler karıştırarak konuşuyor. (AVK: 58)

(2) Günümüzde robotlar insanların yaptığı birçok işi yapabiliyor. Dış görünüş olarak insanlara benzeyen robotlar insansı robot olarak isimlendiriliyor. (Bilim Teknik Dergisi: 11)62

62 http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/system/files/makale/haberler_7yapay.pdf Erişim Tarihi:

20.12.2019.

135 2.1.2.3.5. –DI… -AsI

Korkmaz, ol- yardımcı fiilinin görülen geçmiş zaman birinci şahıs çekiminden sonra gelen olası sıfat fiilliyle birleşmesiyle oldum olası yapısının kurulduğunu bu yapının öteden beri, her zaman, bildim bileli anlamına geldiğini belirtir (Korkmaz 2009: 982). Lewis, “oldum olası” veya “oldum olasıya”

yapısının her şey başladığından beri ya da birinin hatırlayabildiği uzun bir süre boyunca gibi anlamlara geldiğini belirterek “oldu olalı” yapısının bozuk bir şekli olup birinci tekil kişi oldum ile ifade edilmesine rağmen hatırlayabileceğim kadar uzun süre anlamı taşımadığını söyler (Lewis 2000: 181).

-DI.. AsI zarf fiil eki diğer zarf fiil eklerinden biraz daha farklıdır. Söz konusu zarf fiil eki yan cümle kurmaktan ziyade ana cümleyi niteleyen zarf göreviyle kullanılmaktadır. Ancak biçimbirimin kullanıldığı yapılarda devamlı süreklilik görünüşü tespit edilmektedir. “oldum olası” yapısı konuşucunun hatırladığı küçüklük zamanından itibaren anlamındadır. Söz konusu örnek şu şekilde gösterilebilir:

(1) Aylardır her tarafta yalnız içinde bulunanları görüyordu. O da biliyordu ki, bütün bu gördüğü, önünde durduğu şeylerde ne şaşılacak, ne de öyle korkulacak bir taraf vardı. Bu çarşı şehrin hayatından bir parçaydı; oldum olasıya onu bir tarafından sayar dökerdi. (H: 57)

2.1.2.3.6. –DI…-AlI

Lewis, -AlI, -AlI beri, -AlIdAn beri ve –DI…AlI yapılarını beraber inceler ve bu zarf fiillerin anlamını “since” ile verir. –AlI yapısının negatif olabileceğini belirtir ve “Ben görmeyeli kilo vermişsiniz.” cümlesini örnek gösterir. Lewis

“oldum olası” ve “oldum olasıya” yapılarını da ayrıca inceler (Lewis 2000: 181).

Korkmaz, -AlI zarf fiilinin her türlü fiil kök ve gövdelerine getirilerek o zamandan beri anlamı verdiğini ve süreklilik gösteren zarf fiiller türettiğini belirttikten sonra –AlI ekinin işlevini güçlendirmek için görülen geçmiş zaman ekiyle kullanılabileceğini aktarır (Korkmaz 2009: 72). Aydemir, zarf fiillerin zaman ve görünüş sistemini incelediği çalışmasında –AlI biçimbiriminden zaman kategorisi çerçevesinde bahsetmiş ancak görünüş kategorisinde yer vermemiştir (Aydemir 2010: 82-84).

136 -DI.. AlI zarf fiil eki de –DI… -AsI zarf fiil eki gibi diğer zarf fiil eklerinden biraz daha farklıdır. Söz konusu iki yapı yan cümle kurmaktan ziyade ana cümleyi niteleyen zarf göreviyle kullanılmaktadır. Ancak biçimbirimin kullanıldığı yapılarda ana cümlede devamlı süreklilik görünüşü tespit edilmektedir.

Taranan eserlerden tespit edilen örnekler şu şekilde sıralanabilir:

(1) İNCİ : (Geğirir.) Ayol anlat biraz! Nasıl tanıştınız?

NİLGÜN: Bilmem.

FAZİLET: Buyurun işte!

NİLGÜN: Bildim bileli tanırım Uğur'u. İyi arkadaşımdır.

İNCİ : (Geğirir.) Âşık mı sana?

NİLGÜN: Nereden çıktı şimdi bu aşk?

AYNUR: Senin için doğru olan... Bir mühendisle, bir iş adamıyla, ne bileyim bir bankacıyla ya da bir umum müdürle ya da en iyisi bir diplomatla filan arkadaşlık etmektir Nilgün'cüğüm (DKB: 40)

Aşağıdaki örneklerde +GEÇMİŞ zaman ile kullanılan zarf fiilin söz konusu durumun artık bittiği ancak belirli bir süre devam ettiği gözlenmektedir:

(1) Kendimi bildim bileli tek arkadaşımdı benim. Çok daha önceleri beşiğe birlikte belenmemiz için ağlar, direnirmişim. Sonraları birlikte yer, içer, birlikte koşar oynardık. Kendimi bildim bileli bu böyle sürüp gitmişti. (SY: 12)

(2) Kendimi bildim bileli annemden hep bu sözü işitmiştim: «Analar duyar.»

Maksim Gorki'nin Ana romanı tam benim doğum tarihimde Türkçeye çevrilmişti.

Okuma yazma bilmediği için bu romanı ne annem okumuştu, ne de ağabeyim...

Ama Cumhuriyetin ilânından iki yıl sonra Ünye'deki evimizde biz grevden konuşuyorduk... Ve annem, bu «grev lâfını kimden duydun?» sorusuna, «Analar duyar,» diye karşılık veriyordu. Gerçek anlamını bilmeden... (SY: 113)

2.1.2.3.7. DI… -DI

Korkmaz, zarf fiillerden bahsettiği çalışmasında –DI..mAdI yapısından bahseder ancak –DI…-DI yapısından bahsetmez (Korkmaz 2009: 1036-1037).

Lewis “oldum olasıya” yapısını örneklendirmesine rağmen “oldum bittim”

137 yapısına yer vermez (Lewis 2000). Söz konusu yapıya hem Göksel ve Kerslake’de hem de Kornflit de de rastlanmamıştır (Göksel ve Kerslake 2005; Kornflit 2005).

-DI.. DI zarf fiil eki de –DI… -AsI ve –DI.. AlI zarf fiil eklerinde olduğu gibi yan cümle kurmaktan ziyade ana cümleyi niteleyen zarf göreviyle kullanılmaktadır.

Ancak biçimbirimin kullanıldığı ana cümlelerde devamlı süreklilik görünüşü tespit edilmektedir.

(1) FAHRETTİN: Evet, hanımefendi yerden göğe haklılar sayın Cemile Hanım!

Nerede kaldı kakaolar ha? Nerede? Nerede o güleç yüzlü ve hindistancevizli ithal malı bisküviler? Nerede o eski şarkılar ve onları söyleyen buzağı bakışlı, ikibin kilo kadınlar? Kadınlar... Efendim şöyle izah edeyim affınıza sığınarak, ben oldum bittim pek severim kadınları.

UĞUR: Benim gitmem gerekiyor. (DKB: 43)

(2) Beni de oldum bittim uyumsuzlukla suçlarlar! Kim bilir, belki haklıydılar!

Kelebek olmayı bekleyen bir tırtıl gibi kozanın içinde oturanları sevmemek uyumsuzluksa... ben uyumsuzum o zaman! Nevzat diye bir arkadaşım vardı, ne tatlı adamdı... Figüran Nevzat. Bir sürü filmde beş on saniye süren figüran rollerine çıkmıştı ama kendini Lawrence Olivier gibi görürdü! Şekspir'i ezbere bilirdi ama oynaya oynaya Uzakta Kal Sevgilim, Fıstık Gibi Maşallah, Abidik Gubidik gibi filmlerde bir an göründüğüyle kaldı. (DKB: 56)

2.1.2.3.8. –DIğI halde

-DIğI halde biçimbiriminin süreklilik görünüşündeki örneği şu şekilde verilebilir:

(1) Ben, iskambil oynarken, yanımda birisi durursa pek memnun olurum, o zaman oyunu da iyi oynarım. Neden derseniz, kendi başıma hayalperest olduğum halde başka birisiyle yan yana bulunduğum zaman adamakıllı mühendis gibi, doktor gibi hesaplı olurum da ondan. Yalnız başına olan insan kadar büyük adam yoktur ama insanlarla beraber olan insan, hakiki kıymetini ölçer, biçer. (SF: 15)

138 2.1.2.4. Yan Cümlenin Çekimli Fiil Olduğu Yapılarda Devamlı Süreklilik Görünüşü

Alan yazında yan cümlelerin kimi zaman çekimli fiillerle kurulabileceği daha önce belirtilmişti. Aşağıdaki örneklerde ana cümlede bil- fiilinin kullanıldığı durumlarda yan cümlede devamlı süreklilik görünüşünün olduğu tespit edilmektedir.

2.1.2.4.1. Bil- Fiilinin Ana Cümlede Olduğu Yan Cümleler

Türkçede yan cümlenin çekimli bir fiil olarak görüldüğü yapılar da vardır.

Bu durumda ana cümlenin bazı fiillerle sık kullanıldığı görülmektedir. Bu fiillerden biri“bil-” fiilidir. “Biliyorum ki” şeklinde düşünülebilecek yapılara şu örnek verilebilir:

(1) Biliyorum gemiler götüremez

Neonlar ve teoriler ışıtamaz yanını yöresini Örneğin Manastır’da oturur içerdik iki kişi Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı

Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi Geyikli gecenin karanlığında (GBD: 21)

(2) — Yapamıyorum, dedi. Olmuyor. Oysa seni seviyorum biliyorum. Ama yapamıyorum. Neden, neden olmuyor? (AAD: 88)

139 2.2.TEKRARLI SÜREKLİLİK GÖRÜNÜŞÜ

Tekrarlı süreklilik ifadelerinde, eylem ya da durumlar süreklilik görünüşü işaretleyicileri ve cümlede kullanılan zarf ya da edatlarla eylemlerin tekrarlanarak devamlılık gösterdiği durum ya da eylemleri işaretler.