• Sonuç bulunamadı

İsim Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik Görünüşü Görünüşü

Yaklaşık 5 dakika bekletilir

2.1.2. Yan Cümlede Devamlı Süreklilik Görünüşü

2.1.2.1. İsim Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik Görünüşü Görünüşü

Banguoğlu, isim fiillerin kişi anlamına sahip olmadığı gibi zaman anlamına da sahip olmadığını belirtir (Banguoğlu 2004: 421). Korkmaz’da çekimsiz fiiller başlığında verilen isim fiiller –mAk, -mA, -Iş olarak incelenir.

Korkmaz, -mAk iste-, -mAyA başla-, -mAk lazım, lazımdır, gel, gerek, icap et, zorunda ol- yapılarının birleşik fiil oluşturduğunu belirtir (Korkmaz 2009: 863-909). Gencan, isimlerle kurulan yan önermeler olarak –Iş, -mAk ve –mA ile kurulan cümleleri inceler (Gencan 2001: 160-161). Ergin’de fiilimsiler partisipler olarak geçer ve fiilden isim yapan yapım ekleri altında verilir (Ergin 2005: 198-200). Ediskun, isim fiillerin hem bir eylemin adı olduğu için isim hem de özne, nesne ve tümleç alabildiği için fiil olduğunu belirterek –Iş, -mAk, -mA eklerini inceler (Ediskun 2017:246-249).

Ergönenç Akbaba, Korkmaz’ın belirleyici birleşik fiiller olarak adlandırdığı isim fiillerle kurulan birleşik fiil yapılarını inceleyerek bu fiillerin

123 yardımcı fiillerin asıl fiile çeşitli anlam özellikleri kattıklarını ancak tasvir fiillerde olduğu gibi anlam özelliklerini kaybetmediklerini Korkmaz’ın –mAyA başla, çalış-, kalk- örneklerine bak-, çabala-, çalış-, değ-, dur-, giriş-, gör-, kalk-, koyul-, sevket, uğraş-, yelten- fiillerinin de eklenebileceğini örneklendirir (Ergönenç Akbaba 2007). Deniz Yılmaz fiil kategorisini incelediği çalışmasında fiilimsi eklerine de yer vererek “Eylemi Adlaştırma Ulamı” başlığı altında inceler. Deniz Yılmaz fiilimsi eklerinin görünüş aktarmadığını belirtir (Deniz Yılmaz 2012:

113).

İsim fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerde görünüş kategorisini Aydemir (2010) incelemiştir. Aydemir çalışmasında Johanson’un fikirlerine yer vererek isim fiil eklerinin bulunduğu kelime gruplarını ana cümleye bağladığını ve bağlı bulundukları cümlede ana cümle için çeşitli söz dizimsel işlevlerde bulunduklarını belirtmiştir. Ancak Aydemir isim fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerde görünüş kategorisini –DIk ve –AcAk biçimbirimleriyle sınırlı tutmuştur (Aydemir 2010:

105). Bu çalışmada incelenen eserlerden tespit edilen isim fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerdeki devamlı süreklilik görünüşü şu şekilde örneklendirilebilir:

2.1.2.1.1. –mAk

-mAk biçimbirimi isim fiil eklerinden biri olup ana cümlenin süreklilik görünüşünde olduğu yapılarda süreklilik görünüşü işaretleyicilerinden biri olmaktadır.

(1) Durmadan yeni şeyler öğrenmek istiyorum.

(2) Bir Türk şehrinden bahsedip de Evliya Çelebi'yi hatırlamamak kabil değildir.

Cetlerimizden iki kişi vatan haritasını benimsemişlerdir. Bunlardan birincisi Mimar Sinan'dır. XVI. asır Türkiye'sini onun eserlerinden bulmak daima mümkündür. (BŞ: 21)

2.1.2.1.2. –mAyA

-mAyA biçimbirimi ve –mAk biçimbirimi arasındaki tek fark bağlandıkları fiilin istemidir. Bu çalışmada söz konusu yapı devamlı süreklilik görünüşü kapsamında incelenmiştir.

(1) Böyle, hep böyle durmaya geldiğimi sanırdım Dağlara sürerken yeşilliği ilkyaz

124 Çocukların sakalları çıkmaya başlarken

Bando mızıkalar çalınırken Her şeyin yapılmasına katılırdım Biraz hüzünlü, biraz şaşkın, biraz şen Her şeyin yapılmasına katıldığımı sanırdım.

Sonra gece. Sonra yanlışlığım. Sonra alerji Yani kurdeşen. (GBD: 47)

2.1.2.1.3. –mAyI

-mAyI biçimbirimi de –mAyA biçimbirimi gibi fiil istemi nedeniyle ayrı değerlendirilen süreklilik görünüşü işaretleyicilerindendir.

(1) Okudukları kitapları yerli yersiz sıralamayı kültür belirtisi sayanlardan tiksiniyorum. Dilimizde yayımlanmamış kitaplardan söz açanlardan ve özellikle kendi bulduklarını sandıkları önemli yazarlardan, bilgilerden, yazılarında alıntı yapmayı iş sananlardan. (BUN: 53)

(1)’de yer alan örnekte “okudukları kitapları yerli yersiz sıralamak”

devamlı ortaya çıkan bir özelliktir. Bu nedenle yan cümlede yer alan –mAyI biçimbirimi devamlı süreklilik işaretleyicisidir.

(2) Daha önemlisi, çevre sorunu ama. Devlet okullarında her tabakadan çocuk karışıp okuyor, birarada olmayı öğreniyorlar. (Belli bir sınıftan gelme çocuklarla birlikte okumanın sakıncalarını kendimden biliyorum.) Sonra bir de şu var: bu iş nasıl başlarsa, öyle sürüyor. İlkokulu özel okulda bitiren çocuk, mutlaka yabancı bir okula ya da koleje gidiyor, üniversite sınavlarına katılmak için özel dershanelerde kurslara katılmak zorunda kalıyor. Bir çaresizlikler zinciri bu, bir çark. (BUN: 71-72)

(3) — Sana bakmayı biliyorum ben. Söylediklerimi dinlerken, "Bunu yapamaz ama tutar gene elimi öpmek isterse?" diye düşünüyordun. Bak, dudaklarını belli belirsiz boyamışsın. Boyarken aklından geçenleri biliyorum. Aynaya bakınca sana solgun gibi göründüler. "Sevmez ama azıcık süreyim, fark etmez," dedin.

Öpüşeceğimizi biliyordun. Dudakların daha bir çekici olsunlar istiyordun.

125 Aklında hep bugün benimle öpüşeceğin vardı. İstiyordun. Nerden mi biliyorum?

Çünkü ben... Seni öpmek istiyorum... (AAD: 74) 2.1.2.1.4. –mAklA

-mAklA biçimbirimi ile kurulan yan cümlelerde ortaya çıkan süreklilik görünüşü örneği şu şekildedir:

(1) Yazarların hepsini burjuva kökenli olmakla, polislikle, işbirlikçilikle suçluyorlar. Dergi yöneticilerini de. Belki de bunca saldırgan, katı olmalarının nedeni, böylesine düşman bir dünyada yaşadıklarına inanmalarındandır. İnsana inancı bir yana iterek insanı mutluluğa kavuşturmaya çabalamanın yarattığı çelişkiyi kavrayamıyorlar. Halka yayılacak geniş bir esenlik böyle soğuk bir kin halkasından nasıl kaynaklanabilir ki? Ama bizler de çoğu kere, aynı soğuk yüzü gösteriyoruz onlara. (BUN: 145)

(1)’de verilen örnekte “yazarların hepsinin burjuva kökenli olması”

devamlılık arz eden bir durumdur. Bu nedenle –mAklA biçimbirimi devamlı süreklilik görünüşünde bir işaretleyicidir.

2.1.2.1.5. –mA+iyelik eki +(n)A

-mA isim fiiil ekinin iyelik ekleriyle kullanımı da mümkündür. Aşağıda –mA biçimbiriminin devamlı süreklilik görünüşünde örnekleri gösterilmiştir:

(1) Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının bellibaşlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikâyetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. (H: 187)

126 2.1.2.1.6. –Iş

-Iş biçimbirimi bir isim fiil eki olup –mA biçimbirimi kılış bildirirken –Iş biçimbirimi tarz bildirmektedir (Korkmaz 2009: 899). –Iş biçimbirimi yan cümle kurmayan fiilimsi eklerinden biridir. Ancak –Iş biçimbiriminin devamlı süreklilik görünüşünde bir isim yaptığı gözlenmektedir.

(1) Hüseyin Beyin aslı Dersim'in Kürtleşmiş Türklerinden imiş. Kendisi Alevi.

Bunlar kendilerinin Türk olduklarını, yakın zamanlara kadar da aralarında Türkçe konuştuklarını biliyorlar. Hüseyin Bey’in konuşuşu, suratı ora Türklerine benziyor. (AVK: 76)

2.1.2.1.7. –DIk

Korkmaz, -DIk biçimbiriminin sıfat fiil eki olmasına rağmen kimi durumlarda geçici bir isim de oluşturabildiğini ve iyelik ekleriyle görüldüğünü belirtir (Korkmaz 2009: 915). Aşağıdaki örneklerde –DIk biçimbirimi ile kurulan yan cümlelerde devamlı süreklilik görünüşü örnekleri bulunmaktadır.

(1) Seni nice sevdiğimi biliyorsun. Bilmiyorsan ya da unutmuşsan söyle, söylediklerimi yeniden yeniden tekrarlayayım. (OGM: 146)

(2) Amazonlar hakkında birçok varsayımlar vardır. En çok geçerli olan bunların Hitit savaşçı kadın papazlarından olduklarıdır. Bu tezi savunanlar, mitlere göre Amazon başkentinin bulunduğu yerin, aynı zamanda Hitit ülkesinin göbeğini oluşturmakta olan Kuzeydoğu Anadolu'da olduğuna; Amazonların Batı Anadolu'nun ortasına, yani İzmir ve Efes'e gelmiş bulunduklarına, oysa Anadolu'nun ancak bu bölgesinde Hitit eserlerinin bulunmuş olduğuna; Hitit kabartmalarında ve heykellerinde sık sık rastlanan ikiyüzlü baltanın Grek kabartmalarında çoğu kez Amazonlara ait bir silah olarak gösterildiğine; Grek eserlerinde Amazonların serpuş olarak tepelerine birer kule takmış olarak gösterildiklerine, öte yandan Hititlerin ana Tanrıçasının kendi kabartmalarında bir taç giymiş olarak gösterildiğine; eski Anadolu'da kadınların sosyal, siyasal, dinsel ve askerlik bakımından üstünlüklerine; papazlığın çoğu kez kadınlara ait olduğuna ve soyun babadan değil, fakat anadan sayılageldiğine işaret etmektedirler. (AE: 29)

127 2.1.2.2. Sıfat Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik Görünüşü

Banguoğlu, sıfat fiillerin zaman anlamı taşıdıklarını bu özellikleri dolayısıyla da isim fiillerden ayrıldıklarını belirtir (Banguoğlu 2004: 422).

Korkmaz’ın fiilimsileri çekimsiz fiiller olarak adlandırdığı daha önce belirtilmişti.

61 Korkmaz, sıfat fiillerin fiil özellikleri dolayısıyla, kendilerinde var olan hareket ve zaman kavramlarını isim oldukları sıfata aktararak varlıkları ve nesneleri haraket ve zaman gösterme özellikleri ile geçici olarak vasıflandırdıklarını belirtir (Korkmaz 2009: 909). Ergin, partisip ekleri olarak incelediği fiilimsi eklerini biçimbirimler halinde verir, sıfat fiil ekleri için ayrı bir başlık açmaz (Ergin 2005:

198-200 ve 333-348).

Gencan, varlıkları niteledikleri ya da belirttikleri için sıfat; özne, nesne, tümleç alarak yan cümle kurduları için de eylem sayılan sözcükler olarak adlandırdığı sıfat fiilleri özne pozisyonunda ve nesne pozisyonunda kullanımına göre inceler (Gencan 2001: 415- 422). Gencan’ın bu ifadeleri sıfat fiilleri yan cümle olarak değerlendirdiğini göstermektedir. Ediskun da Gencan’a benzer bir tanım yapar ancak tanımında sıfat fiillerin yan cümle kurduklarından bahsetmez sadece ismi niteledikleri için sıfat, özne, nesne ve tümleç aldıkları için fiil olduklarından söz edilir. Ediskun, -An sıfat fiiliyle kurulan yapıların şimdiki ya da geniş zaman ifade ettiklerini, kesin bir şimdiki zaman anlamı kazandırmak için ise -mAktA olan yapısının kullanıldığını belirtir. -An sıfat fiilinin -AnA yapısıyla beraber kullanılmasında aşırı süreklilik anlamının olduğunu da aktarır: Giden gidene, koşan koşana örneklerini verir (Ediskun 2017:249- 250).

Underhill, sıfat fiilli yapıları özne ve nesne konumunda olmalarına göre sınıflandırır. Çalışmasında şimdiki zaman sıfat fiilininin –An, geçmiş zaman sıfat fiilinin –mIş, gelecek zaman sıfat fiilini –AcAk, aorist sıfat fiil olarak –Ar olarak örneklendirir. Underhill burada –mIş olacak yapısının future perfect işaretlediğini belirtir (Underhill 1985: 280). –Ir olmak yapısını aorist sıfat fiil olarak inceler.

Ancak bu yapının cümleye kattığı anlamı sadece İngilizce çevirisiyle verir (Underhill 1985: 282).

61 Bkz: Bölüm: 2.2.1

128 Sıfat fiil eklerinin görünüş aktardığı belirtilen çalışmalar ise şu şekildedir:

Rentzsch, sıfat fiillerin bildirdiği görünüşleri şu şekilde tablolaştırır (Rentzsch 2016: 68):

Dolaylamalı ortaçlar ve anlambilimsel karşıtlıklar İntraterminal

(Sınırlar arası)

Postterminal (Sınır sonrası)

Prospektif (Ön görülü)

-(y)An/-DIk - - -

-(I)yor olan/-(I)yor olduğu

+ - -

-mAktA olan/-mAktA olduğu

+ - -

-mIş - + -

-mIş olan/-mIş olduğu

- + -

-(y)AcAk - - +

-(y)AcAk olan/-(y)AcAk olduğu

- - +

Göksel ve Kerslake, sıfat cümleciklerini inceledikleri çalışmalarında öncelikle –An, -DIk, -AcAk sıfat fillerinden bahseder (Göksel ve Kerslake 2005:

391). Göksel ve Kerslake sıfat cümleciklerini inceledikten sonra yardımcı fiil ol- ile kurulan sıfat fiillerden bahseder. Ol- yardımcı fiilinin kullanıldığı cümlelerde zaman ve görünüşün daha detaylı belirtmek için kullanıldığını, ol- yardımcı fiiliyle sıfat fiil eklerinin bu şekilde kullanımının bazı zaman ve görünüş işaretleyicilerine serbest bir şekilde izin verdiğini belirtir. Ol- yardımcı fiiline eklenen sıfat fiil eklerinin gösterebileceği zaman ve görünüşü şu şekilde tablolaştırır (Göksel ve Kerslake 2015: 391-392):

129

ZAMAN VE GÖRÜNÜŞ BİÇİMBİRİM

Perfective/Past -mIş

Future -(y)AcAk

Progressive/Habitual -mAktA ve –(I)yor

Habitual -(A/I)r/-mAz

Sıfat fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerde görünüş kategorisinden bahseden diğer bir isim Aydemir (2010) olup Aydemir’in çalışmasının dayanağı Johanson (1992, 1998)’dur. Aydemir sıfat fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerde hem zamanın hem de görünüşün belirtilebileceğini aktararak zaman olarak eş zamanlılık, öncekilik ve sonrakilik ifade edilebileceğini belirtir. Sıfat fiil eklerinin görünüş olarak terminallik (sınıra bakış), intraterminallik (sınırlar arasılık) ve postterminallik (sınır sonrasılık) aktarabileceğini söyler (Aydemir 2010: 87-88).

Bu çalışmada da sıfat fiil ekleriyle kurulan yan cümlelerde görünüş kategorisi incelenmiştir.

2.1.2.2.1. –An

-An sıfat fiil ekini Banguoğlu (2004: 424), Gencan (2001: 416), Ergin (2005: 334) Eker, (2009: 345) Karaağaç (2012: 305), İlker (1997: 146) şimdiki zaman sıfat fiilleri arasında değerlendirir.

Korkmaz –An ekinin geniş zaman, şimdiki zaman ve geçmiş zaman bildirebileceğini aktarır (Korkmaz 2009: 939-942). Rentzsch Korkmaz’ın belirttiği gibi –An biçimbiriminin geniş zaman bildirme işlevindeki yanlışlığı dile getirerek “ölen eşim” örneğini verir. Bu örnekte sıfat fiilin şimdiki zamanı değil geçmiş zamanı gösterdiğini belirtir (Rentzsch 2016: 68). Aydemir ise –An biçimbiriminin terminallik (sınıra bakış) aktardığını ancak –An biçimbiriminin geldiği fiilin kılınışının da görünüşü etkilediğini belirtmektedir. Buna göre sınırlı bir fiilde terminallik (sınıra bakış); süreçli bir fiilde intraterminallik (sınırlar arasılık) aktarılabilir (Aydemir 2010: 92).

Bu çalışmanın konusu süreklilik görünüşü olduğu için –An biçimbirimi süreklilik görünüşü kapsamında incelenmiştir.

130 (1) Sokağa varınca baktı geç kaldığı bir şey yok. Her şey her zamanki gibiydi:

Motor gürültüsü; kalkık yakalı, hızlı yürüyen, kayıtsız insanlar. Akaretler durağına yürüdü. Tramvaya binerken kaval kemiği basamağa çarptı. (AAD: 16) (2) Her seven

Sevilenin boy aynasıdır.

Sevmek

Sevilenin o aynaya bakmasıdır. (YP: 28)

2.1.2.2.2. -DIk

Ediskun, -DIk sıfat fiilinin geçmiş zaman anlamıyla geçici nitelikler bildirdiğini belirterek bildik kimseler, tanıdık müşteri örneklerini verir (Ediskun 2017: 251). Korkmaz (2009: 911), Banguoğlu (2004: 423), Gencan, (2001: 417) Ergin (2005: 335), Eker (2009: 344) Karaağaç (2012: 302) ve İlker (1997: 143)’de de benzer bilgilere rastlanmaktadır.

-DIk sıfat fiil ekinin görünüş aktardığı çalışmalardan biri Erguvanlı Taylan’dır. Erguvanlı Taylan -DIk sıfat fiil ekinin sadece zamanı değil görünüşü ve kipliği de gösterebileceğini belirtir. Ona göre -DIk biçimbiriminin sonra ile kullanılan şeklinde yan cümlede bitmişlik görünüşü aktarılır (Erguvanlı Taylan 1993: 165).

Bulut, ol- fiilinin yan cümlelerde söz diziminde öge olarak üstlenemediğini ve dolgu sözcük olarak kullanıldığını belirterek şu örneği verir: “Bugüne kadar öğrenmiş olduğun bilgileri bir kenara koymalısın.” (Bulut 2014: 46-47).

Aydemir, -DIk ve –DığI şeklinde incelediği çalışmasında –DIk biçimbiriminin postterminallik (sınır sonrasılık) aktardığını biçimbirimin eklendiği fiilin bitiş sınırlı olduğunu, -DIğI biçimbiriminin ise terminallik (sınıra bakış) aktardığını belirtir (Aydemir 2010: 100-102). Ancak bu çalışmada tespit edilen örnekler –DIk biçimbiriminin fiilin kılınışı, ana cümlenin görünüşüyle paralel olarak süreklilik görünüşü bildirdiğini de göstermektedir.

(1) Onu Hasan Beyin odasında gördüm. Hasan Bey sandalyede oturmuş, bu adam da Hasan Beyin karyolasının ayakucuna ilişmiş, o söylüyor, Hasan Bey de dinliyordu. Beni görünce bu yabancı adam ayağa kalktı. Ben yüzüne iyice baktım, tanıdığım bir kimse değil. Taktığı gözlüğün camları o kadar kalın ki, kırılmış bir

131 billur bardağın dibine benziyor. Bu camlar arkasında onun gözleri ufacık görünüyor ve suratına, sanki bir diş ağrısının sıkıntılı gölgesi düşüyor. (AVK: 75)

(2) Bu tezi savunanlar, mitlere göre Amazon başkentinin bulunduğu yerin, aynı zamanda Hitit ülkesinin göbeğini oluşturmakta olan Kuzeydoğu Anadolu'da olduğuna; Amazonların Batı Anadolu'nun ortasına, yani İzmir ve Efes'e gelmiş bulunduklarına, oysa Anadolu'nun ancak bu bölgesinde Hitit eserlerinin bulunmuş olduğuna; Hitit kabartmalarında ve heykellerinde sık sık rastlanan ikiyüzlü baltanın Grek kabartmalarında çoğu kez Amazonlara ait bir silah olarak gösterildiğine; Grek eserlerinde Amazonların serpuş olarak tepelerine birer kule takmış olarak gösterildiklerine, öte yandan Hititlerin ana Tanrıçasının kendi kabartmalarında bir taç giymiş olarak gösterildiğine; eski Anadolu'da kadınların sosyal, siyasal, dinsel ve askerlik bakımından üstünlüklerine; papazlığın çoğu kez kadınlara ait olduğuna ve soyun babadan değil, fakat anadan sayılageldiğine işaret etmektedirler. (AE: 29)

(3) Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle Çok sevdiğim salatayı bile

Aramaz mı olacaktım?

Ben böyle mi olacaktım? (OV: 52) 2.1.2.2.3. –A/I/r

Ediskun, -r yapılı sıfat fiillerin geniş zaman anlamıyla sürekli birer nitelik kazandığını belirterek akarsu, görür göz, çıkmaz sokak örneklerini verir (Ediskun 2017: 250). Banguoğlu, söz konusu biçimbirimi şimdiki zaman sıfat fiilleri arasında değerlendirir (Banguoğlu 2004: 425). Korkmaz (2009: 950), Gencan (2001: 416), Ergin (2005: 335), Eker (2009: 345), Karaağaç (2012: 303) da benzer şekilde biçimbirimin geniş zaman ifade ettiğini belirtir.

Aydemir, -A/I/r biçimbiriminin Johanson’da olduğu gibi kipsellik ifade ettiği görüşündedir. Dolayısıyla Aydemir çalışmasında söz konusu biçimbirimi kiplik olarak incelemiştir. Söz konusu çalışmada biçimbirimin kiplik anlamlarının olanak ve izin olduğu belirtilmiştir. Aydemir bu bilgiyi zaman-görünüş işaretleyicisi olan –A/I/r biçimbirimiyle aynı işlevde olmasından yola çıkarak

132 temellendirmiştir (Aydemir 2010: 97). Bu çalışmada ise –A/I/r biçimbirimi ana cümlede görünüş kategorisinde değerlendirilmiştir. Söz konusu biçimbirimin sıfat fiil olarak değerlendirilmesi de süreklilik görünüşü kapsamındadır.

(1) Otuz yaşlarında, temiz giyinmiş, hafif koku sürünmüş, uzunca boylu, incerek, ince, uzun yüzlü, gözleri birbirine yakın bir efendi. Akıllı, kurnaz, çalışkan, övünmeyi, kendini satmayı sever insanlardan olduğu gözlerinden belli oluyor.

Arkadaşlığı çekilir. Herkese temiz, terbiyeli davranmak, akıllı konuşmak istiyor.

(AVK: 55-56)

(2) Sermayesi ve görünür bir sakatlığı yoktu. (KB: 12)

2.1.2.3. Zarf Fiil Ekleriyle Kurulan Yan Cümlelerde Devamlı Süreklilik