• Sonuç bulunamadı

2.3. Ġlgili AraĢtırmalar

2.3.2. YurtdıĢında Yapılan AraĢtırmalar

Nazari, Hasbullah ve Parhizkar (2009)‟ın “Determining Educational Curriculum Priorities And The Role Of Media In Education From The Teachers‟ Points Of View” adlı araĢtırmalarında, Ġran‟ın güney batısında bulunan Shiraz Lisesi öğretmenlerinin eğitsel televizyon ve radyo yayıncılığı aracılığı ile öğretim müfredatı önceliklerini, en iyi eğitsel medya organları hakkında fikirlerini ve uygun eğitsel programları araĢtırmayı amaçlamaktadır. ÇalıĢmanın katılımcıları olan Shiraz Lisesi‟nde çalıĢan öğretmenler (n=252), rastgele örneklem alınarak seçilmektedir. AraĢtırmada, öğretmenlerin %44,4‟ünün televizyon aracılığıyla deneyimli öğretmenler tarafından yapılan doğrudan öğretimin en iyi öğretim yöntemi olduğu görüĢünde oldukları saptanmaktadır. Ayrıca; öğretmenlerin görüĢüne göre, öğretimsel medya içerisinde 5 üzerinden 4.52 ile televizyonun en yüksek, 1.76 ile derginin en düĢük etki oranına sahip olduğu belirlenmektedir. AraĢtırmada, toplum eğitiminde televizyon ve radyonun önemli rolleri olduğu için radyo ve televizyon programcılarının eğitsel program yapımında güncel geliĢmeleri takip etmesinin faydaları vurgulanmaktadır.

Christakis, Garrison, ve Thakkar (2006), “Educational TV Has Positive Effects On Toddlers and Preschoolers” adlı çalıĢmada eğitsel televizyon programlarının küçük çocukların bilgilerini geliĢtirmekte, onların tutumlarını etkilemekte ve hayal güçlerini geliĢtirmekte baĢarılı olduğu belirtilmektedir. AraĢtırmacılar, yaptıkları literatür araĢtırması sonucu çocuk ve televizyon ile ilgili 376 makale belirlemiĢ ve bunlardan 12 tanesini araĢtırma için saptamıĢlarıdır. Bu 12 akademik çalıĢma, 1973 ve 2000 yılları arasında gerçekleĢtirilmiĢ ve özellikle 6 yaĢ altı çocuklar tarafından izlenen televizyon programlarının içeriğine ve bunun öğrenme, ırk tercihi, saldırganlık, sosyal davranıĢ, kendi kurallarını koyma ve hayal gücü üzerindeki etkisi incelenmiĢtir.

Yapılan incelemelerde, çocukların olumlu televizyon programlarından etkilendiği, olumsuz yönüne bakıldığında ise Ģiddet dolu saldırgan programları ve çizgi filmleri izleyen çocukların, izlemeyenlere oranla daha saldırgan davranıĢlara sergilediği sonucuna ulaĢılmıĢtır.

ÇalıĢmada araĢtırmacılar ayrıca, ebeveynlerin 2 yaĢ altında çocuklarının televizyon izlemesine izin vermemelerinin, TV izleme sınırları koymalarının, çocukların sorularla medya okuryazarlığı becerilerini geliĢtirmeye yardımcı olmalarının önemini vurgulamaktadırlar.

Calverta ve Kotler (2003)‟ın, “Lessons From Children‟s Television: The Ġmpact Of The Children‟s Television Act On Children‟s Learning” adlı çalıĢmasında, Amerika‟da 1990 Çocuk Televizyon Yasası (CTA)‟nın, çocuklar için eğitici ve bilgilendirici televizyon programları sağlamayı gerektirdiği, CTA‟nın çocukların televizyon izleme ve öğrenme deneyimlerine etki oranını araĢtırmak için, kesitsel ve uzun zamana yayılmıĢ dizaynları kullanan çok metotlu disiplinler arası bir yaklaĢım kullanılmaktadır. Ġkinci sınıf altıncı sınıf arası çocukların tercihleri olan dört büyük yayın organı (ABC, CBS, NBC ve FOX) tarafından yayınlanan olumlu sosyal ve akademik programların içerikleri, PBS (Public Broadcasting Service, ABD'nin bağımsız televizyon kanalı) ve Nickelodeon (Dünya çapında sürümleri bulunan ABD kökenli televizyon kanalı) tarafından yayınlanan benzer programlar ile karĢılaĢtırılmaktadır. AraĢtırmada, eğitici ve bilgilendirici televizyon programlarını kızlar ve küçük çocukların, erkek ve yaĢça daha büyük çocuklardan göre daha fazla sevdikleri, kızlar ve büyük çocukların programları, özellikle olumlu sosyal olanları

anladıkları, ancak; 9 ay boyunca, özellikle yaĢça büyük erkek çocuklarda, eğitici ve bilgilendirici televizyon programları izleme oranının azaldığı, yine de derslerdeki baĢarının, eğitsel programları izledikten sonra eğlence odaklı programlara kıyasla daha iyi olduğu belirlenmiĢtir.

AraĢtırmada ayrıca; eğitsel televizyon programlarının rekabet piyasasında hayatta kalabilmesi için yayıncılara her hafta 3 saat eğitsel ve bilgi verme amaçlı program yapma koĢulu koymak, yasal kararlar ile çocuklarımızın sosyal, duygusal, biliĢsel ve refahlarını artıracak kaliteli televizyon programlarına eriĢimlerini sağlamak gibi önerilerde bulunulmaktadır.

Crawley, Anderson, Santomero, Wilder, Williams, Evans ve Bryant (2002), “Do Children Learn How To Watch Television? The Impact of Extensive Experience With “Blue‟s Clues” on Preschool Children‟s Television Viewing Behavior” adlı çalıĢmada, Amerika‟da çocuklar için hazırlanan “Blue‟s Clues” programını düzenli izleyen ve ilk defa izleyecek olan 3-5 yaĢ arası çocukların karĢılaĢtırılması amaçlamaktadırlar. Programı düzenli izleyen çocukların programa daha aĢina oldukları ve programın içeriğini daha rahat anladıkları ilk bölümden itibaren gözlenmiĢtir. Programa aĢina olan çocukların diğer bölümler ile bağlantı kurmaları ve bilgi aktarımı yaptıkları gözlenmiĢtir. ÇalıĢmanın sonucunda, bir televizyon programının çocuklara yeni dizi ve bölümlere aktarılabilir bir televizyon izleme stili öğretebileceğine ulaĢılmaktadır.

Lackner (1997), “Enhancing Children's Educational Television with Design Rationales and Justifications” adlı araĢtırmasında, ebeveynlere çocuklarının televizyondan öğrenmelerine yardımcı olacak araç ve bilgiyi sağlayan bir sistem sunmaktadır. Çocukların televizyon hakkında diyaloglar kurup sürdürebilmeleri için ailelere öğrenme öğretme yöntemleri sunulmaktadır. Çocukların sadece içeriği anlamak yerine, soru sorma ve problem çözme becerilerine eriĢmesi konusunda cesaretlendirilmesi amacıyla ebeveynlere, çocuklarının hangi televizyon programlarını izlediklerine dair mesajlar gönderen “Parent Trap” adlı bir sistem hazırlanmaktadır. Mesajlar ile bilgi, açıklama ve sorgulama gerektiren çocuklar ile daha sık ve uzun sohbetleri destekleyen diyaloglar örneklendirilmektedir. Bu diyaloglar, televizyondan ek bilgi almayı, diğer program ve aktivitelerle ilgili ebeveynlerle çocuklar arasındaki iletiĢimi arttırmaktadır. AraĢtırmada, ailelere çocukları ile sohbet etme yöntemini

öğretmek için bilgi veren televizyon programları önerilmekte, ayrıca, bu yöntemleri geliĢtirmenin ve televizyon programlarının içeriklerinin eğitsel değerini arttıracak öneriler sunulmaktadır.

Harper (1994)‟in, “Television and Elementary School Children” isimli çalıĢmasında, televizyonun, 1940‟larda evimize girmesi ile beraber izleyici tutumları ve davranıĢları üzerindeki etkisi, çocukların çevreleri ve öğrenme durumları üzerindeki önemi, çocukların rollerini ve değerlerini öğretmenlerinden, ebeveynlerinden, kardeĢlerinden, akranlarından ve diğer kurumlardan olduğu gibi medyadan da edinebileceği ve televizyonun, yaygın kullanımı ve eriĢilebilirliği sebebi ile çocuğun hayatının önemli bir parçası olduğu üzerinde durulmaktadır. Bu araĢtırmada, televizyon izleme ile sosyal gerçeklik algısı ve toplumsal cinsiyet rol kalıplarını iliĢkilendirmek amacıyla, 3. ve 4. sınıf öğrencileri üzerinde incelemeler yapılmıĢtır. AraĢtırma, özellikle kız ve erkek çocukların kendi cinsiyet rollerini nasıl algıladıklarına ve bunun televizyon izleme süreçleri ile iliĢkisine odaklanmaktadır. AraĢtırmada, çocukların televizyona, program seçimine, eleĢtirel izleyiciliğe ve televizyon bağımlılığına karĢı tutumları da incelenmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda, çocukların Ģiddetle ilgili dünya algıları, daha toplumsal cinsiyet kalıplarına göre kavramlar kazanmaları ve televizyon izlemeleri ile ilgili tavsiyeler verilmektedir.

Lears (1992), “The Effect Of Television Viewıng On Children's Conceptions about Nutrition and Health” adlı çalıĢmasında televizyon izlemenin, çocukların yemek yeme alıĢkanlıklarını ve sağlıklı yaĢam bilgilerini nasıl etkilediği ve sağlıklı vücudun nasıl elde edileceği ile ilgili kavram oluĢturmaları arasındaki iliĢkiyi araĢtırmaktadır. Bu doğrultuda, 4 ve 5. sınıf öğrencilerine uygulanan anketle, bir çocuğun televizyonda gördüğü beslenme ile ilgili tipik görseller incelenmekte, televizyonun çocukların iyi ve besleyici yeme alıĢkanlıkları kazanmasına ve sağlıklı bedenlere sahip olmasına iliĢkin algılarına etkisi araĢtırılmaktadır. AraĢtırmanın sonucunda; bu yaĢ grubundaki çocuklarda, televizyon izleme oranı ve temel beslenme alıĢkanlıkları gibi birçok önemli değiĢkenin doğru orantılı olduğu, kitle iletiĢim araçlarının, çocukların beden imajları ve öz-algıları ile ilgili düĢüncelerini ve sosyalleĢmesini etkilediği saptanmıĢtır.

BÖLÜM III

3. YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırmanın modeli, araĢtırmanın çalıĢma gurbu, araĢtırmada kullanılan veri toplama araçlarının özellikleri, verilerin analizinde yararlanılan istatistiksel yöntem ve teknikler açıklanmıĢtır.