• Sonuç bulunamadı

Yiyeceklerin Hazırlanmasında ve Pişirilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar 46

9 Süt: Pastörize veya iyice kaynatılmış, susuz ve şekersiz süt verilir.

9 Yoğurt: Çocuğa verilecek yoğurt torbadan süzülmemelidir. Çünkü gerekli besin öğeleri suyla birlikte atılmış olur.

9 Meyve suları: Yıkanmış, temiz turunçgiller ve domates sıkılıp süzgeçten (tülbentten) geçirilerek bekletilmeden verilir. Hazır meyve suları kullanılmamalıdır.

9 Yumurta: İyice yıkanır sonra suya konur ve kaynama derecesine gelmesi beklenir. Yumurtanın akı ve sarısı katılaşmış; fakat çok sertleşmemiş, sarısının etrafı kararmamış olmalıdır.

9 Makarna: Pilav gibi pişirilmelidir. Böylelikle haşlama suyu dökülmeyeceğinden besin değeri kaybolmamış olur. Makarnanın üzerine suda kavrulmuş kıyma ve dövülmüş ceviz koymakla çok zengin bir besin elde edilmiş olur.

9 Etler: Çocuğa dövülerek iyice ezilmiş ve yağsız tavada pişirilmiş, baharatlı olmayan, az tuzlu parça etler, sebze pürelerinin yanında verilebilir. Yine ezilerek su ile kavrulmuş kıyma, dolmalara ve etli yemeklere konularak yedirilebilir.

Karaciğer ve beyin zarları soyularak az suda pişirilip, suyu çektirildikten sonra, çatalla ezilerek yedirilebileceği gibi sebze çorbasının içine de konulabilir (Akyıldız, 2000).

Etin kömür ateşinde pişirilmesi yine birçok besin maddesinin kaybolmasına neden olduğu gibi sağlık için de zararlıdır. Acı ve baharatlı yiyecekler de çocuklu çağı için sakıncalıdır. Yemekler aşırı sıcak ve soğuk olmamalıdır. Çocuğun iştahını en çok etkileyen etmenlerden biri de yemeğin kokusudur. Çocuklarda lezzet duygusu gelişmiştir ve birbirine karıştırılmış besinleri gerek lezzet açısından gerek görünüm

açısından reddedebilirler. Bu nedenle özellikle iştahsız çocuklarda yemeğin sunumu da önem taşımaktadır (Köksal ve Gökmen, 2000).

9 Pişirilerek tüketilen besinlerin pişme suyu dökülmemelidir. Besinler piştikten sonra hemen tüketilmelidir. Çiğ yenen sebze ve meyveler ise kesildikten sonra bekletilmeden yenilmelidir.

9 Yağ yemeklere yakılmadan eklenmelidir. Yağda kızartmalardan kaçınılmalıdır.

9 Besinler ağzı kapalı olarak pişirilmelidir.

9 Sebzeler kullanılacağı zaman doğranmalı ve kaynayan suya konularak pişirilmelidir. Ağzı kapalı olarak ve en kısa zamanda pişirilerek vitamin kaybı azaltılmalıdır. Sebzeler pişme suyu ile birlikte tüketilmelidir (Cirhinlioğlu, 2001).

9 Yağsız veya yağı azaltılmış süt, yoğurt ve tuzu az peynir tercih edilmelidir. Çiğ süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda Brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütler tüketilmemelidir. Sütün az kaynatılması sütte bulunan mikropların tamamını öldürmez. Sütün çok kaynatılması ise vitamin kaybına neden olur. Sütü kaynama noktasına geldikten sonra en az 5 dakika kaynatmak hijyenik yönden yararlı olabilir.

9 Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden olur. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamindir. Bu nedenle yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında kullanılmalıdır.

9 Sütlü tatlı pişirildikten sonra ocaktan alınırken şekeri eklenmelidir. Pişirilme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı oluşur.

9 Tarhana yoğurt, un veya yarmadan yapılan geleneksel bir besinimizdir. Beslenmemizde önemli yeri vardır. Ancak kurutulma işlemi hava akımı olan ve gölge bir yerde, üstü bezle kapalı olarak yapılmalı, güneş altında kurutulmamalıdır. Aksi halde önemli vitamin kayıpları oluşur.(MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü (2006-2007))

Besinler, özellikle sebze ve meyveler kullanılmadan önce yıkanmalıdır. Besinler, mikropların yok olabileceği yöntemlerle pişirilmelidir. Bu yöntemlerde, pişme sıcaklığı ve süresi; 65°C’de en az bir saat, 85°C’de onbeş dakikadır. Bu dereceler besinin iç kısmının sıcaklığıdır. Pişirildikten sonra, 10°C’nin altında veya 60°C’nin üstünde saklanmalı, hazırlanmış besinler, mikropların çoğalmasına çok uygun olan 10°C-60°C arasında yarım saatten fazla bekletilmemelidir (Baysal, 1996).

1.15. Besinleri Saklama Kuralları

Besinlerin bozulmasını önlemek için saklarken, aşağıdaki kurallara uyulmalıdır:

• Kuru besinler satın alındıktan sonra taş, toprak, yabancı maddeler, kırık ve bozuk taneleri ayıklandıktan sonra bez torba içinde kuru yerde saklanır. İri tuz ekleme nemi çekeceğinden küflenme ve böceklenmeyi önler.

• Yağlar, serin ve karanlık yerde kapalı olarak tutulur. ,

• Et, kasaptan alındıktan sonra buzdolabında 1 gün tutulur. Yenecek miktarlara ayrılıp yağlı kağıtlara sarılarak buzlukta veya kavrulduktan sonra buzdolabında tutulur, fazla bekletilmeden kullanılır.

• Yumurta yıkanmadan, ıslatılmadan kuru olarak buzdolabında iki-üç hafta tazeliğini yitirmeden saklanır.

• Balık, temizlendikten sonra kağıda sarılıp birkaç gün buzlukta saklanabilir. • Pastörize süt yazın bir gün, kışın 2-3 gün buzdolabında saklanabilir.

• Yoğurt, buzdolabında kapalı olarak 1-2 hafta ekşimeden bekletilebilir.

• Sebze ve meyveler, kağıda sarılarak delikli naylon torba içinde buzdolabında 1-4 hafta saklanabilir. Uzun süre saklananlar; elma, ayva, armut, portakal, limon gibi meyvelerle patatestir. Bunlar evleri ısıtılmayan bölümlerinde ve balkonlarda tutulabilir. Donmuş olarak bekletilir.

• Ekmek 1-2 gün naylon torba içinde veya ekmek kutularında saklanır. Ekmek iki günden daha uzun süre bekleyecekse buzlukta donmuş olarak bekletilir. • Vakumla paketlenmiş sosis, sucuk, salam ve benzeri besinler açıldıktan sonra

buzdolabında birkaç gün tutulabilir. Fazla beklerse küflenirler.

• Kurutulmuş sebze ve meyveler bez torbalarda kuru yerde saklanır. Çevre çok nemli ise iyice kurudukta sonra naylon torbaya konup, sıkıca kapatılır. Böylece çevrenin neminin kuru sebzeye geçmesi önlenir.

• Başka amaçlar için yapılmış plastik kaplarda besin saklanmaz. Bazı aileler boşalan deterjan kovalarında pekmez, süt, yoğurt gibi yiyecekleri saklamaktadırlar. Bu tür plastiklerden zehirli maddeler besinlere geçer. Bu tür besinler için en uygunu cam kaplardır (Baysal, 2002).