• Sonuç bulunamadı

Yeterli ve dengeli beslenme doğumdan ölüme kadar insan yaşamı boyunca, yalnız fizyolojik gereksinimin giderilmesi için değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik gereksinimlerin giderilmesi içinde önemli bir yer tutar. Araştırmalar yetersiz ve dengesiz beslenmiş çocukların hem fizik hem de mental yönden geri olduklarını, sevgisiz, ilgisiz yetiştirilen çocukların yeterli beslenseler dahi mental yönden geri olduklarını ortaya koymuştur. Okulöncesi dönem, yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir (Merdol, 1999).

Bu dönemde eğer iyi beslenme alışkanlıkları kazandırılırsa çocuğun büyüme ve gelişmesi istenilen düzeyde ilerler. Beslenme alışkanlıkları ve sağlık problemleri arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur. Çocuk ne kadar yeterli ve dengeli beslenir ve bunu alışkanlık haline getirirse o kadar az sağlık problemi ile karşılaşır (MEGEP, 2007). Okul öncesi dönemde çocuğun tükettiği besin miktarı kadar yeni gıdalara alışması da önemlidir. Okul öncesi dönem gıda alışkanlıklarının kazanıldığı hoşlanılan ve hoşlanılmayan gıdaların belirlendiği dönemdir. Bu dönemde iyi beslenme alışkanlıklarının kazandırılması ile çocuk yaşamı boyunca doğru ve dengeli beslenebilir (Arlı vd., 2003).

Aile çocuğun yemek alışkanlığı geliştirmesinde en etkili ortamdır. Çocukta ilk öğrenme yakın çevresindeki bireyleri taklit etme biçimindedir. Anne, baba, kardeşler bu yaş grubu çocuklar için en iyi birer modeldir. Yemek yeme adetleri aile sofrasında edinilir. Anne ve babanın sevdiği yiyeceğe karşı istek oluşurken, onların sevmediklerine de tepki geliştirebilirler (Köksal ve Gökmen, 2000). Çocukların bazı şeyleri şiddetle tutturmaları, kimi zaman, kendi sınırlarının bilincine varma yolunda atılmış akılcı birer adımdır. Çocuğu gerçeğin bir parçası olarak kavramak zorunda olan anne, baba ile çocuklar arasında bu süreç ciddi sürtüşmelere yol açabilir. Böylesine bir sürtüşmede önemli olan şeyin kazanmak olmadığı çocuğa iyice açıklanmalıdır. Önemli olan anne babanın bazı şeyleri neden yasakladığını ya da

bazıların neden izin verdiğini, bir isteği reddetmenin çocuğu reddetmek anlamına gelmediğini çocuğun öğrenmesidir (Bodenburg ve Grimm, 2008).

Okul öncesi dönem çocukların beslenme özellikleri ve bu yaş çocuklara kazandırılması gereken beslenme alışkanlıkları şöyledir:

• Bu yaş grubunun beslenmesinde en önemli nokta çocuğa iyi bir beslenme alışkanlığı kazandırmaktır.

• Her çocuğun büyüme ve gelişme hızı aynı değildir. Çocukların tükettikleri besinleri başka çocuklarla kıyaslamak ve çok yemeleri için zorlamak hatalıdır.

• Çocuklar da yetişkinler gibi alınır, kızar, üzülür, hatta duygularını kontrol edemedikleri için yetişkinlere göre daha fazla tepki verirler. Bu nedenle çocuklar yeni bir besine alıştırırken kızıp bağırılmamalıdır.

• Çocuklar yaptıkları doğru davranışların ödüllendirilmesini isterler. Bunun için çocuklar “sütünü içtiğin için çok güçlü olacaksın” “yemeklerinin hepsini bitirdin, hemen büyüyeceksin” gibi sözlerle ödüllendirilmelidir. Çocuklara gösterilen tepkilerde kararlı olunmalı, çocuk aynı davranışı için bir gün ödüllendirilip, bir gün cezalandırılmamalıdır.

• Çocuklar yetişkinler gibi öneri dinlemekten hoşlanmazlar. Uyarılar, çocuklara davranış sırasında değil, davranıştan önce veya sonra yapılmalıdır.

• Çocuklara yemek yedirebilmek için kaşıkla arkalarından koşmak hatalıdır. • Çocuklara yemek yedirebilmek için acıkmaları beklenmeli ve kendi istekleri

ile masaya oturmaları sağlanmalıdır.

• Çocuk yemek yerken etrafı kirletmemesi için çok titiz davranılmamalı, yemek yediği yere bir bez serilerek kendi başına yemek yemesi sağlanmalıdır.

• Çocuğa ne yapacağını söylemek yerine, nasıl yapacağı gösterilmelidir. Örn: Hiç süt içmeyen bir anne babanın çocuğu süt içmeye zorlaması çok etkili olmayacaktır.

• Çocuk yemek yerken televizyon izlettirilmemeli, hikaye anlatmamalı, oyun oynamamalı, çevreye olan ilgisi yemek yemeye toplanmalıdır.

• Renkli, şekerli yiyecek ve içeceklerle mümkün olduğunca geç tanıştırılmalı, bunlarla ödüllendirilmemeli ve bunların sağlık için zararlı olduğu çocuğa anlatılmalıdır.

• Çocuklar sevmedikleri besinleri yemeleri için zorlanmamalı, ısrarcı, baskıcı olunmamalıdır.

• Çocuk yemek yerken, beslenmesi ile ilgili hiçbir uyarı yapılmamalı, yemekten önce veya sonra uygun bir zamanda hatalar açıklanmalı ve doğrusu öğretilmelidir.

• Besinler çocukların yiyebileceği boyutlarda parçalanmalı ve kendilerine özgü bardak, tabak, kaşık ve çatalları olmalıdır.

• Çocuğun her besin grubundan her öğün alması sağlanmalı, aynı grupta ki besinlerin birbiri yerine geçeceği düşünülerek, bir besin için ısrar edilmemelidir.

• Çocukların tabağına yiyebileceği kadar yemek konmalı, isterse eklenmelidir. • Çocukların büyüklerle beraber sofraya oturması sağlanmalı ve onlara yavaş

yavaş bazı görgü kuralları anlatılmamalıdır.

• Çocukların günde 3 öğün yemek yemesi sağlanmalı, her gün aynı saatlerde yemek yemelerine özen gösterilmelidir (Bulduk vd., 2002).

• Okul öncesi çağı, çocuğun kişilik kazandığı, bu nedenle gerek dikkat ile ilgili iyi alışkanlıklar kazandırmak için çeşitli yollar denenmelidir. Mesela; pırasayı

sevmeyen çocuklara çok etkili bir şekilde pırasayı anlatmak, hikayelerde, güzel olaylarda yer almasını sağlamak suretiyle pırasa sevdirilebilir.

• Her şeyden önce çocuğa öğüt vererek, korkutarak değil, göstererek, sevdirerek alışkanlıklar kazandırma yolu seçilmelidir. Okul öncesi çocuklara beslenme ile ilgili temizlik alışkanlıkları da kazandırılmalıdır.

• Çocuğa sevgi, şefkat, anlayış gösterilmeli, kendine güven kazanması sağlanmalıdır.

• Beslenme saatleri huzurlu ve neşeli olmalıdır.

• İyi beslenme alışkanlıklarını kazandırılmasında, kısa süreli tedbirler değil, çocuğun geleceği de düşünülerek sevgi ve hoşgörüye dayalı, kararlı bir eğitim uygulanmalıdır (Kırkıncıoğlu, 2003)