• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUMLAR

7. Metin ve resim tasarımları birbiriyle uyumlu mu? ( Şimşek, 2014: 97)

4.2 BEHİÇ AK’IN ÇOCUK KİTAPLARININ İÇERİK/KURGUSAL ÇERÇEVESİNİN ÇOCUK EDEBİYATININ TEMEL ÖGELERİ AÇISINDAN

4.2.8 Dil ve Anlatım

4.2.8.13 Yineleme öbekleri

Aksan (2002:81)’a göre, “Günümüz Türkçesinde… kullanılan ikilemeler, dinleyende, başka herhangi bir anlatım yoluna göre çok daha güçlü ve etkili bir izlenim uyandırır; zihinde bir kavramın algılanması sırasında, onun pekiştirilmesini sağlar. İncelenen çocuk kitaplarında yazarın, “Gülümseten Öyküler” dizisindeki kitaplarında yoğun yineleme öbekleri kullandığı görülmüştür. GBTEA(Ak, 2016e)’da kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır:

Eş yinelemeler:

 “Aman aman, dedi Semih Bey.” ( Ak, 2016e, 43);

 “ Odun ateşinde ağır ağır pişen yemeğin lezzeti hiçbir şeye değişilmez, diye düşündüler.” (Ak, 2016e: 52)

 “Kedilere bol bol ciğer alabilirsiniz.” (Ak, 2016e: 57)

 “Bu adam yüzünden çöplükleri boşu boşuna karıştırıp duruyoruz.” (Ak, 2016e: 32)

 “Bu zararlılar, bir gün bile mobilyalarımızı yemeyip, gırç gırç sesleri çıkarmasalar, içimizi bir endişedir kaplıyor.” (Ak, 2016e: 32)

 “Bıraksalar, denizi, bulutları, hatta tepemizde ışıl ışıl yanan güneşi bile tamir edecek.” (Ak, 2016e: 63)

 “Ya da artık rock müzik yapmaktan sıkıldılar mı? diye kara kara düşünmeye başlıyoruz.” (Ak, 2016e: 32); “Peki, biz birikmiş paralarımızı ne yapacağız şimdi?” diyerek, kara kara düşünmeye başladılar.” (Ak, 2016e: 55)

 “Her tarafı çam ağaçlarıyla, eski evlerle dolu, pırıl pırıl denizi olan, tekir kedileriyle meşhur adanın en titiz insanlarından biridir.” (Ak, 2016e: 9); “ … her gece, simsiyah olmuş beyaz gömleğini, artık sabunların tozuyla yıkayıp pırıl pırıl temizler, sonra da dededen kalma kömürlü ütüsüyle ütüleyip jilet gibi yapar.” (Ak, 2016e: 34); “ Otomobil gibi… pırıl pırıl.” (Ak, 2016e: 46)  “ İki yüzyıl daha rahat rahat kullanılır.” (Ak, 2016e: 25)

181

 “O yetenekli parmakların olmasa, hiçbir şey tıkır tıkır çalışmaz.” (Ak, 2016e: 13). “tıkır tıkır” yansıma öge olarak da değerlendirilebilir.

 “Aman canım, bunu siz benden daha iyi biliyorsunuz, diye utangaç utangaç cevap verir.” (Ak, 2016e: 17)

 “… uzun uzun düşündüm.” (Ak, 2016e: 66)

 “Güneye indikçe hava yavaş yavaş ısındı.” (Ak, 2016e: 61) Yakın anlamlı sözcüklerden oluşan yinelemeler:

 “Doğrusu bu bağırış çağırış çok tutmuştu.” (Ak, 2016e: 53)  “ Hem de öyle böyle değil.” (Ak, 2016e: 18)

 “… tıka basa balık dolu bir balıkhanede bir hafta kapalı kalma cezasına razıyım.” (Ak, 2016e: 37)

Zıt anlamlı sözcüklerden oluşan yinelemeler:

 “Adada herkes sabah akşam bu konuyu konuşmasına rağmen, ciğercinin tamirciye küs olduğunu yalnızca bir kişi bilmez.” (Ak, 2016e: 17)

Özellikle eş yineleme yapısındaki ögeler eserin çocuğa yönelik olduğu konusunda somut bir belirti olarak düşünülebilir. Ses, hece ve sözcük tekrarları anlatımı daha eğlenceli hâle getirmiştir. Bu durum, hedef kitle konumundaki çocuğun eseri benimsemesini, daha da kolaylaştırmıştır.

Behiç Ak, Alaaddin’in Geveze Su Boruları (Ak, 2016b)’nda diğer eserlerine göre çok daha az sayıda yineleme öbeklerine yer vermiştir. AGSB (Ak, 2016b)’de kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır:

Eş yinelemeler:

“Zeynep Hanım iyice ballandıra ballandıra anlattı olayı.” (Ak, 2016b: 73) “… endişeli endişeli Victor Bey’in suratına baktılar.” (Ak, 2016b: 35)  “İkisi de hınzır hınzır birbirlerine baktılar.” ( Ak, 2016b: 27)

 “… Alaaddin Bey’in arkasından şaşkın şaşkın bakakaldılar.” (Ak, 2016b: 70)  “Birkaç saat içinde Alaaddin Bey, toprak altındaki boruların su kaçırdığı

yerleri tek tek tespit etti.” (Ak, 2016b: 65)

 “Alaaddin Bey utangaç utangaç,… dedi.” (Ak, 2016b: 27)

 “Doktor Zihni Bey uzun uzun düşünmek zorunda kaldı.” (Ak, 2016b: 69)  “… dedi kaymakam üzgün üzgün.” (Ak, 2016b: 35-36)

182

 “Sorulanlara cevap vermeden, sanki uzaydaymış gibi, yavaş yavaş evine doğru yürüdü.” (Ak, 2016b: 69)

Yakın anlamlı sözcüklerden oluşan yineleme:“Biz onu işsiz güçsüz biri sanırdık!” (Ak, 2016b: 39)

Yansıma sözcüklerle oluşan yinelemeler:

 “Mahalle halkı suların gürül gürül akmasından çok memnun olmuştu; ama nedense, o gece sabaha kadar hiçbiri uyuyamadı.” (Ak, 2016b: 70)

 “Okul korosundaki İsmail’in kalbi sinir içinde küt küt attı.” (Ak, 2016b: 30)  “Kalbi küt küt atıyor.” (Ak, 2016b: 68)

Yinelemelerin sayısı diğer eseriyle karşılaştırıldığında az olduğu görülmektedir. Yinelemeler anlatımı canlı tutan sözcük öbekleri olduğundan daha fazla yer verilebilir. KKM (Ak, 2016g)’de kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır: Eş Yinelemeler

“ Miyaaaavvv!” diye acıklı acıklı bağırdı. (Ak, 2016g: 74)

 “ Buz, sen çöp tenekesinde doğmuş olamazsın? diye acıklı acıklı mırıldandı.” (Ak, 2016g: 78)

 “Dernek kurulur, kurulmaz, kedilerini kaybetmiş insanlar akın akın gelmeye başladılar.” (Ak, 2016g: 33)

 “Boşu boşuna kafa patlatıyoruz burada!” (Ak, 2016g: 38)  “Gazetelerde boy boy resimlerim…” (Ak, 2016g: 87

“Bütün gün evin her yeri didik didik arandı.” (Ak, 2016g: 12)

“Nazan Hanım dobra dobra konuşmasıyla tanınan biriydi.” (Ak, 2016g: 17)  “Komiser Sabit Bey, çekmecesini açtı ve kırış kırış bir fotoğraf çıkardı.” (Ak,

2016g: 40)

 “Pişkin pişkin, “ Hiç ‘patavat’ diye bir şey duymadım, derdi.” (Ak, 2016g: 18); “Pişkin pişkin sırıtarak devam etti.” (Ak, 2016g: 76)

 “ Kendi derdini unutarak, suçlu suçlu, Nazan Hanım, niçin ağlıyorsunuz, yoksa ben bir şey mi yaptım? diye sordu.” (Ak, 2016g: 18)

“ … derneğe gelen dilekçeleri tek tek okudu.” (Ak, 2016g: 34)

 “ Nazan Hanım’ın acısını hafifletecekmiş gibi, uzun uzun Titrek’ten söz etti.” (Ak, 2016g: 20)

183

 “ Komiser Sabit Bey’e, mahalledeki kedileri çalan hırsızı aradıklarını anlattılar uzun uzun.” (Ak, 2016g: 39)

 “ Hepsi üzgün üzgün küçük Sevgi’ye baktılar.” (Ak, 2016g: 40); “ Üzgün üzgün miyavladı.” (Ak, 2016g: 86)

“ Masasından kalkıp, yavaş yavaş yanlarına geldi.” ( Ak, 2016g: 30)

 “ O içekapanık sevgi bağımlısını zaman zaman yalnız bırakıyordu.” ( Ak, 2016g: 12)

Yakın anlamlı sözcüklerle oluşan yinelemeler:

 “Çatılardan çatılara atlar, sıtma görmemiş berbat sesiyle sürekli şarkılar söyler, bağırıp çağırıp insanları rahatsız ederdi.” (Ak, 2016g: 20-21)

“Hiç ses seda yoktu.” (Ak, 2016g: 13) Yansıma sözcüklerden oluşan yinelemeler:

“… diye avaz avaz miyavladı.” (Ak, 2016g: 75)

 “ Vazolarını kırdım, berbat sesimle avaz avaz şarkılar söyledim, buzdolabındaki köftelerini aşırdım…” (Ak, 2016g: 79)

 “ … Nurten Hanım gitmiş, yerine insan canlısı, telaşlı, endişeli, kıpır kıpır bir Nurten Hanım gelmişti.” (Ak, 2016g: 24-25)

“ İçini temizleyip pırıl pırıl yaptılar.” (Ak, 2016g: 33)

Behiç Ak, Vapurları Seven Çocuk (Ak, 2016h)’ta diğer eserlerine göre daha az sayıda yineleme öbeklerine yer vermiştir. VSÇ (Ak, 2016h)’de kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır:

Eş yinelemeler:

 “Tebeşir, diğer kedilerle birlikte acı acı miyavladı.” (Ak, 2016h: 36)

 “…annesine ve kardeşi Emre’ye ballandıra ballandıra anlattı.” (Ak, 2016h: 67)

 Minik Boğaz vapuru sabahları, mavi sularda beyaz danteller oluşturarak dolana dolana gelir, iskeleden yolcularını alır giderdi.” (Ak, 2016h: 9-10)  “Şunun yerine gıcır gıcır bir apartman dikilsin artık.” (Ak, 2016h, 44)

 “Bizimki kös kös eve dönmüş, ama dönerken de hınzır hınzır düşünmüş.” (Ak, 2016h: 49)

 “…şapkalar, coğrafya atlasları, lime lime olmuş fotoğraf albümleri, sahibini bir türlü bulamamış mektuplar…” (Ak, 2016h: 31)

184

 “Evde verdiği şen şakrak partiler, yaptığı toplantılar yavaş yavaş azaldı.” (Ak, 2016h: 33)

HİK (Ak, 2016f)’te kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır: Eş Yinelemeler:

 “Yalnızca perdeyi açıp, “ Bu halıları diriltecek kimse yok mu!?” diye avaz avaz bağırmak istiyordu.” ( Ak, 2016f: 42)

 “Belki de, farklı farklı ülkelerde yaşamak zorunda kalacaksın.” ( Ak, 2016f: 29)

 “Elif’in boyundan üç dört misli büyük, koca koca dolaplar, kütüphaneler hareketlendi. (Ak, 2016f: 31)

 “Neşeli neşeli öttüler.” (Ak, 2016f: 19)

 “Paytak paytak denize koşmasını büyük bir korku ve merakla izledi.” (Ak, 2016f: 67)

 “Sakin sakin çevresine baktı.” (Ak, 2016f: 58)

 “Madem kaplumbağanın kaybolmaması gerekiyordu, seve seve siyahları giyecekti o zaman.” (Ak, 2016f: 56)

 “Ayşegül Hanım ve Erdem Bey şaşkın şaşkın ona baktılar.” (Ak, 2016f: 47)  “Elif tatlı tatlı uyurken yapılır mıydı bu şimdi?” (Ak, 2016f: 62)

 “Bazı geceler geç saatlere kadar bilgisayarın başında çalışırlar, kuşların yaşamı üzerine uzun uzun konuşurlardı.” (Ak, 2016f: 11)

 “Bunun üzerine Elif, uzun uzun düşünmüştü.” (Ak, 2016f: 15)

 “Hesap makinesiyle uzun uzun hesaplar yapıp, onun kırklı yıllarda, bir aralık ayında doğduğuna karar vermişti.” (Ak, 2016f: 17)

 “Cevap vermek yerine, uzun uzun susmaya devam ederdi.” (Ak, 2016f: 21)  “Elif önce uzun uzun düşündü.” (Ak, 2016f: 30)

 “Sonra da, çocuk eli kadar küçük bir kaplumbağanın nasıl dev bir kaplumbağaya dönüştüğünü uzun uzun anlatıyordu.” (Ak, 2016f: 47)

 “Dakikalarca durduktan sonra, yavaş yavaş kumsalın içerlerine doğru ilerledi Umut. (Ak, 2016f: 59)

 “Sonra yavaş yavaş denize ulaşıp, dalgaların arasında yok oldu.” (Ak, 2016f: 59)

185

 “Bir seher vakti, ebegümeciler ve ısırganotları henüz yeni yeşermişken, zeytinler yeni yeni toplanmaya başlamışken doğurmuş annem beni, derdi.” (Ak, 2016f: 17)

Yakın anlamlı sözcüklerden oluşan yinelemeler:

 “… o da hiç bıkıp usanmadan bilgisayarını açıp, haritada kaplumbağanın yerini gösteriyordu.” (Ak, 2016f: 46)

İkisi de anlamsız sözcüklerden oluşan yinelemeler:

 “Apar topar sahile indiler ve kum tepelerden birinin arkasına gizlenerek beklemeye başladılar.” (Ak, 2016f: 56)

Yansıma sözcüklerden oluşan yinelemeler:

 “Denizkaplumbağalarıyla tanışacak diye kalbi şimdiden heyecanla küt küt atmaya başlamıştı.” (Ak, 2016f: 34)

 “Elif’in heyecandan kalbi küt küt atıyordu.” (Ak, 2016f: 58) PKO (Ak, 2017b)’da kullanılan yineleme öbekleri aşağıda sıralanmıştır. Eş Yinelemeler:

“ Aa, evet, haklısın,” dedi acele acele Vıcık.” (Ak, 2017b: 13) “ Ağır ağır depoya gidip…” (Ak, 2017b: 10)

“ … dedi Hoş geldin, bilgiç bilgiç.” (Ak, 2017b: 26)

“ Patates kendinden emin, dik dik ona baktı.” (Ak, 2017b: 71)

 “Doğrucu Davut’a dik dik bakarak, “Senin yüzünden kendime baskı uyguluyorum “ diye itiraf etti.” (Ak, 2017b: 74)

“ Gözleri dolu dolu olan Doğrucu Davut başını öne eğdi.” (Ak, 2017b: 75)  “Çocuklar, Patates’in ilk kez uçağa binişine, pilotun yanına gitmek

istemesinin hostesler tarafından engellenişine katıla katıla güldüler.” (Ak, 2017b: 78)

“ Kataloğun sayfaları lime lime oldu.” (Ak, 2017b: 70)

 “Şaşardınız; sanki yıllarca miskin miskin oturan köylüler gitmiş, yerlerine başkaları gelmişti.” (Ak, 2017b:18)

 “Çok fazla şey yapmak zorunda kalmadan, mutlu mutlu yaşayan yaşlılar.” (Ak, 2017b: 52)

“Kimse ona eskisi gibi rahat rahat, Patates diye seslenemiyordu.” (Ak, 2017b: 82)