• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUMLAR

7. Metin ve resim tasarımları birbiriyle uyumlu mu? ( Şimşek, 2014: 97)

4.2 BEHİÇ AK’IN ÇOCUK KİTAPLARININ İÇERİK/KURGUSAL ÇERÇEVESİNİN ÇOCUK EDEBİYATININ TEMEL ÖGELERİ AÇISINDAN

4.2.8 Dil ve Anlatım

4.2.8.1. Çocuk kitaplarının cümle yapısı

Güneşi Bile Tamir Eden Adam (Ak, 2016e), genel olarak değerlendirildiğinde; Behiç Ak’ın, metinsel bütünlüğü oluştururken, özellikle kişi ve yer betimlemelerinde kısa ve yalın cümlelere yer verdiği görülmektedir. Kısa ve yalın cümle kullanımı, anlatıma doğal bir nitelik kazandırdığı gibi, okuma ediminin de hızlı ve akıcı olmasını sağlamaktadır. Aşağıya aldığımız şu cümleler, “kısa, yalın ve doğal” anlatımı ortaya koyan örneklerdir: “Çok kıskanç ve iddiacıdır.” (Ak, 2016e: 9); “İşte böyledir Muammer Bey.” (Ak, 2016e, 11); “Alıngandır.” (Ak, 2016e, 12); “Kardeşi ise bir tamircidir.” (Ak, 2016e, 12); “Böbürlenmeyi hiç sevmez.” (Ak, 2016e, 12); “Kadir Bey farklıdır.” (Ak, 2016e, 15).

Alaaddin’in Geveze Su Boruları (Ak, 2016b)’nda aynı durum söz konusudur. Aşağıya aldığımız şu cümleler, “kısa, yalın ve doğal” anlatımı ortaya koyan örneklerdir: “Alaaddin Bey filozof gibiydi. Arkadaşlarıyla lokantalarda da görünmezdi. Bekârdı ve yalnız yaşıyordu.” (Ak, 2016b: 9-10); “O bir efsanedir.” (Ak, 2016b:13); “Bana uzaylıymış gibi geliyor.” (Ak, 2016b:17). Kimi durumlarda olay akışını canlı bir şekilde okuyucuya aktarabilmek amacıyla birleşik yapıdaki cümlelerden de yararlanıldığı görülmektedir: “Alaaddin Bey de konuşmaz, ama

142

dinlemeyi iyi bilirdi. Bu yüzden de, onu konuşmak zorunda bırakmayan konuşkan insanlardan hoşlanırdı. Memo onun en yakın arkadaşıydı.” (Ak, 2016b: 11); “Mahalledeki pek çok insan Alaaddin Bey’in ne iş yaptığını bilmezdi. Çünkü onu hep boş boş otururken görürlerdi. Alaaddin Bey, sabahın erken saatlerinde kalkar, iskelenin doğusundaki banka oturur, güneşin doğusunu seyrederdi. Öğlenleri evinde yemek yer, akşamüstleri de iskelenin batısındaki banka oturup günbatımını izlerdi.” (Ak, 2016b: 11-12); “Alaaddin Bey, hiç istifini bozmaz, onlara (yanında sürekli konuşanlara) cevap vermezdi. Hatta çoğu zaman, dinliyormuş gibi yapar, ama dinlemezdi.” (Ak, 2016b: 15).

Kedilerin Kaybolma Mevsimi (Ak, 2016g)’nde kısa ve yalın cümle örnekleri ise şöyledir: “Çekingendi.” (Ak, 2016g: 10); “Ben bir hırsızım.” (Ak, 2016g: 44); “Sepet boştu.” (Ak, 2016g: 11); “Hiç yanılmam.” (Ak, 2016g: 74); “ O, çok farklıdır.” ( Ak, 2016g: 24). Ayrıca onaylama anlamına gelen sözcükler, tek başlarına cümle anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır. “ Evet.” (Ak, 2016g: 35); “ Elbette.” (Ak, 2016g: 38).

Vapurları Seven Çocuk (Ak, 2016h)’un cümle yapısının temel özelliğini de kısa ve yalın cümleler oluşturur. Aşağıya aldığımız şu cümleler, “kısa, yalın ve doğal” anlatımı ortaya koyan örneklerdir: “Fırat, yerinde duramayan, haşarı bir çocuktu. Babasını erken yaşta kaybetmişti.” (Ak, 2016h: 9); “Ameliyat olunca şikâyeti kalmadı.” (Ak, 2016h: 86); “Evden en son Meliha Hanım çıktı.” (Ak, 2016h: 35). Kimi durumlarda olay akışını canlı bir şekilde anlatmak için “sıralı-bağlı” cümle türlerinden yararlanıldığı görülmektedir: “Meliha Hanım mahalledeki komşularını bazen evine davet eder, onlara piyonu ve ud çalar, hep birlikte şarkılar söylerdi.” (Ak, 2016h: 19); “Ameliyat olunca şikâyeti kalmadı. Tamamen iyileşince de, yalıyı satmaktan vazgeçti.” (Ak, 2016h: 86); “Evden en son Meliha Hanım çıktı. En güzel elbiselerinden birini giymişti. Başında beyaz yapma çiçeklerle bezenmiş, gülkurusu rengi bir şapka, sütünde dantelli mor bir elbise vardı. Bastonuna dayanarak zorlukla yürüyor, ama mutlu görünüyordu. Torunlarının yardımıyla tekneye bindi.” (Ak, 2016h: 35)

Havva ile Kaplumbağa (Ak, 2016f) adlı hikâye kitabının dil ve anlatım özellikleri değerlendirildiğinde; Behiç Ak’ın, kısa ve yalın cümle yapısını bu kitabında da koruduğunu söyleyebiliriz, lakin diğer kitaplarıyla karşılaştırıldığında daha uzun cümlelerle karşılaşmaktayız. Kısa ve yalın cümle kullanımı, özellikle kişi ve yer

143

betimlemelerinde görülmektedir. Bununla ilgili dikkat çekici cümleler ise Elif’in durumunu aktarırken karşımıza çıkmaktadır. Yazar birçok yerde aynı kısa cümleyi tekrarlar: “ Elif sustu.” (Ak, 2016f; 33); “ Elif sustu.” (Ak, 2016f: 35); “ Elif sustu.” (Ak, 2016f; 56). Elif’in suskunluğu, hem doğrudan susma eylemiyle hem de susma eyleminin karşıtı olan eylemlerle anlatmıştır. “Elif, hiçbir şey söylemedi.” (Ak, 2016f; 35); “ Elif öylece kalakalmıştı.” (Ak; 2016f: 27); “ Elif’ten çıt çıkmıyordu.” (Ak, 2016f; 28). “ Küçük Elif, üzgündü.” (Ak, 2016f: 38). Kısa ve yalın cümleler kişilerin durumlarını betimlerken de kullanılmıştır: “ Çok şıktı.” (Ak, 2016f: 39); “Yalnızdı.” (Ak, 2016f: 39); “Artık büyümüştü.” ( Ak, 2016f: 49).

Pat Karikatür Okulu (Ak, 2017b)’nda da kısa ve yalın cümleler tercih edilmiştir. Bu durum temsil eden bazı örnekleri aşağıda sıralanmıştır. “Aydın şaşırmıştı.” (Ak, 2017b: 16) ; “Ne saçma bir isim.” (Ak, 2017b: 18); “Hep çekim merkezi o!” (Ak, 2017b: 20 ); “Patates hayretle ona baktı.” (Ak, 2017b:24); “Henüz bitmedi.” (Ak, 2017b:30) “Pat şaşırmıştı.” (Ak, 2017b:84).

Galata’nın Tembel Martısı (Ak, 2017a)’nın dil ve anlatım özellikleri değerlendirildiğinde; Behiç Ak’ın, kısa ve yalın cümle yapısını bu kitapta da görürüz. Dikkat çeken kısa ve yalın cümlelerden bazıları aşağıda sıralanmıştır: “Gerçekten de öyleydi.” (Ak, 2017a: 9); “Meraklıydı.”; “Mucitti.”; “İnternet delisiydi.” (Ak, 2017a: 10); “ Babası şaşırmıştı.” (Ak, 2017a: 23); “Rafet Bey düşündü” (Ak, 2017a: 24). Akvaryumdaki Tiyatro (Ak, 2016a) adlı hikâye kitabının dil ve anlatım özellikleri değerlendirildiğinde; Behiç Ak’ın anlaşılır ve çocuğa göre bir dil kullandığını görürüz. Özellikle diğer kitaplarda olduğu gibi kişi ve yer betimlemelerinde kısa ve yalın cümlelere yer vermiştir. Örneğin: “Dile karşı yetenekliydi.” (Ak, 2016a: 11); “ Gitmekten vazgeçti.” (Ak, 2016a: 13); “Küçük bir tarla satın aldı.” (Ak, 2016a: 13); “ Ted temkinliydi, mesafeliydi.” (Ak, 2016a: 16); “Çevrede hiçbir fabrika yoktu.” (Ak, 2016a: 21); “Köyü benimsemişlerdi.” (Ak, 2016a: 21); “ Emekliliğini bekliyordu.” (Ak, 2016a: 25) “Yönetmen herkesin merak konusuydu.” (Ak, 2016a: 32); “ Zaten yetenekli de değildi.” (Ak, 2016a: 36); “ Söz aldı.” (Ak, 2016a: 37); “Emine kararlıydı.” (Ak, 2016a: 45); “ Ortalama bir yüz.”; “Ortalama gözler.”; “Sıradan bir burun.” (Ak, 2016a: 47); “ Saçsız olmayı kabullendi.” (Ak, 2016a: 67) Kısa ve yalın cümle yapısının yanında birleşik yapılı cümleler de daha az sıklıkta kitapta yer almıştır. Örneğin; “Martin, yerleşir yerleşmez Avrupa’daki arkadaşlarına ballandıra ballandıra köyü anlatmaya koyuldu.” (Ak, 2016a: 14); “ Martin’in İngiliz

144

arkadaşları mektuplardan çok etkileniyor, ne yapıp edip bu köye yerleşmenin yolunu arıyorlardı.” (Ak, 2016a: 15); “Kafasından yılanlar çıkan Medusa’yı, yarı keçi yarı insan Pan’ı, kanatlı at Pegasus’u da eklemeyi unutmadı.” (Ak, 2016a: 52-53); “Yusuf Değirmen, aşağıya inmeye hiç niyeti yok gibi görünüyor, gökyüzünde dev sekiz rakamları çizip duruyordu.” (Ak, 2016a: 85).

Buzdolabındaki Köpek (Ak, 2016c)’te, Behiç Ak’ın, metinsel bütünlüğü oluştururken, özellikle kişi ve yer betimlemelerinde kısa ve yalın cümlelere yer verdiği görülmektedir. Kısa ve yalın cümle kullanımı, anlatıma doğal bir nitelik kazandırmıştır. Bu tercih, okuma ediminin de hızlı ve akıcı olmasını sağlar: “Cem on yaşındaydı.” (Ak, 2016c): 13); “Bu köyde doğmuştu.” (Ak, 2016c: 13); “Tohumcuydu.” (Ak, 2016c: 15); “ Köyden hiç çıkmamıştı.” (Ak, 2016c: 25); “Yerinde durmazdı.” (Ak, 2016c: 32); “ Mutsuzdu.” ( Ak, 2016c: 59); “Sıkılmışlardı.” (Ak, 2016c: 59); “ Tuhaftı.” (Ak, 2016c: 61); “ Olabilirdi.” ( Ak, 2016c: 67); “ Mantıksızdı.” (Ak, 2016c: 70); “ Rahatladı.” (Ak, 2016c: 79).

Geçmişe Tırmanan Merdiven (Ak, 2016d)’de kısa ve yalın cümle yapısını temsil eden birkaç örnek şöyledir: “Uzun sessizliği berber Hayati bozdu.” (Ak, 2016d, 18); “Çocuklar şaşırmıştı.” (Ak, 2016d, 20); “Doğaç sessiz bir çocuktu.” (Ak, 2016d, 22); “Sağ ol, dedi Sultan.” (Ak, 2016d, 32); “Oysa Doğaç mutlu değildi.” (Ak, 2016d, 40); “Merdivene yöneldiler.” (Ak, 2016d, 62).

Behiç Ak, tüm eserlerinde, özellikle kişi ve yer betimlemelerinde kısa ve yalın cümlelere yer verdiği görülmüştür. Kısa ve yalın cümle kullanımı, anlatıma doğal bir nitelik kazandırdığı gibi, okuma ediminin de hızlı ve akıcı olmasını sağlamıştır. Özellikle tasvir bölümlerinde sıklıkla kısa cümleler kullanması, anlatımın çocukların hafızasında daha kalıcı izler bırakmasına neden olmuştur. Cümle yapısını değerlendirdiğimizde kurallı ve basit cümlelerin yanı sıra devrik cümleler de dikkat çekmiştir. Cümleler, çocukların anlayabileceği düzeydedir. Devrik cümle kullanımında dikkat çekici özellik ise, öznenin sonda kullanılmasıdır. Devrik cümle kullanımı, anlatımı tekdüzelikten çıkararak, daha ilgi çekici hale getirmiştir.