çalışmalarına Eczacılık Fakültesi Dekanlar Konseyi (EczDek)’nin düzenli toplantıları ile hız verildi ve biz Dekanlar ülkemizdeki tüm Eczacılık Fakülteleri için bir Çekirdek Eğitim Programı hazırlayarak ÜAK’ın onayını aldık. Ayrıca ECZAK (Eczacılık Fakülteleri Akreditasyon Komisyonu) tarafından Eczacılık Fakültelerinin Akreditasyonu gündeme alındı ve şu anda kuruluşunu tam anlamıyla tamamlamış ve mezun vermiş 10 Eczacılık Fakültemiz akredite oldu. Biz de bu yıl ilk mezunlarımızı vererek akreditasyon için çok hızlı bir şekilde çalışmalarımıza başlıyoruz. Zaten bir eczacılık eğitiminin en az yarısı laboratuvarda gerçekleştiği için Fakültemiz kuruluşundan itibaren tüm laboratuvar derslerimizi (Analitik
Kimya, Farmasötik Kimya, Biyokimya, Farmasötik Mikrobiyoloji, Farmasötik Botanik, Farmakognozi, Farmasötik Teknoloji) aksatmaksızın, hatta pek çok Eczacılık Fakültesi’nde pratik uygulamaları bakımından henüz pek gerçekleştirilemeyen Anatomi ve Klinik Eczacılık derslerimiz de dahil olmak üzere çoğu dersimizi laboratuvar ve klinik pratikleri ile birlikte yürütüyoruz. Öğrencilerimiz burada birebir deneyler yaparak, ilaç analizleri, ilaç etken madde sentezi, yeni formülasyonlar, nanoteknolojik ilaçlar geliştirilmesi gibi alanlarla ilgili birçok ekipman ve cihazı görme ve kullanma olanağına sahip oluyor ve ilaç endüstrisine ve eczacılığın hemen tüm alanlarına hazır hale geliyor. Öğrencilerimiz ilaç endüstrisinden
serbest eczane-hastane ve klinik eczacılığa kadar uzanan bir yelpazede araştırma odaklı, sorgulayıcı, yaratıcı ve donanımlı eczacılar olarak hayata atılmaya başlayacaklardır. Çünkü öğrencilerimiz laboratuvar derslerindeki yoğun pratiklerinin yanısıra klinik eczacılık derslerinin uygulamalarında Üniversite hastanemiz ile aynı mekanda olmanın avantajı ile polikliniklerde, Tıp Fakültesi’ndeki hocalarımız eşliğinde birebir klinik eczacılık uygulaması yapma şansına da sahipler ki bu bizi diğer fakültelerden farklı kılan en önemli özelliklerden biridir.
İstanbul Kalkınma Ajansı ve Üniversitemizin büyük desteğiyle YÖK onaylı ilk Fitoterapi Merkezi’ni kurarak bu anlamda da öncü olduk.
Fitoterapi bitkilerle tedavi demektir, bunun için öncelikle tedavi amaçlı bitkisel ürünlerin, yani fitoterapötiklerin standartlara ve GMP (iyi üretim koşullarına) uygun olarak hazırlanması gerekir.
Merkez olarak bitkilerin uygun koşullarda kültüründen ürün haline gelene kadar geçirdiği tüm aşamalardaki analizlerini yapabilme ve bu amaçla Eczacılık öğrencilerimizi de eğiterek bilgilendirme ve bilinçlendirme çabası içindeyiz ve Sağlık Bakanlığının onayladığı geleneksel ve tamamlayıcı tedavi alanlarından biri olan Fitoterapi alanında hekimlerimize de bu yıldan itibaren uzman sertifika eğitim vermeye başlıyoruz. Farmakognozi Anabilim
Dalı’nın iki öğretim üyesi olarak Prof. Dr. Murat Kartal Hocamız ve ben başta olmak üzere Fakültemizin tüm ilgili Anabilim Dallarının katkılarıyla Merkezimizi kurup araştırmalarımız ve projelerimiz ve verdiğimiz analiz ve eğitim hizmetleriyle Merkezimizi büyütmeye çalışıyoruz ve 2015 yılında Eğitime verdiğimiz katkılarla 2015 Altın Havan ödülünü aldık. Bildiğiniz gibi eczacılık ve ilacın tarihçesine bakıldığında aspirin, morfin, kinin, digoksin, reserpin ve hatta güncel örnekleriyle taxol ve galantaminin keşfi bitkilerden olmuştur. Dolayısıyla günümüzde de fitoterapiyi doğru kullanmak, etkili kullanmak son derece önemlidir.
Fakültemizde ve Fitoterapi Merkezimizde bir veya birkaç bitkisel drog veya ekstrelerinin karışımı olan fitoterapötik ürünlerin yanısıra bu bitkilerden, ilaç etkin maddesi olma potansiyeli taşıyan bileşiklerin izolasyonu, yapılarının spektroskopik yöntemlerle saptanması ve çeşitli endikasyonlar için formüle edilmesi ana çalışma alanlarımızdan bazılarıdır. Bu amaçla Üniversitemizin desteklediği BAP projelerinde ve mevcut TÜBİTAK destekli projelerimizde istekli öğrencilerimizde bursiyer olarak yer alıp ilk bilimsel araştırmalarını yapabilmektedirler. Ayrıca Farmasötik Kimya ve Farmasötik Biyoteknoloji ve diğer bazı Anabilim Dallarımızın da dahil olduğu 4 TÜBİTAK destekli projede nano ve biyoteknoloji
odaklı projelerimizde bazı yüksek lisans ve doktora öğrencilerimizin yanı sıra lisans öğrencilerimizde çalışabilmektedir.
Tüm bunların yanı sıra Erasmus programı kapsamında yurt dışına giden ve orada en az bir yarıyıl veya 1 yıllık eğitim dönemi kalan öğrencilerimiz var. Hatta bazıları da oralarda staj yapma olanağı da bulmuşlardır.
Bu da öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesi için bir fırsattır. İtalya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya gibi ülkelerle anlaşmalarımız var. Başka bir ülkede eczacılık adına neler yapılıyor, eczacılık eğitimi nasıl bunları görebilme şansına sahip olabiliyorlar.
Bazı öğrencilerimiz Chicago-Illinois Üniversitesi ile olan işbirliği anlaşmamız çerçevesinde yaz aylarında bu Üniversitenin Eczacılık Fakültesi’nde Klinik Eczacılık ile ilgili yaz okulu programına katılmışlardır.
Ayrıca Portekiz'deki Porto Üniversitesi ve Çin Halk Cumhuriyeti Uygur-Sincan (Urumçi) bölgesindeki Xinjiang (Sincan) Medikal Üniversitesi ile de yaptığımız işbirlikleri çerçevesinde öğrenci/öğretim üyesi hareketliliği ve bilgi aktarımı her zaman mümkündür.
Öğrencilerimiz Üniversitemizin 25 civarındaki sosyal ve kültürel etkinlik kulübünde yer alabilmekte ve çeşitli etkinlikler düzenlemekte veya bu etkinliklere katılabilmektedirler ve farklı burslardan yararlanabilme
şansına sahiptirler. 17 Mayıs 2012 yılında 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler hakkındaki kanunun 5.
maddesinde yapılan değişiklikle (Kanun No: 6308, madde 5) serbest eczane sayıları, ilçe sınırları içindeki nüfusa göre en az 3 bin 500 kişiye 1 eczane olacak şekilde düzenlendi. Türkiye’de eczanelerin homojen dağılımını sağlamak amacıyla getirilen bu uygulama 2013 yılından itibaren Eczacılık eğitimine başlayanlar için uygulanacaktır ve zaten kapasitesi dolmuş bir yerde eczane açmanın çok fazla faydası olmayacağı açıktır. Yukarıda belirttiğim gibi eczacılık mesleği çok multidisipliner ve daima popülaritesini koruyan bir meslektir. Eczacılar ilacın hazırlanmasından topluma sunulmasına kadar tüm aşamalarında yer alabilecek, yanısıra tıbbi cihaz, kozmetik ve dermokozmetik, gıda tamamlayıcısı, aroma ve tatlandırıcılar ve fitoterapötikler vb. ilgili sanayi dallarında, ARGE ve kalite kontrol laboratuvarlarında, klinik araştırmalar, farmakovijilans, patent ve ruhsatlandırma ve pazarlama departmanlarında görev alabilecek donanımda ve bu alanlarda istihdam için her zaman tercih edilen bir mesleğin mensuplarıdır. Aynı şekilde eczacı adayları son yıllarda yeni açılan eczacılık fakültelerindeki öğretim elemanı eksiğini doldurmak için geleceğin akademisyen eczacıları olmayı tercih edebilirler ve hatta kanımca araştırmaya ve eğitime hevesli öğrencilerimizin birincil tercihleri olmalıdır. 14 Kasım 2014 itibarıyla kabul edilen Eczacılıkta Uzmanlık yasası ile bu sene sonu ilk kez yapılması planlanan eczacılıkta uzmanlık sınavıyla (EUS) lisans eğitimlerini takiben klinik eczacılık veya fitofarmasi alanında uzmanlık yapmayı da düşünebilirler, ayrıca 5 senelik bir eğitim almaları nedeniyle direkt doktora eğitimine başlama şansları olduğunu da hatırlatmak isterim.
Fakültemizde Sağlık Bilimleri Enstitüsü çatısı altında, şu anda Farmakognozi ve Doğal Ürünler Kimyası ile Biyoteknoloji olmak üzere iki alanda yüksek lisans ve doktora programımız mevcut olmasına rağmen başta İlaç Keşfi ve Tasarımı olmak üzere yeni alanlarda da yüksek lisans ve doktora programı açmayı hedefliyoruz. Zaten Fakültemiz ayrıca bir İLAÇ AR-GE Merkezi kurma aşamasındadır. Bu merkez ile hem kendi öğrencilerimize hem de ilaç endüstrisi ve de ilaç ve özellikle biyoteknolojik ilaçlarla ilgili araştırma yapan kurum ve kuruluşlara açık bir çalışma ortamı oluşturmayı hedefliyoruz. Sonuç olarak eczacılık mesleği önü açık bir meslektir ve çağın ve toplumun ilaç ve sağlık hizmetleri gereksinimlerine göre eczacılık lisans eğitimi başta olmak üzere doktora eğitimi ve meslek içi sürdürülebilir eğitimlerle yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz eczacılar üstlerine düşeni
yapacaklardır. Fakültemizin kuruluş yılı olan 2010’u takibeden yıllarından itibaren Vakıf Üniversitelerinin Eczacılık Fakülteleri arasında 1. veya 2. fakülte olarak öğrenciler tarafından en çok tercih edilen Fakülte olması nedeniyle biz BVU Eczacılık Fakültesi idareci ve öğretim üyeleri ve elemanları olarak gurur duyuyor, bir yandan araştırmaya ve yeniliklere açık, öte yandan vakıf değerlerine önem veren, en önemlisi bilgisi ve donanımıyla topluma faydalı olacak bir eczacı olarak yetişmek isteyen tüm öğrencilerimizi fakültemize bekliyoruz.