• Sonuç bulunamadı

3.4. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU’NUN KARARLARI 112

3.4.2. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararlarının Yargısal Denetimi 113 

3.4.2.1 Yeniden İnceleme 115 

Genel Kurulun ve daire kararların tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Başkan veya ilgililer tarafından yeniden incelenmesi istenebilmektedir. Yeniden incelemede, değiştirilmesi istenen kararı tekrar görüşecek olan yine o kararı veren üyeler olacağı için bu yolun etkili bir başvuru yolu olması çok da mümkün gözükmemektedir. Kurul kararlarına karşı yapılan başvurular sonucunda, Kurulun vermiş olduğu ilk kararından farklı bir karar çıkma ihtimali oldukça düşüktür.321 Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu konuyu ele aldığı bir kararında etkin hak arama güvencesinin mutlaka yargısal merciler eliyle yerine getirilmesini zorunlu kılmadığını, ancak itirazı inceleyecek mercide, itirazı konu kararı verenlerin de yer almasının Kurul’un tarafsızlığını ortadan kaldırdığını ve etkili hak arama güvencesinin önünde engel olduğunu belirtmiş ve bu işleyişin sözleşmenin 13. maddesine aykırı olduğuna hükmetmiştir.322

3.4.2.2 İtiraz

321 A.y., s.149. 322 Yavuz, a.g.e., s.220.

116 Kanunun 33. maddesinde öngörülmüş olan itiraz, sadece dairelerin vermiş olduğu kararlar için geçerli bir yoldur. Genel kurul kararları için böyle bir yol bulunmamaktadır. Dairelerin yeniden inceleme talebi üzerine vermiş oldukları kararlara karşı Başkan ya da ilgililer on gün içerisinde itiraz etme hakkına sahiptir. Yapılan itirazları değerlendirme ve bu konuda bir karar verme yetkisi Genel Kurula aittir. İtiraz üzerine Genel Kurulun vermiş olduğu kararlar kesindir. Disipline ilişkin kararlara karşı şikâyetçilere de yeniden inceleme ve itiraz hakkı tanınmaktadır.

Adalet Bakanının yeniden inceleme ve itiraz başvurusu yapması, Bakanın Kurula karşı daha çok etkin olmak istemesi şeklinde anlaşılabileceği ve herhangi bir nedenle uygun görmediği kararları yeniden inceletmek isteyebileceği gerekçesiyle, tarafsız bir uygulama için Adalet Bakanının bu yetkisinin kaldırılmasının daha isabetli olacağı323 belirtilmektedir.

3.4.2.3. Yargı Yolu

5982 sayılı yasayla Anayasada yapılan değişiklikle kurulun meslekten çıkarma kararlarına karşı yargı yolu açılmıştır. 6087 Sayılı Kanunun 33. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre meslekten çıkarma kararı ister Genel Kurul isterse daireler tarafından verilmiş olsun, bu kararlara karşı Danıştay’da iptal davası açmak mümkündür.

Kurulun işlemlerinden sadece meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanların yargı denetimine tabi olmasına karşın diğer işlemlerine karşı yargısal denetimin kapalı olması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Hukuk devleti olmanın gereği, Kurulun tüm işlem ve eylemlerine karşı yargısal denetim kabul edilmelidir. Kademe ilerlemesinin durdurulması, aylıktan kesme, yer değiştirme, birinci sınıfa ayırması şeklindeki işlemler de meslekten çıkarma cezası kadar etkili sonuçlar

117 doğuracak nitelikte olduğu halde bu işlemlere karşı yargısal denetimin kapalı olması hukuk devletine aykırıdır.324

Meslekten çıkarma kararlarına karşı Danıştay’a başvurulması hakkında da eleştiri yapanlar mevcuttur. Danıştay üyelerinin önemli bir kısmını HSYK seçmektedir. Kurul kararlarının Danıştay’ın denetimine tabi tutulmasının, yargı sistemi içindeki hiyerarşiye ters düşeceği, üye seçimindeki objektifliğe zarar verebileceği endişesiyle yerinde bir karar olmadığı iddia edilmiştir.325 Bu izah tarzının sorunlu yanları olduğunu da belirtenler vardır. Öncelikle yargı içinde bir hiyerarşi anlayışının bulunmasını kabul etmek doğru değildir. İkinci olarak her ne kadar Kurul üyeleri mesleklerinde başarılı olmuş saygın kişilerden oluşsa da bu saygınlık, kararların denetimsiz olmasını haklı kılmaz. Üçüncüsü, denetim mekanizmasını işletmek şeffaflığı ve yargıya güveni arttıracaktır. Bu da Kurulun kararlarında tarafsız davrandığı kanaatini pekiştirecektir.326

2008 yılı Avrupa Birliği İstişari Ziyaret Raporunda da, HSYK'nın yargı sistemindeki statüsü nedeniyle, HSYK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği tavsiye edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi yasama organının kararlarına karşı denetim görevi yapan bir mahkeme olduğu için ve HSYK’nın kararları idari nitelik taşıdığından dolayı Kurul kararlarına karşı Danıştay’a gitmek daha isabetli olacaktır.327

324 A.y., s.150.

325 Ünal, a.g.e., s.90-91. 326 Yavuz, a.g.e., s.219.

118

SONUÇ

Kuvvetler ayrılığı ilkesi yasama, yürütme ve yargı erkinin birbirinden ayrı ve bağımsız olarak faaliyetlerini yerine getirmesini ifade eder. Aralarında herhangi bir üstünlük bulunmayan bu organlar belirli bir iş bölümü ve iş birliği içinde çalışmalıdırlar. Adaletin gerçek anlamda sağlanması ancak bağımsız yargı organlarının varlığıyla mümkün olabilmektedir. Bir toplumun huzur içinde yaşayabilmesi ve o toplumda yaşayan insanların kendilerini güvende hissedebilmeleri için adalet çok önemlidir.

Hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesi için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Çünkü bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunabilmesi ancak bağımsız ve tarafsız yargı organlarının varlığı ile mümkündür.

Yargı kurulları, hukuk devleti ve bağımsız yargıya hizmet ederek, kuvvetler ayrılığı ilkesinin gerçekleşmesine katkı sağlayacaktır. Yargı kurulu mekanizmasına sadece Anayasalarda yer vermek bahsedilen işlevleri gerçekleştirebilmek için yeterli değildir. Bu kurumların, yapı, görev, yetki ve işlevsellik açısından yargı bağımsızlığını gerçekleştirebilecek bir bütünlük arz etmeleri de gerekir.

Türk anayasal sisteminde ilk kez gerçek anlamıyla bu tür bir yapılanmaya 1961 Anayasasının kurduğu sistemde rastlıyoruz. Yüksek Hâkimler Kurulunda, yargı, yürütme ve meclis üye seçme yoluyla temsil edilebiliyordu. Adalet Bakanına gerekli görmesi halinde toplantıya katılma, ancak oy kullanamama şeklinde bir katılım yetkisi vermişti. 1971 yılında yapılan değişiklikle yürütmenin konumu güçlendirilmiş ve demokratik meşruiyeti sağlayıcı diğer bütün usuller terk edilerek kooptasyonu andıran bir yapı oluşturulmuştur.

119 1982 Anayasası ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu oluşturulmuş yargı karşısında yürütme daha da güçlendirilmiştir. Yüksek Yargı, Kurul üyeliğinin çoğunluğunu oluşturmuştur. Adalet Bakanlığından bağımsız bir yapı, bütçe ve sekreteryası bulunmayan Kurul; oluşum, görev ve yetki ve nihayet kararları açısından doktrinde eleştirilmiştir.

2010 Anayasa değişikliği, Türkiye’de hâkimlerin atanma, özlük ve disiplin işlerinden sorumlu olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun oluşumuna yönelik yeni düzenlemeler getirmiştir. Kurulun üye sayısı değişik kaynaklardan sağlanmış ve geniş temsil esasına uygun olarak çoğulcu bir yapıya kavuşturulmuştur. Hâkim olmayan ama hukuk eğitimi almış öğretim üyelerinin ve avukatların Kurulda yer alması, farklı meslek mensuplarından temsilcilerin Kurula üye seçilmesini sağlamıştır. Kurulda adli ve idari yargıdaki ilk derece mahkemelerinin üyelerine yer verilerek yargının bütününe Kurulda temsil imkânı sağlanmıştır. Ancak Kurulun oluşumunda parlamento tarafından seçilen üyelere yer verilmemiştir. Batı demokrasilerinde demokratik meşruiyetin sağlanabilmesi açısından, parlamento tarafından seçilen üyelere yer verildiği görülmektedir. Cumhurbaşkanının Kurula doğrudan 4 üye seçmesi suretiyle Kurulda yürütmenin gücünün arttırılması eleştirilere neden olmuştur. Bunun yanında, güçlerin Kurulda dengeli bir şekilde temsil edilebilmesi açısından Cumhurbaşkanına tanınan Kurula üye seçme yetkisinin, parlamento lehine bir oranla Cumhurbaşkanı ve Parlamento arasında paylaştırılması olumlu bir düzenleme olurdu.

Kurulun kendisine ait bir binaya, sekretaryaya ve bütçeye kavuşturulması Kurulun bağımsızlığı ve işlevlerini etkin ve hızlı yapabilmesi açısından yerinde düzenlemeler olmuştur. Bununla birlikte üye sayısının artmasıyla Kurulun bölümler halinde çalışmaya başlaması da işleyişin daha hızlı ve sağlıklı olmasını sağlamıştır.

Yürütme organının bir üyesi olan Adalet Bakanının Kurulun başkanlığını yapmaya devam etmesi ve Adalet Bakanlığı Müsteşarının Kurulun doğal üyesi olması yargı bağımsızlığı açısından sorun olarak görülmeye devam etmektedir. HSYK’nın işleyiş açısından tarafsız ve bağımsız olması ve böyle görülmesi için Adalet Bakanının ve Müsteşarının Kurulda bulunmaması gerekmektedir. Nitekim

120 uluslararası belgelerde de yürütme organından, yargı bağımsızlığına gelebilecek siyasi etkilerin olabileceğine işaret edilmektedir. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Adalet Bakanının, dairelerin çalışmalarına ve disiplin işlemleriyle ilgili Genel Kurul toplantılarına katılamayacağı belirtilmiştir. Böylece yürütme organından yargı organına gelebilecek siyasi etkilerin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Hâkim ve savcılar hakkında gerekli denetim ve araştırmayı yapmakla görevli bulunan Teftiş Kurulu, HSYK’nın birimlerinden biri haline gelmiştir. Ancak hâkim ve savcılar hakkında denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma işlerinde “olur” yetkisi halen Adalet Bakanına aittir. Hâkim ve savcıların görevleriyle ilgili denetleme, araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerinde Adalet Bakanının olurunun aranması yargı bağımsızlığı açısından sorun olabilecek niteliktedir. Yargı bağımsızlığını gerçekleştirebilmek için Adalet Bakanına ilgili daireden soruşturma başlatılmasını isteme hakkı dışında başka bir hak verilmemelidir. Ayrıca adalet politikasının işleyişi hususunda yürütmeden sadece bir temsilcinin Kurulda bulunması gerekiyor ise sadece Bakan bulunmalı ya da sadece Müsteşar bulunmalıdır. Adalet Bakanı Müsteşarının, hâkimlik mesleğinden gelmesi ve yargı teşkilatını Adalet Bakanına göre daha iyi tanıyan birisi olması nedeniyle yürütme ve yargı arasındaki ilişkinin sağlanması açısından Kurulda yer alması gerektiği belirtilse de doğrudan Bakandan emir alan ve ona karşı sorumluluğu olan bir bürokrat olması nedeniyle doğal üye olarak bulunmasının sakıncalı olduğu söylenmelidir. Ayrıca Kurul başkanının, Kurul üyeleri tarafından seçilmesinin yargı bağımsızlığının sağlanmasında daha olumlu bir düzenleme olacaktır.

Hâkim ve savcıları, Bakanlık merkez kuruluşuna atama konusunda HSYK’nın bir rolünün olmaması, bu konudaki yetkinin sadece Adalet Bakanında bulunması yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı açısından sakınca doğurmaktadır.

Hâkim ve savcıların mesleğe kabulünde benimsenen yazılı sınav sistemi denetlenebilme ve objektiflik açısından olumlu bir düzenlemedir. Ancak mülakat sınavını yapan kurulun yapısına ilişkin ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Bu anlamda, mülakat kurulunun mümkün olduğu oranda yürütmeden bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Sınavın mesleki yeterlilik ve bilgi düzeyini ölçmesine, şeffaf ve denetlenebilir olmasına önem verilmelidir.

121 İdari bir yapı arz eden HSYK’nın meslekten çıkarma kararlarına karşı yargı yolu açılmış olmasına rağmen diğer kararlarına karşı yargı yolunun açılmamış olması özellikle hukuk devleti ilkesi açısından olumsuz ve eksik bir düzenlemedir.

Adaletin gerçekleştirilmesi temel fikrinden hareketle yargı bağımsızlığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde bütün kurumlarıyla anayasada gerçekleştirilmeli ve buna işlerlik kazandıracak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Hukuk devletinin ve demokrasinin temelinde insan hak ve hürriyetlerinin devlete karşı korunması, devletin gücünün sınırlandırılması vardır. İşte bu korunmayı gerçekleştirecek yegâne kurumlar bağımsız yargı organlarıdır. Bu adaleti gerçekleştirecek kurumların her türlü etkiden, her türlü baskıdan uzak bir şekilde fonksiyonlarını icra etmesi gerekmektedir.

122

KAYNAKÇA

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, (2010) Hakimler ve Savcılar Kurulunun Yeniden Yapılandırılması, Ankara: Yargı Reformu Stratejisi.

Aybars E., (1975) İstiklal Mahkemeleri, Ankara: Bilgi Yayınevi.

Berkin N., (1973) Hakim ve Savcılar Hukukuna Getirilen Yenilikler, C:38, S. 1-4, İstanbul: İÜHFM.

Centel N., (1996) Ceza Muhakemesi Hukukunda Hakimin Tarafsızlığı, İstanbul: Kazancı Yayınları.

Centel, N., (1998) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Göre Mahkemelerin Bağımsızlığı İle Tarafsızlığı ve Türk Hukuku, Prof. Dr. Nurullah Kunter’e Armağan, İstanbul: İÜHF Yayınları.

Cin H., Akgündüz A., (1990) Türk-İslam Hukuk Tarihi, C:1, İstanbul:Timaş Yayınları.

Çakmak S., (2012) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Bazı Avrupa Birliği Ülkelerinde Yargı Kurulları, S.11, Ankara: Adalet Akademisi Dergisi.

Demirkol F., (1991) Yargı Bağımsızlığı, İstanbul: Kazancı Yayınları.

Donay S., (1992) İnsan Hakları Açısından Sanığın Hakları ve Türk Hukuku, İstanbul: Fakülteler Matbaası.

Dönmez C., Uluslararası Belgelerde Yüksek Yargı Kurulları, Ülke Örnekleri ve Avrupa Birliği Belgelerinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu”,Sayı36, Adalet Dergisi,

Erdem K., Solak M., (2009) Bazı Ülkelerde Yargı Konseylerinin Oluşumu ve Görevleri, Sayı 13, Ankara: Yasama Dergisi.

Erdoğan M., (2002) Anayasa ve Özgürlük, Ankara: Yetkin Yayınları.

Erdoğan M., (2003) Anayasal Demokrasi, 5. Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi. Erdoğan M., (2005) Anayasa Hukuku, 5. Baskı, Orion Kitabevi.

123 Gemalmaz, M.S., (2005) Ulusalüstü İnsan Hakları Hukukunun Genel Teorisine Giriş, 5. Baskı, İstanbul: Legal Yayıncılık.

Genç M.Z., (1993) Anayasalar Açısından Yargı Bağımsızlığının Kuvvetler Ayrılığı İle İlişkileri, İstanbul, Eldim Ofset

Gölcüklü A.Ş., Gözübüyük F., (1994) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Ankara: Turhan Kitapevi.

Gönenç L., (2011) Dünyada ve Türkiye’de Yüksek Yargı Kurulları, Anayasa Çalışma Metinleri, Ankara: Tepav.

Gözler K.. (2012) Anayasa Hukukunun Genel Esasları, Bursa, Ekin Basım Yayın Dağıtım,

Güriz A., (1991) Adalet Kavramı Prof. Dr. Jale Akipek’e Armağan, Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları.

Hakyemez Y.Ş., (2010) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Stratejik Düşünce Enstitüsü Yargı Raporu, Ankara: Öncü Basımevi.

İnceoğlu S., (2008) Yargı Bağımsızlığı ve Yargıya Güven Ekseninde Yargıcın Davranış İlkeleri, İstanbul: Beta Yayınevi

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 2012 Faaliyet Raporu, (2013-Nisan) HSYK Strateji Geliştirme Bürosu

İnceoğlu S., (2009) Adalet Bakanlığının Yargı Reformu Stratejisine Yönelik Gözlemler, Yılmaz Aliefendioğlu’na Armağan, Ankara: Yetkin Yayınları.

İnceoğlu S., (2011) Yeni Anayasada Bağımsız Bir Yargı İçin Neler Yapmalı? Uluslararası Belgeler Işığında Öneriler, Sayı 95, Türkiye Barolar Birliği Dergisi. İnceoğlu, S.,İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil YargılanmaHakkı, 2. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul, 2002.

Kanun Metinleri Dizisi 17, (2002) İnsan Hakları Mevzuatı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Kapani M., (1956) İcra Organı Karşısında Hakimlerin İstiklali, Ankara: AÜHF Yayınları.

Keser H., Niyazioğlu F., (2011) Türkiye’de Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Cilt 2, Sayı:2, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.

Kırmaz B., (2009) Hakimlerin Denetimi ve Yargı Bağımsızlığı, Ankara: Adalet yayınları.

124 Kunter N., (1986) Muhakeme Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, B. 9, İstanbul: Beta Yayınları.

Kunter N., Yenisey F., (2000) Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul: Beta Yayınları. Kuru B., (1966) Hakim ve Savcıların Bağımsızlığı ve Teminatı, Ankara: AÜHF Yayınları.

Kuru B., Arslan R., Yılmaz E., (2011) Medeni Usul Hukuku, Ankara: Yetkin Yayıncılık.

Mumcuoğlu M., (1989) Hukuk Devletinde Bağımsız Yargının Yeri ve Bağımsız Yargının Türkiye Gelişimi, S. 2, Ankara: Ank.BD.

Özay İ., (1991) Yargı Güvencesi Bağımsızlığı ve Anayasa Mahkemesi, Cilt 8, Ankara: Anayasa Yayınları.

Özbek K., Ertosun A.S., (2010) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna İlişkin Anayasa Değişikliği Konusunda Analitik Bir İnceleme, Ankara: Yetkin Basımevi. Özbudun E., (2011) Anayasa Hukuku Gözden Geçirilmiş 15. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları.

Özen M., (2004) Hâkimin Cezai Sorumluluğu, Ankara: Seçkin Yayınevi.

Özen M., (2010) Yargı Bağımsızlığını Zedeleyen Düzenleme, Uygulamalar ve Bağımsızlığı Sağlamaya Yönelik Çözüm Önerileri, S. 68/1, Ankara: Ankara Barosu Dergisi.

Öden M, (1993) “Anayasa Yargısında Yargıcın Davaya veya İşe Bakamaması”, AÜHFD, Cilt 43, Sayı 1-4.

Özer A., (2009) Türkiye’de ve Çeşitli Ülkelerde Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Hâkim Teminatı, Ankara: Turhan Kitabevi

Öztürk K., (1996) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Cilt 3, Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Selçuk S., (1997) Yargı Bağımsızlığı, Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi. Tarinçe, Cumhuriyet Öncesi Adalet Yönetimi , (çevrimiçi), http/ .hsyk.gov.tr/.html, 04.09.2013

Turhan O., (2012) Türkiye’de ve Karşılaştırmalı Hukukta Yargı Üst Kurulları, Siyaset, Hukuk ve Yönetim Araştırmaları Merkezi Analiz No: 1,

Ünal Ş., (1994) Anayasa Hukuku Açısından Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Hakimlik Teminatı, Ankara: TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları.

125 Ünver Y., (1990) Yargı Bağımsızlığı Açısından Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Cilt 53, S. 1-4, İstanbul: İÜHFM.

Üstündağ S., (1977) Yargı Organlarının Sorunları ve Çözüm Yolları, Cilt 48, S. 4-8, İstanbul: İBD.

Yargı Etiği Ve Yargı Bağımsızlığı Konusunda Uluslararası Belgeler, (2004) ,Ankara,Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü.

Yavuz B., (2012) Kuruluş ve İşleyiş Açısından Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı, Ankara: Adalet Yayınevi.

Yılmaz H., (2009) Türkiye’nin Yargı Bağımsızlığına İlişkin Sorunları, Ankara: Türkiye Barolar Birliği Yayınları.

126 EKLER

EK-1 ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER

Soyisim, İsim : Özcan, Esra

Uyruğu : T.C.

Doğum Tarihi ve Yeri : 04.05.1980, Tokat

Tel :0 505 313 3532

E-Posta : esra.ozcan@hsyk.gov.tr

EĞİTİM

DERECE KURUM MEZUNİYET TARİHİ

Lisans Ankara Üniversitesi

Hukuk Fakültesi 2001

İŞ DENEYİMİ

YIL YER POZİSYON

2003-2005 Adalet Bakanlığı Hakim Adayı

2005-2006 Adalet Bakanlığı Cumhuriyet Savcısı

2006-2011 Adalet Bakanlığı Hâkim

20011- Halen Hâkimler ve Savcılar

Yüksek Kurulu