• Sonuç bulunamadı

Yeni Yasanın Kart Çıkaran Kuruluşlara Getirdiği Operasyonel ve

Brüt Kredi Kartları / Brüt Toplam Krediler (Sağ Eksen)

5. Yeni Yasanın Kart Çıkaran Kuruluşlara Getirdiği Operasyonel ve

Diğer Maliyetler22

Bankalar arası rekabetin yetersiz olması ve ekonomik koşullar dışında, kredi kartı faiz oranlarının tüketici kredileri faiz oranlarından yüksek olması ve yıllardır bu seviyelerde katılığını koruyor olmasında yasal düzenlemelerin de etkisinin olup olmadığı tartışılmaktadır.

Diğer taraftan, Kanunun kabul edilmesinden sonra da kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarında rekabet yoluyla beklenen düşüşün gerçekleşmemesinde, bankalar, Kanunun daha çok tüketiciyi koruyan hükümler getirmiş olmasını neden olarak göstermektedirler. Kanunun, talepte bulunmayana ve borcunu ödemeyene yeni bir kart verilmesini engelleyen, çalıntı kartları kart hamili lehine sigortalayan, kart limitine sınır getiren, tüm hesaba değil de ödenmeyen miktara faiz uygulanması sağlayan ve sözleşmelerde tek taraflı şartlara yer verilmemesi gibi tüketiciyi koruyan hükümler getirmiş olması nedeniyle bankalar kredi kartı faiz gelirlerinin düştüğünü ve Kanunun kendilerine geçmişe nazaran ek yük getirdiğini belirtmektedirler.

5464 sayılı Kanunun ilgili maddelerini ele alacak olursak;

 “Kart Çıkarma ve Buna İlişkin Yükümlülükler” ile ilgili 8. Maddesinin 1.

fıkrasında; “Kart çıkaran kuruluşlar, talepte bulunmayan veya sözleşme

imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremezler.” ve 2.

fıkrasında: “Asgarî tutarın son ödeme tarihini takip eden üç ay içinde ödenmemesi

durumunda kart çıkaran kuruluşça kart hamiline yapılacak bildirimden itibaren bir aylık süre içerisinde bu tutarın ödenmemesi ya da banka kartı ile kredi kartı kullanımından dolayı adli cezaların uygulanması halinde, ilgili kart çıkaran

22

Bu bölümde 24.11.2005 tarihli, T.B.M.M Başkanlığına sunulan 5/10/2005 tarihinde kararlaştırılan “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı” nın Gerekçesinden yararlanılmıştır.

kuruluşça kart hamiline verilen kredi kartları iptal edilir ve borcun tamamı ödeninceye kadar yeni kredi kartı düzenlenemez.” hükümleri yer almaktadır.

8. Madde ile kart çıkaran kuruluşların, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremeyecekleri, bu kuruluşlarca genel müdürlük veya şube haricinde kredi kartı talebi toplanabilecek yerlerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınarak Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından müştereken belirleneceği ve asgari tutarın son ödeme tarihini takip eden üç ay içinde ödenmemesi durumunda uygulanacak müeyyideler hüküm altına alınarak sistemin güvenli ve etkin bir şekilde çalışması amaçlanmıştır.

Ayrıca, madde ile tüketicilerin ödeyebilirliğine bakılmaksızın kredi kartı dağıtımına özellikle bu durumdan en olumsuz etkilenen yeterli bilgiye sahip olmayan tüketiciler (bilinçsiz tüketiciler) ile gelir sahibi olmayan öğrenci gruplarına kredi kartı teminine sınırlama getirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca kredi kartlarının kolayca dağıtılmasının önüne geçilmek istenmiş, kredi kartı borcunu ödemeyen müşterilerin daha çabuk sistemden çıkarılması ile kredi kartı borcunun birikmesinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

 Kanunun “Kredi Kartı Limiti” ile ilgili 9. Maddesinin 1. fıkrasında “....Kart çıkaran kuruluşlar, kart hamilleri talep etmedikçe kart limitlerini artıramazlar. Kart hamillerinin harcamalarıyla kart limitlerini aşmaları halinde, aşılan miktara işlem tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süre için, akdi faizden başka herhangi bir ücret talep edilemez” hükmü ile 2. fıkrasında “Kart çıkaran kuruluş tarafından bir gerçek kişinin sahip olduğu tüm kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartları limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını, ikinci yıl için ise, dört katını aşamaz....” hükümleri bulunmaktadır.

9. Madde ile kredi kartı harcama limitlerine sınırlama getirilmiştir. Kart çıkaran kuruluşlara, kredi kartından kaynaklanabilecek risklerini azaltabilmeleri ve makul bir seviyede tutabilmeleri amacıyla kredi kartı almak isteyen kişilerin

yasaklılık veya engel durumu bulunup bulunmadığı, ekonomik ve sosyal durumu, aylık ve yıllık ortalama geliri, diğer kart çıkaran kuruluşlarca bu kişilere tahsis edilen kart limiti, bir model veya skorlama sistemi sonuçları, müşterini tanı ilkeleri ve temin edilebilecek diğer bilgileri dikkate alarak yapacakları değerlendirmeye istinaden bir kullanım sınırı tespit etme zorunluluğu getirilmiştir. Kartlı sistemin etkin, güvenli ve istikrarlı bir şekilde çalışmasında kart limiti çok önemlidir ve kart çıkaran kuruluşların kart limitlerini ancak bu hususlar çerçevesinde artırabilecekleri öngörülmüştür.

 Kanun’un “Sözleşme Şartları” ile ilgili 24. Maddesinin 1 fıkrasında; “Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az on iki punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı sözleşme ile düzenlenir.” hükmü, 3. fıkrasında “Sözleşmede belirtilen asgarî tutar, dönem borcunun yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Hesap özetinde yer alan asgarî ödeme tutarı son ödeme tarihinde ödenmediği takdirde kart hamili ödenmeyen tutar için sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında bir yükümlülük altına sokulamaz.” hükmü ve 4. fıkrasında “Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz.” hükmü yer almaktadır.

24. Maddenin 1. fıkrası ile; banka kartı ve kredi kartı çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkilerden doğacak her türlü hak ve yükümlülüklerin, taraflar arasında yazılı şekil esasına bağlı olarak özellikle kart hamili lehine açıkça okunabilir bir sözleşme ile düzenlenmesi sağlanmıştır. Maddenin 3. fıkrası ile; asgari ödenmesi gereken tutar yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkartılarak, genellikle asgari tutarı ödeyerek geri kalan harcamalarını kredilendiren kart hamillerinin, kredi kartı borcunun birikmesinin önüne geçilmesi ve asgari tutar ödendikten sonra faiz uygulanacak olan kalan tutarın azaltılması amaçlanmıştır. Maddenin 4. fıkrası ile ise kart hamillerinin mesnetsiz uygulamalarla karşılaşmamaları amaçlanmıştır.

 Kanunun, “Faiz Hesaplaması” ile ilgili 26. Maddesinin 1. fıkrasında “Bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtlar hükümsüzdür. Nakit kullanımına ilişkin borçlar hakkında işlem tarihi esas alınabilir. Nakit kullanımı kapsamında değerlendirilecek işlemler Kurulca belirlenir.”, 2. fıkrasında “Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz, asgarî tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise gecikme faizi uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz.” ve 4. fıkrasında “Hesap kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasında on günden az bir süre olamaz.” denilmektedir.

 Banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına, kullanımına ve kartlı ödemeler sisteminde yer alan kuruluşların faaliyet esaslarına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacı ile 10 Mart 2007 tarihli 26458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin “Faiz

Hesaplaması” ile ilgili 20. Maddesinin 3. fıkrasında “Dönem borcunun bir

kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz; asgarî tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise asgari tutarın ödenmeyen kısmı için gecikme faizi, kalan hesap bakiyesinin asgari tutarı aşan kısmı için akdi faiz uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz” hükmü yer almaktadır.

Kanunun 26. Maddesi ile; kartlı sistemlerde ödemelerini kartla yaparak sistemi kullanan kart hamillerinin, sistemin riskleri ve doğuracağı sorumluluklar açısından bilinçlendirilmeleri ve aynı zamanda kart hamilleri ile kart çıkaran kuruluşlar arasında yapılacak sözleşmelerde, mal ve hizmet tüketen ve bu anlamda tüketici haklarından faydalanması zorunlu olan kart hamillerinin bazı açılardan korunmaları gerektiğinden hareketle yapılacak sözleşmelerde özellikle faiz

oranlarına ilişkin müdahaleci bir anlayış benimsenmemekle birlikte, uygulanacak faiz dönemlerinin yasal olarak belirlenmesi ve tüm kart çıkaran kuruluşlarca aynı koşullara bağlanması zorunlu hale getirilmesi amaçlanmıştır.

Maddenin 4. fıkrası ile; Hesap kesim tarihi ve son ödeme tarihi arasında