• Sonuç bulunamadı

3.2. MERKEZİ OTORİTENİN TESİSİ

3.3.1. Yeni Ordunun Kurulması

Dost Muhammed ve Emir Şir Ali Han’ın çabalarına rağmen Afgan ordusu kabile

birliklerinden oluşma özelliğini sürdürdü. Bu ordu kabile liderleri, mollalar, toprak ağaları ve birçok gönüllü insanın bir araya gelmesiyle oluşmaktaydı. Avrupa’dan getirilen uzmanların katkılarına rağmen ordu, eğitimli subay birliklerinden yoksundu. Ordu birlikleri, Hindistan’daki İngiliz ordusunun ıskartaya çıkardığı, silahlar, kılıçlar, süngüler gibi askeri malzemelerle ya da bu silahların Kabil atölyelerinde üretilen imitasyonlarıyla donatılmıştı (Hamilton, 1910:262-268).

Emir Abdurrahman Han, Hindistan’daki İngiliz ordusunu model alarak yeni bir ordu kurdu. Bu ordu topçu, süvari ve piyade sınıfı olmak üzere 3 sınıfa ayrıldı (Wheeler, 1895:217, Gregorian,1969:139). Her kabileden gerekli olduğu kadar asker alma usulü veya qomi sistemi 1896’da terk eldi. Yeni sisteme göre hashtnafari yani her boy veya kabile emirin ordusuna her 8 erkekten birini asker olarak göndermek zorundaydı. Emir Abdurrahman Han, bu sistemin ülke genelinde uygulanamayacağının farkındaydı. Bu sebeple khassadars (yedek erler) ve kwanin sowars’ı (süvariler) yardımcı güç olarak organize ederek kabile kaynaklarını da orduya dâhil etmeye çalıştı (Munshı,1900 V.II:53).

Emir Abdurrahman Han, seleflerinin tersine ordu birliklerinin maaşlarının düzenli olarak ödenmesi hususunda başarılı oldu. Bunun için bir ödeme planı hazırladı. Buna göre, ilk aşamada rütbeli askerlere ayda 600 Kabuli rupi dağıtılacaktı. Tuğgeneral 250, kolonel süvari 200, binbaşı 120, süvari başı 80 ve onbaşı 10 Kabuli rupi aylık maaş alacaktı (Wheeler, 1895:217; Hamilton, 1910:272).

35

Yeni orduya, Avrupa tazı üniformalar ve şapkalar giydirildi.31

Emir Abdurrahman Han, her alaya bir cerrah, bir hekim, bir de vaiz olarak molla atadı. Ayrıca her birliğin kendi kendine yeterli olabilmesi için mühendislik ve levazım/destek hizmetlerine ağırlık verdi. Ordu birlikleri, Martini-Henry ve Brumswick tüfekler, Krupp, Maxim, Nordenfeldt, Hotchkiss silahlar ve diğer savaş aletleri ile donatıldı (Munshı, 1900, V.II:56; Hamilton, 1910:271). İngiliz askeri bandosu örnek alınarak Afganistan tarihinin ilk modern askeri bandosu kuruldu. Bando için borazanlar gaydalar ve müzik aletleri temin edildi (Munshı, 1900:47-48).

Hindistan’daki İngiliz yönetimi ile ilişki kurularak maddi yardım temin edildi. 1880-1881 yıllarında Hindistan’daki İngiliz yönetiminden 3.615.009 Hindistan rupisi yardım alındı. Ayrıca İngilizler, Emir Abdurrahman Han’a Afganistan’ın kuzeybatı sınırlarının savunmasını güçlendirmesi ve ordularının maaşlarını ödemesi için yıllık 1.200.000 Hindistan rupisi destek ödeneği vermeyi taahhüt etti. Hindistan’daki İngiliz yönetimi 1889 yılına kadar Afganistan’a 74 top, 25.000 breech-loading tüfek, 11.500 muzzle-loading tüfek, birkaç milyon düzüne cephane yardım gönderdi (Wheeler, 1895:122). Esasında bu durum, Rus tehlikesine karşı, karşılıklı çıkar ilişkisinin bir sonucuydu.

Emir Abdurrahman Han lojistik problemleri çözmek için de çabaladı. Nitekim askeri taşımacılık için yaklaşık 50,000 katır ve midilli tahsis etti. Kabil, Herat ve Kandahar’da, büyük miktarda tahıl depolanarak askerin iaşesi güvence altına alındı (Munshı, 1900, C.I:203; Hamilton, 1910:272). Emir Abdurrahman Han ordunun eğitilmesi için Hindistanlı Müslüman uzmanlara göreve getirdi. Bunlardan biri olan Abdul Subhan Khan topçu sınıfının eğitilmesi için vazifelendirildi (Holdich, 1901:167- 169). Afgan subay eğitiminde Farsça’dan çevrilen kitaplardan istifade edildi.32

Çeşitli el kitapları ve risaleler de hazırlandı.33

31

Col. Charles E. Stewart raporunda, ordu mensuplarının beyaz pantolon ve eteği çirkin buldukları için giymek istemediklerini belirtir. Buna karşın iktidarın bu elbiselerin giyilmesi hususunda ısrarcı olduğunu ve emire karşı gelenlere ağır cezalar verildiğini yazmaktadır. Daha geniş bilgi için bknz. Vartan Gregorian, a.g.e, s.140.

32 Afgan ordusunda uygulanan talim ve yeni teknikler için bknz. Walter, Frank A, Taʻlimʹnamah-ʼi

Khayyaṭi, Dar al-Saltanah, Kabul 1310.

33 Afgan subay eğitimi istenilen düzeyde değildi. Bunun en önemli sebebi Emir Abdurrahman Han’ın

yabancı askeri uzmanların casusluk yapacaklarından endişe etmesiydi. Bu sebeple eğitici ve yenilikçi tekliflere pek sıcak bakmadı. Yine de Emir Abdurrahman Han subayların eğitimi için çeşitli kitap ve

36

Emir Abdurrahman Han, 1880’lerin ortalarına kadar, hem yaklaşık 60,000 kişiden oluşan düzenli bir ordu kurmada, hem de gayr-i Afgan gruplara ve isyan eden kabilelere karşı koyabilmek için askeri mühimmat ve teçhizat oluşturmada başarılı oldu (Wheeler, 1895:217).

3.4. İDARİ ALANDAKİ MODERNLEŞME ÇABALARI

Emir Abdurrahman Han’ın başlattığı idari düzenleme çerçevesinde ülke; Türkistan, Herat, Kandahar ve Kabil olmak üzere 4 ana vilayete bölündü ve 7 idari bölgeye ayrıldı. Her vilayet ‘‘hâkimler’’ tarafından yönetilecek ve emire doğrudan bağlı olacaktı. Yeni idari mekanizma34

çağdaş standartlara göre yetersiz olmasına rağmen, yine de büyük ilerleme gösterdi. Emirin iktidarı döneminde ilk defa resmi işlemler defterlere kaydedilerek arşivlendi (Gregorian, 1969:134).

Emir Abdurrahman Han, hazine ve ticaret bakanlığı kurdu. Ayrıca belediye, ticaret odası, dini kurumlar, kervan kurumu (Kafila Bashi), suç mahkemeleri, vergi dairesi (Chabutra), 4 gelir kurumu (kuzey, güney, doğu, batı), posta teşkilatı, ihracat kurumu, ithalat kurumu, arşiv kurumu (Daftar-i Shah), pasaport ofisi (Rahdari), Ruznance kurumu, muhasebe kurumu (Hisab Giri), askeri sekreter ofisi, başsekreter ofisi, saray sekreteri, atölye kurumu, saray mutfağı kurumu, iş kurumu, adalet kurumu, eğitim kurumu, sağlık kurumu ve tarım kurumu gibi birçok kamu kurumu açtı. Devlet satış ofislerine son vererek sivil bir yönetim oluşturdu (Munshı, 1900:65-78).

Emir Abdurrahman Han, bir tür anayasal yönetim oluşturdu. Serdarlar (aristokratlar ve hanedan üyeleri), khawanin mulki (toprak ağaları ve hanlar) ve mollalardan (dini temsilciler) oluşan, genel bir danışma meclisi ihdas etti. Bu meclis yönetici ve yasa yapıcı özelliğe sahip değildi. Zira üyelerin seçimi, emirin onayına bağlıydı. Emir Abdurrahman Han gücünü paylaşma niyetinde değildi. Zaten genel danışma meclisinin işlevi, devlet işlerinde emire tavsiyelerde bulunmak ve savaş kaynağı bulunmasına yardım etmekti (Gregorian, 1969:134).

risaleler hazırlatmıştı. Emir Abdurrahman Han’ın kendisi de birçok eser yazdı. Bknz. Amir Abdur Rahman Khan, Kitab-ı Kanun-i Afganistan, Dar ‘al-Saltanah, Kabul 1890-1900.

34 Afganistan devlet teşkilatı hakkında ayrıntılı bilgi için bknz. Maṭba-i Dairah-i Taḥrriat-i Majlis-i Ali-i

37

Ayrıca Emir Abdurahman Han, bir yüksek meclis veya seçilmiş bir yürütme kurulu vücuda getirdi. Bu yüksek meclisin işlevi, emirin istediklerini gerçekleştirmek ve genel meclise yerinde cevaplar vermekti.35