• Sonuç bulunamadı

MODERN ENDÜSTRİNİN KURULMASI

Emir Habibullah Han, yerli endüstrinin gelişmesine önemli katkılarda bulundu. Deri tabaklamak işi için gerekli olan tüm malzemeleri satın aldı. Afganistan’da ilk ayakkabı fabrikasını kurdu. Fabrikada günlük 400 adet ayakkabı üretiliyordu. Emir Habibullah Han bir de tekstil fabrikası açtı. Yeni büyümeye başlayan tekstil fabrikası Afganlar için elbise üretti. Emir Habibullah Han Hindistan’a alkollü içeçekler satmak maksadıyla bir içki imalathanesi de kurdu (Fazlı, 1325:77). Fakat uzun soluklu çalışamadı (Gregorian, 1969:191).

Emir’in en önemli başarılarından biri de, Afganistan’da ilk hidroelektirik santralini kurmasıydı. Bu santral 1910-1913 yılları arasında Celalabad yakınlarındaki Jabal-ul Siraj nehri üzerine inşa edilmişti ve 1500 kilowatlık üretim kapasitesi vardı (Mohammed Ali, 1959:154). Hidroelektirik santralini 4 Amerikalı ve 2 İngiliz

77

mühendis inşa etmişti. Bunlardan bazılarının ismi Jewett, Kelly, Crawford ve Havner idi. Bunlara ilaveten birkaç tane golf sahası da inşa edilmişti (Jewett, 1948:25-189).

Bununla birlikte yakıt eksikliğinden dolayı endüstriyel gelişme çok yavaştı. Pek çok sanayi tesisi ne kömürün ne de odunun olduğu Kabil’in merkezinde idi. 1890-1908 yılları arasındaki dönemde bölgedeki odun kaynakları neredeyse tükenmişti ve fabrikalar yakıt eksikliğiyle karşı karşıya kalmıştı. En yakın kömür yatakları binlerce metre yerin altındaydı ve su kuyularıyla örtülüydü. Kömürü kullanmak için büyük paralar ve gelişmiş makineler gerekliydi. Ayrıca Kabil’e yük hayvanları ile kömür taşımak da son derece maliyetli idi. Bu problem 1908 yılında kentin caddelerini süsleyen ağaçların kesilmesine yol açmıştı. Bu nedenle ağaçlar polisler tarafından koruma altına alındı. Yük hayvanlarına da otları yemememleri için ağızlık takma zorunluluğu getirildi (Martin, 1907:265).

Emir Habibullah Han’ın iktidarının ilk dönemlerinde ve özellikle de 1901-1904 yılları arasında yaklaşık 1.500 işçi Kabil’de hükümet atölyelerinde işe alındı. Yapılan işler arasında, şahmerdan, para basma58, demir ve pirinç dökümü, çilingirlik, un değirmeni ve motor gibi işler bulunmaktaydı. Yaklaşık 100 farklı türde makine kullanılmaktaydı. Ayrıca, birçok el-işi atölyeleri de vardı. Bu atölyelerde silah, fişek, çelik, kara barut, süngü, kılıç, tabaklanmış deri, saf alkol, asit, kalay, bakır, mum, sabun59 ve mobilya ürünleri imal edilmekteydi (Martin, 1907:234-235). Çok çeşitli ürün imal edilmesine rağmen, bu atölyelerin başlıca görevi Afgan ordusuna kaynak sağlamaktı (Fazlı, 1325:75-76).

Ülkede işçi ücretleri son derece düşüktü. Becerikli işçiler ayda 20-30 Kabuli rupi kazanıyordu. Temel ürünlerin maliyeti sürekli artarken, işçi ücretleri durağandı. Örneğin; Emir Habibllah Han’ın döneminde Kabil’de ekmeğin fiyatı 4 kat artmıştı. Ayrıca iş koşulları oldukça sertti: Pek çok ölümcül kaza, barut yapımı atölyelerinde meydana geliyordu. Zira bu atölyelerde uçucu-patlayıcı civalar güvenliksiz ve koruyucu aletler olmadan kullanılıyordu (Gregorian, 1969:191).

Emir Habibullah Han, endüstriyel gelişimi sağlamak için Avrupalı uzmanlar ve teknisyenlerden faydalanmak istedi. Bu hizmetin maliyeti oldukça yüksekti.

58 Darphanenin günlük üretim kapasitesi 40.000 Kabuli rupi idi. Bknz. Vartan Gregorian, a.g.e, s.190. 59 Haftada 2 ton sabun üretilmekteydi. Bknz. Vartan Gregorian, a.g.e, s. 190.

78

Avrupalıların işe alınmasına Afgan gelenekçileri ve Emir Habibullah Han’ın kardeşi ve aynı zamanda ordu komutanı olan Nasrullah Han karşıydı. Bu yüzden Emir Habibullah Han, Hintli Müslümanları ve Türkiye’den gelen uzmanları istihdam ediyordu. Özellikle de ordu, eğitim ve halk sağlığı alanında Türk uzmanlarından faydalanıyordu (Gregorian, 1969:192).

Emir Habibullah Han’ın iktidarının ilk zamanlarında Afgan hizmetinde çalışan sadece üç Avrupalı vardı. Bunlar hemşire Daly, Emir’in başmühendisi İngiliz Frank A. Martin ve Alman silah uzmanı Fleischer idi. Üç isim de Kabil’de ikamet ediyorlardı. Ancak 1904’lerde sadece Frank A. Martin, Afganistan’da kalmaya devam etmişti (Martin, 1907:130). Fleischer öldürülmüş, hemşire Daly de ülkeyi terk etmişti. 1905 yılından sonra İngilizler ile politik anlaşma sağlayan Emir Habibullah Han, 2 elektrik uzmanı, 1 inşaat mühendisi ve 1 de tabaklama uzmanını istihdam etmişti. Bu kadroya mahkemelerde çalıştırılmak üzere birkaç Avrupalı, önceki tıp personeline ilaveten bir terzi ve bir kuaför ve su boru hatlarını denetlemek üzere mühendis Miller de dâhil edildi (Jewett, 1948:25-189)

Bu yabancı danışmanlara karşı ciddi bir muhalefet oluşmuştu. Elbette bunda Avrupalıların içki alışkanlıkları çok etkili oldu. Öte yandan Avrupalı tüccarlar tarafından yapılan spekülasyonlar durumu daha da derinleştirdi. Bazı Afganlar bir çelik fabrikasının inşası için çelik satın almaya ikna edilerek kandırıldı. Ayrıca Avrupalı tüccarlar Afgan halkını, buharlı eritme makinesi, kaya kırıcı, piyano, gramafon, saatler, hatta elektrikli banyo gibi modern teknolojilerin sembolü haline gelmiş pek çok ürünü satın almaya ikna etmişlerdi. Bu ürünler çok pahalıydı ve pek çoğunun pratik kullanımı yoktu. Tüm bu olumsuzluklar Afgan halkının Avrupalılara karşı düşmanlığını bir kat daha artırmıştı. Ayrıca yabancı firmalar, Afganistan’da bankacılık sektörünün olmamasını fırsata çevirerek uluslararası pazarlama sigortası alanındaki yatırımlarını %66 oranında yükseltip büyük kar elde etmişlerdi. Avrupalılar, Afganların ekonomik izolasyonunu avantaja çeviriyorlardı. Amerikalı mühendis Jewett’in ‘‘kahverengi adamın yükü’’ diye adlandırdığı bu doğal istismar, Avrupalıların sadece sömürmek için yatırım yapacaklarına dair şüpheleri ve Batılılara olan güvensizliği daha da arttırdı. Afgan hükümeti bu zararı önlemek için, Hindistan’da bir ticari ofis kurarak bankacılık faaliyetlerini tesis etti. Emir Habibullah Han, Afgan yatırımlarını korumak için

79

ülkesinde anonim şirketler kurulmasına izin veren düzenlemeleri de yasalaştırdı (Gregorian, 1969:192-193).