• Sonuç bulunamadı

3. KAMU YÖNETİMİNDE VE ÖĞRETMENLERİN PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ

3.1. Kamu Yönetiminde Değişim

3.1.2. Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı

Yeni kamu yönetimi anlayışı geleneksel kamu yönetimi anlayışına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Yeni yaklaşım tarzı “yeni kamu yönetimi”, “piyasa odaklı yönetim”, kamu işletmeciliği gibi isimlerle de adlandırılmaktadır. “Kamu yönetiminde yeni yaklaşım” olarak kavramlaştırdığımız bu gelişme klasik kamu yönetiminin sınırlayıcı doğasına, kültürüne ve temel ilkelerine şu şekilde meydan okumaktadır (Arslan, 2010: 27; Özer, 2012: 206):

 Hiyerarşik bürokrasiden çok piyasalara öncelik vererek,  Müşteriye karşı sorumlu olarak,

 Süreçlerden çok sonuçlar üzerinde odaklaşarak,  Kaçınmaktan çok sorumluluk alarak,

 Kamu yönetiminden çok işletme yönetimi üzerinde durarak,  Ekonomiklik, etkinlik ve verimlilik üzerinde yoğunlaşaraktır.

Kamu sektöründe yaşanan bu değişimler aynı zamanda kamunun yeni değerleri olmuştur. 1980’li yıllarda yaşanan ekonomik ve siyasal gelişmeler kamu sektörünü dönemin en çok tartışılan konuları arasında ilk sıralara taşımıştır. Batı ülkelerinde aşağıda bahsedilen alanlardaki gelişmeler özellikle akademik alanda değerlendirilmiştir (Özer, 2012: 201, 202):

 1970’lerde yaşanan ekonomik kriz,

 Hükümetlerin sosyal ve ekonomik yaşamdaki farklı ideolojik algılanışı,  Keynesyen ekonomik yönetimi ve evrensel refah devleti düşüncesi

üzerindeki savaş sonrası konsensüse dayalı görüşlerin yıkılması,

 Refah devletinden sosyal hizmetlere yönelik taleplerin artmasıyla sık sık mali krizlerin yaşanması,

 Ekonomiyi geliştirmesi için en uygun kurum ve tekniklerin araştırılması  Katı, hiyerarşik ve bürokratik kamu yönetimi, esnek, piyasa tabanlı kamu

yönetimine dönüştürülmesi çabaları, bu dönemde üzerinde sık sık tartışılan konuların başında olmasıdır.

Yeni kamu yönetim anlayışı 1990’lı yıllarda ABD’de Clinton zamanında ortaya çıkmış ve Amerika’da bu yaklaşım yeniden yapılanma sloganı çerçevesinde dönemin başkan yardımcısı Al Gore isimli politikacının “Ulusal Performans Değerlendirme” diye tanımladığı düşünceleriyle uygulamaya konulmuştur. 20. yüzyılın son çeyreğinde özellikle OECD, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi kuruluşlar kamu sektöründe değişime gidilmesini ve kamu sektörünün hızlı bir şekilde yeni gelişmelere uygun hale getirilmesini önermekte idi (Arslan 2010: 27).

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçilmesi ya da moderniteden postmoderniteye geçiş şeklinde bir paradigma kayması, küreselleşen dünyada yeni yönetsel değerlerin ortaya çıkması ve yine küreselleşme ile birlikte uluslararası/ötesi kuruluşların yönetimler üzerindeki etkilerinin artması, devlet anlayışının değişmesi, Weberyen bürokratik yönetim modelinin yetersiz hale gelmesi ya da bu yöndeki iddiaların çoğalması, ekonomik ve sosyal nedenlerle verimlilik yönündeki arayışların artması kamu yönetimi sisteminde değişimi kaçınılmaz kılan dinamiklerdir. Ekşi (2003: 492- 493) bu sebepleri gösterirken ona göre; kamu yönetimlerini değişime zorlayan nedenler sadece bu başlıklarla sınırlı değildir ya da başlıkların isimleri değiştirilebilir.

Şekil 7. Kamu Yönetiminde Değişim Dinamikleri

Kaynak: Ekşi, 2003: 493

Yeni kamu yönetimi anlayışı üst düzey yöneticilere daha rahat hareket edebilme imkanı vermekle birlikte yöneticilerin özel sektör anlayışına uygun profesyonel yönetim becerilerine sahip olmasını gerektirmektedir. Yeni Kamu Yönetimi ilkeleri konusunda şunlar söylenebilir (Arslan, 2010: 27):

 Açıklık,

 Performans değerlendirme, sayısal olarak ölçülebilen ve daha çok çıktılara yönelik ölçüm standartlarına dayalı olma,

 Merkeziyetçi bürokrasinin etkisinden kurtularak yerelleşmeye daha fazla önem verme,

 Rekabet ortamı oluşturarak ve bu sayede maliyetleri azaltma,

 İstihdam, planlama gibi alanlarda özel sektör uygulamalarını örnek alma ( belli süreyle çalışma, stratejik plan yapma, ürün başına maaş alma vs.)  Tasarruf ve verimliliğe daha fazla önem verme.

Geleneksel kamu yönetimi ile yeni kamu yönetimi anlayışı arasındaki farklar kavramsal düzeyde, karşılaştırmalı olarak Tablo 9’da verilmiştir.

Tablo 9. Geleneksel Yönetim ile Yeni Yönetim Anlayışının Karşılaştırılması

Geleneksel Yönetim Yeni Yönetim

Yapı Katı Örgüt Yapısı Merkeziyetçi Katı Hiyerarşi Geniş Merkez Hizmet Devleti Büyük Ölçekli Yapı Bürokrasi Yönelimli

Esnek Örgüt Yapısı Adem-İ Merkeziyetçi Yumuşak Hiyerarşi Dar Merkez- Geniş Çevre Minimal Devlet Küçük Ölçekli Yapı Piyasa Yönelimli Roller İlkeler Politikalar Yönetim (Administration) Örgüt Merkezli

Kurallara Bağlı Yakından Kontrol Sevk ve İdare

Sabit Ücret

Bürokrat Tipi Yönetici Az Yetkili Yönetici Gizlilik

Hizmetlerde Nicelik

Üst Yöneticiye Bağlı Değerlendirme Kapalı Enformasyon Kanalları Yetkiyi Toplayan

Risk Almakta İsteksiz Kuralcı ve Kırtasiyeci Girdi ve Süreç Odaklı Birey Yönelimli

İşletme (Management) Müşteri- Vatandaş Merkezli Performans Hedefli Denetim Yönetişim

Performansa Bağlı Ücret Girişimci Yönetici Yetkilendirilmiş Yönetici Şeffaflık

Hizmetlerde Kalite Çok Yönlü Değerlendirme Açık Enformasyon Kanalları Yetkiyi Paylaşan

Risk Almakta İstekli Vizyon Sahibi ve Esnek Çıktı ve Sonuç Odaklı Ekip Yönelimli

Kaynak: Eryılmaz, 2013: 58.

Geleneksel kamu yönetiminin denetim anlayışı da, yeni yönetim anlayışından oldukça farklıdır. Geleneksel yönetim anlayışının denetim konusuna yaklaşımı şu esaslara dayanır (Eryılmaz, 2013: 47):

 Merkezi otoriteye vurgu yapar. Merkezin talimatları ve yönlendirmesine çok önem verilir.

 Hiyerarşik üstlerin denetimine çok önem verir. Üstlerin değerlendirmesine dayanan sicil sistemi esas alınır.

 Denetimler büyük ölçüde kurallara ve yakından kontrollere dayandırılır. Hedefler ve bunların gerçekleştirilmesinin ölçülmesine yönelik anlayış yoktur.

 Üstlere ve organizasyona sadakat kültürünü geliştirmek esastır fakat dar bir bakış açısına dayandığı, toplumun güvenini sağlamadığı, sonuç odaklı olup performansı yeterince önemsemediği gerekçesiyle bu denetim anlayışı oldukça eleştiri almıştır.

Sonuç olarak, yeni kamu yönetimi anlayışıyla birlikte katı hiyerarşiye dayalı bürokrasi anlayışının yerini, özel sektörün işletmeci mantığına dayanan ve piyasa temelli bir kamu yönetimi anlayışı almıştır. Diğer bir ifadeyle, siyasal ve bürokrat yönetici gurubunun yerini işletmeci mantığa sahip profesyonel yöneticilere bırakmıştır. Bunlara ilaveten, Yeni Kamu İşletmeciliği yaklaşımına göre maliyet bilinci yüksek olduğundan özel sektörün kaynak planlamasıyla geleneksel kamu yönetimine göre daha başarılı olduğu söylenebilir (Ayhan ve Önder, 2017: 31).

3.2.

Türk Kamu Personel Yönetimi ve Performans