• Sonuç bulunamadı

10. DELLÂLZÂDE’YE AİT İNCELENEN ESERLERİN NOTALARI, USÛL-

10.6. Yegâh Murabbâ Beste’nin Notası

10.6.2. Yegâh murabbâ beste’de güftenin şekil özellikleri ve açıklaması

Vezin:

Gönül ki aşk / ile pür sî / nede hazî / ne bulur 15

. _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / . . _

O magribî / gibi dir gû / yâki defî / ne bulur 15

. _ . _ / . . _ _ / . _ . _/ . . _

Ne ben Nazîm / o şeh-i hüs / ne benzerin / bulurum 15

. _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / . . _

Benim gibi / ne o şeh ben /de-i kemî / ne bulur 15

. _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / . . _

Takti: 4 / 4 / 4 / 3 15

Vezin: Mefâ‘ilün / Fe‘ilâtün / Mefâ‘ilün / Fe‘ilün

Ârızalar: ….. / ….. / - nede …. / …. / ( â ) …. / gûyâ ki …. / …… / ()( â ) ….. / o şeh-i .. / …../ ( â ) …. gibi / ………. / de-i ( â ) ( â )

Kafiye-Redif:

Gönül ki aşk ile pür sînede hazîne bulur O magribî gibidir gûyâki defîne bulur

Ne ben Nazîm o şeh-i hüsne benzerin bulurum Benim gibi ne o şeh bende-i kemîne bulur

(kafiye)(redif)

Pür (f.s.) : dolu, çok fazla, sahip, mâlik.

Magrib (a.i.) : garb, batı, akşam/Define arayan batı Afrika yerlileri. Gûyi (f.i.) : söyleme, söyleyiş.

Şeh (f.i.c.) : padişah, hükümdar. Hüsn (a.s.) : güzel, iyi.

Kemîne (f.s.) : noksan, eksik, aşağı, hakîr.

Bende (f.i.) : bağlanmış olan, köle, esir, hizmetkâr, kul.

Açıklaması:

Aşk ile, sevgi ile dopdolu bir yürekte gönül hazine bulmuş gibi olur. Âşık gönül, sevgilinin gönlünün hazine avcısı gibidir. O, ay yüzlü sevgilinin bir eşini daha ben bile bulamam. O, ay gibi gümüş renkli, yuvarlak, parlak yüzlü sevgili de kendisine benim gibi aciz bir hizmetkâr, aşkına kul, köle bulamaz.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Dede Efendi, Zekâî Dede ve Dellâlzâde’nin Beste Formunda, Zencîr Usûlündeki Eserlerinin Usûl-arûz vezni ilişkisi Yönünden İncelenmesi başlıklı bu çalışmada şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Dede Efendi’ye ait 10 eserin 9’u Müctes Bahri’nin Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/ Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Bu vezin kalıbıyla bestelenmiş eserlerde zencîr usûlünün velvelesi iki güçlü darpla (düm, düm) başlar. Bu vezindeki eserlerde, güfteye vezin gereği ikinci darptan başlanmış, ilk güçlü darbı belirtmek amacıyla “Yâr” hitabı kullanılmıştır. Bu eserlerde güftenin açık heceleri usûlde kısa darplara, kapalı heceleri ise uzun darplara gelmiş, usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden dengeli, prozodik açıdan estetik bir yapı oluşmuştur. Dede Efendi tarafından Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiş şehnâz, sultânîyegâh ve hicâz eserler ile aynı vezne sahip diğer eserler arasında küçük farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıkların vezin gereği “med” ile fazla (açık) hece elde edilmesi sebebiyle ya da melodik vurgunun sağlanabilmesi amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Bu eserlerde de güftenin açık heceleri usûlde kısa, kapalı heceleri uzun darplara gelerek kendi içinde dengeli bir dağılım göstermiştir.

Dede Efendi’nin yeniliğe açık bir felsefenin ürünü olan yine Mefâ‘ilün/ Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) veznindeki hüzzâm ve sultânîyegâh eserleri, ritim ve kompozisyon açısından önemli özelliklere sahiptir. Dede Efendi hüzzâm eserinde, zencîr usûlünün 5. halkasını oluşturan ve eserde terennüm bölümlerinin yer aldığı “Berefşan” (32 zamanlı) usûlünün yerine bir kez daha “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) usûlünü kullanmış, bu usûl süresince terennüm bölümünü devam ettirmiştir. Sultânîyegâh eserinde ise yine zencîr usûlünün 5. halkasını oluşturan “Berefşan” (32 zamanlı) usûlünü kullanmamış, uygulaması ilk kez Dede Efendi tarafından yapılan 88 zamandan oluşan “Eksik Zencîr” adını alan usûlü kullanmıştır. Terennüm bölümü yalnızca “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) usûlünde kullanılmış ve bu usûl ile karar’a

usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Dede Efendi’nin mâyesegâh eseri ise, Remel Bahri’nin Fâ‘ilâtün/ Fâ‘ilâtün/Fâ‘ilâtün/Fâ‘ilün vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Eserin güftesine usûlün ilk darbından başlanmış, usûl-arûz vezni ilişkisi güftede açık ve kapalı hecelerin usûlün kısa ve uzun darplarıyla olan uyumu ile sağlanmış, eserde prozodik olarak dengeli bir yapı oluşmuştur. Bu eserde de yine, zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Zekâî Dede’ye ait 4 eserin 3’ü Müctes Bahri’nin Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/ Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Bu vezin kalıbıyla bestelenmiş hicâzkâr eser dışındaki eserlerde güfteye vezin gereği ikinci darptan başlanmış, ilk güçlü darbı belirtmek amacıyla “Yâr” hitabı kullanılmıştır. Bu eserlerde güftenin açık heceleri usûlde kısa darplara, kapalı heceleri uzun darplara gelerek usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden dengeli, prozodik açıdan estetik bir yapı oluşmuştur. Zekâî Dede’nin Müctes Bahri’ne ait vezindeki eserleri ile Dede Efendi’nin aynı vezne sahip eserleri arasında güftenin vezne bağlı hece dağılımlarının usûl darpları ile olan uyumu aynı yapıyı göstermektedir. Dede Efendi’nin eserlerinde görülen usûl-arûz vezni ilişkisindeki denge ve güftelerin usûl darplarına dağılımındaki prozodik estetik yapı Zekâî Dede’nin eserlerinde de görülmektedir.

Zekâî Dede’nin rast eseri Müzâri‘ Bahri’nin Mef‘ûlü/Fâ‘ilâtü/Mefâ‘îlü /Fa‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Bu vezin kalıbıyla bestelenmiş eserlerde güfteye vezin gereği ikinci darptan başlanmış, ilk güçlü darbı belirtmek amacıyla “Yâr” hitabı kullanılmıştır. Bu eserde de yine, zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Dellâlzâde’ye ait 6 eserin 3’ü Müctes Bahri’nin Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/ Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Bu vezin kalıbıyla

bestelenmiş eserlerde güfteye vezin gereği ikinci darptan başlanmış, ilk güçlü darbı belirtmek amacıyla “Yâr” hitabı kullanılmıştır. Dellâlzâde’nin karcığar makamında bestelediği Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) veznindeki eser ile Dede Efendi ve Zekâî Dede’nin aynı vezin kalıbıyla besteledikleri eserler arasında farklılıklar görülmüştür. Eserde zencîr usûlünün 2. halkasını oluşturan “Çenber” (24 zamanlı) usûlündeki farklı hece dağılımlarının vezin gereği “med” ile fazla (açık) hece elde edilmesi sebebiyle oluştuğu düşünülmektedir. Bu eser aynı vezindeki diğer eserlere göre farklı bir dağılım gösterse de, güftenin açık heceleri usûlde kısa, kapalı heceleri uzun darplara gelerek kendi içinde dengeli bir dağılım göstermiştir. Bu eserde de, zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Dellâlzâde’nin muhayyerbûselik eseri, Remel Bahri’nin Fâ‘ilâtün/Fe‘ilâtün/ Fe‘ilâtün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Eserin güftesine usûlün ilk darbından başlanan bu eser kendi içinde hece dağılımlarının usûl darpları ile olan uyumu yönünden dengeli bir dağılım göstermiştir. Zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Dellâlzâde’nin acemaşîrân eseri, Hezec Bahri’nin Mefâ‘îlün/Mefâ‘îlün/ Mefâ‘îlün/Mefâ‘îlün vezin kalıbıyla bestelemiştir. Eserin güftesine usûlün ilk darbından başlanan bu eser kendi içinde hece dağılımlarının usûl darpları ile olan uyumu yönünden dengeli bir dağılım göstermiştir. Zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Dellâlzâde’nin mâhûrbûselik eseri, Hezec Bahri’nin Mef‘ûlü/Mefâ‘ilü/ Mefâ‘ilü/Fe‘ûlün vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Eserin güftesine usûlün ilk

usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

İncelenen eserlerin tümü ele alındığında Dede Efendi’ye ait 10 eserin 9’u, Zekâî Dede’ye ait 4 eserin 3’ü, Dellâlzâde’ye ait 6 eserin 3’ü Müctes Bahri’ne ait Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiştir. Dolayısıyla zencîr usûlü ile bestelenen eserler için genel olarak en çok Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbı kullanılmıştır diyebiliriz.

Zekâî Dede’nin hicâzkâr eseri dışında Müctes Bahri’ne ait Mefâ‘ilün/ Fe‘ilâtün/Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiş diğer eserlerde güfteye vezin gereği ikinci darptan başlanmış, ilk güçlü darbı belirtmek amacıyla “Yâr” hitabı kullanılmıştır. Yine Zekâî Dede’nin Müzâri‘ Bahri’ne ait Mef‘ûlü/Fâ‘ilâtü/Mefâ‘îlü/Fa‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbıyla bestelenmiş rast eseri hariç, Remel Bahri’ne ait Fâ‘ilâtün/Fâ‘ilâtün/Fâ‘ilâtün/Fâ‘ilün, Fâ‘ilâtün/Fe‘ilâtün/ Fe‘ilâtün/Fe‘ilün (Fa‘lün), Hezec Bahri’ne ait Mef‘ûlü/Mefâ‘ilü /Mefâ‘ilü/Fe‘ûlün, Mefâ‘îlün/Mefâ‘îlün/Mefâ‘îlün/Mefâ‘îlün vezin kalıbıyla bestelenmiş eserlerde güfteye usûlün ilk darbından başlanmıştır.

Dede Efendi, Zekâî Dede ve Dellâlzâde’nin beste formunda, zencîr usûlünde bestelediği eserler, usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden gerek melodik vurgu, gerekse güftenin anlamını güçlendirmek amacıyla yapılan vurgulamalardan kaynaklandığı düşünülen küçük farklılıkların dışında, güftedeki kısa ve uzun (açık-kapalı) heceler usûlde kısa ve uzun darplarla bir araya gelerek dengeli bir dağılım göstermiştir. Dede Efendi, Zekâî Dede ve Dellâlzâde’nin zencîr usûlündeki eserlerinin usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden sorunsuz, dengeli ve prozodik yönden estetik bir yapıya sahip olduğu görülmüştür.

İncelenen eserlerde, zencîr usûlünün 4. ve 5. halkasını oluşturan “Devr-i Kebîr” (28 zamanlı) ve “Berefşan” (32 zamanlı) usûllerinin bulunduğu son 60 zamanın terennüm (lâfzî, ikâî) bölümlerini oluşturduğu görülmüştür.

Türk mûsıkîsinin hat sanatından ödünç aldığı “yazı örneği” anlamına gelen “meşk” kavramı, müzik öğretim yönteminin, icrâ uslûplarının ve repertuvarın bir sonraki nesile aktarılmasını sağlayan en önemli unsurlarından biri olmuştur.

“Meşk”te hafızayı güçlendiren ve tazeleyen araçlardan biri güfte mecmuaları diğeri ise usûldür. Usûl, hafızayı canlı tutma işlemini arûz vezinleri ile birleştirerek icrâ eder ve eser, ritim ve melodiden oluşan iç yapı ile ve dış yapıyı oluşturan formuyla birleşerek usûl ve arûz vezinlerine göre düzenlenir.

Her usûlün kolay bestelendiği vezin kalıpları vardır. Bu konuda Cinuçen Tanrıkorur’un Türk mûsıkîsinin Klâsik ve Romantik Dönemleri’nde ağır semâî, yürük semâî ve şarkı formlarında bestelenmiş 600 sözlü eser üzerinde yaptığı araştırmada belirli arûz kalıplarının Türk mûsıkîsindeki belirli usûller kullanılarak bestelendiği sonucuna ulaşılmıştır. “Zencîr” usûlü için, 20 eser üzerinde yapılan bu çalışmada, usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden uyumlu ve dengeli vezin kalıplarının olduğu belirlenmiştir.

Dede Efendi, usûllerin arûz vezni ile olan ilişkisini yüksek mûsıkî bilgisi ve zevkinin bir sonucu olarak zencîr usûlünde bestelediği eserlerine yansıtmış, ayrıca eserlerinde yaptığı yeniliklerle, köklerini tarihin derinliklerine salmış, hem oluşturduğu bestelerle hem de Zekâî Dede ve Dellâlzâde gibi yetiştirdiği öğrencilerle Türk mûsıkîsinin büyük bestekârları arasında yer almıştır.

Zekâî Dede ve Dellâlzâde, ustalık derecesindeki yetenekleri ve Dede Efendi’den aldıkları köklü mûsıkî eğitimi ile zencîr usûlünde usûl-arûz vezni ilişkisi yönünden dengeli ve uyumlu eserler bestelemişlerdir.

Dede Efendi, Zekâî Dede ve Dellâlzâde kendi aralarında ve kendinden sonraki nesiller için zincirin birer halkası olmuş, Türk mûsıkîsi icrâ üslûplarının ve repertuvarın bu güne intikalini sağlamışlardır.

Bugün bizlere miras olarak kalan eserler üzerinde inceleme konusu usûl-arûz vezni ilişkisi olan çalışmaların yeterli sayıda olmadığı düşünülmektedir. Bu çalışma, Türk mûsıkîsi bestekârlarının küçük ve büyük formdaki eserleri üzerinde yapılacak olan usûl-arûz vezni ilişkisi ile ilgili çalışmalara, konunun daha iyi anlaşılması açısından yardımcı olacağı düşünülmektedir.

KAYNAKÇA

Ak, A. Şahin (2004). Türk Musikîsi Tarihi. Ankara: Akçağ Yayınları.

Akbulut, Yusuf (1990). Klâsik Türk Müziği Şarkı Formu’nda Usûl-Arûz Vezin ilişkisi. Sanatta Yeterlilik Çalışması. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya.

Akdoğu, Onur (1996). Türk Müziği’nde Türler ve Biçimler. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi.

Aksüt, Sadun (1993 a). Türk Mûsikîsi Güfteler Hazinesi, c.I.- II. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.

Aksüt, Sadun (1993 b). Türk Mûsikîsinin 100 Bestekârı. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.

Algan, Gökhan (2009). Yesârî Âsım Arsoy’un Güftesi Arûz Vezninde Yazılmış Şarkılarda Usûl-Arûz Vezni İlişkisi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Atasoy, M. Cahit (1998 ). Eyüp Sultan’da Zekai Dede Konservatuvarı (II. Eyüp Sultan Sempozyumu).

Ayvazoğlu, Beşir (1999). Kuğunun Son Şarkısı. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Behar, Cem (1992). Zaman, Mekân, Müzik. İstanbul: AFA Yayıncılık. Belviranlı, A. Kemal (1995). Aruz ve Âhenk. İstanbul: Marifet Yayınları. Bildik, Ömer (2010). Râkım Elkutlu’nun Eserlerinde Usûl-Arûz Vezni İlişkisi. Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Soayal Bilimler Enstitüsü, Afyonkarahisar.

Budak, O. Atilla (2006). Türk Müziğinin Kökeni- Gelişimi. Ankara: Phoenix Yayınları.

Çelik, H. Esra (2007). Güftesi Divan Şairlerinden Leyla Hanım’a Ait Bestelerin Usûl-Arûz Vezni İlişkisi Yönünden İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Çevikoğlu, Timuçin (2010). Mevlevîhânelerin Faaliyette Olduğu Dönemde Bestelenmiş Mevlevî Âyinlerini Usûl-Arûz Vezni İlişkisi Yönünden İncelenmesi. Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Çıpan, Mustafa (2001).Güfte İncelemesi Notalar, Güfteler, Şekil Özellikleri, Açıklamalar, Edebiyat ve Mûsıkî Bilgileri. Konya: S.Ü.Yaşatma ve Geliştirme Vakfı Yayınları.

Çıpan, Mustafa (2-3 Mayıs 2002). Hâmmâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin Bestelenmiş Eserlerinin Güfteleri Üzerine Bir Değerlendirme (Bildiri). X. Millî Mevlânâ Kongresi, Konya.

Çıpan, Mustafa (9 Mayıs 2007). Mevlevîliğin “Çile”li Şehrâhında Vücut Bulan “Üç Selîm”in Saltanat, Edebiyat ve Mûsıkîmizdeki Tezâhürleri. İstanbul.

Devellioğlu, Ferit (2006). Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lûgat. Ankara: Aydın Kitabevi Yayınları.

Dilçin, Cem (1983). Örneklerle Türk Şiir Bilgisi. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Ergişi, Süleyman (2007). Sözlü Türk Müziğinde Prozodi. Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Güldaş, Saadet (2003). Türk Mûsikîsinde Prozodi. İstanbul: Kurtiş Matbaacılık.

Hatipoğlu, Ahmet (1996). Türk Mûsikisinde Formlar. Konya: Eğitim Kitabevi.

İnal, İbnülemin M. Kemal (1958). Hoş Sadâ Son Asır Türk Musikişinasları. İstanbul: Maarif Basımevi.

İpekten, Haluk (2001). Eski Türk Edebiyatı- Nazım Şekilleri ve Aruz. İstanbul: Dergâh Yayınları.

Kaçar, Gülçin, Yahya (2009). Türk Mûsikîsi Rehberi. Ankara: Maya Akademi Yayın Dağıtım Eğitim Danışmanlık.

Karaman, Sibel (2006). Biçim ve Usul Açısından Abdülkadir Meragi’nin Kârları. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya

Karaman, Sibel (2010). Dede Efendi’nin Semâîlerinin Usûl-Arûz Vezni İlişkisi Yönünden İncelenmesi. Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Kılınçarslan, Hakan (2006). Dede Efendi’nin Hüzzam Mevlevi Ayininin Makam, Usul ve Ezgisel Yönden İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Kolektif (2001). Türk Müzik Geleneğine Yaşatanlar- Osmanlının Sesleri. İstanbul: Boyut Yayın Grubu.

Kubbealtı Akademi Mecmuası Sayı: 1, 2006, 87.

Kurtuldu, E. Bilge (2000). “Zekâi Dede Efendi” Hayatı ve Eserleri. Bitirme Ödevi, Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Sanat Müziği Anasanat Dalı, Konya.

Özalp, M. Nazmi (2000). Türk Mûsikikîsi Tarihi, c. I. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.

Özkan, İ. Hakkı (1994). Türk Mûsikîsi Nazariyatı ve Usûlleri- Kudüm Velveleleri. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Öztuna, Yılmaz (1987). Dede Efendi. İstanbul: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.

Pala, İskender (1998). Kudemânın Kırk Atlısı. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş. Salgar, M. Fatih (1995). Ölümünün Yüzellinci Yılında Dede Efendi Hayatı- Sanatı-Eserleri. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Salgar, M. Fatih (2005). 50 Türk Müziği Bestekârı. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Süslü, Aslı (2005). Zekâî Dede’nin Hayatı ve Hicazkâr Takımı İçerisinde Yer Alan Eserlerinin Analizi. Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyonkarahisar.

Şafak, Yakup (2003). Aruz Terimleri. Konya: Selçuk Üniversitesi Yayın Komisyonu Başkanlığı.

Şen, H. Oral (2003). Sadeddin Kaynak. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Ankara.

Tanrıkorur, Cinuçen (1998). Müzik Kimliğimiz Üzerine Düşünceler. İstanbul: Ötüken Neşriyat A.Ş.

Tanrıkorur, Cinuçen (2009). Müzik, Kültür, Dil. İstanbul: Dergâh Yayınları. Timurtaş, Faruk K. (2000). Osmanlı Türkçesine Giriş-I. İstanbul: Alfa Yayınları.

Tosun, Derya (2006). Devr-i Hindî, Âyin Devr-i Revân, Devr-i Kebîr Usullerinin Usûl-Vezin Açısından İncelenerek Karşılaştırılması. Yüksek Lisans Tezi, Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Türkel, Serda (2005). Şeyh Galib’in Bestelenmiş Şiirlerinde Usûl-Arûz-Vezin İlişkisi. Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.

Ungay, M. Hurşit (1981). Türk Mûsıkîsinde Usûller ve Kudûm. İstanbul: Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı.

Üngör, E. Ruhi (1981).Türk Musikisi Güfteler Antolojisi, c.I.- II. İstanbul: Eren Yayınları.

Yarar, M. Turan (2009). Güfte Antolojisi Dilden Tele, c. I.- II. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.

Yavaşca, Alâeddin (2002). Türk Mûsıkîsinde Kompozisyon ve Beste Biçimleri. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı.

Yektâ, Rauf (2000). Esâtiz-i Elhân (Yayına Hazırlayan: Nuri Akbayar). İstanbul: Pan Yayıncılık.

Zeren, Ayhan (2003). Müzik Sorunlarımız Üzerine Araştırmalar. İstanbul: Pan Yayıncılık.

EKLER

I. Dede Efendi adına kayıtlı “Piyâleler ki o ruhsâr-ı âle dür getürür” adlı nevâ beste, Buhûrîzâde Mustafa Itrî’ye aittir. Bir güftenin aynı makam/usûl/formda bestelenmesi görülen bir husus değildir. Bunun gibi tereddüt meydana getiren eserlerle karşılaşılmaktadır.

Sadun Aksüt’ün Türk Musikisi Güfteler Hazinesi kitabında adı geçen eser ile ilgili; Dede Efendi adına kayıtlı “Piyâleler ki o ruhsâr-ı âle dür getürür” adlı nevâ beste t.m.g.h. de hanende mecmuasında ve TRT’nin Türk sanat mûsıkîsi sözlü eserler repertuvar kitabında sf: 182’de Buhûrîzâde Mustafa Itrî adına kayıtlıdır. Bizim araştırmalarımız neticesinde Dede Efendi adına kayıtlı herhangi bir notasına veya dökümanına rastlamadık [denilmiştir] (Aksüt, 1993 a: 916).

II. Zencîr usûlünde kullanılan müctes bahrine ait Mefâ‘ilün/Fe‘ilâtün/ Mefâ‘ilün/Fe‘ilün (Fa‘lün) vezin kalıbındaki kullanılan diğer bestekârların eserlerinden örnekler:

1. Eyyûbî Mehmet Bey’e ait bayâtî beste, “Bu rütbe derd-i firâkın edip esir beni.”

2. Hacı Sâdullah Ağa’ya ait şedd-i araban beste, “Ne dem ki sînesi o gül- rûhun güşâde olur.”

3. Itrî’ye ait ısfahân beste, “Gel ey nesim-i sabâ hatt-ı yârdan ne haber.” 4. Hacı Fâik Bey’e ait tâhîrbûselik beste, “Açıldı bağçe-i reng ü bûda yâr-ı

bahâr.”

5. Hacı Fâik Bey’ye ait gerdâniye beste, “Gelince vâ’d-i visâle bahâneler söyler.”

6. Ebûbekir Ağa’ya ait uşşâk beste, “Ne dem ki hüsnüne ol mehveşin nazar ederiz.”

8. Tanburî Ali Efendi’ye ait sûzidil beste, “Yıkıldı darb-ı sitemle harâb olan gönlüm.”

9. Tanburî Ali Efendi’ye ait muhayyersünbüle beste, “Tutuşdu gam oduna şâd gördüğün gönlüm.”

10. Tab’i Mustafa Efendi’ye ait sazkâr beste, “Hemîşe dilde sühan elde sâzkârımdır.”

ÖZGEÇMİŞ

1980 yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. 2000 yılında Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarının açmış olduğu özel yetenek sınavını kazanarak, 2005 yılında Türk Sanat Müziği bölümünden birincilikle mezun oldu. Eğitimi süresince Sn. Timuçin ÇEVİKOĞLU ve Sn. Sibel KARAMAN’ dan öğrendiği kudüm, bendir ve def sazları ile Sn. Dr. Alâeddin YAVAŞCA, Sn. Ahmet HATİPOĞLU ve Sn. Timuçin ÇEVİKOĞLU Şefliği’nde bir çok konsere katıldı. Özel korolar ve toplulukların konserleri dâhil çok sayıda konsere ritim sazları ile eşlik etti. 2006 yılından beri özel bir eğitim kurumunda müzik öğretmeni olarak halen görev yapmaktadır. Sıla Müzik Grubunun bateristi olarak yurtiçi-yurtdışı konserleri ile müzik çalışmalarına devam etmektedir.

Aslı GARGUN

Şeyh Sadreddin Mh. İntibah Sk. Şeyh Sadreddin Sitesi No:5 / 10 Meram/ KONYA

0332. 351 51 15

Benzer Belgeler