• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER

2.2. Açık ve Yeşil Alan Sistemi

2.2.1. Mekansal açıdan açık ve yeşil alan sistemi

2.2.1.1. Yeşil kuşak (greenbelt)

Yeşil kuşak kısaca yerleşimleri çevreleyen açık alan sürekliliği olarak tanımlanabilir.

Tarihi süreç içerisinde XVI. yüzyıldan itibaren ilk izlerine rastlanan yeşil kuşak; tarım, hayvancılık, sosyal aktiviteler, spor, düşman saldırıları ile bulaşıcı hastalıklardan korunma gibi amaçlarla uygulama alanı bulmuştur. Ebenezer Howard'ın bahçe kenti ile yeşil kuşak kavramına olan güncel yaklaşımlarının temelleri atılmıştır.

Lewis Mumfard'a göre bahçe kent kavramından öte, kentsel alanların çevresinde sürekli yeşil kuşakların oluşturulması düşüncesi planlama disiplinine önemli bir katkı sağlamıştır. Howard'ın bahçe kentinde yeşil kuşak, kenti çepeçevre kuşatarak sıkıca kavrayan bir yeşil halka olarak ele alınmıştır. Buradaki asıl amaç, kentin plansız gelişimini kontrol etmek, böylece komşu yerleşimler ile birleşmesini önlemektir.

Günümüzdeki yaklaşımında yeşil kuşak, sınırları politik kaygılardan daha çok ekolojik ve sosyal niteliklere göre belirlenen, kentsel alandan kırsal alana geçişi çözümleyen daha esnek bir yapıdır. Günümüze değin pek çok değişim ve gelişim evresi geçiren yeşil kuşak, bu süreçte bir takım plancı ve tasarımcının çalışmaları ile şekillenmiştir. Örneğin 1876 yılında Frederick Law Olmsted'in Boston Metropoliten Planı için önerdiği, kentsel parkları birbirine bağlayan ve yerleşim alanlarını sınırlayarak kullanıcıların rekreasyonel ve estetik deneyimlerini zenginleştiren çizgisel açık alanlar, "manzara yolları (parkway)" olarak adlandırılmış, "yeşil yol (greenway)" kavramının gelişimine öncülük yapmıştır. Bunun gibi, 1928 yılında Amerikalı bölge plancısı Benton Mc Kaye'in; ekolojik ve rekreasyonel amaçlarla planlanmış, yürüme izleriyle desteklenmiş, yeşil kuşakla bütünleşen çizgisel kentsel açık alan dizileri ve doğal koridorları erişilebilirliği artırmıştır (Çulcuoğlu 2000).

Bu gelişimler doğrultusunda yeşil kuşak "ekolojik ve rekreasyonel amaçlarla planlanan, uygulanan ve yönetilen şebekelenmiş açık alanlar bütünlüğüdür" şeklinde tanımlanabilir. Yeşil kuşak planlama çalışmalarının ana ilkeleri ise:

- Yeşil kuşağın formunu ve sınırlarını doğal sistemlerin biçimlendirmesi, - Ekolojik/bütüncül planlama yaklaşımı,

- Kentten kıra açık alanlar sürekliliğinin oluşturulması,

- Kaynaklar ile alan kullanımları arasındaki ilişkinin koruma-kullanma dengesi içerisinde ele alınması

olarak sınıflandırılabilir (Çulcuoğlu 1997). Yeşil kuşağı oluşturan açık alan dizisinde doğa koruma alanları, su yüzeyleri, tarım alanları, ağaçlandırma alanları, rekreasyon alanları ve kültürel yapılar birlikte yer alabilirler. Ölçek ve kapsam dikkate alındığında,

yeşil kuşak planlama çalışmalarının başarıya ulaşması için, çalışmaların diğer kentsel karar ve stratejilerle bütünleşmesinin gereği ortadadır (Çulcuoğlu 2000).

Lynch'e göre optimum kent büyüklüğünün sağlanmasında etkili olan, bununla birlikte, gelişen kentin periferisinde yer alan yeşil kuşak, yeni kentsel aktivitelere en uygun alanları teşkil ettiğinden, sürdürülmesi zordur. Nitekim Maryland'deki Greenbelt yeşil kuşağı ilk önce savaş konutları tarafından işgal edilmiş, daha sonra ise hükümet tarafından satılmıştır. Londra yeşil kuşağının korunabilmesi için ise büyük yönetimsel çabalar gerekli olmuş, "bariyerin" ötesine atlamaya zorlanan gelişim için ek maliyetler ortaya çıkmıştır. Londra yeşil kuşağının yakın çevresindeki banliyölerde yaşayan halka pek çok rekreatif olanak sunması ve kent iklimini iyileştirici etkileri onun olumlu yönleridir (Lynch 1981).

Frankfurt'ta 1920'li yıllarda kentin dışında yeni yerleşimler planlanmış, buralarda her konut için bahçeden başka, yerleşimleri çevreleyen bir yeşil alan kuşağı önerilmiş ve uygulanmıştır. Bu dönemde kontrol edilemeyen kentsel ekonomi ve nüfus artışının neden olduğu yoğun konut, sanayi ve ticari amaçlı gelişimlerin yönlendirilmesi amacıyla yeşil kuşak sosyal politikanın bir aracı olarak ortaya çıkmıştır. 1990'lı yılların başında ise Frankfurt Kent Meclisi kenti çevreleyen dairesel formu oluşturan açık ve yeşil alanların ya da "yeşil kuşağın" doğa rezervi ve rekreasyon alanı olarak korunması gerektiğini kabul etmiştir. Kenti çevreleyen yeşil kuşağın korunması ve geliştirilmesi kapsamında yeşil kuşağın 660 000 nüfuslu kenti çevreleyen yaklaşık 250 km²'lik bir alanda oluşturulması düşünülmüştür.

Yeşil kuşak kentin "saçaklarında" yer alır. "Kentsel saçaklar (urban fringe)", kent merkezinden kesin bir uzaklıkta başlayan ve biten alanlar değillerdir. Kentsel saçaklar, dominant işlevleri ve görsel özellikleri bağlamında belirsizlikle tanımlanan alanlardır.

Eğer parçalı değillerse, tarım ve ormancılık gibi geleneksel kullanımların yer aldığı bu alanlar kentsel gelişim açısından önemli alanlardır. Buralarda yer alan kullanımlar, kentsel aktivitelerin varlığından büyük ölçüde etkilenirler. Bununla birlikte kentsel saçaklar, kentlerde istenmeyen veya gerçekleştirilemeyen, açık kırsal alanda daha uygun olan: hastane, hava alanı, mezbaha, çöp depolama alanı, spor ve rekreasyon alanları,

hipermarketler, ofisler, mineral çalışmalarının yapıldığı alanları vb. içermektedirler. Bu alanlarda kırsallık ve kentsellik birbirine karışmış durumdadır (Davidson 1974).

Kentsel saçak, kırsal ve kentsel çevreleri içerisinde barındırarak bunların elemanlarını harmanlayan bir geçiş zonudur. Kentsel saçakta yer alan yeşil kuşak, özellikle kentin daha dış kısımlarımda yaşayan insanlar için evden uzak kır yaşantısı sunan bir alan özelliğindedir. Yeşil kuşakta yer alan ve arazi spekülasyonu görülen tarla ve orman alanlarındaki vandalizme engel olmak için bu alanlarda rekreatif olanaklar yaratılabilir.

Pozitif bir planlama ile, örneğin tarımsal rekreasyon girişimleri ile, okul ziyaretçileri ve otopark ücretlerinden ek gelirler elde edilebilir. Bunun için de arazi sahipleri ile işbirliği yaparak, gerekiyorsa kamulaştırma yoluna gidilebilmelidir.

Kentsel saçakta yer alan yeşil kuşakta yer alabilecek olan rekreasyon tipleri kabaca

"kırsal parklar", "entegre rekreasyon alanları" ve "eğlence parkları" olarak sınıflandırılabilirler. Rekreatif olanaklar açısından yeşil kuşakta; İngiltere, Almanya ve Hollanda'da örnekleri olan çakıl ocakları, mineral ocakları ve depolama alanları gibi alanların dönüşümüyle elde edilmiş olan alanlar da potansiyel olarak değerlendirilebilir.

İngiltere'de merkezi hükümet yeşil kuşaklar içerisinde bir takım gelişmelerin ortaya çıkacağını kabul etmiştir ve yeşil kuşak ulusal ilgi alanı içerisinde bazı gelişmelerin onaylanabileceği stratejik bir planlama enstrümanı haline gelmiştir. Bu bağlamda, kentsel alanda kabul edilmeyen, yerel gereksinimlerle buluşmada gerekli olan bazı gelişmeler kabul edilebilmiştir. Hangi alan kullanımlarının kabul edilebilir olacağı ise yerel ve merkezi otoritelerin tartışma konusu olmuştur. Genel olarak bu alanlarda uygun olmayan kullanımlardır konut ve endüstri, uygun olan kullanımlar ise tarımsal kullanımlar, ağaçlık alanlar, ormanlar, kamusal açık alanlardır. Londra metropoliten yeşil kuşağında tarım önemli bir yer tutmaktadır. Yeşil kuşağın %69,5'i tarımsal kullanıma tahsis edilmiştir. Yeşil kuşağın uzunluğu 190 km'dir, merkeze 30 km uzaklıktadır, genişliği ise ortalama 16 km'dir. Yeşil kuşakta, kentin kenarlarındaki diğer kentlerden Londra'ya by-pass ulaşımı sağlayan ve ağır banliyö-kent trafiğini hafifleten, böylece kent merkezine olan yoğun trafiği azaltan bir dağıtıcı olarak görev yapmaktadır (Şekil 2.11) (Munton 1983).

Şekil 2.11. Londra Metropoliten yeşil kuşağında tarımsal ve rekreasyonel kullanımlar (Munton 1983).

Londra yeşil kuşağında kentsel gelişim sebebiyle alan kullanımlarında değişimler gözlenmiştir. Bunun sonucunda planlama otoriteleri yeşil kuşağın varlığının

sürdürülebilmesi için öncelikle tarımsal amaçlı alan kullanımlarının korunmasının gerekliliği üzerinde durmuşlardır (Munton 1983).