• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.3. Araştırma Alanının Sosyo-Kültürel Özellikleri

4.3.7. Kayseri Kenti’nin etki alanı ve banliyöleri

Bütün bunların yanı sıra Kayseri Kenti'nde koruma kapsamında kümbet, çeşme, cami, konut, tümülüs, höyük, yer altı şehri, kaya kilisesi gibi çok sayıda yapı yer almaktadır.

Kentteki tarihi ve anıtsal yapıların kent imajına kazandırdığı görsel değerlerin yanı sıra, Kayseri kentsel sit bölgesi; anıtsal ve sivil mimarlık eserleri, bahçeleri, avlu ve sokakları ile organik doku özelliklerini bir bütün olarak sürdürmektedir. Ayrıca eski Kayseri evleri, Niğde’den Erzurum’a kadar şerit halinde uzanan bölgede bulunmaktadır.

Toprak damlı, ahşap taş duvarlı Kayseri evlerinin son on yılda %95’i yıkılmış, yerlerini modern çok katlı yapılar almıştır. Bu alanlarda tescilli anıtsal nitelikli eserlerin yeni doku içinde kaldığı görülmektedir (Anonim 2001).

gibi yerleşimlerin merkezi konumunda olan Talas 1987 yılında ilçe olmuştur. 1970'li yıllardan itibaren hızlı bir nüfus artışının yaşandığı Talas'ta nüfus Kayseri Kenti'nden göç edenler tarafından oluşturulmuştur. Talas'ın nüfusu 1975 yılından günümüze kadar yaklaşık 10 kat artmıştır. Nüfusun %90'ı kent merkezinde çeşitli sektörlerde çalışmakta, öğrencilerin büyük bir bölümü de yine kent merkezinde öğrenim görmektedir. Kent ile yakın ilişkisinin yanında kent ile arasında kalan bir alanda Erciyes Üniversitesi'nin kurulması ve belediyenin çok katlı toplu konut üretimini teşvik etmesi buradaki nüfus artışında etkili olmuştur (Somuncu 1993) (Karatepe 1999).

Talas'ta konut üretiminde kooperatiflerin önemli etkisi vardır. Talas'ın kent merkezi'ne yakın olan "Aşağı Talas" kısmındaki yapıların kat yükseklikleri 6-15 kat arasında değişmektedir. Bağ evlerinin bulunduğu alanlarda ise kat yükseklikleri 1-3 arasında değişiklik göstermektedir (Livdumlu 2002).

Talas tarihi, geleneksel mimari dokusu, yöreye özgü bir yaşam biçimi olan bağ geleneği ve hareketli topografyası ve farklı coğrafyasının oluşturduğu doğal peyzaj özellikleri ile Kayseri ve yöresi için ilgi odağı olma özelliğini halen sürdürmektedir. Bağ evlerinin yer aldığı "Yukarı Talas" ve Ali Dağı'nın etekleri hafta sonları mesire yeri olarak kullanılmaktadır (Livdumlu 2002).

Hacılar yerleşimi 1400 m yükseklikte Erciyes Dağı'nın kuzey yamaçlarındaki lav akıntıları üzerinde kurulmuş olan bir yerleşimdir. Kent merkezine 11, Erciyes Dağı'na 20 km uzaklıktadır (Anonim 2002b). 1990 yılında ilçe olan Hacılar'da tarıma elverişli arazilerin sınırlı olması ve halkın daha çok ticaret, işçilik ve zanaatkarlık ile uğraşması, Hacılar'ı her dönemde Kayseri Kenti'ne bağımlı kılmıştır. İlçenin nüfusu yazları bağ ve sayfiyeler gelenlerle birlikte 25-30 bini bulmaktadır. Hacılar ilçesi doğuda Hisarcık ile kuzeyde kent merkezine doğru genişlemektedir. Kayseri'nin en büyük endüstri tesislerinden biri olan HES Kablo Fabrikası ile Hacılar Özel Organize Sanayi Bölgesi ilçe sınırları içerisinde olduğundan hızla gelişen Hacılar , yakın gelecekte merkez ilçe olmaya adaydır (Karatepe 1999).

1995 yılında Hacılar-Erciyes Yolu ve Alternatif Kayak Pisti projeleri yatırım programına alınmıştır. İlçe merkezinde Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü faaliyet göstermektedir. Turizm yönü, sosyal tesisleri, ipekli ve yünlü halı dokumacılığı, bağ alanları ve doğal güzelliği ile Hacılar İlçesi Kayseri Kenti'nin cazip yerleşimlerinden biridir (Anonim 2002b).

Erkilet yerleşimi Kayseri Kenti’nin kuzeyinde Sarımsaklı Ovası'nı çevreleyen basamaklı yamaçlarda kurulmuştur. Burada XVI. yüzyılda çoğu Hıristiyan olan 389 nüfus yaşamakta idi. 1912 yılında belediye olan Erkilet'te yaşayanların, jeolojik sakıncalı alanlar olan yamaçlardan düzlüklere taşınmasıyla Aşağı Erkilet kısmı oluşmuştur. Kente yakın ve ucuz olan bu alanlarda hızla artan bir nüfus ve mimari açıdan bir değer taşımayan betonarme yapılar oluşmuştur. Yukarı Erkilet denilen kuzey yamaçlarında ve daha yukarı düzlüklerdeki bağ alanlarında geleneksel Kayseri evleri ve genellikle sayfiye amaçlı olarak kullanılan diğer bağ evleri yer almaktadır.

Sarımsaklı Ovası'nın kuzey kesimlerinde yer alan düzlüklerde sınırlı sayıdaki aile tarımla uğraşmakta, aktif nüfusun %80'i kent merkezinde çalışmaktadır (Karatepe 1999).

Kayseri Kenti'nin güney batısında yer alan Mimarsinan yerleşiminin kente uzaklığı 10 km'dir. Mimarsinan XVI. yüzyıl kayıtlarında bir miktar Hıristiyan nüfusun yaşadığı

"Cırlavuk Köyü" olarak yer almaktadır. Tarım topraklarının yetersiz ve tarıma elverişsiz olması nedeniyle halkın %5 kadarı çiftçidir. Nüfusun %5'i esnaf, %90'ı ise Kayseri Kenti'nde çalışmaktadır (Somuncu 1993).

Mimarsinan'ın nüfusu 1935 yılından 2000 yılına kadar yaklaşık 6 kat artış göstermiştir.

Yerleşimin kente yakın olması, ucuz arazi fiyatları ve kentteki iş olanaklarının fazla olması buraya olan talebin, çok katlı toplu konut yerleşimlerinin ve dolayısıyla nüfusun artmasının sebebidir. Kent merkezi ile günlük işlevsel ilişkileri olan yerleşimde ulaşım olanaklarının artması da nüfus artışında bir etken olmuştur (Anonim 1990)

Diğer yerleşimlerde olduğu gibi Mimarsinan yerleşimi de iki bölümden oluşmaktadır.

Yukarı Mahalle olarak adlandırılan kısım köyün ilk yerleşme yeridir ve burada yonu ve

yığma taş malzemeden yapılmış, düz toprak damlı geleneksel Kayseri evleri yer almaktadır. Aşağı kısım ise yeni konut gelişmelerinin görüldüğü toplu konut alanları ile tek katlı bağ-bahçe nizamındaki konutlardan oluşmaktadır (Somuncu 1993).

Kent merkezinin 11 km güneyinde, Kayseri-Erciyes karayolu üzerinde yer alan Hisarcık yerleşmesi 1450 m yükseklikte yerleşmiştir. (Karatepe 1999).

Hisarcık'ta temel ekonomik etkinlik tarım ve geleneksel halıcılıktır. Ancak kaynakların yetersiz olması tarım sektöründeki istihdam kapasitesini sınırlamaktadır. Çalışan nüfusun yaklaşık %40'ı halıcılıkla uğraşmaktadır. Tarım ve halıcılığın yanı sıra geçim kaynağı olarak ticaret ve endüstri işçiliği önem kazanmaktadır. Kayseri'nin diğer banliyölerinde olduğu gibi halkın büyük bir çoğunluğu kent merkezinde istihdam olanağına sahiptir (Dağçınar 1992).

Hisarcık yerleşmesinin tarihi oldukça eski olup bölgede arkeolojik bir çalışma yapılmamış olmasına rağmen bulunan kalıntılardan yerleşmenin Kayseri tarihi kadar eski olduğu anlaşılmaktadır. Hisarcık'ta tarihi eser olarak tescilli hiçbir yapı bulunmamakla birlikte kale ve kilise kalıntıları, taş mezarlar, yer altı şehri, eski su kanalları ve köprüler yer almaktadır.

Aşağı ve Yukarı Mahalle olarak iki kısımdan oluşan Hisarcık yerleşiminde yeni konutlar Aşağı Mahalle'de yer almaktadır. Yukarı Mahalle'de yer alan konutlar organik doku içerisinde yerleşmiş olan 1-2 katlı yapılardır. Bakımsız durumdaki bu geleneksel konutlarda yaşayan halk ise genellikle düşük gelir grubundandır. Yeni yerleşmelerde ise maksimum 3 katlı yapıya izin verilmektedir. Son yıllarda ise yerleşmenin kuzeyinde karayolu boyunca ve güneyinde konut talebinin fazlalığı nedeniyle plan dışı gelişmeler yaşanmıştır. Bununla birlikte mevcut bağ evleri ile doğal güzelliğini koruyan Hisarcık, Kayseri'nin en değerli sayfiye yerlerinden biridir (Dağçınar 1992) (Karatepe 1999).

Hisarcık, Kayseri'den Erciyes'e ve buradaki turistik tesislere uzanan yol üzerinde olması nedeniyle önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.