• Sonuç bulunamadı

YAT TURİZMİNİN KURAMSAL ÇERÇEVESİ, DÜNYA ve TÜRKİYE’DE YAT TURİZMİ

TEKNE PARK YERİ (BOAT PARK) KAPASİTESİ (ADET) VEYA TEKNE SAYIS

1.3. TÜRKİYE’DE YAT TURİZMİ

1.3.2. Türkiye’de Yat Turizminin Çevres

1.3.2.7. Demografik Çevre

1.3.2.2.2. Yat Turizmi Tedarikçiler

Yat turizminde ürün ve hizmetler sunan çok sayıda ve çeşitte tedarikçiden bahsedilebilir. Bu tedarikçilerin başında kuşkusuz yat ve tekneleri üreten yat inşa sanayii gelmektedir. Yat turizmine yetişmiş işgücü ihtiyacını karşılayan eğitim kuruluşları da başlıca tedarikçilerdendir. Ayrıca Cerit (2002) tarafından deniz ulaştırmasının tedarikçileri olarak belirtilen “finansman sağlayan kurumlar, altyapı ve çeşitli hizmet sunumlarıyla kamu kuruluşları, yerel ve bölgesel kuruluşlar vb.” gibi birçok işletmeden yat turizminin de tedarikçisi olarak bahsetmek mümkündür.

Yat turizminde yer alan başlıca tedarikçiler olarak yat inşa sanayi, eğitim kuruluşları kapsamında ve diğer tedarikçileri aşağıdaki başlıklarda değerlendirilmiştir.

1.3.2.2.2.1. Türkiye’de Yat İnşa Sanayii

Türkiye’de, gemi inşa sanayinin yeni gemi inşaatı, yat inşaatı, gemi onarımı, gemi yan sanayi ve çelik konstrüksiyon işleri ve teknik hizmetler olarak beş ayrı grupta incelenebilmektedir (Bakırcı ve Özcan, 2005; 717).

Yat ve tekne inşa sanayii aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır (DENTUR, 2008):

“İmalat, tasarım, teknelerin yıllık bakım, onarım ve tamir hizmetleri, yedek malzeme, ekipman ve aksesuar imalat ve satışı, tekne ve yatlar için gerekli elektrik ve elektronik cihazların imalat ve satışı, döşeme ve dekorasyon hizmetleri, boya ve kimya sanayi, motor satışı ve bu motorların bakım onarım hizmetleri, bu sektördeki ithalat ve ihracat, fuarlar, deniz turizmi amaçlı meslek faaliyetleri ile, bu sektörü

103

doğrudan destekleyen diğer meslek faaliyetlerini kapsayan ve bu hedeflere ulaşabilmek amacıyla gelişimini sürdüren bir sanayi dalıdır.”

Yat ve tekne inşası, gerek içeriği ve kapsamı ve gerekse uyguladığı teknoloji açısından gemi inşa sanayiinden farklıdır. Gemi inşa sanayii için büyük yatırımlar, uzun süre ve deniz kenarında büyük alanlara ihtiyaç duyulurken, yat ve tekne imalat sanayi daha küçük yatırım ile daha kısa sürede ve daha küçük alanlarda faaliyet gösterebilmektedir (www.yatef.org.tr, 2008).

Türkiye’de tekne ve yat imalat sanayii, Haliç Ayvansaray bölgesindeki küçük işletmelerle başlayan gelişimini, 2000’li yıllarda bütün sahillere yayılmış 400’den fazla imalatçısıyla ve modern yat imalat bölgeleriyle devam ettirmektedir (DENTUR, 2010; 4).

Türkiye’de yat inşa eden teknolojik gelişmesini ve kadrolaşmasını tamamlamış tersaneler daha ziyada İstanbul Bölgesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunun yanında Batı Karadeniz, Marmara, Orta Ege ve Güney Batı Akdeniz sahillerinde faaliyet gösteren küçük çapta yat inşa eden ve kalitelerini Avrupa standartları seviyesine getirmiş olan yat inşa sanayii mevcuttur. Yat tekneleri çelik, alüminyum, kompozit malzeme ve ağaçtan yapılmaktadır (Bakırcı ve Özcan, 2005; 719). Türkiye’deki yat ve tekne inşa sanayiinin durumuna bakıldığında uluslararası standartlara uygun olarak ve son yıllarda da “CE” işaretli ve uluslararası standartlara sahip olarak yat ve tekneler imal edilmektedir. Ayrıca Türkiye’de tekne ve yat inşa sanayii, sahip olduğu nitelikli işgücü sayesinde inşa ettiği kaliteli yat ve tekneleri piyasaya arz edebilmektedir (www.yatef.org.tr, 2008).

Denizcilik Müsteşarlığı’na kayıtlı tekne ve yat imalatçılarının bölgesel dağılımları Tablo 1.14.’de sunulmuştur (DENTUR, 2008).

104 Tablo 1.14. Türkiye’deki Yat ve Tekne İmalatçılarının Bölgelere Göre Dağılımı ve Sayıları (2006)

Bölge Adı Tekne İmalatçısı Sayısı

Merkezler

Marmara Bölgesi

117 İstanbul, Kocaeli, Bursa, Çanakkale

Ege Bölgesi 157 İzmir, Bodrum, Marmaris,

Fethiye

Akdeniz Bölgesi 69 Antalya, Mersin

Karadeniz Bölgesi

36 Bartın, Samsun, Trabzon

Kaynak: Denizcilik Müsteşarlığı, 2006’ya atfen DENTUR, 2008.

Türkiye çapında yayılan yat ve tekne imalatçılarının bulundukları bölgelere göre değerlendirildiğinde Tablo 1.14’de görüldüğü üzere ağırlıklı olarak Marmara, Ege bölgeleri ile Antalya ve Kocaeli Serbest Bölgelerinin öne çıktığını, Karadeniz’de özellikle Bartın ve Kurucaşile bölgeleri ile Akdeniz bölgesinde Antalya ve Mersin’ de dağınık durumda imalatçıların olduğu görülmektedir.

Türkiye’de tersaneler, özellikle 2000’li yılların ikinci yarısında sağladığı kapasite ve istihdam artışı ile gemi siparişleri dünya sıralamasında yükselmiştir. Nitekim gemi ve yat sipariş rakamlarının artış oranı 2003 yılında 324.304 DWT’dan 2007 yılında 3.054.664 DWT’a yükselerek beş yıllık dönemde % 942 oranında artış göstermiştir (www.denizcilik.gov, 2009).

Gemi ve yat siparişlerindeki artışlarla Türkiye, 2002 yılında bu alanda yirmi üçüncü sıradayken, 2006 yılında 1,8 milyon DWT'lik gemi ve yat siparişi ile sekizinci sırada, 2007 yılında ise 3.05 Milyon DWT'lik 239 adet gemi ve yat siparişi ile altıncı sırada yer almaktadır (Gedik, 2009).

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yapılan ve yapımı devam eden mega yat marina ve limanlarının sayısının artması da, mega yat imalatını olumlu yönde etkilemektedir (DENTUR, 2008). Yat imalatında, özellikle mega yat imalatında emeğin yoğun olması ve kullanılan malzemelerin miktarı ve niteliği, bu tür

105 teknelerde yaratılan katma değerin de daha büyük olmasına neden olmaktadır. Özellikle mega yatlara karşı büyük bir talep artışı olmuş ve bu talep artışından Türkiye tersaneleri de yararlanmış ve yat imalatında Türkiye dünyada sayılı ülkeler arasına girmiştir (Gedik, 2009). Türkiye’de İstanbul, Antalya ve Bodrum’da mega yat yapımında öne çıkan imalatçılarımız bulunmaktadır. Avrupa’nın bir çok büyük yat tersanesi mega yatların yapımı için, Türkiye’de kurulmakta veya ortak girişimlerde yer almaktadır (DENTUR, 2008).

Şekil 1.27’de mega yat siparişlerinin 2008 yılındaki ülkeler payı sunulmuştur.

İlgili verilere göre Türkiye % 9’luk pay ile mega yat üretiminde dünyada üçüncü sırada yer almıştır.

Şekil 1.27. 2008 yılı Mega Yat Siparişlerinin Ülkelere Göre Dağılımı (%)

İtalya 42% A.B.D. 30% Türkiye 9% Hollanda 7% Almanya 6% Fransa 4% Diğer 2%

Kaynak: Gedik, 2009’daki veriler kullanılarak hazırlanmıştır.

Türkiye’nin mega yat üretimi bakımından önümüzdeki yıllarda dünyada oluşacak mega yat talebinin en az %15’inin yani yıllık en az 120 adet mega yat siparişinin Türkiye tersanelerine yönelmeleri beklenmektedir (Gedik, 2009).

Türk gemi inşa sanayi ihracatı içerisinde de önemli bir paya sahip olan yatlar, eğlence, spor tekneleri, kürek tekneleri, kanolara ait ihracat rakamları ve başlıca

106 ihraç edilen ülkelerin yüzdelerinin 2006-2008 yılları arasındaki durumu Tablo 1.15’de sunulmuştur.

Tablo 1.15. Türkiye’nin Rekreasyonel Tekne İhracatı Değeri (2006-2008)

İhracat Değerleri (Dolar)

2006 2007 2008 Başlıca ihraç edilen ülkeler 2008 (%)

151.021.152 127.721.048 262.819.271 A.B.D. (%17), Yunanistan(%17), İtalya (%15), İngiliz Virjin Adaları (%13)

Kaynak: Uyanık, 2009; s.4.

Tablo 1.15.’de görüldüğü gibi yat ve diğer spor teknelerinin ihracatında 2008 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık % 205’lik gibi yüksek bir artış oranı yaşanmıştır.

Mega yatların yanı sıra normal yatlara ve gezinti teknelerine, özel olarak “Bodrum gulet”lerine olan ihtiyaç da giderek artmaktadır. Muğla özellikle Bodrum’da gulet ve benzeri teknelerin geleneksel üretimi devam etmektedir (Gedik, 2009).

Yat inşa sanayiinin gelişimi ile bu sektöre malzeme, aksesuar ve motor sağlayan, yat ve teknelerin mobilya ve iç dekorasyon hizmetlerini sağlayan yan sanayide büyük bir gelişim göstermiştir. Bu sektörde kullanılan yan sanayi ürünleri ülke ekonomisi için büyük bir katma değer yaratmaktadır. Bir tekne veya yatın imalatında kullanılan aksesuar, elektrik ve elektronik teçhizat, motor, seyir ekipmanları ve diğer malzemeler dikkate alındığında, büyük bir yan sanayi ürünü talebi olduğu görülmektedir (DENTUR, 2008). Ayrıca tekne veya yatın imalatından sonra da kullanıcılar tarafından alımı yapılan diğer seyir ve güvenlik ekipmanları ve tekne aksesuarları da sürekli bir talep yaratmaktadır.

Yat imalatında yaşanan son gelişmelere bakıldığında küresel ekonomik krizin dünyadaki ve Türkiye’deki yat imalatçılarını da etkilediği ve 2009 yılında yat imalat sektöründe dünya genelinde % 30-35 oranında daralma yaşandığı ortaya çıkmaktadır. Nitekim yatın bir lüks mal niteliğinde olması ve lüks mal ve hizmetlerdeki talep

107 esnekliğinin çok yüksek seyretmesi, küresel ekonomik krizden yat inşa sanayinin fazla etkilenmesine neden olmaktadır. Ekonomik krizin doğurduğu varlıklardaki erime, tedirginlik, yat talep fonksiyonunun niteliği ve beklentilerdeki azalma gibi hususlar, yat üretim miktarındaki daralmaları kaçınılmaz kılmaktadır (Gedik, 2010).

1.3.2.2.2.2. Türkiye’de Yat Turizmi İle İlgili Eğitim Kuruluşları

Yat turizmi sektöründe temel olarak doğrudan karşımıza çıkan meslek grupları yat işletmeciliği ve yat limanı işletmeciliğidir. Nitekim Türkiye’de meslek grubu olarak “Yatçılık ve yat işletmeciliği” tanınmaktadır (www.iskur.gov.tr, 2009). İlgili meslek grubu, “gemi inşaat mühendisinin gözetimi altında yatların bakımının ve onarımının yapılmasını sağlayan, yatların sevk ve idaresini düzenleyen, yatların yat limanına girip çıkmasında kılavuzluk yapan ve gezi amaçlı yat seferleri düzenleyen kişi” olarak tanımlanmaktadır. İlgili mesleğin görevleri ise aşağıdaki gibidir (www.iskur.gov.tr, 2009):

• Günün ekonomik şartlarını da göz önünde bulundurarak, işletmeyi en karlı biçimde yönetir,

• Yat limanı işletmeciliği ile yat işletmeciliği arasındaki ilişkiyi kurar, • Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutar,

• Personelin nitelikli olmasını veya kurumda gerekli hizmet içi eğitimi almasını sağlar,

• Ulusal ve uluslararası ilgili kuralları (SOLAS, STCW, MARPOL, COLREG vb.) uygular,

• Yatı, kurallara uygun olarak kullanır ve yolcuların emniyetini sağlar, • Gemi inşaat mühendisinin gözetimi altında yatların bakımının ve

onarımının yapılmasını sağlar,

• Denizcilikle ilgili yayınlar ile rakip firmaların faaliyetlerini izler ve inceler.

108 Türkiye’deki yat turizmiyle ilgili bir diğer meslek grupları ise Gemiadamları Yönetmeliği’nde tanımlanan “yat sınıfı gemiadamları” başlığı altındaki amatör denizci ve yat kaptanlığıdır. İlgili yönetmelikte amatör denizci ve yat kaptanlığı için

“içeriği ve süresi Eğitim-Sınav Yönergesi ile belirlenen yat kaptanı eğitimini onaylı

eğitim kurumlarında görmek” şartı yer almaktadır (T.C. Resmi Gazete, 2002, 27298

Sayılı, Madde 11). Buna göre, yat sınıfı gemiadamlarına eğitim veren kuruluşlar Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ve Denizcilik Müsteşarlığı’ndan yetki almış olan; özel, Milli Eğitim Bakanlığı veya Yükseköğretim Kurulu bünyesindeki kuruluşlardır (http://www.denizcilik.gov.tr, 2010).

Türkiye’de yat turizmiyle ilgili meslek yüksek okulu düzeyinde eğitim veren Uludağ Üniversitesi, Yalova Meslek Yüksekokulu’nda Yatçılık ve Yat İşletmeciliği Programı mevcuttur. İlgili program mezunlarına iki farklı alternatif sunmaktadır; birincisi dört aylık deniz stajından sonra Denizcilik Müsteşarlığı’nın sınavlarını kazanarak yat kaptanı olmaları, ikinci alternatif ise programdan mezun olunca ve deniz stajı yapma zorunluluğu olmadan yat ve yat limanı işletmecisi olmalarıdır (Atlay Işık ve Cerit; 2008b; 590). Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Seferihisar Fevziye Hepkon Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda 2010-2011 eğitim- öğretim yılı güz döneminde ek kontenjan ile eğitimine başlayan “Marina

İşletmeciliği Programı” alanında Türkiye’de bir ilktir (ftp://dokuman.osym.gov.tr/2010/2010OSYSEKYER, 2010).

Yat sınıfı gemiadamlarına yat kaptanlığı ile ilgili eğitim ise farklı kurumlar tarafından sunulabilmektedir. Örneğin Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) bünyesinde açılan Çeşme Yat Kaptanlığı Eğitim Merkezi, 4 ay süren profesyonel yat kaptanı eğitimini Milli Eğitim Bakanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığının izni ile vermektedir. Eğitimi başarı ile bitirenler Denizcilik Müsteşarlığı Gemi Adamları Sınav Merkezi (GASM)’nin yaptığı sınava girme hakkını elde etmektedirler. Sınavda başarılı olanlar “yat kaptanlığı” ehliyetini almaktadırlar (http://www.tudev.com.tr/cyk.asp, 2009).

109 Türkiye’de yat turizmiyle ilgili lisansüstü eğitimi Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Anabilim Dalı Deniz Turizmi ve Yat Kaptanlığı Tezsiz Yüksek Lisans Programı ile verilmektedir. İlgili yüksek lisans programı deniz turizmi ve yat kaptanlığı eğitimini bir arada vererek yat turizmi sektörü için yönetici adayları mezun etmektedir (http://www.deu.edu.tr, 2009). Ayrıca ilgili yüksek lisans programına ek olarak yine Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Anabilim Dalı Deniz Turizmi Yüksek Lisans Programı da mevcuttur (www.deu.edu.tr, 2010).

Yukarıda bahsi geçen eğitim programlarından ayrı olarak ülkemizde birçok üniversitedeki turizm ve otelcilik programlarında “yatçılık” ve “marina işletmeciliği ve yönetimi” gibi dersler mevcuttur (Atlay Işık ve Cerit; 2008b; 591).

Yat turizmi işletmelerine ve yat limanlarına yetişmiş personel sağlamak amacıyla eğitim veren orta ve yüksek öğretim kurumları yetersiz olarak değerlendirilmektedir (IMEAK DTO, 2009a). IMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından her yıl hazırlanan “Deniz Sektör Raporu” deniz turizmiyle ilgili eğitim konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini aşağıdaki gibi sıralamaktadır (IMEAK DTO, 2009a):

“a) Günlük deniz gezileri yapan işletmelerin gereksinim duyduğu işgücünün yetiştirilmesinde darboğazlar vardır.

b) Deniz turizmi alanında çalışan ya da gereksinim duyulan personeli yetiştirmek üzere açılmış olan orta ve yüksek öğretim düzeyindeki eğitim kurumları yetersizdir.

c) Yaygın eğitim alanında özel sektör tarafından açılmış olan kurslarda verilen eğitimin nitelikli değildir.

d) Denizcilik eğitimi konusunda Denizcilik Müsteşarlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında istenilen düzeyde koordine sağlanamamıştır.

e) Turizm meslek yüksek okulları ile turizm alanında eğitim veren işletmecilik fakültelerinde yat turizmi ile ilgili derslere yeterince yer verilememektedir.”

Bu sorunların çözümüne yönelik olarak aşağıdaki öneriler öne sürülmektedir (IMEAK DTO, 2009a; Atlay Işık ve Cerit, 2008b):

110 “a) Deniz turizmi alanında çalışan personeli yetiştirmek üzere orta öğretim

düzeyinde resmi ve özel Anadolu Meslek Liseleri ile yat limanlarının bulunduğu yörelerdeki Anadolu Meslek Liseleri bünyesinde denizcilik eğitimi bölümleri açılmalıdır. Nitekim Bodrum Anadolu Meslek Lisesi bünyesinde yıllardır yatçılık eğitimi veren okul, sektör ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın müştereken hazırladığı müfredatıyla bu konuda iyi bir örnektir.

b) Denizcilik eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarında yat işletmeciliği, deniz turizmi vb. alanlarda çalışacak elemanların yetiştirilmesi için gerek duyulan bölümler açılmalıdır.

c) Yaygın eğitim alanında özel sektör tarafından açılmış olan kurslarda verilen eğitim, denizcilik sektörünün ihtiyaç duyduğu becerikli insan gücünü yetiştirebilecek nitelikte olmalıdır.

d) Denizcilik eğitimi konusunda ilgili birimler arasında koordinasyon sağlanmalıdır.

e) Turizm meslek yüksek okullarında ve turizm alanında eğitim veren işletmecilik fakültelerinde yat turizmiyle ilgili derslere daha fazla yer verilmelidir.”

İlgili sorunlar ve öneriler değerlendirildiğinde, özellikle yat limanlarının ve yat işletmelerinin yoğunlaştığı yat turizmi merkezlerinde sektörün de ihtiyaçlarını belirleyerek ve sektörden destek alarak mesleki eğitim verecek kuruluşlara ihtiyaç olduğu açıklanmaktadır.

1.3.2.2.2.3. Diğer Tedarikçiler

Yat turizminde özellikle yat limanları, yat işletmeleri, yatlar ve yatçılara sunulan hizmetler kapsamında birçok tedarikçiden bahsedilebilir. Kuşkusuz bu tedarikçilerin en başında yatlara yakıt ve kumanya ihtiyacını karşılayan tedarikçiler gelmektedir. Yat seyahatinin gerçekleşebilmesi için yakıt tedariği çoğu zaman yat limanlarınca sunulmaktadır. Kumanya ise yat sahibi veya yat işletmesi müşterisine göre farklı şekillerde tedarik edilebilir. Şöyle ki; yat sahibi uğradığı yat limanlarının içerisinde veya çevre bölgesinde bulunan çeşitli market veya alış-veriş noktalarından yiyecek, içecek, temizlik vb. ihtiyaçlarını kendileri sağlayabildikleri gibi bu konuda yatlara kadar kumanya tedariğini sağlayan, Türkiye’de de son yıllarda bu hizmeti sunan perakende marketlerinden faydalanabilmektedir. Yat işletmesi müşterisi açısından ise yakıt ve kumanya tedariği süreçleri çoğu zaman yat işletmeleri

111 tarafından sağlanmaktadır. Fakat müşteri isteğine göre yat seyahati boyunca tüketilmesi planlanan yiyecek, içecek vb. diğer ihtiyaç malzemeleri kendileri tarafından da temin edilebilmektedir (Atlay Işık ve Cerit; 2007; 88-89).

Yat turizminde yer alan diğer tedarikçiler ise; yat ve tekne malzemeleri satışı üzerine işletilen yat marketler, sigorta kuruluşları, bankalar, bilgi-işlem ve yazılım işletmeleri, yat limanlarının altyapı ve üst yapı ekipmanlarını üreten işletmeler vb. tedarikçiler kapsamında değerlendirmek mümkündür.