• Sonuç bulunamadı

Anayasanın 56.maddesinin “Sağlık, çevre ve konut” bölümünde, “sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlığı altında geçen “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi

30

için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.” İbaresi konu bir çeşit çevre kirliliğine yol açan EMA’larla ilgili ülkemizde yürürlükte olan en temel kanun niteliğindedir (84).

Ayrıca 11 ağustos 1983 tarihinde 18132 nolu resmi gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 2872 nolu Çevre Kanunu içerisinde, Madde 23 altında yer alan Ek Madde – 8 ‘de yer alan “İyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayılımı sonucu oluşan elektromanyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi için usûl ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." İbaresi de konu ile ilgili ülkemizdeki mevzuatlardan bir tanesidir (85).

Elektromanyetik kirlilik ile ilgili bir başka yasal düzenleme de,5 şubat 2015’te 29258 nolu resmi gazetede yayınlanmış olan “Toplum Sağlığı Merkezi Ve Bağlı Birimler Yönetmeliği”nde yer almaktadır. Bu yönetmeliğin Madde 25, “g” bendi, Toplum Sağlığı Merkezi’nin çevre sağlığı hizmetlerine ilişkin görevleri başlığı altında; “Hava kirliliği, gürültü, atıklar, elektromanyetik kirlilik ve diğer çevre sorunları konusunda alınan ve alınacak önlemlere yönelik ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak” ifadesi ile Toplum Sağlığı Merkezleri’nin de konuyla ilgili görevi açıkça belirtilmiştir (86).

Ülkemizde baz istasyonları kuruluş yeri, işletilmesi ve denetlenmesi ile ilgili esasları belirleyen yönetmelik, 4 Ağustos 2000 tarih ve 24130 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine Ait Baz İstasyonlarının Kuruluş Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik” isimli yönetmeliktir. Bu yönetmelik beş (5) bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler;

 Birinci Bölüm: Amaç , Kapsam, Yasal Dayanak ve Tanımlar  İkinci Bölüm: Ölçüm esasları.

 Üçüncü Bölüm: Dikkate alınacak limit değerler.

 Dördündü Bölüm: Baz istasyonları kuruluş yeri ve İşletme esasları.  Beşinci Bölüm: Geçici ve son hükümler (87).

Yönetmelik kapsamı, Madde 2’de de belirtildiği üzere; “Ülkemizde mevcut 450, 900 ve 1800 MHz frekans bandında çalışan mobil telekomünikasyon şebekeleri ile ileride bu alanda hizmete konulacak yeni nesil şebekelerin baz istasyonlarının kurulma ve çalıştırılmaları sürecinde bu Yönetmelikle belirlenmiş olan limit değerlerin işletmecilerce korunup korunmadığının belirlenmesi için yapılacak olan ölçüm yöntemleri ile kuruluş yeri, işletilmesi ve denetlenmesi ile ilgili esasları kapsar.” (87).

Ölçüm yapabilecek yetkili kuruluşlar ise Madde 5’te açıkça belirtilmiştir; “a) Bakanlık ve/veya görevlendireceği kurum ve/veya kuruluşlar, b) TÜBİTAK’a ait ölçüm merkezleri, c) Bakanlıkça tespit edilecek üniversitelere ait ölçüm merkezleri, d) Uluslararası

31

akreditasyon belgesi olan gerçek veya tüzel kişiliğe sahip bağımsız elektromanyetik alan ölçüm laboratuarları, e) Akredite laboratuvarlar tarafından ölçüm cihazları kalibre edilmiş olan ve Bakanlıkça onaylanan ölçüm kurum veya kuruluşları, f) Bakanlık denetiminde yapılmak kaydıyla; mobil telekomünikasyon şebekesi işletmecileri, tarafından yapılır.” (87).

Yapılan ölçüm sonuçlarının değerlerlendirilmesi ve akabinde getirilebilecek yaptırımlar ise Madde 12’de detaylandırılmıştır; “ Değerlendirme sonucunda Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde belirlenen limit değerlerin üzerinde olduğu tespit edilen baz istasyonlarının, Yönetmelikte belirtilen değerlere uygun hale getirilmesi için İşletmeciye 7 günlük bir süre verilir. Bu süre içerisinde uygun hale getirilmeyen baz istasyonu Bakanlıkça veya Bakanlığın bildirimi üzerine mülki amirlikce kapatılır ve/veya söktürülür. Ölçüm sonuçlarının limit değerlerinin altında kaldığının belirlenmesi halinde bu istasyonun standartlara uygun olduğuna dair bir belge, Bakanlık tarafından ölçüm yapan kuruluşa ve işletmeciye verilir.” Yönetmelik maddesinde de görüldüğü üzere var olan yasal sınır değerlerin üzerinde değerlere sahip baz istasyonlarının mevcut durumlarının iyileştirilmesi için işletmeci kurumun 7 (yedi) günlük süresi vardır aksi takdirde baz istasyonu kapatılacaktır (87).

Madde 12’deki hükümlerin uygulanabilmesi için Madde 13’te frekans bazında limit değerler verilmiştir. Ülkemizde halen kullanılmakta olan 900 MHz ve 1800 MHz frekansından yayın yapan baz istasyonları için yönetmelikte geçen sınır değerler şu şekildedir;

Tablo 2.Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine Ait Baz İstasyonlarının Kuruluş Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik’te yer alan frekans bazında 900 ve 1800 MHz frekanslarında yayın yapan baz istasyonları için sınır değerler(87).

GSM 900 MHz frekans bandında baz istasyonlarında müsaade edilen limit değerler

Elektrik Alan Şiddeti (E) 41.1 V/m

Manyetik Alan Şiddeti (H) 0.1092 A/m

Ortalama Güç Yoğunluğu (S) 4.5 W/m2

GSM 1800 MHz frekans bandında baz istasyonlarında müsaade edilen limit değerler

Elektrik Alan Şiddeti (E) 58.1 V/m

Manyetik Alan Şiddeti (H) 0.1544 A/m

Ortalama Güç Yoğunluğu (S) 9 W/m2

Yönetmelik’te ayrıca tablo’da yer alan limit değerlerin, ICNIRP tarafından oluşturulmuş EMA sınır “ortam ölçümü” değerleri baz alınarak hazırlanmış olduğu ve

32

ICNIRP tarafından yapılacak güncellemeler sonucu oluşturulan yeni sınır değerlere de aynen uyulacağı belirtilmektedir (87).

Baz istasyonlarının kurulacağı yerlerin tarif edildiği Madde 16’da, “Baz istasyonları, sağlık kurumları ile okul öncesi eğitim, temel eğitim ve orta eğitim kurumlarına ait alanlara, kurumun yetkilisi ve istasyonun kurulacağı il veya ilçenin mülki amirinden izin alınmak suretiyle kurulacaktır.”, okul binaları ve çevrelerine kurulması planlanan baz istasyonları için istasyon kurulması planlanan il veya ilçenin mülki amiri tarafından izin alınması gerekliliği ifade edilmektedir (87).

Madde 20’de; “Şebekenin işletilmesi sırasında, planlamalar nedeniyle baz istasyonlarında yapılacak değişikliklerde ve yenilemelerde ölçüm işlemleri işletmeci tarafından tekrarlanacak ve sonuçlar Bakanlığa verilen aylık raporlara eklenecektir.”, de ifade edildiği gibi baz istasyonları üzerinde yapılacak değişiklikler vb sonrası ölçümlerin tekrarlanıp, istasyonun yasal limitler dışına çıkmadığı tekrar beyan edilmelidir. (87).

Üçüncü şahısların talebi halinde yapılacak ölçümler, yani vatandaşlarca şikayet konusu olan baz istasyonlarının durumunu belirlemek için yapılacak olan ölçümler, Madde 22’de ifade edildiği üzere bakanlıkça izin verilen ve Madde 5’te ifade edilmiş kurumlara talep sahibi vatandaş tarafından ücretin yatırılması akabinde yapılacak ölçümler sonucu, eğer ölçüm sonucu limit değerler altında ise ölçüm yapan kurum/kuruluş tarafından talep sahibine iletilir, eğer ölçüm sonuçları limit değerler üzerinde ise ölçüm ücreti baz istasyonu sahibi işletmeci kuruluş tarafından ölçüm talebinde bulunan vatandaşa ödenerek, Bakanlık tarafından Madde 12’de yer alan hükümler uygulanır (87).

Bu yönetmeliğe ek olarak ana metni 21 Nisan 2011 tarihinde 27912 nolu resmi gazetede yayınlanan ve daha sonra 17 ŞUBAT 2012, 15 Şubat 2014, 12 Şubat 2015 ve son olarak da 9 Ekim 2015 (Resmi Gazete No:29497) tarihinde revize edilen “Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü Ve Denetimi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”’te frekans aralıklarına göre elektriksel alan ve manyetik alan maruziyeti için limit değerler belirlenmiştir.

Bu yönetmelik yayınlandığı ilk tarih olan 21 Nisan 2011’de ICNIRP tarafından yayınlamış rehberlerde yer alan uluslararası sınır değerleri kabul etmiştir. 9 Ekim 2015 ‘de yapılan son güncellemede Madde 16 gereğince; ICNIRP tarafından belirlenen uluslarası sınır değelerde ortam için maksimum 4’te 3’ü (3/4’ü), tek bir cihaz için ise maksimum 9’da 2’si (2/9’u) sınır değer olarak kabul edilmiş ve Avrupa Ülkeleri kadar aşağıya çekilmemiş olsa da, EMA için belirlenmiş ulusal sınır değerler aşağıya çekilmiştir (88).

33

Benzer Belgeler