• Sonuç bulunamadı

2.1. YAS SÜRECİ

2.1.9. Yas Tedavisi

2.1.9.2. Yas Terapisi

Yas terapisi çoğunlukla kayıp sonrası yas sürecini çözümleyemeyen, yas sürecinin ertelendiği, uzadığı yani karmaşık bir biçime dönüştüğü kişilerde uygulanır. Yas terapisinin amacı, yas sürecini tamamlanmasını sağlamak, kişiye yas süreci ve sonuçları hakkında bilgi vermek son olarak kişinin kayıp sonrası değişen yaşamında yas sürecine uyum sağlamasını sağlamaktır (Jordan ve Neimeyer, 2003). Genel olarak, BDT teknikleri kayıp ile ilgili süreçleri hedefler, acı veren zorlayıcı anılar ile davranışsal kaçınmalara odaklanır. KİPT ise kişinin yaşam hedefleri ile bağlantı kurmaya ve ilişkilerini yeniden düzenlemesine yardımcı olmayı hedefler (Wetherell, 2012). Komplike

yas da bilişsel terapi yaklaşımı, demografik ve bilişsel değerlendirme, bilişsel yapılandırma evresi, yeniden düzenleme, sonlandırma ve izlem şeklinde aşamaları içerir.

Malkinson’a göre, komplike yas da bilişsel terapinin amaçları;

1) Akılcı olmayan düşünceleri ve bunların duygusal, davranışsal sonuçlarını belirlemek.

2) Düşüncelerle sonuçlar arasındaki bağlantıyı göstermek.

3) Bilişsel, duygusal ve davranışsal stratejiler uygulayarak çarpık düşünceleri akılcı ve uyum sağlamayı kolaylaştırıcı yapılara dönüştürmek.

4) Kişinin yıkılan öyküsünü anlatmanın başka yollarını aramasına yardım etmek.

5) Kişinin ölen kişiyle bağlarını devam ettirmesinin yollarını aramaktır.

Bir diğer terapi yaklaşımı olan komplike yas terapisi(CGT) ise diğer terapi yaklaşımlarına göre nispeten daha yeni bir terapi modelidir. Bu terapi yöntemi kaynağını kişilerarası ilişkiler psikoterapisi (KİPT) ve bilişsel davranışçı terapi (BDT) her ikisinin oluşturduğu ve bağlanma teorisinin birleşimden oluşur (Nazalı, 2013).

Bu terapi yöntemi (tekrar tekrar ölüm hikayesini anlattırma ve invivo

kişinin hedefleri ve ilişkileri üzerinde yoğunlaşarak devam eder. Genel olarak 16 seans uygulanır. Her seans bir önceki hafta verilen ödevler gözden geçirme, ve bir sonraki haftanın ödevlerini belirlemeyi içeren bir gündemle yapılandırılmıştır. Tedavi genellikle üç aşamadan oluşur. Genellikle başlangıç aşaması olan ilk üç oturumdaki primer hedefler, hastanın kişiler arası ilişkilerinin öyküsünü almak, komplike yas modeli hakkında psikoeğitim vermek ve terapinin unsurlarını tanımlamaktır.

Tedavinin orta aşaması genellikle 4-9 seans arası sürer. Bu aşama seans

içinde ve dışında ölüm kavramı ile yüzleşmeyi de içeren bir dizi alıştırmayı içerir. Son oturumlarda ise terapiyi tamamlamak ve tedavi kazanımlarını pekiştirmek için kalan oturumların nasıl kullanılacağına karar terapist ve hasta birlikte karar verir (Wetherell, 2012).

Shear ve arkadaşlarının komplike yas tanısı alan bir grup hastada yaptıkları bir izlem çalışmasında; 46 hastaya 16 seans komplike yas

terapisi, kalan 49 hastaya ise yine 16 seans KİPT uygulanmış olup her

iki tedavi yönteminde de yas semptomlarında azalma görülmüş olup fakat komplike yas terapisine yanıt oranının %51, KBPT’ye yanıt oranı ise %28 oranında olduğu, komplike yas terapisi alan grupta tedaviye yanıt oranı ve yanıt hızının anlamlı derecede yüksek bulunduğu bildirilmiştir. 2007 yılında Boelen ve arkadaşlarının; 54 komplike yas hastasında bilişsel davranışçı terapi ve destekleyici yas danışmanlığını karşılaştırdıkları çalışmada bilişsel davranışçı terapi uygulanan

hastalarda daha fazla iyileşme gözlendiği bildirilmiştir (Akt. Nazalı,

Güvenli bir ilişki kurmak yas ile çalışılırken en kritik müdahale yöntemlerinden biridir. Destek aldığı uzmana yakın hissedilmesi güvenli bağ kurmak adına yaslı bireyin avantajlı hale getirecektir. Yaslı bireye yardımcı olan profesyonel bireyin patolojik yas yaşayan bireye gerekli açıklamaları sunması, doğru yerlerde ihtiyaç duyduğu oranda onay vermesi, ses tonu konusunda dikkatli olması, bedensel mesajlara dikkat etmesi yolları ile gerçekleştirebilir. Tüm bu yaklaşımlar yaslı kişinin rahatlaması ve kendini rahat ifade etmesine olanak sağlar. Ayrıca kaygıyı azaltıcı nefes ve gevşeme egzersizlerinin ve günlük yaşam ritüellerinin korunmasının da terapi sürecinin bir parçası olmasının sürecin işleyişini etkileyeceği söylenebilir (Sezgin, Yüksel, Topçu ve Genç-Dişçigil, 2005).

Patolojik yas problemlerinde geştalt kuramının boş sandalye tekniği gibi duygu ve düşüncelerin paylaşılmasında yüksek düzeyde olanak sağlayan, bitirilmemiş yaşantıların hem duygusal hem de düşünsel anlamda tamamlanmasına yardımcı olan ve kaçınılan durumlarla yüzleşme sağlanarak yasla baş etme becerileri kazanmasını kolaylaştıran teknikler yas terapisi içerisinde önemli yer tutmaktadır. Bu teknikte iki sandalye kullanılarak birinde yas sürecindeki bireyin diğerinde ise ölen kişinin olduğu ve diyaloglar yoluyla olası çatışmaların çözülmesini ve paylaşımların gerçekleştirilmesini sağlayan canlandırma esasları mevcuttur (Steenkamp ve diğerleri, 2011).

EMDR (Göz hareketeleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden yapılandırma travma ve yas süreçlerinde etkin bire terapi tekniği olarak

değerlendirilmektedir. Bu yöntem aracılığıyla kayıp yaşantısına ilişkin duyarsızlaşma sağlanırken, olumlu anıların güçlendirilmesi

hedeflenmektedir. Ritmik göz hareketleri ile zihin içinde yeniden

uyarılan duyguların tekrardan işlenmesi bu yöntemin esasını oluşturmaktadır. Yas terapisinde de kayıp yaşantısına ait anılar ve bağlantılı duygular yeniden işlenir (Sprang, 2001).

Bu yöntemlerle beraber sözsüz müdahale tekniklerinden olan sanatla uğraşma, müzikle ilgilenme, şiir yazılması, günlük tutulması gibi yöntemlerde travmatik yas sorunlarında kullanılabilecek yöntemler arasındadır. Bu yöntemler kullanılarak (Mazza, 2001; Stepakoff, 2007, 2009) yas yaşayan kişinin duygu ve düşüncelerini aktarmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Sanat terapisi aracılığıyla kişi hislerini sanat yaparak ifade eder (Cook ve Dworkin, 1992; Davis, 1995); müzik terapisi gibi yöntemlerde de kişi kendisi için anlamı olan ritimler

oluşturulur ve bu yolla travmatik yas ile baş edilmesi hedeflenir

(McFerran, Roberts ve O’Grady, 2010).

2.2. KİŞİLİK VE MMPI-2

Belgede YAS SÜREÇLERİ VE KİŞİLİK (sayfa 82-86)

Benzer Belgeler