• Sonuç bulunamadı

YARGI KARARLARI

Belgede 2017 YILI RAPORU (sayfa 37-42)

1.6.1. Federal İş Mahkemesi’nin 26.01.2017 tarih ve 6 AZR 442/16 sayılı Toplu İşten Çıkarmalara ilişkin kararı

İş Güvencesi Yasası uyarınca 30 gün zarfında kitlesel işten çıkarmaların hukuksal olarak geçerli olmaları, önce işletme işçi temsilcisinin görüşünün alınmasına ve ayrıca durumun Federal İş Ajansı’na bildirilmesine bağlıdır. Anılan düzenleme ile sağlanan koruma 98/59/EG sayılı AB direktifiyle belirlenmiştir.

Federal İş Mahkemesi, işletmenin kapatılmasından dolayı toplu işten çıkarmalar sırasında doğum izninde olan bir işçi kadının, doğum izninin sona ermesinden 30 gün sonra işten çıkarılmasını, kadının doğum izni sırasında yapılan diğer işçilerin iş ilişkisini sona erdiren toplu fesihler işyeri temsilcisinin görüşü alınmadığından hukuka aykırı olmasına rağmen, hukuka uygun olduğuna hükmetmiştir.

Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, Federal İş Mahkemesi’nin anılan Kararını, davacı kadının cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğradığı gerekçesiyle 8 Haziran 2016 tarih ve 1 BvR 3634/13 sayılı Kararıyla hükümsüz ilan etmiştir. Bu bağlamda, annelik izni sırasında annelikten dolayı işten çıkarılmasına ilişkin koruma süresi, toplu işten çıkarmalara karşı korunma dönemine rastladığından iş ilişkisi sona erdirilemeyecek davacı kadın, bu durumun

34

sona ermesinden 30 gün sonra işten çıkarılınca, fesihlere karşı korumasız kalmış sayılacağından, bu durumda cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramıştır.

1.6.2. Federal İş Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarih ve 6 AZR 705/15 sayılı Deneme Süresi Sırasında Sözleşmede Öngörülmesi Halinde Kısa Fesih Süresi Hakkındaki Kararı

İş sözleşmesinin en fazla 6 aylık bir deneme süresi öngörmesi halinde, iş ilişkisi tarafların kararlaştırmasına gerek kalmadan 2 haftalık bir fesih süresi içinde feshedilebilmektedir. Diğer taraftan, işveren tarafından hazırlanan iş sözleşmesinde açıkça anlaşılabilecek şekilde deneme süresinden sonra geçerli olacak daha uzun bir fesih süresi öngörülmüş olması halinde, işverenin iş sözleşmesini uzun süreli fesih süresine göre feshetme hakkı bulunmaktadır.

Davacı işçi davalı uçak şirketinde 2014 Nisan ayından beri çalışmaktadır. Davalı işveren tarafından hazırlanmış iş sözleşmesinin 1’inci maddesine göre, tarafların hakları ve yükümlülüklerinin ilgili toplu sözleşmeye göre belirleneceği öngörülmüştür. İlgili toplu sözleşme, deneme süresi sırasında özel fesih süreleri öngörmektedir. İlgili iş sözleşmesinin

“Başlangıç ve İş Süresi” başlığını taşıyan 3’üncü maddesi, iş ilişkisinin ilk 6 ayının deneme süresi olduğunu belirlemektedir. “İş İlişkisinin Sona Ermesi” başlıklı 8’inci maddesi ise, 1’inci ve 3’üncü maddeye atıfta bulunmadan, ay sonu itibarıyla 6 haftalık bir fesih süresi öngörmüştür. Davacı çalışan 5 Eylül 2014 tarihinde iş sözleşmesinin 20 Eylül 2014 tarihi itibarıyla sona erdiğine dair bir fesih bildirimi almıştır. Davacı, mahkemeye başvurarak iş ilişkisinin 8’inci maddede öngörüldüğü gibi 31 Ekim 2014 tarihinde sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Zira ilgili iş sözleşmesinde daha kısa bir fesih süresinin geçerli olduğunu gösterir bir hüküm bulunmamaktadır.

Federal İş Mahkemesi, iş sözleşmesinde öngörülen düzenlemelerin hukuktan anlamayan vasıfsız bir çalışanın anlayacağı bir şekilde düzenlenmiş olduğuna hükmetmiştir. Sözleşme maddeleriyle toplu sözleşmelerde öngörülen fesih süresine atıfta bulunulduğundan, çalışan, deneme süresi sırasında fesih sürelerinin farklılığını bilmediğini iddia edemez. Böyle bir şekilde düzenlenmiş iş sözleşmesi 6 haftalık bir fesih süresi öngörmektedir. Bu tür bir fesih işlemi, aynı zamanda deneme süresi sırasında da geçerlidir.

35

1.6.3. Federal İş Mahkemesi’nin 14.06.2017 tarih ve 7 AZR 597/15 sayılı Meslekte İlerleme Eğitimi Alan Hekimin İş Sözleşmesinin Süreli Olmasına ilişkin Kararı

Meslekte ilerleme önlemine süreli hizmet sözleşmesi bağıtlanarak katılan bir hekimin süreli iş sözleşmesi, meslekte ilerleme önlemlerinin iş sözleşmesinin süreli olmasını haklı kılacak süreli ve içeriksel olarak belirleyici nesnel nedenlerin bulunması halinde geçerlidir.

1.6.4. Federal İş Mahkemesi’nin 01.06.2017 tarih ve 6 AZR 720/15 sayılı Bir İşyeri Müdürünün Sadakatsiz Davranışından Dolayı Bildirimsiz Olarak Hizmet Akdinin Feshine ilişkin Kararı

Federal İş Mahkemesi, dernek başkanının yeniden seçilmesini önlemek yönünde davranışlarda bulunan dernek müdürünün hizmet sözleşmesinin, fesih bildirimi olmadan feshedilmesinin hukuka uygun olduğuna hükmetmiştir. Bu tür bir davranış nedeniyle bundan böyle müşterek çalışma zemini yok edilmiş ve gerekli güven ilişkisi ve iş ortamı zedelenmiş olduğundan tarafların iş ilişkilerinin sürdürmeleri mümkün olamayacağından, fesih bildirimsiz iş akdinin feshedilmiş olması hukuka uygundur.

1.6.5. Federal İş Mahkemesi’nin 30.08.2017 tarih ve 7 AZR 440/16 sayılı İşin Kendine Has Özelliğinden Dolayı İş Sözleşmesinin Süreli Olmasına ilişkin Kararı

Televizyonda sürekli olarak gösterilen bir dizide başrol oynayan sinema oyuncusunun iş sözleşmesi, her defasında bir yıl içinde çevrilecek serilerle sınırlı olarak her yıl yeniden yenilenmektedir. Davacı oyuncu, iş sözleşmelerinin sürekli olarak süreli olarak bağıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek Federal İş Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Federal İş Mahkemesi, işin kendine has özelliğinden sözleşmenin nesnel olarak hukuka uygun olduğuna hükmetmiştir. Mahkeme tarafların hukuki menfaatlerinin birbirleriyle karşılaştırılmasında, davacı sinema oyuncusunun talep ettiği süresiz iş sözleşmesinin davalı seri film şirketinin menfaatlerine aykırı olabileceğini, bu nedenle de süreli iş sözleşmesinin nesnel olarak hukuka uygunluğunu onaylamıştır. Zira davacı sinema oyuncusunun çok uzun süreden beri oynadığı sinema tiplemesinin, günün birinde senarist tarafından diziden çıkarılabilme ihtimalinin mevcut olması burada nesnel bir sebep teşkil etmektedir.

36

1.6.6. Federal İş Mahkemesi’nin 20.09.2017 tarih ve 10 AZR 171/16 sayılı Tatil Günleri Ödenecek Ücret- asgari ücrete ilişkin Kararı

Federal İş Mahkemesi, toplu sözleşmelerde veya iş sözleşmelerinde öngörülmemesi halinde, tatil günleri çalışanlara ödenecek ücretin Asgari Ücret Kanunu’na göre belirlenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Buna göre, tatil günleri çalışanlara en az asgari ücret ödenmelidir.

Bunun dışında, ilgili sözleşmede daha az ücret ödeneceği şeklinde bir hükmün bulunması hukuken geçersizdir.

1.6.7. Federal İş Mahkemesi’nin 26.10.2017 tarih ve 6 AZR 158/16 sayılı Sözleşmenin Genel Hükümlerinde Öngörülen Fesih Süresinin Uzatılmasına İlişkin Düzenleme Nedeniyle Çalışanın Orantısız Mağduriyetine ilişkin Kararı

Sözleşmenin genel hükümlerinde yapılan yeni bir düzenleme ile çalışan için fesih süresinin uzatılması ve yine burada işveren için de fesih süresi uzatılmış olsa bile, bu durum çalışan ve işveren arasındaki ilişkinin dayandığı güven ilkesinin ihlali anlamına gelebileceğinden, fesih süresinin uzatılması, çalışan için orantısız bir mağduriyet teşkil edebilmektedir.

Federal İş Mahkemesi, sözleşmenin genel hükümlerine alınan bir düzenleme ile Kanunun belirlediği fesih süresinin uzatılmasının çalışan ile işveren arasındaki güven ilkesinin ihlali anlamına geldiğini, işçinin de rızasıyla uzatma yapılmış olsa bile, bu durum sözleşmenin zayıf tarafı olan işçinin orantısız olarak mağduriyetine sebep verdiğinden, yapılan düzenlemenin geçersiz olduğuna hükmetmiştir. Mahkeme böyle bir düzenleme ile çalışanın meslek yeri seçme hürriyetinin uzatılan fesih süresi nedeniyle orantısız bir şekilde daraltıldığını, bu durumun işçiye verilecek ücret artışı ile de telafi edilemeyeceğini tespit etmiştir.

1.6.8. Federal İş Mahkemesi’nin 21.12.2017 tarih ve 8 AZR 853/16 sayılı İşverenin İşyerinde Yapılan Aşılar Nedeniyle Sorumluluğuna ilişkin Kararı

Bir işverenin işyerinde işyeri hekimi tarafından işçilerine grip aşısı yaptırması sonucu, işçilerinden birinde aşının yan etkileri görülmüş ve bir sağlık sorunu ortaya çıkmıştır. Mağdur davacı işçi, aşının yan etkileri hakkında aydınlatılmadığını, aydınlatılmış olması halinde,

37

aşıyı yaptırmayacağını iddia ederek, aşının etkilerinden dolayı ortaya çıkan maddi ve manevi zararlarının karşılamasını işverenden talep ederek dava açmıştır. Federal İş Mahkemesi, işveren ve çalışanın arasındaki iş ilişkisinin aşının olası zararlarını veya konu hakkında işverenin çalışanını bilgilendirme yükümlülüğünü içermediğini, bu nedenle, işverenin böyle bir sorumluluğunun olmadığına, böylece işverenin çalışanına tazminat ödemek zorunda olmadığına hükmetmiştir. Burada, sorumluluk aşıyı yapan hekime aittir.

38 2. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Belgede 2017 YILI RAPORU (sayfa 37-42)