• Sonuç bulunamadı

2.4. Yapılandırmacılık

2.4.2. Yapılandırmacı Kuramda Öğretme-Öğrenme Süreci

Bireyin öğrenmesinin nasıl gerçekleĢtiği konusunda yapılandırmacılığı etkileyen filozoflar ve psikologlar kendi öğrenme kuramlarını farklı yollarla açıklasalar da belirli noktalardaki önerilerinde görüĢ birliği içindedirler. Bu öneriler Ģunlardır (Page,1990):

• Öğrenme, öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılımıyla daha verimli hale gelmektedir.

• Öğrenciler araĢtırarak, kendileri için keĢfederek, yeniden oluĢturarak, çevre ile etkileĢime girerek, kendi bilgilerini yapılandırırlar.

• Öğrenme etkin olarak, eleĢtirel düĢünme ve problem çözmeye dayanır. • Etkin öğrenme yaklaĢımı ile öğrenciler içeriği ve süreci aynı zamanda öğrenirler.

Yukarıda belirtilen öneriler yapılandırmacılığa iĢaret etmektedir. Çünkü yapılandırmacı kuramda öğrenme, öğrencinin duyu organları yoluyla çevresinde algıladığı belirli bir nesne, olay, olgu ya da kavrama iliĢkin zihinde kendi bilgilerini yapılandırması ya da en azından deneyimlerine dayalı olarak gerçeği yorumlama süreci olarak tanımlanmaktadır. Öğrenciler karĢılarına çıkan yeni bilgileri, kendi zihinsel yapılarındaki bilgilerle karĢılaĢtırarak, yeni bilgiyi zihninde uygun bir yere yerleĢtirmeyi denerler (Deryakulu, 2000: 61).

Bireyin öğrenmesi, ona sunulan bilgilerin ham biçimiyle kaydedilmesi ile değil, kendi zihninde yapılandırdığı biçimde gerçekleĢmektedir (Saban, 2000: 123). Yapılandırma sürecinde birey, karĢılaĢtığı yeni bilgiyle ilgili anlam oluĢturmaya ve bu anlamı kendisine mal etmeye çalıĢır (Yasar,1998: 69). Bir bakıma öğrenme araĢtırma ve buluĢ sürecinin sonunda ortaya çıkmaktadır. Birey anlamlı öğrenmeyi gerçekleĢtirmek için bilgiyi eski deneyimlerine bağlı olarak defalarca yapılandırmaktadır (Alesandirini ve Larson, 2002).

Marlowe ve Page (1998: 10) yapılandırmacı kuramda öğrenmenin gerçekleĢmesi için duymanın ve görmenin yeterli olmadığını, öğrenmenin; bilgiyi sorgulama, yorumlama, çözümleme süreci ve bu sürecin sonuçlarını; sürecin sonunda elde edilen bilgiyi kullanmayı ve bu yolla düĢünme becerilerini geliĢtirmeyi, kendi anlamını yapılandırmayı, kavramları ve fikirleri anlamayı ve geçmiĢ deneyimlerle Ģimdiki deneyimlerin birleĢtirilmesini kapsadığını belirtmektedirler.

Yapılandırmacılık, bireylerin nasıl öğrendiğinin kuramıdır. Birey bilgiyle uğraĢır ve o bilgi alanında derinleĢirse, o bilgi, bireyi ileriki yaĢamında bırakmayacaktır. Yapılandırmacılıkta temel olan, bilginin öğrenen tarafından aynen alınıp kabul görmesi değil, bireyin bilgiden nasıl bir anlam çıkardığıdır (Demirel, 2001: 132). Bu açıdan yapılandırmacılık, öğrencinin ezberleyebildiği bilginin miktarından çok düĢünme ve düĢünme süreçleriyle ilgilenir (Marlowe ve Page, 1998: 11).

Saban‟ın (2000: 126-127), Glatthorn‟dan (1994) aktardığına göre, yapılandırmacı kuram on temel öğrenme ilkesi öne sürmektedir. Bu ilkeler Ģöyle sıralanabilir:

1. Öğrenme, bilgiyi edilgen bir Ģekilde alma süreci değil, etkin bir anlam oluĢturma sürecidir.

2. Öğrenme, kavramsal bir değiĢmeyi içermektedir.

3. Öğrenme, bireyin kendi zihnindeki yapılandırması ile ilgili olduğundan özneldir.

4. Öğrenme durumsaldır ve çevresel olanaklara göre biçimlenir. 5. Öğrenme sosyaldır.

6. Öğrenme duygusaldır.

7. Öğrenme iĢinin niteliği, öğrenme süreci içerisinde önemlidir. 8. Öğrenme geliĢimseldir.

9. Öğrenme, öğrenci merkezlidir. 10. Öğrenme süreklidir.

Bu ilkeler doğrultusunda yapılandırmacı eğitim ortamları, bireylerin öğrenme sürecinde daha fazla sorumluluk almalarını ve etkin olmalarını gerektirir. Çünkü öğrenilecek yeni bilgilerle ilgili zihinsel yapılanmalar, bireyin kendisi tarafından gerçekleĢtirilir. Bu nedenle, yapılandırmacı eğitim ortamları, bireylerin çevreleri ile daha fazla etkileĢimde bulunmalarına ve zengin öğrenme yaĢantıları geçirmelerine olanak sağlayacak Ģekilde düzenlenmektedir. Böyle bir eğitim ortamında bireyler, önceden yapılandırdıkları bilgilerin doğruluğunu sınama, yanlıĢlarını düzeltme ve yanlıĢların yerine yenilerini yerleĢtirme olanağı elde ederler (Yasar, 1998: 70; Yasar ve Gültekin, 2002).

Yapılandırmacı sınıflar, bireylere bilgilerin aktarıldığı yerler değil, öğrenmenin öğrenci etkinlikleriyle sağlandığı, sorgulamaların, araĢtırmaların yapıldığı, problemlerin geliĢtirildiği ve çözüldüğü ortamlardır (Demirel, 2001: 133). Öğrencilere gereksinim duydukları bilgileri hazır olarak vermek yerine, uygun ortamın hazırlanarak doğru yanıtın öğrenciler tarafından bulunmasının sağlanmaya çalıĢıldığı “yapılandırmacı öğrenme ortamları” öğrencileri ezberden kurtarmaya ve bilgiyi kullanmayı öğrenmeye yönlendirmektedir (ġen, 2002: 44).

Yapılandırmacılık, bilgi ve öğrenme kuramı olduğundan, yapılandırmacı öğrenme ortamları, bilginin anlamlı bir biçimde yapılandırılmasını ve etkili öğrenmelerin gerçekleĢmesini sağlayacak biçimde düzenlenir (Gültekin, 2004: 35).

Yapılandırmacı kurama göre oluĢturulmuĢ bir öğretme-öğrenme ortamından beklenen özellikler Ģöyle sıralanabilir (Marlowe ve Page, 1998: 24; Özden, 2003: 45):

• Öğretmen tarafından belirlenen araĢtırma konularının ve içeriğin özüne iliĢkin öğrencilerin seçimleri dikkate alınmalıdır.

• Temel kavramlar tanımlandıktan sonra, konularla ilgili problem, kuram ve sonuçlar tartıĢılmalıdır.

• Yeni bilgilerin kazanılması sürecinde öğrencinin yaĢantı geçirmesini sağlayabileceği ortamlar oluĢturulmalıdır.

• Öğrencilerin kendi görüĢlerini sahiplenmesine ve savunmasına izin verilmelidir.

• Öğrencinin özerkliği ve giriĢimciliği desteklenmelidir.

• Öğretim materyalleri ile eğitim ortamı zenginleĢtirilerek, öğrencinin bilgiyi denemesine olanak verilmelidir.

• Öğretim sırasında “sınıflandır”, “çözümle”, “düzenle”, “ tahmin et”, “oluĢtur” gibi kelimeler kullanılmalıdır.

• Öğrencilerin birbirleri ile ve öğretmenle rahatça etkileĢim kurabilecekleri ortamlar oluĢturulmalıdır.

• Bilginin yeniden üretilmesinden çok, var olan bilgilere dayalı yeni bilgilerin oluĢturulması sağlanmalıdır.

• Öğretmen öğrencilerin sadece “Ne öğrendiği” ile değil; “Nasıl öğrendikleri” ile de ilgilenmelidir.

• Öğrenci merkezli bir öğretim yapıldığından ders içeriği ve öğretme yöntemleri değiĢiklik yapabilecek esneklikte olmalıdır.

• KarĢıt düĢünceler ileri sürülerek, öğrencilerin kendi düĢüncelerini savunmalarına izin verilmelidir.

• Farklı bakıĢ açılarını destekleyen öğrenme deneyimleri sağlanmalıdır. • EtkileĢimli grup çalıĢmaları düzenlenmelidir.

• Özgün ürünler oluĢturulmalı ve konuyla ilgili toplumun çeĢitli kesimlerinden konuklar derse davet edilmelidir.

• Teknolojiden etkili bir biçimde yararlanılmalıdır.

Bu ilkeler ıĢığında yapılandırmacı sınıflar, öğrencilerin sorular yöneltmelerine, eleĢtirmelerine, etkin olmalarına, canlandırmalar yapmalarına, ürünler ortaya çıkarmalarına, farklı iletiĢim yollarını kullanmalarına, varsayımları ve kiĢisel tepkileri çerçevesinde kendi deneyimlerini oluĢturmalarına olanak sağlayacak bir biçimde düzenlenir. Ayrıca, anlamlı öğrenmelerin gerçekleĢmesi için demokratik; öğrenci-öğretmen, öğrenci-öğrenci etkileĢimini sağlayan; yetki ve kontrolün öğretmen ve öğrenci tarafından paylaĢıldığı bir sınıf ortamı oluĢturulur (Gray, 1997).