• Sonuç bulunamadı

2.2. Türkiye’de Đlköğretim Programları Geliştirme Çalışmaları: Tarihsel Bir Bakış

2.3.1. Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımı

2.3.1.1. Yapılandırmacı Öğrenme Ortamları

Yapılandırmacılıktaki temel yaklaşım öğrencilerin öğrenme ortamında daha çok sorumluluk almaları ve etkin olmaları yönündedir. Bu sebeple öğrencilerin karşısına gerçek yaşam problemleri getirilerek çözmeleri beklenmektedir (Tezci ve Dikici, 2003, 253). Yapılandırmacı öğrenme ortamlarında öğrencileri düşündürmeye yöneltmek ve problemlere çeşitli çözüm yolları geliştirmede onları desteklemek gerekmektedir. Çünkü problemlerin çözümünde farklı bakış açılarının kazandırılması bilginin yapılandırılmasında önemlidir. Yapılandırmacı ortamlar da öğrenenin bilgiyi yapılandırmasını destekleyecek olanakları sunar. Bu tür eğitsel ortamlar sayesinde bireyler, zihinlerinde daha önce yapılandırdıkları bilgilerin doğruluğunu sınama, yanlışlarını düzeltme ve öğrendikleri bilgileri yaşamlarında uygulayarak hayatlarını kolaylaştırma olanaklarını elde etmektedirler (Đşman ve diğerleri, 2002).

Wilson (1995, 3) yapılandırmacı öğrenme ortamını öğrenenlerin, çalışabildikleri ve birbirlerinden destek aldıkları, çeşitli materyalleri, bilgi kaynaklarını kullandıkları, öğrenme amaçlarını ve problem çözme etkinliklerini izledikleri bir yer olarak tanımlamıştır. Yager (1991, 55-56) ise sınıfta yapılandırmacı öğrenmeyi yansıtan özellikleri şu şekilde sıralamıştır:

 Derste öğrencilerin düşünme, deneyim ve ilgilerini kullanma  Öğrenci soru ve görüşlerini kullanma

 Kitap ya da diğer kaynakları incelemeden ve öğretmenin düşüncelerini sormadan önce öğrenci görüşlerini gündeme getirme

 Açık uçlu sorular kullanma ve bu soruların ayrıntılanması için öğrencileri özendirme

 Öğrencilerin birbirlerinin düşüncelerini tartışmalarını özendirme  Đşbirliğine dayalı stratejiler kullanma

 Öğrenme sürecinin sonucu olarak öğrencilerin liderlik etmelerini, işbirliği içinde çalışmalarını ve eylemde bulunmalarını özendirme

 Alternatif bilgi kaynaklarını kullanmayı özendirme

 Öğrencilerin neden-sonuç ilişkileri kurmasını ve sonuçları tahmin etmelerini özendirme

 Öğrencilerin düşüncelerini test etmelerini özendirme

 Kendi kendine yansıtıcı düşünme ve analizi için zaman ayırma

Yapılandırmacı öğrenme ortamlarının yaratılması, sadece etkinliklerin o bağlamda uygulanması ile sınırlı değildir. Öncelikli olarak, yapılandırmacı anlayışın başarılı uygulandığı ortamlar, gerçek demokrasinin yaşandığı yerlerdir. Bu ortamlarda hem eğitici hem de öğrenci etkin olarak çalışırlar. Öğrenci, öğrenme ortamına, sorgulayarak, zihinsel çaba göstererek, araştırma yaparak, bilinen ya da sunulan gerçekleri sorgulayarak başkalarıyla etkileşimde bulunur ve yeniliğe açık tutumlar geliştirerek katkı sağlar (Deryakulu, 2000, 65). Yapılandırmacı öğrenme ortamları, bireyin çevreleriyle daha fazla etkileşimde bulunmalarına, dolayısıyla zengin öğrenme yaşantıları geçirmelerine olanak sağlayacak bir biçimde düzenlenmelidir. Bu amaçla yapılandırmacı eğitim ortamlarında, bireylerin çevreleriyle daha fazla etkileşimde bulunmalarına ve daha aktif olmalarına olanak sağlayan işbirliğine dayalı öğrenme, probleme dayalı öğrenme vb. öğrenme yaklaşımlarından yararlanılır.

Yapılandırmacılığa dayalı öğrenme ortamları öğrenmeyi kolaylaştırıcı özellikler taşır. Yapılandırmacı öğrenme ortamlarında öğrenciler; etkindirler, öğrenme sürecinde daha fazla sorumluluk alırlar. Çevredeki her türlü fırsat ve olanaktan yararlanmaya çalışırlar. Birlikte çalıştıkları grubun üyelerini ve kendilerini nesnel olarak değerlendirirler. Her türlü eleştiriyi hoşgörü ile karşılarlar. Yapılandırmacı sınıf ortamında, öğrenciler, kendilerini güvende ve huzurlu görürler. Bu yüzden öğrenciler yaratıcılıklarını tam olarak ortaya koyarlar ve öğrenme süreci rahat işler.

Phillips (1995) yapılandırmacılığın üç farklı öğrenen tipini belirginleştirdiğini vurgulamıştır. Bunlar sadece dinlemek, okumak ve rutin egzersizleri yapmak yerine, tartışan, araştıran ve sorgulayan “aktif öğrenenler”; bireysel değil grupla öğrenen “sosyal öğrenenler” ve öğrendiklerini yaratıcılıkla besleyen “yaratıcı öğrenenler”dir (Akt. Perkins, 1999, 7-8). Genel olarak bakıldığında yapılandırmacı anlayışta öğrenenler;

• Yeni bir bilgi ile karşılaştığında, dünyayı tanımlama ve açıklama için önceden oluşturduğu kurallarını kullanır veya algıladığı bilgiyi açıklamak için yeni kurallar oluştururlar (Brooks ve Brooks, 1993, 9).

• Öğrenme sürecine aktif olarak katılır, sorgular, araştırır ve elde edeceği bilgileri geçmiş yaşantıları ile ilişkilendirerek, kendine özgü yapı kazandırırlar (Shunk, 1996).

• Bilgiyi olduğu gibi kabul etmez, bilgiyi yaratır ya da tekrar keşfederler (Perkins, 1999, 7).

• Bilgiyi araştırıp keşfederek, yaratarak, yorumlayarak ve çevre ile etkileşim kurarak yapılandırırlar. Böylece, içerik ve süreci aynı zamanda öğrenirler. • Girişimci olma, kendini ifade etme, iletişim kurma, eleştirel gözle bakma,

plan yapma, öğrendiklerini yaşamda kullanma gibi özelliklere sahiptir (Marlowe ve Page, 1998, 32).

• Öğrenenler, yapılandırmacı eğitim ortamında öğrendiklerinin günlük yaşamlarının her döneminde kullanabileceklerinin bilincinde olarak öğrenmeye etkin bir şekilde katılırlar.

• Kendi öğrenmelerini kontrol edebilirler (Brooks ve Brooks, 1999, 21). • Demokratik sınıf ortamında günlük hayat problemlerini çözmeye çalışarak

hayat boyu kullanabilecekleri bilgileri oluştururlar.

• Bilinçli, yaratıcı, araştıran, soruşturan, neyi, nereden ve niçin öğrendiğini bilen, kendi teknolojisini üretebilenlerdir (Jonassen, Peck ve Wilson, 1999, 218).

• Bilgiyi yapılandırmada her konuya, alana ya da öğrenciye göre düzenlenmiş olan farklı etkinliklerde yer alırlar.

• Zihinsel özerkliğini kullanarak öğrenme sürecinde etkili rol almak için eleştirel ve yapıcı sorular sorar, diğer öğrenenlerle ve öğretmenle iletişim

kurar, fikirleri tartışırlar. Öğrenme ortamlarındaki öğretici sorularıyla diğer bireylerin gelişiminde de katkıda bulunurlar (Şaşan, 2002).

• Kendi öğrenmesinden sorumlu olduğu grup içinde çalışarak işbirlikli öğrenmeden sorumludur. Proje çalışmalarında ve etkinliklerde gruplar içinde çalışırlar. Fikir alışverişi yapıp, birlikte çalıştıkları grup elemanları ve kendilerini değerlendirirler. Çalışmaları sırasında birincil kaynaklara ulaşmaya özen gösterirler (Erdem, 2001, 91).

Yapılandırmacı anlayışta, öğrenenlerin bu rolleri göz önüne alınarak öğretmenin öğretimdeki rolü de, bilgi verenden öte deneyimleri organize eden ve öğrencinin keşfini kolaylaştıran kişiye dönüşür. Yapılandırmacı eğitim ortamında öğretmen, geleneksel öğretimde alıştığı ve yıllardır sürdürdüğü sınıfta disiplin sağlayıcılık, bilgi dağıtıcılık vb. rollerinden sıyrılarak öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir yardımcı, dost ya da herhangi bir gereksinme anında kendisine başvurulabilecek bir danışman olur. Sınıfta işbirliği ve etkileşimi kolaylaştırıcı tutum ve davranışlar sergiler. Genel olarak yapılandırmacılığa dayalı ortamda öğretmen;

• Öğrenilecek öğeleri, öğrenciler bakımından anlamlı ve ilginç kılacak fırsat ve ortamlar yaratır (Slavin, 1994, 225).

• Bilgiyi ve kuralları basitçe dağıtmaktansa öğrencilerin yeni bilgi oluşturmalarını hızlandırıp kolaylaştırır (Dubs, 1993; Akt. Özerbaş, 2007, 612).

• Öğrencilerin bireysel farklılıklarına uygun seçenekler sunar, yönergeler verir, her öğrencinin kendi kararını kendisinin oluşturmasına yardımcı olur (Yaşar, 1994).

• Öğrencilerin araştıran, sorgulayan, çevresinde gerçekleşen doğal olaylara karşı merak ve ilgi duyan bireyler olarak yetişmelerinde rehberlik eder (Postletwaite, 1993; Akt. Çınar, Teyfur ve Teyfur, 2006, 52).

• Bireye uygun etkinlikler yaratma, öğrenenlerin hem birbirleri ile hem de kendisi ile iletişim kurmalarını cesaretlendirme, işbirliğini teşvik etme, öğrenenlerin fikir ve sorularını açıkça ifade edecekleri ortamları oluşturma gibi rolleri yerine getirir (Brooks ve Brooks, 1999, 21).

• Öğrencilerin “öğrenmeyi öğrenen” bireyler olmaları ve uygun yapıları oluşturmaları için destek verirler.

• Öğrencilerin öğrendiklerini yansıtma, yeterliklerinin farkına varma ve yeni bilgilerini bütünleştirme olanağı sağlar.

Özetle yapılandırmacı öğretmen; açık fikirli, çağdaş, kendini yenileyebilen, bireysel farklılıkları dikkate alan ve konu alanında uzman olmanın yanı sıra, bilgiyi aktaran değil, uygun öğrenme yaşantılarını sağlayan ve öğrenenlerle birlikte öğrenen kişidir (Selley, 1999, 22). Görüldüğü üzere yapılandırmacı anlayışta; öğrenme ortamı, öğrenen ve öğretmen rolleri; geleneksel anlayışlardan farklılık göstermektedir. Yapılandırmacılıkta belirli bir ders işleme sistemi yoktur. Ders, dersin içeriği ve öğrencinin ihtiyaçları dikkate alınarak birçok etkinlik planı hazırlanabilir. Örneğin; yapılandırmacı öğrenme yaklaşımında altı aşamada gerçekleşen ders öğretim süreci aşağıdaki şekilde planlanarak uygulamaya geçilir (Gannon ve Collay, 2005):

1- Durum

Tüm sınıfa yönelik alışılmadık bir durum yaratılır, bunun sağlanması için örneğin bir problemin çözümüne yönelik tartışma açılabilir. Bu aşamada amaçlanan verilen durumun ya da problemin, gerçek yaşam koşullarında olduğu gibi, disiplinler arası niteliğinin öğrencilerce fark edilerek kendi yapılarının oluşumunu sağlamaları için ortam yaratmaktır.

2- Gruplama

Öğrencilere grupların oluşumu ve gruptaki öğrenci sayılarının belirlenmesi için fırsat verildiği aşamadır. Materyallerin öğrencilerin çalışma konularına göre dağılımı sağlanır.

3- Bağlantı kurma (Köprü)

Bilginin yapılandırılmasında hazırbulunuşluk düzeyi önemlidir. Öğrencilerin var olan öğrenmelerinin farkına varmaları ve yeni öğrenmelerle önceki öğrenmeleri arasındaki ilişkiyi belirlemeleri için basit bir problem çözme, grup tartışması yapma, beyin fırtınası yapma, ne biliyorum ne öğrenmek istiyorum ne öğrendim (KWL) teknikleri kullanılabilir.

4- Sorular

Öğrencilerin eski ve yeni öğrenmeleri arasında bağ kurma, düşünme becerilerini geliştirme ve öğrenme birimine yönelik beklentilerini açığa çıkarmak için soruların yöneltildiği aşamadır.

5- Sunu (Sergileme)

Öğrenme ürününün tanıtılmasının gerçekleştiği süreçtir. Sunu; sözel anlatım, grafik gösterimi, bilgisayar destekli gösterim, drama, model sergileme biçiminde olabilir. Yapılan sunumlar öğretmen, öğrenciler tarafından dereceleme anahtarları (rubric) ile değerlendirilebilir.

6- Yansıtma

Öğrencilerin öğrenme biriminin gerçekleşmesi sürecinde yaşadıkları duygularını, ürünlere yönelik düşüncelerini, içsel konuşmalarını, öğrenme biriminden kazanımlarını, kalıcı öğrenmelerini ifade ettikleri aşamadır.

Sonuç olarak, yapılandırmacı yaklaşım temele alınarak gerçekleştirilen öğrenme-öğretme süreçleri geleneksel yaklaşımlara göre bazı farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar eğitim programında ve onun öğelerinde de ortaya çıkmaktadır.