• Sonuç bulunamadı

2.4. Yansıtıcı Düşünme

2.4.1. Öğrenme-Öğretme Sürecinde Yansıtıcı Düşünme

2.4.1.1. Yansıtıcı Öğrenme-Öğretme Sürecinin Aşamaları

2.4.1.1.5. Eyleme Geçirme

(Şimdi nasıl öğreteceğim?/Şimdi nasıl öğreneceğim?)

Freire, eyleme geçirilmeyen yansıtmanın sadece sözde kaldığını, yansıtılmayan eylemin ise sadece yapılmış olmak için yapıldığını ileri sürmektedir. Eyleme geçirme burada, yansıtıcı öğretime giden süreçte son aşama olarak gösterilmiştir; ancak son aşama değildir; önceki aşamalar ile Eyleme Geçirme aşaması arasında, birbirlerinin nedeni ve sonucu olma ilişkisini içeren dairesel bir döngü vardır. Dolayısıyla birey, yaptıklarını inceledikten sonra, bu etkinliklerin nedenlerini ve varsayımlarını ortaya çıkartarak, bu nedenleri eleştirip alternatif etkinlik biçimlerini değerlendirip uygulayarak öğretim uygulamalarını yeniden düzenler.

Yansıtıcı düşünme, eğitim sistemi açısından öğrenme-öğretme sürecinde, öğretmen ya da öğrencinin konu öncesi ve sonrası durum değerlendirmesi yapması,

eksikliklerini belirlemesi ve problemlere farklı açılardan bakarak ve öz eleştiri yaparak daha iyi bir öğrenme ortamının oluşturulmasını sağlar. Genel olarak yansıtıcı düşünmenin, öğrenme-öğretme sürecine birçok faydası vardır. Bu faydalar arasında şunlar sayılabilir (Altunay, 2003, 22):

• Öğretimin genel niteliğini arttırır.

• Bilişsel gelişmenin yanı sıra, duyuşsal ve devinişsel gelişmede kolaylık sağlar.

• Öğrenci-öğretmen etkileşimini arttırır.

• Sorunların ve çatışmaların çözümünü doğallaştırıp kolaylaştırır. • Öğrencilerin kendi yeteneklerini ve ilgilerini keşfetmelerini sağlar. • Öğretmenin öğrencilerini daha iyi tanımasını sağlar.

• Öğretmenin dersini, öğrencilere ve kendi yeteneklerine göre planlamasını ve geliştirmesini sağlar.

• Öğrencilerin ve öğretmenlerin güdüsünü arttırır. Yansıtıcı düşünme sürecinde öğrenci ve öğretmenler; • Kendi düşüncelerini sorguladıkları,

• Öğretmen ve öğrenci fikirlerini daha iyi anladıkları, • Farklı ifade yollarını keşfettikleri,

• Kendi görüşlerini açıklama ve kendini ifade etme olanağı buldukları, • Öğrenilenin ötesine gittikleri,

• Eğitimdeki zorlukları fark ettikleri,

• Herhangi bir çelişkiyi çözerken diğer durumlardaki benzerlikleri ve özel durumları göz önünde bulundurdukları,

• Problemleri sınırlandırdıkları ve yeniden düzenledikleri, • Sonuca ulaşmak için deneysel yol kullandıkları,

• Uygulamaya konulan bir çözümün istenilen veya beklenilmeyen sonuçlarını inceledikleri ve çözümün sonuca ulaşmaya katkısını değerlendirdikleri için yansıtıcı düşünme eğitim ve öğretim açısından çok önemlidir (Stoddard, 2002; Pickett, 2005).

Yansıtıcı düşünme, öğrenme-öğretme sürecini her öğenin aktifleştirildiği bir yapıya kavuşturarak anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirmektedir. Böylece geleneksel eğitim sistemi yansıtıcı düşünme sayesinde köklü değişime uğramaktadır. Yansıtıcı öğrenme-

öğretme süreci, geleneksel yapıya göre büyük farklılıklar göstermektedir. Yansıtıcı öğrenme-öğretme sürecinin özellikleri geleneksel öğrenme-öğretme süreci ile karşılaştırmalı olarak Tablo 2’de özetlenmiştir (Wilson ve Jan, 1993, 7).

Tablo 2. Geleneksel ve Yansıtıcı Öğrenme-Öğretme Sürecinin Özellikleri

Geleneksel Yansıtıcı

Başlangıç Bilgi sunumu Öğrencilerin başarı ve başarısızlıkları

Amaç Değişim Öğrenciye sorumluluk kazandırma

Öğrencinin Rolü Pasif, alıcı Aktif, karar veren Öğretmenin Rolü Bilgi veren Kolaylaştırıcı

Başarı değerlendirilmesi Test puanlarındaki değişim Kendi düşünce ve amaçlarını

özgürce açıklama ve planlama Öğrenme Kurala dayanan Risk almayı destekleyen

Öğrenme Ortamı Öğretmence yönetilir Đşbirlikçi grup çalışması Öğretmen ile Öğrenci

Arasındaki Đletişim

Öğretmen hataları düzeltir Pozitif, karşılıklı, düzenli ve açık

Soru Sorma Şekli Kapalı uçlu sorular Açık uçlu sorular Dönüt Yanıtın doğru olup

olmadığını belirtir

Cesaretlendirme, ödül

Yapı Süreye bağlı ve rutin Esnek-öğrenci katılımı

Buradan hareketle yansıtıcı öğrenme-öğretme sürecinin, öğrenciye sorumluluk kazandırmaya, öğrenciyi aktif kılmaya, öğrencinin düşünce ve amaçlarını özgürce açıklamasına yönelik olduğu söylenebilir. Böyle bir süreç öğrencinin sistematik bir şekilde hareket etmesini ve sürekli olarak sorgulamasını, araştırma yapmasını ve çözüm üretmesini gerektirmektedir. Dolayısıyla yansıtıcı düşünme, öğrenme-öğretme süreci içerisinde öğretmen ve öğrenci rollerinde değişimi ön görmektedir.

Öğretmenin rolü öğrenciyi destekleyecek ve öğrenciyle olumlu bir ilişki kuracak şekilde olmalıdır. Öğrencinin rolü ise aktif, karar veren, düşüncelerini özgürce savunan bir boyutta olmalıdır. Öğretmen okuldaki tek bilgi kaynağı yerine öğrencilerin çalışmalarını gözleyen ve yönlendiren rehber konuma gelecektir. Öğrenciler ise tek bilgi kaynağı olarak gördüğü kitap yerine eğitim teknolojisini, eğitim çevresindeki canlı cansız kaynakları en etkin biçimde kullanacak şekilde yetiştirilecektir. Bu durum,

öğrenciyi kitapla öğretmen arasındaki bilgi taşıyıcılık rolünden çıkararak araştırmacı rolüne sokacaktır.

Öğretmen, futbol antrenörü gibi öğrencinin öğrenmesini sağlamak için ortam hazırlar. Başarı öğrenciye aittir. Öğretmen, öğrenciyi başarıya götüren yolu gösterir. Bu yönelim, aktif ve sorumlu öğrencileri teşvik eder. Bu, onlara neleri başardıklarını ve nelerde gelişmeleri gerektiğini yansıtacak zaman vererek, öğrencilere kendi kararlarını vermede güç verir ve gayretli öğrencileri kendi hedeflerini belirleme konusunda destekler (Dewey, 1966, 10-11). Bu duruma, geleneksel öğretimde rastlanılmaz. Öğrencilerin öğrendikleri ile yaşamda karsılaştıkları birbirinden kopuktur. Oysa öğretmenin, öğrenciyi yaşama hazırlaması gerekir. Öğrencinin, öğrendikleriyle, yaşamda karsılaştıkları arasında bağlantı kurması gerekir. Gerçek yaşam koşullarında tecrübe yaşamak herhangi bir çeşit öğrenmeden daha etkili olduğundan, öğrencileri etkinliğe ve yansıtıcı düşünmeye yöneltmek için onların kelimelerle değil, yansımalarını gösterebilecekleri durumlarla uğraşmaları sağlanmalıdır (Saylan, 1991, 135). Tecrübelerinde kısıtlamaların ve kuralların olmadığını gören öğrenci kendini rahat hissederek daha verimli, daha etkin ve daha tutarlı düşünecektir. Sınıf iklimini düşünce üretme merkezine dönüştüren öğretmen, öğrencilerin yeteneklerini en etkin kullanarak onların ve kendisinin gelişmesini sağlayacaktır. Duygularının, fikirlerinin, çalışmalarının ve yaşantılarının okulda önemsendiğini gören öğrencinin daha iyi çalışmalar sergilemede motivasyonu artacaktır.

Yansıtıcı öğrenme-öğretme sürecinde öğrencinin düşünmesi, çalışmasını planlaması, yanlışlarını anlaması ve yanlışlarını düzeltmesi için yeteneklerine uygun çevre ve etkinlikler sağlanmaktadır. Her öğrenci için yeteneklerine uygun ortam oluşturulmazsa, öğrencilerin hepsi aynı şekilde davranırlar ve yansıtıcı bir şekilde düşünmeye cesaretlendirilmezler. Öğrenme-öğretme süreci hiçbir zaman öğrencilerin sadece dinlemelerini sağlayacak şekilde düzenlenmemelidir. Etkinlik teori ile uygulama arasında dengeyi sağladığından ve materyallerin gözlenmesi, planlamayı, yansımayı içine aldığından; düzenli ve çeşitli etkinliklerle öğrencilerin sürece etkin bir şekilde katılmaları sağlanmalıdır (Saylan, 1991, 135). Yansıtıcı uygulamalar sadece sınıf içinde yapılan etkinlikleri çeşitlendirip zenginleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda öğrencilerin özgüvenlerinin gelişimini ve olumlu güdülenmelerini de sağlamaktadır (Vitanova ve Miller, 2002).

Yansıtıcı düşünmeye eğitim-öğretimde yer verilmesi öğrencilerin durumu gözleyen, düşünen ve analiz eden, olaylara değişik bakış açılarıyla bakabilen kişiler olmasını sağlayacaktır. Böylelikle; öğrenciler öğrenme-öğretme durumlarını değerlendirerek, kendine özgü çözüm yolları geliştiren, duruma uygun olarak geliştirdiği ilkeleri uygulayıp yeniden gözden geçiren kişiler olacaktır (Senemoğlu, 2003). Bu bağlamda, daha önce de belirtilenler ışığında yansıtıcı düşünen bir öğrencinin genel olarak şu özellikleri göstermesi beklenir:

 Yeni fikirler üretir,  Problemleri çözer,

 Bilgiyi kesin olarak kabul etmez, düşünür, eleştirir, sorgular ve analiz eder,  Kendini geliştirmeye açıktır,

 Konuyu düşünerek analitik ve nesnel olarak ele alır,  Kendi öğrenme hedeflerini belirler,

 Kendi öğrenmelerinden sorumluluk duyar,  Öz eleştiri yapar,

 Öğrenme süreçleri üzerine kararlar alabilir,  Açık fikirli, içten ve sorumluluk bilincine sahiptir,  Davranışlarını ve duygularını kontrol etmeyi bilir,  Kendini ifade etmede sıkıntı yaşamaz,

 Ne hissettiğinin ve ne öğrendiğinin farkına varabilir,  Farklı düşüncelere saygı gösterir,

 Öğrendiklerini yaşama yansıtabilir,  Bağımsız davranma alışkanlığına sahiptir,  Đç gözlem yapar,

 Kendi kendinin ve başkalarının kişisel ve zihinsel gelişimine değer verir,  Kendi yanlışlarını görüp düzeltebilir,

 Olumlu davranışlarının ayrımına vararak kendini güdüleyebilir,  Biliş üstü becerileri geliştirir ve uygular,

 Fikirleri, duyguları ve tavırları inceler/ belirtir/ açıklar/ değerlendirir,  Kendine olan güvenini geliştirir,

 Etraflıca ve yaratıcı düşünmeyi ilerletir,  Görsel yolla öğrenir,

 Kendini değerlendirir,

 Kendi ihtiyaçlarını değerlendirir,

 Çalışma ve düzenleme becerilerini geliştirir.

Öğrencilerin bu özellikleri gösterebilmesi, öğrenme-öğretme sürecinde yansıtıcı düşünmeye yer verilerek öğrencilerin yansıtıcı düşünme becerilerinin geliştirilmesi ile mümkün olabilir. Öğrencilerde bu becerinin geliştirilmesi için bazı yaklaşımlardan yararlanılmaktadır.