• Sonuç bulunamadı

Birey kendi öğrenme sisteminin iĢleyiĢinin farkında olursa, kendi öğrenme durumlarını daha etkin bir biçimde geliĢtirebilir. Bu nedenle, eğitimciler tarafından bireyin kullandığı biliĢötesi öğrenme stratejileri ve bunları etkileyen çeĢitli unsurlar bilinirse, öğrencilerin öğrenme süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi mümkün olacaktır (Kazu, 2008).

Birçok araĢtırmacı, yansıtıcı düĢüncenin geliĢtirilebilmesi için ortamın uygun olmasının yanında öğretmenin problem çözme süreçlerini kullanma becerisinin de önemli olduğunu vurgulamaktadır (Zeichner ve Liston, 1987; Pollard ve Tann, 1997; Taggart ve Wilson, 1997). Ayrıca, öğretmenin yansıtıcı düĢünceyi etkili bir biçimde kullanabilmesi için kendini geliĢtirmeye açık olması gerekir. Yansıtıcı düĢünen öğretmen bilgiyi kesin olarak kabul etmez, düĢünür, eleĢtirir, sorgular ve analiz eder. Öğretmen sadece öğrendiğini uygulayan bir teknisyen değildir. Öğretmen yaratıcı olmalı ve bununla birlikte de verilen programı olduğu gibi kabul etmeyerek gerektiğinde yapıcı bir Ģekilde eleĢtirmelidir. Bununla beraber, yansıtıcı düĢünce, zihinsel süreçlerin etkili bir Ģekilde kullanılmasını, planlama yapmayı, hedeflerini belirlemeyi, alınan kararların ne kadar etkili olduğunu sürekli olarak kontrol etmeyi

gerektirdiğinden, eğitim programlarının buna olanak sağlayacak biçimde hazırlanması gerekir (TaĢkın, 2008: 5).

Epstein çocukların akıl yürütme güçlerini ve düĢünme becerilerini geliĢtirmeye teĢvik edici iki program olduğunu belirtmiĢtir. Bunlar: planlama ve yansıtmadır. Her ikisi de çocukların ne yaptıklarını ve ne öğrendiklerini düĢünmelerini teĢvik eden etkinliklerdir. Bu etkinlikler aynı zamanda çocukların akademik, sosyal ve görsel becerilerine de katkı sağlar. Öğrencilere düĢünme becerilerini geliĢtirmek için plan ve yansıtma yapma becerisini kazandırmaya yönelik uygulamalara yer verilmelidir.

Bu doğrultudaki öğretmenler öğrencileri yansıtıcı düĢünmeye teĢvik etmek için sınıf içinde Ģu uygulamaları yapabilirler:

Yansıtmayı programın bir parçası olarak kullanın: Bir oyun ya da dersten sonra anlamlı sorularla çocukları davranıĢlarının nedenleri üzerinde düĢünmeye teĢvik edin.

Yorum soruları sorun: Nasıl ya da niçin ile baĢlayan sorular çocuğun deneyimlerini fark etmesine ve problemlere çözüm yolu bulmasına imkan tanır.

Çocukların ne yaptığını ve ne söylediğini yorumlayın: Onların iletmek istediği mesajları anladığınızı doğrulamak için kendi hareketleriniz ya da sözcüklerinizle destek verebilirsiniz.

ÇeliĢen yorumları ve düĢünceleri kabul edin: Yansıtma çocukları neyin ve niçin olduğu konusunda düĢünmeye teĢvik etmek dıĢında bazı kesin gerçeklere ulaĢmaya çalıĢmamalıdır. Her çocuğun yorumunu dinlemek ve onları düzeltmemek gerekir.

Çocuklara oynarken ne gördükleriyle ilgili yorum yaptırın: Çocuklar bir etkinlik ile meĢgul olurken onların etkinlikleri ile ilgili öğretmen yorumları iki amaca hizmet eder. Bu yorumlar onlara deneyim katarken, değerlendirme açısından cesaretlendirir ve onların olayı sonra tekrar hatırlamalarını kolaylaĢtırır. Yorum ne kadar özgün olursa çocuğun hatırlaması ve kendi detaylarına ekleme yapması o kadar kolay olur.

Çocukların ne söylediğini yazın: Bu davranıĢ çocuklara düĢüncelerinin korunmaya değer olduğu hissini verir. Bunlar öğretmenin ve çocuğun ortak paylaĢımını içeren somut kaynaklardır.

Çocukların plan ve etkinliklerini yansıtmayla bağdaĢtırmalarına yardımcı olun: Çocuklara davranıĢlarının sonunda hedefleri hatırlatılabilir. Amaç çocukları plan

yapmayla sorumlu tutmak değil, onları hedeflerine niçin ve neden ulaĢamadıkları hakkında düĢündürmek olmalı ya da öğrenci planını değiĢtirerek farklı bir yöne gittiğinde onlara neden farklı plan yaptıklarını düĢünmeye sevk ettirmelidir. Yine öğretmenin düĢüncesi onları bir fikre bağlı kalmaya zorlamak değil, onların isteklerini, tercihlerini ve problem çözme stratejilerini düĢünmeye sevk etmelidir.

Çocukların etkinliklerini bir sonraki güne taĢımalarına yardımcı olun: Çocuklar deneyimlerini yansıttıklarında, beklenmedik problemlerle karsılaĢtıklarını anımsayabilirler. Bu deneyimler onlara farklı çözüm ve değiĢik ilgi alanları bulmak için mükemmel fırsatlar tanır. Yansıtıcı düĢünmeyi geliĢtiren en önemli faktörlerden biri de fikir paylaĢımı ve farklı düĢüncelere saygı göstermektir (Epistein, 2003).

Farklı düĢüncelerle karĢılaĢmak insanları yansıtıcı düĢünmeye teĢvik etmekte ancak tek baĢına yeterli olmamaktadır. Bu noktada ilk adımın öğrencilerin kendi fikir geliĢimindeki eksikliklerini yakalamak olduğunu belirtmiĢ ve öğrencilerin bunun farkına varabilmeleri için Ģu soruları yanıtlamaları gerektiğini ifade etmiĢtir. Öğretmen ve öğrenci tarafından kullanılabilecek ve düĢüncelerinin farkında olmalarını sağlayacak bu sorular Ģunlardır:

Bu konuda benim fikrimden farklı olan düĢünceler nelerdir?

Bu düĢünceler benim düĢüncelerimden hangi açılardan farklılık gösteriyor? Ortak varsayımlarımız nelerdir?

Çözüm önerileri nelerdir?

Bunlar arasında en mantıklı olanı hangisidir?

Bu bağlamda benim görüĢüm dıĢında da mantıklı olan ve savunulması gereken düĢünce ve yargılar nelerdir?

Öğretmen Yansıtıcı DüĢünmede aĢağıdaki gibi davranabilir (Sönmez, 2009: 184):

1. Öğretmen, eğitim ortamında kullandığı öğretme-öğrenme yaĢantılarının etkiliği nedir? kullanılan yaĢantılar ne derece yararlı oldu? Bunları irdelemelidir.

2. Eğitim ortamındaki olgu ve olayları algılayıp çözmeye çalıĢmalıdır.

3. Öğrencilerin ilgisini çekecek, öğrenme isteklerini artıracak, isteyerek katılacakları öğretme-öğretme yaĢantıları düzenlemelidir.

4. Kendisinin mesleki açıdan ne durumda olduğunu sürekli denetlemeli ve o, mesleki geliĢimini gerçekleĢtirmek için giriĢimlerde bulunmalıdır.

Yansıtıcı düĢünceyi benimsemiĢ öğretmenlerin özelliklerini aĢağıdaki gibi sıralanabilir (Norton, 1996: 405-406):

Her zaman öğretme sürecini değerlendirir, değiĢiklik yapmak için düĢünür ya da düĢüncelerini yansıtır.

Açık fikirlidirler. Kendi görüĢlerine ve öğretim uygulamalarına karĢı soru ve tepkilere karĢı daima açık davranırlar, alternatif çözümler üretirler.

Öğrencilerin bireysel, eğitimsel ve duygusal gereksinimlerinden kendilerini sorumlu tutarlar. Her çocuğun geliĢim aĢamalarını sürekli kontrol altında tutarlar.

Yansımacı düĢünceye sahip öğretmenler, öğretme sanatı ve bilimin iyi yönleriyle ilgilenirler. Bu tutum onların kim olduklarını anlamalarına yardım ettiği için bundan zevk alırlar.

Yansımacı öğretmenler, ilerisini görürler ve öğrencilerin de ileriyi görmelerine yardımcı olurlar.

Yansımacı öğretmenler, sorunlarla uğraĢırken bunları sadece tanımlayıp genelleme yapmakla değil, aynı zamanda kendi mesleki geliĢimlerini ve uygulama anlayıĢlarını değiĢtirmek için kullanırlar.

Sonuç olarak, yansımacı düĢünmeye sahip öğretmenler, öğretme- öğrenme sürecindeki hem kuram hem de uygulamadan öğrenebilecekleri her Ģeyi öğrenmek isterler (Akt: Demirel , 2007: 232-233)