• Sonuç bulunamadı

“... Deneyimi anlamlandırarak açıkladığınız bir süreç (geçmiĢ veya mevcut) içinde kendi açısından ve kendi ile ilgili olarak dünyasını oluĢturmasına yansıtma denir. (kendiliğinden).” (Body & Fales, 1983).

Ünver (2003: 3)‟e göre, Dewey yansıtıcı düĢünmenin anlamını dört boyutta sunmuĢtur:

Yansıtıcı düĢünmede görüĢler yalnızca basit bir biçimde sıralanmaz; görüĢler arasında anlamlı iliĢkilere dayanan bir ardıĢıklık vardır. Bir görüĢ kendisinden önceki görüĢe dayanır ve kendisinden sonraki görüĢün uygunluğuna karar verir.

Yansıtıcı düĢünmede olgular ve olaylara iliĢkin duygu ve inançlar üzerinde durulur. Yansıtıcı düĢünme, duyguları olumlu duruma getirme ve geliĢmeyi amaçlar.

Yansıtıcı düĢünme, inancı bazı temellere dayanır. Algılanan ya da düĢünülen durumlar mantıksal olarak uygun olup olmama koĢuluna göre kabul ya da ret edilir.

Yansıtıcı düĢünme bir inancın doğasına, koĢullarına ve temellerine iliĢkin bilinçli bir araĢtırma yapmayı gerektirir.

Yansıtıcı düĢünme, herhangi bir deneyimin hatırlandığı, üzerinde düĢünüldüğü ve genellikle belli bir amaç göz önüne alınarak değerlendirildiği süreçtir. Öğrenciler, deneyimlerini temel alarak yeni öğrendikleri bilgileri yapılandırmasında ve bilgi üretmesinde en önemli desteği yansıtıcı düĢünmede bulacaklardır. Öğrenciler zaman içerisinde yansıtıcı düĢünme yolu ile en iyi nasıl öğrendiğinin farkında olacak ve öğretim süreçleri üzerine karar alma yeteneğine eriĢecektir. Öğrencilerin öğretimleri üzerine karar alma yeteneklerine eriĢmesi okula bağlılıklarının artmasına neden olacaktır (Yorulmaz, 2006: 32).

Lee (2005) yansıtıcı düĢünmeyi; hatırlama (bir kiĢinin deneyimlerine duruma göre tekrar baĢvurmaya dayanır), akla uydurma (deneyimleri arasında iliĢki kurma), ve yansıtma (kiĢiler değiĢme ve gelecekte geliĢme maksadıyla deneyimlerini kullanır) bölümlerinden oluĢan aĢamalı bir süreç olarak tanımlamıĢtır.

Dewey yansıtıcı düĢünmeyi, herhangi bir inanç ya da uygulamayı onu destekleyen sebeplerin ve ona yol açan gelecek sonuçların ıĢığında aktif, tutarlı ve dikkatli düĢünme olarak tanımlamaktadır. Yansıtıcı düĢünme süreci, bireyin günlük hayatında karĢı karĢıya kaldığı yaĢantılarla önceki düĢünceleri arasında bağ kurabilmesi, kendini ve çevresindekileri sorgulaması, kendini değerlendirerek öğrenme yöntemlerinin farkında olması ve kendi öğrenmesinin önündeki engelleri ortaya çıkarıp, onları çözmeye yönelik düĢünmesidir (Kazu, 2009).

Dewey‟in çalıĢmalarında ve sonraki yorumlarında yansıtma hakkında dört anahtar konu ortaya çıkmaktadır. Ġlki yansıtmanın eylem hakkında düĢünme süreci ile sınırlı olup olmadığı ya da eylemle iç içe geçmiĢ bir Ģekilde bağlı olup olmadığıdır. Ġkincisi zamanla ilgilidir, yansıtmanın acil ve kısa süreli ya da yaygın ve sistematik olarak yer alıp almadığını içerir. Üçüncüsü yansıtmanın doğal, kendiliğinden oluĢan,

problem merkezli olup olmadığı ile ilgili olmasıdır. Dördüncüsü yansıtmanın, çözümleri “eleĢtirel yansıtma” olarak adlandırılan süreçte aranan pratik problemlerin bilinçli olarak ifade edilmesinde ya da yeniden ifade edilmesinde tarihi, kültürel ve politik değer ya da inançların daha geniĢ olarak nasıl göz önüne alınacağı ile ilgilidir (Hatton ve Smith, 1995, 33-34).

GeliĢmiĢ ülkelerin eğitim sistemlerinde eğitim anlayıĢları mekanik değil ilericidir. Mekanik öğrenme anlamaya ve anladığını yansıtmayı gerekli görmez. Yansıtıcı öğrenme süreci ilerici öğrenmenin bir yoludur. Öğrenciler için baĢından geçen her bir deneyim sırasında ne öğreniyor olduklarının farkında olması önemlidir. Sınıfta ve bulundukları çevrede bu farkındalığı devam ettirmeleri çok önemlidir.

Yansıtıcı düĢünmede savlar aĢamalılık gösterir. Kendisinden önceki ve sonrakiyle iliĢki içindedir. Bu tür düĢünmede olumlu duygular oluĢturma ve geliĢtirmeyi amaçlar. DüĢünce, sav mantığa dayanmalıdır. Sav üzerinde derinlemesine ve geniĢlemesine araĢtırma ve inceleme yapılmalıdır (Sönmez, 2009: 184).

Yansıtıcı düĢünmenin genel amacı, bir durumu, bir olayı ya da bir bilgiyi anlamak ve var olan sorunu daha iyi çözmektir. Yansıtıcı düĢünme iddia, problem, hipotez, muhakeme ve test etme aĢamalarından oluĢur. Öğrencinin tam olarak yansıtıcı düĢünebilmesi için aĢağıda var olan aĢamaları verilen sırada takip etmesi gerekmektedir. Bu aĢamalar Ģöyle sıralanmıĢtır (Dewey, 1933) :

1. Deneyim

2. Deneyimi kendiliğinden anlama

3. Deneyimin dıĢında var olan problemleri ya da soruları adlandırma 4. Öne sürülen problemler ve sorular için olumlu açıklamalar geliĢtirme 5. Tam geliĢmiĢ hipotezler içerisinde açıklamaları kollara ayırma 6. Seçilen hipotezleri test etme

Mahnaz‟ın 1997‟de belirttiğine göre yansıtıcı düĢünme, biliĢ üstü strateji ve iç gözlem olarak tanımlanır. Ġç gözlem kiĢinin kendi deneyimiyle ilgili kiĢisel denetimini sağlar. BiliĢsel öğrenme yaklaĢımına göre içsel konuĢmalar, kiĢinin kendi öğrenmesinde iç denetim sağlar ve öğretme deneyiminin altında yatan biliĢsel süreçlerin anahtarıdır. Yansıtma sayesinde kiĢi deneyimlerini yeniden yapılandırma olanağı bulur. Yansıtıcı

düĢünme daima önceki yaĢantılarla iliĢkilendirilmiĢtir; fakat bu sadece düĢünmenin bir açısıdır. Bir kiĢi yansıtıcı biçimde düĢündüğü zaman;

1. Önceki yaĢantılar ile Ģimdiki yaĢantıları birbirine bağlar. 2. Soru sorma ve kendine soru sorma yeteneğini uygular.

3. Kendini ve durumu değerlendirebilme yeteneğine eriĢir (Akt: Yorulmaz, 2006: 32)

Yansıtıcı düĢünme öğrenciyi merkeze almaktadır. Günümüzde sık duyulan öğrenci merkezli eğitimi desteklemektedir. Yansıtıcı düĢünen öğrenci öğretmeninin rehberliğinde , bir dersi iĢlemeden önce, iĢlerken ve iĢledikten sonra kasıtlı düĢünmesine fırsat verir. Önceki öğrenmeleri ve öğrendikleri arasındaki bağı kurarak gelecekteki öğreneceklerine karar verir.

Dewey 1933 yılında yayımlanan “How We Think” isimli kitabında bireylerin nasıl düĢündüğünü ve düĢünme sürecinin nasıl olduğunu açıklamaktadır. Bahsedilen bu süreçler eğitimde çokça kullanılmıĢtır. Bu düĢünme süreçlerinden en fazla dikkat çeken ise yansıtıcı düĢünme sürecidir.

Birey için anlama çok önemlidir. Eğitimin amacı bireyin zihinsel, ahlaki ve duygusal geliĢimi olarak tarif edilebilir. Eğitim bu denli bir geliĢimi sağlamak için öğrencilere yaĢantılarla dolu bir süreç geliĢtirmelidir. Çünkü bir bireyin yaĢantılardan elde ettiği öz bilgi üzerinde yansıtıcı yani kasıtlı ve geliĢimini sorgulayarak düĢünmesi elbette baĢarıya götürecektir.