• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.3. Çokkültürlü Eğitim

2.3.2. Yaklaşım, İlke, Boyut ve Amaçlarıyla Çokkültürlü Eğitim

Çokkültürlülükte en başat ayrım dil konusundadır. Dil, insanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşmadır. Bir başka ifadeyle dil, düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır (TDK, 2011). Birçok ülkede büyük çoğunluğun konuştuğu dilin yanında küçük toplulukların konuştuğu birden fazla dil bulunmaktadır. Çoğunluğun anadili genelde o ülkenin resmi dili olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte İsviçre, Belçika, Hollanda ve Kosova gibi bazı ülkelerde birden fazla resmi dil kullanılabilmektedir. Bazı ülkelerde çoğunluğun dili resmi dil olarak kullanılırken azınlıklara da uluslararası anlaşmalarla ya da anayasa ve yasalarındaki düzenlemelerle anadillerinde eğitim görme imkânı tanınmaktadır (Yıldırım, 2013).

Banks (2008) çokkültürlüğü; yaş, cinsel yönelim, engelli olma, sosyal sınıf, etnik köken, din, dil ve kültürel özelliklerin bir arada yaşanması olarak tanımlarken, çokkültürlü eğitimi de, öğrencilerin din, dil, ırk, cinsiyet, yaş, sosyal sınıf, ekonomik düzey gibi farklılıklara bakılmadan eğitimden eşit bir şekilde yararlanmalarını sağlayan bir eğitim olarak ifade etmektedir. Gay (1994: 8) çokkültürlü eğitimin ve programın ilkelerini aşağıdaki gibi açıklamaktadır

“Çokkültürlü eğitim programları etnik nitelikleri içermelidir. Kültürel açıdan çokluk, kaynak ve fırsatların eşit ve eşsiz dağılımını içermelidir…. Etnik yaşam ve meşruiyet

temelinde, öğrencileri başarıya götürmek için eşit akademik

imkanlar sunmayı amaçlayan bir eğitim felsefesine dayalı

36

örgütsel yapıyı da içine alan, eğitim-öğretimin tüm öğelerinin ve eğitim politikalarını çoğulculuk esasına dayalı şekilde düzenlemeyi esas almalıdır.Kendine özgü değerleri ve kuralları olan bir eğitim politikasına sahip olmalıdır”

Çokkültürlü eğitim ve eğitim politikaları arasındaki derin ilişki doğal olarak çokkültürlü eğitimle ilgili olarak farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gezi (1981:1-14); çokkültürlü eğitime ilişkin beş ana yaklaşım olduğunu belirtmektedir. Bunları sırasıyla:

1-Kültürel olarak farklı öğrencilerin eğitim olanaklarının eşitlenmesine yardım etmeye odaklanan eğitim yaklaşımı,

2-Kültürel farklılıkları anlamayı amaç edinen eğitim yaklaşımı,

3-Kültürel çoğulculuğu korumayı amaç edinen eğitim yaklaşımı,

4-Öğrencilerin farklı kültürlerde iş görmeleri için yardım eden eğitim yaklaşımı,

5-Çoklu sistemlerde yeterliliği geliştirmek için eğitim yaklaşımı, şeklinde sıralamıştır.

Çokkültürlü eğitim savunucuları bütün öğrencilerin ırkları, etnik kökenleri, dilleri, dinleri, cinsiyetleri, kültürel geçmişleri, sosyal ekonomik statüleri hatta cinsel tercihleri dikkate alınmaksızın fırsat eşitliğine sahip bir okul ve eğitim ortamı sağlanması gerektiğini belirtmektedir (Özdemir, 2011). Literatürde yer alan ve çokkültürlülükle uygulamaların dayanacağı ilkelere olarak aşağıdakiler belirlenmiştir:

a) Eğitimde fırsat eşitliği, b) Sosyal adalet,

c) Eğitim ortamında kültürün önemini ve etkisini anlama, d) Diğer kültürleri tanıma ve anlama,

e) Diğer kültürlere karşı önyargıları azaltma,

f) Okul ve eğitim ortamını çokültürlü ilkelere göre oluşturma, g) Fırsat eşitliğini ve kültürel öğeleri gözeterek öğretim yapma

i) Irkçılık, ön yargı, cinsiyet ayrımı ve diğer ayrımcılıkların son bulması. j) Öğrenme ortamında farklı kültürlere yer verilmesi.

37

k) Farklı kültürlerin miraslarının, deneyimlerinin, bakış açılarının birleştirilmesi; kültürel olarak farklı öğrenciler için okulda öğrenilenler ile gerçek yaşam deneyimleri arasında bağlantılar kurulması.

l) Tüm bireyler için eğitim eşitliği sağlanması.

m) Farklı kültürlerin birleşimi için bilimsel araştırmaların yapılması.

n) Farklı kültürleri anlamak ve değer vermek için hümanistik girişimlerde bulunulması.

o) İçerik ve sürecin, yapı ve özün, eylem ve yansıtmanın, bilgi ve değerlerin, felsefe ve metodolojinin, eğitimsel anlamlar ve sonucun, birlikte ele alınması.

ö) Sistematik değişimin, gelişimsel bir süreç olduğunun kabul edilmesi. p) Farklılıkların eğitimin içeriğini zenginleştirdiğinin farkında olunması.

r) Öğretmenlerin, etnik grupların özelliklerinin, öğrencilerin davranışlarını nasıl etkilediğini anlamalarına yardım eden programların düzenlenmesi.

s) Öğrencilerin, bilginin sosyal olarak yapılandırıldığını anlamalarına yardım eden eğitim programları geliştirilmesi.

ş) Öğrencilerin, akademik başarılarını ve birbirleri ile ilişkilerini etkileyen bilgi, yetenek ve tutum gelişimine katkı sağlayan gizil programlara katılmalarının desteklenmesi.

t) Öğrencilerin, ırk ve etnik ilişkiler üzerindeki ön yargıları öğrenmelerinin sağlanması.

u) Öğrencilerin, ortak değerleri öğrenmelerinin sağlanması.

ü) Eğitim yöneticilerinin, okulları ekonomik olarak eşit oranda desteklemesi. v) Öğretmenlerin karmaşık bilişsel ve sosyal becerileri değerlendirmek için çok yönlü, kültürel duyarlılığa sahip olan öğretim ve değerlendirme tekniklerini kullanmalarının sağlanması, şeklinde sıralamak mümkündür (Banks, 2004; Gay, 1994; Henson, 2015; Nieto, 1994).

Çokkültürlü eğitimin boyutları Banks ve Banks (2005) tarafından Şekil 3’ te olduğu gibi gösterilmiştir.

38

Şekil 3. ÇokkültürlüEğitimin Boyutları

Kaynak: Banks, J. A. ve Banks, C. A. M. (2005). Multicultural education: Characteristics and

goals, Editörler: J. A.Banks ve C. A. Mcgee Banks, Multicultural education, issues and

perspectives, Beşinci baskı, USA: John Wiley&Sons.

Çokkültürlü eğitimin amacını kısa ve öz olarak bireyin, farklı olarak görülen kişiyi tanıma, anlama ve ona karşı saygılı olma gibi tutum ve davranışları bir bütün olarak özünde barındıran hoşgörü sahibi birey yetiştirmek olarak tanımlamak da mümkündür (Kosova, 2005). Bu anlamda çokkültürlü eğitimin amaçlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

39

-Bireylerde önyargılara ilişkin eleştirel düşünebilmeyi sağlamak (Hohensee, Bisson ve Derman-Sparks, 1992),

-Bireyleri kendine güvenen bir kimlik ile yapılandırmak (Hohensee ve ark., 1992),

-Farklı gruplar arasında iletişimi geliştirmek (Bohn ve Sleeter, 2000; Gay, 1994), -Bireylerin farklılıkları olan başka bireylerle rahat, empatik bir etkileşim kurmalarını sağlamak, (Hohensee ve ark., 1992),

-Bireylerin kendi değer ve tutumlarını açıklamasına fırsat vererek, saygı ve hoşgörüyü artırmak; bireylerin, öz benlik ve özgüvenlerini geliştirerek bireylerin kendisiyle barışık olmasını sağlamak (Gay, 1994),

-Çokkültürlü bir ortamda uyum içinde yaşamayı öğretmek (Coşkun, 2006), -Kültürel farkındalık sağlayarak, önyargıları kırmak (Dunn, 1997),

-Kültürel okuryazarlık becerisini geliştirmek (Gay, 1994),

-Okulda çoğulculuğu, eşitliği ve eleştirel düşünce ortamını sağlamak (Bohn ve Sleeter, 2000),

-Önyargıların, ayrımcılıkların olduğu yerlerde bireylere bunlarla mücadele etme kabiliyeti kazandırmak (Hohensee ve ark., 1992),

-Temel beceri ve yeteneklerin paylaşımında işbirliği sağlamak (Gay, 1994). Programlarda çokkültürlü eğitime yer vermiş olmak ya da çokkültürlü programların hazırlanmış olması, çokkültürlülüğün yaygınlaştırılacağı ve çokkültürlü anlayışa dayalı öğretim süreçlerinin işlerlik kazanacağı anlamına gelmemektedir. Çokkültürlülük anlayışının uygulamada yer alaması okul çalışanlarının ve özellikle de programı uygulayıcısı olan öğretmene bağldır. Her nekadar çokkültürlülük sadece öğretmenin sınıfta yaptığı öğretim etkinliklerine bağlı olmasa da en önemli etkenlerden biri yine de öğretmenler olduğu söylenebilir. Bu nedenle çokkültür eğitimde öğretmenlerin ve öğretmenlerin nitelikleri önemlidir.

40