1.6 KÖLE VE CARİYELERLE EVLİLİK
1.6.2 Yahudi Hukukunda Cariyelerle Evlilik
Yahudi hukukuna göre cariyelik, hukukî eşle yaşanılan evliliğe göre daha aşağı değerde olan bir beraberliktir. Cariyelerle beraberlik İbrancada pilegesh olarak kavramlaştırılmıştır. Cariyelikle ilgili hükümlerin, Kitab-ı Mukaddes’de
254 Serahsi, V, 109-110. 255 Serahsi, V, 129. 256 Nur, 24/35. 257 İbn Rüşd, II, 35. 258 İbn Abidîn, III, 163. 259 Serahsi, V, 113. 260 Aynî, IV, 743.
belirtilmediği ifade edilmektedir.261
Bununla birlikte Kitab-ı Mukaddes’de cariyelere açıkça sık sık değinildiği de bir gerçektir. 262
Bir cariyenin her zaman kocasının evinde kalmak zorunda değildir. Ancak bu hüküm, genel bir hüküm değildir. Cariyeyle birliktelik pek çok yönüyle kanuni evliliğe benzetilmiştir. Kitab-ı Mukaddes’te cariyelere ve onların isimlerine değinilmiştir. Bunlardan en çok bilinenin ikisi Ayyanın kızı Ritspa263
ve Gibeah’ın cariyesi olduğu, İsrail ve Yahuda’nın kralları için de kralların cariyeye sahip olması olağan olduğu belirtilmektedir. Ancak bunların statü olarak kralların karılarından açık bir şekilde ayrılmış oldukları vurgulanmaktadır.264
Kocanın karısının kısır olduğu durumlarda cariyelerin odalık (shifhah ve ‘amah) olarak da kullanıldığı265
, eski evliliklerle ilgili düzenlemelerde karısı kısır olan kocaya karısı tarafından bir odalığın ayarlanmasının sıkça rastlanılan bir durum olduğu kaydedilmektedir (Hammurabi kanunları paragraf 144-5). Şayet adamın karısı daha sonra bir çocuk doğurursa, karısının doğurduğu çocuklarının, cariyeden olma çocuklara göre mirasta önceliği olmaktadır.266
Sahibesi için çocuk doğurduktan sonra cariyenin genellikle satılamadığı verilen bilgiler arasında bulunmaktadır.267
Yahudi hukukuna göre cariyeyle resmi eş arasındaki farkın; nikâhlı eşin
kidduşîninin ve ketubasının olması, cariyenin ise her ikisinden mahrum olmasıyla
açıklanmıştır. Bir diğer görüşe göre de nikâhlı eşin kidduşîne ve ketubaya sahiptir. Cariyeler ise sadece kidduşîne sahiptir. Cariye bir ketubaya sahip olamadığı için, bir ketubanın güvence altına aldığı mali haklardan da yararlanaz ve ne efendinsin ne de kendi akrabalarıyla sıhriyet bağları oluşur. Bu sebeplerden ötürü de cariyeye başka bir adamla evlenmesi için prensip olarak get verilmesinin gerekli görülmediği belirtilmiştir. Ancak tarafların beraber yaşaması bağlayıcı kabul edilmiş ve cariyenin
261 Posekimden bazıları cariyleliğin ne Tevratta ne de Rabbi hukukta yasaklandığı görüşündedirler.
Bir kısmı da cariyeliğin yasal olarak yasaklanmamasına rağmen, bir adamın bir cariye almaktan kaçınması gerektiği görüşünde olduklarını, bir başka görüşe göre rabbi de hukukun bir adamın cariye almasını yasaklamış olduğunu ifade etmektedirler. (EJd, “Concubine”, V, 864.)
262 II. Samuel 3:7, 5:13, I. Krallar11:3, II Tarihler 11:21; Jacop, Walter, “Selected Reform Responsa-
Concubinage as an Aleternative to Marriage”, Marriage and Its Obstacles, Tel-Aviv 1999, s. 208.
263 II Samuel, 3:7. 264
EJd, “Concubine”, V, 862.
265 Yaratılış, 35:22.
266 Yaratılış 21:12; Hammurabi Kanunları 170. 267 Yaratılış, 21:12-14;Hammurabi kanunları 146
bir başka adamla evlenebilmesi için bağlayıcılıktan ortaya çıkan getin (get me
humrah) verilmesini gerekli görmüşlerdir.268
Yahudilikte cariyelerle evlenmek kısmen evlilik engelleri içerisine dâhil olarak görülmesine rağmen269
cariyeler azat edildikten sonra kendileriyle evlenilebileceğine hükmedilmektedir. Mişna’da cariyesini azat etmeden onunla cinsel ilişki yaşadığından şüphelenilen kimsenin o cariyeyle evlenemeyeceği kaydedilmektedir. Bu kuralın Talmud rabbileri tarafından getirildiği ve aslında Kitab-ı Mukaddes döneminde böyle bir yasağın olmadığı ifade edilmektedir. Hatta Gaonların görüşüne göre azat edilmeden cinsel ilişkiye girmek zinadır. Bu tür durumlarda cariyenin azat edildikten sonra nikâhlanıp öyle cinsel ilişkiye girilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Bir diğer görüşte Sura gaonu Aharon, kendisiyle ilişkiye girilen kimsenin zaten köleyi azat etmiş olduğunu ve dolaysıyla da cariyenin cinsel ilişkiden sonra azat edilmiş sayılacağını belirtmiştir. Nikâhtan önce cariyesiyle birlikte cinsel ilişkiye giren kimselerin cariyelerin bet din tarafından el konularak satışa çıkarıldığı ve satış sonucunda elde edilen paranın da fakirlere dağıtıldığı Kahire Geniza270
kayıtlarına geçmiştir.271
Cariyeliğin Kitab-ı Mukaddes döneminde, daha çok İsrail’in krallarında vuku bulduğu ifade edilmektedir. Yakup’un birinci konumdaki eşleri Rahel ve Leah yanı sıra iki karısına göre daha alt statüde olan hizmetçilerinin de bulunduğu belirtilmektedir. Kitab-ı Mukaddes dönemindeki ikinci sınıf kadınlar hakkında çok fazla bilgi olmamakla birlikte, ikinci sınıf eşlerin çocuğu olduğu zaman o eşlerin
268 EJd, “Concubine”, V, 863-865.
269 Maimonides cariye alımına sert bir şekilde kaşı çıkmış ve cariyelik kurumunun sadece kralların
hanedanıyla sınırlı tutulması gerektiğini ifade etmiştir. (Jacop, s. 209.) Maimonides’e göre Yahudi bir adam Yahudi olmayan cariyesiyle cinsel ilişki yaşadığında, o cariye sonradan Yahudi cemaatine katılsa bile evlenememektedir. Ancak 12. yüzyılda Mısır cemaatinin önde gelenleri böyle bir olayın yaşandığını ve ne yapmaları gerektiğini Maimonide’e sormuşlar. Maimonides ise, verdiği hukuki hükme rağmen, cemaatin onu ya göndermesini ya da cariyenin cemaate katılıp o adamla evlenmesine yönelik fetva vermiştir. Burada Maimonides iki kötü arasından iyi olanı tercih etmiştir (ehven-i şerreyn). Adamın cariyeyi serbest bıraktıktan sonra evlenmesi asli-fiili bir günah olmaktan çok bir nevi günahlardan sayıldığı, Maimonides benzer durumlarda ehven-i şerreyni uygulamış olduğu belirtilmektedir. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. Zemer, ss. 118- 120.
270 Geniza: Sinagoglarda kullanılmaycak kadar eskimiş İbranice dinî kitap ve kutsal araçların
saklandığı ahşap oda veya blüm. (Arslantaş, İslam Toplumunda Yahudiler, s. 645.)
çocuklarıyla birinci sınıftaki kadınların çocuklarının aynı konumda oldukları dile getirilmektedir. Epstein’e göre son dönem Kitab-ı Mukaddes devrinde cariyelik kalkmak üzereydi. Ancak Helenistik ve Roma döneminde çok eşliliğin kaldırılıp yerine cariyeliğin getirilmesi sonucu cariye alma geleneği tekrar canlandı.
Talmud’da cariyeliğe yönelik düzenlemeler mevcuttur. Babil Talmud’una göre cariyeye ne kidduşînin ne de ketubanın gereklidir. Ancak Filistin-Kudüs Talmud’una göre cariyeye kiddişînin vardır, ancak ketubasının yoktur. Yani cariyenin hakları kısmen korunmaya çalışılmış ve evli hür bir kadının sahip olduğu tüm haklara sahip olmasa da orta derecede bir konuma sahip de olsa, fahişe olarak algılanmasını engellenmeye çalışılmıştır.272
Bir görüşe göre de cariyelik kurumu 19 y.y. başlangıcına kadar Yahudi geleneğinde var olmaya devam etmiştir.273
American Reform Responsa’sına, günümüzde cariyeliğin evliliğe alternatif olarak uygun olup olmadığı konusunda sorulan soruya karşılık şu şekilde cevap verdikleri kaydedilmektedir; “Bu şekilde gerçekleştirilen bir birliktelik meşru evlilik
şekli olarak kabul edilmemektdir. Bu ideal evlilik anlayışına ve yaşadıkları devletin yasalarına aykırıdır ve aynı zamanda Yahudi hukukunda son bir asırdır meydana gelen gelişmelere ters bir tutumdur.”274
Günümüz İsrail devletinde evlilik dışı bir erkekle beraber yaşayan bir kadının konumu ki -toplum tarafından karı olarak kabul edilen kadın- kadının sosyal konumunda bir değişiklik meydana getirmemesi bakımından cariyeliğe benzetilmiştir. Mahkeme kararlarına göre böyle bir kadın başka bir erkekle yasal olarak evli bile olsa birlikte olduğu adamdan bir takım haklar talep edebilmektedir. (C.A. 284/61, in PD, 16 (1962), 102-12).275
İslam hukukuna ve Yahudi hukukuna göre cariyelerle evlenmek mümkündür. Ancak asıl eşe nazaran cariyelerle evlilik daha aşağı bir değerde kabul edilmiştir. Kitab-ı Mukaddes’de cariyelerle evliliğe rastlanmakla birlikte, rabbiler daha sonra bu
272
Jacop, ss. 65-67.
273 Jacop, s. 211.
274 Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. Jacop, ss. 207-212. 275 EJd, “Concubine”, V, 865.
evlilik türünü yasaklama yoluna gitmişlerdir. Cariyeyle ancak azat edilmesi halinde evlenilebileceği belirtilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
NİKÂH AKDİNE DAİR ŞARTLAR
2.1 KARŞILIKLI RIZA