• Sonuç bulunamadı

Literatür incelendiğinde iş aile yaşam çatışmasının bireyler, çalışma hayatı ve aile üzerinde etkili olan çeşitli olumsuz sonuçları görülmektedir. Yapılan çalışmalarda iş hayatının rol taleplerinin karşılanmasının aile hayatının rol taleplerinin yerine getirilmesini zorlaştırması durumunda ortaya çıkan işten aileye yönelik çatışmanın, ailenin rol taleplerinin, işteki rol taleplerinin yerine getirilmesini zorlaştırdığı aileden işe yönelik çatışmaya göre daha yüksek düzeyde yaşandığı görülmektedir (Cinamon ve Rich, 2005: 368). İş Aile Yaşam Çatışmasının bireye, örgüte ve aileye ilişkin sonuçlarının iyi analiz edilmesinin çatışmayı engelleme ya da çatışma düzeyini azaltma hususunda faydalı olacağı düşünülmektedir.

Tablo 4. İş Aile Yaşam Çatışmasının Sonuçları

Bireye İlişkin Sonuçlar Örgüte İlişkin Sonuçlar Aileye İlişkin Sonuçlar

-Stres

-Tükenmişlik

-Biyolojik ve psikolojik ve davranışsal sorunlar

-Düşük yaşam doyumu

-İşe devamsızlık, işten ayrılma niyeti

-Düşük iş doyumu

-Örgütsel bağlılığın azalması

-Performansın azalması

-Aile sorunları ve boşanma -Evlilik tatmininde azalma -Çocuklara dair problemler

Kaynak: Frone, Russell ve Cooper (1997) ve Baykal (2015)’in doktora tezinden faydalanılarak oluşturulmuştur.

1.6.1. Bireye İlişkin Sonuçlar

Bireylerin işinde ve ailesinde yaşadığı sorunlar bireyde strese, tükenmişliğe, biyolojik ve psikolojik ve davranışsal sorunlar, düşük yaşam doyumu gibi çeşitli sorunlara yol açmaktadır.

28

Hem aile hem de iş kaynaklı iş aile çatışmalarının en önemli sonuçlarından birinin stres olduğu görülmektedir. Kişilerin iş ve aile hayatlarında yerine getirmeleri gereken çeşitli rolleri bulunmaktadır. Her rolün gerekliliği farklı olduğu için rol talepleri arasında uyumsuzluk yaşanabildiği, bu durumun da strese sebep olabileceği ifade edilmektedir (Güney, 2016: 331).Ayrıca Greenhaus ve Parasuraman (1986), iş aile yaşam çatışmasını kişilerin mutluluğunu etkileyen bir stresör olarak açıklamaktadır.

Çakır (2011: 22)’ın turizm sektöründeki çalışanların iş aile yaşam çatışmasına dair çalışmasında iş aile yaşam çatışması sebebiyle meydana gelen stresin sonuçlarını davranışsal, psikolojik ve fiziksel sonuçlar olmak üzere 3 açıdan değerlendirmektedir. Davranışsal sorunlar: şiddete meyletme, iş kazalarında artış, yeme düzeninde değişiklikler, madde bağımlılığı; Psikolojik sorunlar: kaygı, tükenmişlik, ruh sağlığında bozulmalar; Fiziksel sonuçlar: mide, kalp gibi çeşitli organlarda meydana gelen hastalıklar olarak açıklanmaktadır.

Macit ve Ardıç (2018)’ ın iş aile yaşam çatışması, işkoliklik ve tükenmişlik arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmada, çalışanların işkoliklik düzeyleri arttıkça tükenmişlik ve iş aile yaşam çatışması düzeyinin arttığı belirtilmektedir. İşkolik olan İş görenin kısıtlı olan zamanını ve enerjisinin büyük bölümünü işine kullanması sebebiyle aile hayatında çatışma yaşadığı ifade edilmektedir.

Çelik ve Tümkaya (2012)’nın akademisyenlerin evlilik uyumu ve yaşam tatminlerinin iş değişkenleriyle ilişkisini ele aldığı çalışmasına göre, büyük bir stres kaynağı olan akademik ilerleme endişesinden kurtulan Profesörlük unvanındaki bireylerin yaşam doyumlarının diğer öğretim elemanlarınınkinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Akademik hayattaki hiyerarşinin de büyük bir stres kaynağı olduğu; öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi olan öğretim elemanlarına, daha üst akademik unvana sahip akademisyenler tarafından fazla görev ve sorumluluk verilmesi, onlarda öfke gibi negatif duygulara sebep olmakta ve yaşam tatminini olumsuz olarak etkilemektedir. Yaşam doyumu düzeyiyle öğretim elemanlarının ders yükünün negatif yönlü bir ilişkisi olduğu, yaşam doyumunun cinsiyete göre farklılaşmadığı belirtilmektedir. Uzun saatler çalışma, fazla ders yükü gibi ağır çalışma koşulları sebebiyle öğretim elemanlarının ev hayatlarına zaman ayıramadıkları dolayısıyla işten aileye yönelik bir çatışma yaşandığı ifade edilmektedir (Çelik ve Tümkaya, 2012: 231)

29

Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında çalışan hemşirelerin demografik bilgileri üzerinden yapılan bir araştırmada, hemşirelerin hem işten aileye hem de aileden işe doğru çatışma yaşadıkları, yaşları ilerledikçe iş aile yaşam çatışmasının arttığı ve yaşam tatminlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Medeni duruma göre çatışmanın değişiklik gösterdiği belirlenen çalışmada, bekâr hemşirelerin evli ve medeni durumu diğer olan hemşirelere kıyasla daha yüksek düzeyde yaşam tatminine sahip olduğu anlaşılmıştır. Çocuk sayısı arttıkça iş aile yaşam çatışmasının arttığı belirlenmiştir. Araştırmacılar çatışmanın medeni duruma göre değişiklik göstermesini; bekâr olmayan hemşirelerin fazla sorumluluk gerektiren eş, ebeveyn olmak gibi çoklu rollere sahip olmalarıyla ilişkilendirmişlerdir (Yıldırımalp ve diğ., 2014:179).

1.6.2. Örgüte İlişkin Sonuçlar

İş Aile Yaşam Çatışmasının, bireyler ve işletmeler için birçok sorun doğurduğu bilinmekle beraber ağırlıklı olarak iş stresi, iş tatmini ve örgütsel bağlılık konularında sorunlar yaşandığı tespit edilmektedir. Alan yazında iş aile yaşam çatışmasına yönelik gerçekleştirilen araştırmaların önemli bir bölümünün, çatışmayı bu konularla bağlantılandırarak incelediği dikkat çekmektedir.

İş aile yaşamı çatışmalarının sonuçlarının incelendiği çoğu araştırmada iş aile yaşam çatışmasının en önemli örgütsel sonucunun çalışanların iş ve iş hayatlarını değerlendirdiğinde aldıkları haz ya da geliştirdikleri olumlu tutumlar (Babin ve Griffin, 1998: 128) olarak tanımlanan iş tatminini azaltması olduğu ifade edilmektedir. Literatürde yer alan çalışmalar incelendiğinde iş aile yaşam çatışması ve iş tatmini arasında daha çok negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (Özdevecioğlu ve Doruk, 2009; Uysal, 2007; Parasuman ve Simmers, 2001; Greenhaus ve diğ.,2003; Kossek ve Ozzeki,1998; Netemeyer ve diğ., 1996; Adams ve diğ., 1996).

Çalışanların tutum ve davranışlarını etkileyen her türlü olay ve durum doğrudan ya da dolaylı olarak örgütleri de etkilemektedir. İş Aile Yaşam Çatışmasıda dâhil bütün rol çatışması türleri örgütsel süreçler ve davranışlar üzerinde çok önemli etkilere yol açabilmektedir. Yaşanan rol çatışmaları çalışana rollerini etkin biçimde yerine getiremediğini düşündürmekte, bunun için endişe duymasına neden olmakta ve psikolojik olarak yıpranmasına yol açmaktadır. Rol çatışmalarının örgütsel sonuçları ile ilgili olarak yapılan çalışmalar incelendiğinde rol çatışması türlerinin hemen hemen hepsinin

30

çalışanlarda endişe, korku ve stresin artması, kendine güvenin ve işten alınan tatminin azalması, verimliliğin ve performansın düşmesi gibi sonuçlara neden olduğu vurgulanmaktadır (Doruk, 2008: 66).

Keser (2018: 56)’in mavi yaka, beyaz yaka ve akademisyenlerin çalışma hayatındaki mutluluğuna yönelik gerçekleştirdiği çalışmasında tüm gruplardaki iş görenlerin düşük ücret, aşırı iş yükü, kariyer konusunda ilerleme imkânlarının kısıtlı olması sebebiyle akademisyenlerin ise bu faktörlere ek olarak olumsuz çalışma koşulları sebebiyle mutsuzluk yaşadığı tespit edilmiştir.

Alandaki çalışmalar incelendiğinde iş aile yaşam çatışmasının iş stresini arttırdığı (Turunç ve Erkuş, 2010;Voydanoff, 2005; Frone ve diğ., 1997), iş tatminini ise azalttığı görülmektedir Turunç ve Erkuş, 2010; Netemeyer ve diğ., 2004). Netenmeyer ve arkadaşları (1996), iş aile yaşam çatışmasının boyutları olan iş aile yaşam çatışması ve iş çatışmasının doğrudan iş stresine neden olduğunu varsaymaktadır. İş-aile ve aile-iş çatışması değaile-işkenlerinin her ikisinin de çalışanların aile-iş stresi üzerinde negatif yönde anlamlı bir etki göstermesini beklemenin anlamlı olacağını belirtmektedirler. Karatepe ve Baddar (2005), iş stresi ile iş aile ve aile-iş çatışması ilişkisini inceledikleri araştırmada, çalışanların iş aile yaşam çatışması düzeylerinin iş stresi üzerinde etkisi olduğunu ortaya koymuşlardır.

Örgütsel bağlılık düzeyine ilişkin, çalışan kişiler üzerinde gerçekleştirilen araştırmaları değerlendiren bir çalışmada, kişisel özelliklerin, iş ve çalışma yaşamında yüklenilen rollerin, iş tecrübesinin ve çalışma ortamının örgütsel bağlılık düzeyi üzerinde etkili olan örgüt içi faktörler arasında sayıldığı görülmektedir (Özdevecioğlu, 2003).

Alandaki çalışmalara bakıldığında iş aile yaşam çatışması ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin değişkenlik gösterdiği görülmüştür. Netemeyer ve arkadaşları (1996)’ nın çalışmalarına göre iş aile yaşam çatışması artış gösterdikçe örgütsel bağlılık azalmakta, Çetin ve arkadaşlarına (2008) göre iş aile yaşam çatışması ve örgütsel bağlılık arasında anlamlı bir ilişki bulunmamakta, Lee ve Maurer (1999)’ a göre ise iş aile yaşam çatışmasıyla örgütsel bağlılık arasında herhangi bir ilişki bulunmamaktadır.

Duxbury ve Higgins (1998)’in Kanada- Saskatchewan eyaletindeki işgörenlerin yaşadığı iş aile yaşam çatışması üzerinde yaptığı çalışmaya göre iş aile yaşam çatışmasının iş

31

tatmini ve örgütsel bağlılık ve işteki performansın azalması; devamsızlık, işten ayrılma niyetinin artması gibi sonuçlar doğurduğu tespit edilmiştir. Ayrıca (Aycan ve diğ., 2007: 64), bireysel alandaki ve aile hayatındaki rol taleplerini gerçekleştiremeyen bireylerin, bu talepleri yerine getirmek için işine devamsızlık davranışında bulunabildiğini ifade etmektedir.

1.6.3. Aileye İlişkin Sonuçlar

İş Aile Yaşam Çatışmasının aileye ilişkin sonuçlarını inceleyen çalışmalara göre iş aile yaşam çatışması evlilik tatmininde azalmaya, aile sorunlarına ve boşanmaya, çocuklara ilişkin problemler gibi aileye ilişkin olumsuz sonuçlar doğurmaktadır (Efeoğlu, 2006: 20).

Öztürk (2018: 83) kadın öğretmenlerin evlilik tatminini iş aile yaşam çatışması ve tükenmişlikle ilişkilendirdiği çalışmasında, iş aile yaşam çatışması ve tükenmişliğin evlilik doyumunu yordadığı; çocuk sahibi katılımcıların evlilik doyumunun çocuk sahibi olmayanlara göre anlamlı şekilde düşük olduğu, katılımcıların yaşı arttıkça iş aile yaşam çatışması yaşama düzeyinin azaldığı tespit edilmiştir.

İş yerinde yaşanan problemler iş yükü ve zaman baskısı sebebiyle hem stres oluşabilmekte hem de evliliğe dair rol taleplerinin gerçekleştirilmesi zorlaşabilmekte bu da eşler arasındaki ilişkiyi bozup evlilik tatminin düşmesine (Aycan ve diğ., 2007: 58), evlilik içi çatışmalara ve boşanmaya sebep olmaktadır (Çakınberk, 2012: 172).

Literatürde iş aile yaşam çatışmasının çocuklarla olan ilişkisini inceleyen doğrudan bir çalışma bulunmamakla beraber medeni durum ve ebeveynliğe dair çalışmalardan dolaylı olarak bazı sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır. Çalışan ebeveynlerin zaman ve enerjisinin büyük bir bölümünü iş taleplerini yerine getirmesi için kullanması durumunda çocuklarına yeterince zaman ayıramadığı belirtilmektedir. Özellikle gelişme çağındaki çocuklarla yeterince ilgilenilmemesi durumunda, çocukların davranışsal gelişiminde ve okul hayatında çeşitli problemler yaşadığı ifade edilmektedir (Aycan ve diğ., 2007: 59).