• Sonuç bulunamadı

1.4. YaĢlılıkta Psikolojik, Sosyolojik ve Siyasal Kuramlar

1.5.3. YaĢlı Ġstismarı ve Ġhmali Sorunu

Yaşlı istismarı gerek ailede gerekse bu işi profesyonel olarak yapan kurumsal merkezlerde yaşlıya karşı uygulanan fiziksel, psikolojik ya da ekonomik istismardır.

Bunun yanında yalnız başına başkasının bakımına muhtaç bir şekilde yaşayan yaşlının kendi öz bakım becerilerini yapamaması ve buna dikkat etmemesi de yaşlı istismarı kapsamında değerlendirilir.

28

Kavram olarak yaşlı istismarı ilk olarak İngiltere‟de 1975 yılında yapılan araştırmalarda yerini almıştır. Yerini alması, başkasının desteğine ihtiyaç duyan bir yaşlının kendisine destek sağlayan bir aile ferdinin fiziksel olarak şiddetine maruz kalmasıyla olmuştur. Daha sonraki yıllarda ise yaşlı istismarının sadece fiziksel şekilde değil psikolojik ya da ekonomik olarak ta olabileceği değerlendirildi ve kişinin desteğine muhtaç olduğu bir yakını tarafından kendisine uygulanan fiziksel, psikolojik ya da ekonomik istismardır şeklinde tanım üzerinde değişiklik yapılmıştır.

Yani bir bakıma tanım genişletilmiştir (Arslan, 2005: 495).

Yaşlı istismarı; “kasıtlı olarak yaşlı bireye ve/veya fiziksel acı ve yara verme ve yaşlı bireyi fiziksel ve zihinsel sağlığını sürdürebilmesi için gerekli kaynak ve hizmetlerden yoksun bırakma” şeklinde tanımlanmaktadır (Lachs vd., 1997: 470, Danış, 2004: 31). Yaşlı istismarının belirleyici faktörlerini ele alacak olursak, bunları yaşlıya fiziksel açıdan zarar verme, onu duygusal olarak sömürme ve onu her açıdan korkutma olarak sayabiliriz.

Yaşlının istismarında ihmal olayı tek şekilde olmamaktadır. Aile fertlerinin açık olarak kötü davranmaları ve burumu ona yansıtmaları bir yaşlı ihmalidir. Fakat bunun yanında aile fertlerinin yaşlının sorunlarıyla ilgilenmemeleri ve o sorunları boş vermeleri açık olarak yaşlıya yansıtılmasa da yine yaşlıyı ihmal etmektir ancak kasıtlı olmayarak yaşlıyı ihmal etmektir (Arslan, 2005: 496).

Yukarıdaki paragrafta bahsedildiği üzere yaşlı istismar ve ihmali aktif ve pasif olarak ele alınmaktadır. Aktif ihmal; Aile fertlerinin yaşlıya karşı açık olarak fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamaları ve aynı zamanda bilinçli olarak yaşlının yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarının kasti olarak karşılanmamasıdır. Pasif ihmal ise, bakıcının ya da diğer aile fertlerinin bilmediklerinden kaynaklı yani kasıt olmadan yaşlı bakımını yanlış yapmalarıdır (Acar, 2001: 325).

ABD‟de bu konuyla ilgili çalışma yapılması maksadıyla bir komisyon oluşturulmuştur. Bu komisyon yaşlı istismarını kategorize etmiştir. Bu kategori (Koşar, 1996: 83);

Fiziksel istismar: Yaşlıya bedensel açıdan şiddet uygulamak ya da zarar vermektir.

İhmal: Yaşlı bakımında özellikle bakıcılar tarafından gerekli özen ve dikkatin gösterilmemesi ve yaşlının sahip olduğu bir takım hak ve sorumlulukların kullandırılmamasıdır.

29

Mali istismar: Yaşlının zihinsel işlevlerinin gerilemesinden kaynaklı bu durumun kullanılarak yaşlının mal varlığını kendi isteği dışında satarak veya belgede sahtecilik yaparak bu durumun kullanılmasıdır.

Duygusal istismar: Psikolojik olarak şiddet uygulamaktır. En yaygın olarak görüleni ki bu en çok cemaatvari toplumlarda görülen kendisini huzurevine bırakmakla tehdit etmektir.

Kendi kendini ihmal: Yaşlının bedensel işlevlerinin azalmasından kaynaklı ve öğrenilmiş çaresizlik yaşamasından dolayı kendi öz bakım becerilerini ihmal etmesidir.

Küçükkaraca (2000: 111-114) yaşlı istismarını iki kategoriye ayırmıştır.

Bunlar bireysel ve toplumsal istismardır.

a) Bireysel istismar; Başkasının bakımına ihtiyaç duyan yaşlıya karşı açıktan fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamaktır.

b) Toplumsal istismar; Yaşlının kendisini toplumdan soyutlamasına ve yaşlının yalnızlaşmasına neden olan her türlü fiziksel, psikolojik ve ekonomik tutum ve davranışların tümüdür. Aynı zamanda yaşlının kendisini değersiz görmesine yani aşağılık kompleksine kapılmasına neden olan her türlü tutum ve davranışlarda toplumsal istismar türüne girmektedir.

Bununla birlikte yaşlı kişi istemese bile zorunlu emeklilikle iş yaşamının dışına yaşlıyı itmek, sosyal yaşamla ilgili politikalarda önce genç nüfusla ilgili planlamalar yapmak ve yaşlılarla ilgili yapılan sosyal ve politik düzenlemelerde insan hakları ve de bunun yanında yaşlı haklarını dikkate almamak toplumsal olarak yaşlı istismarına örnektir. Esasında bazı kavramlara yüklenen olumlu ya da olumsuz anlamlar da toplumsal istismar kavramının içerisine girmektedir. Hemen hemen tüm toplumlarda genç kavramı, güzel, yakışıklı ve işe yarayan anlamında algılanırken yaşlı kavramı işe yaramayan ve pasif anlamında algılanmaktadır. Bu durumda toplumsal yaşlı istismarına örnektir.

Lachs vd., (1997: 469), yapmış olduğu çalışmada çok önemli bir noktaya temas etmiştir Literatür incelendiğinde çocuk istismarı ve buna neden olan faktörler kesin olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani çocukta normal dışı bir şekilde meydana gelen yaralanmalar varsa buna kesin olarak çocuk istismarı denebilir. Fakat aynı durumda yaşlı birey ele alınacak olursa bedensel ve patolojik bir takım gerilemelerden kaynaklı bunun kesin olarak yaşlı istismarı olduğunu söyleyemeyiz şeklinde ifade etmiştir.

30

Yaşlı istismarı ve ihmali ile ilgili olarak ülkemize bakıldığında çok fazla nicel çalışmaların olmadığını görmekteyiz. Ama Lachs vd., (1997: 469) Avrupa ve ABD ülkelerinde yapmış oldukları çalışmalarda çok anlamlı sonuçlara ulaşmışlardır.

Altmış beş yaş ve üzeri yaşlılarda %4 ile %5 arasında olan oranlarda aile fertleri tarafından evde yaşayan yaşlıya fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulandığı sonucuna varmışlardır. (Danış 2004: 33). Bunun yanında yine ABD‟de yapılan bir çalışmada yaşlıların %5 kadarının ekonomik, fiziksel ve psikolojik olarak istismara maruz kaldıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Birinci Türkiye Gerontoloji Atlası isimli çalışma sonuçlarına bakıldığında yine çok önemli istatistiki bilgiler karşımıza çıkmaktadır. Kendi ailelerini yanında bakıma muhtaç olarak kalan yaşlılarda istismarın çeşitli şekillerine maruz kalan yaşlıların sayısı ve oranı önemsenecek derecede çoktur. Her 10 yaşlı bireyden 9 tanesi yaşlı istismar türlerinden birine maruz kalmaktadır. Tabi bu kasıtlı ya da kasıt olmadan uygulanan istismarlardır (http://www.geroder.org/15june.html, 02.10.2008).

Dündar vd., (2003: 61) Türkiye‟de nadir olarak Manisa da yapmış oldukları çalışmanın sonucu da daha önceki yapılan çalışmaları destekler niteliktedir. Bu araştırmaya göre, “yaşlılara yönelik ihmal ve istismar oranı %28.5 olarak tespit edilmiştir. İhmal ve istismar tiplerinden sözel istismarın %23.6 ile daha çok görüldüğü, fiziksel istismarın %1.4 düzeyinde olduğu saptanmıştır”. Bizler Avrupa ülkelerine göre daha cemaatvari bir toplum olmamıza rağmen o ülkelere kıyasla yaşlı ihmal ve istismarının daha yüksek olduğu bir ülkeyiz. Bu durumda ayrıca araştırılması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Burada bir diğer dikkat çeken nokta ise ailesinin yanında kalan yaşlı ile bir bakımevinde kalan yaşlının yaşlı ihmal ve istismarı konusunda farklılık arz edip etmedikleri konusudur. Bu kapsamda yapılan çalışmalara bakıldığında ise bir kurumda hayatını sürdüren yaşlıların ailelerinin yanında kalan yaşlılara göre daha fazla istismar ya da ihmale uğradığıdır. Bu da göstermektedir ki kurumsal şiddet diğerlerine göre daha fazladır