• Sonuç bulunamadı

2.1. Tabiat ile İlgili Halk İnanışları

2.1.7. Yağmur Duası ile İlgili Değerlendirme

Eski Türklerde yağmurla ilgili inanışlar mevcuttur. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir toplumda yağmur yağması bir hayat kaynağıdır. Uzun süre yağmur yağmadığı hallerde bazı uygulamalar yapmışlardır.

Gagauzların da çiftçi olmaları sebebi ile iktisadi hayatlarında yağmurun büyük rolü vardır. Yağmur yağmadığı durumlarda halk yağmur duasına çıkar, yağmur duası yapar. Fakat burada yağmur duasından ziyade ‘Ebeuşağı ( Alaim-i Sema)’ üzerinden duracağız. Gagauzlarda Ebekuşağını, Altay bölgesinde ve Sibiya’da yaşayan Türk kavimlerindeki gibi yerden göğe su taşıyan bir hortum veya tulumba olarak kabul edilmektedir.203 Eski Türklerin meşhur ayinlerden biri de yağmur yağdırmak için yapılan ayindir. ‘Yada Taşı’ adı verilen taşla Tanrı’ya dua edilir ve ondan yağmur talep edilir. Kaşgarlı Mahmut bu ayin hakkında şunları anlatmaktadır: ‘Hususi bir taş olan Yada (yat) ile kahinlik yapılır, rüzgar ve yağmur celbedilir. Bu Türkler arasında çok yaygındır. Ben buna, yağma boyu içerisinde bizzat şahit oldum. Bu ayin orada bir yangını söndürmek maksadıyla yapılmış, yaz mevsiminde Allah’ın izniyle kar düşmüş ve bu suretle yangın sönmüştür.’204

Yağmur duası ile ilgili olarak şöyle bir menkıbe anlatılır: yağmur beklenen mevsimin birinde, dervişin biri eline bir gaz tenekesinin alıp yağ, yağ, yağ... diyerek kapı kapı dolaşmaya başlamış. Hemen ikinci gün yağmur yağmış. Derviş bu davranışına yine devam etmiş. O devam ettikçe yağmur şiddetlenmiş. Atık seller çoğalmış, ekinler çürümeye başlamış. Halkın endişelendiğinin gören derviş, bu defa da topladığı yağları bir meydana götürüp; yağma, yağma, yağma... diye bağırmış. Bu sesi duyan halk koşarak gelmiş, yağları kapış kapış etmişler ve bir saat sonra yağmur kesilmiş. 205

Bu menkıbede anlatılan uygulamalar günümüzde ilçe merkezi ve köylerde de yapılmaktadır.

Yağmurun uzun zaman yağmadığı kuraklık zamanlarında, Allah'ın yağmur yağdırması için bir belde ahalisinin topluca dua etmeleri. Fıkıh dilinde yağmur duasına

202

Ataibiş, age., s.34.

203 Güngör, age., s.191.

204 Adam, Baki, Dinler Tarihi, Eskişehir, 2009, s.152. 205 Uçar, age., s.18.

"istiskâ" denilir. "İstiskâ", yağmur talebinde bulunmak anlamına gelir. Yağmur duası sünnettir. Hem Peygamberimiz hem de onun Raşit halifeleri yağmur duasında bulunmuşlardır. Yağmur duasının peşi peşine üç gün ve yerleşim bölgesi dışında olması müstehaptır. Yağmur duasına gitmeden önce, sadaka verilmeli, günahlardan tövbe edilmeli, dargınlar barışmalı, haksız olarak alınan şeyler sahiplerine geri verilmelidir. Yağmur duasına çıkarken oruçlu olmak, mütevazı ve muhtaç bir tavır takınmak, ihtiyarları ve çocukları, yavruları ile beraber hayvanları da götürmek müstehaptır.206

Müslümanlar dua edilecek yere vardıklarında, önce iki rekât namaz kılarlar. Namazın cemaatle kılınması menduptur. İmam namazdan sonra kalkar ve cemaate karşı bir konuşma yapar. Namaz ve hutbenin bulunuşu, Ebû Yusuf ve Muhammed'in görüşleridir. İmam Azam'a göre; yağmur duası sadece dua ve istiğfardan ibarettir; namaz ve hutbe yoktur. Yağmur duasında namaz kılınmış ve hutbe okunmuşsa, hutbeden sonra; bunlar olmamışsa, doğrudan imam ayağa kalkar ve yönünü kıbleye çevirir. Cemaat onun arkasında kıbleye karşı ve oturarak dururlar. İmam, Allah'a dua eder, cemaat de "âmin" der. Hz. Peygamberden nakledilen, yağmur duası için özel dualar vardır. Dua ederken bunların okunması daha uygundur. Dua ayakta yapılır. Dua edilirken kıbleye dönülür. Dua edilirken Allah'tan af istenir, yağmur istenir. Duanın üç gün peşi peşine yapılması müstehaptır. Yağmurun gecikmesi sebebiyle eski elbiseler giyilir. Başlar öne eğilir, mütevazı bir tavır takınılır. Yaya olarak dua yapılacak yere gidilir. Duadan önce sadakalar verilir, fakirlere yardım yapılır. Haksızlık yapılmışsa helallik dilenilir, Müslümanlar için af istenilir. Müslümanlar kendi çocuklarını ve ehli hayvanlarını yanlarına alırlar. Annelerle, yavruları birbirlerinden ayırırlar. Zayıflara, güçsüzlere dua ettirirler. Cemaatte onların yaptığı duaya "âmin" diyerek karşılık verirler. Yağmur yağmaya başlayınca da bunun nişanesi olarak Yüce Allah'a şükredilir. Yağmur yağarken "Allahûmme sayyiben nafıan" (bunu hakkımızda yararlı bir yağmur kıl) denilir. Gereğinden fazla yağınca da "Allahümme havaleyna ve la aleyna" (Ya Rab! Bunu zarar vermeyecek yere yağdır. Bizim üzerimize yağdırma) diye dua edilir.

Bu konu ile ilgili olarak Peygamberimizden bize ulaşan yağmur duası şudur: "Allahümmel Eskına ğaysen muğisen henien merien ğadekan mücellilen şeyhan âmmen tabekan. Allahümme! Eskıne'l ğayse ve la tec'alna mine'l kanitin. Allahümme! Inne bil biladi vel ibadi vel hakkı minel levai vaddanki mâlâ neşku illa ileyk. Allahümme! Enbit lena ezzer'a ve edirre lenaddar'a ve eskına min berekatis-sema ve enbit lena min

berekatil arz. Allahümme! Inna nestağfirüke inneke künte ğaffaren fe erseles-semae aleyna midraran."

Manası: "Ya Rab! Bize bol yararlı, her tarafa akıp giden, her tarafı sulayan umumi bir yağmur ihsan et. Ya Rab! Bizi yağmurla su ver. Bizi, ümitlerini kesmiş kimselerden eyleme. Kullarda, beldelerde ve yaratılmış şeylerde öyle darlık vardır ki senden başkasına arz edemeyiz. Ya Rab! Bizim için ekinleri bitir, bizim için memeleri sütle doldur, bizi göğün bereketinden su ver, bize yeryüzünün bereketinden yetiştir. "Ey Rabbimiz! Biz senden mağfiret isteriz. Şüphesiz sen çok mağfiret edicisin. Bize gökten bol bol yağmurlar yağdır.”207

2.2. Ziyaret Yerleri