• Sonuç bulunamadı

Ölüm sırasında da yörede çeşitli inanışlar görülür. Ölen kişinin akrabaları ölüyü sırt üstü yatırırlar, çenesini bağlarlar ve gözleri kapatırlar. Daha sonra elbiseleri çıkartılır ve ince bir örtüyle üzeri örtülür. Ölünün şişmemesi için ölünün üzerine bir

142 Gökalp, age., s.312,313.

demir parçası konur. Yıkanıncaya kadar ölünün yanında Kur'an okunmaz.144

Cenaze sahibi, akrabalarını haberdar eder. Vefat sonrasında cenazenin hemen kaldırılması gerekir. Eğer uzak yerden gelenler varsa bir gün bekletilir. Yoksa bekletmek uygun değildir.

Vefat eden kişi Hastane de değil de evde ölmüş ise önce doktor çağırırlar. Doktor ölüm nedenini yazar ve ayrılır. Cenaze sahipleri cenazeyi ilçe merkezinde bulunan Tahta Caminin morguna kaldırırlar.

1.7.2. Ölünün Yıkanması

İslam inancına göre ölünün yıkanması gerekir. Gasil hane yok iken, evlerin avluları ve cami havlularında cenazeler büyük kazanlarla su kaynatılıp yıkanırmış. Şimdi Kemaliye Tahta Cami gasil hanesinde cenazeler yıkanıyor. Yine köyde vefat eden olursa ve köyünde yıkama olanakları varsa köyünde yıkanıyor.

Cenazeyi yıkamakla görevli arkadaşlar cenazeyi tabuttan çıkarıp, teneşir üzerine yatırırlar. Sonra ölüye abdest aldırılır. Abdeste önce yüzden başlanır, ağza ve buruna su verilmez; parmağa sarılı bir bezle dudaklarının içi, dişleri ve burun delikleri ıslatılır. Kolları yıkanır, başı mesh edilir, ayakları yıkanır. Abdest bittikten sonra üzerine ısıtılmış su dökülür, saçı ve sakalı başı ve bedeni iyice temizlenir. Sonra sol tarafına çevrilerek sağ tarafı, sağ tarafa çevrilerek sol tarafı yıkanır. Yıkayıcı, ölünün karnına yavaşça dokunarak ölünün vücudundan bir şey çıkarsa onu da yıkar. Ölüyü yıkarken her organı üç defa yıkamak sünnettir. Ölünün tırnak ve kasık ve koltuk altı tıraşları yapılmaz. Saçları ve sakalı kesilmez. Erkek ölüyü cami imamı, bir yakını ve belediye tarafından görevli biri yıkar. Kadınların cenazesini bu işten anlayan kadınlar yıkar. Kadın, ölen kocasının cesedini yıkayabilirse günümüzde böyle bir yıkama işi ile karşılaşılmıyor.

1.7.3. Kefenleme

Toplumun Müslüman olması sebebiyle kefenleme işlemi İslam dini üzerine yapılır. Bunun dışında herhangi bir kefenleme veya başka türlü bir cenaze kefenleme olayı olmamıştır. İslam'da kefen üç çeşittir:

a)Sünnet Kefeni: Erkekler için kamis (gömlek), izar ve lifafe olmak üzere üç kattır. Boyun kökünden ayaklara kadar uzanan gömleğin yeni ve yakası yoktur. İzar ve

lifafe baştan ayağa kadar uzanır. Lifafe, izar ve gömleğin üzerine giydirilir. İzardan biraz daha uzun tutulur. Kadın kefeninde ise bunlara ek olarak baş ve göğüs örtüsü kullanılır.

b) Kifayet Kefeni: Ölen kişinin maddi durumunun bozukluğuna paralel olarak kifayet kefeni ile yetinebilir. Bu kefen izar ve lifafeden ibaret olup ölen kadınsa bunlara ek olarak baş örtüsü dâhil edilir.

c) Zaruret Kefeni: Zorunluluk halinde kadın ve erkek için yalnız bir kattır. Bu durumda ölü bulunabilen bir parça elbiseye sarılır. Onunla kefenlenir.145

İlçede terzi önceden kefeni biçer. Kefeni gasilhaneye getirilir, tabut açılır, tabutun içine önce lifafe yayılır. Onun üzerine izar konulur, gömleği de en üste konur. Cenaze yıkandıktan sonra havlu ile kurutur. Cenazeyi biraz çekip tabutu teneşirin üstüne çıkarılır. Cenazeyi üç-dört kişi tutup kefenin sarılı tabutun içine koyar. Gömlek ayrılıp giydirerek yıkama sırasında avret mahallinden havlu alttan çekilir. Gömlek orayı kapatır. Eskiden yedi azasına pamuk konulur ki çabuk çürüsün. İzar önce ölünün soluna, sonra sağına sarılır. lifafe de sağa, sonra sola sarılır. Kefene karaca atılır. Koku önlemek için gülsuyu ve esans sürülür. Sonra ayaklarının altından ve başının üstünden bağlanır. Tabut kapatılır, üstüne yeşil örtü çekilir ve musalla taşına götürürler.

Kadın cenazenin kefenlenmesinde farklı olarak şöyle yapılır. Kefenleme yapan kişi kadının saçlarını ikiye ayrılarak göğsünün üstüne koyar. Eğer saçları kısa ise beyaz yemeni ile bağlanır. Kadın kefenlendikten sonra başı ve yüzü başörtüsü ile örtülür. İzarın üstünden göğüs örtüsü bağlanır. Göğüs örtüsü, göğüsten göbeğe veya diz kapaklara kadar olan bir örtüdür. Daha sonra ise lifafe sarılır.”146

1.7.4. Cenaze Namazı

Ölen bir kişinin cenaze namazının kılınabilmesi için, her şeyden önce Müslüman olması ve ölünün yıkanmış olması gerekir. Bunun yanında ölünün vücudunun bütünlüğünü korumuş olması, yani başı ile beraber vücudunun yarıdan çoğunun olması şarttır. Cenaze namazını topluluk içinde birkaç kişinin kılması da yeterlidir. Tüm topluluğun kılması şart değildir. Cenaze namazını, usulünü bilen herkes kıldırabilir.147

Cenaze musallaya konulduktan sonra, cemaat namaz için toplanır. Önce cenazenin borçlarını üstlenecek biri sorulur. Bu zaman cenazelerde soru fazla

145 Bilmen Ömer Nasuhi, Büyük İslam İlmihali, (Sad:A.Fikri Yavuz), İstanbul, s.217 146 Nurten Yıldız, 1981, Yozgat Doğumlu, İlkokul mezunu, Naip Mahallesi, Ev Hanımı. 147 Bilmen, age, s.220.

sorulmuyor. Sonra hoca: ‘cemaate bu merhum veya merhume‘nin ehlisünnet vel cemaat olduğuna şahitlik eder misiniz’ diye sorar. Cemaat evet dedikten sonra hocamız : ‘Ahirete taalluk eden tüm haklarınızı helal eder misiniz’ diye sorar ve sonra cenaze namazına geçilir. Cenaze namazı kılındıktan sonra da helallik istenebilir.

Kemaliye ilçesi Ocak köyünde cenazeyi, imam veya dede kıldırır. Namazın ardından ölen kişi, mezarlıkta yönü kıbleye gelecek şekilde defnedilirken imam, son duaları okur ve telkinini yapar. Bunun için de hoca, ‘Ey Cemaat-ı mûslimin, bu muhibbi nasıl bilirsiniz? Allah 'a bağlı, ibadetini zik rini yapar, elinden dilinden belinden kimseye zarar vermez birisi olarak mı bilirsiniz? Hakka yürüyen bu can üzerindeki hakkınızı helâl ediyor musunuz?’ der. Katılanlar, "İyi biliriz, hakkımız helâl olsun." derler. Bunun üzerine hoca, "Huzuru Rabbi'l-alemin'de şahadet eder misiniz? Diye sorar, bu defa katılanlar, "Eyvallah" diyerek cevap verirler.’148

Namazdan sonra eğer Naip Mahallesi veya cumikbaşındaki mezarlık ise cenaze omuzda götürülür yoksa belediyenin cenaze arabasına koyularak götürülür. Cenaze sahibi genelde mezarlığa gidecek cemaat için minibüsleri de cami önünde hazır bulundurur.