• Sonuç bulunamadı

Yıllara yaygın inşaat ve onarım maliyetlerinde önceki kısımlarda da belirtildiği üzere aşağıdaki hesaplar yer almaktadır;

63 -Taşeronlara Verilen Avanslar(179)

2.6.1. Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri

Gelir Vergisi Kanununda inşaat ve onarma işleri 42, 43 ve 44’üncü maddelerde hüküm altına alınmıştır. Söz konusu madde aynen aşağıdaki gibidir. GVK’nun 42. Maddesinde birden fazla takvim yılına sirayet eden yıllara sair inşaat ve onarım işleri hususunda “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekopaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir. Mükellefler bu madde kapsamına giren hallerde her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerinin ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar vermeye mecburdurlar” denilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, bir inşaat ya da taahhüt işinin başlangıç ve bitiş sürelerinin bir takvim yılından daha fazla süreli olması durumunda o işin yıllara yaygın olarak yapılan bir iş olduğu kabul edilir. Bir işin Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. Maddesi kapsamına girmesi için; faaliyet konusunun inşaat ve onarım işi olması, inşaat ve onarım işinin birden fazla yıla sirayet etmesi ve inşaat ve onarım işinin başkalarının hesabına ve taahhüde bağlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir (Öztürk, 2006: 247). Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan kişi ve kurumlar inşaat veya taahhüt devam ettiği sürece, işlerin yapıldığı ve devam ettiği dönemlerde yıllık kazanca ilişkin olarak kar veya zarar beyanında bulunmayıp ilgili hesap döneminde hasılat olarak dikkate almazlar. Söz konusu mükellefin yıllara yaygın bir iş yapıyor olması ve kar ya da zarar beyanını işin bitiminden önce beyan etmemesi durumu mükellefin vergisel yükümlülüğü olmayacağı veya beyannamelerini vermeyeceği anlamına gelmemektedir. Mükellefiyetin gerekli kılmış olduğu tüm yükümlülükler ve verilmesi zorunlu beyannamelerin tamamı ait oldukları dönemlerde yine verilecektir.

64

Vergi mevzuatımızda yıllara yaygın inşaat ve taahhüt işlerinin kar veya zararının belirlenmesinde tamamlanma yöntemi benimsenmiştir (Örten ve Karapınar, 2007: 123). Tamamlanma yönteminin temel özelliği, kar veya zarar tutarının belirlenmesinde, gerçekleştirilen inşaat veya taahhüt işinin tamamının bitirilmesine kadar beklenilmesi, taraflarca yapılan sözleşmeden elde edilecek gelir veya hasılatların işin bitirilmesi sürecine kadar bir borç, sözleşmeden doğan maliyet ve yükümlülüklerin ise işin tamamlanmasına kadar bir varlık olarak finansal durum tablosu hesaplarında yer alması ve dolayısıyla Gelir Tablosu’daki ilgili gelir ve maliyet hesaplarına ise herhangi bir tutarın kayıt altına alınmamasıdır.

“Bir işin yıllara yaygın olup olmayacağı için sözleşme aşamasında belirlenir. Diğer bir ifade ile yapılan sözleşmede işin teslim zamanı da belirtildiğinden, işin yıllara yaygın olup olmadığı kolayca tespit edilir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. Maddesi gereği yıllara yaygın inşaat işinin vergilendirilebilmesi için aşağıda sıralanmış olan unsurların var olması gerekmektedir.” Bunlar (Acar, 2013: 25):

-Yapılan iş inşaat ya da onarım işi olmalıdır,

-İnşaat veya onarma işi taahhüde bağlı olarak yapılmalıdır, -İnşaat veya onarım işi birden fazla takvim yılı sürmelidir.

Diğer taraftan yıllara yaygın inşaat işinin uzun sürmesinden dolayı devletin vergiyi tahsil etmesi ve nihayetinde de gerçek manada bir kayıp ve zarara uğraması durumu söz konusu olabilir. Bu durum verginin mali amacına uygun olmadığı gibi, aynı zamanda da verginin genellik ilkesine aykırıdır. Devlet, vergilendirmedeki adaleti sağlamak maksadıyla işi yapan müteahhide yapılacak ödemelerde vergi kesintisi uygulaması zorunluluğunu getirmiştir. Bu durumda da işi yapanlara ödenecek olan hakediş bedelleri üzerinden vergi kesintisi yapılması ise yürürlükteki yasa ve kanun hükümlerine göre bir zorunluluk haline gelmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 43. Maddesinde ise müşterek genel giderler ve amortismanların dağıtılma esasları belirlenmiştir. Buna göre;

65

-Bir takvim yılı içinde birden fazla inşaat ve taahhüt işinin beraber yürütülmesi durumunda, her yıla ait olan müşterek genel gider tutarları bu işlere ait harcamaların enflasyon düzeltmesine göre belirlenmiş tutarlarının birbirine olan oranı çerçevesinde;

-Bir takvim yılı içerisinde bir veya birden fazla inşaat ve taahhüt işinin bu madde kapsamına girmeyen iş ve işlerle beraber yürütülmesi durumunda, her yıla ait müşterek genel gider tutarları, bu işlere ait olan harcama tutarları ile diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının birbirine olan oranı çerçevesinde;

-Birden fazla inşaat ve taahhüt işlerinde veya bu işlerle beraber işlerde müştereken kullanılan tesisat, cihaz, makine ve ulaştırma araçlarının amortisman payları, her işte kullandıkları gün sayısı nispetince dağıtılacaktır.

Ancak madde hükmüne göre amortismanları dağıtıma tabi tutulacak makine, tesisat ve ulaştırma araçlarının kullanılmadığı günlere isabet eden amortismanların ne şekilde dikkate alınacağına dair bir düzenleme yoktur. Bu konuda iki ayrı görüş olup, birinci görüş, kullanılmadığı günler hiç göz önüne alınmadığından ilgili inşaat veya onarım işinde kullanılan günlerin aracın bütün işlerde toplam kullanım gününe oranlanmasına göre dağıtım yapılmasıdır.

Uygulamada ağırlık kazanmış diğer bir görüş de, kullanılmayan günlere isabet eden amortismanların ortak genel gider olarak kabul edilip müşterek genel gider olarak dağıtıma tabi tutulmasıdır (Devamoğlu, 2010: 61).

2.6.2. Taşeronlara Verilen Avanslar

“Taşeronlara verilen avanslar hesabı, yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyetinde bulunan işletme tarafından taahhüt konusu inşaat ve onarım işinin bir kısmının ya da tamamının taşeronlara ödenen avansların proje bazında izlenmesi için kullanılır.” (Sağlam, 2007: 176).

Taşeronlara dönem içerisinde ödenen avansların dönem sonu işlemleri esnasında mutabakatların yapılması, varsa farklılıkların düzeltilmesi, ödemelerin

66

döviz cinsinden yapılması durumunda ise değerleme kuruna göre gerekli düzeltmelerin yapılması gerekir. Bununla beraber avansların taşeron firmanın taahhütlerini yerine getirmesi sonucu ortaya çıkan hak edişlerden mahsup edilmesi gerekir.

2.7. Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Tahakkuklarının Vergi Usul