• Sonuç bulunamadı

-Kasa

-Alınan Çekler -Bankalar

-Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri(-) -Diğer Hazır Değerler

2.1.1. Kasa

Değerleme gününde, Türk Lirası itibari (nominal) değerleriyle değerlenirler (VUK md. 284). Bu sebeple dönem sonu envanterin de Türk Lirası ile ilgili olarak herhangi bir değerleme işlemi gerçekleştirilemez. Yapılan envanter ve değerleme işlemi sonunda kasadaki para tutarı genel geçici mizanda yer alan kasa hesabının kalanı ile karşılaştırılır. Fark var ise araştırılması gerekir, farkın değerlemeden doğması mümkün değildir (Örten ve Karapınar, 2007: 8).

VUK’ a göre yabancı para cinsinden mevcut olan nakitler borsa rayiç değeri ile değerleme tabi tutulur. Borsa rayiç değerinin tekrar etmesinde muvazaa olduğu görülürse rayiç bedeli yerine alış bedeli dikkate alınır. Yabancı paranın borsada rayiç değeri yok ise değerlemede esas alınacak kur Maliye Bakanlığınca tespit edilir. Yabancı para ile olan senetli ve senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da bu kanuna

38

göre değerleme gününün kıymetine icra edilir denmektedir. Ülkemizde yabancı paraların alınıp satıldığı bir borsa olmadığından efektif ya da döviz kurları merkez bankası tarafından belirlenmektedir (Samur, 2013: 50).

2.1.2. Alınan Çekler

Alınan çeklerin Türk lirası olanların değerlemesi itibari (nominal) değerle değerlenir. (VUK Md.266). Yabancı para cinsinden düzenlenmiş çekler ise esas itibariyle borsa rayici ile değerlenir. Fakat Türkiye’de yabancı paralar borsası olmadığı için, Maliye Bakanlığı’nın tespit ve ilan ettiği kur üzerinden değerlemeye tabi tutulacaktır. Maliye Bakanlığı’nca kur ilan edilmediği durumlarda Merkez Bankası’nca ilan edilen döviz alış kurunun esas olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Türk parası para birimi üzerinden düzenlenen çekler itibari değerleri ile değerlemeye tabi tutulur. Dolayısıyla dönem sonu envanterinde söz konusu çeklerle ilgili olarak başkaca bir değerleme işlemine gerek duyulmaz (Özulucan, 2005: 24).

VUK 280 maddesi gereği yabancı para birimi üzerinden düzenlenen ileri tarihli vade içeren çekler muhasebenin temel ilkelerinden biri olan özün önceliği kavramı gereği varlıklar içerisinde bir hazır değer kalemi olarak değil de vadeli bir alacak olarak dikkate alınıp reeskont işlemine tabi tutulacak ise bu reeskont işlemi için dönem sonu kur değerlemesinin akabinde bulunak değer ile reeskont işlemi gerçekleştirilecektir. Diğer bir ifade ile yabanca para biriminden oluşan vadeli çekleri için öncelikle kur değerlemesi gerçekleştirilip bulunan değer üzerinden reeskont hesabı yapılacaktır.

İleri tarihli çekler için uygulanacak reeskont işlemlerinin beraberinde reeskont işlemine tabi tutulan çeklerin için reeskont faiz giderlerinin de dönem gideri olarak dikkate alınması ve dönem yada kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmesi de yürürlükteki Vergi Kanunlarımız açısından bakıldığında mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla gerek Türk Lirası para cinsi gerekse yabancı para cinsi dikkate alınarak düzenlenen daha ileri tarihli çekler için hesaplanması gereken reeskont tutarları ticari kar veya zararın tespit edilmesinde gider unsuru olarak olarak dikkate alınıp, mali kar veya zararının tespit edilmesi esnasında ise kanunen kabul

39

edilmeyen gider olarak dikkate alınıp vergi matrahının hesaplanması esnasında vergi matrahına eklenmelidir. Aynı şekilde takip eden yılın dönem başında ise geçmiş yıla ait reeskont faiz giderlerinin iptal edilerek reeskont faiz geliri olarak dikkate alınıp kaydedilmelidir. Bu durumda ilgili yılda hesaplanacak mali kar veya zararın hesap edilmesinde reeskont faiz gelirleri vergi matrahının tespit edilmesi esnasında matrah tutarından çıkarılmalıdır.

Alınan Çekler hesabının envanteri yapılırken işletme elinde bulunan çekleri sınıflandırır. Eğer finansal durum tablosu günü itibariyle bu hesaba alınmış vadeli çekler varsa bunlar, vadesine bağlı olarak kısa vadeli veya uzun vadeli senetler hesabına aktarılmalıdır. Ayrıca, eğer 101-Alınan Çekler hesabın borç kalanında görünen tutar ile gerçekleştirilen sayım işlemi sonucu belirlenen çek tutarları arasında bir sayım farkı ortaya çıkarsa, kasa sayım farklarında olduğu gibi bunlarında kayda alınması gerekmektedir. Karşılıksız çeklerin olması halinde “128-Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabına aktarılır. Alınan çekler dönem sonunda itibari değer ile değerlenir (Güçlü, 2004: 25).

2.1.3. Bankalar

VUK’da bankalar hesabının değerlemesiyle ilgili özel bir hüküm yoktur. Değerlemeyle ilgili genel hükümler çerçevesinde bankalardaki paralar itibari değerle değerlenir. Burada bankadaki paralar itibari değerle kayıtlara geçirildiği için mukayyet değerle itibari değer aynıdır. Bankalardaki yabancı para cinsinden mevcutlar da aynen kasadaki yabancı paralar gibi değerlenir (Çabuk, 2009: 35). Banka mevduat hesaplarına ilişkin envanter yapılırken öncelik olarak banka hesapları ile ilgili hatalı veya eksik kayıtlara ilişkin düzeltmeler yapılıp muhasebe kayıtları ile banka kayıtlarının uyumlu hale getirilmesi sağlanır.

Bankalar hesabının envanterinde dikkat edilmesi gerekli konulardan biri bankanın şirket adına kesmiş olduğu verginin mahsup edilecek vergi olarak “193 Peşin Ödenen Vergi ve Fonlar” hesabına doğru olarak aktarılması gerekliliğidir. Bankalar hesabı mukayyet değer üzerinden değerlenir. Yabancı para hesapları ise Maliye Bakanlığı’nın tespit edeceği kurlar üzerinden değerlenir (Güçlü, 2004: 28).

40

2.1.4. Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri (-)

Verilen çekler Türk lirası olanların değerlemesi itibari (nominal) değerle değerlenir. Yabancı para cinsinden düzenlenmiş çekler ise esas itibariyle borsa rayici ile değerlenir. (VUK, md. 266).

2.1.5. Diğer Hazır Değerler

Diğer hazır değerler, işletmenin sahip olduğu posta ve damga pulları gibi iktisadi kıymetler ile işletmede menkul kıymet olarak tutulan varlıklara ait vadesi gelmiş kupon bedelleri gibi kıymetleri içermekte olup, bu hesap altında izlenen iktisadi kıymete göre itibari (nominal) veya mukayyet değerle değerlenir (Lazol, 2001: 60).