• Sonuç bulunamadı

1.3. Duygusal Zeka

1.3.6. Yönetimde Duygusal Zekanın Önemi

1.3.6.1. Okul Yönetiminde Duygusal Zekanın Önemi

Okul müdürleri, bir okulda amaçların yerine getirilebilmesi için çalışmaları koordine eden, denetleyen, çalışanları örgütleyerek emirler veren kişidir (Gürsel, 2004: 8). Okulların amaçlarının ortak olması onları yapısal anlamda benzer kılmaktadır. Okulları birbirinden ayıran özellikler ise okul müdürlerinden kaynaklanmaktadır. Okul müdürü dışında okuldaki tüm öğelerin değişmezliği sağlandığında, okuldaki birçok durumun okul müdürüne bağlı olarak değiştiği gözlenebilir. Klasik manada, okul yöneticisi, belli yeterliklere sahip olmalı; görev, yetki ve sorumluluklarını bilmelidir. Eğitimi iyileştirmeye okullardan başlamanın gerekliliği düşünüldüğünde çağdaş okul müdürlerinin hangi özelliklere sahip olması gerektiği sorusu akla gelmektedir. Çağdaş okul yöneticisi, kapsamlı insan bilgisine ulaşmış, etkili iletişim becerisine sahip, liderlik özellikleri baskın, bedenen olduğu kadar ruhen de sağlıklı yöneticidir (Açıkalın, 1995: 6-7).

Yöneticinin duygusal zekası okul yönetimini etkilemektedir. Bu bağlamda ele alındığında müdürlerin mesleki deneyimini, yönetim bilgisini, akademik bilgisini, sezgisini, kişisel niteliklerini, kavrayışını okulun yönetiminde kullanma şekli duygusal zekaya dayanmaktadır (Duncan, 2002). Yönetim faaliyetlerinin özü kişiler

49

arası ilişkilere ve kişisel becerilere (empati, özgüven, öfke kontrolü, stres yönetimi, saygı, işbirliği kurabilme vb.) dayanmaktadır. Duygusal zekası yüksek bireylerin iyi birer yönetici olması herkes tarafından beklenen bir şeydir. Örgütün çalışanlarının ve yöneticilerinin davranışları, hissettikleri duygulara göre şekillenir. Bütün davranışların arkasında onu tetikleyen mutlaka bir duygu vardır. Okul yöneticisi başta kendi duyguları olmak üzere çalışanların duygularını hissedebiliyorsa davranışları ancak kendi hayatında ve örgüt düzeninde huzur getirir.

Okul yöneticileri için duygusal zeka durumu kavrayabilmek, insani eğilimleri okuyabilmek ve ona göre hareket etmek gereklidir. Ortak hedefler doğrultusunda başkalarıyla çalışabilme yeteneğine sahip olan insanlar planları, bilgiyi ve kaynakları paylaşarak işbirliği yaparlar, dostane, işbirlikçi bir ortamı teşvik ederler ve işbirliği için fırsat yaratırlar (Goleman, 2000: 254-271).

Goleman, vd., (2002: 9-20)’ne göre lider grubun duygusal rehberidir. Kolektif duygulara olumlu yön vermek, zehirli duyguların yarattığı havayı yok etmek liderin görevidir. Lider duygulara hitap eder. Lider kendisine örgüt üyelerinin ruh halini etkilemek yoluyla örgütün duygusal ikliminin oluşumuna katkıda bulunur. Bu nedenle yöneticilerin de duygusal zekaları yüksek olmalıdır (Brockert ve Braun, 2000: 207). Çünkü örgütte olumlu çevre yaratmak ve çalışanların performansını olumlu etkilemek, öğretmenlerin bilgilerini ve becerilerini kullanması için güdülemek, yani etkili ve verimli bir eğitim öğretim ortamı oluşturmak en başta okul yöneticisinin görevidir (Kapıkıran, 2004). Yöneticilerin genel ruh hali ne denli olumluysa, o denli işbirliği yaparak çalışırlar. İşten alınan sonuçlar da daha verimli olur (Goleman, vd., 2002: 27).

Etkili liderlerin ayırt edici özelliklerinden biri, duygularını daha yumuşak ifade edebilme (modulate) yeteneğidir. Eğitim liderleri hayli gergin ortamlarda çalışmaktadırlar. Duygusal tepkileri nasıl idare ettikleri liderlik özelliklerini oldukça fazla etkileyebilmektedir. Başarılı bir liderlik, kendine güven ve sakinlikten daha çoğuna gereksinim duymaktadır. Psikolog Martin Seligman (1991), önemli bir iddia öne sürmektedir. İnsanların başarısızlıkları ve terslikleri farklı yollarla açıklama eğilimi gösterdiklerini belirtmiştir. İyimserler, başarısızlığı değiştirilebilir dış faktörlere yüklemektedirler. Kötümserler ise, başarısızlığı değiştirilemeyen kalıcı özelliklere yüklemektedirler. İyimserler bir engelle karşılaştıklarında amaçlarına

50

ulaşmada daha ısrarcı olmaya eğilimliyken, kötümserler vazgeçmeye daha yatkındırlar. Okul liderleri yönetimleri süresince birçok engelle karşılaşırlar. Bu zorluklara dayananlar ve amaçlarında kararlı olanlar daha büyük bir avantaja sahip olacaklardır ve engellere aştıkça kendilerine olan güven daha da artacaktır. Araştırmalar etkili eğitim yöneticilerini ayrı bir yere koyan birçok yeterlilik ortaya koymuştur. Bu liderlerin, ikna edebilme güçlerinin ve başarı motivasyonlarının yüksek olduğu, hatta çok iyi düzeyde önderlik gösterdikleri görülmüştür. Ayrıca bu liderler, örgütte var olan olanakları bilirler ve tereddüt etmeden harekete geçerler. İnsanlarla iyi geçinmek duygusal zekanın önemli yönlerinden biridir. Etkili liderler; fikir birliği oluşturma, takım çabalarını koordine etme, çoklu bakış açılarını takdir etme ve verimsiz tartışmaları engelleme konusunda ustadırlar. Bu yetenekler, liderlerin amaçlarını gerçekleştirmek için gereken olumlu ilişkileri geliştirmelerini sağlar (Aktaran: Cherniss, 1998).

Düşük duygusal zekâ düzeyleri örgütü etkiler ve bunun bir maliyeti vardır. Okul yöneticisinin birlikte çalıştığı kişilerin hissettikleri ile uyum içinde olması, anlaşmazlıkları yapıcı eleştiriler olarak dile getirebilmesi, farklılıklara değer verebilmesi ve bunun sürtüşmenin kaynağı olmaktan çıkarabilmesi, etkili bir iletişim ağı kurabilmesi, astlarının memnuniyetlerini, morallerini yükseltecek ve kuruma bağlılıklarını arttıracaktır. Duygusal zekâ becerilerini kullanan okul yöneticileri öğretmenler tarafından sevilir ve saygı görürler, örgüt olarak okulda pozitif bir atmosfer oluştururlar. (Weisinger, 1998: 14; Goleman, 2005: 203).

Okul denilen örgütte duygusal zekası yüksek okul yöneticisinin, düşünme, planlama, uzun vadeli bir işi tasarlama ve sorunları çözümlemede daha başarılı olması beklenir. Kendini harekete geçirebilen, aksiliklere rağmen okulun amaçlarını gerçekleştirme doğrultusunda yoluna devam edebilen, dürtülerini kontrol ederek doyumunu erteleyebilen, ruh halini düzenleyebilen, sıkıntılarının düşünmesine engel olmasına izin vermeyen, kendini başkalarının yerine koyabilen, başkalarının duygularını paylaşabilen kısaca duygusal yetkinliğe ulaşmış okul yöneticileri, aynı amacı gerçekleştirmek doğrultusunda birlikte çalıştığı öğretmen ve diğer personelle daha uyumlu ilişkiler kurabilecektir. Çünkü okul, ilişkilerin çok yakın, içten ve kuvvetli olması gereken bir örgüttür (Atay, 2002).

51

Bir okul yöneticisi kısaca; kendisinin, öğretmen ve öğrencilerinin duygularının farkında olmalı, duygularını yönetebilmeli, duygu ve mantık arasındaki dengeyi görev ve sorumlukları çevresinde kurabilmeli, empatik düşünmeyi öğrenmeli, örgüt olarak okulun tamamında, personel ve öğrencilere empatik düşünmeyi aşılamalı, kendisini, öğretmenleri ve öğrencileri geliştirdiği vizyon ve misyona motive edebilmeli, sosyal becerilerin gelişimini kurumsal olarak hedeflemelidir.

Okullarımızın temel amaçlarından biri de, kalp ve akıl arasındaki dengeyi kurabilmiş, kendisinin ve diğer insanların duygularının farkında olan, diğer insanları da anlamaya çalışan, kendisi dahil herkese saygı duyabilen, duygularını yönetebilen ve oto kontrol sahibi nesiller yetiştirmek olmalıdır. Bu da ancak okulların örgütsel duygusal zekalarının yüksek olması ile mümkündür.

Benzer Belgeler